En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (4950. sayfa)
-
-
Balalayka
6.5/10
Yönetmen senaryoyu defalarca degistirmesine ve gergin sete rağmen oyuncular sözünde durup filmi tamamlamişlar.Harika bir kadro varken muhtesem bir film olacakken yarım kalmis bir hikaye gibi.Rus oyuncular ve hikayeleri daha ön planda olan bir dram filmi...
https://m.imdb.com/title/tt0275214/
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaxPayne87 -- 20 Kasım 2020; 22:24:28 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Sihirbaz
8/10
Edward Norton ve Jessica Biel oyunculuklari çok iyiydi.The Prestige ayarina yakin bir film...
https://m.imdb.com/title/tt0443543/
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaxPayne87 -- 20 Kasım 2020; 22:26:35 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Film pek izlemem ama dizi olarak Behzat ç diyorum 10üzerinden 50😂
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
8/10
Bu zamana kadar nasıl denk gelmedim bilmiyorum. Sanırım 2 hafta önce misafirlikte denk gelmişti, izleyeceğim diye not aldım ve bugün izledim.
Osmanlı'nın son dönemleri de günümüz gibiymiş, zaten içerde çürüme olmasa niye batsın koca imparatorluk.
Konuyu geçtim bir de bazı diyaloglar var, hani kitaplarda halife denip geçiliyor ya, "yaşam"da nasıl kullanılıyor onu gördüm resmen. Seferberlik deyip geçiyoruz, nasıl oluyor yaşadım sanki. (Bu 2 örnek filmde belki 1dklık yer kaplıyor)
-
Yeni Borat filmini izlemeden Cohen nin eski filmlerini izleyim dedim,
Ali G indahouse 9/10
Brüno 10/10
The Grimsby Brothers 10/10
Ozelikle bruno ve Grimsby filmi kendi tarzinda asmis noktada 😂 Bu filmlerden daha absurd nasil film cekilecek bilemiyorum, mumkunmu acaba. Sacma ve komik bir sahneye guluyorsunuz, sahne daha bir sacma hale geliyor lan tamam yeter bundan fazlasi olmaz diye kahkaha atarken sahne daha da sacmalasiyor. Grimsby deki fil sahnesini hayatim boyunca unutmam.
Bu filmler absurd komedininde otesinde farkli bir tarz. Gulmekten karnima agrilar girdi, cenem agridi o derece.
Sanmam ama daha once hic Cohen filmi izlemediyseniz Borat, Dictator, ile baslayin, Grimsby ve Bruno ya antrenman olur.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
beğenmene sevindim hocam, pek bilinmedik filmlerden
-
Doğrudur. Siz önerene kadar bende bilmiyordum.
-
Nuh Tepesi
Haluk Bilginer ve Ali Atay ın oynadığı film hakkında ne söylenebilir ki
puanım 8/10
-
Tavsiye icin tesekkurler, harika bir film.
9/10
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
The Change-Up (2011)
6/10
Tamam klişe bir senaryosu var ama bazı bölümlerde hunharca güldüm. Çerezlik bir film.
-
-
The Nice Guys (2016)
1970'lerde geçen biraz absürd, başarılı bir aksiyon komedisi. Eğlenceli ve hızlı bir film. Yine de Imdb puanı olan 7.4'ü fazla buldum. Oyuncuların hatrına 7 diyebilirim, absürd tarzı sevmiyorsanız 7 bile fazla gelebilir
-
-
-
Ben de indirmeden malum yerlerden izledim.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Le salaire de la peur • 1953 / Henri-Georges Clouzot
Henri-Georges Clouzot başyapıtı. İlk olarak insanların saplanıp kaldığı bu fakir coğrafyanın atmosferiyle karşılıyor bizi. Parasızlığın tavan yaptığı, çok çeşitli hastalıkların bulunduğu, her yerden çeşitli hayvanlar çıktığı bir coğrafya burası. Sosyal gerçekçi anlatı neyi gerektiriyorsa hepsi içinde var. Zorlu maddi koşullarda saplanıp kaldıkları bu mekanda yüz dolar için her şeyi yapacak insanlar var. Tam da bu noktada yüzlerce kilometre uzakta petrol kaynağında yangın çıkar. Bu yangını söndürebilmek için iki kamyon nitrogliserin dolu araçlara şoförler aranır. Herkes kendini kamyon şoförü olarak yazdırır. En ufak bir sarsıntıda ölebilecek olan kişiler iki bin dolar için her şeyi göze alırlar. Clouzot, insanlar muhtaç oldukları para için canlarını ne kadar hiçe sayabilirler onun gösterir. Kamyonlar yola çıktığı anda Hitchcockvari bir gerilim vardır. Yol boyunca seyirciyi asla bırakmaz. Ancak bunu yaparken film basit bir gerilim hikayesi yerine inanılmaz insan tahlilleriyle göz kamaştırır.
Spoiler
Bütün bu insanların yola çıkmadan önce içinde bulunup vakit geçirdikleri mekan aslında bir tapınak gibidir. Kovulurlar, kavga ederler, tartışırlar fakat yine gelirler. Dikkat edersek Fransızca, Rusça, İspanyolca, İngilizce dahil karışık olarak toplam altı dil konuşulur. Bütün kimliklerden insanların toplandığı yerdir burası. Ayrıca duvardaki Sacred Heart Jesus (İsa) portresi dikkati çeker. Mekanın arkasında da zaten Meryem heykeli vardır.
Daha sonrasında hikayeye başka bir yerden gelip kıyafetiyle dikkat çeken, sınıf farklılığını ortaya koyan Jo gelir. Mario'yu yanına alır, parasıyla hava atar, sırf müzik için mekandaki insanlara huzursuzluk çıkarır. Fakat varoşluk bataklık gibidir. Jo ilk geldiğinde takım elbisesiyle dikkat çekerken pantolonu çamur olur Luigi'nin giysisini alıp giyer. Yüz dolar için yalvaran çocuğu tersler. Luigi ile tapınak dediğimiz mekanda ters düşer. Silah çeker, Luigi'ye tokat atar. Sonra silahı ona verir fakat Luigi tetiği çekemez ''katil olmak istemiyorum'' der. Jo der ki; bunu yapabilmek için yürek gerek... Bunlar daha sonra karşımıza çıkacak her şeyle ilintilidir. İsa onları izlemektedir aslında. Nitrogliserin işi teklif edilir. Bernardo kimsenin yüzüne bile bakmadan orayı terk edip intihar görevine hayır der. Bernardo için önemli olan insanca davranılmaktır. Para karşılığı canının hiçe sayılmasını reddeder. Meryem heykelinin önünde kendini asar. O kendi canını Tanrı'ya para karşılığı değil, insan gibi yaşayamamaktan teslim eder. Onun öncesinde Linda, Meryem'e yalvarır ''Biz günahkarlar için dua et...''
Mario, Bimba, Luigi iş için hazırdır, Smerloff hariç. Belgeyi alamayan Jo onu alt ederek işi almıştır. Smerloff'un nasıl ortadan kaybolduğunu seyirci de bilmez. Ekip böylece yola çıkar. Hikayeye dikkat edersek Luigi ve Bimba'nın muhteşem bir ikiliden ziyade harika insanlar olduklarını görürüz. Onların arkada olması gerekirken önceliği alırlar. Oluklu yola önceden gelip, arkalarındaki Jo ve Mario'yu uyarırlar. Çürük tahtaların olduğu yerde onlara uyarı koyarlar ve işi harika şekilde başarırlar. Yollarına çıkan taşı gördüklerinde Bimba inanılmaz bir risk alıp işi üstlenir. Tam görev bitecekken taşlar bombaları hedeflemesin diyerek Luigi canını hiçe sayarak geri döner. Nazi madenlerinde çalıştırılan ve kendini 'yarı ölü' olarak tanımlayan Bimba ile ciğerleri çimento kaplı, ölüm riski olan Luigi bu hikayede günahlarını ödemişlerdir. Hem çok iyi çalışarak hem de diğer arkadaşları için canlarını hiçe sayarak. Bimba, babam ölüme götürülürken duş almak istemişti diyerek tıraş olur. Kendisi de ölüme gider çünkü. Onların kamyonu havaya uçtukları sırada kamera Jo ve Mario'yu gösterir. Ve o yere vardıklarında lastik izlerinin bir yere kadar gidip kesildiği, ne kamyondan ne de cesetten parça olmadığı görülür. Bimba ve Luigi'nin böylesine iz bırakmadan ölümü günahsız olduklarının gösterimidir aslında. Acı çekmeden, iz bırakmadan ölürler.
Diğer ikili tam tersi bir durumdadır. Normal hayatta Mario, bir kadını oradan oraya savurur ve hakaret eder. Jo kabadır. Smerloff'u işinden etmiş, Luigi'yi tokatlayıp onu küçük düşürmüştür. Yürekten bahsedip görevi aldığında korkan tek kişidir. Yol boyunca tembellik edip, tartışırlar. Çürük tahtaların orada Jo korkup kaçarken, Mario gözü dönmüş şekilde görevi tamamlama peşindedir. Öncesi patlama sonrasında petrol borusu patlar ve önleri bir gölete döner. Jo petrole saplanıp kalır, arkadaşı onun ayağını ezerek karşıya geçmeye çalışır. İkisinin de siyah petrole bulanması şeytan formlarını almalarıyla alakalı. There Will Be Blood filmindeki Daniel'in de yüzünün petrole bulandığını ve gözünü hırs bürümüş halini unutmamak gerek. İnsanlıktan çıkmış ve tamamen günahkar olan iki insan cezalarını çekmeye başlar. Jo yol boyunca korkmuştur, acı çekerek ölür. Mario dört bin doları alıp dönerken uçurumdan aşağı yuvarlanır, kanlar içinde ölür. Bimba ve Luigi'nin ölümüne bile şahit olmayan seyirciler bu iki insanlıktan çıkmış günahkarın sürünerek ölümüne şahit olmaktadır.
Spoiler
Aslında bu film için yarattığı karakter tipleri, 1955 yılında yapmış olduğu Les diaboliques filminin prototipi niteliğinde. Şeytan ruhlu insanları gerilim dolu bir hikaye içerisine atarak hem seyirciyi sorgulamaya iter hem de muazzam bir kurguyla kucaklar. Mutlaka izlenmesi gereken olağanüstü film örneklerinden.
9/10
-
Abgeschnitten (2018)
Alman yapımı polisiye-gerilim filmi. Senaryo ve kurgusu oldukça başarılı, 1-2 nokta biraz zorlama gelse de göz ardı edilebiliyor. Temposu yüksek, 2 saati aşan süresine rağmen olaydan kopmuyor, sıkılmıyorsunuz. Yine de böyle bir senaryo daha başarılı bir yönetmenle çok daha iyi sunulabilirdi diye düşünüyorum. İzleyecekler için bir uyarı olarak filmde otopsi, tecavüz, işkence, ölüm sahneleri var ve genel olarak rahatsız edici bir film diyebilirim.
7/10
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EkmeğiKesEkmeği -- 12 Kasım 2020; 14:9:35 >
-
Bu mu?
silemedim ya la.
Tamam silmişim.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi arghh -- 12 Kasım 2020; 15:23:52 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Aynen bu gibi duruyor hocam, sağol. Yalnız ses kalitesi epey düşük geliyor. Nasıl yükledilerse artık.quote:
Orijinalden alıntı: arghhBu mu?
silemedim ya la.
Tamam silmişim.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X