Evrende Etki Eden Her Şey

Evrende etki eden her şey kalıcı iz bırakır mı? İnsan hayvan veya bitki iz bırakacak değişiklikler yapar mı evrende? Yoksa canlıların etkileri geçici midir?

bu forumda, bu konuya yazmış olduğun satırlar bile senin bu evrende bir iz bırakmana sebep olmuştur. hatta bu satırları yazarken klavyenden çıkan sesler bile iz bırakmıştır. evrende birbiriyle etkileşim halinde olmayan hiç bir şey yok. internet ağına dahil olmuş birisin. herkes de bu ağa dahil. sonuçta bu ağın bir yöneticileri var ve herkesi görüyor. sistem görüyor çünkü. sistemi kullanan da haliyle görecek. fark yok.. var olduğuna şükretmelisin.  

klavyene dokunduğunda oluşan yerçekimi etkisini andromeda galaksisindeki bir taş hissedebiliyor.

onun hissetmesinden daha akıllara zarar veren şey bunu anında hissediyor.

bilgideki hız müthiş....

komple yaşayan bir organizma mıdır nedir.

evren tek bir noktadan meydana geldiği için etkiler.

valla bunu bir bilim adamı zaten söyledi. kimdi hatırlamıyorum şu an ama verdiği örnek ise atomlardı. iki eli birbirine yaklaştırdığınızda, temsa ediyor. bu temasın nedeni atomların birbirini itmesidir demişti. insan da ruhu hariç bedenen bir madde, yani atomlardan oluştuğuna göre, bu dediğimin anlaşılamaması için bir sebep olmaması gerekir.  

ha şöyle diyebilirsin örneğin, uzaydan gelen çoğu elektromanyetik radyasyon, dünya yüzeyine ulaşamaz. evet ulaşamadığı bilimsel bir gerçek ama dünya atmosferinin yapmış olduğu filtrelemede, ona ne miktarda ve ne çeşit bir radyasyonun çarptığını matematiksel olarak bir insan tarafından tespit edilmesini beklemek de gerçekçi değil. bu değer ancak sistem yöneticisi tarafından bilinir.

umarım zihninde bir kıvılcım oluşmuştur.  

ayrı ayrı şeylerden bahsediyoruz zannedersem .

ama dediklerinde doğruluk var birleştiğimiz noktalar var.

benim dediğim net şu

ışık bile belli bir hızla geliyor . yıldızların 1 milyar yıl önceki halini görüyorum .

kütle çekiminde, benim klavyeme dokunuşumdan 1 milyar ışık yılı uzaklıktaki yıldızın anında haberi oluyor.atomların kütlelerin birbirinden etkileşiminden çok bu etkileşimin enformasyonu akıl alamayacak hızda olması çok manidar.

bu iletişim hızının ,kütle çekiminin entropinin ,kuantumun birbirine tam zıt olması umurunda bile değil .

sanki insanlık bir şeylerin eşiğinde

bu fizik kurallarından bir sürü sosyolojik politik ekonomik formüller bulduk ama yetmiyor gibi.

e yetmeyeceği kesin.  

sen olsan, bildiğin her şeyi kiminle paylaşırsın? paylaşmazsın tabi ki. sır olarak kalacak şeyler mutlaka var. yani insanın asla bulamayacağı. bunun adı da acizlik. örneğin, ölümsüzlüğü bulamayacağımız gibi.  

senin sorun aslında şu: evren nasıl çalışıyor?, (kaba bir tabirle, evren neyin içinde?)

şurada güze bir yazı var: https://www.bbc.com/turkce/ozeldosyalar/2011/06/110608_antimatter

anti madde deneyi ile ilgili. ilk girişte antemaddeyi hapsettik şeklinde bir algı bırakıyor ama öyle değil. antimaddeyi etrafımızda göremiyoruz deniyor. kapana da koyup sıkıştıramıyorsun çünkü madde ile temas etmemesi mümkün değil. madde ile temas ederse de enerji açığa çıkar diyorlar. antimaddeyi laboratuvar ortamında (cern) elde edip, manyetik alanlar yardımıyla istediğimiz yere yönlendirsek bile kapalı bir alana sıkıştıramıyoruz deniyor. örnek de şişe veriliyor. antimaddenin cama temas etmesi ile şişenin tıpasına temas etmesi arasında fark yok. yani madde ile temas var. o halde antimaddenin çarpmasını önleyebilmek, bunu bir yörüngede tutabilmek için bir şey lazım. bu da yapılabilirse veya öğrenilebilirse, evreni ve içerisindeki her şeyin nasıl çalıştığını anlayabileceğiz deniyor.

"Şu anda teori diyor ki, "sadece yük değişecek dolayısıyla yerçekiminden aynı şekilde etkilenmeli." Bunun ispatı henüz yapılmamış. Ama aksi de henüz kanıtlanmamış; dolayısıyla bu deney bunu ölçebilirse, yeni ve güzel bir şey olacak."

benim yorumum şu: insan, evrende her şeyi gözlemleyemiyor. çünkü gözlemlenebilir bir evren tanımı var. gözlemlenebilir evrenin dışı için teorik olarak yorum yapabilir. gözlemlenebilir evrenin içerisinde neler olup bittiğini anlamış olmak, sorularımızın hepsine bir cevap getirir mi? ben sanmıyorum. bu durumu aynı şeye benzetiyorum. mikroskobun var. sürekli özelliklerini geliştiriyorsun. geliştirdikçe de yeni şeyler buluyorsun. bu işin sonu yok bence. yani en azından insan için ama araştırmak güzel bir şey. bu da insan için bir görev. bu görevin de tek bir amacı var. bu amacın da herkese bir cevap olmayacağını düşünerek, araştırmalar da kıyamete kadar devam eder.   yani pes edecek olan var, etmeyecek olan var.