En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (4962. sayfa)

Boş vakitte izlenebilecek klasik Liam Neeson filmi.

Donma Noktası / Bajocero (2021)

Klişelerle dolu ve gereksiz uzatılmış bir filmdi. Mantıksızlık çok fazlaydı. Zaman kaybı bence. 3/10

Kaze no tani no Naushika • 1984 / Hayao Miyazaki

Dünyanın zehirli gazlar ve bitkiler tarafından yaşanılamaz olduğu bir dönemde Nausicaa adlı prenses her şeyi tam tersine çevirmek için uğraşır. Herkesin korktuğu ohmular her yeri istila etmektedir ve rüzgarlı vadi adlı yer esen rüzgarlar tarafından korunmakta, zehirlerden arınmış şekilde korunmaya devam eder. 

Hayao Miyazaki evreninde belki de en farklı işlerden biridir. Müzikleri, renkleri ve hepsinden öte asıl istilacıların insanlar olduğunu söylemesiyle çok derin mesajlar içerir. İnsanı farklı duygulara sürükleyen bu animasyonu kaçırmayın derim. 

8/10

Stargate (1994) 10 /8 Kaçırmış olanlar varsa mutlaka izlesin Kült filmler arasında

Korkunun Gölgesi / Under the Shadow (2016)

Başları sıkıcı son yarım saat güzel gerilim sahneler var fakat sonunu beğenmedim, olmamış. 3/10

For Your Eyes Only • 1981 / John Glen

Arnavutluk açıklarında batan İngilizlere ait balıkçı görünümlü elektronik istihbarat gemisinin içindeki ATAC cihazının etrafında dönen bir konusu mevcut. Yunanistan batı müttefiki, Küba ise Doğu Bloğu'nun içindeki hain olarak gösterilir. Yumuşama döneminin bitmesiyle Sovyetler tekrardan konuya dahil edilir. Soğuk Savaş'ın kızıştığını anladığımız bir başka nokta ise demir leydi Margaret Thatcher'ın gösterilmesidir. 

Film özellikle denizaltı sahneleriyle ve finalde; Yunanistan'da holy trinity adı verilen Kalambaka'daki gerçek bir manastırda (400 metre yüksekte) sona ermesiyle seyir zevki bakımından oldukça etkileyicidir. Bond klasiği olarak önceki filmlerinden daha sıcak görüntülere sahip olmasıyla farklı bir film havası veriyor. Akdeniz, Ege çevresinde geçmesi bunun en büyük etkisi tabii ki. 

7/10

Yıllar önce bir ergenken sinemada izlemiştim. Gerçekten güzel film.

Arizona Dream • 1993 / Emir Kusturica

Evlenecek olan amcasının yanına giden Axel'ı konu edinir. Kendini tanımlama ihtiyacı hisseden karakter aşkın, cinselliğin ikiliğinde kalır. Bu örüntü, filmde çok uç karakterlerle işlenir. Karikatürleştirilmiş tipler böylesi masalsı hikayenin içerisinde kabul edilebilir fakat vermeye çalıştığı dramanın inandırıcılık noktasında sınıfta kalmasına neden olmuş diyebiliriz. İşlenişi de bir o kadar savruk olduğu için anlatının altını çizmek istediği şeyler sınıfta kalarak Emir Kusturica'nın kötü bir işi haline gelmiş maalesef. Elbette ki oyunculuk, sahne ve müzikler açısından tatmin ediciliği de var. Fakat maalesef Arizona Dream uçarı, masalsı yapısıyla pek de bana hitap ettiğini söyleyemeyeceğim bir yapım. 

5/10

ne izlesem acaba diyip, hadi vakit geçsin bari deyip izlenecek film. kısa da olsa bir cinsellik var. anime olsa izlenirdi ama

filmi .... işte....