Şimdi Ara

EVLİLİK ÜZERİNE SOHBETLER (546. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
16.179
Cevap
394
Favori
925.995
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
398 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 544545546547548
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ch4ylak

    Bu mesaj silindi.
    Kendinize güveniyorsanız kimseyi kale almayın.
    Biz öyle yaptık.
    Yok annesi düğün salonu tutsaydik, yok onca akrabaya ayıp oldu dedi.
    Hatun da ben böyle istedim. Bu benim hayatım dedi.
    Akraba = rezillik.
    Evlilikte aileler ne kadar uzaksa, siz o kadar mutlusunuz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Carl_Sagan

    Ev arkadaşın veya kankana namusunu emanet eder misin?

    Namusunu emanet ettiğin kadın sebepsiz yere gelip sana "Bugün tanımadığım esnaf bana güldü ve yemek ısmarladı" derse ne tepkin ne olurdu?
    Üstelik bu davranışı 10 yıl boyunca sürekli tekrarlarsa karım dediğin şahıs hakkında nasıl bir düşünceye sahip olurdun?

    Yada hiç kavga veya tartışma yokken karım dediğin şahıs sana gayet sakin bir şekilde "Sana güvenmiyorum, sen beni başka erkeklere satarsın" derse ne hissedersin?

    Alıntıları Göster
    Bence seni kıskandırmak için yapmıştır. Yapmamıstir da yaptım demistir.
    Hanımefendinin WhatsApp mesajlarında, kadını umursamamissin, sana bundan sitem etmiş hep.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi garip2018 -- 23 Şubat 2019; 23:38:27 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Gerçekten dikkat ettiğim nokta evinden ayrılmış çalışan ev tutan insanların evliliği hayatı çok iyi oluyor ya çünkü kendi kararlarını kendisi alıyor bazen aile dahada mahfediyor

    Realist olmak lazım aslında evlilikteki amaç aileden artık çıkıp gitmek tamam ana gibi yar olmaz eyv bunlara lafım yok ama bi yaştan sonra ya evlenecen ya tek yaşıyacan aileyle olmuyor.

    Hep deriz avrupada evlilikler çok sade oluyır diye aslında bizde kızların kafasını çelende aileler akrabalar oluyır evlilikte mutlu olmak istiyorsanız aileye resti çekecen

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • garip2018 G kullanıcısına yanıt
    Geçen gün annem anlattı:
    Büyük çocuk babaannesine "Babam anneme dışarı çıkmayı arkadaşlarla gezmeyi yasaklamış o yüzden başka eve kaçmış..."


    Çocuğa tembihlemiş belli.
    Geçen haftasonu küçük çocukları benim evden almaya geldiğinde çocuklar ağlamışlar "Gitmek istemiyorum" diye.

    2 gün önce saat 18:00 gibi eve geldiğimde apartman kapısında karşılaştım yanında büyük çocuk vardı kapıdan dışarı çıkıyorlardı.
    Yüzünde yine o saçma gülümseme vardı bir şey söylemedim, çünkü ağzımdan kötü söz çıkardı, kan beynime sıçramıştı onu görünce.
    Sonra çocuğa nereye gidiyorsun "Eve gidiyorum" dedi.

    Anneme anlattım o da bana "Saat 15:00 de arayıp bana yarım saate kadar gelip çocuğu alacağını söylemişti, sen onu telefonundan engelleyince seninle karşılaşmak için apartman kapısında beklemiş olabilir, arabanı görünce de yukarı çıkıp çocuğu aldı demek..." dedi.

    Bazı akrabalar ve arkadaşlar "Merak etme o dönecek sana" deyince ben de cevap olarak "O dönse bile onu alacak kim?" diyorum.
    Şu dünyada bir erkeğin olabileceği en rezil hale soktu beni ve ben bunu dördüncü defa affetmem.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Carl_Sagan -- 24 Şubat 2019; 0:45:52 >






  • Hayal görüyor muşum:


    Ama bu gerçek.
    Görünürde sadece ona selam vermiş gibi görünse de silinmiş bir sürü mesajlaşması vardır eminim.






  • Yazıştığı kişi de tarikatçı olduğunu düşündüğüm apartman komşusu. Ama tarikatçı dediğim kadının yazışma cevabını takdir ettim.
    İşte bunun zihniyeti böyle.


  • Adaleti kandıramadı ama...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Carl_Sagan



    Yazıştığı kişi de tarikatçı olduğunu düşündüğüm apartman komşusu. Ama tarikatçı dediğim kadının yazışma cevabını takdir ettim.
    İşte bunun zihniyeti böyle.
    Seninki sonradan müslüman olanlardan mı? Öyleleri genelde şekilci ve katı oluyor. Potansiyel işidçiler militanı gibiler zaten o tip örgütlere bunlardan eleman bulunuyor.




  • Ch4ylak kullanıcısına yanıt
    En iyisini yapıyorsunuz. Mutluluklar dilerim.
  • Carl_Sagan C kullanıcısına yanıt
    Rabb'im yardımcımız olsun; "kader" demekten başka hiç bir çare gelmiyor elden, üzüldüğünle kalıyorsun..
  • Merhaba
    Umarım kalp kırmadan ve düzgün cümleler kurarak fikirlerimi belirtebilirim.
    Çevremdeki kızlardan gözlemlediğim kadarıyla eşleri/sevgilileri spor salonlarına/kafelere/hobi kurslarına gitmelerine izin vermiyorlarmış. Kuaför ve kozmetik dükkanlarına gitmelerini destekliyorlarmış ve maddi olarak destek veriyorlarmış.
    Çevremdeki erkeklerde gözlemlediğim zaman kızların kültürsüz olduğunu söylüyorlar.Kadınlarda erkeklerde partnerlerini kısıtlıyorlar. Kadın olmak zor düzgün kaliteli spor salonları aylık 300 tlden başlıyor daha bunun yol parası giyimi yiyeceği.. Kitap okusak ev işine çocuğa zaman kalmıyor diyorlar ama incelediğim zaman eşler akşamları oyun oynuyorlar maç izliyorlar kitap okuyorlar çünkü kadın temizlik ve çocukla ilgileniyor.
    Kesinlikle tüm erkekler kötü kadınlar ahlaksız demiyorum.
    Hep dikkatimi çekti flört sevgili döneminde erkekler eşlerinin giyimlerine ve saçlarına karışmıyorlar, iş evliliğe dönünce kadınları kendi malları gibi görüp hayatlarına müdahale ediyorlar tesettüre girmeleri için zorluyor.
    Neden kadınlarımız bu kadar prenses neden bu kadar şımartıyoruz neden tek taş alıyoruz diye sorguluyorum doğum hediyesi olarak beş taş pırlanta aldıran arkadaşım oldu sorguluyorum düşünüyorum anlam veremiyorum pırlanta dediğimiz taş sömürge altındaki çocukların karın tokluğuna bulmaya çalıştığı bir taş. Neden böyle eşlere sahibiz eşlerimiz neden bu kadar dünyaya kör davranıyorlar. Başka çocukların sömürgeciliği sayesinde elde ettiği yüzük anneliğe küfür gibi geliyor.
    Neden eşlerimize/çocuklarımıza yaptığımız iyilikleri lütuf gibi gösteriyoruz olması gereken bu değil mi ?
    Neden kadınlarımıza çiçek alıyoruz aptal saçma bir buket çiçek alıyoruz sırf bir hafta sonra solan çiçekleri çöpe atmak için mi ? Neden saksı almıyoruz büyüdükce birbirimizi güzel anılarımızı hatırlatan saksılardan..
    İlişkimiz monotonlaştı ayrıldık diyorlar. Evlilik ne zamandan beri beraber uyumak sevişmek maksat aynı evde olmak oldu ? Neden kimse evliliğini kurtarması gerektiği yerde milletin ağzına bakıyor kadınların kuzenleri arkadaşları erkeklerin ise anneleri evlilikte söz sahibi oluyor.
    Erkeklerimiz kadınlarını ya eziyorlar ya da şımartıyorlar. Eşkiya dünyaya hükümdar olmazı izleyip bi ordaki kadınların asilliğine bak bir de bizim karılara bak diyorlar.
    İnsanlar sanıyorlar ki evlilik sinemaya gitmek kafelerde yemek yemek. Kimse sorunlarını hedeflerini hayallerini paylaşmıyor sevmekle evlilik olmaz. Her şey aşk değil realist bakamayacak kadar körleşiyoruz.
    Hayatında hiç ev işi yapmamış kendi parasını kazanmamış hiç tek kalmamış kadınlarımız evlenince bocalıyorlar baba evine dönüyorlar. Erkeklerimiz ise hem annelerinin biricik evlatları hayatlarında tek yaşamayıp ev işi yapmamış, evin nasıl geçindirileceğini bilmeyen tipler.
    Herkes sanıyorki evlenince annelerimiz babalarımız gibi olucaz kimse demiyorki insanlar yaşlandıkca bilgi deneyim sahibi oluyorlar demir gibi dövülerek ustalaşıyorlar. İnsanlar hayalindeki evliliği anında yaşayamayınca ve ayrılmayı göze alamadıkları zaman çocuk yapıyorlar son bir umut çocuk yapıyorlar kendi bencilliklerini mutsuzluklarını çocukla geçiştireceklerini sanıyorlar.
    İnsanlar artık erkeklerdeki maddi güce ve kızlardaki güzelliğe bakmayı kesmeliler. Herkesin herkese benzediği dönemde kişinin kusurlarına/farklı yanlarına aşık olmalılar.
    Hayatınızda hiç yokluk görmediğiniz, toprakla bütünleşmediğiniz, hasta halinde yanında olmadığınız, birbinizi tüketmediğiniz, partnerinizin yaşadığı için şükretmediğiniz, doğayı hayvanları sevmeyen, en çok da kendisine saygısı olmayan biriyle evlenmeyin..
    Ha bir de evleniyorsunuz kendiniz için evleniyorsunuz çevrenizdekiler yüzünden aranıza üzüntü nefret tohumları ekmeyin aileleriniz artık hayatınızda ikinci sırada olsun artık sizin aileniz eşiniz.
    Unutmadan çocuklarınıza babanızın dedenizin ismini koymayın daha kendi çocuğuna isim koyma konusunda kavga eden çiftler çocuklarını yetiştiremiyorlar sonu mahkemede bitiyor.
    Sizi husursuz eden biriyle evlenip sonra sinirinizi çevrenizden çıkarmayın..
    Bekara boşamak kolay gelirmiş bana da eleştirmek kolay geldi




  • quote:

    Orijinalden alıntı: norvejli

    Merhaba
    Umarım kalp kırmadan ve düzgün cümleler kurarak fikirlerimi belirtebilirim.
    Çevremdeki kızlardan gözlemlediğim kadarıyla eşleri/sevgilileri spor salonlarına/kafelere/hobi kurslarına gitmelerine izin vermiyorlarmış. Kuaför ve kozmetik dükkanlarına gitmelerini destekliyorlarmış ve maddi olarak destek veriyorlarmış.
    Çevremdeki erkeklerde gözlemlediğim zaman kızların kültürsüz olduğunu söylüyorlar.Kadınlarda erkeklerde partnerlerini kısıtlıyorlar. Kadın olmak zor düzgün kaliteli spor salonları aylık 300 tlden başlıyor daha bunun yol parası giyimi yiyeceği.. Kitap okusak ev işine çocuğa zaman kalmıyor diyorlar ama incelediğim zaman eşler akşamları oyun oynuyorlar maç izliyorlar kitap okuyorlar çünkü kadın temizlik ve çocukla ilgileniyor.
    Kesinlikle tüm erkekler kötü kadınlar ahlaksız demiyorum.
    Hep dikkatimi çekti flört sevgili döneminde erkekler eşlerinin giyimlerine ve saçlarına karışmıyorlar, iş evliliğe dönünce kadınları kendi malları gibi görüp hayatlarına müdahale ediyorlar tesettüre girmeleri için zorluyor.
    Neden kadınlarımız bu kadar prenses neden bu kadar şımartıyoruz neden tek taş alıyoruz diye sorguluyorum doğum hediyesi olarak beş taş pırlanta aldıran arkadaşım oldu sorguluyorum düşünüyorum anlam veremiyorum pırlanta dediğimiz taş sömürge altındaki çocukların karın tokluğuna bulmaya çalıştığı bir taş. Neden böyle eşlere sahibiz eşlerimiz neden bu kadar dünyaya kör davranıyorlar. Başka çocukların sömürgeciliği sayesinde elde ettiği yüzük anneliğe küfür gibi geliyor.
    Neden eşlerimize/çocuklarımıza yaptığımız iyilikleri lütuf gibi gösteriyoruz olması gereken bu değil mi ?
    Neden kadınlarımıza çiçek alıyoruz aptal saçma bir buket çiçek alıyoruz sırf bir hafta sonra solan çiçekleri çöpe atmak için mi ? Neden saksı almıyoruz büyüdükce birbirimizi güzel anılarımızı hatırlatan saksılardan..
    İlişkimiz monotonlaştı ayrıldık diyorlar. Evlilik ne zamandan beri beraber uyumak sevişmek maksat aynı evde olmak oldu ? Neden kimse evliliğini kurtarması gerektiği yerde milletin ağzına bakıyor kadınların kuzenleri arkadaşları erkeklerin ise anneleri evlilikte söz sahibi oluyor.
    Erkeklerimiz kadınlarını ya eziyorlar ya da şımartıyorlar. Eşkiya dünyaya hükümdar olmazı izleyip bi ordaki kadınların asilliğine bak bir de bizim karılara bak diyorlar.
    İnsanlar sanıyorlar ki evlilik sinemaya gitmek kafelerde yemek yemek. Kimse sorunlarını hedeflerini hayallerini paylaşmıyor sevmekle evlilik olmaz. Her şey aşk değil realist bakamayacak kadar körleşiyoruz.
    Hayatında hiç ev işi yapmamış kendi parasını kazanmamış hiç tek kalmamış kadınlarımız evlenince bocalıyorlar baba evine dönüyorlar. Erkeklerimiz ise hem annelerinin biricik evlatları hayatlarında tek yaşamayıp ev işi yapmamış, evin nasıl geçindirileceğini bilmeyen tipler.
    Herkes sanıyorki evlenince annelerimiz babalarımız gibi olucaz kimse demiyorki insanlar yaşlandıkca bilgi deneyim sahibi oluyorlar demir gibi dövülerek ustalaşıyorlar. İnsanlar hayalindeki evliliği anında yaşayamayınca ve ayrılmayı göze alamadıkları zaman çocuk yapıyorlar son bir umut çocuk yapıyorlar kendi bencilliklerini mutsuzluklarını çocukla geçiştireceklerini sanıyorlar.
    İnsanlar artık erkeklerdeki maddi güce ve kızlardaki güzelliğe bakmayı kesmeliler. Herkesin herkese benzediği dönemde kişinin kusurlarına/farklı yanlarına aşık olmalılar.
    Hayatınızda hiç yokluk görmediğiniz, toprakla bütünleşmediğiniz, hasta halinde yanında olmadığınız, birbinizi tüketmediğiniz, partnerinizin yaşadığı için şükretmediğiniz, doğayı hayvanları sevmeyen, en çok da kendisine saygısı olmayan biriyle evlenmeyin..
    Ha bir de evleniyorsunuz kendiniz için evleniyorsunuz çevrenizdekiler yüzünden aranıza üzüntü nefret tohumları ekmeyin aileleriniz artık hayatınızda ikinci sırada olsun artık sizin aileniz eşiniz.
    Unutmadan çocuklarınıza babanızın dedenizin ismini koymayın daha kendi çocuğuna isim koyma konusunda kavga eden çiftler çocuklarını yetiştiremiyorlar sonu mahkemede bitiyor.
    Sizi husursuz eden biriyle evlenip sonra sinirinizi çevrenizden çıkarmayın..
    Bekara boşamak kolay gelirmiş bana da eleştirmek kolay geldi
    Popüler kültür.




  • Maalesef öyle. Bunları yapanların çoğunluğu yirmili (25-30) yaşlar. otuzlu yaşlarında problemleri bunlar oldu.
    40 yaşındaki amcanın sorunları için sülalesini dinliyorsa hakim insan hayret ediyor bu tarz insanlar nasıl evlendiler nasıl evliliği sürdürdüler diye..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: norvejli

    Merhaba
    Umarım kalp kırmadan ve düzgün cümleler kurarak fikirlerimi belirtebilirim.
    Çevremdeki kızlardan gözlemlediğim kadarıyla eşleri/sevgilileri spor salonlarına/kafelere/hobi kurslarına gitmelerine izin vermiyorlarmış. Kuaför ve kozmetik dükkanlarına gitmelerini destekliyorlarmış ve maddi olarak destek veriyorlarmış.
    Çevremdeki erkeklerde gözlemlediğim zaman kızların kültürsüz olduğunu söylüyorlar.Kadınlarda erkeklerde partnerlerini kısıtlıyorlar. Kadın olmak zor düzgün kaliteli spor salonları aylık 300 tlden başlıyor daha bunun yol parası giyimi yiyeceği.. Kitap okusak ev işine çocuğa zaman kalmıyor diyorlar ama incelediğim zaman eşler akşamları oyun oynuyorlar maç izliyorlar kitap okuyorlar çünkü kadın temizlik ve çocukla ilgileniyor.
    Kesinlikle tüm erkekler kötü kadınlar ahlaksız demiyorum.
    Hep dikkatimi çekti flört sevgili döneminde erkekler eşlerinin giyimlerine ve saçlarına karışmıyorlar, iş evliliğe dönünce kadınları kendi malları gibi görüp hayatlarına müdahale ediyorlar tesettüre girmeleri için zorluyor.
    Neden kadınlarımız bu kadar prenses neden bu kadar şımartıyoruz neden tek taş alıyoruz diye sorguluyorum doğum hediyesi olarak beş taş pırlanta aldıran arkadaşım oldu sorguluyorum düşünüyorum anlam veremiyorum pırlanta dediğimiz taş sömürge altındaki çocukların karın tokluğuna bulmaya çalıştığı bir taş. Neden böyle eşlere sahibiz eşlerimiz neden bu kadar dünyaya kör davranıyorlar. Başka çocukların sömürgeciliği sayesinde elde ettiği yüzük anneliğe küfür gibi geliyor.
    Neden eşlerimize/çocuklarımıza yaptığımız iyilikleri lütuf gibi gösteriyoruz olması gereken bu değil mi ?
    Neden kadınlarımıza çiçek alıyoruz aptal saçma bir buket çiçek alıyoruz sırf bir hafta sonra solan çiçekleri çöpe atmak için mi ? Neden saksı almıyoruz büyüdükce birbirimizi güzel anılarımızı hatırlatan saksılardan..
    İlişkimiz monotonlaştı ayrıldık diyorlar. Evlilik ne zamandan beri beraber uyumak sevişmek maksat aynı evde olmak oldu ? Neden kimse evliliğini kurtarması gerektiği yerde milletin ağzına bakıyor kadınların kuzenleri arkadaşları erkeklerin ise anneleri evlilikte söz sahibi oluyor.
    Erkeklerimiz kadınlarını ya eziyorlar ya da şımartıyorlar. Eşkiya dünyaya hükümdar olmazı izleyip bi ordaki kadınların asilliğine bak bir de bizim karılara bak diyorlar.
    İnsanlar sanıyorlar ki evlilik sinemaya gitmek kafelerde yemek yemek. Kimse sorunlarını hedeflerini hayallerini paylaşmıyor sevmekle evlilik olmaz. Her şey aşk değil realist bakamayacak kadar körleşiyoruz.
    Hayatında hiç ev işi yapmamış kendi parasını kazanmamış hiç tek kalmamış kadınlarımız evlenince bocalıyorlar baba evine dönüyorlar. Erkeklerimiz ise hem annelerinin biricik evlatları hayatlarında tek yaşamayıp ev işi yapmamış, evin nasıl geçindirileceğini bilmeyen tipler.
    Herkes sanıyorki evlenince annelerimiz babalarımız gibi olucaz kimse demiyorki insanlar yaşlandıkca bilgi deneyim sahibi oluyorlar demir gibi dövülerek ustalaşıyorlar. İnsanlar hayalindeki evliliği anında yaşayamayınca ve ayrılmayı göze alamadıkları zaman çocuk yapıyorlar son bir umut çocuk yapıyorlar kendi bencilliklerini mutsuzluklarını çocukla geçiştireceklerini sanıyorlar.
    İnsanlar artık erkeklerdeki maddi güce ve kızlardaki güzelliğe bakmayı kesmeliler. Herkesin herkese benzediği dönemde kişinin kusurlarına/farklı yanlarına aşık olmalılar.
    Hayatınızda hiç yokluk görmediğiniz, toprakla bütünleşmediğiniz, hasta halinde yanında olmadığınız, birbinizi tüketmediğiniz, partnerinizin yaşadığı için şükretmediğiniz, doğayı hayvanları sevmeyen, en çok da kendisine saygısı olmayan biriyle evlenmeyin..
    Ha bir de evleniyorsunuz kendiniz için evleniyorsunuz çevrenizdekiler yüzünden aranıza üzüntü nefret tohumları ekmeyin aileleriniz artık hayatınızda ikinci sırada olsun artık sizin aileniz eşiniz.
    Unutmadan çocuklarınıza babanızın dedenizin ismini koymayın daha kendi çocuğuna isim koyma konusunda kavga eden çiftler çocuklarını yetiştiremiyorlar sonu mahkemede bitiyor.
    Sizi husursuz eden biriyle evlenip sonra sinirinizi çevrenizden çıkarmayın..
    Bekara boşamak kolay gelirmiş bana da eleştirmek kolay geldi
    Geçmişte yokluk vardı. Kıtlık vardı. Birşeye ulaşmak çok zordu. En azından benim çevremde öyleydi. Eşler birbirlerine daha bağlıydılar.

    Ama artık yokluk yok gibi birşey. Çabuk tüketiyoruz. Çok hızlı ulaşıyoruz. Çok çabuk sıkılıyoruz. Gelişen toplum, internet ve sosyal medya bizi herkese, herkesi bize bağladı. Bu şekilde ulaşılabilirlik arttığı için doyumsuzluk ta arttı. Hep daha iyisinin var olduğu fikri gelişti.

    Bu durumumda şahsi fikrim olarak biz bazı erkekler mantığımızı kullanıp varsa eşimiz sevdiğimiz sınırlar koymaya başladık. Sahip olduklarımızı kaybetmemek için uğraştık. Ancak kadınların çoğunluğu buna karşı çıktı. Aç gözlülük ve doyumsuzluk iç güdüsü daha fazla ağır bastı. Daha iyisi vardır diye sevgisine sevgilisine sahip çıkmaya çalışan erkeği ezip geçtiler.

    7 Numara, Ayrılsakta Beraberiz, Leyla ile Mecnun, Ekmek Teknesi gibi aile dizileri saf aşıkların şairlerin olduğu bir dönem bitti. Onun yerine daha kolpa daha serbest tek eşliliğin yetersiz gösterildiği diziler boy göstermeye başladı. Saf aşklar yok oldu. Şairler şiirlerini yırttılar. Onu düşünerek yazılmış şiirler değer görmedi. Maneviyat değil maddiyat ön plana çıktı.

    Anneme ve ablama sorarım hep neden milletin dediği sizin için değerli? diye. Ama hiç mantıklı bir cevap alamamışımdır. Başkalarının yönlendirmerleri hoşumuza gidiyor herhalde.




  • norvejli kullanıcısına yanıt
    Evli misiniz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • miroglu6 M kullanıcısına yanıt
    Umarım kaba bir cevap vermiş olmam.
    Coğrafya kaderdir. Kadınlarımız ve erkeklerimiz sınır koymak için birbirleriyle yarışıyorlar.

    Kadınlarımız parayı refah olarak görüyorlar ama evlilikte boşa para harcamak için yarışıyorlar.Düğün salonuna 40k veren kadınlar gördüm ben o parayla araba alırdım otobüs ve dolmuştan kurtulmuş olurdum. Daha yeni evliyken 3+1 evde oturma mantığını anlamıyorum zaten ilk iki yıl çocuk yapılmıyor ki yapılsada 3 yaşına kadar çocuk yatak odasında yatıyor.Büyük evi ısıtmak ayrı dert, evi eşyayla doldurmak ayrı dert. Ev büyüdükce kira masrafı artıyor.Kadınlarımızda vizyon yok evimin içi lüks olacağına düzgün mahallede iyi insanlarla yaşayayım evim minimalist olsun demiyorlar.

    Erkeklere gelince aşırı baskıcı ve kıskançlar. Erkeklerimizde kadınlarımızda birbirlerine güvenmiyorlar güvenin olmadığı ilişki yürümez güven olmadığı zaman kıskançlık huzursuzluk başlıyor. Eşinin gözleri renkli diye güneş gözlüksüz dışarı çıkarmayan ya da fiziği iyi diye fırına ekmek almaya göndermeyen erkekler var ve bu tarz erkekler eşlerinin çok para harcamalarına karışmıyorlar kadınlar mutsuz çünkü sosyalleşemiyorlar tek çareleri iş yerindeki çalışma arkadaşlarının günlük dedikodusu bir de evlerine saçma sapan eşyalar aldıkca mutlu olmak. Çünkü üretebilecekleri bir alan yok ruhlarında bir şey birikiyor ve bunu alışveriş yaparak gidereceklerini zannediyorlar. Bizim insanımız hobisiz. Ha ben çok mu mükemmelim değilim ama en azından bir şeyler keşfetmeye çalışıyorum. sözlüklerde forumlarda bir şey okumak yazmak zahmetsiz ve masrafsız bu bile hobidir.Ne kadınlar gördüm sigarayı bırakınca sigaraya verdikleri parayla ip alıp bere örüp yolda gördükleri çocuklara veren.
    Eşinizi iyi seçin vezirde eder rezilde yolda gördüğü fakir çocuğa vah vah diye hayıflanan insanın kalbi kördür ama kendi çapında iyilik yapan kadın yaşatır yaşattıkca mutlu olur. Bir insan ne kadar mutluysa ailesini ve çevresinide mutlu eder.
    İnsanlar çocuk yapmayı evlilik sigortası olarak görüyorlar.
    Kişi neyse eşi/arkadaşı da ona benzer. Eşim kültürsüz dizi film izlemez kitap okumaz yurtdışından bir haber diyorlar. Kardeşim bunları yeni farkediyorsan git intihar et.. İnsan evlendiği kişiyi tanımaz mı ? Hadi görücü evliliği yaptın eşini nikah masasında görmüyorsun illaki 3-4 sefer çay içmeye çıkıyorsunuz konuş muhabbet et vizyonunu öğren. Sonra eşimle neden siyaset/din/dünya hakkında konuşamıyoruz diye şikayet etmeyin.
    Evliliklerdeki en büyük iki sıkıntı çevre ve maddiyat. Eşlerinizi çevrenizin ağzında sakız etmeyin.. Boşverin insanlar konuşsunlar hala daha ailesiyle akrabasıyla aynı apartmanda aynı mahallede oturan insanlar var..
    Evliliğin ilk haftası altın kavgası duyuyorum şoklar içerisindeyim neden düğün hediyelerinizi ailelerinize veriyorsunuz ya da bu kadar mı salaksınız hiç mi ağzınız tutmuyor. Saygı gösteriyoruz diyorlar insan neden kendini ezdirerek saygı gösterir ? kendi ailemde düğünden bir hafta önce iki tarafta toplanır gençler evlenicek şu kadar masraf oldu şu kadar borç kaldı denilerek konuşulur altın para istenmez göz koyulmaz bankaya atın gelecekte kendinize harcayın diye nasihat verilir. Yok kaynanası düğün salonunu ödemiş yok annesi kızını emzirmiş diye paranızda pulunuzda gözü olan ailenize dik durun. Taviz tavizi getirir.

    Çabuk tüketiyoruz her şeyi. Saksıda domates yetişmemiş bunun hazzını almamış insanlar var. Şimdi diyecekler evlilik ve domates ne alaka. Bir şeyi ekmenin, olgunlaşmasını izlemek, sabır göstermek için yazdım.

    Cinsiyetimze göre tek taraflı bakıyoruz. Ben kadınlara forum donanımda, inci sözlükte, ekşi sözlükte takılın okuyun insanları inceleyin farklı düşünceler görün diyorum erkeklere ise kadınlar kulubunu ve süslü sözlüğü tavsiye ediyorum.

    Sevgilimize sahip çıkmak için yaptık yazmışsınız ne zamandan beri birinin hayatını kısıtlayıp kurallar koymak kısıtlamak oldu ?

    Kadınlarımız çok vizyonsuz eşim saçlarımı salmama izin vermiyor çünkü beni kıskanıyor diye kahkaha atıp kendi cinslerine hava atmayı seviyorlar. Bakın böyle kadınlardan uzak durun bu vizyondaki biri anne olamaz. Çocuk büyütülmez, Çocuk yetiştirilir.

    Her zaman için ataya saygım vardır ama asla ailemin sözüyle hareket etmem kadında erkekte fikir alıp kendi fikrini oluşturmalıdır başkasının ağzıyla hareket etmemeli.

    Dizilerden şiirlerden bahsetmişsiniz o zaman eşini kendi ruhunuza göre seçin sırf boyu boyuma uygun yaşımız tutuyor iyi aile kızı diye seçmeyin. Her şey fenotip değildir..

    Genel konuştum, umarım kırıcı olmamışımdır, iyi forumlar.




  • Değilim.
    Bekara boşamak kolay gelirmiş bana da eleştirmek kolay geldi. Diyerek belirtmeye çalışmıştım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: norvejli

    Umarım kaba bir cevap vermiş olmam.
    Coğrafya kaderdir. Kadınlarımız ve erkeklerimiz sınır koymak için birbirleriyle yarışıyorlar.

    Kadınlarımız parayı refah olarak görüyorlar ama evlilikte boşa para harcamak için yarışıyorlar.Düğün salonuna 40k veren kadınlar gördüm ben o parayla araba alırdım otobüs ve dolmuştan kurtulmuş olurdum. Daha yeni evliyken 3+1 evde oturma mantığını anlamıyorum zaten ilk iki yıl çocuk yapılmıyor ki yapılsada 3 yaşına kadar çocuk yatak odasında yatıyor.Büyük evi ısıtmak ayrı dert, evi eşyayla doldurmak ayrı dert. Ev büyüdükce kira masrafı artıyor.Kadınlarımızda vizyon yok evimin içi lüks olacağına düzgün mahallede iyi insanlarla yaşayayım evim minimalist olsun demiyorlar.

    Erkeklere gelince aşırı baskıcı ve kıskançlar. Erkeklerimizde kadınlarımızda birbirlerine güvenmiyorlar güvenin olmadığı ilişki yürümez güven olmadığı zaman kıskançlık huzursuzluk başlıyor. Eşinin gözleri renkli diye güneş gözlüksüz dışarı çıkarmayan ya da fiziği iyi diye fırına ekmek almaya göndermeyen erkekler var ve bu tarz erkekler eşlerinin çok para harcamalarına karışmıyorlar kadınlar mutsuz çünkü sosyalleşemiyorlar tek çareleri iş yerindeki çalışma arkadaşlarının günlük dedikodusu bir de evlerine saçma sapan eşyalar aldıkca mutlu olmak. Çünkü üretebilecekleri bir alan yok ruhlarında bir şey birikiyor ve bunu alışveriş yaparak gidereceklerini zannediyorlar. Bizim insanımız hobisiz. Ha ben çok mu mükemmelim değilim ama en azından bir şeyler keşfetmeye çalışıyorum. sözlüklerde forumlarda bir şey okumak yazmak zahmetsiz ve masrafsız bu bile hobidir.Ne kadınlar gördüm sigarayı bırakınca sigaraya verdikleri parayla ip alıp bere örüp yolda gördükleri çocuklara veren.
    Eşinizi iyi seçin vezirde eder rezilde yolda gördüğü fakir çocuğa vah vah diye hayıflanan insanın kalbi kördür ama kendi çapında iyilik yapan kadın yaşatır yaşattıkca mutlu olur. Bir insan ne kadar mutluysa ailesini ve çevresinide mutlu eder.
    İnsanlar çocuk yapmayı evlilik sigortası olarak görüyorlar.
    Kişi neyse eşi/arkadaşı da ona benzer. Eşim kültürsüz dizi film izlemez kitap okumaz yurtdışından bir haber diyorlar. Kardeşim bunları yeni farkediyorsan git intihar et.. İnsan evlendiği kişiyi tanımaz mı ? Hadi görücü evliliği yaptın eşini nikah masasında görmüyorsun illaki 3-4 sefer çay içmeye çıkıyorsunuz konuş muhabbet et vizyonunu öğren. Sonra eşimle neden siyaset/din/dünya hakkında konuşamıyoruz diye şikayet etmeyin.
    Evliliklerdeki en büyük iki sıkıntı çevre ve maddiyat. Eşlerinizi çevrenizin ağzında sakız etmeyin.. Boşverin insanlar konuşsunlar hala daha ailesiyle akrabasıyla aynı apartmanda aynı mahallede oturan insanlar var..
    Evliliğin ilk haftası altın kavgası duyuyorum şoklar içerisindeyim neden düğün hediyelerinizi ailelerinize veriyorsunuz ya da bu kadar mı salaksınız hiç mi ağzınız tutmuyor. Saygı gösteriyoruz diyorlar insan neden kendini ezdirerek saygı gösterir ? kendi ailemde düğünden bir hafta önce iki tarafta toplanır gençler evlenicek şu kadar masraf oldu şu kadar borç kaldı denilerek konuşulur altın para istenmez göz koyulmaz bankaya atın gelecekte kendinize harcayın diye nasihat verilir. Yok kaynanası düğün salonunu ödemiş yok annesi kızını emzirmiş diye paranızda pulunuzda gözü olan ailenize dik durun. Taviz tavizi getirir.

    Çabuk tüketiyoruz her şeyi. Saksıda domates yetişmemiş bunun hazzını almamış insanlar var. Şimdi diyecekler evlilik ve domates ne alaka. Bir şeyi ekmenin, olgunlaşmasını izlemek, sabır göstermek için yazdım.

    Cinsiyetimze göre tek taraflı bakıyoruz. Ben kadınlara forum donanımda, inci sözlükte, ekşi sözlükte takılın okuyun insanları inceleyin farklı düşünceler görün diyorum erkeklere ise kadınlar kulubunu ve süslü sözlüğü tavsiye ediyorum.

    Sevgilimize sahip çıkmak için yaptık yazmışsınız ne zamandan beri birinin hayatını kısıtlayıp kurallar koymak kısıtlamak oldu ?

    Kadınlarımız çok vizyonsuz eşim saçlarımı salmama izin vermiyor çünkü beni kıskanıyor diye kahkaha atıp kendi cinslerine hava atmayı seviyorlar. Bakın böyle kadınlardan uzak durun bu vizyondaki biri anne olamaz. Çocuk büyütülmez, Çocuk yetiştirilir.

    Her zaman için ataya saygım vardır ama asla ailemin sözüyle hareket etmem kadında erkekte fikir alıp kendi fikrini oluşturmalıdır başkasının ağzıyla hareket etmemeli.

    Dizilerden şiirlerden bahsetmişsiniz o zaman eşini kendi ruhunuza göre seçin sırf boyu boyuma uygun yaşımız tutuyor iyi aile kızı diye seçmeyin. Her şey fenotip değildir..

    Genel konuştum, umarım kırıcı olmamışımdır, iyi forumlar.
    Hatunu almaya iş yerine gittim. Kapının önünde sigara içerken az ötem de iki kadin vardı, 30+ oldukları belli. Aynen muhabetleri şöyle, "ne yapacaksın, arabası olsun, parası olsun gerisine bakmayacaksin"
    Dün bir akrabasıyla karsilastik, 26 yasindaymis, göbek popo almış başını gitmiş.
    Yolda yürürken falan bakıyorum da çoğu kadın, bakımlı olmayi makyaj yapmak sanıyor. Dışleri zaten rezalet halde. Dişlerdeki pisliği temizlemek için alacaksin eline spatulayi kazıyacaksin. Diğer bakım konusunada girmiyorum çoğu benden killi. Ben bile lazer yapiyorum. Çoğu bundan aciz.
    Spora diye gidiyorlar. Pardon gitmiyorlar, zaten dandirikten, kiytiriktan yerler 3 aylık 150 200 liraya abonelik veriyor. Abone oluyor. Ben aboneyim.
    Niye yapmıyorsun spor, kasmi yapacagim, adamlar sporu kas yapmak sanıyorlar. Sağlıklı olmak, fit olacaksin, yasitlarim çoğu gobegi bağlamış.
    Kitap, forumda yazilan bir konuyu yada mesajı bile okumaktan aciziz.
    Onune gelen üniversite mezunuyum diyordu, tuikin istatigine göre iyi okul bitiren yüzdesi çok düşük. %5 üniversite mezunu.
    Gene bir istatistigine göre Yolda karşılaştığımız her iki kişiden biri ya ilkokul mezunu ya da hiç okula gitmemiş.
    Ama olsun para olsun yeter

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bazı şeyleri anlamak için evli olmaya gerek yok düşünüyorum düğüb masrafı inanılmaz paralar gidiyor,coğrafyamızdaki kadınlarda öyle çok güzel değil,evleniyon mal mülk derdi başlıyor sorun erkeklerde bu kadae zor şeye rağmen neden evlenir insan yaZık geçen ömre

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • garip2018 G kullanıcısına yanıt
    Maalesef kadınları şımartan erkekler. Şu an herkesin bir sürü flörtü var en kötü kadının bir sürü takipcisi var. Çünkü kukuları var ah bir de bakirelerse değmeyin keyiflerine.
    Çalışan bir kadın her ay kendine 100-200 tl ayırarak bakımlı olabilir. Kendi parfümümü, sabunumu, şampuanımı, deodorantımı,kremimi yapıyorum, organik yaşama merak sardım. Ki bunu profesyonel aletler kullanmadan yapıyorsam herkes yapabilir. Leş gibi ter kokularını loristen 5tlye aldıkları 3 gün kalıcı iğrenç parfümlerle gizlediklerini sanıyorlar.
    Para konusuna gelirsek gerçekten para refah,güç ve kaliteli insan demektir. Ama insan ruhunu ve bedenini ev araba için satıyorsa boşuna oksijen israfı.
    Alakasız olucak ama eskortlara saygım var en azından net ve düzgünler. taktir etmesemde emek vererek kendi paralarını kazanıyorlar. şu an bir çok kız yok ben bakireyim iyi aile kızıyım mesleğim öğretmenlik ya da dinime düşkünüm diyerek erkekleri kendilerine kul köpek etmeye çalışıyorlar hiç acımıyorum erkeklere kanıyorlar.
    İnsanlarımız mızmızlanıyorlar elde edemediklerine ya özeniyorlar ya da kötülüyorlar. Bir çoğumuz parayı kullanamıyoruz. Kimse bu dünyada kıllı olmak istemez ama çözümü var yapmıyoruz. Spor salonuna bütçe yoksa evde bile yapılabilir en basitinden düzenli yürüyüş bile insanın ruhuna bedenine terapi olur.
    Her şeyi herkesi karşılaştırıyoruz bir kadına yok senin gözlerin renkli değil saçın siyah tenin neden beyaz değil diyen evli erkekler gördüm. İnsan eşine/sevgilisine neden bu kadar kırıcı oluyor ? Aynı şekilde kocasına senin babandan miras değil borç kaldı demek.. Neden seçemediğimiz şeyler yüzünden yargılanıyoruz. Eşim doğumdan sonra davar gibi oldu diyeceğinize hadi hayatım çocuğa bir saat ben bakıcam sen biraz yürüyüş yap demek çok mu zor.
    Genel konuştum kırdıysam affedile iyi forumlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 544545546547548
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.