Ricky Gervais: Armageddon (2023) > RG: Humanity (2018) = RG: Supernature (2022) Bu "büyüktür, küçüktür" meselesini yapmak çok hoşuma gitmiyor. Sadece bir hangisinin daha hoşuma gittiğini göstermek için zorunlu yapıyorum. Üçü de gayet güzeldi. Supernature'da şakalar bayağı uç noktalarda, kuruş rahatsız olmadım. Şakalarının en çok bana geçtiği Armageddon oldu. Diğer ikisi ise eşit. Diğer ikili de bazı yerlerde zoraki güldüğümü hissetsem de Armageddon'da bunu hissetmedim. Sizce bizim hissettiklerimizin önemi var mı? Ne yani ben hissettim diye önemli mi olmuş oldu? Pek sanmıyorum. Neyse siz nasıl bulmuştunuz? |
En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (5071. sayfa)
-
-
Beklediğimden daha iyiydi, John Goodman daha fazla gözükse daha iyi olurmuş.
8.5/10
End of Days filmi baya underrated olduğunu düşündüğüm bir film. Peter Hyams o filmle dikkatimi çekmişti. Bu filmin de en güçlü yanı sağlam karanlık atmosferi onun dışında bir numarası yok maalesef.
3/10
Oyuncu seçimleri nokta atışı ama bu oyunculardan zorla verim almamaya çalışan gene verim alırsın ama yok oyuncular iyi kullanılmamış. J.Nicholson ve James Spader'ın olduğu bir filmi beğenmeyeceğimi düşünmezdim. Korku yönünden çok dram ağırlıklı ağır tempoda ilerleyen bir film. Sinematografi güzel, müzikler fena değil, makyaj gayet iyi. Son sekanslar iyi ama bütünü kurtarmaya yetmiyor. Michelle ablamız da o zamanlar süt gibiymiş.
6/10
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sen Aydınlatırsın Geceyi -- 13 Eylül 2024; 3:25:50 >
-
Yerin dibine niye gömmüşler anlamadım klasik 6/10 çerezlik aksiyon.
-
Siyaset kurumunu eleştiren ve zaten bildiğimiz şeyleri anlatan ortalama bir film. Birleşik Devletler halkına: "Amerika'da siyaset işte böyle yapılıyor" deyip onları bilinçlendirmeye çalışıyorsa bir şey diyemem tabi.
Sonuç olarak siyasetin ne namussuzca bir şey olduğunu bilip benim gibi oy kullanmayanları sevindirecek bir yapım.
-
The Idea of You (2024) - 6/10
Vay be, yaşlanıyoruz. Anne Hathaway'i "boşanmış, liseli çocuğu olan anne" rolünde izlemek de varmış. Hakkını verelim, benden genç gözüküyor. Kitap uyarlamasıymış ama bana fazla klişe geldi. Solene ve Hayes arasında yeterli bir uyum hissedemedim. İlk sevişme sahnesi fena değildi. Hatta Hayes'in aşık olduğu ve tutkusu yeterince belli oluyordu. Ama o kadar. Zaten ne kadar genç kızların sevgilisi bir şarkıcı olursa olsun, Anne Hathaway görünümlü birine aşık olmamak büyük şov olurdu.
Inglourious Basterds (2009) - 8/10
Bu filmin üzerinden 15 sene geçmiş olmasını aklım almıyor. Popülaritesi dün gibi... Farklı bir atmosferi var. Sinematografi olarak çok başarılı. İnce işçiliği hissediyorsunuz. Oyuncu kadrosu da çok iyi. Tarantino'nun tarzını yansıtıyor. Bu tip klasik yorumları uzatmayacağım. Süresi uzun gibi gözüküyor ama ayrı bölümlerden oluşması dolayısıyla su gibi akıyor. Ben en çok pub bölümünü ve sorgulama sahnesi içeren giriş bölümünü sevdim. İkisinde de müthiş bir gerilim hissediyorsunuz. Filmde dengeli bir rol dağılımı var. Brad Pitt marka olarak öne çıkıyor olsa da; filmi Hans Landa rolüyle Christoph Waltz taşıyor. Nispeten sürpriz sonlu sayılabilir. Hitler karakter olarak karikatür gibi kalmış. Bunu biraz abartıp fazlasıyla göze sokmuşlar.
Sharper (2023) - 6/10
İlgi çekici bir başlangıcı ve konusu var ama sürekli "ters köşe yapalım" kaygısıyla çekilmiş. İlk ters köşeden sonra devamında da hep ters köşe geleceğini hissediyorsunuz. Kötü film diyemem ama bu haliyle çok sıradan.
-
Interview with the Vampire (1994) 10 / 9 Gelmiş geçmiş Sinema Tarihinde çekilmiş olan en iyi 5 Vampir Filmi arasında...
Hani derler ya Oyuncu kadrosu için Şampiyonlar Ligi , İşte bu film için tam olarak böyle bir Kadro var ))
-
Bir grup minnoş genç kadının mağara gezisinde kaybolarak canavarlarla ölüm kalım savaşını anlatan korku macera filmi
Filmin yarısına kadar korku öğesi yok
Böyle bir film için imdb puanı çok yüksek. Biz ne filmler izledik. Filme başlarken heralde bir şaheser izleyeceğimi düşündüm.
Hayır kötü berbat bir film değil ama 7.2 puanlık ve var bu filmde
Bir de 2005 yılında Britanya'da en iyi korku filmi seçilmiş
Fıstık gibi genç kızlar mağarada canavarlarla Rambo gibi mücadele ediyor bize de filme odaklanıp mantık hatası aramadan izlememizi istiyorlar
Final sahnesi fena değil sonunu beğendim değişik bitirdiler
İmdb 6 puanı alır benden
-
çekip gitmeyi, kaçıp kurtulmayı istemek, denemek ama bir türlü bunu yapamamak üzerine güzel bir etiyopya filmi.
film, bir çocuğun masumiyetini, gelenekleri, açlığı, zor yaşam koşullarını ve biraz da umudu anlatıyor. uzak bir diyar olan etiyopya'nın aslında o kadar da uzak olmadığını hissettiriyor. etiyopya kültürü hakkında da pek çok bilgi içeriyor; örneğin ilginç inanç karışımları. müslümanlarınkine benzer gelenek ve batıl inançları var, müslümanlar gibi kurban bayramı yapıyorlar falan. ana karakterler arasında hem dalai lama gibi oturmuş bir köşede yaşayan ve insanlara akıl dağıtan bir büyükanne; ve hem de dinden uzak, daha çok seküler ve pozitif bilime inanan, köyünden kaçıp şehirde hayat süren bir abla görüyorsunuz. izlemesi oldukça eğlenceli olan bu film, sanırım cannes'ın ve gösterime girdiğinde akademi'nin dikkatini çeken (oscar adayı olan) ilk etiyopya filmi. zihinlerimizi biraz aydınlatıyor, çevremizden biraz uzakta neleri kaçırabileceğimizi merak etmemizi sağlıyor.
-
Syk Pike • 2022 / Kristoffer Borgli
Film gülünç, histerik ve toksik olma başarısını kısa süresine rağmen kuvvetli şekilde işliyor. Narsist değil tam tersi küçükken özellikle babasının ilgisinden mahrum kalan (özellikle hayali ölümünde kiliseye babasının alınmaması), sevgiye aç bir kadın izliyoruz. Evet film hiçbir zaman derinlikli bir yapıya ya da sağlam bir senaryoya sahip değil ve anlatısını sadece sahnelerini bir adım öteye götürerek yapıyor. Ama bunu yaparken özellikle dokundurduğu şeyler sonlara doğru çok akılcı. Örneğin; büyük markaların farkındalık yaratmak için kilolu kadınları kullanmasını, engeli olanların özellikle seçilip şirketlerde çalışmasına vb. film nükteli şekilde geçiriyor. Signe'nin gittiği ajanstaki kör kadının sürekli sakarlık yapıp yönlendirmeye ihtiyaç duyması da bundan dolayı. Yapım, ilgi manyağı birini kadrajına alırken aynı zamanda güzellik algısının yıkılmasının imkansız ve biçare, acınası olduğundan da bahsetmeden geçmiyor.
Evet belki çok az insanda munchausen sendromu var. Fakat sosyal medyadaki beğeni kaygısına da baktığımız zaman etrafta sürüyle Signe olduğunu görebiliriz. Hastalığını ya da özrünü fotoğraflayıp bundan beğeni ve ilgi kazanmaya çalışmak, sosyal medyada gördüğümüz şebeklerden pek de farklı değil. 7/10
-
ımdbDiarios de motocicleta (2004) ⭐ 7.7 | Adventure, Biography, Dramahttps://www.imdb.com/title/tt0318462/
Ernesto Che Guevara ve arkadaşı Alberto Granado'nun ağır aksak bir motorsiklet ile Güney Amerika turuna çıkmasını konu alıyor. Filmde çok güzel enstantaneler var, bitsin istemedim. 8,5/10
Kadrosu harbiden şampiyonlar ligi gibi.. Alain Delon ve Maurice Ronet karizmalarıyla Romy Schnedier ve genç Jane Birkin güzellikleriyle kendilerini sabaha kadar izletebilirler.. Bir çift havuz başında tatildeyken kadının eski sevgilisinin genç kızıyla çıkagelmesiyle başlayan ilişkiler yumağı.. Guadagnino'nun A Bigger Splash'ini çağrıştırdı bana, ondan daha iyi tabi.. 7,5/10
Yani, ne denir ki.. 3 saate yakın süre bir film tatmin duygusunu bana sunamıyorsa o film olmamıştır.. Kötü değil tabi ama geçen senenin bana kalırsa en iyi filmine imza atmış Lanthimos (Poor Things) kadrolu memuru Emma Stone ile biraz ara verebilirlermiş.. 6/10
-
1974 yapımı cani arrabbiati filminin yeniden çevrimi olan 2015 fransa - kanada ortak yapımı suç filmi.
bir banka soygunun kötü gitmesinin ardından, üç soyguncu genç bir kadını ve bir baba ile çocuğunu rehin alır - artık bu, hepsinin yapamayacağı çılgınca ve şiddet dolu bir yolculuğun başlangıcıdır...
dinsizin hakkından imansız gelir temalı güzel bir film. fakat yönetmenlik ve oyunculuk açısından kötü, sinemasyon kalitesi televizyon filmlerinden çok farklı değil. fakat finali sayesinde izlendiğine pişman etmiyor.
-
Inside Out 2 • 2024 / Kelsey Mann
Ergenlikle beraber temel duyguların biraz daha geri planda kalarak utangaçlık, bıkkınlık ve kaygı gibi duyguların ön plana çıkması ikinci filmin inşası adına mantıklı bir çıkış noktası. Hayat farkındalığı her arttığında kaygının başrolde olduğu hayat çoğu yetişkin için de neşeyi anlık anlara hapsederek hayatın tadını kaçırıyor. Kaygı o kadar enteresan bir olay ki liseden ya da üniversiteden mezun olunduğunda bile yıllar sonra rüyada bir iki tane dersinizin kaldığı kabusların temelini yaratacak güçte. Bu açıdan filmin en azından ilkine göre daha fazla yetişkinlere hitap ettiği pek tabii söylenebilir. Sartre ve Camus gibi varoluşçu adamların temelinde de bıkkınlığın Fransız olması detayı güzel düşünülmüş. İlki kadar heyecanlandırmasa da en az onun kadar izlenesi güzellikte olmuş diyebilirim. 8/10
-
Uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bilen biliyor. İzlemediyseniz izleyin. Yıllar önce tuşlu telefon kullandığım dönemde Daha önce divX formatında izlemiştim yıllar sonra full hd 1080p olarak izledim. Keanu Reeves abimizin baskısıyla sanırım ikincisi çekilecek
Ne yazık ki imdb'de kıyıma uğramış
En az imdb 8 olmalıydı.
-
19.yüzyılda Alaska'nın soğuğunda kızak köpeği olmaya zorlanan bir köpeğin macerası
Harrison Ford ve köpek Bucks başrolde
Macera biraz da dram filmi. Çocuk,Aile ile izlenebilir
İmdb puanı adil olmuş
Köpekli filmlerden hoşlanıyorsanız öneririm
-
10 üzerinden -1. sakın izlemeyin. gördüğünüz yerde kaçın. sinema televizyon 1. sınıf ogrencilerine dönem sonunda verilen kısa film ödevi tarzında her şeyi. yoruma bile gerek yok.
bu film 4.2 almış. halka 2 5.4 almış. bu tip puanlama yapan insanların puanlarına falan aldanıp film izliyoruz işte.
halka 2'ye 1 puan verip olumsuz yorum yapan birinin profiline baktım. nerde çerçöp film var onlara puan vermiş. muholland dr'ye 1 puan vermiş. ucuz ingiliz filmlerine 5-10 arası puan vermiş.
-
Birkaç kez farklı platformlarda karşıma çıkan bir filmdi ve defaat ile izleyince dahi epey tat/keyif veren bir J. C. Van Damme filmi. Bilim kurgu (zamanlar arası seyahat bazlı) ve aksiyon/suç türünün güzel bir sentezi. 90'lı yılların ortalarından adeta aksiyon dolu ve ABD menşeili bir Van Damme esintisi. Şahsen bana keyif verdi tatsız zamanlarda bile. Puanım 7/10.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi programmer_onur -- 17 Eylül 2024; 2:23:0 > -
Vakti zamanında sinemada izlemiştim
İmdb puanı biraz daha yüksek olmalıydı
-
https://www.imdb.com/title/tt10944596
billy crystal'in yazıp yönettiği ve başrolü oynadığı iyi bir dram ve komedi filmi. ona yardımcı rolde tiffany haddish var ki bu defa sulu bir karakter ve oyunculuk sergilemek yerine konunun ağırlığını yumuşatıp izleyiciye tebessüm ettiren bir karakter çiziyor.
filmin konusu hayatımızın gerçeklerine dair. bunama belirtileri gösteren bir komedi yazarının aramızdaki son zamanları. filmin ismi here today çünkü, eğer yakınlarınızdan birisinin bunamaya başladığına şahit olduysanız , akşam yanınızda az çok konuşup sohbet ettiğiniz o kişi sabah uyandığında sizi tanımaz birisi olabiliyor ve hayatınızdan adeta çıkıp gidiyor.
ciddi konu, güzel konu, hepimizin başına gelebilecek bir konu. bu sebeple "ben kendime iyi bakıyorum bir şey olmaz" demeyin.
bununla birlikte filmdeki kahramanımız çarli burnz, aynı soyadı gibi herşeyi, ailesini bile yaptığı iş uğruna yakmış. bizler de neye değer verip hayatımızı ne için yaşayacağımızı da iş işten geçmeden sorgulamamız lazım.
-
Çarpık kentleşmenin, rezalet şehir planlamasının ve estetikten son derece uzak binaların özelinde yalnızlığı temel alarak iki karakterin içsel arayışlarıyla ilgili enteresan bir yapım. Her şeyden önce en büyük avantajı filmin tasarımı. Binaları, tarihi yapıları kullanarak mimari yönden anlatımına büyük hareket katıyor. Estetik görünen yapıların yanına alakasız apartmanlar yapmanın uyumsuzluğunu da insanlarla bağdaştırarak aslında bizlerin de bu çarpıklık kadar uyumsuz, birbiriyle alakasız varlıklar olduğumuzu anlatıyor. Buenos Aires'i temel alsa da aslında bu şehir planlama problemi özellikle gelişmemiş tüm ülkelerin en büyük sıkıntısı. Anlamsız ve usulsüz yapılar şehirlerin bütün güzelliklerini bir garabet gibi kapatırken aynı zamanda insanlar arasında etkileşimin de önünde büyük problem oluyorlar. Film bunu dijital çağının da getirdiği zararları sırtına yükleyerek iyi bir anlatım ortaya koyuyor. Yer yer kendini tekrar etse de gerçekten zevkli bir seyirlik. 7.5/10
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Film afişi Mariana karakterinin Where's Wally adlı kitabından alınma. Burada şehirde Wally adlı çizgili giyinen bir karakteri bulmak gerek. Şehirdeki bütün insanların renkli gösterilmesi de aslında temelde ironi. Her ne kadar renkli olsak da temelde, filmin de gösterdiği kadar uzak mesafelerdeyiz. Martin ve Mariana çok yakın yerlerde yaşamalarına rağmen ancak filmin sonundaki bir sürprizle bir araya gelebiliyorlar. Ne kadar yakın gözükürsek gözükelim birbirimizi ayıran duvarların ve bizi yalnızlaştıran teknolojinin esiriyiz. Filmde de agorafobi, klostrofobi, iktidarsızlık gibi problemler de bunların adeta yansıması gibi.
-
Meşhur teksas katliamı filmi, korku katliam filmi olarak günümüze göre oldukça basit kalıyor
Demek ki o dönemde çok fazla ilgi çekmiş bu yüzden imdb puanı yüksek ama bence bu puan fazla
Klasik korku vahşet filmlerden hoşlanıyorsanız izlenir ama beklentiye girmeyin
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X