Şimdi Ara

Gürültü yapan komşulara neden yaptırım uygulanmıyor? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
83
Cevap
2
Favori
2.828
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
17 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Navi kullanıcısına yanıt

    Neden apartmanlarda yaşıyoruz ? Neden beton seviyoruz ? Her şey aslında fakirlikten, tembellikten ve korkudan kaynaklı.


    İş yerlerine ve ticaret alanlarına yakın yerlerdeki yerleşim alanları kısıtlı. Bu yüzden apartmanlara muhtaç kalındı.


    Kaç kişiye sorsak can ve mal güvenliği için müstakil yerine apartman dairesini tercih eder. Şimdi desem ki böyle konutlarda kendine güveneceksin, evinde bir tabanca ve ya tüfek bulunacak almakta çok zor veya pahalı değil (bulundurma ruhsatı için) desem kafayı bozacaklar. Hani at, avrat, silahtı ? Ne ara attık silahı ?


    Fakirlikten dolayı en çok düşündüğümüz şey bir zamanlar ısınma problemiydi. Neden ahşap evlerde yaşamıyoruz ? Ahşap ev dediğimiz zaman insanların aklı kaçıyor nasıl ısıtırız diye. Güzel yapıldığında gayet yalıtımlı olabiliyor.


    Tembellikten, kendi evimizin; çatısıyla, oluğuyla, tesisatıyla uğraşmak zor geldi. Şurada apartmandan şikayetlenen insanların kaçı musluk değiştirmiştir ? Çatı döşemesi çakmıştır ?


    Apartman dairesi herkes için daha garantiymiş algısı oluştu ve kalkmıyor.


    Nihayete gelelim, betondan para kazanan büyük bir kesim var. Bu çarkın dönmesi gerek. Çoğunlukta yukarda saydığım sebeplerden bunu istiyor. Gürültü yapanlarla, gürültüden şikayetçi olanların iki tarafını da haklı bulmuyorum. İki tarafta taviz vermek zorunda. 10 yıl öncesine kadar 15 katlı binalarda halı çırpanları tartışıyorduk bugün başka konuları. Demek ki bu halı çırpanlar azalmış. Gürültü de öyle olacak ancak hayatın doğal akışı nedeniyle bu evlerde gürültüler oluyor, olacak. Müteahhitlere yeterli baskı yapılmadığı sürece ses yalıtımı da mavi köpüklerden ibaret olacak.


    Gürültüde tahamül edilebilir saatler ve seviyelerin üstüne çıkanlara diyecek bir şeyim yok. Aynı şekilde kendini ingiltere prensi zannedip her çıt çıktığında whatsapp gruplarında sanki evde akustik davul çalınıyormuş gibi feryat edip ortalığı ayağa kaldıran pembe ten renkli vatandaşlarda çok haklı sayılmaz. İnsan tuvalete girdi diye whatsapp grubunda yazılır mı ?





  • One Shot One Kill kullanıcısına yanıt

    Dostum senin çözümün yok samimi söylüyorum. İçine süt dökülen arabayı yak derler ya, öyle komşuyla da yapacağın hiçbir şey yok. Ya suriyeliye satacak ya kiralayacaksın. Apartmanca pişman olup ya evini değerinin üzerinde alacaklar (ki alamazlar) ya da teker teker o daireleri 4-5 yıl sonra yarı fiyatına sen toplayacaksın.

  • Antor kullanıcısına yanıt

    Biraz da nüfus artışı bizleri apartmanlara, sitelere mahkum ediyor. İnsanlar belli şehirlerde toplanıyor. Aslında ben çok isterim, küçük de olsa müstakil bir evde olmayı. Evin bahçesiyle, çatısıyla, doğramasıyla uğraşmayı. Belki bunları yapabilsek bu kadar stresli bir yaşamımız olmayacak, daha relax olacağız.

  • Bir dönem aynı dertten muzdariptim. 5 yıl çektim maalesef. Pandemi dönemi bilhassa.

    Artık öyle bir raddeye geldi ki, sabahtan akşama kadar hatta gece uyurken dahi kulaklıkla yattığımı bilirim. Aktif gürültü önleyici kafa üstü kulaklığı takıp, arka planda podcast açıp o şekilde idare ediyordum. Çok rahatsız ediciydi fakat bu yaştan sonra hapse girmemek için başka çarem yoktu.

    Müstakil ev(mümkünse dip dibe olmasın) tek çözüm bu konuda. Başka da çaresi yok insanın. Sabretmekten başka.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nuntius -- 17 Eylül 2024; 23:31:11 >
  • Müstakil ev gibisi yok
  • Apartman = Çok katlı gecekondu.  

  • HesaplıBilgi kullanıcısına yanıt

    Adam bütün mevzuyu özetlemiş 3 kelimede. Ben bu terimi kullanırım.


    Bu arada şu videoyu da koyayım


    https://www.youtube.com/watch?si=uemvDk-iwOIyGPpV&v=dIqhq73h4cI&feature=youtu.be




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Antor -- 18 Eylül 2024; 1:9:34 >
  • adnansetek kullanıcısına yanıt

    akp öncesi de yoktu ki

  • İnsanlarda insan sevgisi, komşuluk, sesszilğe hürmet olmadıktan sonra istediğin kadar müstakil evde yaşa. Komşun bağlar bir köpek, ilgilenmez her gece sabaha kadar havlar yine karakolluk olursunuz. ABD'nin yerel basını, otuz metre mesafeli müstakil evlerde yaşayıp birbirinine giren komşularla dolu.


    Akustik bir bilim, mimarlık (unutulan) bir sanat. Öyle apartmanlar veya komşularınız olur ki müstakil eve değişilmez. Mekan zenginlği apartmandan daha ileri gecekondular da vardır. Ama en önemlisi görgü. Çocuklar da eğer ilgisiz bırakılıp boşverilmezse, yalan söylenip çıldırtılmazlarsa yetişkinlerden daha bile anlayışlılar, daha kuralcılar.


    Binaların maliyetli olduğu dönemde yani 1960'lar, 70'lerin ortalarına kadar yapılan binalarda ortak alanlara, yürüme akslarına, karşılaşmalara dikkat edilirdi. Ortak alanlar, merdivenler bazılarında binanın en iyi ışık alan, geniş, mekansal zenginliğe sahip yerleridir. Teraslarda kafeterya, girişlerde lobi, bahçede ağaç gölgesinde banklar olur, binaya yaklaşanlar rahatsız etmeden görülebilirdi. Tabii en iyi olanlarında. Bu dönemde apartman kapı servisi olan lüks bir yaşamdı. Sadece refahla ilgili değildi, görgü ve mimarlık sanatı da burada devreye giriyor. Eğer bir yabacıyla her gün 1m mesafede karşılaşırsanız yüz çevirir, denk gelmemeye çalışır, 2m mesafede karşılaşırsanız komşu olursunuz. Hiç karşılaşmaz, ilk farkındalığınız tadilat, gürültü, koku sorunu olursa düşman olursunuz. Şimdi bu ortak alanları yaratan "acemi" mimarların derslerini bir güzel verip dairelerde daha çok alan kazanılan dönemleri bir hatırlamak gerekir...


    Balkonlarda, pencerelerin bakışında, alan teşrifatında, galeri ve koridorlarda kişiler birbirine denk gelebilecek, kapılar birbirlerini görecek... Mimar, plancı, ruhsat idarelerinin mesleki ve sanatsal sorumlulukları burada başlıyor. İnsanlar köyündeki veya kondusundaki yirmi kişi için geliştirdiği şartları 100-200 kişi için de isteyebilir. Sorumlulk sahibi ise burada hayır, kapılar birbirne bakacak, pencereler biraz birbirini görecek, mahremiyet tercihli olacak, iletişime de izin verecek diyebilecek. Eğer insanlar selamlaşır, birbirlerini tanırlarsa, sorunlarını bilirlerse tadilat sesinden de, piyano çalışmasında da rahatsız olmayabilir. Piyano çalışan da fortissimo yerine pianissimo çalışır. Bugün alan yaratma ve termik izolatör görevine düşmüş mimarinin empati ihtimaline izin vermeyen, izolasyonist mekanları kırk-elli yaşında çocuklar yaratıyor.


    'Çöpçüler Kralı' filminde bir apartman anlatırlırdı. Sonra 'Bizimkiler' dizisinde çok benzer kararkterlerle yine bir apartman, bu defa 80'lerin sonu ve 90'larda anlatılır. Burada "bizim sarhoş", "geldi yine pis sarhoş"a dönüşmüştü. Bugün neye dönüşüğünü biliyoruz, o kadar ki televizyonu neredeyse tamamen kapattım. Eğer tadilatın ne zaman biteceğini, neden gerektiğini, komşunuz için ne ifade ettiğini bilirseniz katlanmak daha kolaydır veya sorun olmaz.


    Geniş pencereden, veya yaşambiliminden bakamazsak eğer, çözülebilecek mesele değil. Şikayetlerin dikkkate elındığı, öğle zamanı "sessiz saat" olarak dinlenmeye ayrıldığı Almanya'da bile piyanist komşunuzun günde üç saat çalışma hakkı var. Empatiniz, iletişiminiz yoksa sessizliğe en saygılı, metodist Almanya bile kurtarmaz sizi. Ne akustik tek başına yeterlidir, ne de müstakil ev.





  • "Mustakil ev rahatlıktır" diyenlere.

    Bir ilçede genişçe bir bahçesi olan müstakil evde yaşıyorum.Çıkarıp 5 milyon saysalar yine vermem .Ama yaşları 13-18 arasında değişen şehir teröristleri dolu.

    Bunlar rastgele gider evlerin camlarına taş atar , camii'ye dalar hoparlörleri bozar, şadırvan musluklarına zarar verir. Benim bahçe içinde küçük bir dinlenme ve çalışma odam vardır. Üst çatı çinkolu. ben yokken üstüne çıkarlar , taş atıp kaçarlar vs.


    Babam emekli öğretmen onu rahatsız ederlermiş ben yokken bir sürür tantana


    Birgün üçünü birden yakaladım eşek sudan gelesiye kadar dövdüm. Güzel bir eskitmeydi. Hastanelik oldular. Sarıp sarmalamışlar.

    Anası babası geldi şikayetçi oldu bir ton tantana. Şimdi yine başladılar.


    Çocuk değil bunlar, bok parçalarını sokağa atmışlar . Bakın dayak yedikçe mutlu olup gülen ergen gördüm. İti dövdükçe gülüyordu bu dayak arsızı değil başka şey.


    Şimdi 6'lı kamera sistemi alıp kendim kuracağım .Yakaladığımı kum torbasına çevireceğim.


    Hasılı müstakil evde lokasyon önemli. Eğer dirayetli ve güçlü birisi değilseniz 7'den 70'e sokakları mesken tutmuş şehir eşkiyalarına diş geçiremezseniz tepenize çökerler.


    Millet çocuk yapmıyor vuruşup hamile kalan önden sıçıyor sonra sokağa atıyor. Sokak iti nasıl yetişiyorsa bunlarda böyle yetişiyor. Polis falan demeyin .


    Bekçi arkadaşım ellerindeki bozma birleştirme artistlik yapa yapa sürdükleri motorları yakalamaktan yıllık izin kullanmasına gerek olmadan izin yaptı. Yakaladığına yapıştırıyor 20 bini motoru da bağlıyor.

    O kadar çok başı bozuk sokak iti varki polis/bekçi hangisine yetişsin? Birşey diyemiyorum bizzat yaşıyorum çünkü. Arizona kertenkeleleri gibi sürü halde dolanıyorlar.Hepsi de tas tıraşlı tek torna mahsülü. Ana babaları da annonim ortaklardır muhtemelen.


    Salak bir ergenüs savcının bulunduğu siteye motorla giderken torpil atmış. Savcı basmış emniyete kalayı.Bekçiler atmış pusu yemin ederim örümcek ağına düşen sinekler gibi bir ton veled ve derme çatma motorunu kaldırdılarç Zengin sitelerdeki kızları motor bağırtarak nasıl tavlamayı düşünüyorlar merak ediyorum :D

    İçlerinden birtanesi bizim bekçi arkadaşın kucağına düşmüş ağlıyormus "abee 4 gün sonra universiteye gidecem cahillik ettim affet abee" diye. Düşünün üniversiteye giden ergenuslar bile böyleyse lise veledlerini.



    Hasılı gidip dağ başına müstakil yada köy eviniz yoksa bok parçalarıyla her türlü muhatap olursunuz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Richard Parker -- 18 Eylül 2024; 13:6:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Hocam AB'ye uyum amacı ile sokak düğünleri yasaklanmıştı. Sonra AB'ye giremeyeceğimix ortaya çıkınca hemen yasa tersine cevrildi millet sokakta davul çalmaya devam ediyor.


    Tüm kaldırımlara araba park ediliyor.


    Sokakların her tarafına kedi köpek yemi ve yemek artıgı boşaltılıyor.


    Millet gecelere kadar andırıyor, çocuklar tepiniyor.


    Burası dış kıyafetini değiştirsenizde zihniyet olarak ortadogu ve hatta Akp'nin 20 yıl süren iktidarı sonucu seviye atlayarak Hindistan haline geldi.

    Bu yabani memlekette insani ve uygar çözüm olmaz, öfkrlenip katil olursunuz bir iki kuyruksuz maymunu öldürüp. Fırsatınız varsa taşının derim.


    Gerçi yabaniler bırakın Türkiyeyi Avrupa ve Abd'ye vb gidip oraları da ortadogu ya, Hindistan cevşrmiş düzgün bir semt bulmak için iyi arastırmana yapın.


    Not : Bir sey olur sokakta korna çala çala gezerler, bu ülkenin taptıgı din bile her sokakta megafonlarla bagırarak tapınılor hiçbirsey insanlara huzur vermek için degildir, hersey baskıdır ve rahatsızlık vericidir.

    tasinsa ne olacak gittigi yerde yine bulur veletli birilerini hatta itli birileri bile olabilir dagin basinda tarla alsa imar vermezler elektrik vermezler imarli arsa alsa yaninda belinde bu sefer mustakilde otururlar oradan muzik ve kopek sesi yayini yaparlar.. yani gurultu icin mutlaka ayni binada olma sarti yok.. sessizlik istiyorsa ulke degistirecek baska yolu yok.....




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 18 Eylül 2024; 13:17:25 >




  • HesaplıBilgi kullanıcısına yanıt

    Benim oturdugum ev en üst katta ve üstten gürültü gelmemesi icin özellikle en üst katı aldım alt daire tamamen bos sahibi özellikle bos bırakıyor kiracıya karsı, senede 15 gün gelip gidiyor mevzu tam 10 yıldır böyle.. Üstümde zaten daire yok.. Yan daire ile evin sadece bir adet ortak duvarı var ve ortak duvarın oldugu odayı kullanmıyorum.. Gercekten müstakilde gibiyim altın altından da hic ses gelmiyor daireye.. Ancak bununla bitmiyor cevre binaların balkonlarından bazen itler havlıyor, yoldan vınnn vınnnnn arabayla saygısız bir sekilde geciyorlar, geceleri sokak itleri gecebiliyor, yan binanın bahcesinde cocuklar viyaklayarak oynuyorlar bu anlattıklarım da emin olun ki en az aynı binada olusan gürültü kadar rahatsız edici.. Yani size müstakille bile kurtulus yok cünkü yan müstakiller mutlaka vardır olmasa zaten oraya imar vermezlerdi ancak köye 3 KM 5 KM 10 KM ilerde imar gecmis ancak köyün de icinde olmayan, etrafında yakınlarda yapı olmayan özel bir yer bulursanız o zaman sadece dogayla basbasa kalırsınız.. Bunun dısında gürültüsüz bir ortam mümkün degil..




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 18 Eylül 2024; 20:39:32 >




  • Vain kullanıcısına yanıt

    bu videoyu senmi çektin yoksa  yaz olmasına rağmen ses gelmesin diye pencereyi kapatıyom  

    Sosyal Reisyoutube
    Balkonda yatılan gecenin sabahı 😄
    https://www.youtube.com/watch?v=3T8SIgA5mYE
  • Nuntius kullanıcısına yanıt

    Ufak bir agız burun kırdı diye kim girmiş ki hapse?

  • rocky_balbao kullanıcısına yanıt

    Türkiyenin heryerinde varlar galiba, İstanbul'da ekstra çok tabi.

  • Richard Parker kullanıcısına yanıt

    Müstakil ev deprem güvenliği ve komşu açısından rahatlık ama sitede olmadığı sürece güvenlik problemi var gibi geliyor bana.

    Zaten para yetmiyor artık müstakillere, en ucuz villa 15m ama ola ki alabilsem bile gece güvenlik probleminden tırsardım, silah bulundurmak şart.

    Apartmanlarda en üst katta, mümkünse dubleks kat olması yarı müstakil havası katıyor. Altta komşu yok üstte de kimse yok kafa rahat.

    Ama İstanbul gibi şehirlerde deprem her türlü risk, herşeyden önce deprem riski düşük bir ile yerleşmek lazım apartmanda oturulacaksa.

  • Vain kullanıcısına yanıt

    müstakil yerdeyim sokak köpeklerini saymassak güvenlik problemi pek yok ama suriyeli ve doğulu çok çocuklar yürümeye başlayınca sokağa salıyorlar akşama kadar bakan eden yok gerçi bebek olsalarda bakan yok akşama kadar ağlıyor bir bebek ilgilenen yok


    yüksek sesle müzik tv dinleyen çok o attığım shortdan farkı yok bizim mahallenin  


    mangalı geçtim meyve odunlarıyla ekmek yapan çok

    kışın herkesde doğalgaz olmasına rağmen kombi yakan taktıran pek yok kömür yanında ne bulursa yakıyorlar naylon çer çöp


    açıkkapıya cimeri şikayet ettim takan olmadı


    kendisini geçtim çocuklarına saygısı yok bizemi saygı duyacaklar eğitimsiz ve eğitilemeyecek boş bir nesil geliyor büyük tehlike hiç bir önlemde yok





  • Headlong Into Carnage kullanıcısına yanıt

    Sen en üst kattasın; düşünsene 5 kat veya daha fazla; 10 üstü daireli bir apartmanda oturduğunu.

    Bir de giriş katta ve daire yola bakan ön cephede ise. Gürültüden durulmaz.

    Apartmanların sıfır bitişik yapılması da ayrı dert. Bina içi yetmiyor; bir de bina dışındakilerle uğraşıyorsun.

    Müstakil yine de apartmana göre daha avantajlı; yalnız dört tarafandan da mesafe olacak binalarla.

    Sorunun kaynağı; kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma diye tabir varya, o şimdi değişmiş kendine yapılmasını istemediğini başkasına yap olmuş. 

  • HesaplıBilgi kullanıcısına yanıt

    Tabii ki burası da müstakil evle bir olmaz orada tüm bina sana ait fakat yine de böyle daireyi de bulmak kolay degil üstünde altında tepinen yok.. Yani mesela bu evden hic memnun degilim fakat sırf bu yüzden tasınmak istemiyorum gittigim yerde tepemde halay cekenler, altımda gümbür gümbür esya cekenler televizyon izleyenler falan olacak büyük ihtimalle..


    Müstakil ev konusunda söyledigim gibi cevre binalara uzak olmalı yoksa avantajdan cok dezavantaj getirir.. Komsu müstakiller, nasılsa bina bizim kimse karısamaz kafasında oluyorlar.. sağdan soldan müzigi köklerler, bahcede itleri bağırtırlar, mangal partisi verirler perisan olursunuz..




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 18 Eylül 2024; 20:19:9 >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.