Şimdi Ara

EVLİLİK ÜZERİNE SOHBETLER (545. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
16.179
Cevap
394
Favori
925.995
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
398 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 543544545546547
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Erkeklerin işi çok zor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zeen kullanıcısına yanıt
    Çok dikkatli olun evlenirim çocuk yaparım sonrada boşanırım mantığında çok kız var en kolay bir şeyde boşanabiliyorlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: CeyKalDa

    evlenilecek eşi ucuza aldık diye sevinirken kendimizi borç batağında bulduk
    sizde tersi olur umarım
    Suç kimde?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ManyetikRenozans

    Gazetede okudum adam aldatılıyor elinde delilleride var karısıyla boşanıyor bunu mahkemeye sunuyor ve kadının aldattığı ıspatlanana kadar adam nafaka ödüyor ve adam işsiz o kanun cidden doğruymuş.

    Aldattığı ıspatlanıyor ama adam verdiği paraları geri alamıyor:) uzun uzun yazmaya gerek yok evlenmemek için yeterli bi sebep bu evlilik çok yorucu gerçekten çekilecek çile değil bu ekonomide bide ömür boyu trip laf çekiyorsun hep derim sevgili yapın evlenmeyin.

    Bekarlık nereye kadar derler peki evlilik nereye kadar.
    1,5 senelik evlilik sürecimde (toplamda 2,5 senelik bir ilişki) karşı cinsle olan ilişkiye doydum. Eski eş sağolsun doyurdu beni. Evliliğin getirdiği pozitif durum (bir erkek için ne demek istediğim anlaşılır), götürdüğü negatif durumdan kat kat az olduğu için evliliğe değmiyor. Bunu görmek geç oldu. Allah'tan ben 2000 TL nakit nafaka ile anlaştım zamanında da kurtuldum. Ayrıldığımın ilk günü "Ohh be" dedim. İnsan evliyken bu durumu görmekte zorlanabiliyor. Bu yargıtay kararından sonra da bir daha evlenmeyi düşünmüyorum. Zaten birinden zor kurtulmuşuz. Sırf yakınlaşma yaşacağım çoluk çocuğa karışacağım birisi olacak diye bu sıkıntılara kesinlikle değmiyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: M3lank0lik

    Sebebi ben görmedim çocuklarım yaşasın diyen çocukları serbest ve şimarık büyüten başıboş salan halk köy diye birşey yok artık herkes şehirde ve büyüyen teknoloji ve artık bu teknolojinin heryere kolay ulaşması sebebiyle durum bu hale geldi artık dört duvar arasında kapalı değilsin dünyayı sorgulayabiliyorsun alıkonmadığın müddetçe herşeyden haberin var sebebin bu eskiden yetinmeyi bilir halk elde birşey yoktu şuan paran olsun olmasın ister kredi kartı al kredi çek çoğu şeye ulaşmak mümkün ve bunun sınırı yok.Aç gözlü doymak bilmeyen insanda çok bu nedenle ama kişiden kişiye herşey değişir hamarat bayanlarda var ama işte beğeni meselesi kadın hamarattır ama sen güzel bulmazsın hareketli bulmazsın herşeyi bir potada eritmen güç çok gezen yemek yapmak rahat olur şimarık olur kapalı büyüyen yani aileye bağlı büyüyen çoğu şeye kapalı olur evlenirsende başının ucunda durur yani neyi aradığına bağlı hem hamarat olsun hem ahlaklı olsun hem çok güzel olsun hem girişken olsun hem yanıma yakışsın deren öyle bir dünya yok hem böyle bir insanda sana çıkma şansı yok bu kadar özelliğin bir insanda buluşması zor yani insanları bazı kusurları ile kabul etmek elzem ve mantıklı beklentiler içine girmelisin.

    Alıntıları Göster
    çok güzel bir tespitte bulunmuşsunuz. Özel olarak teşekkür etmek istedim.




  • Benim yorumum biraz analitik olacak belki ama; Ekonomi'de evlilik kalemi bir GİDER'dir. GELİR'de GİDER'in altında kalırsa sonucun negatif ilerleme olasılığı yüksek olup mutsuzluğu beraberinde getirebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-3C704DB7A -- 21 Şubat 2019; 19:47:21 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yesil1026

    1,5 senelik evlilik sürecimde (toplamda 2,5 senelik bir ilişki) karşı cinsle olan ilişkiye doydum. Eski eş sağolsun doyurdu beni. Evliliğin getirdiği pozitif durum (bir erkek için ne demek istediğim anlaşılır), götürdüğü negatif durumdan kat kat az olduğu için evliliğe değmiyor. Bunu görmek geç oldu. Allah'tan ben 2000 TL nakit nafaka ile anlaştım zamanında da kurtuldum. Ayrıldığımın ilk günü "Ohh be" dedim. İnsan evliyken bu durumu görmekte zorlanabiliyor. Bu yargıtay kararından sonra da bir daha evlenmeyi düşünmüyorum. Zaten birinden zor kurtulmuşuz. Sırf yakınlaşma yaşacağım çoluk çocuğa karışacağım birisi olacak diye bu sıkıntılara kesinlikle değmiyor.

    Alıntıları Göster
    bu 2000 liralık nafakaya bir kişi için mi
    hangi yıl bu nafakaya karar verildi
    tazminat ne ödediniz




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yesil1026

    1,5 senelik evlilik sürecimde (toplamda 2,5 senelik bir ilişki) karşı cinsle olan ilişkiye doydum. Eski eş sağolsun doyurdu beni. Evliliğin getirdiği pozitif durum (bir erkek için ne demek istediğim anlaşılır), götürdüğü negatif durumdan kat kat az olduğu için evliliğe değmiyor. Bunu görmek geç oldu. Allah'tan ben 2000 TL nakit nafaka ile anlaştım zamanında da kurtuldum. Ayrıldığımın ilk günü "Ohh be" dedim. İnsan evliyken bu durumu görmekte zorlanabiliyor. Bu yargıtay kararından sonra da bir daha evlenmeyi düşünmüyorum. Zaten birinden zor kurtulmuşuz. Sırf yakınlaşma yaşacağım çoluk çocuğa karışacağım birisi olacak diye bu sıkıntılara kesinlikle değmiyor.

    Alıntıları Göster
    Güzel açıkladınız ve özelinizi açtınız tşk ederim evlilikte böyle bi durum var sizinde belirtttiğiniz gibi bi doygunluk evlendim evimde kadın var onla sohbet ederim,düzenli cinsel hayatım olur,arayışta olmam rahatlarım düşüncesi çoğu insanı evliliğe itiyor.

    Sevgilim oluyor arada tanışmak istediğim kadınlarda bakıyorum hemen silebiliyorlar bi seferde evlenincede bi anda sıkıldım derse ne yapacam deme oranlarıda yüksek bakıyorum 30 dan yukarıyım artık düşünüyorum sevmeden evlenecem mantık evliliği ya sevmessem ihtimalide var katılıyorum çoluk çocuk için bu çetrefilli yola girilmez evlenmesi zor boşanması zor gerek yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ManyetikRenozans

    Güzel açıkladınız ve özelinizi açtınız tşk ederim evlilikte böyle bi durum var sizinde belirtttiğiniz gibi bi doygunluk evlendim evimde kadın var onla sohbet ederim,düzenli cinsel hayatım olur,arayışta olmam rahatlarım düşüncesi çoğu insanı evliliğe itiyor.

    Sevgilim oluyor arada tanışmak istediğim kadınlarda bakıyorum hemen silebiliyorlar bi seferde evlenincede bi anda sıkıldım derse ne yapacam deme oranlarıda yüksek bakıyorum 30 dan yukarıyım artık düşünüyorum sevmeden evlenecem mantık evliliği ya sevmessem ihtimalide var katılıyorum çoluk çocuk için bu çetrefilli yola girilmez evlenmesi zor boşanması zor gerek yok.

    Alıntıları Göster
    İster sev ister sevme eninde sonunda mantık evliliği ve sadakate dönüyor iş aşk dediğin gelip geçici bir kişiye 2-3 yıl sonra doyuyorsun ve sıkılma başlıyor bundan sonra iş birbirinize ne kadar saygı duyduğunuza kalıyor ve ilişkinizi yuvanızı ne kadar ayakta tutmaya çalıştığınıza hatta renklendirmeye iş size kalıyor yoksa sev sevme farkı yok Türkiyedeki evliliklerin yüzde90 kadarı hep mantık evliliği severek evlenen ve sürdüren ise yüzde 1 felandır maddiatı iyidir iki ailede sağlam bağlar ile birbirine bağlıdır yan,i maneviyatıda iyidir işlerine karışmaz felan bu tip birliktelikler sağlam temellidir buan benzer birliktelikler ise zengin zümreye ve az da olsa normal iyi yetişmiş ailelere sahip kişilerde olur yani geneli öyle böyle sevsende sevmesende bıkkınlığa sıkkınlığa yol açıyor.


    Evlilikte aynı 1 kişi ile ömür geçireceksin onunla yaşlanacaksın.Gözünü dışarıya kapatacaksın duygular engellenmez her an başka birine tutulacaksın yeni bir heyecan aramayacaksın diye birşey yok senin kontrolünde değil bu işler duyguların değişir başka birinden etkilenebilirsin bu noktada dizginleyende gene sen olursun aynı yemeği yemek gibi yada bir şarkıyı dinlemek gibi çok çok dinlersin ardı ardına aynı şeyi tüketirsin ama bir süre sonra doyarsın vücüdun istemez hatta tiksinirsin evlilikte böyle birşey işte.O şarkıyı remixlemek gibi yada o devamlı tükettiğin yemeğe sos ve benzeri değişik şeyler katmak gibi her evliliği canlandırmak renklendirmekte sana kalmış yoksa her evlilik öyle yada böyle sıradanlaşıyor bir müddet sonra.




  • Her geçen gün kadınlardan soğudukca soğuyorum haksızmıyım?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: M3lank0lik

    İster sev ister sevme eninde sonunda mantık evliliği ve sadakate dönüyor iş aşk dediğin gelip geçici bir kişiye 2-3 yıl sonra doyuyorsun ve sıkılma başlıyor bundan sonra iş birbirinize ne kadar saygı duyduğunuza kalıyor ve ilişkinizi yuvanızı ne kadar ayakta tutmaya çalıştığınıza hatta renklendirmeye iş size kalıyor yoksa sev sevme farkı yok Türkiyedeki evliliklerin yüzde90 kadarı hep mantık evliliği severek evlenen ve sürdüren ise yüzde 1 felandır maddiatı iyidir iki ailede sağlam bağlar ile birbirine bağlıdır yan,i maneviyatıda iyidir işlerine karışmaz felan bu tip birliktelikler sağlam temellidir buan benzer birliktelikler ise zengin zümreye ve az da olsa normal iyi yetişmiş ailelere sahip kişilerde olur yani geneli öyle böyle sevsende sevmesende bıkkınlığa sıkkınlığa yol açıyor.


    Evlilikte aynı 1 kişi ile ömür geçireceksin onunla yaşlanacaksın.Gözünü dışarıya kapatacaksın duygular engellenmez her an başka birine tutulacaksın yeni bir heyecan aramayacaksın diye birşey yok senin kontrolünde değil bu işler duyguların değişir başka birinden etkilenebilirsin bu noktada dizginleyende gene sen olursun aynı yemeği yemek gibi yada bir şarkıyı dinlemek gibi çok çok dinlersin ardı ardına aynı şeyi tüketirsin ama bir süre sonra doyarsın vücüdun istemez hatta tiksinirsin evlilikte böyle birşey işte.O şarkıyı remixlemek gibi yada o devamlı tükettiğin yemeğe sos ve benzeri değişik şeyler katmak gibi her evliliği canlandırmak renklendirmekte sana kalmış yoksa her evlilik öyle yada böyle sıradanlaşıyor bir müddet sonra.

    Alıntıları Göster
    Güzel konuştunuz iyimi dediniz kötü mü anlayamadım :) evlimisşn hocam sen

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Caddebostan'da bisiklet kullanırken bi abiyle tanışmıştım, gece 2 ye kadar laflamıştık o gün. aktör birisi, para var yani, yaşı da büyük birisi. diyor ki, eşiyle birbirlerini severek evlenmişler ve yıllarca sürdürmüşler evliliği ama her sene duvardan bir tuğlanın düşmesi gibi yavaş yavaş soğumuşlar, bu arada çocukları falan var. neyse işte bunlar artık kavga ede ede en son artık bu böyle olacak gibi değil demişler ve karşılıklı karar alıp her iki tarafın da rızasıyla anlaşmalı boşanmışlar. aynı mahalleden ev tutmuş bizim bu abi. boşanırken öyle düşmanlık yokmuş arada, yani boşanma sebebi geçinememek ama düşmanlık yok. boşandıktan sonra bu bizim abi gene eve gidip gelmeye devam ediyor düzenli, çocuk falan var sonuçta yani aile var ortalıkta sonuçta. ve kavgalar bitiveriyo bi anda :) ilk zamanki gibi çok güzel geçinmeye başlıyorlar eşiyle. dışarıda falan da birlikte vakit geçirmeye başlıyorlar tekrar (evliliğin ilk zamanları gibi) yani abi bana dedi ki, tekrar mükemmel birer arkadaş olduk eşimle dedi. tek fark, bizim abi kendi yeni tuttuğu evde kalıyor ama bu da şart değil yani bazen eski evimde ailemle kalıyorum bazen de yeni eve geçiyorum kalmaya diyor. yeni evde kaldığımda sabah eşim (nikahsizlar artık tabi) bana geliyo kahvaltıya diyo. yani boşanmanın ardından tekrar aile olmuşlar. kavgalar bitmiş. çocuklar eski evde kalıyor anne ile birlikte (tabi anne ile birlikte demek ne kadar doğru bilmiyorum çünkü bizim abi de sürekli o evde yani baktığında) bu da böyle bi olay işte. değişik ama en azından mutlu sonla biten bi olay. mutlular yani baktığında.

    yani hep söylüyorum "evlilik çok zor iş çünkü bir insan ile ömür boyu aynı evde kalmak zorundasın anlaşmak zorundasın" lafı doğru olsa da aslında bu laf evliliğe özel bir laf olmamalı. bakın yurtta kanka olup ev tutan öğrenciler 6 ay sonra ayrılıyorlar. bizim ülkemizde genel olarak aynı evde başka insan ile anlaşarak yaşamayı başaramıyoruz. genel bi vaka bu. yukarıda bahsettiğin ailedeki ebeveynler bu sorunu bir adet ev yerine iki adet evde yaşamaya başlayarak çözmüşler (ki bu kişiler birbirlerini sevmelerine rağmen bu sorunu yaşamışlar) en azından aile parçalamamış. çocuklarının yaşları da küçük değil, yani çocuklar da boşanma travması yaşamamışlardır (ki zaten ortalıkta net bir boşanma yok, baba hemen her gün evde)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 22 Şubat 2019; 0:49:38 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    Caddebostan'da bisiklet kullanırken bi abiyle tanışmıştım, gece 2 ye kadar laflamıştık o gün. aktör birisi, para var yani, yaşı da büyük birisi. diyor ki, eşiyle birbirlerini severek evlenmişler ve yıllarca sürdürmüşler evliliği ama her sene duvardan bir tuğlanın düşmesi gibi yavaş yavaş soğumuşlar, bu arada çocukları falan var. neyse işte bunlar artık kavga ede ede en son artık bu böyle olacak gibi değil demişler ve karşılıklı karar alıp her iki tarafın da rızasıyla anlaşmalı boşanmışlar. aynı mahalleden ev tutmuş bizim bu abi. boşanırken öyle düşmanlık yokmuş arada, yani boşanma sebebi geçinememek ama düşmanlık yok. boşandıktan sonra bu bizim abi gene eve gidip gelmeye devam ediyor düzenli, çocuk falan var sonuçta yani aile var ortalıkta sonuçta. ve kavgalar bitiveriyo bi anda :) ilk zamanki gibi çok güzel geçinmeye başlıyorlar eşiyle. dışarıda falan da birlikte vakit geçirmeye başlıyorlar tekrar (evliliğin ilk zamanları gibi) yani abi bana dedi ki, tekrar mükemmel birer arkadaş olduk eşimle dedi. tek fark, bizim abi kendi yeni tuttuğu evde kalıyor ama bu da şart değil yani bazen eski evimde ailemle kalıyorum bazen de yeni eve geçiyorum kalmaya diyor. yeni evde kaldığımda sabah eşim (nikahsizlar artık tabi) bana geliyo kahvaltıya diyo. yani boşanmanın ardından tekrar aile olmuşlar. kavgalar bitmiş. çocuklar eski evde kalıyor anne ile birlikte (tabi anne ile birlikte demek ne kadar doğru bilmiyorum çünkü bizim abi de sürekli o evde yani baktığında) bu da böyle bi olay işte. değişik ama en azından mutlu sonla biten bi olay. mutlular yani baktığında.

    yani hep söylüyorum "evlilik çok zor iş çünkü bir insan ile ömür boyu aynı evde kalmak zorundasın anlaşmak zorundasın" lafı doğru olsa da aslında bu laf evliliğe özel bir laf olmamalı. bakın yurtta kanka olup ev tutan öğrenciler 6 ay sonra ayrılıyorlar. bizim ülkemizde genel olarak aynı evde başka insan ile anlaşarak yaşamayı başaramıyoruz. genel bi vaka bu. yukarıda bahsettiğin ailedeki ebeveynler bu sorunu bir adet ev yerine iki adet evde yaşamaya başlayarak çözmüşler (ki bu kişiler birbirlerini sevmelerine rağmen bu sorunu yaşamışlar) en azından aile parçalamamış. çocuklarının yaşları da küçük değil, yani çocuklar da boşanma travması yaşamamışlardır (ki zaten ortalıkta net bir boşanma yok, baba hemen her gün evde)
    Güzel bi olay o abi adına sevindim burda ana fikir şu aslımda evlilik seni bi yere hapsediyor yani korkuyorsun anlaşamassam neler olacak diyorsun.

    Yurt örneğinin aynısını yaşadım bak 13 yıllık kanka canım dediğim arkadaşla aynı evde kaldık güzel zamanlar geçti ama 1 yıl sonra küfrederek bitirdik arkadaşlığı ve halen se görüşmeyiz bitti çünkü,ailenle bile yıllarca yaşa kavga dövüş eksik olmaz ama ayrı ev tut ailenle arada görüş hersey harika olur kadınlarda da durum böyle,evlenecek kız evlenmeden önce annesiyle kardeşleriyle arası kötü olur habire ama evlenip evden ayrıldıktan sonra hepsiyle arası can ciğer olur dikkat edin hep böyledir.

    Bizde evlilik erkeği çok yoruyır inan görüyorum etrafımda adam yorgunluktan cümle kuramıyor yaf onun düğüne gidelim bide evli insanlarda çift takılma merakı oluyor annesi gelir amcası gelir e kafan yavaşca şişmeye başlar bi yerde patlarsın,duymuşsunuzdur 4 yıl çok güzel sevgiliydik evlendik 2 ay içinde boşandık bunu çok duymuşuzdur.

    Şuda var evlenince hanım biraz kafamı dinleyecen yalnız kalayım desen o ev cehenneme dönüyor işten gelince yorgunluktan ölene kadar karınla ilgilenmek zorundasın e buda adamı bıktırıyor yani özlemiyorsun.

    Senin anlattığın olayda adam çok bunalsa kendi evine gidip kafa dinleyecek psikolojik olarak rahat ams evli olunca bi yere kaçma durumun yok karınla ilgilene ilgilene yavaşc ölüp gidiyorsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CeyKalDa

    bu 2000 liralık nafakaya bir kişi için mi
    hangi yıl bu nafakaya karar verildi
    tazminat ne ödediniz

    Alıntıları Göster
    Tazminat değil ama yanlış hatırlamıyorsam 90 gram altın civarı mehir vardı onu ödedim. Daha başka takılar altınlar vs vardı onları aldı. Beyaz eşyaları aldı. Yeni araba kredisi ödüyorduk oradaki hakkından feragat etti, kredi ödeyecek durumu yoktu ben ödüyordum. Çocuk da yoktu zaten ama nafaka istedi. Avukat sağolsun 2000 TL nakit olarak anlaştırdı bizi. Ben bir daha muhattap olmak istemiyorum dedim. Ucuz yırtmışım sıkıntılı bir evlilikten sonra.




  • yesil1026 Y kullanıcısına yanıt
    Benim malasef halen muhatap olmak zorunda kaldığım şahıs kendisi ve çocuklar için toplam 750 lira nafakayı kabul etti.
    Bir de asgari ücretli iş bulmuş ve 600 lira kira ve 250 lira aidat ödüyormuş tek göz odaya.
    Bu durum üzerine bir de bana ikide bir "Bana nafaka lazım boşanma kararını kesinleştirelim artık" diyerek baskı yapınca kesinleştirme için dilekçe de verdim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bazen çok merak ediyorum evleniyosun o kadae düğün yapıyon yahu hertürlü ilişkiyi yaşıyosun karın sonuçta sonra nasıl oluyorda bi anda hersey nafakaya,paraya ve nefrete dönüşüyor.

    Ev arkadaşı kankalık bunlar bitse anlarım ama karın ya da kocan oluyor aynı yatağı paylaşıyon bi anın hatıraların oluyor bunların bi anda yok olması bana garip geliyor.Demekki düğünler o mutluluklar hep yalandan ibaretmiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    Caddebostan'da bisiklet kullanırken bi abiyle tanışmıştım, gece 2 ye kadar laflamıştık o gün. aktör birisi, para var yani, yaşı da büyük birisi. diyor ki, eşiyle birbirlerini severek evlenmişler ve yıllarca sürdürmüşler evliliği ama her sene duvardan bir tuğlanın düşmesi gibi yavaş yavaş soğumuşlar, bu arada çocukları falan var. neyse işte bunlar artık kavga ede ede en son artık bu böyle olacak gibi değil demişler ve karşılıklı karar alıp her iki tarafın da rızasıyla anlaşmalı boşanmışlar. aynı mahalleden ev tutmuş bizim bu abi. boşanırken öyle düşmanlık yokmuş arada, yani boşanma sebebi geçinememek ama düşmanlık yok. boşandıktan sonra bu bizim abi gene eve gidip gelmeye devam ediyor düzenli, çocuk falan var sonuçta yani aile var ortalıkta sonuçta. ve kavgalar bitiveriyo bi anda :) ilk zamanki gibi çok güzel geçinmeye başlıyorlar eşiyle. dışarıda falan da birlikte vakit geçirmeye başlıyorlar tekrar (evliliğin ilk zamanları gibi) yani abi bana dedi ki, tekrar mükemmel birer arkadaş olduk eşimle dedi. tek fark, bizim abi kendi yeni tuttuğu evde kalıyor ama bu da şart değil yani bazen eski evimde ailemle kalıyorum bazen de yeni eve geçiyorum kalmaya diyor. yeni evde kaldığımda sabah eşim (nikahsizlar artık tabi) bana geliyo kahvaltıya diyo. yani boşanmanın ardından tekrar aile olmuşlar. kavgalar bitmiş. çocuklar eski evde kalıyor anne ile birlikte (tabi anne ile birlikte demek ne kadar doğru bilmiyorum çünkü bizim abi de sürekli o evde yani baktığında) bu da böyle bi olay işte. değişik ama en azından mutlu sonla biten bi olay. mutlular yani baktığında.

    yani hep söylüyorum "evlilik çok zor iş çünkü bir insan ile ömür boyu aynı evde kalmak zorundasın anlaşmak zorundasın" lafı doğru olsa da aslında bu laf evliliğe özel bir laf olmamalı. bakın yurtta kanka olup ev tutan öğrenciler 6 ay sonra ayrılıyorlar. bizim ülkemizde genel olarak aynı evde başka insan ile anlaşarak yaşamayı başaramıyoruz. genel bi vaka bu. yukarıda bahsettiğin ailedeki ebeveynler bu sorunu bir adet ev yerine iki adet evde yaşamaya başlayarak çözmüşler (ki bu kişiler birbirlerini sevmelerine rağmen bu sorunu yaşamışlar) en azından aile parçalamamış. çocuklarının yaşları da küçük değil, yani çocuklar da boşanma travması yaşamamışlardır (ki zaten ortalıkta net bir boşanma yok, baba hemen her gün evde)
    Evlilik değil bu anlatılan yataklar ayrılınca evlilik biter arkadaşlığa dönmüş bu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yesil1026

    Tazminat değil ama yanlış hatırlamıyorsam 90 gram altın civarı mehir vardı onu ödedim. Daha başka takılar altınlar vs vardı onları aldı. Beyaz eşyaları aldı. Yeni araba kredisi ödüyorduk oradaki hakkından feragat etti, kredi ödeyecek durumu yoktu ben ödüyordum. Çocuk da yoktu zaten ama nafaka istedi. Avukat sağolsun 2000 TL nakit olarak anlaştırdı bizi. Ben bir daha muhattap olmak istemiyorum dedim. Ucuz yırtmışım sıkıntılı bir evlilikten sonra.

    Alıntıları Göster
    Çocuksuz boşananlarda özellikle eş tahsilli ise nafaka ödemek saçmalıktan başka birşey değil.Çocuk varsa elbette eğitim hayatı bitene kadar ödeyeceksin ama çocuk yoksa nafaka ödemek saçmalık günümüzde kadın erkek eşit düzeyde eğerki tahsilli iselerde nafaka soygundan başka birşey değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: M3lank0lik

    Evlilik değil bu anlatılan yataklar ayrılınca evlilik biter arkadaşlığa dönmüş bu.

    Alıntıları Göster
    yani adının pek bi önemi var mı? sonuçta doğru yolu bulmuşlar. mutlular.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ManyetikRenozans

    Bazen çok merak ediyorum evleniyosun o kadae düğün yapıyon yahu hertürlü ilişkiyi yaşıyosun karın sonuçta sonra nasıl oluyorda bi anda hersey nafakaya,paraya ve nefrete dönüşüyor.

    Ev arkadaşı kankalık bunlar bitse anlarım ama karın ya da kocan oluyor aynı yatağı paylaşıyon bi anın hatıraların oluyor bunların bi anda yok olması bana garip geliyor.Demekki düğünler o mutluluklar hep yalandan ibaretmiş.
    Ev arkadaşın veya kankana namusunu emanet eder misin?

    Namusunu emanet ettiğin kadın sebepsiz yere gelip sana "Bugün tanımadığım esnaf bana güldü ve yemek ısmarladı" derse ne tepkin ne olurdu?
    Üstelik bu davranışı 10 yıl boyunca sürekli tekrarlarsa karım dediğin şahıs hakkında nasıl bir düşünceye sahip olurdun?

    Yada hiç kavga veya tartışma yokken karım dediğin şahıs sana gayet sakin bir şekilde "Sana güvenmiyorum, sen beni başka erkeklere satarsın" derse ne hissedersin?




  • 
Sayfa: önceki 543544545546547
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.