Şimdi Ara

Geziparkı Gösterileri (39. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.454
Cevap
4
Favori
32.577
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3738394041
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Sizi bir sürüye dahil ettiğime dair bir imada bile bulunduğumu veya böyle bir şeyi açıkça ifade ettiğimi sanmıyorum.
    Daha yukarda söylediğim söz bu olaylara katılan kitle ile ilgili. Olaylara katılan kitlenin sizin görüşünüzün tam tersine kuşağı dikkate alınarak " birey " olmayı başaranlar olduğunu ve sizin bu noktayı yakalayamadığınızı düşünüyorum.
    Yalnızca " Fikir üretmek " değil sanıyorum fikirle toplumu da değiştirmek önemli. kuşak tartışmasının yeri burası değil. Ortalık biraz yatışınca olaylara katılan kitlenin bireymi- sürümü olduğunu vs. tartışabiliriz tabii.



    Bu size son mesajim.

    Sürü kavramini taksim gezi parkinde direnen kitle icin mi kullanmisim bir bakin once ! Hala yazdiklarimi okumadan yorum yapiyorsunuz. Benimle degil kendi hayalinizdeki biriyle tartisiyorsunuz. Bu sekilde size bir sey anlatmam mumkun degil. Kimseyle sidik yarisina girecek degilim. Samimi iseniz tartisiriz degilseniz gule gule.

    Bir de cikmis kusak tartismasinin yeri burasi demissiniz. Yahu kusak tartismasini acan ben miyim? Kendiniz actin kusak tartismasini. Yeri degilse lafi senin kusagin soyle, benim kusagim boyleye getirme. Ya sabir...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Ama ben meydandakileri eleştirmiştim.

    Ben de gerçek dışı bir şey için zaman kaybetmek yerine gerçekler üzerine konuşmak istemiştim
  • neverlate kullanıcısına yanıt
    Püff, peki!
  • Bu ülkede ne idüğü belirsiz tanıklar ile, hatta TERÖRİSTLERİN ifadeleri ile paşalar, gazeteciler içeri atıldı mı? Atıldı.
    Sadece "ifadeler" ile, insanlar yıllarca suçları sabit olmadan yattılar mı? Yattılar.
    Dünya'da bu kadar gazetecisi içerisinde olan başka bir "demokrasi" var mı? Yok.
    Dünya'da toplam 30 bin küsür "terör zanlısı" varken, sadece ülkemizde "16 bin küsür" olmasının mantıklı bir açıklaması var mı? Yok.
    Hükümete muhtıra veren Genelkurmay başkanı, "terör" suçu ile içeri atılıp; gerçek terörist APO bilir kişi mi yapıldı? Evet.
    Bu hükümetteki adamlar yılllar önce, "cumhuriyet rejiminin sonu geldi" dediler mi? Dediler.
    Ülkemizin de sınırlarını değiştiren proje olan BOP'un eşbaşkanıyız dediler mi? Dediler. (Hem de öyle bir şey diyen şerefsizdir, ispatlamayan müfteridir dediler!)
    Hükümet bu kadar çakallık yapmayı nereden öğrendi? (Sürekli nereye gidiyorlarsa ordan öğrenmişlerdir herhalde! Bugün de mossad geldi, mit ile görüştü ya hani...)

    Peki başbakanı bizzat tanıyan ve partiden ayrılan herkes aynı paralelde konuşuyorken, hatta yukarıda paylaştığım yazıda milletvekili ülkenin ABD uydusu olduğundan bahsetmişken neden başbakanla ilgili işlem yapılmaz? İddialar ciddi değil midir, bir ülkenin kaderi "şansa", "kişisel kanaatlere" bırakılacak kadar basit ve önemsiz midir?

    Peki bütün bunlar o AKP'den ayrılan ve söyledikleri kendisine hiç bir çıkar sağlamayacak olan o zat'ın söylediklerinin sapına kadar doğru olduğunu kanıtlamaz mı? Gören gözler için kanıtlar, hatta o adamın konuşmasına gerek bile yoktur.

    Böyle demokrasiyi yirin, yirin! Hatta yimem, kabuklarını soyar maymunlara atarın, onlar yir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 13 Haziran 2013; 0:53:27 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ~blue~sky~
    Türkiye'deki muhalefet partileri yeterli değil. Bunun iki nedeni var. Birincisi Türkiye'de başbakanın suyuna giden ve bu nedenle muhalefeti hem dinlemeyen hem de yeri geldiğinde açıklarının üzerine giden, büyük holdinglere bağlı medya kuruluşları. İkincisi de muhalefetin bizzat kendisi. Söylemlerini yenileyememesi, kendisiyle hesaplaşamaması, başbakan tarafından kolayca yönlendirilebilmesi.

    Ayrıca üç seçimdir AKP'nin büyük oy farkıyla kazanması, insanların muhalefet partilerine olan güvenini ve umudunu sarsmış olabilir. Aslında bu çok önemli bir nokta, çünkü başta totaliterleşme eğilimi olan bir devlet başkanı varsa ve muhalefet partilerinin bunu durdurabilecek gücü yoksa, o zaman insanlar demokratik koşullarda yeni alternatifler ararlar. Türkiye'de yıllardan beri sivil toplum kuruluşlarının eksikliğinden söz ediliyor. Sivil toplum kuruluşları, herhangi bir partiye bağlılık istemeyen insanların seslerini duyurmasını sağlayan ve yanı zamanda demokrasinin asli unsuru olan kurumlarıdır. Benim görüşüm bu açığın kapanması. Bunların partileşmesine gerek yok. Demokratik çerçevede güçleri olduğu sürece taleplerini dile getirebilir ve şiddet içermeyen eylemlerle seslerini duyurmaya çalışabilirler. Bu mekanizma doğru ve adil çalıştığı taktirde, AKP'nin istediği kadar iktidarda kalmasında bir sakınca yok.

    Meydandaki insanlara bence haksızlık ediyorsunuz. Taleplerini gayet güzel dile getiriyorlar. Polis tarafından kışkırtılmadıkları taktirde son derece barışçıl bir tutum izliyorlar. Aralarında bir çok nitelikli insan var. Düşünmesini, konuşmasını, oturmasını, kalkmasını biliyorlar. Henüz aralarında bir çatışma olmadı. Ortak karar alıyorlar, aklı selim davranıyorlar, bir liderlik sorunları varmış gibi görünmüyor.


    Altına imzamı atabileceğim bir yorum olmuş.
  • ben demiştim olayların arkasında nazar lobisi var diye,,,

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Ama ben meydandakileri eleştirmiştim.

    Ben de gerçek dışı bir şey için zaman kaybetmek yerine gerçekler üzerine konuşmak istemiştim

    Bakın değişik taraflar var. Meydanda değişik siyasi görüşler var. Ortak fikir ve lider çıkarmaları zor.

    Meydanın dışında değişik görüşler taraflar var.

    Ben mutlak şu tarftayım muhakkak şu görüşe oy vereceğim demiyorum. Kızdığım noktalar var hükümete.Hem de çok.

    Ülkeyi birisi yönetecek ama. Seçim zamanı benim bir karar vermem lazım. Ve oy almak isyen benden izah edebilmeli kendi gerçeğini. Diğerleri de anlatsınlar kendi gerçeklerini. Ben dinleyeyim ve karar vereyim. En iyi olmasa da en az kötü olanı seçme hakkım olmalı.


    Bunu yapmak yerine oy verirken kafama birinin sopa dayayıp kendi düşündüğüne oy vermemi istememeli. Zorbalık yaparak ikna etmeden başa geçenlerin başa geçtikten sonra demotrak olacaklarına inanmam. Bakın Rusayaya Bolşevik ihtilalinden sonra kaç milyon insan öldürüldü Kızılordu tarafından.

    Hem aşırı devletçiliği savunduğunuzun hem de Jakobenizm taraftarı olduğunuzun farkında mısınız?

    Yeni kuşak bu mu?
  • Yeni Çağda eski utanmazlar ve sahtekarların ömürleri çok kısa oluyor, internette kiraladıkları " papağanlara " rağmen!

    1) Taksimdeki cami de olaylar sırasında içki içilir seks yapılırken; O müezzin cennetlik ama utanma bilmeyen " bir büyüğümüz " ve bunu savunanlar ve yayanlar diğer tarafa gitmeden bu dünyada rezil olsunlar bir önce.

    http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=2vo8mk-bf7o

    2) Redhack, Ankarada öldürülen genç için polis kask numarası yayınlamış! Pek yüce TC Polisi, Savcıları Mahkemeleri hala araştırıyormuş, şu ana kadar bulamamışlar!

    Oyunun kuralları çok değişti çok.
  • Vallahi 1 kere eylemlere bir göz atsalardı anlarlardı korkulacak bir şeyin olmadığını zira bu gençler devrimi bırak ıslahat bile yapamaz.

    Barikatın üstüne çıkıp fotoğraf çektirmeler.
    Gaz bombalarının içinde sevişmeler "aşkımla devrim yaparkene."
    durum aynen buydu attım gaz maskemi çekip gittim o diyardan.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    Ülkeyi birisi yönetecek ama. Seçim zamanı benim bir karar vermem lazım. Ve oy almak isyen benden izah edebilmeli kendi gerçeğini. Diğerleri de anlatsınlar kendi gerçeklerini. Ben dinleyeyim ve karar vereyim. En iyi olmasa da en az kötü olanı seçme hakkım olmalı.

    Hem aşırı devletçiliği savunduğunuzun hem de Jakobenizm taraftarı olduğunuzun farkında mısınız?

    Yeni kuşak bu mu?




    13 Sayfadır onlarca sebep sunduk, onlarca eleştiri getirdik ve hükümet yanlıları "demokrasinin" ne anlama geldiğini bile bilmediklerini farkında olarak veya olmadan defalarca ifade ettiler. 10 yıldır bunca yaşanmışlıklara rağmen hala karar veremediyseniz, bırakın benim jakobenliğimi devletçiliğimi de kendinize bir bakın olur mu? Cevap verilmeyen mesajlarım hala askıda duruyor, bir düşünüp cevaplayı verin hele...

    Ayrıca jakobenizm taraftarı olduğum kanaatine nerden vardınız? Hükümetin kendisini kurtarıp yaptığı ve yaptırdığı zorbalıkları perdelemek için ürettikleri "bunlar şiddetten yana" yönünde açıklamalarından, "niyetleri farklı" açıklamalarından veya ana akım medyadan mı? Çıkın bir gezi parkına gidin bakalım o insanlar hayal dünyanızdaki insanlar mı? Ben meydanda taş atan insanları uyaran, sadece kafama "acaba gaz bombası düşer mi" diye bekleyerek demokratik eylemini gerçekleştiren bir vatandaşım.

    Devlet terör estirince ve YARGI KARARINA RAĞMEN "dediğim olacak" deyince "jakoben" olmuyor, halk demokratik eylem yapıp karşısına da onlarca polis yerleştirip bu insanlara "insanlık suçu" işletince eylemciler "jakobenizm taraftarı" oluyorlar öyle mi? Akıl tutulması deyince kızmayın arkadaşlar, başka izahı yok çünkü.

    "Cumhuriyet rejiminin sonu geldi" diyerek başa geldikten sonra sürekli bu yönde uygulamalar yapmak hatta açılan kapatılma davasında "suçlu" bulunmanın jakobenizmle, karşıt devrim yapma ile, terörizm ile hiç alakası yoktur değil mi? Açın "terörizm'in" tanımını bir okuyun bakalım...

    Elektronik ortamda üretilmiş belgelerle insanların içeriye atılması ve bu belgelerin onlarcasının "sahteliği" kanıtlanmış olmasına rağmen "şüphelilerin" yıllarca içeride olması da jakobenizm değil...

    Eyleme katılan veya destek veren bütün sanatçıların tehdid edilmesi de...

    Polat Alemdar'ın başbakanla görüştükten sonra küçük dilini yutarak ne dediğini bilmemesinin de jakobenizmle bağdaşan hiç bir yanı yoktur...

    "Biz kararımızı verdik, yapılacak" demenin de jakobenizmle uzaktan yakından alakası yoktur...

    Kendisi gibi düşünmeyeni "bunlar çapulcu, bir avuç bilmem ne demek" bu bir avuç insan "sele" dönüştüğünde ise "terörist" diye yaftalamak da ileri demokrasi gereğidir değil mi?

    Kafanız sanırım karışık, siz düşünün. Umarım karar verdiğinizde ve sandığa oyunuzu attığınızda ülkeniz hala "yaşadığınızı sandığınız" ülke olarak duruyor olur.
  • Arkadaşlar sokakta sürüklenen ve çocuğuna zarar verilen anne haberini hepiniz duymuşsunuzdur. Sizce bu nasiplenen adi adamlarfan dolayı bu gezi parkı olayı bitirilmemelimi. Bu kadar insan zarar görürken hala devam edip kime neyi kanıtlayavağız.

    Yazıklar olsun böyle insanlar varsa bir anneye ve bebeğine zarar verecek kadar. Daha buraya yazamadığım ne iğrençlikleri olmuş. Bu olaylar emin olun kaybedecek dediğiniz bir hükümeti tekrar başa geçirecek ve Ondan sonra eylemler bile kifayetsiz kalacak

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • @ PaiMei
    Hocam mesajımı iyi okuyun.

    Ben iktidarın hayranı değilim. Ama bir iktidar var. Muhalefet var. Ve ben seçim yapacağım. Karar vereceğim bir birey olarak.

    Sizin düşündüğünüz gibi düşünmek zorunda değilim herkes gibi. Kafam karışıkta olabilir normal. Durum iyiye giderse de, kötüye giderse de bunda oyum hissesince sorumluluğum olacak. Benim adıma başkasının düşünmesini karar vermesini ise kabul edemem. Meydandakilerin ortak kararları bile yok. Ortak yönleri hükümet karşıtlığı ki bu da karın doyurmuyor.

    quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei
    Bir şeylerden feragat etmeden emperyalizmle başa çıkmak mümkün değil, bunun için de gerçekten "bilinçlenme" ve gerçekten halkı temsil eden yöneticiler gerekiyor.


    Diyorsunuz. Ama eminim meydandakiler ve dışındakiler feragat etmeyi bırakın haklarını alamadıklarını düşünüyorlar veya arttırmayı arzu ediyorlar.

    Nelerden feragat etmeliyiz sizce. Bu sözünüz mesela Küba örneği mi veriyor bize.
  • Bir de yargı kararına rağmen sözünü sonra tartışalı işim var şimdi.
  • bütün ülke sadece 1 kişinin ne diyeceğini merak ediyorsa,
    Bütün kararları sadece 1 kişi alıyorsa,
    Bütün ülke sadece 1 kişinin ağzındam çıkacak sözlere bakıyorsa
    O ülkede zaten demokrasi yoktur.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hükümetin en büyük hatasi "toplumsal duyarlilik" ile gezi parkinda toplanan insanlarla "toplumsal duyarsizlik" ile sokaklarda terör estiren insanlari birbirinden ayirmamasi oldu. Tek tip fikirdeki insanlarin cumhuriyet mitingi tarzi siyasi bir eylem yaptiklarini düsündüler.

    Bu ayrimi yapmadan oradaki tüm insanlari "capulculukla" suclarsaniz, eyleme katilmayan, olaylari da carpik kaynaklardan takip eden milyonlarca genc kendilerini sizin "capulcu" tanimizla özdeslestirir. Eger silahli ve silahsiz eylemciler diye iki sinifa ayirirsaniz, o gencler kendilerini özdeslestirirken otomatikman bir secim yapmak zorunda kalir.

    Bu basit gercek hükümetteki adamlarin kafasina daha yeni dank etti. Bir hafta boyunca yanlis politika ile olaylari büyüttüler, simdi altindan kalkmaya calisiyorlar.

    Baska bir konu da polis müdahalesi. Arkadas senin polisin vatandasina durup duruken siddet uygulamis. Hata yaptigini kabul edersin ve özür dilersin. Polislere o emri veren amiri/emniyet müdürünü/ic isleri bakanini görevden alirsin. Siddet uygulayan polislere sorusturma acarsin. Hatasiz olmak degil, hatadan dönebilmek asil erdemdir.

    Hükümet bu gibi krizleri yönetmek icin secildi. Bir yöneticinin basari kriteri nedir? Parkta cadir kurularak yapilan bir eylem, molotof kokteylleri, taslar, barikatlar ile bütün sehirlere sicradi. Hatalar yapiyorsun. Yaptigin hatanin sonuclarini öngörmüyorsun/ciddiye almiyorsun. Hata yaptigini kabul de etmiyorsun. Profosyonel bir sirkette/holdingde bu kadar hata yapan CEO coktan kicina tekmeyi yer.

    Basbakan ve cevresindekilerin niyetleri nedir bilmiyorum. Ama en basit, en kolay seyi haftalarca yapmamakta inat ettiler. O da ikna etmek. %50 insani kendisine oy vermeye ikna eden birinin ikna kabiliyeti sorunlu olamaz. Eger bu olaylardan dolayi Ak Parti bir secim yenilgisine falan ugrarsa Türkiye Cumhuriyetinin en şapşalca, en aptalca siyasi hatasini yapmis olacaklar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    Arkadaşlar sokakta sürüklenen ve çocuğuna zarar verilen anne haberini hepiniz duymuşsunuzdur. Sizce bu nasiplenen adi adamlarfan dolayı bu gezi parkı olayı bitirilmemelimi. Bu kadar insan zarar görürken hala devam edip kime neyi kanıtlayavağız.

    Yazıklar olsun böyle insanlar varsa bir anneye ve bebeğine zarar verecek kadar. Daha buraya yazamadığım ne iğrençlikleri olmuş. Bu olaylar emin olun kaybedecek dediğiniz bir hükümeti tekrar başa geçirecek ve Ondan sonra eylemler bile kifayetsiz kalacak

    Normal sartlar altinda bitmesi lazim zaten. Ilk gün eylemcilere söyleseniz, yaptiginiz eylem 2 hafta boyunca CNN, BBC, El-Cezire'nin mansetinden inmeyecek diye duyduklarina inanamazlardi. Eylem beklediklerinden cok daha iyi is yapti. Bu saatten sonra o gezi parkina kolay kolay dokunulmaz. Hele hele avm falan yapilma imkani hic yok. Daha da önemlisi artik hükümetler "topluma ragmen" yaparim, "benim dedigim olur" seklinde hareket etmeden önce 2 defa düsünecekler. Bu yönden eylemler amacinin cok ötesinde is yapti.

    Zaten bundan sonrasi artik bu eylemi provoke edenler ile polisin mücadelesinden öteye gecmeyecek. Bu da eyleme her gecen gün gölge düsürüyor. Yarin bir gün uluslararasi medya da eylemcileri vandalist olarak tanimlamaya baslayacak. Bunun kimseye yarari yok.

    Dediklerine katiliyorum. Ankara'da 2 gün önce annem (basi örtülüdür) arabada kornaya basmiyor diye gece yolunu kesip 20 dakika boyunca bekletmisler. Kadincagiz kapi kilidini kapatip eli mahkum beklemis. Beni ariyor, polis cagirsaydin diyecegim, dogal olarak diyemiyorum. Icinden cikilmaz bir durum.

    Sokaktaki militanin ve polisin saldirgan tavirlari, evinde oturan insanlara da sicriyor. Bir arkadasin komsusu, haftasonu sokakta tencere tava calmadi diye, gece boyunca arkadasin balkon demirlerine vuruyormus. Normalde polis cagirilir, zabit tutturulur. Cocuk olay büyümesin diye katlaniyor. Artik bu isin suyu coktan cikti.

    Bir sekilde bitirilmesi lazim. Bizim forumda yazi yazmamiz bu isi bitirmez. Bu hükümetin/devletin görevi. Sorumluluk onlara verilmis. Sorumluluk sendeyse baskasini degil kendini suclayacaksin.
  • Neverlate şöyle bir durumda var 28 şubatta birileri kimseye saldırmadı ama bugün yine saldırılan müslümanlar. Ne bu çekememezlik anlamıyorum. Şimdi bunu yapan adam hükümet farklı olsa neler yapacak kimbilir. açıkçası akp ye oy vermeyi düşünmüyordum ama böyle olacaksa vereceğim zira bu iğrenç olaylar bir insanın içine zorla sokulmaz zaten bunları yapan adam hep aynı ahlaksızlık örneğidir sadece insanları kandırır.

    Polisin yaptığına biz yanlış diyebiliyorken provakörlerin insanlar tarafından görmezden gelinmesini anlamıyorum Provakörleri ateşleyen polis olmadı sadece olayın yanlışlığı oldu. Zira Şu zıt gruplar bir aradaydı herkes eylem yaptı söylemleri bugünden bakıldığında pekte tutarlı gelmiyor. Hadi bunuda geçtim. bu kadar olaya rağmen polis geri çekilmiyor. Sizce olaylar tamamen park meselesi ve halk meselesi olsaydı halk herşeye rağmen destek vermezmiydi. oraya 3 milyon insan akın etsin bakın ne oluyor. Polise rağman olay tamamen Haktan ibaret olsaydı kesinlikle insanların desteği daha fazla olacaktı ancak tekrar söylüyorum bugünden bakıldığında düşüncem değişmeye başlamıştır ve yanlış olduğunu bile bile sırf bunların ilerideki sakıncalarından dolayı Akp ye oy vereceğim bu kadarda açığım... Ne demek sokakta başörtülü diye birini sokak ortasında haşat edip ki bebeğide var. Sonra af edersiniz üzerine bilmemne yapmak.

    Arkadaşlar yanlış anlamayın ama bu başlatılan olay buraya geliyor ama daha önce Tr de yaşanan başka olaylar bu noktaya gelmedi demekki olay farklı. Benim fikirlerim değişmeye başladı isteyen istediğini desin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi abdullahors84 -- 13 Haziran 2013; 13:53:09 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ar_tryk

    @ PaiMei
    Hocam mesajımı iyi okuyun.

    Ben iktidarın hayranı değilim. Ama bir iktidar var. Muhalefet var. Ve ben seçim yapacağım. Karar vereceğim bir birey olarak.

    Sizin düşündüğünüz gibi düşünmek zorunda değilim herkes gibi. Kafam karışıkta olabilir normal. Durum iyiye giderse de, kötüye giderse de bunda oyum hissesince sorumluluğum olacak. Benim adıma başkasının düşünmesini karar vermesini ise kabul edemem. Meydandakilerin ortak kararları bile yok. Ortak yönleri hükümet karşıtlığı ki bu da karın doyurmuyor.

    quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei
    Bir şeylerden feragat etmeden emperyalizmle başa çıkmak mümkün değil, bunun için de gerçekten "bilinçlenme" ve gerçekten halkı temsil eden yöneticiler gerekiyor.


    Diyorsunuz. Ama eminim meydandakiler ve dışındakiler feragat etmeyi bırakın haklarını alamadıklarını düşünüyorlar veya arttırmayı arzu ediyorlar.

    Nelerden feragat etmeliyiz sizce. Bu sözünüz mesela Küba örneği mi veriyor bize.

    Meydandakilerin nasıl ortak kararları yok? Emperyalizmin uşağı olan bir hükümetin "bilincine" varmış olmak ve bundan kurtulmak istemek ortak bir karar değil midir? Bilr ülke için daha önemli ortak bir karar olur mu? Sizi de bu ortak kararımıza davet ediyorum. Gerisi emin olun teferruat. Çünkü bu ülkede bizim aslında ne kürt, ne din, ne laiklik sorunumuz olabilir "sağduyu" hakim olduğunda. Her şey "emperyalizmin" ekseninde cereyan ettiği için bu suni sorunlar ile boğuşup duruyoruz... Sözün özü, "kucakta" hükümet ile bir yere varılmaz.

    Siz meydandakilerin "daha fazlasını" istediklerini iddia ediyorsanız "lüks" anlamında, son derece yanılıyorsunuz. Bir çok kişiyle sohpet ettim tam da bu konuda, büyük yüzdeye sahip bir topluluğun "yeter ki bağımsızlığımız olsun, 3 evim olacağına 1 tane olsun" diyebileceğini söyleyebilirim size... Bu insanlar mı vandal şimdi?

    Küba gibi olacağımızı sanmıyorum. Açıkçası ekonomist olmadığım için kestirmem mümkün değil, hatta bir ekonomistin bile kestirmesi mümkün değil çünkü "küresel güçlerin" ekseninden çıktığımızda karşı hamle olarak neyle karşılaşacağımızı bilemiyorum. Şuna eminim, mevcut anti-emperyalist yönetimi devirmek için ve halkta oluşan "anti-emperyalizm" furyasını silmek için elinden gelenleri yapacaklardır. Şantaj, suikast, medya-basın desteği, her şeyi... Fakat samimi davasına inanan samimi bir yönetim ve halkın desteğini almış "ne olduğunun farkında" bir halk karşısında bir şey yapabileceklerini sanmıyorum.

    Bu ülkede chp-akp-mhp ve bdp'ye bütün mikrofonlar uzatılıyor değil mi? Küçük partilerin başkanları neden TV'lere çıkıp konuşamıyorlar, neden onlar da medyada temsil edilmiyorlar? Çünkü ülke siyaseti KONTROL altında tutuluyor. Belki de hayat bu zinciri kırmış "marjinalliktedir" ha?

    Erbakan gibi anti-emperyalist ama tüm yurttaşların hayat biçimini güvence altına alacak bir lidere,
    Doğu Perinçek gibi gladyonun ciğerini çözmüş ve anti-emperyalistliği sebebi ile içeride yatan zamanında kürt-türk kardeştir diye sloganlar attırdıkları için suikastlere uğramış ve yine "tüm ülkeyi kapsayacak çizgide" bir harete ihtiyacımız var.

    Sağ sol, akp-chp olayı değil olay esasında. İşi buraya getirirsek, emperyalistlerin bizim için oluşturdukları küçük bahçede top oynamış oluruz. Bu şuanda bir ütopya gibi görünüyor, o yüzden meydandaki halk "tayyip gitsin, gerisine bakarız" diyorlar. Elden gelen bu...
  • Daha ayrıntılı yazayım, size bir bakış açısı kazandırabilirsem ne mutlu...

    Bu ülkenin Atatürk'ten sonraki siyaseti çok BASİT ve hiç de "görülmek istendiği" gibi değil. Bir CHP var, sürekli oyu aynı oranda ve onlarca yıldır iktidar olamadan duruyor. Tam bir "şamaroğlanı" olarak kullanılıyor. Esas nokta şu ki, CHP bazı partileri iktidara taşıyor istemsiz olarak! Halkın üzerine sinmiş olan "sol parti" veya "CHP" korkusu, CHP'nin veya sol partilerin karşısındaki farklı farklı "sağ" partilere inanılmaz oylar aldırdı ülke tarihi boyunca. Şimdi 60-70 yıl öncesine kadar bakıyoruz da, hiç birisi ülkeyi kurtaramamış!

    Sakın "menderes fabrika yapacaktı da, asker kolundan tuttu" demeyin. Sakın Özal "Kürt sorununu çözeceğdi de, zehirlediler demeyin. Çünkü işinize gelse de gelmese de, hoşunuza gitse de gitmese de hepsi bu ülkeyi borçlandıran ve "emperyalist çizgide" siyaset güden insanlardı. Bugün eğer neredeyse kurtuluş hamlesi yapamayacak durumda isek, geçmişimizde bizi kimler yönetti ise o yüzdendir. Her yerde "görünene" ve "görmek istediklerinize" inanırsınız ya, burda gidip de "derin devlet yaptı hepsini" gibi uydurma bir "görünmeyene" inanmayın, ilk ve son kez bu konuda "görünene" inanın. Bizi yönetenler buraya getirdi. Şimdi "görünene" inanma kuralını rafa kaldıralım...

    Bu "sol parti" korkusu "komünizm" korkusunun yavrucağı. Emperyalizm nasıl insanlara kabul edilebilir hale getirilebilirdi? Onun karşısına "insanların gözünde" daha kötüsünü ortaya koyarak. Komünizm bence bu yüzden YARATILDI. Emperyalizm karşısında en büyük iş yapacak güç "din" idi. "Dine karşı bir ideoloji" yi emperyalizm karşısına koyarsanız, emperyalizm WİNS! Her ne kadar "ideal düzeni ve doğru olanı" savunuyormuş gibi görünse de emperyalizme hiç bir ideoloji bu kadar "destek" olmamıştır herhalde. Tıpkı CHP'nin karşısındaki tüm partileri istemsiz olarak başa getirebilmesi gibi... En ücra köye gidin ve "koministim lan ben" deyin, karşıdakinin saçlarının elektriğe çarpmışa dönmüş olacağını göreceksiniz. Toplum mühendisliği budur işte.

    Sağ parti iktidara gelir, halkta rahatlama olur. Esasında iş "sağ" ideolojinin kötü veya yanlış olmasında değildir. Sadece dünyada çoğunluk "inançlı" dır ve çoğunluğu kandırmak gerekir. Eğer çoğunluk komünistler olsa idi, onlar kandırılıyor olurlardı. İktidara kendi düşüncesindeymiş gibi görünen bir parti geldiğinde "sevinirdi". Yani bizim "isteklerimiz" üzerinden oynuyorlar. Bize bir şeyi istetiyorlar ve onu gerçekleştiriyorlar. Halbuki gerçekleştirdikleri bizim istediğimiz şey değil, içi boş. Ve arkasında da onlar var...

    Sizce İsmet İnönü kendi eliyle iktidarı verir miydi? Bu kadar demokrasi yeni kurulmuş bir ülke için fazla değil miydi? Neden Atatürk'ün kullanıp sonra kapattığı mason locaları tekrar faaliyete geçti o tarihlerde? Neden Baykal Tayyib'in siyasi yasağının kaldırılmasına ve bütün şuan yaşadıklarımıza destek verir? Sonra da bir kaset patlar emekliye ayrılır ve yerine "dolaylı yoldan" etkisiz biri getirilmiş olur. Neden? Bir tarafı "dayak yiyen" olarak seçip, "çoğunluğa" ve esas hedef olan taşeron partiyle o partiyi döveceklerdir de ondan :) Hatta bırakın halkı bundan bu partilerin çoğu milletvekilinin bile haberi yoktur, çünkü ilkokul mezunudurlar veya o seviyede siyaset yaparlar :) Kaşıkçı kürekçi kavgası yapar dururlar... Çok iyi, çok değerli insanlar olabilirler ama "farkındalık" HER ŞEYDİR.

    Medya en önemli silahtır çünkü medya olmasa bunların hiç biri olmazdı. Basını-yayını ele geçirmeden toplumu asla kontrol edemezsiniz. O yüzdendir ki sürekli belli adamlar çıkar sahneye. Belli siyasi partilere yer verilir. Önceki mesajımda belirttiğim ve oynamamızı istedikleri bir "çemberin" içine alırlar bizi. Bir taraf dayak yeyici olarak kurban edilir, taşeronlar ise dayak atar. Emin olun ABD şu an bu ülkede İşçi Partisini ölümüne desteklese, ne tayyip kalır ne kılıçdaroğlu. Ama ABD'nin en korktuğu parti İP'dir, o yüzden TEK genel başkanı içeride olan parti de odur. Tayyib erdoğan'ın da en korktuğu tipten oluşumlardır (particilik oynamıyorum asla, durum tespitidir yanlış anlamayın) O yüzden kuyruğuna basılmış gibi "marjinaller" diye etiketler. Bu ülkede "taşeronların" birilerini etiketlemesi yeterlidir, pas verildi mi medya-basın golü 90'a takar.

    ABD'de dünyanın en ironik demokrasisidir. Çünkü çok demokrat olacağını sandığımız bu ülke, ironik derecede demokrasiden yoksundur :) TEK BAŞINA 200-300 milyar dolar servete sahip insanlar "seçtikleri" başbanları desteklerler. İstedikleri kanunları çıkarırlar... Çünkü bu adamlar çıkaracakları ufak bir krizle başkanı yerin yedi kat dibine sokabilecek güçtedirler. Kennedy gibi yine bu adamların yazıp yönettiği "bankacılık" sisteminin anasını bellemek isteyen adamların da alnına kurşunu çakarlar.

    Zihnimde net bir resim var. Önce ülkemizdeki, sonra da bütün dünyadaki olaylarla örtüşen sürekli veriler ve olaylarla desteklenen bir resim. Hatta öyle ki, bu resmin detaylarına bakarak ülkemizde ve dünyada ne olacağını kestirip önceden söyleyebiliyorum. Tesadüf müdür? Sanmıyorum. Bu resmin bütününü cımbızlama cümlelerle anlatmaya çalıştım. İster aslında olmanız gerektiği gibi olaylara "şüpheci" bakar, görünenin arkasındaki görünmeyeni ararsınız; isterseniz ak'a kara diyebilecek kadar gözlerinizi karartıp görmek istediklerinize inanırsınız. Ve böylece küresel güçlerin tam da olmasını istedikleri "insan profili" olursunuz...

    Şunu da unutmamak gerekir. Dünya "kahvehane tipi siyasetle, kasımpaşalıkla" kurtarılamayacak ve aşık atılamayacak kadar, uğrunda yıllarca kafa yorarak senaryolar üretilip yıllarca uygulamaya koyulabilecek kadar büyük bir pasta. Yoksa kim takar kasımpaşayı, bir beyzbol sopalık işi var. Bakın görün...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    Neverlate şöyle bir durumda var 28 şubatta birileri kimseye saldırmadı ama bugün yine saldırılan müslümanlar. Ne bu çekememezlik anlamıyorum. Şimdi bunu yapan adam hükümet farklı olsa neler yapacak kimbilir. açıkçası akp ye oy vermeyi düşünmüyordum ama böyle olacaksa vereceğim zira bu iğrenç olaylar bir insanın içine zorla sokulmaz zaten bunları yapan adam hep aynı ahlaksızlık örneğidir sadece insanları kandırır.

    Polisin yaptığına biz yanlış diyebiliyorken provakörlerin insanlar tarafından görmezden gelinmesini anlamıyorum Provakörleri ateşleyen polis olmadı sadece olayın yanlışlığı oldu. Zira Şu zıt gruplar bir aradaydı herkes eylem yaptı söylemleri bugünden bakıldığında pekte tutarlı gelmiyor. Hadi bunuda geçtim. bu kadar olaya rağmen polis geri çekilmiyor. Sizce olaylar tamamen park meselesi ve halk meselesi olsaydı halk herşeye rağmen destek vermezmiydi. oraya 3 milyon insan akın etsin bakın ne oluyor. Polise rağman olay tamamen Haktan ibaret olsaydı kesinlikle insanların desteği daha fazla olacaktı ancak tekrar söylüyorum bugünden bakıldığında düşüncem değişmeye başlamıştır ve yanlış olduğunu bile bile sırf bunların ilerideki sakıncalarından dolayı Akp ye oy vereceğim bu kadarda açığım... Ne demek sokakta başörtülü diye birini sokak ortasında haşat edip ki bebeğide var. Sonra af edersiniz üzerine bilmemne yapmak.

    Arkadaşlar yanlış anlamayın ama bu başlatılan olay buraya geliyor ama daha önce Tr de yaşanan başka olaylar bu noktaya gelmedi demekki olay farklı. Benim fikirlerim değişmeye başladı isteyen istediğini desin.

    sokak ortasında dövülen başörtülü haberi nerede var.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 3738394041
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.