Şimdi Ara

Euro 3 oldu, Dolar 2,5 oluyor Kaybeden HEP TÜRKİYE...100 YIL

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
158
Cevap
2
Favori
3.154
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu ülke gün yüzü göremiyor, bir türlü başını kaldıramıyor, kim buna dur diyecek.

    Ne madenlerini çıkarıp kullanabiliyor, ne fabrika kurup üretebiliyor.

    İç çatışmalar, yolsuzluklar, koalisyonlar, siyasi rantlar ülkeyi bitiriyor.

    Medya halkı yozlaştırıyor, millet uyuşturuluyor.

    Kardeş kardeşi öldürüyor, her gün bir çatışma çıkıyor.

    Enerji içimizde tüketiliyor, her şey dışarıdan alınıyor.

    Herkes bakıyor ama görmüyor, her kes medyanın oyununa geliyor.

    Mezhep, Fikir, Düşünce, Hayat tarzları farklı diye insanlar birbirine cephe alıp, üretmeye fırsat bulamıyor.

    Bir şeyler yapılmaya çalışılırken bir sorun hep çıkıyor.

    Ve çıkan şeyler sürekli yapılan şeyleri yok ediyor, ya yerinde sayıyor ya geriye gidiyor ülke.


    Olanı söyledim, gördüğümü söyledim, yaşadıklarımdan yola çıktım. Öznel bir yorumdur.







  • Dışa bağlı bir ülke olduğumuz sürece kaybederiz, Amerikanın İncirlik üssünü kapatıp natodan da çıkmadıktan sonra hiç bir adım atamayız, amerika bu coğrafyayı incirlikten kontrol ediyor ama biz ona mahkummuşuz gibi herşeyi bize dayatıyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: EmAySiks

    Dışa bağlı bir ülke olduğumuz sürece kaybederiz, Amerikanın İncirlik üssünü kapatıp natodan da çıkmadıktan sonra hiç bir adım atamayız, amerika bu coğrafyayı incirlikten kontrol ediyor ama biz ona mahkummuşuz gibi herşeyi bize dayatıyor

    Dışa bağımlıyız herkes bunun farkında ama sanki ülkedeki olaylar dışarıdan gelmiyor, karışıklıklar dışarıdan gelmiyor, çomak dışarıdan sokulmuyor gibi bir algı var özellikle medya ve entellektüel kesimde.

    Yani okumuş insanlar bile bunun farkında değilse, dışa bağımlı bir sömürge ülkesi olduğumuzun, alt taban halkın anlamasını nasıl bekleriz ki?

    Evet olaylar tamamen dışa bağımlı, Kürt- Türk çatışması dış kaynaklı.

    Sağ-Sol çatışması dış kaynaklı.

    Günümüzde meydana gelen İktidar-Cemaat çatışması yine dış kaynaklı.

    Bunu görmemek için kör olmak gerek. Ama evet toplum olarak kör bir milletiz.

    Yani iğnesine kadar dışarıya muhtaç olan bu ülke, kendi siyaseti ile yönetilebilir mi?




  • dışarıdan gelen sıcak paraya dayanan balon bir ekonomi kurarsan, bir yerde patlar.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    Açıkcası 80 lerden kalma tamamen saçma gelen sağ-sol lafları , 2000 yıldır birlikte yaşayan milletleri kırdırmak için ortaya atılan türk-kürt olayı , dini siyasete kullanan ve din üzerinden para kazananların kavgası bunların hepsinin tek çözümü var başı dik bir devlet.. Başa gelecek iktidar önce incirliği kapatıp natodan ayrılırsa, ab ile müzakereleri süresiz dondurursa , dağları eli silahlılardan arındırırsa ve köylüyü esnafı destekleyip doğuda istihdam sağlarsa bu söylenen kalmaz ortada, siyasete din karışmayacak din bir sembol simge değil inanıştır herkes özgürce yaşayacak dinini dinsizliğini bunu anlayabilecek bir hükümet gelmediği sürece bu ülkenin burnu boktan çıkmaz...

    He sorarsan bizim milletimiz güçlü varken doğrudan yana olurmu asla olmaz . Gücü seven salaklar topluluğundan oluşuyor bizim insanımız doğru olmadığını biliyorlar ama güç hoşlarına gidiyor..

    Doğrudan yana olmak isteyenlere adres veririm araştırmak ellerinin altnda araştırıp baksınlar söylediklerini yapabilecek birisimi kendileri görsün..




  • Sorumlusu kim acaba? Hükümet hükümet. Çok iyi oluyor, umrumda değil . Bu ülkenin gerçek sahibi biz değilmişiz. Hükümet'in ve yandaşlarınin cebi ve göbeğinin büyümesi biraz yavaşlar o kadar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: EmAySiks

    Açıkcası 80 lerden kalma tamamen saçma gelen sağ-sol lafları , 2000 yıldır birlikte yaşayan milletleri kırdırmak için ortaya atılan türk-kürt olayı , dini siyasete kullanan ve din üzerinden para kazananların kavgası bunların hepsinin tek çözümü var başı dik bir devlet.. Başa gelecek iktidar önce incirliği kapatıp natodan ayrılırsa, ab ile müzakereleri süresiz dondurursa , dağları eli silahlılardan arındırırsa ve köylüyü esnafı destekleyip doğuda istihdam sağlarsa bu söylenen kalmaz ortada, siyasete din karışmayacak din bir sembol simge değil inanıştır herkes özgürce yaşayacak dinini dinsizliğini bunu anlayabilecek bir hükümet gelmediği sürece bu ülkenin burnu boktan çıkmaz...

    He sorarsan bizim milletimiz güçlü varken doğrudan yana olurmu asla olmaz . Gücü seven salaklar topluluğundan oluşuyor bizim insanımız doğru olmadığını biliyorlar ama güç hoşlarına gidiyor..

    Doğrudan yana olmak isteyenlere adres veririm araştırmak ellerinin altnda araştırıp baksınlar söylediklerini yapabilecek birisimi kendileri görsün..

    Çoğu düşüncene katılıyorum, ama dediklerini uygularsak ki bunu uygulayacak, irade ve halk ortada yok. Sonumu Kuzey Kore gibi olmayacak mı? Yani 1. Dünya savaşında başkent İstanbul'a girip sonra çıkan İngilizler, Bizi yenen itilaf bloku ülkeler bu ülkedeki menfaatlerinden vaz geçerler mi?

    Yani dediklerini yapabilmek için önce onlara kafa tutmayı bilmeliyiz.

    Çin'den bir füze almamıza bile izin vermeyen, bir baskı ve ağır sorumluluklar altındayız.

    İran gibi dik durabilseydik İran'dan farkımız kalmayacaktık, ama sonunda İran bile boyun eğmek zorunda kaldı.


    Biz neye güvenerek bir nükleer santral kurmaya çalışıyoruz?

    Neye güvenerek bir şeyler üretmeye çalışıyoruz?

    Bırakırlar mı acaba?



    Yani bizim şu anki sömürge durumumuz ne Tarihten Ne Dünyadan bağımsız.

    Evet ama mesele sadece Din değil, Çin gibi önce baş kaldırmasını bilmeli ülke, ama Çin'deki kadar ortada bir irade yok.




  • Arkadaş tamamen haklı.
    100 yıldır bu haldeyiz lanet olsun. Yani tam olarak 1913'ten beri. Hep bizi birbirimize düşürdüler, 1913'ten önce cillop gibi olan koca imparatorluğu yıktı şerefsizler, sonra da bu devlet kuruldu, bütün dış mihrakların oyuncağı oldu.
    Pis herifler ya, hep bizi birbirimize kırdırdılar. 1930'larda televizyonu icat ettiler, hep biz başına oturup izleyelim de mallaşalım diye. 1913'ten önce ülkede milyarlarca fabrika vardı, hepsinin kapısına kilit vurdular, ilk bilgisayarı üretmemize bile mani oldu bunlar. Aslında aya bile çıkacaktık ama 100 yıllık oyun olduğu için yapamadık.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Captain obvious

    Sorumlusu kim acaba? Hükümet hükümet. Çok iyi oluyor, umrumda değil . Bu ülkenin gerçek sahibi biz değilmişiz. Hükümet'in ve yandaşlarınin cebi ve göbeğinin büyümesi biraz yavaşlar o kadar.

    Hükumet 10 yıllık bir hükumet, ama ülke ne krizler ne darbeler gördü.

    Yani 100 yıldır bu ülke azıcık olsun güldü mü?

    Bir hükumet gider bir koalisyon gelir ama aynı oyun aynı terane.

    Yani yarın bu hükumet giderse yine kavga, çatışma, baskı, huzursuzluk, yolsuzluk olmayacak mı?

    Toplumda "Devlet malı deniz, yemeyen keriz" gibi bir anlayış varken, memurlar işte okey oynarken, öğretmenler hiç bir işe yaramazken, hükumet gelse ne yapar, hangi hükumet el atabilir bu soruna?"




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    Arkadaş tamamen haklı.
    100 yıldır bu haldeyiz lanet olsun. Yani tam olarak 1913'ten beri. Hep bizi birbirimize düşürdüler, 1913'ten önce cillop gibi olan koca imparatorluğu yıktı şerefsizler, sonra da bu devlet kuruldu, bütün dış mihrakların oyuncağı oldu.
    Pis herifler ya, hep bizi birbirimize kırdırdılar. 1930'larda televizyonu icat ettiler, hep biz başına oturup izleyelim de mallaşalım diye. 1913'ten önce ülkede milyarlarca fabrika vardı, hepsinin kapısına kilit vurdular, ilk bilgisayarı üretmemize bile mani oldu bunlar. Aslında aya bile çıkacaktık ama 100 yıllık oyun olduğu için yapamadık.


    Tahtelbahir 1719 yılında Osmanlı Devleti tarafından yapılan dünyanın ilk denizaltısıdır.3. Ahmed Han zamanında tersane Baş Mimarı İbrahim Efendi tarafından yapıldı.Timsah şeklinde olan denizaltının deneme sürüşü 3. Ahmed Hanın çocuklarının sünnet merasimine denk getirilmiştir.

    Fatih Sultann Mehmet'in Macar usta Urban'a döktürdüğü Şahin adlı toplar Konstantinapolis(İstanbul)'un surlarını yıkmıştır.Gününün en iyi topları sayılmaktadı.

    Alamet isimli bir robot, II. Abdülhamid tarafından Japon imparatoru Meiji'ye hediye olarak göndermiştir, 24 saat Ezan dinlesinler diye. Fakat bir gemi kazasından denize çökmüştür. Alamet Ezan olunca söylüyebilen bir robottur çünkü içinde bir saat vardır ve saat Ezan zamanını gösterince içinde bir teyp olduğu için Ezan sesi söyler ve birkaç metre yürüyebilen bir robotur. Alamet 1889 yılında yapılmıştır ve dünyadaki ilk robotlardan biridir.

    Dünyanın özellikle mühendislik eğitimini hedefleyen ilk enstitülerinden biri olan İstanbul Teknik Üniversitesi 1773 yılında kuruldu. Bu üniversite III. Mustafa tarafından Mühendishane-i Bahr-i Humayun adı altında gemi mühendislerini eğitme amaçlı kuruldu. 1795'te enstitünün alanı genişletildi ve Avrupa standartlarını yakalamak ve orduyu modernize etmek için ordu mensuplarına da teknik eğitim verilmeye başlandı. 1845'te mühendislik fakültesi geliştirildi ve buna ilaveten mimarlık eğitimi verilmeye başlandı

    Osmanlılar çok büyük ve geniş kütüphaneler kurdular. Örneğin Fatih Sultan Mehmet, Trabzon'da yaşayan Yunan bilimadamı Georgios Amirutzes'ten Batlamyus'un coğrafya kitaplarını çevirmesini ve eğitim kurumlarında, kütüphanelerde kullanılmasını emretti. Patriarch Gennadious'un tarihin ve hıristiyan felsefesinin en eski kitaplarından biri olan İtikadname Enderûn mektebinde okutulmak üzere tercüme edildi. Semerkant'lı matematikçi Ali Kuşçu oniki cilt matematik kitabı yazdı

    Tarihini bilmeyen geleceğini bilemez. Osmanlı bilime sahip çıksaydı, ilk politikalar devam ettirilseydi, bu zamanda olduğu gibi iç çatışmalar ile oyuna gelmeseydi asla yıkılmazdı. Birinci dünya savaşında Osmanlı yıkıldı, Türkiye kuruldu, yıkanlar BOŞU BOŞUN yıktı değil mi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: antonidas

    dışarıdan gelen sıcak paraya dayanan balon bir ekonomi kurarsan, bir yerde patlar.

    Bunu yazmak için girmiştim. Ortadoğu'nun dibinde olan, komşu olduğu ülkelerde stabil bir sistem olmayan, topraklarına 30 yıldır çeşitli terör faliyetleri peydah olan, her an bir kriz çıkma olasılığı yüksek olan bir ülkeye, dışarıdan gelen yatırım ve sıcak paralara dayalı bir ekonomi sistemi getirirsen, ülkede maytap da patlasa dolar alır başını gider, euro çıplak gözle görülemez hale gelir.

    Olan da zaten fakir vatandaşa olur, zenginler maşallah ayakkabı kutusuna depoluyorlar ellerindeki dolarları, euroları.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    Tarihini bilmeyen geleceğini bilemez. Osmanlı bilime sahip çıksaydı, ilk politikalar devam ettirilseydi, bu zamanda olduğu gibi iç çatışmalar ile oyuna gelmeseydi asla yıkılmazdı. Birinci dünya savaşında Osmanlı yıkıldı, Türkiye kuruldu, yıkanlar BOŞU BOŞUN yıktı değil mi?

    Şu son cümle o kadar komik ki. Muazzam çelişki içeriyor kendi içinde. Hem Osmanlı hatalı bilime sahip çıkmıyor, yanlış politikalar uyguluyor, oyuna geliyor diye, hem de birileri geilp dışardan Osmanlı'yı yıkıp şu allahın cezası cumhuriyeti kuruyor öyle mi?
    Şeker kardeşim, etme eyleme ya.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: antonidas

    dışarıdan gelen sıcak paraya dayanan balon bir ekonomi kurarsan, bir yerde patlar.

    Bunu yazmak için girmiştim. Ortadoğu'nun dibinde olan, komşu olduğu ülkelerde stabil bir sistem olmayan, topraklarına 30 yıldır çeşitli terör faliyetleri peydah olan, her an bir kriz çıkma olasılığı yüksek olan bir ülkeye, dışarıdan gelen yatırım ve sıcak paralara dayalı bir ekonomi sistemi getirirsen, ülkede maytap da patlasa dolar alır başını gider, euro çıplak gözle görülemez hale gelir.

    Olan da zaten fakir vatandaşa olur, zenginler maşallah ayakkabı kutusuna depoluyorlar ellerindeki dolarları, euroları.

    Ekonomiden pek anlamıyorum gerçekten.Bu sıcak paraya dayalı balon ekonomi ne oluyor tam olarak?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    Tarihini bilmeyen geleceğini bilemez. Osmanlı bilime sahip çıksaydı, ilk politikalar devam ettirilseydi, bu zamanda olduğu gibi iç çatışmalar ile oyuna gelmeseydi asla yıkılmazdı. Birinci dünya savaşında Osmanlı yıkıldı, Türkiye kuruldu, yıkanlar BOŞU BOŞUN yıktı değil mi?

    Şu son cümle o kadar komik ki. Muazzam çelişki içeriyor kendi içinde. Hem Osmanlı hatalı bilime sahip çıkmıyor, yanlış politikalar uyguluyor, oyuna geliyor diye, hem de birileri geilp dışardan Osmanlı'yı yıkıp şu allahın cezası cumhuriyeti kuruyor öyle mi?
    Şeker kardeşim, etme eyleme ya.

    Bunu çelişki olarak mı görüyorsun?


    Bu bir tespitti, "Yemeyenin malını yerler" bu dünyada, Osmanlı sahip çıkmadı, ne bilime, ne siyasete, yıkılmayı hak etmişti, ve yıkıldı, yıkanlar eli boş mu döndü?

    Neler kaybetti? Musul, Kerkük en önemlisi geleceğini kaybetti.

    Bab-ı Ali, Yeni çeri isyanları ile bir birine girdi, sonunda bir birini yiye yiye koca imparatorluk ÇÖKTÜ.


    ŞİMDİ aynı olay 100 yıldır TÜRKİYE'de yaşanıyor, ama millet kör göremiyor.

    Bir birimizi yiyelim, başkası malı götürsün, o dolar ve euro senin cebini yakıyor?

    Peki ne oldu da böyle oldu? Medya'ya bak anla, böl, çatıştır, vurdur, kırdır, malı götür. Bu kadar basit.

    Bak Irak'a Sünni Şii.

    Bak Mısıra Darbe İktidar.

    Bak Ukrayna'ya.

    Bak Afrika'ya.

    Bak Taylan'da.

    Bak Brezilya'ya.

    Bak oraya buraya şuraya?

    Bu olayların var mı benzeri Avrupa Amerika'da?




  • Valla yok sağ sol, yok türk- kürt bilmem ne olaylarına bağlamayın.
    saçma sapan ekonomi politikaları üreten hükümet, birinci dereceden sorumludur bunlardan dolayı.

    Akp çok şanslı bir döneme denk geldi, dünyada likitide bolluğunun, sıcak paranın döndüğü dönemde tek parti olarak istediğini yaptı. Gelişmekte olan diğer ülkeler bu likitide bolluğunda kasasını doldurup, sanayi ve katma değer üretecek atılımlarını yaptılar.

    Biz ne yaptık ? Duble yol, toki, park bahçe... bütün parayı belediyeci kafasıyla gömdük betona. Üstüne birde özelleştirmeden gelen paralar, yüksek oranlı vergiler var. Üretim bakımından %90 dışa bağımlıyız artık. Üretim yok, marka yok, teşvik yok.
    Ne var toki blokları var, ne var kara para aklama yoluyla ekonomi döndürmek var, ne var 10 yılda servet yapan müteahhitler var.

    TL nin değerinin bu kadar düşmesinin suçu benim değil ben üretmiyorum ekomi politikalarını, bu işin bakanı var, müsteşarı var, merkez bankası var. Merkez Bankasının özerk dahi olamadığı bir sistemimiz var. Adam para politikalarını Rte' ye danışmadan gerçekleştiremiyor.

    Alın işte acı sonuç size. 1 Euro = 3 TL , 1 Dolar= 2,14

    Dinamit lokumundan, golf topunundan enflasyon hesaplarsan bu millette alkışlar seni.




  • @Theologist
    olmuyor, olmuyor, olmuyor maalesef.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Byfe

    Valla yok sağ sol, yok türk- kürt bilmem ne olaylarına bağlamayın.
    saçma sapan ekonomi politikaları üreten hükümet, birinci dereceden sorumludur bunlardan dolayı.

    Akp çok şanslı bir döneme denk geldi, dünyada likitide bolluğunun, sıcak paranın döndüğü dönemde tek parti olarak istediğini yaptı. Gelişmekte olan diğer ülkeler bu likitide bolluğunda kasasını doldurup, sanayi ve katma değer üretecek atılımlarını yaptılar.

    Biz ne yaptık ? Duble yol, toki, park bahçe... bütün parayı belediyeci kafasıyla gömdük betona. Üstüne birde özelleştirmeden gelen paralar, yüksek oranlı vergiler var. Üretim bakımından %90 dışa bağımlıyız artık. Üretim yok, marka yok, teşvik yok.
    Ne var toki blokları var, ne var kara para aklama yoluyla ekonomi döndürmek var, ne var 10 yılda servet yapan müteahhitler var.

    TL nin değerinin bu kadar düşmesinin suçu benim değil ben üretmiyorum ekomi politikalarını, bu işin bakanı var, müsteşarı var, merkez bankası var. Merkez Bankasının özerk dahi olamadığı bir sistemimiz var. Adam para politikalarını Rte' ye danışmadan gerçekleştiremiyor.

    Alın işte acı sonuç size. 1 Euro = 3 TL , 1 Dolar= 2,14

    Dinamit lokumundan, golf topunundan enflasyon hesaplarsan bu millette alkışlar seni.

    Sadece bilinen bu dönemde 16 Aselsan mühendisi öldürüldü. İstanbul ve civarında 100'den fazla fabrika yandı.

    Güneydoğu'da petrol çıkan yerlere el sürülmedi.

    Tonlarca toryum ve bor rezervi gemilerle Mersin limanından dışarı çıktı.

    En iyi 7 yüksek enerji fizikçisi öldürüldü üstelik yaptıkları toryum bileşen cihazı ile.



    Yani üretmek kolay mı sömürge ülkesinde?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    @Theologist
    olmuyor, olmuyor, olmuyor maalesef.



    Olmadığını, görüyor, yaşıyoruz ama kaybetmeye devam ediyoruz, her ülkede aynı sahne ama anlamıyoruz.


    Sadece bakmak yeterli, ben bu sahneleri çok gördüm, artık yutmuyorum. Bakan görür zaten, tabi bizim medyamızı izleye izleye diğer ülkelerde ne oluyor haberimiz yok.
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    Üretim elinde çapayla tarladan başlar hocam, sen devletin elinde ki binlerce dönümlük boş arazileri önce çiftciye aç işlesin sonra boru toryumu kullanırsın, dediklerinde haklısın ama kendi fabrikan kendi tarlan olmadan daha doğrusu gelişimi 10 kademe dersek ve tarla 1 kademe olursa sen direk 7-8 kademe toryumdan başlarsan sıçarsın bu kadar basit sen 1 den başla istikrarlı ol gerisi çorap söküğü gibi gelir.. Önce tarlalar ekilip biçilecek ki dışa bağlılık azacalak dışa bağlı olmak ile kuzey kore gibi olmak arasında fark var, sen kendi temel ihtiyaçlarını bile dışarıdan alıyorsan bitmişsin demektir eldeki satarak kiralayarak anca canlı nakit kazanırsın ama geleceği olmaz, sen önce kendi ekmeğini domatesini yap ufaktan araba üretmeyi dene, başlangıç olarak 2 segmentte araba üretilsin mesela 1 otobüs 1 taksi , devlet ülkede ki bütün taksicilerden elindeki taksileri toplasın + 5000 TL ye yeni yerli üretim taksi versin , aynı şekil + 10000 TL ye yerli üretim otobüsleri versin, toplanan taksiler otobüsler dış pazara gönderilsin veya yedek parça olarak kullanılsın.. Üretmeden tüketerek hiç bir şey olmaz..

    ÜRETİM ÜRETİM ÜRETİM .. afedersin ama gerekirse ülkende bok fabrikası bile kuracaksın gübreyi bile kendin üreteceksin doğuya karadenize yıllık dışardan gelen avrupaiiiiii gübrelerin parası bu ülke içinde kalsa fenamı olurdu.. Mc Donalds , Burger King , Dominos Kurumsallaşabiliyor ama bizim kurumsallaşma anlayışımız isim hakkı vermek bereket döner , sultan ahmet köftecisi , tatlises çiğköfte isim hakkı vermek ile kurumsallaşmayı aynı sanıyoruz bunlara el atılacak bugün bir yerli firması yabancı firmaya kafa tutamıyor neden ? hükümetin yabancıyı destekleme politikasından ötürü neymiş gelsinler iş kursunlar burada istihdam olsunmuş.. oluyor tabi burger dominos mc asgari ücrete it gibi çalıştırıyor elalemi ne güzel istihdam değil mi kur bi fabrika kur bi sanayi kendin çalıştır ama nerdee.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Canis Majoris

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: antonidas

    dışarıdan gelen sıcak paraya dayanan balon bir ekonomi kurarsan, bir yerde patlar.

    Bunu yazmak için girmiştim. Ortadoğu'nun dibinde olan, komşu olduğu ülkelerde stabil bir sistem olmayan, topraklarına 30 yıldır çeşitli terör faliyetleri peydah olan, her an bir kriz çıkma olasılığı yüksek olan bir ülkeye, dışarıdan gelen yatırım ve sıcak paralara dayalı bir ekonomi sistemi getirirsen, ülkede maytap da patlasa dolar alır başını gider, euro çıplak gözle görülemez hale gelir.

    Olan da zaten fakir vatandaşa olur, zenginler maşallah ayakkabı kutusuna depoluyorlar ellerindeki dolarları, euroları.

    Ekonomiden pek anlamıyorum gerçekten.Bu sıcak paraya dayalı balon ekonomi ne oluyor tam olarak?

    Ülke olarak diyorsun ki, yabancı yatırımcı gelsin ülkede ortaklıklar yapsın, yatırımlar yapsın, borsaya girsin, devletin borca ihtiyacı olduğu zaman devlete borç versin. Ülkelerde olan bankalara krediler açsın. Özelleştirmelerle devleti paraya boğsun. Yabancı yatırımcı diyor ki tamam ben paraları sıcak sıcak sana vereyim de faizler ne olacak? Dert ettiğin şeye bak diyor devlet faizi de düşüyor mis gibi.

    Böyle olunca dışarıdan ülkeye euro ve dolar ''kısa süreliğine'' akmaya başlıyor. Piyasadaki döviz bolluğundan dolayı da TLnin değeri artıyor. Kısa süreli bir rahatlama gerçekleştiriliyor. İthal malların değerleri düşüyor TLnin değeri arttığı için. Biz de ülkeye giren mallar ucuzladı diyoruz.

    Ancak işin kötü tarafı bu dışarıdan gelen sıcak paranın hemen yok olabilmesi. Ülkedeki bir karışıklık, bir terör olayı veya yatırımcıyı ''korkutabilecek'' bir olay yaşandığı vakit, yatırılan paralar geri çekiliyor. Niye? Faiz yükseliyor böyle durumlarda, borsa çöküyor. Yatırımcı para kaybetmemek için parasını çekiyor. Sonra birden döviz tavan yapıyor. Eh kaçan para yüzünden ve yükselen döviz yüzünden açık çıkınca da hükümetler dışarıdan dolar üzerinden aldığı elektriğe, doğalgaza, benzine basıyor zamı. Bu zamlar temel ihtiyaçlar olduğundan diğer sektörlerdeki bütün ürünler ve üretilen mallar da zamlanıyor haliyle.

    Bu durum dış yatırımcılar tarafından da çok güzel kullanılıyor, keza ülkede bu durumu denetlemek gibi bir düşünce yok. Nasıl olsa para akıyor diye kapıp koyveriyoruz herşeyi. İşler yolunda gitse bile, bir yerlerde terör faliyeti gerçekleştiriliyor bilerek, veya bir saldırı oluyor, hükümet bir açıklama yapıyor vs borsa düşüşe geçiyor sonra güle güle sıcak para. Hoşgeldin vatandaşa girecek yeni kazıklar.

    Şuanki yolsuzluk operasyonları ile Hazirandaki Gezi parkı olayları sırasında Başbakan'ın ve AKP'nin yaptığı her sert açıklamadan sonra borsa düşüşe geçmiş. Ancak nedense borsanın asıl düşme sebebi olarak geziciler ile savcılar sorumlu tutuluyor. Biraz daha ılımlı bir yaklaşımı olsaydı hükümetin, ülke bu kadar fazla etkilenmezdi diye düşünüyorum.




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.