ERKEKLER METRO İSTANBUL'DA ÇALIŞAMAZ!!! (9. sayfa)

Tabi canım erkekler sadece maden ocaklarında, hammallıkta, ağır bedenin ağzına sıça işlerde çalışşsın. biz eşşeğiz ya...

Konu iyice ikimiz arasında geçen tartışmayla dolacak ama neyse (isterseniz özel mesaj yoluyla daha akıcı konuşabiliriz). İlk olarak insanları "algı kasma" ve daha önceki eşitsizlikler için sessiz kalmakla itham etmek onların fikirlerinin içeriğini dinlemeyip suçlu ilan etmek günümüzde de siyasetçilerin çok kullandığı bir yöntem ama ben ne siyasetçiyim ne de bir siyasetçinin fedaisi, o yüzden size karşı bu yöntemleri kullanmayacak ve sadece fikirleriniz üzerinden tartışmayı sürdüreceğim. Bu arada diğer eşitsizliklere sessiz kaldığım da iftiradır ama o ayrı bir konu.

Yazı iyice tekrara dönecek ama anlaşılması için tekrar tekrar yazmak zorunda kalıyorum. Eski yönetimin bir cinsiyet lehine istihdam yaratmasıyla şu anki durum aynı değil, bunu hepimiz farkındayız, şu anki yönetim fazla sayıda kadın istihdam ederek mevcut çalışanlar arasında tekrardan cinsiyet eşitliğini sağlamaya çalışıyor, olaya bu şekilde baktığınızda güzel bir hamle peki ya şu an işe girmek isteyenler için düşünürsek yine aynı şeyleri söyleyebilecek miyiz? AKP döneminde yaratılmış olan eşitsizliği gidermeyi şu anki işe alımda tekrar eşitsizlik yaratarak sağlamaya çalışıyorsunuz.

Bakın, ayrımcılık bir grup lehine/aleyhine yapılan davranışa denir, şu an belediye işe alım sürecinde bir gruba ayrımcılık yapıyor, evet bunu iyi niyetle yapıyor (umuyorum), evet istihdam oranı eşitlendiği zaman bu ayrımcılığı bırakacak ama bu işe girmek isteyen bir erkek olarak beni neden bağlasın (farazi konuşuyorum). Ben şu an sırf erkek olduğum için işe giremiyorum. Artık insanları grup halinde düşünmek yerine bireyi ön plana koymamız lazım, yani erkekler ve kadınlar olarak iki farklı grup değiliz. Geçmişte istihdam edilen erkekler benim suçum değil, sırf onlarla aynı cinsiyeti paylaşıyorum diye bunun bedelini işe giremeyerek ödemek de bana yapılan bir ayrımcılıktır, geçmişte fazla erkek istihdam etmiş olmalarının bana şu an herhangi bir getirisi yok sonuçta, değil mi? Bunun doğrusu nedir hadi düşünelim, yeni istihdamda mümkün olduğunca eşit sayılarda kadın ve erkek istihdam edersiniz, böylece kimse haksızlığa ve ayrımcılığa uğradığını hissetmez ve süreç içerisinde eşitliği sağlamış olursunuz. Hatta hadi sizi kırmayalım 60'a 40 gibi aşırıya kaçmayacak oranlarda da istihdam yapabilirsiniz. Ama 92'ye 8 gibi bu kadar uçuk farklarla kadın istihdamı yapmanız için ülkede ciddi bir işsizlik değil kadın işsizliği sorunu olması lazım ama TÜİK Haziran 2020 verilerine göre baktığınız zaman kadın işsizliği %14.5 iken erkek işsizliği %12.9 çıkıyor yani işsizlik konusunda kadınlarla erkekler arasında bir uçurum yok (istihdam ayrı bir konu).

Ayrıca ortada ciddi bir üslup sıkıntısı var. "Erkekler de X olabilir" sloganı "Kadınlar da X olabilir" şeklindeki cinsiyetçi sayılabilecek cümleye bir atıftır ve evet cinsiyetçi bir atıftır. Ben kendi adıma cinsiyetçiliğin önüne geçmek için "kız gibi", erkek gibi", "erkek sözü" vb. kalıpları dilimden atarken ve bunu tamamen kendi rızamla yaparken birilerinin mağduru oynayıp bana karşı cinsiyetçi kalıplar kullanması da beni gerçekten irite ediyor.

Sonuç olarak mesele kadın çalışan alınması değil, 92'ye 8 gibi uçuk farklarla kadın çalışan alınması, üstelik hem kadınlar hem de erkekler bu pozisyona başvururken ve benzer oranlarda işsizlik sıkıntısı çekerken. Umarım yazı yeterince açıklayıcı olmuştur.

aydınlanmacı faşizm dedikleri tam olarak bu.

liyakat yok, pozitif ayrımcılık var.

%92 kadın istihdam oranı. kimbilir kaç erkeğin hakkı yendi?

Genel bi rezalet. Yok şirketimizde kadın oranı şu, mecliste kadın oranı bu. Kardeşim kim ehilse, liyakatlıysa onu alacaksın. At pazarından mal mı seçiyorsun, illa kadın olsun erkek olsun vs. Bi de sapık işyerleri var, asistan alacak illa kadın. Allah allah erkek yapamıyor mu? Kanadada vs yasak bunlar. Ne kadar dingil bi ülkeyiz ya. Sağcısı ayrı solcusu ayrı. Hepsi birbirini eleştirir ama aynı boklar.

Niye eşit olmak zorunda ? Niye eşitlik üzerinde ısrarla duruyoruz anlamıyorum. Belki eşit değil ama biz doğal olmayan şekilde eşitlemeye çalışıyoruz...İlk sayfalarda bazı arkadaşlar dengelenmesinden bahsetmiş, bu doğaya dışarıdan yapay bir müdahaleye benziyor biraz. Denge kendiliğinden oluşmuş, oluşuyor, burada eşitlikten ziyade adaletin aranması gerek.

Erkekler ve ya kadınlar üstün demiyorum, eşit değiller diyorum. Kadınların iyi yaptığı şeyler vardır, erkeklerin iyi yaptığı şeyler vardır.

Bir olayı değerlendirirken günümüz gerçeklerini de kaçırmamız gerek. Biliyoruz ki toplumumuz da evi maddi açıdan direk destekleyen ve çeviren erkektir. Yani kimse fantastik şeylerle " erkek evde otursun, kadın da erkeğe bakabilir ve evin geçimini sağlayabilir" gibi boş laflar etmesin. Ben bir gerçekten bahsediyorum. Pozitif ayrımcılık ile yapılan her kadın istihdam bir ailenin evine 1 ekmek giremezken 1 hanenin evine 2 ekmek sokuyor. Böyle mi denge oluyor, eşitlik bu mu ? Bu adalet mi ?

Yerin dibine batsın böyle eşitlik, böyle adalet. Liyakat, liyakat.

rezillik, sırf bu yüzden imamoğlu'na oy vermeyeceğim.

Umarım karşıma aday diye bunu çıkarmazlar. Ben artık adam akıllı birini istiyorum.

cinsiyet eşitliği goygoyu altında pozitif ayrımcılık isteyen feministlerin başarısı, İmamoğlu zaten popülistin teki, rte'nin gençlik hali.

İş hayatımda ortam hakkında öğrendiğim temel tespitlerden birisi maalesef.

Baştan söyleyeyim,ilerici,laik,demokrat bir kişiyim kendimce...Bence bizimki gibi işsizliğin zirvede olduğu ülkelerde öncelik erkeklerin çalışması şeklinde olmalı...Fakat kadın da ev işleri çocuk falan filanla uğraştığı için kadına da sigorta yapılmalı...Bu sigorta bedelinin de yarısı eşten yarısı da devletten karşılanma şeklinde olabilir...Kadın hem evinde çocuklarını güzelce yetiştirir evini çekip çevirir hem de sigortalı olup emekli olur...Güzel değil mi?