Şimdi Ara

'Elektrikli araçlara geçiş, üreticilerin değil politikacıların seçimi' (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
142
Cevap
2
Favori
3.305
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
12 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Elektrik fiyatları uçmuş, bizde elektrikli araca teşviği bırak ekstra vergi yüklüyorlar. Elektrikli araç cep telefonu gibi her sene yenisi çıkacak elindeki zarar edecek. Batarya maliyeti araba parası zaten. Açıkçası bu kurlarla biz almayız alamayız o yüzden konuşmaya bile lüzum yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • büyük işçi kıyımı olabilir demeye getirmiş.

  • face1tr kullanıcısına yanıt
    Gizlenen bu gerçeğin belgeleri filan elinizde var mı? İspat edebilir misiniz?

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • face1tr kullanıcısına yanıt
    bu bilgi yanlıştır.

    1- elektriğin hangi kaynaktan üretildiği önemlidir.
    2- doğal gazdan üretilen elektriğin efficiency'si 45% civarı iken içten yanmalı motorlarda efficiency %20-25 civarındadır.
    3- doğalgazdaki salınım diğer petrol ürünlerine göre daha azdır.https://www.americangeosciences.org/critical-issues/faq/how-much-carbon-dioxide-produced-when-different-fuels-are-burned

    dolayısıyla, içten yanmalı motorlara nazaran, elektrikli araçlar 4 kata kadar belki daha fazla daha az salınım yapar.





  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    Benim söylediklerimi / düşündüklerimi bu adamın söylemiş olması ilginç geldi sonuçta bu işten en çok kar edecek firmalar gene araç üreten firmalar. Zira eski araçları kullanma yasağıda devreye sokularak insanları araç değiştirmeye zorluyorlar.

    Şirketlerle hükümetler çok farklı değil birbirlerinden. Sadece farklı kesimlerin kar etmesini isterler. Şirketler ortaklarını hükümetler oy verenleri korur ve her ikisi içinde dünyanın kalanı umurlarında olmaz.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Adam haklı, devletler mi haksız
    Yoksa devletler haklı adam mı haksız.

    Hepsi de haklı ama hepsi de aynı zamanda haksız.
    70bin kilometre mevcut elektrik üretim kaynaklarının oranları ile ilgili bir durum, oran değişirse bu menzil miktarı da değişir.

    Hali hazırda 4-7 yaşında olan arabalar çok rahatlıkla 70bin'i dolduruyor sonrası da karbon salınımı için kar, tutup da sıfırıncı günden karbon sıfır ürün bekliyorsa bu amca gidip de telefon da kullanmasın o zaman, patates bile karbon sıfır değil.

    Devletlerin elektriği zorlaması da mevcut elektrik üretim kaynak oranlarından dolayı doğru değil, teşvik vermemesi de gelecek için doğru değil. Elektirk üretim kaynakları da böyle kalmayacak, pil üretim teknolojileri de... Yönetimler bu şekilde dürtüyor ki "bunca yıldır gelenekselliğe sıkışıp kalmış otomotiv sektörü anca silkindi de yeni şeyler ortaya koymaya başladı.

    Tesla gelip bir anda liderlik konumuna sadece elektirkli arabalar ile yerleşince üretim bantlarını elektrikliye çevirmede yavaş kalan bu firma yöneticileri tabi ki böyle söylenir, çok da ciddiye almayın. Elektrikli araçlar demek çok kolayca rakiplerin piyasaya adım atması demek, içten yanmalı motor geliştirmek zaman/nakit yönünden maliyetli bir iş, adam da bunu biliyor, pil üretiminin de benzer olduğunu görüyor ve buradan vurmaya çalışıyor.





  • Zaten biz orta ve alt kesim olarak bu vergi ve elektrik pahalılığında o araçları seçemeyiz..

  • ferrum650 F kullanıcısına yanıt

    Bu tartışmayı bitirdiğimizi sanıyordum. Yine başa mı dönüyoruz?


    Öncelikle eski araçları değiştirmeye zorlayan bir ülke duymadım, sadece yeni üretimi yasaklıyorlar ve eski, özellikle dizel araçların şehir merkezinde bazı bölgelere girişini yasaklıyorlar ama kimseyi elindeki aracını satıp EV almaya zorlamıyorlar. Benim bilmediğim bir ülke varsa lütfen belirt ve bu kararı alan iktidarın bir sonraki seçimi nasıl kazanacağını da açıklayıver bi zahmet.


    Otomobil üreticileri açısından değişen durum şu:

    1. Ellerinde fosil yakıtlı motorlarla ilgili birikmiş muazzam know-how var ve bu da bunlar üzerindeki ar-ge maliyetlerini inanılmaz düşürüyor. Zaten var olan mevcut bilgi ve teknolojinin üzerine masrafsız ufak tefek şeyler koyarak günü kurtarıyorlardı. Yok downsizing falan, 100 yıllık turboyu bize yeni teknoloji diye kakaladılar. Yok VVT diye hareketli kam milini teknoloji diye kakaladılar. Karbüratör gitti enjektör geldi falan... Hep radikal olmayan, mevcut temel sorunu ortadan kaldırmayan, ikincil, üçüncül şeyler.
    2. Tüm fabrikalarında üretim bandları ve üretim prosesleri fosil yakıtlı otomobillere göre çalışır durumda. Bunların elektrikliye çevrilmesi çok büyük ek maliyet demek.
    3. Tüm teknik personeli ve işçisi fosil yakıtlı araçlara göre eğitilmiş ve uzmanlaşmış durumda. Bu da ilave eğitim ve ilave istihdam masrafı demek
    4. Var olan şase platformları elektriklilere uygun değil, tüm şase tasarımlarının ve üretim proseslerinin elektrikli bataryaları şaseye gömecek şekilde yeniden tasarlanıp üretilmesi gerekiyor. Bu da fazladan ar-ge maliyeti demek.
    5. Batarya konusunda know-how'ları yok, yeni batarya geliştirmek için batarya üreticilerine muhtaçlar ve bu alanda yatırım yapmak isterlerse hem argeye hem de üretime muazzam paralar harcamak zorundalar.
    6. Eskiden rakipleri yine kendileri gibi büyük otomotiv üreticileriydi. Kendi aralarında 6-7 firma gül gibi geçinip gidiyordu. Şimdi sektör dışından rakipler geliyor Apple gibi, Xiaomi gibi ve daha önce otomobil üretmemiş ama bilgisayar ve elektrik/elektronik/yazılım teknolojisine hakim daha niceleri gibi. Rekabet kızışacak, karlar dibe vuracak.
    7. Elektrikliye geçince servis ve yedek parça gelirleri çok düşecek. Elektrik motoru evladiyelik, batarya değişiminden de asıl parayı pil üreticisi kazanacak.


    Bunlar ilk anda benim aklıma gelenler. Aklıma henüz gelmemiş olan kimbilir daha ne dezavantajlar var mevcut otomotiv üreticileri için. Tesla boşuna mı tüm otomobil devlerinin değerlerini fersah fersah katlıyor?


    Yani otomotiv üreticileri için değişen bir şey olmayacak demek bir tür sığ görüşlüktür, bilgisizliktir. Sadece VW, BMW ve Mercedes elektrikliye dönüşüm için ne kadar büyük bütçeler ayırmışlar bir baksan zaten otomotiv firmalarının dönüşüm için ne kadar zorlanacaklarını anlardın. 10-15 yeni model için 500 milyon dolar ayıran bu firmalar, şimdi elekrikli için on milyarlarca dolar yatırım bütçeleri hazırlamak zorunda kaldılar.


    Otomotiv konsepti değişiyor. Klasik otomobil yerini mobilite denilen kavrama bırakıyor, yeni otomobiller artık sadece bir otomobil olmayacak, tekerlekleri olan, kendi başına hareket edebilen bilgisayarlara dönüşecek. Bu yeni otomobil formu geleneksel otomotiv üreticilerini zorlayacak. Mesela ilerde şarj şeritleri olacak, şarjı azalan otomobil otomatik olarak şarj şerdine girip ordan devam edecek vb. Otomotiv dünyasını büyük bir dönüşüm bekliyor ve Stellantis gibi firmalar belli ki buna henüz hazır değil. Elektrikli otomobil üretebilirler ama bu genellikle eski fosil yakıtlıların elektrik motorlusu olacaktır ve yeni konseptlerle muhtemelen rekabet etmekte çok zorlanacaklarıdr çünkü mobilite dönüşümüne pek de hazırlıklı yakalanmadılar.


    Kısacası EV dönüşümü klasik otomotiv üreticilerinin işine gelmiyor. Senin sandığın gibi değil yani durum. Bu dönüşümü mecburiyetten, hükümetler ve Tesla gibi rakipler zorladıkları için yapmak zorunda kalıyorlar. Onlara kalsa biz bu içten yanmalı, arkadan duman çıkarmalı tekerlekli sobalarla daha petrolün son damlasını tüketene kadar giderdik.


    Neden Tesla diye bir firma ortaya çıktı da Model 3'ü Model S'i VW veya Toyota yapmadı örneğin? madem nasılsa ne üretse satacak, niye üretmedi? Niye üretsin ki, zorlayan mı vardı? Mevcut köhne teknolojiyi vatandaşa kaktırıyordu gitsin.


    Gelelim hükümetlere;


    Daha önce de sormuştum ama senden cevap alamamıştım. Yine soruyorum: EV dönüşümünde hükümetlerin çıkarı nedir?


    Bu soruya tatmin edici bir cevap bekliyorum, hükümetlerle ilgili kendi cevabımı sonra yazacağım.


    Tekrarlıyorum: Hükümetler neden fosil yakıtlı otomobiller yerine elektrikli oto üretmeyi zorunlu koşmaya başladılar?


    Aslında kendi ayaklarına sıkıyorlar çünkü lityum, kobalt vb. rezervleri ve madenleri ile bunları çıkaran firmalar Avrupada değil. Dünya pil pazarının %92'sini elde tutan 3 firma CATL, LG Chem ve Panasonic Avrupalı değil. Avrupalı insanlar durup dururken otolarını değiştirmek istemiyor, 5 dakikada benzin alıp yola devam etmek varken, en az yarım saat, 1 saat beklemek istemiyor. Tüketici yani oy veren de çok hoşnut değil bu durumdan.


    Öyleyse neden fosil yakıtlı oto üretimini kendi kıtalarında yasaklıyorlar?


    Neden kendi ayaklarına sıkıyorlar?


    Avrupadaki ülkelerin hemen tamamının, Çin'in, Kore'nin, Kanada'nın hükümetlerinin bu işteki çıkarı nedir?



    Bak şuraya bir liste koyayım. kaç ülke 2040 yılına kadar elektrikliye geçişi kabul etmiş:


    Countries and automakers agree to go all-electric by 2040 in weak new goal set at COP26 - Electrek


    Ben saydım, aralarında fakir ve bizim gibi orta karar sayılabilecekleri de olan 32 ülke var. Bunlara 2035, 2030 ve Norveç gibi 2025 yılını hedefleyenlerle ABD'deki 3 eyalet dahil değil.


    Bunların dertleri ne, ne çıkarları var?


    Soruma yanıt bekliyorum. Oturur sonra hükümetlerin karar alma motivasyonlarını konuşuruz.





  • Helal olsun, sonunda birileri şu lafları etti.

    Enerji piyasasından, karbon piyasasından, iklim değişikliğinden pek anlamam. Ancak bu ESG politikaları gereğinden hızlı gidiyor bence. Evet bir şeyler yapıyoruz ama ne için yaptığımızı bilmeden yapıyoruz. Ben otomobillerin dönüşümünün iklim değişimini önemli ölçüde yavaşlatacağını, karbon emisyonunu inanılmaz düşüreceğine nedense inanamıyorum, belki gerçekten de öyledir.

    İşin buraya kadar olan kısmını çöpe atın ama ben bencilce bakıyorum bu gelişmelere.

    Ben otomobil kullanmayı seviyorum. Otomobil benim için kesinlikle araç değil, tamamen bir zevk unsuru. Gelecek trendlerini gördükçe kahroluyorum. Elektrikli araba, vites yok kademe yok, sadece dümdüz bir tork grafiği Üstelik elektrikle bitmiyor, biz insanlar gereği kadar rasyonel canlılar olmadığımız için kaza yapmayalım diye arabaları bize de sürdürmeyecekler , bitmedi otomobil sahipliği dahi bitecek. Yani otomobil bir zevk unsuru olmaktan çıkıp tamamen bir araca dönüşecek. Metal yığını yani.

    Hayattan zevk alamayacaksam açıkçası yaşamanın da çok bir mantığı kalmıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 21 Ocak 2022; 20:14:52 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Adamlar elektrik teknolojisinde geri kaldıkları gerçeğini yediremiyorlar. Hiçbiri risk almadı, alamadı. Sonunda Elon Musk diye biri çıktı da dünyayı ilerletmeye çalışıyor risk alarak her konuda. İlk önce Toyota CEO'su ve şimdi bu Stellantis CEO'su. Toyota'da lobi falan oluşturdu Amerika'da elektrikleşmede geri kaldıkları için.

  • Çok zorlu bir süreç olacak ama eğer temiz enerji üretimi, geri dönüşüm, fosil kaynakların kullanımının azalması, enerji depolama sorunu (pil) gibi şeyleri çözebilirsek eğer maliyet ve doğaya verilen zarar açısından sıfıra yaklaşırsa çok iyi bir gelecek bizleri bekliyor. Umarım her araç elektrikli olur bir an önce. Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz dünyalar muhtemelen 50 100 sene içerisinde gerçeğe dönüşecek.

  • Ben elektrikli otomobillere sıcak bakmıyorum. Lityum çıkarılırken milyonlarca litre su harcanıyor, çevrecilik falan fasa fiso. Hidrojen yakıtlı Toyota Mirai gibi bir örnek var seri üretim, sadece su buharı salıyor atmosfere. Buna yatırım yapılmalıydı. Hatta biz de Togg u elektrikli yerine hidrojenli yapmaya çalışmalıydık, Shell gibi devlerle işbirliği yapıp dünyada öncü olmak varken elektrikliye yöneldik.

  • Elektrikli otomobil işine hiç ısınamadım. Göremediğim, anlayamadığım oyunlar döndüğüne eminim. Ne yazık ki kanıtlayamam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Elektrikli araç işi koca bir balon, zamanı gelince herkes anlayacak biraz daha zaman var bunun için. Keriz silkeleme devam ediyor.

  • Elektrikli araçların çevreciliği büyük bir palavra gibi duruyor ama hadi hayırlısı

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Hocam 2,4 ve 6 nolu maddelere binaen bildiklerimi/düşüncelerimi yazıyorum.


    Hyundai Kona, aynı altyapı üzerinde içten yanmalıya ek olarak bir de elektriklisini çıkardı. Sadece iç mekanda ve tamponlarda ufak değişiklikler mevcut.


    Yanlış hatırlamıyorsam yeni ioniq sıfırdan tasarlandı.

    Bahsettiğiniz Xiaomi, Apple, Sony vs bu markaların kendi başına, tek çakı/tek tabanca misali takılacaklarını / rekabet edeceklerini sanmıyorum.

    Yine eskiden olduğu gibi logo mühendisliği, ortak platform üzerinden hareket edecekler. Yani Fiorino, Bipper ve Nemo ortak platformu gibi. Fluence modelinin Samsung SM3 olması gibi. En son hafif ticariye yeniden adım atan Toyota gibi. PSA grubundaki Berlingo altyapısını kullanıp Proace City ismiyle sahneye çıktı. Seri üretim ve maliyet için ortak şasi gereklidir.


    youtube
    Bu videoda aynı modelin farklı logolarla satışa sunulması yani "Logo Mühendisliği" üzerine konuşuyoruz.Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:htt...
    https://www.youtube.com/watch?app=desktop&v=DHLQzif43n4

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kona'nın platformu eski bir platform değil, eski i30 platformu baz alınarak sıfırdan geliştirilmiş bir platform. Geliştirilme sebebi ve geliştirilme felsefesi özellikle elektrikli versiyonu da dahil olmak üzere benzinli ve hibrit güç ünitelerini de taşıyabilecek şekilde modüler bir platforma sahip olmak üzerine kurulu. PLatform öyle tasarlanmış ki, ufak değişikliklerle şaseye pil monte edilebiliyor. Buna rağmen elektrikli versiyonun şasesi benzin ve hibritten merkez kesitinde farklı, aynı değil. Pilin varlığı rijidite, ağırlık merkezi vb. gibi hesapları değiştiriyor ve bu yüzden elektriklinin gövdesini daha yüksek tasarlamak zorunda kalmışlar.


    Hyundai bu platformu öncelikle elektrikliyi düşünerek baştan, sıfırdan geliştirdi. Mevcut platforma batarya eklemedi. Diğerleri de mecburen öyle yapacak. Mevcut platformların bir kısmını tam elektrikliye geçiş sürecinde ağır modifikasyonlarla elektrikli versiyonlarda kullanmaya çalışacaklar ama önümüzdeki yıllarda hepsi yeni platformlar tasarlamak zorunda kalacak. Zaten elektriklileşme için ayrılan devasa bütçeler (15 milyar-25 milyar-50 milyar dolar vb. gibi), yeni platform tasarımlarını ve yeni üretim bandlarını da içerdiği için bu kadar yüksek.


    Ortak modüler platform kullanmak elektrikli de de kaçınılmaz. Benim buna itirazım yok ama o ortak modüler platformlar geliştirilmek zorunda, mevcutlarla uzun süre gidemezler. En basitinden elektirklilerin nasıl yol alacağını bilmiyoruz. Belki ilerde pil değişimi söz konusu olacak ve şaseler buna göre tasarlanacak, belki de böyle bir seçenek olmayacak, herkes kendi tasarımını ortak platformlar üzerine bina edecek.


    Otomotiv dışı diğer firmaların nasıl yol alacağını henüz bilmiyoruz. Bu işe Google bile girebilir, Uber bile girebilir. Girmeyebilir de ama Apple'ın gireceği hemen hemen kesin gibi:


    Apple Car: It's no secret, Apple's actively working on Car tech (macrumors.com)


    Xiaomi'nin gireceği de kesin. Firma resmi olarak ilan etti ve hatta şirketini de Xiaomi Automobile Co. Ltd. adıyla tescil ettirip, 300 kişi işe aldı bile:


    Smartphone manufacturer officially joins EV market as Xiaomi Automobile - Electrek


    Keza daha böyle EV işine giren onlarca startup şirket var. Türkiye'de bile kaç tane kuruldu. Kaçı başarılı olur bilinmez ama dünyada böyle bir süre startup EV şirketi kuruldu. TOGG bile aslında bir otomotiv şirketi değil. Ortaklarına bakarsan bir Karsan vardı otomativ piyasasından, o da çekildi zaten. Turkcell, Vestel, TOBB, vb. bir araya gelip EV şirketi kurdu ama yılların otomotivcisi Koç kurmadı örneğin.


    Ayrıca şu an üretimde olan EV firmaları da var Lucid, gibi, Volta gibi.. Şunlar da var şu an EV piyasasında mevcut klasik otomotiv üreticilerine rakip olarak:

    • Waymo
    • Uber
    • Piaggio Fast Forward
    • Envoy Technologies
    • Hyliion
    • Ztractor
    • ChargePoint
    • Lucid Motors
    • Tesla
    • Rad Power Bikes
    • Revel
    • WeaveGrid
    • Volta Charging
    • Hyzon Motors
    • Zoox
    • APTIV
    • Arrival


    Bunların bir kısmı tutacak, bir kısmı tutmayacak. Tutanlar mevcut klasik otomotivcilere ciddi rakip olacak. Örneğin EV'de en önde giden Norveç'te en büyük pazar payı VW'nin değil Tesla'nın.


    Durumlar değişiyor çünkü bir devir değişiyor.





  • avrupalı hükümetlere sorsak en çevreci yakıt geçtiğimiz 25 sene boyunca dizeldi...


    geçen sene de almanya çevreci değil diye nükleer santralleri kapattığı için kapalı duran kömür santrallerini tekrar çalıştırmak zorunda kalarak muazzam bir basiretli yönetim örneği göstermiş oldu...



    ergonomi, estetik, malzeme, üretim tekniği, güvenlik, sürüş dinamiği, nvh, akla gelir gelmez bin tane boyutu olan bir sektörde 100 yıllık bilgi birikimi olan firmaların sadece powertrain değişiyor diye yeni yetme firmalarla rekabet edemeyeceğini, bunun için de pilli arabaya ayak sürdüklerini iddia etmek bence komik oluyor.


    bütün arabalar pilli olursa buna elektrik altyapısı nasıl cevap verecek, şarj istasyonu sayısı nasıl cevap verecek, lityum-kobalt kapasitesi nasıl cevap verecek, fosil yakıttan elektrik üretsen en yüksek doğalgaz çevrim santral verimliliği %42, atkinson çevrimli toyota motorlar 3 yıl evvel sabit devirde %38'e çıkmıştı, %10 verimlilik farkı için hibrite kıyasla 200-300 kg ilave ağırlığı olan batarya taşımanın neresi çevreci, vs bin tane soru var, benim bile bir bakışta aklıma gelen,


    her türlü data setine sahip, o pozisyona gelmiş bir kişi kim bilir daha ne unsurlar değerlendiriyor da böyle popülist olmayan bir açıklama yapacak cesaret gösterebiliyor.





  • face1tr kullanıcısına yanıt

    Yanlış bilgi bu. Üretim sırasında bir miktar daha fazla karbon açığa çıktığı doğru ama bir aracın tüm yaşam döngüsü boyunca çıkardığı sera gazı yanında önemsiz kalıyor. Elektriği doğalgazdan üretseniz bile elektrikli araçlar bu konuda halâ önde. Temiz enerji kullandıkça bu oran artıyor ancak bu çabalar yeterli değil. Otomobillerin payı o kadar da fazla değil. Enerji üretimi, havacılık endüstrisi, inşaat ve büyükbaş hayvancılık kaynaklı sera gazı salınımı tüm hızıyla devam ediyor ve sonuç olarak insanlığın ürettiği sera gazında covid dönemindeki kapanma dışında bir eksilme yaşanmış değil.


    Enerji üretiminde de temiz enerjiye geçilmesi lazım. Onun da kısa vadede uygulanabilir en kestirme yolu nükleer.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.