Şimdi Ara

Fiyatlar ucucak.Damat Bakan:'Birileri ulkemizi zamaninda ithalat cennetine cevirdi' (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
369
Cevap
1
Favori
31.309
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
376 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • bu kafa herkese lazım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    Öncelikle ifade etmem lazım. Ben birşeyci değilim. Düşünüyorum abi ben. Birşeyci olmam gerekmiyor. Ecevitçi de değilim. Ecevit hakkında bir kamyon olumlu, bir kamyon da olumsuz şey yazabilirim. Sizin (halkın genelinin) probleminiz ekonomiyi bir süreç olarak görmemenizdir. Dediğin de çok doğru. Türk milleti anlık yaşıyor. 2 gün sonrasını göremiyor ki 20 yıl sonrasına plan yapsın. 2 gün sonrası için yaşarsan, 20 yıl sonra ambarda mısır olacak mı, olmayacak mı bilemezsin. Bu tavırdan vazgeçmeniz gerekiyor.

    Ekonomi modelleri yapay modeller değildir. Doğal olarak oluşan ağlarla örülü devasa bir örümcek ağı gibidir. Bir günde oluşmaz. Delikleri, zayıf noktaları bir günde oluşmaz. Ancak oluştukça erken davranılırsa önlemi alınabilir. Erken davranılmazsa geçmiş olsundur. Acısını 10 yıl sonra, 20 yıl sonra çekersin.

    Örneği objektifliği bozmamak adına Türkiye dışından verelim:

    ABD Mortgage krizi. Yıl 2007. Krizin dünyayı sarması da 2008 yılına gelir. Başkan o sırada Bush. Bitim kadar sevmem. Babasını da sevmezdim. Krizin müsebbibi Bush mu? Tabii ki değil! Mortgage krizini çok kısa özetlemek gerekirse, ABD'de insanlar ev kredisi alıyor. Karşılığında aldıkları evler ipotekli ve borçalarını tıkır tıkır ödüyorlar. O yüzden bu krediler "garanti para" gibi gözükmekte. Bankalar bu kredileri garanti göstererek ikincil (türev) işlemler yapıyorlar. Krediyi başkasına satmak gibi, garanti gösterip kredi almak gibi. Ama bir yandan da evlerin değeri hızla artıyor. Kredi kullanıcıları evlerini yeniden değerlemeye sokuyor, ikinci kredileri falan alıyorlar. Evlerin değeri de bir çeşit emlak balonundan artıyor. Ancak tüketicinin bu ikinci krediyi ödeme gücü limitte. Ekonomi gaz kaçırsa tüketicinin bir kısmı krediyi ödeyemeyecek durumda. Buna rağmen kredi değerlendirme kuruluşları bu kredileri güvenilir notu veriyor. Türev piyasada krediler bir değer gibi el değiştiriyor veya teminat gösteriliyor. Emlak balonu söndükçe, aslında bunun o kadar da güvenilir olmadığı ortaya çıkmaya başlıyor. Yapı bozuluyor. Ekonomi zora düşüyor. Zaten kredisini ödemekte zorlanan tüketici de krediyi ödeyemeyince sistem çöküyor. Mortgage krizi bu. Suçlusu Bush mu? Değil. Clinton mu? O da değil. Ronald Reagan ile baba Bush arasında bir yerde başlıyor bu mortgage işi. O zamanda bu iş doğru ele alınıp, doğru koşullar altında bir kurallar silsilesine bağlansa idi, başı boş bırakılmasa idi, 2007 Mortgage krizi yaşanmazdı.

    Şimdi, bu krizin suçlusu kim? Obama değil. O kriz boyunca ülkeyi yöneten adam. Oğul Bush da değil. Ama kabak onun başına patladı.

    Ekonomi böyle bir şey. Bir günde kurulmaz, bir günde yıkılmaz. Doğal bir süreçtir. Oluruna bırakırsan oluşan yeni piyasalar başıboş hareketlerle örümcek ağında delikler açılarak büyümeye devam etmeye sebep olur. Büyüdükçe ağ ağırlaşır. O delikler de büyümeye başlar. Ancak artık müdehale için çok geçtir. Müdehale etsen büyüklüğü keseceksin. Etmezsen de bir noktada çökecek. O noktada "zaten çökecek, müdehale etmeyelim, aynı kapıya çıkar" dersin. Ve bir gün çöker.

    -----------------------------

    İşte Ecevit'in başına da aynen bu geldi. Türkiye'de bankacılık sistemi başıbozuktu. Çünkü düzenleyici mevzuat işe yaramazdı. Denetleme kuruluşu da işlevsiz kalıyordu. Çarpık büyümüş bir yapıya müdehale edemiyorsun. Yıkıp yeniden kurabilirsin. Aynı kapıya çıkar. Veya yıkılmasını beklersin. Yıkılınca tekrar kurarsın. Deprem gibi biraz. Bozuk bozuk binaların var. Yıkıp yenisini yapabilirsin. Çok büyük uğraş, para gerekir. Veya bırakırsın. Deprem olur. O binaları yıkar. Yenisini yaparsın. Olan kime olur? Göçük altında kalana olur.

    3 yıllık kısacık bir iktidarı sakız gibi uzattınız da uzattınız. Ecevit'in bir aksiyon adamı olduğu kesin. Lafım yok. Benim gözümde zerre demokrat değildir; ama iyi devlet adamıdır. Hükümet çöktü. Meclis onayı ile AZINLIK HÜKÜMETİ KURDU. Seçime kadar ülkeyi üç ay yönetti. O üç ayda Öcalan'ı paketletti. Sizinkiler iki eli ile bir direği dikemiyor. Adam azınlık hükümeti iken Öcalan'ı paket edip getirtti. Neyse, iktidara geldiğinde zaten kriz beklentisi vardı. Bankaların yapıları da son derece bozuktu. Ecevit'in yatıp kalkıp dua etmeniz gereken, çok kafa yorduğu bir konu vardı. Hacettepe Ekonomi Profesörlerinden bir amcanın teorisi. Dünyada denenmemiş bir teoriydi. Bu teoriye göre, enflasyonun büyük bir kısmını halkın enflasyon beklentisinin belirlediği şeklinde bir teori. Şöyle ki: Enflasyon bekliyorsun. O yüzden birikimini dövize aktarıyorsun. Herkes böyle tavır aldığı için enflasyon oluşuyor. Teori bu. "İnsanların beklentisi kırılabilirse, enflasyon da düşer." Bu teori İLK DEFA Türkiye'de test edilmiştir. BAŞARILI OLMUŞTUR. Enflasyonun en büyük sebebinin enflasyon beklentisi olduğu teorisinin ayaklı kanıtı Türkiye olmuştur. Türkiye, hiper enflasyon sarmalından bu teoriyi deneyecek ortamı, yasal düzenlemeleri oluşturarak çıkıştır.

    Merkez bankası gelecek 6 ayın kurunu 6 ay önceden beyan eder. Kur da gerçekten beyandaki gibi gider. Bu stratejiyi 1 yıl uygulayan hükümet başarı elde etti. Ertesi yıl enflasyon %14'e düşmüştü. Nereden? %70'lerden. Ancak bunu yaptığın ortamda para kıtlığı var. Merkez bankanda döviz rezervi düşük. Bankalarının da bir ayağı çukurda, sermaye yapıları da bozuk. Bir bankanın tahvil konusunda yanlış pozisyon alması ile başladı her şey. Açığa düştü. Çeviremedi. İflas etti. O bankanın ters işlemindeki banka bu sefer tutuştu. Zaten durumu kötü. Küt. O da iflas. Zincirleme reaksiyon başladı. 2001 krizi budur. Suçlusu kim? Ecevit mi? Bankaların bozuk yapısı 15-16 yıllık, ucu Özal'a bağlanan bir mesele. İllaha suçlu arayacaksan, "2001 krizinin suçlusu Özal'dır" diyebilirsin.

    Neyse, Ecevit iyi devlet adamı. Dediğimin arkasındayım. Bu konularda işinin en uzman adamını Türkiye'ye getirdi: Kemal Derviş. Kemal Derviş'in ilk icraatı BDDK'yı yapılandırmak oldu. Gerekli yasalar jet hızı ile çıkarıldı. Ak Parti'nin en parlak 10 yılındaki ekonomi modeli Kemal Derviş'in kurduğu ekonomi modelidir. Doğru insanı bulup getirme konusunda becerikli olan adam da Ecevit'tir. Sizinkiler Derviş'in politikalarını 10 yıl boyunca zerre geri adım atmadan uygulamaya devam etti. Bu sayede altın yılları yaşadınız.

    Ak Parti'nin hatası şu: Neden tüketim pompaladın? Neden TL'yi değerli tuttun? Benim 13-14 yıl önceki yorumlarımı okuyun. "TL hakkından fazla değerli" konulu. BEN AYNI ŞEYİ SÖYLÜYORDUM 13-14 YIL ÖNCE. DEDİKLERİM BİR BİR TUTTU. Daha neyi tartışıyon benle? Bilgiçlik etmiyorum. Yanlışlar yapıldıktan sonra geriye dönük yorumlamak kolay demeyin. Ben bunu zaten yıllar önce yorumlamışım. Bu forumda hiç yoksa 10-15 yazım vardır 10-12 yıl öncesine ait.

    ----------------------

    Sana da kısa not: günlük yaşar, günlük plan yaparsan sonun komşuların gibi olur. SEN TÜRKİYE İSEN, TÜRKİYE GÜÇLÜ İSE, 50 YIL SONRA PLAN YAPMAK ZORUNDASIN! Artık bunu anlama zamanınız geldi. YAPAMAZSANIZ BİRİLERİ ER YA DA GEÇ ÖLÜR. AÇIK VE NET.

    Alıntıları Göster
    10 yıl uygulanmadı uygulansa böyle olmazdı parasal genişlemeye geçilince salladılar halbuki uyulması lazımdı.




  • Şerefime yerli malları ithal mallardan pahalı olmazsa ben bişey bilmiyorum. Servis yok, kalite yok, nasılsa yenisini alacak mantığı ve yüksek fiyatlar

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Otomobil almak hayal oldu diyoruz o zaman
  • Babam çiftçiydi, dedem çiftçiydi, onun babası da, dedesi de çiftçiydi, yüzyıllardır tahıl ekiyorduk, 2008 yılına kadar. O yıl, hasadı yaptık, hesabımızı da yaptık, 135 dolar/ton maliyetle ürettiğimiz buğdayı, 120 dolar/ton olarak sattık ve çiftçiliği bıraktık. Çünkü mazotundan gübresine, işçinin yemeğinden kullandığı makinaya kadar, harcadığı her şey için vergi ödeyenler olarak, kazandığından vergi ödeyen Dünya'nın diğer çiftçileriyle rekabet etme şansımız yoktu, şimdi hiç yok.

    Kazandığından değil, harcadığından vergi alan bu sistemin içinde, yeni bir işin doğma şansı ise hepten yok, hiç bir zaman bir Twitter, Facebook, Apple ya da Tesla olmayacak bu ülkede. Teleskopla, bilgisayarla, projektörle ya da 3d yazıcıyla tanışmak isteyen lise öğrencisine, ooo zenginsin, bana da bir teleskop parası ateşle bakayım dersen, 1000 yerine 10 liselin teleskopla tanışır. Hadi o 10 kişide 1 girişimci ruha denk geldin diyelim, adam hayatında teleskop görmemiş insanları mı teknoloji girişiminde çalıştıracak?

    Tüketim, hedefi en doğru tutturan eğitim biçimidir, tasarruf ise, bu eğitimi yok edip kişileri cehalete mahkum eden bir şey.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: M3lank0lik

    10 yıl uygulanmadı uygulansa böyle olmazdı parasal genişlemeye geçilince salladılar halbuki uyulması lazımdı.

    Alıntıları Göster
    Kabaca 8 yıl uyguladılar. "Mali politika" bu. Ekonomi politikası ise mali politikayı da kapsıyor. Ekonomi politikaları, mali politika dışında, külliyen bozuktu. Mesela:

    Katma değeri düşük üretim yapan bir ülkede, katma değeri hızla yükseltemeyeceğin ortada. İlk yapmak isteyeceğin şey nedir? "Madem katma değer düşük ve şimdi katma değeri yükseltmek için çalışmalara başlasak bunun yükselmesini görmemiz belki 20 yıl alacak. O zaman hemen işe başlayalım; ama katma değerin düşük seyredeceği yılları garanti altına almak adına maliyetleri kontrol altına alalım."

    Üreticinin en büyük maliyet kalemleri ne?

    1) İşçilik
    2) Nakliye
    3) Enerji

    1) O zaman işçilik maliyetinin döviz bazında çok da artmaması gerekiyor. Bu, garibanı ezmek midir? Evet öyledir. Ama başka yolu var mı? Yok. İşçilik maliyetlerini 250 dolarlardan 520 dolarlara tırmandırmak üretimine engel koymak demek. Adam da sürünmesin, eyvallah. Bir arası bulunurdu. Bu arada ben "kapitalist olalım şerefsiz olalım teyzemin evladı" demedim. Böyle bir dünyaya doğdum. Düzen bu. Değiştirmek için güce ulaşmak gerekli. O yüzden sosyalist olasın varsa, ne yazık ki önce kapitalist olman gerekiyor.

    2) Aynı şekilde, duble yol yapacağın parayı demiryolu ağını geliştirmeye ve limanlarına harcasa idin, nakliye maliyetlerini çok aşağılara çekebilir, üreticiye nefes aldırabilirdin. Vatandaş 20 yıl daha gidiş geliş yolları kullanırdı. Ama demiryolları sayesinde nakliye maliyetlerin düşerdi. Üretici rahat ederdi. Vatandaş da rahat ederdi. Aldığın sakızdan telefona herşeyin bir nakliye maliyeti var. Üretici için de, bugün bir üretim yapacağın zaman, ihtiyaç duyduğun hammadde ve ara mamüllere yakın olmak ZORUNDASIN. Yoksa nakliye maliyetlerin uçuyor. Dolayısı ile ne yapıyorsun? Doğal olarak Marmara Bölgesine gidiyorsun. Ancak herkes orada olduğu için işçilik ücretleri, kira gibi maliyetlerin yükseliyor bu sefer. Anadolu'ya çivi çakılmıyor. Kocaman coğrafyada küçücük bir alana dıgılıyoruz. Sonra neden çarpık kentleşme? Deprem olsa ayvayı yeriz. Hepsi iç içe görüldüğü üzere...

    Sen yatırımını Çorum'a yapabilse idin, Çorumlu 2500TL maaşa bayram ederdi. Aynı yatırımı Marmara bölgesine yapmak ZORUNDA kalınca, işçine 3100TL ödüyorsun. Adam gene mutsuz. Beyaz yakalın İstanbul'da mutsuz. Sürekli iş değiştiriyor çünkü opsiyon çok. Aynı beyaz yakalı istihdamını Ankara'da bile sağlasan, ki ülkenin ikinci büyük şehri, çalışan turnover'ın %30 düşer. Çünkü çok opsiyonu yok adamın. Ek olarak da İstanbul'da 7000Tl verip çalıştırdığın adamın işini Ankara'da aynı kalitede beyaz yakalıya 4500TL'ye yaptırırsın. Adam bir de sevinir "iş buldum lan" diye. Ki bu ANKARA. TÜRKİYE'NİN İKİNCİ BÜYÜK ŞEHRİ. Anadolunun kalanını sen düşün.

    3) Enerji konusunda vergiler vergiler vergiler deyip susuyorum. Yemeseydin, bu kadar vergi almana gerek olmayabilirdi. 1 ve 2 sayesinde istihdam arttıkça devleti küçültebilirdin. Devletin maliyetlerini zamanla kısabilir, maliyetleri kıstıkça sanayi enerjisi üzerinde vergi yükünü hafifletebilirdin.

    -------------------------------

    Mali politika aynı şekilde ülkedeki finansmanın nasıl kullanılacağını da içermiyor. Finansmanı tüketiciye yamama fikri 1980'lerin sonunda Tetcher, Reagan gibi Neo-Liberal hezeyanların çöküşü ile başarısızlığını ilan etmiş bir model. Hikaye şu: Eğer tüketimi finanse ederek pompalarsam, insanlar tüketir. İnsanlar tüketirse, üretici üretir. ARKADAŞ! BUNUN İÇİN ÜLKENDEKİ TÜKETİLEN ÜRÜNLERİN ÇOĞUNLUĞUNUN YERLİ OLMASI GEREKİR. Sen tüketici finansmanına abanırsan, adam da o sayede kredi kartına 375 taksitle TV, Cep telefonu, PC alırsa olmaz o iş. Tamamı ithal. Araba alsa, o da ithal. Yerli alsa, o da ithal. Yerli aracın %65'i ithal.

    Senin tüketim pompalamak için finansman yaratmak gibi Neo-Liberal bir hezeyana kapılmayıp, ihracat odaklı üretim yatırımı finansmanı yapman gerekiyordu. İhracatımız arttıkça, para elimize geçtikçe, ithalatımızı da yapardık yani. Ne acelemiz vardı?

    -------------------------------

    Sonra iş daha da pisliğe gömüldü. Geçiş garantili köprüler. Uçuş garantili havaalanları. Hasta garantili hastaneler. Hasta garantisini yerine getirmek ister gibi, şeker fabrikaları konusu... Ne diyeyim?




  • ressi1 kullanıcısına yanıt
    Murat Muratoğlu daha demin video yayınlamış. Bahsettiklerimizi biraz daha detaylandırmış ve kendi üslubuyla anlatmış. Ama bunu bile anlamazlar


  • Üretim artıyor, kısa bir süre için fiyatlar artsa bile uzun vadede çok ucuzlayacak, dolar ve euro için de aynısı geçerli. Şuan kredi çekip dövize yatıranların elinde patlayacak. La kuyumcular tıklım tıklım. Şimdiden geçmiş olsun hepsine.
  • ressi1 kullanıcısına yanıt
    dolar niye düşsün ki ama büyük patlamalar 2023 ü beklemeyecek bak görürsünüz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: perSNN

    Üretim artıyor, kısa bir süre için fiyatlar artsa bile uzun vadede çok ucuzlayacak, dolar ve euro için de aynısı geçerli. Şuan kredi çekip dövize yatıranların elinde patlayacak. La kuyumcular tıklım tıklım. Şimdiden geçmiş olsun hepsine.
    Sana sözle bir şey anlatamayacağım.
    10yıllık grafik. Düştüğü zamanı bana gösterirsen sevinirim. + blok
    Fiyatlar ucucak.Damat Bakan:"Birileri ulkemizi zamaninda ithalat cennetine cevirdi"



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ryan Oreily -- 21 Mayıs 2020; 19:52:7 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
    |
    |
    perSNN bu mesajı paylaştı




  • Betondan başka bir şey üretemeyen hamsi beyinlilere itibar etmeyin.
    İthalat zorlaşınca ihracat kolaylaşacak mı?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bu lafından sonra amazon'dan M2 sipariş ettim sen istediğini söyleye bilirsin ama ben istediğimi yaparım
  • rx5500xt li sistem toplamıştım pişmandım açıkcası niye biraz daha para biriktirip gtx1660 ya da rx5600 filan almadım diye şimdi diyorum ki iyi ki almışım ben o parayı biriktirine kadar büyük zamlar geliyor belli
  • birileri mi? hahahahaha biri akp nin kaç senedir iktidarda olduğunu hatırlatsın bakana
  • quote:

    Orijinalden alıntı: esmuco26

    Bu dizi zamanında çok itici gelmişti. Bu mu la amerika demiştim(medya Amerika imajım yıkılmıştı).. ama. Şimdi aklıma geldi dizi de aslında fena değilmişti diye düşündüm şimdi. Ailecek keşti bunlar. Adı neydi biri söylesin lütfen.
    shameless
  • k1mbu kullanıcısına yanıt
    ***Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin tarım alanında daima karlı bir ülke olduğunu belirterek "Bu ‘Saman ithal ettiniz, buğday ithal ettiniz’ diyenlere karşı şunu söylüyorum, Türkiye’de para var ki ithalat yapabiliyor" dedi.*** betona asfalta güvencelere saraylara yazliklara gömülen paralar nerede şimdi? Neden diğer devletlerden döviz dileniyoruz? Neden dünyanın en pahalı elektronik ürünlerini kullanan ülkelerden biriyiz? Neden işinin ehli olmayan lüzumsuz bekir pakdemirli gibi insanlar ülkenin geleceği için çok önemli koltukları işgal ediyor?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • şafak sezer'in dediği gibi ip... evlatları memleketi soyup soğana çevirdiniz.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Birileri???????????????????????????????????????????????
  • https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/143589398

    Bu grafiğe göre dolar kuru 5,5 TL civarında olması gerekiyor ama benim demek istediğim bu değil, şuan faizler düşük olduğu için millet kredi çekip artacak umuduyla millet dövize yönlenip büyük hata yapıyor, bariz şekilde balinaların oyununa geliyorlar, ucuza aldıkları dövizi yüksek fiyatla millete iteliyorlar, sonra hop kur 5.5

    artı evet onlarca yıldır üretim yoktu, son aylarda ürtime yönelik faaliyetler başladı. Bu da yabancı firmaların pazar payını koruyabilmek için fiyat kırması demek.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bluemirror84

    Ben mi salağım abi anlamıyorum. Ithal edilen ürünün eğer yerlisi varsa vergisini vs artırırsın. Yerli üretimi olmayan yüzlerce ürüne vergi getirmek ne lan? Biz de aptaliz zaten. Yedik.
    Aptal falan değilsin dostum. Sadece kendi seçmenlerinin zekalariyla orantılı açıklamalar yapıyorlar.

    Bu iki zeka tam birbirine göre. Bizim ülkeyi ithalat cennetine çeviren AKP ile, su açıklamadan sonra dalga geçeceğimizi zaten biliyor.

    Kendi seçmeni burnunun ucundan habersiz. Karşılıklı bir zekâ uyumu içindeler sadece. Hedef kitle biz değiliz bu açıklamalarda.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GoSSgO -- 24 Mayıs 2020; 8:19:42 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.