Evrim Teorisi İslamiyet İle Çelişiyor Mu? | Caner Taslaman - Ebubekir Sofuoğlu-Metafizik

Metafizik yapan iki öğretim görevlisinin yıllardır yapılan tartışmalarından birini yeniden yapmasını görüyoruz,Hiçbir sonuca da ulaşmamış bu tartışmalar

Bugün ise,Bilimdeki ilerlemeler sayesinde Metaverse (ÖTE EVREN) diye adlandırılan Sanal Dünya gerçekliği üretildi.Bilimde geri kalan metafizik yapar,Bilimde ilerleyenler ise kalkınır,yoksulluğu azaltırlar.

Haber Globalyoutube

Buket Aydın yepyeni bir programla Haber Global ekranlarında. Her hafta iki ünlü ismin birbirine tamamen zıt fikirleri savunacağı, birinin soruları yanıtlarken, diğerinin stüdyodaki “Kapsül Oda” da bekleyeceği “Tarafını Seç” programının bu akşamki konukları Caner Taslaman ve Ebubekir Sofuoğlu. Her hafta iki ünlü ismin birbirine tamamen zıt fikirleri savunacağı, birinin soruları yanıtlarken, diğerinin stüdyodaki “Kapsül Oda” da bekleyeceği “Tarafını Seç” programının bu akşamki konukları Caner Taslaman ve Ebubekir Sofuoğlu. -Din öğretisi ve evrim teorisi neden çatışıyor? -Bilim ve din insanlarının bakışı arasında hiçbir noktada yakınlık bulunmuyor mu? -Evrim var mı yok mu? Prof. Ebubekir Sofuoğlu ve Prof. Caner Taslaman #TarafınıSeç'te tartışıyor Henüz Abone Değilseniz, Türkiye ve Dünya'dan En Güncel Haberler İçin Haber Global'e Abone Olun: https://www.youtube.com/channel/UCtc-a9ZUIg0_5HpsPxEO7Qg?sub_confirmation=1 Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: https://www.youtube.com/channel/UCtc-a9ZUIg0_5HpsPxEO7Qg/join https://haberglobal.com.tr/ https://www.facebook.com/HaberGlobal/ https://www.twitter.com/HaberGlobal https://www.instagram.com/haberglobal/ Abone Olun ► https://bit.ly/2FnCDeW Haber Global Frekans Bilgileri; Digiturk 47. Kanal D-Smart 42. Kanal Tivibu 46. Kanal Kablo TV 71. Kanal (HD) Kablo TV 910. Kanal (SD) Turkcell TV+ 46. Kanal Türksat 3A HD Frekans: 12685Mhz Pol:H S.Rate:27500 FEC:2/3 Türksat 4A SD Frekans: 12379Mhz Pol:V S.Rate:27500 FEC:3/4 #haber #gündem #sondakika

https://www.youtube.com/watch?v=rGcD1hu1OoQ

CNETyoutube

At Facebook Connect, Mark Zuckerberg revealed a new company name, Meta, plus new VR and AR technologies the company is developing for the future. 0:00 - Meta name change 0:37 - The Metaverse 2:23 - Privacy and Safety 3:11 - Horizon Home 4:09 - Work in the Metaverse 6:06 - Developer Services/Fees 6:56 - Presence Platform 7:49 - Project Cambria 9:42 - Nazare Glasses Subscribe to CNET: https://www.youtube.com/user/CNETTV Like us on Facebook: https://www.facebook.com/cnet Follow us on Twitter: https://www.twitter.com/cnet Follow us on Instagram: http://bit.ly/2icCYYm Follow us on TikTok: https://vm.tiktok.com/ZMd2h6yac/

https://www.youtube.com/watch?v=gElfIo6uw4g

Bu iki öğretim görevlisini de dinleyen milyonlar var,Konuştukları konu metafizik

Evren,Uzay,Fizik,Kimya,Biyoloji gibi bilim gerçekleri ile konuşmuyorlar

Sonuç! kısır döngünün içinde aynı konuları konuşup tekrarlamak

Anekdot geçmem gerek , yanlış sözler bunlar.

" Bilimde geri kalanlar metafizik yapar , bilimde ilerleyenler ise kalkınır , yoksulluğu azaltır. "

Metafizik dediğin kavram çok geniş şeyleri içine alıyor , din de bir metafizik keza felsefe de öyle. Felsefe ve toplum refahı ilişkisini bilmek veya öngörmek için çok münevver birisi olmaya gerek yok sanırım.

Bu tarz tartışmaların bu ülkede gündemde olması hoşuma gidiyor , buradaki esas nokta ne kadar yapıcı şekilde gündemde olduğu.

Elbette, sosyal bilim dediğimiz şey de misal operasyonalizasyon problemi yüzünden basbayağı metafizikseldir ama bu sosyal bilimin bilimle veya gerçeklikle katiyen alakasız olduğu, sistemli hareket eden düşüncelerin ürünü olmadığı manasına gelmiyor. Dahası bilimin kurucu epistemolojik ilkeleri metafiziksel bir düzlemde gelişiyor. Bilimin temeli ve kendisi de bir metafizik ancak duyumsallıkla varsaydığı ampirik gerçekliğe uyarlanmaya, ampirik gerçekliğin insan aklınca anlaşılabilir konseptsel kalıplara sokulmasına ve keşfedilmesine çabalanan bir cinsi. Canser Taslaman gibi şahsiyetlerin sorunu akademik veya hatipvari bir üslupla kendi teolojik pozisyon veya dogmalarını pazarlamaya çalışması. Ve üstüne pekala günümüzde teolojinin bilgi kaynağı olarak fazla bir kredibilitesinin olmaması. Halk arasındaki anlamından yola çıkarak "metafiziğe" eleştirel veya küçümseyici bakanların derdi esasında metafizikten ziyade "teolojiyle" yani tanrıbilim veya dinbilimle.

Kendi dogmalarını "pazarlama" derken, bu Taslaman'a has birşey değil, aynı hatayı Şengör de yapıyor. Ama maalesef onun söylemlerini eleştirmiyoruz.

Taslaman (üstüne Arapça bile öğrenmeden) Kur-ancı geçiniyor. Diğer teolojik pozisyonlara ve seküler görüşlere sırf beğenmediği için saldırıyor. Şengör de eleştiriliyor? Şengör zaten bir teolog ya da din felsefecisi değil. Bir ateist. Mezhepsel veya itikadi dogmaların hangisinin doğru olduğu tartışması teist veya teistik görüşte olmayanları bağlamıyor. Öğrenirsin ayrı konu ama hangisi doğrudur diye tartışmazsın. Kendini Müslüman addetme (veya hangi teistik dini tercih edecekse ona inancı deklare etme) önkoşulu lazım.

Şahsen Celal Şengör gibi adamların ülkeye çok gerekli olduğunu düşünmekle birlikte , hitap şekli hiç hoşuma gitmiyor. Aydın diye nitelendirilebilen kişi ( Celal Şengör'ü kesinlikle aydın olarak görüyorum. ) halkın inanç ve değerlerine daha hoşgörü ile yaklaşmayı kendisine vazife edinmesi gerek. Farklı görüşte kesinlikle olabilir , hatta olması güzel birşey bile. Sonuçta bugün baktığımızda muassır medeniyetlerin hemen hemen hepsinde özgür düşünce dediğimiz kavram ön planda. Ama sen topluma bir doktrini aşılamaya çalışıyorsun lakin bunu yaparken dobra ve sert dil kullanıyorsun , halkta sana gayet anlaşılabilir negatif tepkiler veriyor.

Caner Taslaman ile ilgili derinlemesine bilgi sahibi bile değilim ama bu ülkede bu tarz şeylerin gündeme gelmesi güzel birşey. Kendisinin elbette yanlışları vardır , umarım daha az yanlışı olan adamlar da piyasada türer de toplum olarak kalkınırız.

Caner Taslaman yeni Türkiye'nin tipik yarı cahilidir. Aldığı eğitim sosyolojidir. Doktorasını ise din sosyolojisi üzerine yapmış. Lakin konuştuğu konular din-toplum ilişkilerini çoktan aştı. İtikadi ve fıkhi meselelerde fetva verir oldu kendisi.

Teoloji ya da İlahiyat bir akademik disiplindir. İslam teolojisi; Arapça bilmeyi, kelam bilmeyi ve fıkıh bilmeyi gerektirir. Türkiye'de ve dünyadaki teoloji kürsülerinde kendi kutsal kitaplarının yazıldığı dil ve her dinin kendine has alt alanları gelen öğrenciye öğretilir. Adam gibi bir teoloji bölümünde kutsal metinlerin analizi, tarihsel arka plan ve dönemin dili itinayla etüt edilerek yapılır. Teoloji "yobaz" ya da "faydasız" görülecek bir iş değildir. Bütün bir insanlık tarihin etkilemiş dinlerin, insani bilimlerin analitik metotlarıyla çalışılması işidir.

Caner Taslaman ise kelam bilmez, fıkıh bilmez, Arapça bilmez. Tarih bilgisi fena değil, onda da Arapça bilmediği için Kur'an'la ilintilendirmekte zorlanıyor. Caner Taslaman'ı, dindar ya da ateist fark etmez, akıllı bir insan dikkate almaz.

İslam teolojisi neden kelam ve fıkıh ile birdir? Bu dinin kutsal kitabı Kur'an'dır ve Caner Taslaman da Kur'ancı olarak kelamdan da fıkıhtan da önce Kur'an diyen birisidir.

Akıllı insan Türkiye'de kimi dikkate almalı peki?

Sana hakaret edildiğinde haklısın ancak sen de bu sözlerinle bana resmen akılsız demiyor musun? Senin ifaden de hakaret değil mi?

bakara 67'de inek ile ilgili bir kıssas vardır. musa kavmine Allah sizden bir inek kesmenizi emrediyor dediğinde, kavmi ise alay edercesine "basit" olan bir emiri gerçekleştirmek yerine sorular sorarak daha zor hale getirmeyi tercih etmiş ve nihayetinde bu sorulara verilen cevaplarla ikna olma yoluna giderek, o emri yerine getirmişlerdir. yoksa ineği kesecekleri felan yoktu.

şimdi bu evrim ile islam kelimelerini yanyana getiren ve sorular sorarak cevap arayanlar ve bir sonuca ulaşamadıklarını söyleyenlerin de durumu bence aynıdır. tek fark bu konuda sorulan sorulara cevap verecek olan bir liderin olmayışıdır. başka peygamber gönderilmeyeceğini herkes biliyor. tabi ahir zamanın son şahısları hariç

islamın içinde olan birinin hiç düşünmeden, bu iki kelime birbiriyle yanyana duramaz demesi gerekir. bunu diyemeyen var ise Allah'ın kudretini tam anlamıyla takdir edemiyor demektir.

duhan 56: "Orada ilk ölümlerinden başka bir ölüm tatmayacaklar."

mü'min 11: “Ey rabbimiz!” diyecekler, “Bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Şimdi günahımızı itiraf etmiş bulunuyoruz, bir çıkış yolu yok mu?”

sözü getireceğim nokta, her insan kendi fıtratı üzerine yaratılmıştır. haşa Allah'ın kendi istekleri doğrultusunda değil. bunu zaten başka bir ayetde görüyoruz. biz eğer bir oyun edinmek isteseydik, kendi katımızdan edinirdik, deniyor.

kıssadan hisse, her şey kontrol altında. yaratılmadan önce, yaratıldığında ve yaratıldıktan sonraki geçen süreç içerisinden geçip ölüme varıncaya ve öldükten sonraki süreçte dahi.

hal böyleyken, evrim kelimesi ile muhatap olacak olan birinin dindar olması beklenebilir mi? bu sorusunun cevabı, evet neden olmasın. dini inançları olan biri de olsa, Allah'ın kudretini tam anlamıyla idrak etmesi mümkün değildir. şartsız itaati yerine getirir. tartışmaya asla girmez. zaten kur'anın girişinde: şüphe etmeyin, gaybe iman edin deniyor.