Şimdi Ara

Fenerbahçe Beko | 29.03.2024 20:45 | Alba Berlin maçı (3791. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
84.897
Cevap
212
Favori
2.066.471
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
88 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 37893790379137923793
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlackLead

    maç sonu açıklamaları

    Zeljko Obradovic: " Eger oynama isteğiniz yoksa hiçbir şeyi duzeltemezsiniz. Bazı oyuncular maçı umursamıyor bile."
    Maç sonu değil devre arası söyledi bunu, canlı dinledim.
  • BlackLead kullanıcısına yanıt
    Guduric'i Memphis'e verirken hatırı sayılır miktarda para aldık. Hatta gelen paranın miktarı bile açıklanmadı. Oradan o yüksek getiri olmasaydı De Colo ve Williams'ı ya da onlardan birini almamız mümkün olmayacaktı.
    Ali Koç kulübü tipik iş adamı kafasıyla yönetiyor. Elbette maliyet en önemli hususlardan biri ama Efes bizden daha mı güçlü bir kulüp? Euro 7 olduysa sadece bize değil, onlara da oldu. Adamlar Tibor Pleiss ve Singleton gibi uzunları alıp leblebi gibi ribaund topluyorlar.
    Ali Koç'un iyi ya da kötü niyetini tartışmıyorum. Elbette niyeti iyi olabilir ama şu ana dek ne yazık ki hayal kırıklığı yarattı.
    Futboldaki durum ortada. Koltuklarımızı kabartan bir basketbol takımımız vardı, o da yokuş aşağı çöküşe geçti.
    Bir gemiden daima dümendeki kaptan sorumludur. Eğri oturup doğru konuşalım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: piyanist2014

    Guduric'i Memphis'e verirken hatırı sayılır miktarda para aldık. Hatta gelen paranın miktarı bile açıklanmadı. Oradan o yüksek getiri olmasaydı De Colo ve Williams'ı ya da onlardan birini almamız mümkün olmayacaktı.
    Ali Koç kulübü tipik iş adamı kafasıyla yönetiyor. Elbette maliyet en önemli hususlardan biri ama Efes bizden daha mı güçlü bir kulüp? Euro 7 olduysa sadece bize değil, onlara da oldu. Adamlar Tibor Pleiss ve Singleton gibi uzunları alıp leblebi gibi ribaund topluyorlar.
    Ali Koç'un iyi ya da kötü niyetini tartışmıyorum. Elbette niyeti iyi olabilir ama şu ana dek ne yazık ki hayal kırıklığı yarattı.
    Futboldaki durum ortada. Koltuklarımızı kabartan bir basketbol takımımız vardı, o da yokuş aşağı çöküşe geçti.
    Bir gemiden daima dümendeki kaptan sorumludur. Eğri oturup doğru konuşalım.
    yahu bende sana diyorum ki ali koç ne alaka?

    bunların hepsini obra ve gerardhini ayarlıyor. niye anlamak istemiyorsun?

    sportif başarılar da kötü olsak dahi ali koç'un da yollacağını hiç mi hiç sanmam. klüp zararlarını kapatmaya başlıyor. bu da fener yönetim kongresinin şuan en büyük önceliğidir. zengin bir iş adamına ihtiyacı vardı bu takımın . yapacak bir şey yok.
  • Geçenki kupa maçlarında ve bu maçta bir tane pota altında birebir bitiremedik udohtan sonra birtane uZun bulamadı takım şaka gibi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Biz sürekli daha ne kadar kötü olabiliriz derken takım her hafta yeni bir dip bulmayı başarıyor

    Bu sene bitmişti ama bugünkü mağlubiyetle resmiyete de döküldü artık. Ben röportajları izlemedim, sadece euroleague resmi sayfasındaki maç sonu açıklamaları okudum. Ama Obra @elonardo'nun paylaştığı gibi "Euroleague'de mücadele edecek gücümüz yok" dediyse bu iş bitmiş demektir. Benim okuduğum "7 senedir bu seviyeye gelmemizi sağlayan insanlar bunu hak etmiyor, bu taraftarlar bu oyunu izlemek zorunda değil" gibisinden bir şeyler demiş. Neden taraftar maçlara gelmiyor diyen de Obra, özeleştiri yapıp taraftar bu rezaleti izlemek zorunda değil diyen de. Bunun için saygı duyuyorum ve seviyorum koçu.

    Seneye de bir anda sihirli bir değnek değip takım uçuşa geçmeyecek. Umarım aklıselim kazanır ve yeniden sabırlı bir yapılanmayla eski günlerimize döneriz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: faho

    Evet yukarda bahsettigim macin net skorunu usenmedim ve arsivlerden arastirip buldum ve 86 - 39 yenilmisiz Bologna'ya 1999 yilinda deplasmanda,yaklasik 50 sayi attik demistim yaklasik 40 sayi atabilmisiz skor olarak.
    99 sezonunda rahmetli Mustafa Koç'un 1907 derneğinin desteğiyle iyi takım kurmuştuk.





    Mahmoud Abdul-rauf, Zan Tabak, Marko Milic, Goran Kalamiza, George Gilmore gibi yabancılarımız vardı. O sezon Eurolig şampiyonu olan Zalgiris ile aynı gruptaydık ve sahamızda 15 sayı farkla yenmiştik. Top 16'da Real Madrid'e elenmiştik. Nba'de lokavt bitince Milic geri dönmüş, Mahmoud Abdul-Rauf da disiplinsizliği nedeniyle takımdan ayrılmıştı. O sezon Türkiye Kupası finalinde şansız bir şekilde Tofaş'a kaybettik. Ligde de yine Tofaş'a yarı finalde elendik. George Gilmore ve kaçırdığı serbest atışlar Tofaş'ın kadro çok iyiydi. David Rivers ve Rashard Griffith yetiyordu zaten. Şampiyon oldular.


    O sezondan bir anı: https://www.youtube.com/watch?v=GamC5-bcg2U&t=2980s


    Gelelim Bologna'ya farklı kaybettiğimiz 1999-2000 sezonuna. Takım küçülmeye gidince yabancılar takımdan ayrıldı. Vasat yabancılar aldık. Radislav Curcic iyiydi. İbo Tofaş ile anlaşmıştı ama Aziz Yıldırım yüksek bonservis isteyince transfer gerçekleşmedi. İbo da bütçe küçüldü diye takımdan ayrılmak isteyince Efes'e kiraladık. Berbat bir sezondu. Ligde 9. olduk. Türkiye kupasında erkenden Troy Pilsener'e elendik. Saporta kupasında grupta 5. olup elendik.
  • Ne kadar üzülsemde, beklediğim gibi bir maç oldu, 10-15 sayı fark yeriz demiştim ama 29 sayı nedir kendi evinde, dediğim gibi takımın bu sene büyük maçlarda reaksiyon verecek durumu yok, belki ilk 8 e girebiliriz düşük ihtimal de olsa ama anca okadar olur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Avrupa'da Dream Team olarak yer almış bir kadro idi kurulduğu zaman,ama Halil Üner'e teslim edince kadroyu bir de Abdoul Rauf'un psikolojik sıkıntıları eklenince iş çığrından çıkmıştı maalesef,Avrupa'daki ikk Zalgiris maçında şov yapınca şampiyon olur bu takım dedirtmişti oysa ki.

    Antrenman sahasına Kuran-ı Kerim ile geliyordu felan Rauf Rauf yollanınca eski dostumuz Gilmore tekrar çağrıldı

    Rahmetli Conrad McRae'nin ateşli smaçları ve canla başla koyduğu blokları her daim gönlümüzde yer edecek.Nasıl bir kader varsa Orlando Magic'in yaz kampında kalp krizi geçirdi,Allah rahmet eylesin tekrardan.

    99-00 sezonunda Jerome Robinson,sonradan katılan Curcic ve çok sevdiğim bir uzun olan Jeff Sanders takviyeleri ile yine fena oynamadık,pekçok büyük maçı ucu ucuna kaybettik.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: piyanist2014

    Guduric'i Memphis'e verirken hatırı sayılır miktarda para aldık. Hatta gelen paranın miktarı bile açıklanmadı. Oradan o yüksek getiri olmasaydı De Colo ve Williams'ı ya da onlardan birini almamız mümkün olmayacaktı.
    Ali Koç kulübü tipik iş adamı kafasıyla yönetiyor. Elbette maliyet en önemli hususlardan biri ama Efes bizden daha mı güçlü bir kulüp? Euro 7 olduysa sadece bize değil, onlara da oldu. Adamlar Tibor Pleiss ve Singleton gibi uzunları alıp leblebi gibi ribaund topluyorlar.
    Ali Koç'un iyi ya da kötü niyetini tartışmıyorum. Elbette niyeti iyi olabilir ama şu ana dek ne yazık ki hayal kırıklığı yarattı.
    Futboldaki durum ortada. Koltuklarımızı kabartan bir basketbol takımımız vardı, o da yokuş aşağı çöküşe geçti.
    Bir gemiden daima dümendeki kaptan sorumludur. Eğri oturup doğru konuşalım.
    Anlamadığın nokta şu kardeşim, Obradovic ve Gherardini basketbol şubesinin anahtarına sahipler gibi düşün, onlardan habersiz hiçbir şey yapılmıyor. Yapılan tüm transferler, her şey onların bilgisi dahilinde. Ali Koç ne alaka? Ali Koç gidip şu adamı alalım mı diyor? Adam kulübe para hibe ediyor, basketbolun hiçbir şeyine karışmıyor bunların sorumlusu bu kadroyu kuran ve saçma sapan sözleşme yenilemeleri yapan teknik kadrodur.
  • sroad kullanıcısına yanıt
    Koç net konuşmuş.

    Benim de hatalarım olabilir, ama kapasitemi sonuna kadar zorluyorum, elimden gelen bu diyor. Oyuncularla ilgiliyse ellerinden geleni yapmıyorlar diye direk suçlamış bu sefer.

    Obrayı çok seven ve emekli olana/ölene kadar bizimle kalmasını isteyen biri olarak çok iyi bulmuyorum bu tip açıklamaları. Bence oyuncular ellerinden geleni yapıyor ama robot değiller, psikolojik olarak bu sene kaç travma yaşadık sayamadım. Hatta biraz daha geriye gidersek geçen seneki sakatlıklarla başlayan bir süreç var ki altından kalkması kolay değil.

    Ayrıca sistemsizlik içinde ben tek siz hepiniz gibi bir durum oluyor. Hücumda boş şut yok gibi bir şey, sürekli zor şutlar kullanıyoruz. 1 oyuncunun bazen 2-3 oyuncuyu ekarte edip basket atması gerekiyor. Aslında seyir zevki vermese de biraz da hayranlıkla izliyorum bizim takımı, çünkü bireysel performansa bakınca aslında zor pozisyonlarda kullanılan şutlarda en yüksek yüzdelerden birine sahip olabiliriz.

    Savunmadaysa Obra tam saha presle topun pota altına bile gelmemesini sağlayacak bir taktik deniyor son senelerde. Başarsa muhtemelen yeni bir devir açacaktı ama görünen olmadı. Futbol gibi sahanın daha büyük olduğu, ayakla topu istenen yere atmanın zor olduğu oyunlarda işe yarıyor ama baskette baskı kırıldığı anda pota altında sayısız boş sayı veriyoruz.

    Vesely gibi bir uzunun kötü görünmesi de bundan bence. Başka hiç bir takım uzunu bu kadar dolaşmıyor saha içinde. Vesely bayağı hırpalanmış olarak son bir gayret pota altına geldiğinde de genelde yarım saniye, 1 saniye geç kalıyor. Üçüncü çeyrekte bir ara Vesely'e pota altından ayrılma, Tavares'e yapış dedi muhtemelen. basketbolarşivi eski maçları yayınlıyor bunu da koymuştur, açın izleyin dediğimi göreceksiniz, bayağı başarılı oldu aslında o dönemde Vesely. Bu dediğim her oyuncu için geçerli ama Vesely en bariz örnek ve ekstra tepki alıyor diye yazdım.

    Neyse, işin özü Obra'nın kafasında bir şeyler var, klasik basketbol oynamak istemiyor, ve ya böyle başarılı olacağız ya da ne olacaksa olsun diyor, geri dönme niyeti yok. Oyuncuları taraftarın önüne atmasını doğru bulmuyorum bu açıdan. Oynatmayı düşündüğü basketi başarırsa yıllarca süren çok garip bir dominasyon sağlanır. Çünkü her oyuncunun özelliklerinin uygun olması ve mükemmele yakın performans vermesi gerekiyor. Bunu da alıp kopyalaması kolay değil diğer takımların. Oyuncular diyoruz da Obra doymuş bence. Ligdeki hatta Euroleague'de bile alınan basit galibiyetler yetmiyor, değişik bir şeyler yapmak istiyor. Ama istediği şey gerçekten çok zor, belki NBA'den gelme 5 tane hayvani oyuncuyla olur, ona bile emin değilim

    Senelerdir her öne çıkan oyuncumuza çöken NBA belasını da düşününce iyi bile ayakta kaldık. Envai çeşit değişik kadroyla başarılı olduk. Bu sene için play off yaparsak başarılı sayacağım ben takımı.
  • faho kullanıcısına yanıt
    Halil Üner deme, ismini duyunca sinirleniyorum:D Rauf'un Tourette sendromu diye bir hastalığı varmış. Olympiakos bizden iyi teklif yapmıştı ama Chris Jackson adını Mahmoud Abdul-Rauf olarak değiştirip Müslüman olan birinin öncelikli tercihi Türkiye oldu tabii. Çok özel bir oyuncuydu. 95-96 sezonunda 72-10 yapan Chicago Bulls'un kaybettiği maçlardan birinde Mahmoud Abdul-Rauf şov vardı.

    https://www.youtube.com/watch?v=YiCpet86WRQ


    Günümüzde atmaya devam ediyor https://www.youtube.com/watch?v=JLQjM7aYBXI


    Phil Jackson tweet atmıştı. https://twitter.com/PhilJackson11/status/703987224858198017


    Gerçekten Stephen Curry'nin oyun tarzı Mahmoud Abdul-Rauf'a benziyor. Geçenlerde Socrates tv'de kendisinden bahsedildi. İbo'nun açıklamaları:

    https://www.youtube.com/watch?v=I35WtOXFZYo&t=1215s
  • Takım doymuş yeni oyuncular lazım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yine Nba'de, bir Rauf olmasa da;eski bir Denver'li Keith Jennings vardı sonradan bize gelen,Nba'deki meşhur Muggsy Bogues'in bir boy büyüğü idi bilirsin zaten Millet nerden buldular bunu felan demişti hakir görmüşlerdi boyundan ötürü.

    Yürekli bir guard idi,o boyuna rağmen deler geçerdi tanımazdı bazen pota altı mota altı Jennings.

    Bizim Dream Team kurduğumuz sezon Zalgiris'te Tyus Edney vardı o da kısacık ama yürekli kategorisinde idi,sanırım Mvp olmuştu o sene.

    Şimdi gerek De Colo,gerek Sloukas nerdeyse yarım metre uzunlar Keith Jennings'ten ancak bu kadar delici değiller maalesef.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi faho -- 21 Şubat 2020; 13:45:6 >
  • Robinson Crusoe kullanıcısına yanıt
    doğruluğundan elbette emin olamam ama ben şunun doğru olduğunu düşünüyorum.
    https://eksisozluk.com/entry/102394942

    özellikle kalinic için.
  • faho kullanıcısına yanıt
    Tyus Edney ve Zalgiris o sene müthişti. Çeyrek finalde Efes'i elediler ama F4'te hiç şans vermiyorlardı. Modern Eurolig'in en büyük sürprizini yaptılar. Ufacık baltık ülkesinden şampiyon çıkarmak büyük başarı. Zalgiris son 2 senedir önemli oyuncularını kaptırmasına rağmen Fenerbahçe ve Milano yenilince ilk 8 için umutlandı. Biz Valencia'yı yenersek devam ederiz. Kaybedersek elveda.
  • bu yıl yabancıların sözleşmeleri bitmese bile ayrılan olurmu..lovern nunnaly willams sanki gidici gibi..de cola kaliniç datomeyide yollamak gerek..veselye bir sans daha verilebilir ama bitttiye yenilememek lazım
  • sroad kullanıcısına yanıt
    Bu olay üzerinden söylemiyorum ama bence hocanın tepkisi Bobby, Kaliniç, Datome, De Colo ve Vesely'e değil. Çünkü ikinci yarı başlarken oyuncuların bazıları maçı sallamıyor dedi ve bu beşi sahaya sürdü. Sanırım 6-7 dakika oyuncu da değiştirmedi.
  • Hollanda’ya evimizde yenildik. Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler misali Melih ve Semih takımın yıldızları, yani sonuç normal. Ülke sporu bitik durumda ama düzgün giden hiç bir şey olmadığı için göze batmıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Robinson Crusoe kullanıcısına yanıt
    Olay şu bizim insanımızı pohpohlarsan kendini ben olmazsam olmaz zannediyor parayı az buldumuda tamam hop kralım siz kimsiniz semih bana göre avrupanın en iyi 5 numarası ama başta soylediklerim olduğu sürece bizden bi halt olmaz hatta şunu belirtim bu verdiğim durumun netliği A milli futbol da oynanan futbolcularımız kaç tanesi ülkemizde oynuyor

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 37893790379137923793
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.