Fenerbahçe Beko | 24.04.2024 20:00 | AS Monaco deplasmanı (3998. sayfa)

@KingOfShadows'un paylaştığı transfer haberleri bir garip. Devin Booker'ın alacağı ücret çok yüksek, bu kadar para harcayacaksak daha iyisi bulunamaz mıydı? Gidecekler listesi de Kokoşkov kalacaksa daha kalabalık olmalıydı sanki, Koç'un içine sinmeyen 3-4 oyuncu daha olduğuna eminim. Neyse...

Efes'e beklendiği şekilde 3 maçı da farklı kaybettik ve sezonu kapadık.

Konudaki iyi gün taraftarları ve futbolda X takımlıyım ama baskette Efes'li tipler gittiğine göre yazabiliriz. Konu sahibi bile takibi bıraktı işler kötü gidiyor diye  

Her şeyden önce camia olarak ne kadar büyüğüz her sene en kötü sezonlarımızda bile tekrar tekrar kanıtlıyoruz. Bir kulüp düşünün futbolda en üst seviyede rekabet ettiği senelerde -haklı ya da haksız- şike davasıyla Avrupa'dan koparılmış, yıllardır şampiyonlar ligi gelirleriyle semrilen ve siyasetle kollanan rakipleriyle çok daha düşük gelirine rağmen son haftalara kadar başabaş mücadele ediyor. Baskette Efes gibi içki satışından deli gibi ciro yapan, neredeyse canının istediği oyuncuyu alabilecek parası olan takımla ve Avrupa'da yine milyarlık bütçeli kulüplerle senelerdir zirve mücadelesi veriyor. Voleybola geliyoruz, bu sefer halkı inek gibi sağan, her birinin karı milyarları bulan banka takımlarıyla kapışıyoruz. Diğer branşları saymıyorum bile ama denk gelir de amatör branşları biraz izlerseniz hemen Fenerbahçe'nin desteklediği başarılı sporcular dikkatinizi çeker, laf arasında istemeyerek de olsa söylüyor spikerler. Biz bir spor ülkesi değiliz, istisnalar hariç sporcu yetiştirmeyiz. Milletin hazır yetiştirdiğine konar, izler, eğleniriz. Böyle bakınca "nasıl bir toplum iseniz öyle yönetilirsiniz" şeklinde ne Aziz Yıldırım'a ne Ali Koç'a kızmıyorum. Sürdürmesi kolay olmayan bir yapıyı devam ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ülkece içine düştüğümüz ekonomik problemlere, insanların spora teşvik edileceğine soğutulmasına falan girersek işin içinden hiç çıkamayız, konu tamamen siyasete kayar.

Obra sonrası bir sürü ne vereceği belli olmayan yeni oyuncu gelmişken Kokoşkov'a sene başında konulabilecek en gerçekçi hedefler TBL'de final ve Euroleague'de play-off'tu. O da bunu başardı, benim gözümde başarılı. Zaten öfkeden gözü dönmüş şekilde saldıracak yer arayan taraftarlar hariç çoğu kişi de hakkını veriyor. Daha iyi olsa ekstra iyi olurdu, daha kötü olsa da ekstra kötü. Arada "Efes kupayı almak için kurulmuş takım(bizim hedefimiz daha aşağı, onlarla nasıl mücadele edelim anlamında söylüyor)" gibi beni rahatsız eden demeçleri olsa da bazen gerçekleri duymak da gerekiyor. Bir zamanlar futbol takımının başında da Dick Advoocat vardı duymak istemediklerimizi çatır çatır yüzümüze vuran, severdim O'nu da.

Oyunculara gelince, kimse buraya silah zoruyla getirilmedi. Biraz atsan atılmaz satsan satılmaz durumu var. 4 oyuncu hariç hiç biri bizim hayalimizdeki F4 gediklisi, final oynayıp kupaları alacak takım seviyesinde değil.

Gelecek seneler için hedefimizi net bir şekilde belirlememiz gerekiyor. Derdimiz play-off'lar oynayıp ligde finalse bütçe artırmaya gerek yok, hatta altyapı için çalışmalar yapıp bir miktar aşağı bile çekilebilir. Yok biz yine zirveye oynayacağız deniyorsa artık böyle ikilemde kaldığımız oyuncuların durumunu netleştirmek lazım. Kenan, Berkay, Alex Perez vs. isimlerden bahsetmiyorum, onlar zaten gitmeli. Ancak sürüncemede kalan Bobby, Melih, Ahmet gibi isimlerle de yollar ayrılmalı artık. Yeni transferlerden Pierre hariç hepsi gönderilmeli. Senelerce elimizde iyi kadro varken adam gibi bir 5 numara almayıp rakiplere armağan ettik şampiyonlukları. O zaman 2-3 milyon harcamış olsak unutulmayacak şekilde kazıyabilirdik adımızı zirveye. Şimdiyse normal bütçe üzerine 10-15 milyon Euro ekstra gerekli, çok zor o miktarlara çıkmak.

O bu gitsin demeye gerek bile yok.Vesely,De Colo,Pierre dısında hepsi gitmeli,Guduric sozlesmesi olmasa o bile gitmeli, yerli olarak da sadece Tarık kalmalı geri kalan koc dahil gonderilebilir.

Ayrıca Bayan Baskette FB altyapısından cıkmıs 70 den fazla oyuncu oynuyor.

Galatasaray taraftarının durumu ilginç. Efes'in başarısını sahiplenip Efes üzerinden Fenerbahçe ile dalga geçtiklerini sanıyorlar. Ligdeki konumuna bakıp esas kendi durumuyla dalga geçlmeleri gerekir. Bir tanesi de eski bir listeyi eklemiş. Eski olduğu belli olmasın diye Darüşşafakayı da kesmiş:) TIKLAYIN

Ergin Ataman'ın dediğine göre oyuncu bütçesi 17 milyon euro. Genel bütçesini hesaplayalım. Genel bütçenin max yüzde 65'i oyuncu maaşları.

http://basketdergisi.com/m/vatutin-euroleaguede-sezon-uzayacak.html

Efes'in bütçesinin yüzde kaçını oyuncu maaşlarına harcadığını bilmiyoruz ama yüzde 65 üzerinden hesaplarsak genel bütçesi yaklaşık 27 milyon euro eder. Efes'in bütçesi Fenerbahçe'den düşük değil, fazla. Gs taraftarı Efes'in bütçesini niye küçük gösteriyor ki? Efes taraftarı gelsin bize takılsın ve uğraşsın normal karşılarım. Rekabet gereği takımların taraftarı birbirine gönderme yapar. Gs taraftarı niye bundan kendine pay çıkarıyor? Gs'de bütçe olsa ve o da rekabete dahil olsa Efes'e hayranlık mı besleyecekler? Hayır. 2012 senesinde bunun örneğini gördük. O sezonun şampiyonu Olympiakos gruptan çıktıysa Efes'e teşekkür etmeli. Gs taraftarı Efes'e sinirli ve sitemliydi Neden sinir oldular? Efes 2 maçta Olympiakos'a yenilip Gs'yi de 1 maçta yenince gruptan Oly. çıktı.

Bir de Fenerbahçe sadece 5-6 sene vardı, ondan önce yoktu gibi davrananları görüyorum. Efes Koraç kupasını kazandığı sezon çeyrek finalde kiminle karşılaştı? Fenerbahçe. Peki Efes o sezon Euroleague yerine neden Koraç kupasına katıldı? Bir önceki sezon Efes normal sezonu lider bitirdi ve yarı finalde Fenerbahçe ile eşleşti. Efes ligde 2 maçta da Fenerbahçe'yi yendiği için o zamanın kuralına göre seriye 1-0 önde başladı. Yarı final serisinin ilk maçını Efes kazanınca seride 2-0 öne geçti. Sonraki 3 maçı kazanan Fenerbahçe seriyi 3-2 kazanıp finale çıktı.

Yine o sezonun başında Cumhurbaşkanlığı kupasında Efes'i yenmiştik. Bu fotoğrafta şu an kulüpte görevli Cenk Renda ve yaklaşık 30 senedir takımın malzemecisi olan efsane Erkan ağabeyimiz de var.

Efes o sezon Fenerbahçe'ye 3-2 elendiği için Euroleague şansını kaybedip Koraç kupasına katıldı. Fenerbahçe de finalde Ülkerspor'a kaybedince Euroleague'e Ülkerspor katıldı. 96 senesinde Koraç kupasına 4 takımla katıldık. Ptt ve Tofaş Top 32'de elendiler. Top 16 gruplarında kendi grubunu lider bitiren Efes diğer grubun ikincisi Fenerbahçe ile çeyrek finalde eşleşti. 2 takım da 1 maç kazandı ama Efes'in kazandığı maç daha farklı bitince sayı averajıyla yarı finale çıkan Efes oldu.

Fenerbahçe o zaman da vardı. Yokmuş gibi davranmayın. Bugün nasıl Efes Ve Vakıfbank gibi güçlü ve bütçe sorunu yaşamayan güçlü müessese takımıyla mücadele ediyorsak doksanlı yıllarda da öyleydi. Ben 1981 doğumluyum. Çocukken de Fenerbahçe basketbol takımıyla büyüdüm, Fenerbahçe'yi destekliyordum. Altyapmızdan İbrahim Kutluay, Güray Kanan ve Mustafa Abi gibi oyuncular çıktı. Doksanlı yıllarda da iyi takımlar kurduğumuz oldu ama istikrarlı bir yapıda olmadığımız için dengesiz sezonlar da geçirdik. Özellikle İbrahim Kutluay, Henry Turner ve Dallas Comegys'li takımı izlemek çok keyifliydi.

Vallaha çok güzel anlatmışsın ama boşa yorulmuşsun, bahsettiğin şekilde konuşan/davrananlar zaten bu tarz şeyleri okuyup dinleyip aaa ben yanlış biliyormuşum ayıp etmişim diyecek tipler değiller. Bu arsızlık başka bir seviye, evet görünce sinirimiz bozuluyor ama en iyisi dikkate almadan he he deyip geçmek.

Sezonu Genel olarak yorumlamak gerekirse bu sene bizim için gerçekten çok garip oldu, sezona çok kötü başladık sonra Avrupa’nın en iyi 2-3 takımından biri olduk sonra yine çok kötü durumda sezonu bitirdik. Bu söylediklerim kadro ve sıralamadan bağımsız oynadığımız basketbolla alakalı. Sene başında hedeflerimiz çok net olmasına rağmen sanki kupaları almamız gerekiyor gibi bi algı oluştu. Ama bu algı basketbol seyircisinde oluşmadı, bilinçli seyirciler zaten gaza gelmedi.

ben de transferlerde hayal kırıklığına uğradım ama sanki 60 tane yıldız piyasada hazır bekliyormuş da biz en kötülerini almışız gibi abartılıyor. Nba’de gelirler uçuk seviyede, üstüne Çin de son yıllarda etkisini arttırdı böyle olunca Avrupa pazarı daraldı da daraldı. Üstüne pandemi sebebiyle Nba transfer sezonu uzadı, bütçe düşmüşken bonservis vermemiz de mümkün değildi ve seçenekler arasından bu tercih yapıldı. Bu sene biraz daha iyisi seneye de biraz daha iyisi olacaktır.

şuan tüm basketbol severlere sorsan Baskonia için olumlu şeyler söyler, organizasyonun nasıl iyi olduğundan bahseder. Biz de bu sene aslında Baskonia seviyesinde bir takım olduk ve playofflara kaldık, şanssız olmasak F4 görme şansımız da vardı. Bu kulüp bundan sonra bu seviyededir, aklı başında olan herkes de durumun farkında. Tepedeki takımlar transferleri yapar biz de kalanlar arasından seçim yaparız. Yine de Avrupa’nın en köklü basketbol kulüplerinden biriyiz artık, marka olmayı başarmak gerçekten çok iyi bi iş. Bunu da Aziz Yıldırım’a borçluyuz.

Geçen seneki transferlerden 1 tanesi bizi tatmin etti(guduric konusunda kararımı seneye vericem, her ne kadar ilk geldiğinde çok iyi olsa da son dönemin açık ara en kötüsü), bu sene de bu sayıyı 2 veya 3 yapabilirsek istediğimiz takıma ulaşabiliriz. Şuan çok iyi bir çekirdek var, üstüne olacak her ekleme bizi seneye daha da iyi yerlere getirir. Ama beni korkutan bir durum var, henüz kısa transferlerini yapmadan uzun transferleriyle başladık. Tam tersi kısalarıma göre uzun almamız gerekiyordu, belki Polonaro(anlaşıldığını farz ediyorum) tartışılmaz ama Booker için ciddi şüphelerim var. Bizim yıllardır en büyük sorunumuz kısa savunması, Bobby, Sloukas gibi oyuncuların varlığı yüzünden savunmada hep adam değişimi yaptık. Udoh, Vesely, Bogdan ve Kalinic varken bu uygulanabilir bi taktikti ama Udoh ve Bogdan gidince artık bize zarar vermeye başlamıştı. Yine de yıllardır bu stratejiden vazgeçmedik, şimdi hem kısalarımızın savunması rezalet hem de Ahmet ve Barthel gibi adamlarla bunları yapmaya çalışıyoruz. Booker da bu konuda çok kötü mesela, 1,5 milyon falan alacaksa daha da kötü. Umarım beni yanıltır.

dediğim gibi uzun isimleri fena olmasa da kısa adı geçmemesinden dolayı çok iyi başlangıç yaptığımızı söyleyemiyorum. Henry haberi doğruysa bizim için çok iyi olur ama bize kalır mı emin değilim, savunması ve atletizmi yıllardır ihtiyacımız olan şeyler. Daha 2. Bir oyun kurucu da lazım bize.

ulanovas ve barthel kontratları sebebiyle elimizde kaldı gibi, bu sene onları kenardan getirip 5-10 belki 15 dk kullaanırız. maalesef koçun sistemine hiç uyum sağlayamadılar çünkü o sistemin oyuncuları değiller.

tahmin ediyorum ki bu ay kadro netleşir sonrasında tekrar bakarız. Ama ben genel olarak memnunum, takım bu sene inanılmaz badireler atlattı biraz da anlayış göstermek lazım. Şu salgın illetinden de kurtulursak iştahlı tribünlerle takım daha da iyi olacaktır.

Henry Micic gibi sutu olmasa da delici bir gard hosuma gider.Ama Booker gibi savunması olmayan savruk bir adamı almak aptalca hele 1.5 verip almak resmen ksııtlı parayı cope atmak bize 4 tane 1. sınıf kısa lazım , Elde De Colo var 3 tane daha lazım, 3 no Pierre,Tarık ile nispeten iyi, 4 de Vesely var Polonara da geliyor ama 5 bos bombos yani 1-2 ve 5 nolarımız bombos...Ustelik bir tane Yerli oyuncumuz yok.

Spekülatif bir haber gibi, muhtemelen Kokoşkov'la devam edeceğiz ama giderse herhalde yerine gelmesini isteyeceğim en üstteki isim Trinchieri olur  Muhtemelen O da Bayern'le uzatır, Almanlar uzun soluklu yapmışlardır planlarını. Bu sene gayet başarılı oldular, seneye üzerine koyarak devam ederler. İmza atılmayınca başlamış magazin haberleri.

Harika röportajından bir kesit:

Röportajın tamamı:

https://beinsports.com.tr/haber/annem-bana-hep-ataturku-anlatirdi-onu-40-yildir-taniyorum

Sürekli koç haberleri çıkıyor hayırdır hoca gidiyor mu ya?

Bence kokoskov tri'den iyi bir koç. Sakatlıklar olmasa bu sene mutlu bir sene geçirecektik diye düşünüyorum bu kadar loser basketçilere rağmen. Koca seneyi 4 kişiyle yüklendik. Gerisi vasat.

Adam pokerface olduğu için bir çıkarım yapmak çok zor ama sanki bir memnuniyetsizlik var gibi. Sanki seneyi tamamlamak için çıktı son maçlara. %50 sanki gitme-kalma meselesi. İşin aslını asla öğrenemeyeceğiz ama sezon içerisindeki dedikodular doğruysa, Gherardini ile sorun varsa kesin gider  

Kokoskov'un her ne kadar bir kaç özelliğini beğenmiyor olmama ve Trinchieriyi de beğenmeme rağmen. Igor Kokoskovun daha iyi bir koç olduğunu düşünüyorum. Eğer isteksizlik Kokoskov tarafından kaynaklanmıyorsa bence Kokoskovla yola devam edilmeli. Gerardini nin böyle bir hamle yapacağını düşünmüyorum.

Ali Koç bir kere şaşırt be..

Atatürkçü kulübe Atatürkçü koç  

Barthel'i tutmaya çalışmak doğru ise kaçıncı seviye rezilliktir...