En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (16. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: HeavenlyBlue

anime tavsiyesi istemiş

quote:

Orijinalden alıntı: HeavenlyBlue

Değil, Japonca olması lazım anime olarak değerlendirmemiz için.

quote:

Orijinalden alıntı: HeavenlyBlue

Değil, Japonca olması lazım anime olarak değerlendirmemiz için.

quote:

Orijinalden alıntı: HeavenlyBlue

Haklı olabilirsin, kelime anlamına göre anime sınıfına dahil etmememiz gerekir ama bir Quan Zhi Gao Shou'nun animelerden ne farkı var diye sorarsan Japonca olmaması dışında bir şey sayamam.

quote:

Orijinalden alıntı: maybe4you


Fate stay night
Bölüm sayısı: 24
Türü: Aksiyon, Doğaüstü, Sihir, Romantik
Fate/Stay Night, fate evrenindeki 3 paralel evrenden ilki. Bu 3 paralel evrenin de başlangıcı aynı ama devamında çok farklı yönde ilerliyorlar.
Konusu kısaca şu, her dileği gerçeği çevirebilecek mucizeler yaratabilicek kutsal kase var. Bu kutsal kaseyi ele geçirmek için kutsal kasenin seçtiği 7 efendi ve onların 7 hizmetkarı birbirleri arasında savaşıyor. En sona kalan kutsal kasenin sahibi oluyor böylece. Bu 7 hizmetkardan bahsedeyim biraz.
Saber: Kılıç ustası kahraman.
Lancer: Mızraklı süvari
Archer: Okçu.
Assassin: Suikastçi.
Berserker: Çıldırmış.
Rider: Binici.
Caster: Büyücü.

Bu hizmetkarlar normal insanlardan daha güçlü tabiki. Hizmetkarlar geçmişte veya gelecekte dünyada büyük etkisi olmuş insanlar. Ayrıca istedikleri zaman ruh formuna da geçiyorlar. Ve son olarak her hizmetkarın kendine sakladığı bir süper gücü var. Oyunlardaki ulti gibi. Bunu gizli tutup koz olarak kullanıyorlar. Öyle olunca olay çok fena strateji savaşına dönüyor. Savaş sahneleri çok iyi olmuş.
Puanım 10 üzerinden 7




Fate Zero
Bölüm sayısı: 13+12
Türü: Aksiyon, Doğaüstü, Sihir
Bu anime ise Fate/Stay Night'tan 10 sene öncesini anlatıyor. Bunda da yine kutsal kase savaşları var. Bu anime kesinlikle fate serileri arasında en iyisi.

Puanım 10 üzerinden 10

Şimdi bunu izlemek isteyenler nasıl izlemeli sorusu var.

Şöyle ki; Fate/Stay Night'tan başlarsak
Fate/Zero’da Fate/Stay Night izlerken aklımıza takılan bazı olayları ve sonuçlarını görüyoruz. Yani Fate/Stay Night’a zeminin nasıl hazırlandığını izlemiş oluyoruz. Fakat 10 yıl sonra neler olacağını bildiğimiz için Fate/Zero içinde geçen birçok karşılaşmanın sonucunu tahmin edebiliyor hatta genel finalinin aşağı-yukarı bize ne sunacağını anlayabiliyoruz.

Öte yandan Fate/Zero’nun önce izlenmesi halinde ise karşılaşacağımız şey, Fate/Stay Night serilerinin tam bir fiyasko olması oluyor. Zira Fate/Zero yukarıda saydığım nedenler ile diğer Fate serilerinden bir değil birkaç adım önde. Seinen olması da cabası. Böyle bir seriden sonra Fate/Stay Night serilerinin shounen havası izleyiciyi tatmin etmeye yetmiyor, yetemiyor. En azından bende öyle oldu.

Bu sebeple keyifli bir izleme için çıkış sıralamasına uyup önce Fate/Stay Night veya diğer 2 paralel evrenden biri. En son ise Fate/Zero izlenmeli derim.

Edit: Fate/Zero puanım
10/10

quote:

Orijinalden alıntı: Periah

Nanatsu of Taizai - 7 Ölümcül Günah

Son dönemde sürekli övüldüğüne şahit olduğum bu Netflix animesine bir şans vermek istedim. 2 sezon , 4 bölümlük bir special seri ve 1 filmini izledim toplamda. İlk sezonu japonca geri kalan tüm bölümleri ise Türkçe dublaj ile izledim.

7 ölümcül günah dünyada yaşayan insan , peri , dev , tanrıça gibi ırkların birleşerek bundan 3000 yıl önce şeytanları yendiği bir geleceği tasvir ediyor. Tabiki bu ırklar birleşmiş ve şeytanları yenip onları mühürlemişlerdir ama her zaman olduğu gibi ırklar dağılmış, birbirinden kopmuş ve yozlaşmaya başlamışlardır. Böyle bir gelecek içinde de insanların arasına sızan şeytanlar mühürü ortadan kaldırmak için haince çalışmaktadırlar.

Hikayenin baş karakterleri olan 7 ölümcül günah zamanında kutsal şovalyelere ihanet edip onları katleden bir grup kötücül şovalye. Ama daha ilk bölümden gördüğümüz üzere prenses Elizabeth sarayından kaçıyor ve aslında dışardan göründüklerinin tam tersi hareket eden kutsal şovalyelere karşı 7 ölümcül günahdan yardım istiyor. Şans eseri karşılaştığı bu grubun lideri Meloidas ile birlikte kayıp şovalyeleri tek tek bularak onlarla birlikte krallığı ve insanlığı kurtarmak için bir maceraya atlıyorlar.

Hikayemiz kabaca bu şekilde. Anime karakter odaklı bir seri. Zaten bol bol ana karakterlerimiz, yan karakterlerimiz mevcut. Bunun iki ana etkisi oluyor.
1 - Animeyi sürekli taze tutuyor. Çünkü sürekli yeni ve her biri birbirinden oldukça farklı şovalye tanıtıldığı için anime zaman içerisinde sıradanlaşmıyor.
2 - Çok fazla karakter ama az zaman olduğu için karakterlerin yeterince işlenemediğini düşünüyorum.

Animenin ilk sezonu bir çeşit ısınma turu gibi. Bu sezonda 7 ölümcül günahın her biri farklı karakterlerini tanırken bir yandan da ucundan kıyısından bu dünyada neler döndüğünü anlıyoruz. İlk sezonda rakiplerimiz hainler ve kandırılmışlar iken ikinci sezonda ise esas düşman olan şeytanlarla karşılaşıyoruz.

Ben bu animenin ikinci sezonunu herkesin aksine daha çok beğendim. Bunun nedenlerinden ilki artık hikayenin oturması ve esas düşmanların ortaya çıkmış olması. Çünkü ilk sezondaki rakipler yeterince güçlü değillerdi ve beni tatmin etmediler açıkçası. İkinci sezonda ise 10 emir adı verilen asıl şeytan lordlarının gelmesi ile göze oldukça hoş gelen kapışmalar izliyoruz.

ikinci sezonu ilk sezondan benim gözümde daha iyi yapan en önemli unsur ise 7. Günah olan ve 7 ölümcül günahın en güçlüsü Escanor'un bu sezonda ortaya çıkıyor olması.

( Escanor sağdaki eleman bu sahnede gördüğünüz gibi 10 emir'in belki de en güçlü üyesi olan Estarossa'ya nasılda tepeden bakıyor : D Koçum benim ! )

Escanor açık ara benim en çok beğendiğim yedi ölümcül günah üyesi oldu açıkçası. Bir kere adam Kibir günahı önünüe gelen herkese tepeden bakıyor. En beğendiğim yönü ise 10 emirin her birinin bir yerleri kalkmış üyelerini kıçlarının üstüne çok sağlam biçimde oturtması oldu. Adam gücünü güneşten alıyor ve sadece gündüzleri güçlü. Ayrıca gündüz ve gece, karakteride en az gündüz ve gece kadar değişiyor. Geceleri pısırık ve zayıf olan Escanor gündüz güneşin çıkması ile kibirli, mağrur ve yıkılmaz bir güce dönüşüyor.

Son olarak en iyi dövüş sahneleri de yine Escanor'a ait. Adam diğer ölümcül günah üyelerinin ezildiği rakipleri 2şer 3er şeklinde alıyor. Özellikle 10 emir'in en güçlü üyesi Estarossa ile yaptığı savaş gayet hoştu. Önce Escanor'u küçümsemeye kalkışan bu zerzavat ardından bir ateş topu eşliğinde bağırarak birkaç yüz kilometre öteye gönderilip ortadan kaldırıldı !

Nese adamı biraz fazla övdüğümü düşünüyorum ama benim kendine aşırı güvenen ve bunun altı boş olmayan karakterlere karşı zaafım var yapacak birşey yok. Diğer günahlar fazla ilgimi çekmese de Escanor hoşuma gitti. Animenin genelinde ise çok büyük beklentiler ile başlamazsanız keyif alacağınızı düşünğyorum. Standartları tutturan bir anime olmuş bence.

Puanım 10 üzeri 7.5