Bildirim
En son hangi kitabı okudunuz? (458. sayfa)
Taktikal Led USB ŞARJLI Ultra Güçlü Mini Boy El Feneri [Enerji Sınıfı A++] : Amazon.com.tr: Yapı Market
https://www.amazon.com.tr/gp/product/B09J5C4JB9?psc=1
7 sa. önce paylaşıldı
Bu Konudaki Kullanıcılar:
4 Misafir - 4 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
-
konu bana sıradan göründü,arabesk filmler saolsun, ancak işlenişi beni etkiledi.Werther entellektüel bir gençtir.geri kafalı diyeceğimiz insanlarla yapamaz ve gençliğin en büyük hediyesi aşkı tadar.kara sevdaya tutulur.bu uğurda bunalımlara girer,kendini harap eder.bununla beraber sosyal çevreylede sorunları olur.günümüze uyarlarsak bekara öcü gibi bakılması diyebiliriz.aşkın saplantı ve kara sevdaya dönüşümünü görebileceğiniz bir yapıt. -
2 gün dayandım bu kitabı okumak için ama nedense olay içine çekmedi. Benimde beklentilerimi karsilayamadi acik konusmak gerekirse. Bitirmen ve hatta 1 gunde bitirmen hakikaten basaridir bence.quote:
Orijinalden alıntı: Heyea
1 gunde bitirdim ancak oldukca zorlandim bitirirken. Sirf cok fazla bos zamanim var diye okudum diyebilirim. Kitabin arka kapaginda "belki de bu cocuklar kucuk bir Britanya kuracaklardir" tarzinda bir sey okuyunca daha fazla sey bekledim kitaptan. Yarisina geldigimde hala olaylarin gelismesini bekliyordum. Gereksiz uzatilmis bir kitap bence. Kitabin sonundaki Mina Urgan'in incelemesi gayet hos olmus ancak dedigim gibi benim icin sıkıcı ve gereksiz abartilan bir kitap oldu Sineklerin Tanrısı.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kitap hakkındaki abartilmis yorumlari görünce daha bi garip oluyorum. Nasil ovguler nasil nasihatler betimlemeler var kitap hakkında.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Aslında zevkler ve renkler farklıdır ama bazı kişiler eleştirmeksizin yorum yaptigi su goturmez bir gercek. Yani tam olarak sevmeyen varsa bir yerlerde bir sorun var demektir.quote:
Orijinalden alıntı: Heyea
Kitap hakkındaki abartilmis yorumlari görünce daha bi garip oluyorum. Nasil ovguler nasil nasihatler betimlemeler var kitap hakkında.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bu kitap hakkında bir şeyler yazmalıydım.
Birkaç saat önce bitirdim ben Martin Eden'i, beni bu kadar etkileyen roman sayısı azdır. Kitabı okurken sanki Martin Eden benmişim gibi hissettim.
Öncelikle bu kitap sıradan bir aşk hikayesi değil, zaten ana konusu aşk değil. Bu kitabı sadece aşk kitabı olarak gören insanlar var, gerçekten üzüyor beni bu durum.Her neyse, kitapta Martin Eden'in gelişimi çok başarılı yansıtılmış.Kitabın başında konuşmayı bilmeyen, zihni neredeyse boş olan bu delikanlı kitabın sonunda gerçek bir yazar oluyor. Sevdiği kızın -sevdiğini sandığı kız- seviyesine ulaşmak için gece gündüz çalışıyor. Başta göklere çıkardığı burjuvaların aslında ne kadar basit ve cahil insanlar olduğu gerçeğiyle yüzleşiyor. İstediği başarıya ulaştığında, elde ettiği tek şey hayal kırıklığı oluyor ve çevresindeki herkesin, toplumun ikiyüzlü olduğunu acı yoldan öğreniyor, gerçekten onu kendisini kendi olduğu için sevenlerin ortamına tekrar girmel istiyor ama bunun da çok geç olduğunun farkında.
Sonuç olarak, beni gerçekten etkileyen bir kitap oldu. Ayrıca Jack London kitabı o kadar güzel yazmış, konuyu o kadar güzel anlatmış ki, kitabı okurken sürekli bahsi geçen eserleri, yazarları, şairleri okuyasım geldi. Mutlaka bahsi geçen yazarların eserlerine bakacağım, özellikle Herbert Spencer
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Martin Eden cok guzel bi kitaptir gercekten. Uzunluğuna ragmen kisa sürede bitirmistim. Martin'in kendini gelistirme yolculugunu okurken cok zevk almistim ben. Camasirhanede calismalari, bir yandan kendini kitaplara vermesi. Aile ortamı vs. Kafamda cok güzel bir şekilde canlandirmistim. Film gibi kitap gercekten.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kitap ilk aşkların anlatılmasıyla başlıyor. Ancak kahramanımız yazılı olarak veriyor hikayesini. İlk aşkını 16 yaşında yaşamış. Kendisinden 5 yaş büyük komşu kızına ilgisini çekmiş. Ancak kızın peşinde bir kaç yetişkin erkek vardır. Günümüz düzeninde hikayenin anlamı pek kalmıyor o yüzden o döneme göre düşünmek gerekli. Kız ve peşindeki erkekler arasında dönen ilişkiyi pek kavrayamaz kahramanımız ve kendince çıkarımlar yapar. Kendisi henüz bir çocuktur ve yetişkinler dünyasında yeri yoktur.
Kitabı okurken ,ilerledikçe o dönemlerimi hatırladım. Psikolojik durumu iyi ele alınmış. "İlk aşk" duygusunu tekrar yaşayabilmek çok güzel olurdu. Kitaplar ve filmler bunu az da olsa sağlıyor. -
Son okuduğum 3 kitap
Bin Muhteşem Güneş - Khaled Hosseini
Beni çok çok çok etkiledi. Aşırı acıklı bir kitap. Afganistan'da geçiyor. Aslında kültür olarak afganistan bize yakın sayılmaz ama çocuk gelinler, kumalar, savaşta ölenler. kısacası herşey dehşet verici. kesinlikle tavsiye ederim. yakın bir zamanda uçurtma avcısı'nı da okumayı düşünüyorum.
Burun ve Palto - Nikolay Gogol
Fantastik ögeler barındırıyor. Oldukça eğlenceli öyküler. Zaten kısa oldukları için çabucak bitiyor.
Dr. jekyll ve Bay Hyde'ın Tuhaf Hikayesi - Robert Louis Stevensen
Bilim kurgu romanı. Ben beğendim. Bu da oldukça kısa bir roman, çok hızlı bitti.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fenomenon -- 2 Şubat 2020; 3:2:45 > -
Kapagi oldukca ilgi cekiyor, baktiginizda "guzel bir kitap olmali" diye dusunuyorsunuz. Belki de yanlis yapiyorsunuz. Zira ne dusundugunuz bir yana, "kitaplari kapagina gore yargilamanin yanlis oldugu" mesajini barindiyor bu kitap.
1950lerde yazilmis bu kitapta, yazar o donemdeki gelismelerden yola cikarak bir dunya yaratiyor. Tam da varmakta oldugumuz, oldukca yaklastigimiz bir dunya. 2020li yillarda geciyor kitap.
1950li yillarda tvlerin yavas yavas ortaya cikmasiyla insanlarin evlerine kapanip tv izlemelerinin kitap okumanin onune gececegini dusunuyor yazar. Ve hayal gucunu kullanarak itfaiyecilerin yangin sondurmekten ziyade yangin cikarma gorevinin oldugu bir dunya yaratiyor. Okumanin iyice azaldigi bu dunyada itfaiyecilerin gorevi kitaplari yakmak.. Kitaplar gercekten de bu kadar tehlikeli mi?
Kitabin icerigi, vermek istedigi mesaj bir yana, yazar ofisi olmadigi icin kitabini kutuphanede yaziyor. Kitaplara asik bir adam, kitaplarin yok edilmeye calisildigi bir hayal dunyasi yaratiyor hem de kutuphanede yapiyor bunu. Kitabin isim hikayesi de oldukca ilginc. Kitabina isim vermek icin itfaiyeyi arayip "kitap sayfalarinin kac derecede yandigini" soruyor, aldigi cevabi da kitabinin ismi olarak kullaniyor.
Cok begendigim bir kitap oldu. Yazar 70 sene oncesinden tvlerin, pclerin, telefonlarin kitap okumanin onune gececegini, teknolojinin insanlari aptallastiracagini dusunmus. Acaba oyle de olmuyor mu?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bu sene filmi çıkıyormuş zaten. Umarım olayın aşk tarafını öne çıkarıp standart bir aşk filmi gibi işlememişlerdir konuyu.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kitap her döneme hitap eden bir konuyu ele alıyor. Yaşadığı muhitin görgüsüzlüklerinden bıkan Neriman bir davet sonucu farklı insanlarla tanışır ve bu hayata hayran olur. Ancak eski hayatından da kopamamaktadır. Çocukluktan beri arkadaş oldukları Şinasi ile de duygusal gelgitler yaşar. İki yaşam tarzı arasında sıkışıp kalır.Kitap günümüz Türkçe'si ile değil eski kelimeler ile basılmış. Bazı yerleri anlayamadım. Biraz da hasta olduğum için araştırmaya mecalim yoktu. -
-
-
kömürlükte bulduğum ancak kokusu geçmeyen kitabın derhal yenisini aldım ve bitirdim.içerisinde 20 adet öykü barındırmakta.Kitabın arka kapağında kısa bir bilgi var ve bunu okumadan kitabı okumak eksik bir süreç olur.Öyle ki yazar öykülerinde, anladığım kadarı ile, durumlardan bahsediyor.Örneğin insanların yaşamının 3 saatlik 5 saatlik yada bir kaç günlük sürelerini anlatıyor. Konu nihayetine kavuşmuyor. Bu şekilde olduğunu bilmeden okumak eksik olur. Ve kültürümüzden çıkan romanların etkisi olan, örneğimi mazur görün, doğal gaz ve soba etkisi bunda da var. Doğal gaz sizi ısıtır ama soba içinize işler. Nitekim semaver öyküsü bende o etkiyi yarattı en baştan. -
Distopyayi seven birisi olarak oldukca begendim bu kitabi. Yazarin taaa 90 sene oncesinden kurgulayarak yazdigi seyleri birileri su an film yapsa gişe rekorlari kirar herhalde. İnsanlarin üreme yoluyla degil de, tipki kuluckadan cikar gibi cogaltilmasi, kimin ne olacagina onceden karar verilmesi, bu insanlarin yeteneklerinin ve zeka seviyelerinin onceden belirlenmesi, uykuda ogrenme ve telkin yoluyla sevmeleri ve nefret edip uzak durmalari gereken seylerin ogretilmesi vs su an bile yakin gelecekte tam olmayacak seyler. Yani dusundugunuzde bundan belki bir 50 sene sonra boyle seyler olabilir diyebiliriz. Ama yazarin 90 sene oncesinden, 1930lu yillarda bunlari hayal edip kurgulayip ayrintili bir sekilde tasvir ederek yazmasi muhtesem gercekten. Nasıl bir aklin urunudur bu hayran kalmamak elde degil. Bilim kurgu filmi izler gibi okudum kitabi. 8 gunde bitirdim, ara vermek zorunda kaldigim icin kitaptan aldigim zevk azaldi diyebilirim. Bu kitabi bir oturusta okuyup bitirmek daha iyi olabilir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Nasihat niteliğinde bir kitap. Kendilerine "suom" ve ülkeleri Finlandiya'ya da "suomi" diyen Finlerin bataklıktan nasıl kurtulduklarını anlatıyor bir nevi. Ülke kalkınmasının nasıl ve ne şekilde olabileceğini öğütler vererek anlatıyor. Eleştiri yoluyla yanlışları yüzümüze vuruyor, olması gerekeni bize öğretmeye çalışıyor. Atatürk'ün okullarda, kışlalarda okutulmasını istediği bir kitap olma özelliğini taşıyor aynı zamanda.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Ejderha dövmeli kız ile başlayan efsane Millenium serisinin son kitabı ''Ölmesi gereken kız'' -
Hatırlamıyorum
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X