Şimdi Ara

FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
0
Favori
1.795
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhabalar aranıza yeni katıldım Size FM 16'da yapacağım GS&Türkiye kariyerini hikayeli bir şekilde aktarmaya çalışacağım. FM 17 kariyerleri anlatılırken neden FM 16 diyebilirsiniz. Ama oyunun sıkı bir fanı ve takipçisi olarak FM 17'yi enine boyuna inceledikten sonra beni heyecanlandırmadı. Oyunu ileri taşıyacak özendirecek hamlelerin atılmadığını gördüm ve bu yüzden edinmedim. Konumuza dönersek mevcut durumda GS&Türkiye bu aralar kötü gittiğinden dolayı içimde bir heves oluştu. FM 16'da da sizlere aktarırken ben de ilk defa tuttuğum takımı yöneteceğim. Bundan önce sizin bilmediğiniz Crawley, Bournemouth kariyerlerim oldu. Genel olarak düşük liglerden liglerinde ortalama veya ortalamanın altı takımlarla başlamayı tercih ediyorum. Bu şekilde daha fazla haz alan bir FM severim. Neyse yine boşboğazlık ettim. Neyse dediğim gibi ilerleyen günlerde kariyeri hikayeli seveceğiniz bir şekilde başlatmak istiyorum. Takip etmek isteyenlerin, önerileriyle kariyeri daha güzel bir şekilde ilerletmemi sağlayabilecek arkadaşların başımın üzerinde yeri vardır. Haydi şimdilik sağlıcakla kalın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gsaw -- 17 Mart 2017; 21:5:19 >







  • Takip hocam, başarılar.
    Aynı kariyere bende başladım, oyuncu yardımında bulunalım birbirimize.
  • 1.bölüm:Davetsiz misafir

    Okan, yıllarca alt liglerde futbolculuk yaptıktan sonra 2 yıl önce futbolu bıraktı.Futbolculuk kariyerinde 16 yıl Boluspor'da oynadı ve başka hiçbir takımda forma giymedi. Bu nedenle adını Boluspor'un efsaneleri arasına yazdırmayı başardı. Oynadığı stoper rolüyle 'top geçer adam geçmez' sözü onun için söylenmiş bir sözdü sanki. Futbolculuk kariyerini noktalayınca Boluspor camiası ona sahip çıkmış boş pozisyonunda olan asistan menajer konumuna Okan'ı getirmiştir. Okan, 2 yıldan beri halen Boluspor'da asistan menajer görevini başarıyla yürütmektedir. Fakat gerek Bolulu olması gerek bütün kariyerini Bolusporda geçirmesinden ötürü kulübe karşı aşırı bağlıydı ve iş disiplini üst seviyedeydi. Bu durumu menajerlik görevine ilk defa 1,5 yıl önce Boluspor menajeri olarak soyunan Hasan Şaş da çok takdir ediyordu. Hasan Şaş,görevde olduğu süre boyunca ilk sene devre arasında geldiğinde takım 17.olmasına rağmen takımı küme düşe hattından çıkarmış ve ligi 9.bitirmişti. Diğer sene Boluspor, PTT 1.lig'de oynattığı göze hoş gelen futbol ile 3.olmuş ancak play-offlarda elenerek Süper Lig'e çıkamamıştı. Türkiye Kupasında ise büyük bir sürprize imza atarak takımını çeyrek finale kadar taşımıştı. Kuşkusuz bu başarıda Hasan Şaş ve Okan hocanın büyük katkısı vardı. Bu güzel geçen yılın ardından Boluspor oyuncuları tatilden dönmüştü. Hasan Hoca Okan'la birlikte karar kıldığı antrenman programını oyunculara açıkladı. Ve sezonun ilk antremanı yapıldı. Antrenmandan sonra Okan ile Hasan Şaş antrenmanı değerlendirirken Hasan Şaş'ın telefonu çalıyordu. Arayan Dursun Özbekti.

    Dursun Özbek: Alo, Hasan nasılsın müsait misin ?
    Hasan Şaş: İyiyim başkanım sağolun müsaitim. Bir durum mu vardı ? Sesiniz biraz endişeli gibi geliyor.
    Dursun Özbek: Seninle bir konu hakkında görüşmem gerekiyor. Ama telefonla olmaz. Şu anda Ankarada'yım. Eğer müsaitsen Bolu'ya gelip seninle görüşmek istiyorum.
    Hasan Şaş: Tamam başkanım müsaitim. Ama önemli bir şey mi var ? Meraklandırıyorsunuz beni.
    Dursun Özbek : Hasan geldiğimde enine boyuna konuşuruz. Dediğim gibi telefonda anlatılabilecek bir şey değil.
    Hasan Şaş: Tamam başkanım, madem öyle sizi evimde bekliyor olacağım.

    Dursun Özbek ile Hasan Şaş arasında baba-oğul ilişkisi vardı. Birçok kez basına samimi pozlar vermekten çekinmeyen ikili en son geçen hafta Galatasaray'ın İnter'le oynadığı hazırlık maçında görüşmüşlerdi.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)


    Bu nedenle Hasan, daha 1 hafta önce görüştüğü Dursun Özbek'in neden bu kadar telaşlı olduğunu anlamıyordu ve çok da merak ediyordu. Hasan bu düşüncelere dalmışken kapı çaldı. Gelen Dursun Özbek'ti.

    Dursun Özbek: Hasan kusura bakma böyle de ani oldu ama görüşmem gerekiyordu.
    Hasan Şaş: Ne kusuru başkanım öyle şey mi olur geçin içeriye konuşalım.
    Dursun Özbek: Hasan açık ve net konuşacağım. Uzatmayacağım. Mustafa Denizli ile bugün yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Sen sormadan ben söyleyeyim. Transfer konusunda ciddi fikir ayrılıklarımız vardı. Ben kendisine istediği şartları üzülerek sağlayamacağımı söyledim. Karşılıklı olarak anlaştık ve yollarımızı ayırdık.
    Hasan Şaş: Başkanım ne diyeceğimi bilmiyorum. Çok şaşırdım bir yandan da üzüldüm.
    Dursun Özbek: Ben ne diyeceğini söyleyim. Galatasaray menajerliğine talibim diyebilirsin mesela. Şu anda Galatasaray'da boşalan teknik direktörlük koltuğu için seni düşünüyorum. Hasan bence yuvana dönme zamanın geldi. Boluspor'da yaptıkların oynattığın futbol spor camiasının dikkatini çekmeye başladı. Artık kendini yuvanda ispat etmenin zamanı geldi.
    Hasan Şaş: Başkanım, sizi ne kadar sevdiğimi bilirsiniz. Bu teklifiniz için size minnettarım. Çok gururlandırdınız beni. Ama ben bu teklifi kabul edemem. Boluspor camiasına verilmiş bir sözüm var. Onları Süper Lig'e çıkarmam gerekiyor. Boluspor'u böyle ortada bırakmak hoşuma gitmez. Boluspor'da gerçekleştirilecek çok işim var. Ama bir gün mutlaka yuvama geri döneceğim. İnanıyorum buna.
    Dursun Özbek: Hasan kulübün sana en çok ihtiyaç duyduğu dönemde bunu yapma. Seni de anlayabiliyorum. Ama sana ihtiyacımız var. Senin gibi vizyonlu, az imkanla çok iş başarabilecek kapasitede ve yerli bir hocayı ben nerde bulacağım başka ?
    Hasan Şaş: Başkanım bana güveniyorsanız size bir önerim olacak.
    Dursun Özbek: Tabii ki güveniyorum Hasan. Güvenmesem burada olmazdım. Önerin nedir ?
    Hasan Şaş: Benim asistan var bilirsin belki Okan. Okan'da bu saydığın özelliklerin hepsi var. Gerçekten çok potansiyelli gelişmeye açık bir adam. Ben gelmeden evvel de takımdaydı. Çalışma disiplini çok yüksek. Belki Boluspor'un başarısı basında bana ithaf ediliyor olabilir. Ama en az benim kadar Okan'ın da bu başarıda emeği büyük. Benim gözlemlediğim kadarıyla böyle bir görev için biçilmiş kaftan. Ben bu çocuğa kefilim. İstersen bir görüş. Kararını ona göre verirsin.
    Dursun Özbek: Sen gelmeyeceksin belli oldu. Görüşmekten bir şey çıkmaz. Adamı bu kadar methettin görüşmeden olmaz artık. Çağır müsaitse bir gelsin de görüşelim bakalım.

    Hasan Şaş, Okan'ı aramıştır. Okan da gelmeyi kabul etmiştir. Bir süre sonra kapı çalar. Okan gelir. Okan kapıdan girince içeride Dursun Özbek'i görünce şaşırır. Hasan ona bundan bahsetmemiştir.

    Hasan Şaş:Gel Okan. Tanıştırmama gerek yok. Dursun Bey'i biliyorsundur zaten. Az önce senden konuşuyorduk biz de zaten.
    Okan: Hocam şu an hiçbir şeyden anlamadım desem. Niye benden konuşuyordunuz ?
    Dursun Özbek: Okan, gel tanışmamız şimdiye nasipmiş. Hasan seni çok methetti ben de böyle bir genci tanımak isterim dedim.
    Okan: Anladım başkanım. Hasan hocam mübalağa etmiş. Ama yine de sadece bu sebepten ötürü mü buraya çağrıldım ?
    Dursun Özbek: Hasan'ın methettiği kadar varsın galiba. Aslında sadece bu sebepten çağırmadık seni. Duymuşsundur belki. Mustafa Denizli ile yollarımızı ayırdık. Yönetim olarak Hasan Hoca'nın yeni teknik direktör olması konusunda fikir birliği sağladık. Ama Hasan Hoca, Boluspor'a verilmiş sözlerinin olduğu daha zamanının gelmediğini belirterek kibarca reddetti. Bu görevi yapabilecek bir aday olarak seni önerdi. Senden o kadar övgüyle bahsetti ki ben de seninle görüşmek istedim.
    Okan: Başkanım, böyle değerli,kutsal bir göreve beni uygun gördüğünüz için hem size hem Hasan hocama çok teşekkür ederim. Ama Boluspor'la benim bir gönül bağım var. Bu şekilde hemen gidemem. Hem benim gibi menajerlik tecrübesi olmayan birini almak sizin için de risk oluşturmaz mı ?
    Hasan Şaş: Hadi ama Okan. Nereye kadar Boluspor ? 16 yıl futbolculuk 2 yıl asistan menajerlik. Sence de artık yuvadan uçmanın zamanı gelmedi mi ? Hem merak etme. Ben varım burada. Boluspor'u en iyi yerlere taşıyacağım ben
    Okan: Ama hocam...
    Hasan Şaş: Aması falan yok artık Okan. Seni istemiyorum yanımda. Boluspor'un menajeri değil miyim ben ? Bak kovmak zorunda bırakma beni
    Okan: Peki hocam peki. Şu an bu odada olanlara inanamıyorum zaten.
    Dursun Özbek: Evet Okan. Artık ikna olduğuna göre senden beklentilerimi ve sözleşme şartlarını görüşelim.
    Okan: Başkanım sözleşmeyi düşünmeyin. Siz ne uygun görürseniz ben ona varım. Ben bu renklerin aşığıyım. Boş mukaleveye imza atarım. Siz gerisini doldurursunuz. Benden beklentilerinizi söyleyebilirsiniz ama dinliyorum.
    Dursun Özbek: Okan senden Süper ligde şampiyonluk,Türkiye kupası'nda Final, Süper kupa'da şampiyonluk ve Şamp.Ligi'nde ise grup etabının ötesine geçmeni de çok beklemiyoruz. Ve ayrıca mali durumumuz son yıllarda kötü seyrediyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri olarak oyunculara verilen yüksek bonservisler ve maaşlar gelmektedir. Bu konuda da yapılması gereken ne varsa çekinmeden yapabilirsin. Her konuda seni desteklediğimi bilmeni isterim. Maaş bütçesi olarak yıllık 32 milyon euro,transfer bütçesi olarak ise 500 bin euro verebileceğimizi söylemek isterim.
    Okan: Böyle büyük bir kulübün böyle hedefleri olur. Başarıya aç bir insan olarak bunları yapabileceğimi düşünüyorum. Elimden geldiğince başarılı olmaya ve kulvarlarda istediğiniz başarıları elde etmeye çalışacağım.
    Dursun Özbek: Tamam yarın 13:00'a seni tanıtacağımız basın toplantısı ayarlıyorum. Yarın kulüpte görüşmek üzere Okan.
    Okan: Görüşmek üzere başkanım. Hasan Hocam, yarın sabah antrenmanına gelip kulüptekilerle vedalaşacağım. Sizle de orada görüşürüz zaten.
    Hasan Şaş: Tamamdır Okan, görüşürüz. Herkes için yorucu bir gün oldu. Hadi yarın ola hayrola diyelim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gsaw -- 13 Mart 2017; 22:40:1 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: LaMorel

    Takip hocam, başarılar.
    Aynı kariyere bende başladım, oyuncu yardımında bulunalım birbirimize.

    Sağolasın hocam.
    Ben her türlü fikir alışverişine açığım. İrtibatta kalalım.
  • 2.bölüm: İmza Töreni


    Bütün bir gece gözüme uyku girmemişti. Hayalimdeki kulüple yarın imza törenim vardı.Her şey çok hızlı gerçekleşmişti. Galatasaray menajeri Okan ? Hala düşündükçe inanasım gelmiyordu. Futbolu bıraktığımda biri 2 yıl önce Galatasaray menajeri olacaksın dese kahkaha atardım.
    Bu düşüncelerle sabahı etmiştim. Sabah evden erken çıkıp vedalaşmak için soluğu Bolu'nun tesislerinde aldım. Gerçekten ayrılmak kolay değildi. 16 yıl futbolcu olarak, 2 yıl da asistan menajer olmak üzere toplam 18 yıl buradaydım. İnsan bir yerde bu kadar çok zaman geçirince hayatının hep böyle ilerleyeceğini umarak ayrılacağı aklına gelmiyordu. Bu nedenle bu ayrılık benim için hiç kolay geçmiyordu. Önce başkan ile görüştüm. Başkan'la son derece samimi geçen sohbetin sonunda kendisi benim bu isteğim karşısında hem şaşırmış hem de sevinmişe benziyordu. Böyle bir fırsat bulup da gitmeseydin zaten salak derdim diye de ekledi. Sonra kulüp çalışanları ve Hasan Hocamla da vedalaşarak İstanbul'a gitmek üzere yola çıktım. İstanbula vardığımda beni karşılayan kulüp idari menajer yardımcısı Mert Çetin'di. Kısa bir tanışma faslından sonra beraber Florya'ya doğru yola çıktık. Florya'ya geldiğimizde saat 12:00'dı. 1 saat sonra basın toplantısı başlayacaktı. Ben de bu süreyi tesislerde orayı burayı karıştırarak geçirdim. Hatta kahve yapayım derken kahve makinasını bozunca aniden oraya ışınlanarak ışınlanmayı bulan Dursun başkanım geldi ve ekledi. "Ohoo olmaz böyle Okan. Maaş bütçenizden keseceğim bakın. O kahve makinası 500$" diyerek pis bir bakış attı.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)


    "Hadi lan oradan. Fakir'in tekli kahve makinası ne zamandır 500$ oldu lan tırrek dedim desem de inanmayın diyemedim. Ahan da aynı böyledi makine.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)


    Ama daha dur önce o sihirli imzayı atmalıydım. Sonra hizaya getirecektim Dursun'u. Galatasarayım için her koşulda yarışmaya hazırdım. Nitekim yavaştan basın toplantısı için Dursun başkanımla toplantının yapılacağı yere doğru hareket ettik. Toplantı saati gelmişti. Artık tüm spor camiasının gözü bu toplantıdaydı. Yeni açıklanacak teknik direktör konusunda en ufak bir fikirleri yoktu. 1 gün önce gece anlaşmaya varmış olduğum için bundan daha doğal bir şey olamaz herhalde Basının genel beklentisi Mircea Lucescu ve Hasan Şaş üzerineydi. Ancak çok yanılacaklardı. Toplantıya beraber girmiştik. Ve girer girmez tüm gözler benim üstümdeydi basın muhabirleri bana bakarak kendi aralarında fısırdaşmaya başlamışlardı bile. Dursun Başkan daha fazla sözü uzatmadı başladı konuşmaya.

    Dursun Özbek: Arkadaşlar öncelikle hoşgeldiniz. Bugün bu toplantının amacı aslında Galatasaray'ın geleceğinin kime teslim edileceği konusundaki soru işaretlerinizi gidermektir. Pek tabi biliyorsunuz ki 2 gün önce Mustafa Denizli ile fikir ayrılıklarımızdan dolayı karşılıklı olarak anlaşarak yollarımızı ayırmıştık. Bugün de size yeni hocamızı tanıtmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Okan ile kendisini Galatasaray'a 2 yıl bağlayan sözleşmeyi karşılıklı olarak imzalayacağız. Ama bu törenden önce sizin sormak istediğiniz soruları cevaplayabiliriz.

    Basın Muhabiri: Başkanım öncelikle hayırlı olsun. Fakat tecrübe olarak sadece 2 yıl Boluspor'da asistan menajerlik bir ismi bu konuma getirmek sizce de biraz fazla riskli bir hamle gibi duruyor mu ? Nasıl güveninizi kazandı ?

    Dursun Özbek: Öncelikle kendisinin Bolu'da olduğu 2 yıl boyunca Hasan Şaş ile ne kadar başarılı bir 2 sene geçirdiği aşikardır. Boluspor daha önce hiç oynamadığı kadar göze hoş gelen bir futbol oynamaktadır. Bunda Okan hocamın da Hasan Şaş kadar katkısı var. Bu konuda hocasının da özgüven oyunu alabilmiş bir asistan menajerden bahsediyoruz arkadaşlar. Ve kendisi son derece vizyonlu, potansiyelli bir hoca. Kendisine güvenmesem zaten şu anda burada konuşuyor olmazdık. Göreceksiniz hocam ile birlikte çok güzel başarılara imza atacağız.

    Basın Muhabiri: Hasan Hocanın özgüven oyunu aldığını söylediniz. Hasan hoca ile bir görüşmeniz oldu mu ? Neler konuşuldu ? Açıklayabilir misiniz ?

    Dursun Özbek: Evet Hasan hoca ile görüştüm. Okan hakkında fikrini sordum. O da bana Okan'a çok güvendiğini ve rahatlıkla ona kefil olacağını belirtti. Bundan sonra toplantıya Okan hocamız devam edecektir. Sorularınızı ona yöneltebilirsiniz.

    Okan: Evet arkadaşlar. Öncelikle buraya geldiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse birçoğunuz belki beni tanımıyor bile. Bilmeyenleriniz için özet geçeyim. 16 yıl Boluspor'da futbol oynadıktan sonra, 2 yıldır Bolu'da asistan menajer görevini yürütmekteydim. 18 yıl bünyesinde bulunduğum kulüpten beni ancak böyle bir teklif koparabilirdi. Aşığı olduğum, çocukluk hayallerimi süsleyen bu kulüpte menajer olarak sizlerin önünde konuşuyor olmak çok gurur verici ve bambaşka bir olay. Bana şu sansı sunan,güvenen herkese teşekkür ediyorum. Umarım hep beraber güzel şeyler başaracağız.

    Basın Muhabiri: Hocam öncelikle hayırlı olsun, yeni görevinizde başarılar dileriz. Size 3 sorum olacak. Geçmişte hiç menajerlik tecrübeniz bulunmadığından bu görevde zorlanacağınızı düşünüyor musunuz ? Takımda yapmayı planladığınız değişiklikler var mı ? Kulübün mali durumunun pek iç açıcı olmadığı görülüyor. Bu nedenle takımda yüksek maaş olan oyuncularla yollarınızı ayırmanız muhtemel midir ?

    Okan: Arkadaşlar kolay iş diye bir şey yok. Öncelikle burada anlaşalım. Dünyada her işin kendine göre bir zorluğu vardır. Jose Mourinho, Guardiola, Jurgen Kloop olmak demek her şeyin kolay bir şekilde ilerleyeceğinden emin olmak demek değildir. Kendinizin maksimumunu verdiğinden emin olmalısınız ki bu saydığım insanların ünvanlarını hak etmelisiniz. Bu nedenle zorlanmam aslında iyi şeyler çıkacağının kanıtıdır.
    2.sorunuza gelirsek mutlaka her menajer gelince birtakım değişiklikler yapar. Benim de düşündüğüm aslında birçok şey var. Ayrıca kulübün mali durumundan haberdarım. Mali durum kötü ise bunu yine düzeltecek olan bizleriz. Gerekli olan önlemleri alacağımızdan emin olmanızı isteriz. Çok yakında değişiklikleri görmeye başlayacaksınız.

    Dursun Özbek: Arkadaşlar maalesef daha fazla soru alamayacağız. İmza törenini başlatmamız gerekiyor.

    İmzalar karşılıklı olarak atılır. Okan, resmi olarak önümüzdeki 2 yıl Galatasaray menajeri olacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gsaw -- 14 Mart 2017; 17:9:17 >




  • 3.bölüm:Temizlik başlıyor !!!


    İmzalardan sonra ilk iş eşofmanlarımı kuşanıp antrenmana çıktım. Oyunculara kendimi tanıttıktan sonra kısa da olsa oynatacağım oyun sisteminden,taktik anlayışından bahsettim. Bu konuşmamdan akılda kalıcı olarak şunlar çıkarılabilir:
    "Arkadaşlar ben koşan, oyunu iyi parselleyen, topa hakim olan, toplu hücum-toplu savunma sistemini benimsemiş bir tarza sahibim. Takımda son derece fazla defansif zaaf olduğundan dolayı amacımız bir süreliğine önce gol yememek üzerine olacak. Bu stratejileri gün geçtikçe size uygulamaya çalışacağım. Sizler de adapte olmak için elinizden geleni yapmalısınız. Bu felsefeleri gerçekleştirmek için yüksek fiziki kondisyon gerekmektedir. Yeterince zamanımızın olduğunu düşünüyorum. Güzel bir hazırlık dönemi geçirerek bunların üstesinden geleceğimizi umut ediyor ve sizlere güveniyorum."

    Daha sonra Orhan Atik hocama kafamdaki antrenman metodunu anlattım. Yapmasını istediğim şeyleri sıraladım. Galatasaray'ın başında gözetimimde ilk antrenmanı gerçekleştirdik. Antrenman sırasında Sneijder,Chedjou,Umut,Selçuk,Hamit uygulattığım antrenman temposuna uymakta zorluk çekiyordu. Diğer oyuncularla ilgilenmek üzere arkamı döndüğümde ara ara biraraya geldiklerini gördüm ve mutsuz gözüküyorlardı. Ama ne olursa olsun taviz vermeyecektim. Belki bu yıl Şamp.ligi için yüksek maaşlı oyuncuların kalmasına 1 sene izin veririm diye düşünüyordum ama bu gördüklerim şüphe uyandırmıştı. Sonra kulüp çalışanları ile tanıştım. Kondisyon antrenörleri takıma koşun işte diyerekten kuytuda tavla oynuyorlardı. Kaleci antrenörlerim ortada yoktu bile. Muslera kendi kendine çalışıyordu. Cenk ise saha kenarında yanında getirdiği dürümü yiyordu. Gözlemciler desen kendi aralarında "abi vallah bak şu iyi oyuncu ya hem menajeri bize aldığı paradan pay verecekmiş anlarsın ya diyip salak salak gülüyorlardı.Ben odaya girince salaklar anlamayım diye öhöm öhöm diyip güleryüzlü ifade takındılar. Ama içimden geçirdim hepinizi yakacam olum diyerekten ben de gülümsedim. Lan gördüklerim karşısında şok olmuştum çok da sinirlenmiştim. Kulüp goy goy havasındaydı. Kimsenin umru değildi. Böyle büyük bir kulüpte bunlar nasıl olurdu. Şimdiye kadar bu adamlar nasıl barınabilmişti. Artık düğmeye basmak için 1 dk bile bekleyecek zamanım yoktu. Durum tahmin ettiğimden de vahimdi. Bu yaz dönemi anlaşılan çok yoğun geçecekti. Çok cömert !! Dursun başkanımız da eminim yani kulüp çalışanlarının sözleşmenin feshini transfer bütçemden düşmezdi. Sonra sinirden Ali Rıza Bey moduna geçerek odama geçip kriz beklermişçesine yığıldım.
    O da ne her şey bitmezmiş gibi antrenman sonu kapım çalınmıştı. Odaya giren Wesley Sneijder'di.

    Wesley Sneijder: Hocam müsait misiniz ? Sizinle bir konu hakkında konuşmam gerekiyor.

    Okan: Gel Wesley müsaitim.

    Wesley Sneijder: Hocam yanlış anlamayın size saygısızlık etmek istemiyorum. Ama antrenman metodlarını çok ağır belirlemişsiniz. Takımca zorlanıyoruz bu şekilde devam edemeyiz. Sakatlıklar olacaktır. Bu seviyede bir antrenman sistemi olmaz. Çok geç olmadan sizinle paylaşmak istedim.

    Okan: Wesleycim sen beni nasıl anlamak istiyorsan anlayabilirsin. Çünkü açık ve net konuşacağım. Afedersin ama bundan önceki antrenörlerin zamanında yatmaya alışmışsınız doğru düzgün bir şey yapmamışsınız. Haliyle bu antrenman sistemi sizi zorluyor. Takımın yaş ortalaması zaten aşikar. Ama ben antrenmandan önce ne dedim sizlere ? Benim sistemime adapte olmalısınız dedim. Olmazsanız isimlere bakılmaksızın gerekli önlemler alınacak hatta gerekirse yollarımızı bile ayırabiliriz. Bunu senin söylemen çok daha şaşırtıcı. Kariyerinde birçok ülkede büyük takımlarda forma giydin. Rica etsem burada şimdiye kadar yaptığınız antrenmanları o takımlardaki antrenmanlarla kıyaslar mısın ? Cevabı çok zor olmamalı.

    Wesley Sneijder: Hocam bu yaptıklarınıza pişman olabilirsiniz. Ben sadece sizi uyarmak istemiştim. Yakında her şey tersine dönebilir.

    Okan: Yani ne demeye çalışıyorsun Wesley ? Beni tehdit mi ediyorsun sen ? Eğer o anlama geliyorsa hiç çekincem yok. Dediğim gibi ismin cismin benim için önemsiz. Benim için önemli olan tek şey adapte etmeye çalıştığım sisteme ne kadar katkı sağlayabileceğin ?

    Wesley Sneijder: Hayır Hocam benim ne haddime beni çok yanlış anladınız. Yani bu sistemin uzun vadede size zarar getireceği kanaatindeyim. Bu yüzden sizi çok geç olmadan uyarmak istedim.

    Okan: Tamam Wesley tamam. Anlattın derdini kapıyı kapat çıkarken.

    Bu konuşmalardan sonra çok öfkelenmiştim. Ne zannediyorlardı kendini ? Götünün kılları ağarmış egolu tok bir oyuncu grubu Galatasaray'ı yönetme işine girişmişti anlaşılan. Ama bu sefer çok yanlış kayaya çarptıklarını bilmiyorlardı.

    Gelecek günlerde radikal değişiklerim kulübün her yerinde hissedilecekti...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gsaw -- 14 Mart 2017; 23:41:9 >




  • 4.bölüm: Patron Benim

    Kulüpteki ilk günümde gördüklerim bende şok etkisi yaratmıştı. Hemen işe koyulmalıydım. İlk işim şu bir halta yaramayan rezil kulüp çalışanlarıyla yollarımı ayırmak ve gerçekten güvenebileceğim iş yapabilecek bir kadro oluşturmak oldu. Dün vaziyetlerini görünce tüm gözlemcileri,kaleci antrenörlerini ve fizyoterapistleri kovdum. Hepsiyle yollarımı ayırırken karşılıklı fesih teklif ettim. Ama gene de cebimizden baya bir para çıktı. Dursun başkanım da durur mu ara ara kesti bu paraları benim transfer bütçesinden. Çok mübarek bir insandır kendileri. Ama razıydım kulüpteki bütün halasının,teyzesinin,amcasının oğullarını kovmuştum. Hatta dün kulüp çalışanları ile tanışırken kondisyon antrenörlerini Dursuncuğumun "Sen askerini yaptın mı ? Askerini yaptıysan gel anlarsın. Ne olacak sanki kondisyon antrenörüne ne gerek var diyerek uzaktan akrabasını göreve getirdiğini duydum." 27 yaşındaki Vural Durmuş adlı kondisyon antrenörüne bakar mısınız ? Adam askeri yapıp gelmiş. Bir halttan anladığı yok. Profilini atıyorum rezilin. Zaten askerliği de postacı olarak yapmış tırrek. Aq ne kondisyoner ne kondisyoner siz düşünün Diğer yandan fizyoterapistim Burak Koca da diğer ayrı bir rezil. Burak üniversitede fizyoterapi okurken 2.yılın sonunda üniyi bırakma kararı almış. Burak Koca da 2009 yılının başkanı Adnan Polat'ın bir tanıdığı olunca kulübe fizyoreapist olarak alınmış. Ve bu yıla kadar da kalmış. Kimse bu adam necidir ? Diploması var mı ? Ne bok yiyor diye soru bile sormamış. 7 yıldır Galatasaray'da çalışmış lan 7. Atıyorum bunun da profilini. Rezaleti görün. Gerçekten kulüp öyle başıboş kötü bir duruma gelmiş ki gerçekten kimin ne halt yediği belli değildi. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın tarzı kimse bi halt yapmadan paraları götürüyordu. Bu daha fazla böyle devam etmemeliydi ama kulübün dışarıya atılacak 1 lirası bile yoktu artık. Bu nedenle bütün kulüp çalışanlarını tesislerde topladım ve konuşma yaptım.

    Okan: Hoşgeldiniz Arkadaşlar. Öncelikle geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Gerçekten dün kulüpteki ilk günümde şoka uğradım. Ne kadar sıkı çalışan işe yarayan çalışanlarım var dedim.

    Emre Utkucan(Baş Gözlemci): Ehehehe öyleyizdir hocam. Size kendimizi böyle tanıtabildiysek ne mutlu bize. Çok mutlu olduk. İnşallah hep beraber nice başarılar yakalayacağız. Birsürü genç yetenek var. Raporlarım şimdiden hazır bile.

    Okan: Öyle mi ? Ne güzel ne güzel. Şimdi senden bir ricam olacak. Yapabilir misin ?

    Emre Utkucan(Baş Gözlemci): Tabii hocam ne isterseniz.

    Okan: Demek ne istersem. Peki Emrecim o raporları al bir tarafına sok ve bir daha bu kulübün kapısının önünden bile geçme desem ?

    Emre Utkucan(Baş Gözlemci): Ahahaha hocam çok şakacısınız. Valla ahahah.

    Okan: Benim şaka yapar gibi bir halim mi var lan yandan yemiş. Son yıllarda kulübe önerdiğiniz kaç oyuncu verimli oldu lan. Doğru düzgün rapor sunduğun bile yok lan sen kimi yiyorsun. Ben bütün kayıtları inceledim merak etme. Cebinizi doldura doldura bütün gözlemcilerin altında 8 milyon Lira olan Bugatti Chiron var maaşallah. Menajerler oyuncu iteleme için yüzde kaç pay veriyor lan ha it onu söyle sen !! Yıkılın lan karşımdan bütün gözlemcilerimi kovuyorum !!! Diğer çalışanlarıma gelince kondisyonerler beyler tavlaya ara veriyorsunuz kalıcı yaz tatiline gönderiyorum sizi siktirin gelmeyin bir daha ! Fizyoterapistlerim kiminizin diploması yok. Kiminizin kafası çalışmıyor !! Biriniz hadi üniversite affından yararlansın diğeriniz de beyin nakline koşun çok geç değil. Kaleci antrenörlerim geçen gün antrenmanda yoktunuz ? Nerdeydiniz ? Ha dur siz söylemeyin ben söylerim. Geçen gece Reina nasıldı beyler ? Eğlenebildiniz mi ? Topu kaleye gol atabildiniz mi ? Lan siktirin gözüm görmesin hepinizi kovuyorum !!

    Herkesi yolladıktan sonra hemen mesaiye başladım. Ve yeni ekibimi tek tek oluşturmaya başladım. Çok uğraşmıştım ama boş iş yapacak adam kalmamıştı artık kulüpte Yeni çalışanlarımın fotoları da aşağıda yer almaktadır arkadaşlar.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)
    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)
    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gsaw -- 15 Mart 2017; 21:21:42 >




  • 5.Bölüm: Taktikler ve Transferler


    Kulüp çalışanlarını değiştirdikten sonra takımın çehresi değişmişti. Antrenmanlar son derece rekabetçi ve zorlu geçiyordu. Artık nasıl bir oyun düzeniyle karşı oynayacağız ? Nasıl bir sistemle maça çıkacağız ? Kimlerle yollarımızı ayıracağız ? sorularının cevaplanma zamanı gelmişti. Taktik belirlerken felsefemi aslında sizlere birkaç mesaj önce söylemiştim. Hemen hatırlatayım.Ben genel kapsam olarak koşan, oyunu iyi parselleyen, topa hakim olan, toplu hücum-toplu savunma sistemini benimsemiş bir tarza sahibim. Takımda son derece fazla defansif zaaf olduğundan dolayı amacımız bir süreliğine önce gol yememek üzerine olacak. Bu taktiği uygulayabilmek için öncelikle kanatlı mı kanatsız mı oynayacağımı belirlemeliydim. Ama takımda Yasin'i, Olcan'ı ve Podolski gibi kanat oyuncularını düşünmemem beni kanatsız taktiğe daha fazla yakınlaştırıyordu. Takımı hem gençleştirme hem de yüksek maaşlı oyuncuları gönderme gibi bir planım olduğundan daha birçok oyuncuyu göndermek istiyordum. Genel politikam 30 yaş ve üzerinde olan oyuncuları ve yıllık 2 milyon € üzeri alan oyuncuları göndermekti. Bu nedenle transfer sürecine hemen başlamak istiyordum.

    Takımdan ilk ayrılan oyuncu Koray Günter oluyordu. Kendisini kadrom için yeterli bulmadığımdan tecrübe kazansın kendini geliştirsin diyerekten Köln'e aylık 30 b € kiralama bedeli karşılığında kiraladım.

    Yasin Öztekin için Wolves'le 1 m € karşılığında anlaşıp yollarımızı ayırıyordum.

    Gerek yaşı gerek aldığı maaşı,gerek yetersiz kalitede olması nedeniyle Umut Bulut'u 300 b € karşılığında Rennes'e gönderdim.

    Takımın kaptanı Selçuk İnan'ı, yaş ve maaş engelime takıldığı için Milan'a 4,6 m € karşılığında gönderdim.

    Bir diğer giden oyuncum Aurelien Chedjou oluyordu. Ligimizin en iyi stoperlerinden de olsa politikamdan taviz vermeyip hem yaş hem de maaş engelime takıldığı için Chedjou'yu 6,75 m € karşılığında Everton'a gönderdim.

    Artık kariyerinin sonlarına yaklaşan emektar Hakan Balta da bir diğer giden oyuncum oluyordu. Kendisini 200 b € karşılığında Lens'e gönderiyorduk.

    Bir engelime takılmamasına rağmen yetersiz oyuncu olmasından ötürü Tarık Çamdal'ı sezon sonuna kadar AZ Alkmaar'a bedelsiz kiralıyorduk.

    Yaş engelime takılmasından ötürü Bilal Kısa'yı sezon sonuna kadar Young Boys'a bedelsiz kiralıyorduk.

    Yaş ve maaş engelime takılan diğer oyuncularım Muslera,Sneijder,Podolski idi. Ancak Podolski takıma henüz yeni katıldığı için göndermek kolay değildi. Ederinin altında değerlere inmeme rağmen hem oyuncu gitmek istemedi hem de talibi çıkmadı.
    Sneijder'i de göndermek istedim. Ama çok komik teklifler geliyordu. 1 m € civarı teklifler gelince satmak istemedim. Yerine bu kalite civarı oyuncu alamazdım.
    Muslerayı ise göndermek istemedim. Çünkü kesinlikle düşündüğüm birçok transfer vardı. Ve Muslera ayarında kaleci bulmak elimdeki bütçeye göre çok zordu.Kulübün bana verdiği transfer bütçesi 500 bin €, maaş bütçesi ise 32 milyon € idi. Ve maalesef en can sıkıcı durum ise bu kadar sattığım oyunculardan kasama giren sadece %10'uydu. Başkana 2 defa çıktım artır şu yüzdeyi diye ama 2 seferinde de siktir etti Dursun'cum. Yani bu transferlerim sonucu transfer bütçem ancak 2,5 m civarlarına çıkmıştı.

    Gelenlere gelirsek; ilk aldığım oyuncu Boca Juniors'dan 7 m € vererek aldığım çoğunuzun bileceği Marcelo Meli idi.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    2.olarak kadromuza kattığımız oyuncu ise yine Boca Juniors'dan 5 m € vererek aldığımız Andres Cubas'dı.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Bu gelen oyuncumuz ise Sneijder'in rotasyonu olarak düşündüğüm Porto'dan aylık 21 b € kiralama bedeli vererek 1 yıllığına kiraladığım oyuncu Evandro idi.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Ortasaha merkezde alternatif yaratması için San Lorenzo'dan aylık 26,5 b € kiralama bedeli karşılığında Facundo Quignon'u 1 yıllığına kiraladık.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Yine orta saha merkeze ve defansif orta saha mevkisine derinlik kazandırmak için Liverpool'dan Jordan Rossiter'i bedelsiz 1 yıllığına kiraladık.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Takımdan Umut Bulut'un da ayrılmasıyla takımda tek forvet oynayabilen oyuncu Podolski vardı. Bu nedenle forvet transferi şart olmuştu. Sıkı araştırmalarım sonucu Racing Club'den Gustavo Bou'yu 4 m € karşılığında aldık.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Takımda kadro seçiminde sıkıntı olmasın Türk oyuncu da bulunduralım diyerekten geleceğin potansiyel yıldız adaylarından Çağlar Söyüncü'yü Altınordu'dan 1,6 m € karşılığında aldık.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Son transferimiz olarak sol beke bir oyuncu alıyorduk. Carole'un bu mevkide kadroda alternatifinin bulunmaması bunu zorunlu kılıyordu. Bu nedenle Stade de Reims'den Atila Turan'ı 3,7 m € karşılığında aldık.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    2,5 m € bütçe ile nasıl bu oyuncuları aldın diye soracak olan arkadaşlar olabilir. Cevaplayayım onlar için.
    Transferlerimi aylıklara böldürerek aldım. Buna rağmen kasadaki para yetmeyecek olduğunda maaş bütçemden transfer bütçeme aktardım. Transferlerim şimdilik bitmişti. Bu arada bazı oyuncular fotoğraflarda Galatasaray'da gözükmüyor Sebebi fotoları erken çekmemdir. Ama ara transfer için birçok düşüncem vardı. Transferleri genel olarak buradan da görebilirsiniz:

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Şimdi işim bu oyuncularımı belirleyeceğim taktiğime monte etmekti. Belirttiğim felsefeye uygun olarak aşağıdaki taktiği oluşturdum:

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Bu felsefeleri,dizilişleri uygulamayı mantıklı buldum. Takımda Olcan,Podolski,Sinan olsa da kanatlı oyun oynatmak istemedim.(Podolski forvet düşünüyordum. Mevcut durumda Bou ile Podolski var.) Bu nedenle kanatsız ortasaha ağırlıklı bir sistem tercih ederek topa sahip olmayı, orta saha üstünlüğünü ele geçirmeyi tercih ettim. Bekleri de hücum oynatarak takım hücuma kalktığında bir nevi kanat işlevi görmesini istedim. Defans çizgisini orta sahaya yakınlaştırarak oyuncular arası mesafeyi azaltmayı amaçlayarak pas oyunu için elverişli bir ortam oluşturmak istedim.

    Alternatif oluşturduğum taktikler ise şöyle:

    Alternatif(1)

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Alternatif(2)

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Bu düzenlemelerle beraber sezon öncesi gerekli her şey yapılmıştı. Artık sezonun başlamasını beklemekten başka yapılacak bir şey kalmamıştı.

    Aklınıza takılan herhangi bir şey varsa buradan sorabilirsiniz. Aynı şekilde herhangi paylaştığım bir konu hakkında fikrini paylaşmak isteyen,önerisi olan arkadaşları ilgiyle bekliyor olacağım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gsaw -- 16 Mart 2017; 22:30:55 >




  • hocam öncelikte başarılar dilerim. fm 16 oynamış biri olarak zivkovic ve balantayı takımda görememek üzdü şahsen.fm 16 da en uygun oyuncular sayılırlar. atila ya fazla para vermişsin gibi. kiralık geliyordu die hatırlıyorum. orta sahaya kira olayına girseydin diğer bölgeler için daha iyi imkan yarabilirdin die düşünüyorum.yanlış hatırlamıyorsam lucas romero boşa çıkıyordu sezon sonu.realde satılığa çıkacak lucas silva ile beraber iyi ikili olurlardı. bide emre mor unda resmini gösterirsen sevinirim :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: herospa

    hocam öncelikte başarılar dilerim. fm 16 oynamış biri olarak zivkovic ve balantayı takımda görememek üzdü şahsen.fm 16 da en uygun oyuncular sayılırlar. atila ya fazla para vermişsin gibi. kiralık geliyordu die hatırlıyorum. orta sahaya kira olayına girseydin diğer bölgeler için daha iyi imkan yarabilirdin die düşünüyorum.yanlış hatırlamıyorsam lucas romero boşa çıkıyordu sezon sonu.realde satılığa çıkacak lucas silva ile beraber iyi ikili olurlardı. bide emre mor unda resmini gösterirsen sevinirim :)

    Sağolun hocam. Sorularınıza tek tek yanıt vermeye çalışayım. Öncelikle zivkovic ve balanta için tabii ki girişimlerim oldu. Zivkovic için kulübü hem benim hem de juventusun teklifini kabul etmişti. Ama oyuncu Juventus'u tercih etti. . Balanta içinse teklif yaptım ama kulübü 15-20 m arası bir şey isteyince haliyle alamadım.
    Atila'yı ilk önce kiralamaya çalıştım. Fakat kulübü kiralamak istemediğini belirtince almak istedim. Kulüpte türk oyuncu da baya azalınca oyuncuda da ilerleyen yıllar için potansiyel olduğundan biraz kesenin ağzını açtım. Orta sahaya kira olayına girebilirdim dediğin gibi ama Meli ve Cubas oyunun ileriyen yıllarında inanılmaz gelişiyor. Birkaç yıl sonra bu fiyatlara almam imkansız olurdu. O yüzden direk almak istedim. Lucas romero maalesef boşa çıkmıyor. Fm 15'de boşa çıkıyordu yanlışınız var hocam. Real madrid Lucas silva'yı satışa çıkarır mı ? Satışa çıkarırsa kaçtan çıkarır bilmiyorum valla. Şu an piyasa değeri 14 m bende. Bende Marsilya'ya kiralanmış şu an.
    Son olarak bu da Emre Mor'un profili:

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)




  • 6.bölüm: Lig Başlıyorrr


    Öncelikle bir önceki bölümde belirttiğim taktiğimi uygulamaya karar verdim. Hatırlatmak için kanatsız taktiklerimden 4-1-3-1-1 olanı tercih ettim. Hazırlık dönemini çok iyi geçirmemiz gerekiyordu. Kulüp çalışanları revizyonu ve transferlerde gençleştirme politikam nedeniyle takımın antrenman temposunda gözle görülür bir artış dikkat çekiyordu ve bu da beni mutlu ediyordu.
    Takımı taktiğe alıştırmak ve maç kondisyonu temposunu kazandırmak için önümüzde oynayacağımız 8 hazırlık maçı vardı. Bu hazırlık maçları ve elde ettiğim skorlar şu şekilde oldu:

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Takımımız genel olarak güçsüz takımlara karşı beklenildiği gibi sıkıntı yaşamasa da son maçlarda oynadığımız rakiplerin kalitesi artınca bocalamaya başladı. Ancak bunu sezon öncesi görmem iyi olmuştu. Gerekli önlemleri alacağımız zamanımız olmuştu. Hafif oyuncu talimatlarında değişiklik yaparak sezona başlama kararı aldım. Taktik planımı ve talimatlarımı değiştirmedim. Zamanla oyuncuların taktiğime alıştıkça istediğim oyunu sergileyeceklerini düşünüyordum.

    Artık sezon açılıyordu. Sezona Bursaspor'la oynayacağımız süper kupa maçıyla başlayacaktık. Bir kayıp yaşanmamasını umuyor ve lige kupayla başlamayı hedefliyorduk.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)


    Maç öncesi her 2 takımın belirlediği diziliş de bu şekildeydi:

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Maça bu şekilde başlamayı istedim. Çünkü Bursaspor'u analiz ettikten sonra beklerinin aksadığını ve pas oyunu ile yenilen gollere göre ortalardan gelen gollere karşı daha savunmasız olduğunu gördüm. Bu nedenle maça bu şekilde yukarıda Alternatif(1) adlı taktiğimi uygulayarak başlamayı uygun gördüm.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Nitekim yapmış olduğum analizin tutarlığını dk 5'de anlıyordum. Soldan Olcan'ın ortasında yükselen Poldi kafayla skoru 1-0'a taşıyordu. Bu golden sonra Bursaspor oyunda dengeyi sağladı. Özellikle son dakikalara doğru baskısını sıklaştırdı. Ancak skoru değiştiremediler. Ve Bursaspor'u 1-0 yenerek sezona kupayla başlıyorduk.

    Bu zafer sonrası kendime güvenim gelmişti. Şu ana kadar geçirdiğim kısa zaman sonrası kariyerimin ilk kupasını renklerinin aşığı olduğum Galatasaray adına almıştım. Maçtan sonra Hasan Şaş arayarak tebriklerini iletti. Başkanım Dursun Özbek ise yanıma gelerek bana olan güveninden bahsetti ve tebrik etti. Fırsattan istifade başkanım devre arası transferler için bütçe açabilecek misin diye sordum. Tam o sırada telefonum çalıyor bahanesi yaptı ama çalmadı gördüm. Çünkü aynı telefon bende de var Yani Dursun'cum geçiştirdi kaçtı. Ama yarın aynısını sözleşme imzalatmak isteyince ben de yapacaktım ona. PSG'den, Manu'dan teklif var başkanım diyip geçiştirecektim intikam alacaktım görecekti tırrek. Neyse bu dar rotasyonla ne yapacağımızı sezon sonununu nasıl getireceğimizi düşünüyordum. Bu arada lig başlangıcı için Rize deplasmanına gidecektik. Bu nedenle maçtan 1 gün önce Rize'ye hareket ettik. Aq takım otobüsünün kliması bozulmuş. 30 erkek otobüsde olunca otobüs apış arası koktu aq bütün yol. Bayılıp kusacaktım. Rize'de inince 5 dk sadece içime temiz hava çektim. Yanımdan geçerken eli şeyinde olan Carole tokatladım. Akşam vardığımızdan yattık zıbardık. Ertesi gün sabah antrenmanımızı yaptık. Maç kadrosunu benim asistana aktardım ingiliççe olarak. Sonra ben tuvalete gidiyorum git ver kadro listesini maça çıkacağız dedim. Geldiğimde bir baktım aq orta sahada Emre yazdığım yeri bu mal hangi kafayla okuduysa ve beni nasıl anladıysa oraya gitmiş Sinan'ı koymuş. Lan dedim her şey tamam Sinan kanat aq kanat !! Burda nasıl ayılamadın ? Kem küm bir şeyler diyor siktir dedim git tribüne istemiyorum bu maç seni kulübede.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)


    1.HAFTA

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Maç öncesi dizilişler bu şekildeydi. Bu sefer sürekli uygulamak istediğim kanatsız taktiğimle başladım.

    FM 16 GS&Türkiye Kariyeri (Lig başladı !!)

    Dk 4'de Denayer'in karambol anında düşürülmesiyle topun başına geçen Podolski skoru 1-0'a getiriyordu. Kalan dakikalarda topa hakim olan rakibe fazla açık vermeyen bir Galatasaray vardı. Bu maçla beraber takımımın taktiğe alışmakta olduğunu gördüm. Nitekim maç da bu skorla 1-0 sona eriyordu ve lige galibiyetle başlıyordum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gsaw -- 17 Mart 2017; 21:4:7 >




  • Takip
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.