Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Konu Dışı / Off Topic
  • Konu Dışı
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Ekran Kartı Severler Sohbet Konusu :) (3082. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
67.040
Cevap
78
Favori
1.101.475
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
11 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 30803081308230833084
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Mckhan kullanıcısına yanıt
    10 yıl sonra Umut reis gümüş sırt olacak (Bakınız: sürü lideri erkek gorilin kıllarının ağarması sonucunda almış olduğu lakap) Gerçi şimdiden gümüş sırt olduk ama bel bükülmediğinden ve göbek de gorilin ki gibi henüz gevremediğinden idare ediyoruz:) Yok İsmailciğim ben 10 yıl falan bekleyemeyeceğim tam mesleğimizde zirveye ulaşıp kazanmaya başlamıştık ki geri vitese taktık... Duraklama dönemine en fazla 3 yıl sabredebilirim. Dur ben gidip içkiye kumara vurayım kendimi. Akşam da eve gelip hanımı falan döveyim stresle...

    @Sinan...
    Rahatım ama işşler güçler başlasa da Eyefinity - masa kasa - SLI - Sıvı soğutma - HTPC yapsam... Evin önüne yazlık sinema bile düşünüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gerginix -- 5 Şubat 2014; 10:34:44 >
  • bocekgrafik kullanıcısına yanıt
    türkçe dil desteğiyle ilgili hiç haber okumadım
  • Zaman oldukça oynanır. Grafik az daha iyi olabilirmiş sanki ama buda güzel.
    Ne zaman çıkıyordu Hüsom?
  • dJ_bLoW kullanıcısına yanıt
    28 şubat abi
  • y.C.g kullanıcısına yanıt
    Mentle destekli çıkacaktı yanılmıyorsam bu oyun. bizim kartlarda düşük performans olacağını sanmıyorum.
    Aşırı zorlayacak bir durum göremedim ama bellide olmaz. Saol Hüsom
  • ARkadaşlar sayfayı biraz işgal edeyim. Az evvel Milliyet Gazetesi'ne gönderdiğim yazı... Büyük ihtimal yazı kırpılacak. Ancak Abbas Güçlü'nün web sayfasında tam yer bulur... Bakayım yarın gazetede yazıdan geriye ne kalacak:))

    NE YAZIK Kİ FORMÜL YOK

    Öncelikle velilerimizin ve öğrencilerimizin doğru soruları sorabilmesi için gelinen noktaya kadar ki süreci, adım adım hatırlatmamızda fayda var.

    1- 718 öğrencinin yabancı dil testi sorumlu oldukları test İngilizce olmadığı halde İngilizce cevap anahtarına göre değerlendirilerek, hak ettiklerinden daha düşük puan alıyorlar.

    2- Konu, 12 Temmuz 2013’te sınav sonuçları açıklandığı anda önce veliler ve öğrenciler tarafından fark ediliyor, MEB’e itirazlar yapılıyor, basında da geniş yer buluyor, en kısa süre içinde fakat sadece bu öğrencilerin sınav sonuçları yeniden hesaplanarak yine sadece bu öğrencilerin puanları ve sıralamaları değiştirilerek sonuçlandırılıyor. Kısacası, MEB, yaptığı yanlışı, sırf tercih ve yerleştirme takviminde gecikme olmasın diye daha beter bir yanlış yaparak düzeltmeye çalışıyor.

    3- Konuya ilgili ve uzman birçok kişi, yapılan yanlış düzeltilirken başka bir yanlış yapıldığını, olması gerekenin, bu 718 adayın sınav sonucu düzeltilirken, sınava giren 1 milyon 112 bin 604 adayın tamamının kısaca sınavın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gündem taze iken henüz vakit varken belirtiyoruz. MEB uyarılar dikkat etmiyor.

    Tamam, MEB hatasından dönmek istemesin, yeniden değerlendirmeyi iş yükü veya yürütmeyi geciktirici bir unsur olarak değerlendirsin veya hukuksal sürecin sonucunu kendi lehine ön görsün fakat belki de birçok şey ertelenerek en kısa zamanda bu konuya odaklanıp acil karar vermesi gereken hukuk, ancak eğitimin ilk dönem sonunda bu kararı alabilmiş... Emin olun konu matematik ve bilim ile hukuku belki de birkaç günde ikna edecek kadar net iken, aylarca gecikmiş olan bu adaletin sorumlusu en az MEB kadar hukuktur. Sınav sonuçları yeniden değerlendirilse ne olacaktı? MEB fazla mesai yapacak ve kurban bayramı tatilinden mahrum olacaktı ama milyon kişiden oluşan yepyeni bir neslin geleceğini büyük ölçüde bağladığı bu hiç hoşlanmadığımız sınavın hatasının bedelini de paşalar gibi ödemesi gerekiyordu. Şimdi bu yeni nesle hukuka ve devlet kurumlarına koşulsuz itibar edin diyelim bakalım ne cevap alacaksınız.

    Şimdi öğrencilerimizin ve velilerimizin, Bakanlık tarafında yapılan son açıklamaya karşı içlerinde oluşan şüphenin haklı olup olmadığına bakalım;

    “2013 SBS’ye giren tüm öğrencilerin sonuçları yeniden değerlendirildi, 4 öğrencinin üst tercihlerine tırmanması, 99 öğrencinin ise alt tercihine düşmesi söz konusu oldu”

    Yeterli bir açıklama değildir. Yaşanan güven kaybını derinleştirmektedir. Önce yaptığınız hatadan dönmek istemeyeceksiniz, ardından mahkeme kararı ile bu hatayı olması gereken şekilde telafi edeceksiniz, sonucunda gerçekten de mağdur edilmiş öğrencilerin veya matematiksel olarak yerleşemeyeceği bir liseye kayıt hakkı kazanmış adayların olduğunu itiraf edeceksiniz. En sonunda da yaptığınız hata sebebiyle özür dilemek yerine, sizi gecikmiş de olsa hatalı bulan hukuku eleştirip, bu kararı uygularsak kaos çıkar diyeceksiniz. Kabul edilemez bir tutum!

    Bakanlık değişen sıralamaları, tüm adayların görebileceği bir link ile ispat bulacak şekilde ilan etmemiş, yaşanan onca güven kaybından sonra sadece 4 öğrencinin tırmandığına bunun da 99 öğrencinin düşüş yaşamasına sebep verdiğine dair bir açıklamayla yetinmiştir. Yani söylenen, sıralamalarda oluşan değişim hakkında değil, bu değişimin yerleştirme sonuçlarına ne kadar tesir ettiği yönündedir. Bu kısmın iyi anlaşılması, gereğinden fazla endişe üretilmemesi önemlidir.

    Bu açıklamanın yeterli olabileceğine belki şu sebeplerden dolayı güven duyabiliriz.

    1- Sonuçların hesaplanmasındaki hata sadece 718 aday üzerinden yaşanmıştır. Bu 718 adayın da özel okul öğrencileri olduğu, ana yabancı dil derslerinin İngilizce olmamasından anlaşılmaktadır.
    2- Puanları yeniden hesaplanan adayların sayısı, tüm adayları muazzam etkileyemeyecek kadar azdır. Ayrıca bu adayların sıralaması, büyük çaplı adayı etkileyecek kadar geniş bir yelpazede dağılmamışsa, sıralama olarak daha dar bir çapta etki yaratır. Yani 4 öğrencinin tırmanması ve bunun 99 öğrencide olumsuz sonuç doğurması matematiksel olarak makul olabilir. Yapılan hatanın daha fazla sonucu etkilememesi mümkün olabilir. Ancak herhangi bir tercihini kıl payı kazanamadığı için açıkta kalan öğrenciler de olabilir. Bu ancak sınav sonucu yeniden hesaplanan öğrencilerin sayısının alt yüzdelik dilimlerinde ne kadar olduğu sorusunun cevabıdır.
    3- “4 öğrenci tırmanınca neden 99 öğrenci düşer ki bu sadece 4 öğrenciyi etkilemez mi veya neden daha fazla tırmanma yok, neden daha fazla düşüş yok?” gibi sorular sorulabiliyor. Matematiksel olarak bunun da izahı var. Örnek olarak, sonuçlar yeniden hesaplanmadan önce Türkiye 718’ncisi olan bir aday 40 kişi tırmanmışsa, 40 kişi sıralamasında birer kişi düşüş yaşıyor. Buna benzer biçimde diğer 3 aday tırmanış gösterirken, toplamda sadece 59 öğrencinin düşüş yaşamasına sebep veriyorlar. 4 ve 99 rakamlarına bu şekilde ulaşmak mümkün. Tabii bu senaryo sadece rakamlara nasıl ulaşılabildiğine dair teorik bir açıklamadan ibaret…
    4- Ancak durum başkadır! Bakın sıralamalardaki değişimden bahsedilmiyor. Yeniden hesaplamanın sıralamalarda yarattığı değişimden sonra, aslında 4 öğrencinin daha yüksek tercihine, 99 öğrencinin de daha alt tercihine yerleştiğini belirten, nihai durumun salt sözel ifadesi var karşımızda. “koparılan kıyamet o kadar büyük değil merak etmeyin” telkini de kokmuyor değil. Özetle, kamuoyunun ikna olmamasını, açıklananın imkansızlığı veya beklentileri karşılamayacak boyutta olmasına bağlamaya gerek olmayabilir. Yani açıklama gerçekten de var olan durumu yansıtıyor olabilir. Ancak bugüne kadar hata üstüne hata yapılması ve bu saatten sonra kime güvenileceğinin bilinmemesi, yeterli bir sebeptir.
    5- Bakanlık, yeni durumun, bu durumdan etkilenen öğrencilerle iletişim kurularak çözüleceğini belirtmiştir. Yani velilerin konu hakkında adım atmalarına olanak tanıyan bir durum görünmemektedir. Ancak Alo Eğitim hattını arayarak tüm velilerimiz, bilgi edinme yasası gereğince, evlatlarının yeni başarı sıralamalarını öğrenebilir. Bu başarı sıralarını edinilince, bakanlık tarafından açıklanmayan yeni bir durumun yaşanıp yaşanamayacağı bireysel olarak kestirilebilir.

    Kişisel görüşüm, bu saatten sonra, yeni eğitim hayatlarında rutini yakalamış muazzam kalabalığı geçmişteki huzursuz günlere götürmenin alemi yoktur. MEB’in hatasından dolayı fırsat kazanmış, ama sonuna kadar masum öğrenciler mevcut okullarında eğitim görmeye devam etmelidir. Yeni hak kazanmış öğrencilerin hakları, en kısa süre içinde kendilerine teslim edilmelidir. Herhangi bir tercihini kazanamamış öğrencilerin durumu ise, sadece 4 öğrencinin terfi etmesi durumu söz konusu olduğu için pek umut bağlanacak durumda değildir. Kişisel görüşüme göre, MEB, yeni sıralamaları şeffaf biçimde sunmamak için elinden geleni yapacaktır. Öteki türlü “bakın ben bu sıralamaya göre şu okulu kazanabiliyordum” türünden saptamalar, ardı arkası kesilmez itirazlara yol açabilir. Üstüne TEOG’da yaşanan skandallar da bu ölçme değerlendirme sefaletinin devam ettiğini ne yazık ki göstermektedir.


    Umut Şahin – Bağımsız Eğitim Danışmanı

    EdiT: yazıdaki Türkçe sorunları redaksiyon gördü ama ham halini kopyalamışım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gerginix -- 5 Şubat 2014; 14:29:36 >




  • Usta eline sağlık. tamamını okuyamadım malum işteyim. Eve gidince yeniden okuyacağım..
    Dediğin gibi, muhtemelen KIRPMA yapacaklardır.!!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gerginix

    10 yıl sonra Umut reis gümüş sırt olacak (Bakınız: sürü lideri erkek gorilin kıllarının ağarması sonucunda almış olduğu lakap) Gerçi şimdiden gümüş sırt olduk ama bel bükülmediğinden ve göbek de gorilin ki gibi henüz gevremediğinden idare ediyoruz:) Yok İsmailciğim ben 10 yıl falan bekleyemeyeceğim tam mesleğimizde zirveye ulaşıp kazanmaya başlamıştık ki geri vitese taktık... Duraklama dönemine en fazla 3 yıl sabredebilirim. Dur ben gidip içkiye kumara vurayım kendimi. Akşam da eve gelip hanımı falan döveyim stresle...

    @Sinan...
    Rahatım ama işşler güçler başlasa da Eyefinity - masa kasa - SLI - Sıvı soğutma - HTPC yapsam... Evin önüne yazlık sinema bile düşünüyorum.

    Umut abi senden güzel bi sıvı soğutma sistemi bekliyoruz sinema fikrin güzelmiş trabzonun o yayla havasında mükemmel olur




  • Çok çok teşekkür ederim ilgilerinizden dolayı. Bugün itibari ile taburcu oldu şu anda evde. Bir operasyonda iki tane tedavi olmuş. Biri bahsettiğim trigeminal nevralji birde klonik hemifasiyal spazm ameliyatı olmuş bunu öğrendik genel sağlık durumu gayet iyi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Faheka_ -- 6 Şubat 2014; 14:58:38 >
  • Kasa modifikasyonu 2 yılı aşkındır hayata geçmedi:) Bakalım custom işleri ne olacak... Sinema bu yaza kesin...

    @Fehmi
    Yazıyı birkaç paragrafa indirirlerse şaşırmam:) Ehliyetsiz beş par etmez, yaptığı yanlışa rağmen mağdur ayaklarına yatan ayak takımından her yıl skandal geliyor. Medeni bir ülkede bunları yaşatmazlardı ama bunlar memuriyetin salkımlı maaşlarını yemeye devam ediyorlar. Bilimden - matematikten ve akıldan ancak bu kadar yoksun olunur. Utanmadan bir de tehdit ediyorlar. Nasıl ki "4.5 milyon dolar yüzünden ülke ekonomisi battı" gibi zevzeklik yetmezmiş gibi, şimdi de "bu hatayı düzelttiğimiz takdirde kıyamet kopar" diyorlar. Nasıl ki ABD'de Lehman ve Rotsçild denen haysiyetsizler "biz yoksak ABD de yok" demişti. Hesapta aynı şekil algılara tecavüz edilecek. Kim ne derse desin, bir ülkeyi yıkmanın en iyi yolu, işleyen kurumlarını ortadan kaldırmaktır. Önce içini boşaltıp güvenilmez yapacaksın. Aynı talan sınav üzerinden burada da devam ediyor.

    Tamam sınav kötü kaldır kardeşim... Ama yerine ne koyuyorsun... Yine sınav... Nasıl bir sınav... Öncekinden daha rezil ve çetrefilli... Okulda notlar havada uçuşuyor. Pardon özel okullarda... Okul notunu katacağım demek, gidin özelde okuyun demektir... Devlette o notu rüyanda görürsün, eşit performans göstersen... Diyordum ya bu adamların yaptığı yıkımı izah etmek için Ankara Savaşı'nda Timur'a yenilen OSmanlı'nın girdiği durumun 10 katını hayal etmek lazım. Timur Anadolu'yu dağıtmıştı ama insan aklını sökememişti bu topraklardan. Bunlar adamın aklını alıp ondan sonra yıkım yapıyorlar. Denklemde küçük bir oynama yapınca Timur'un kan döküp de başaramadığını, çaktırmadan başarıveriyorsun.

    İnsan politiktir. SOludğumuz her zerre hava saç telinen tırnağına kadar siyasete bulaşıktır. O yüzden burada ne kadar istemesek de yakalanıveriyoruz.

    Şu sıralar G3220 ve HM81 ikilisinin başardıkları ile mutluyum ki bilemezsiniz. Cİnebench rekorları kıran PC'den soğudum. Minimum donanım ile optimum deneyim diye kamilimsi tatlar peşinde koşar oldum. Keza buna Apple diyenler de var halk arasında... E herhalde halkın arasında olacak. Halkın arasında olunmalı ki itibar bulunsun... Apple bir halk hareketidir. Yeni dünya düzenini temsil eden bir anlayışın vücut bulduğu bir yığındır. Bakın gördünüz mü konu hemen nasıl politik bir zemine kayıyor. Ben olaya müdahale bile etmedim. :))

    Bu arada artık sabırsızlanmaya başladım:
    http://www.teknoseyir.com/105813/oculus-rift-incelemesi/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gerginix -- 5 Şubat 2014; 17:40:19 >




  • Usta sınavı kaldıramazlar. bu kadar çarpık ve uygun olmayan eğitim, not sisteminde kimi neye göre yerleştirecekler.
    Sadece Özel okullarda değil, buralardaki varoş kesim dediğimiz sınıfları 70-80 kişi arası değişen okullarda aynı.
    Sözleşmeli öğretmen tenefüs olsada ders bitse edasında. sınıflarda eğitim yapmak neredeyse imkansız.
    Ne ödev takibi mümkün, ne ders anlatmak. haliyle derse giren öğretmen notları şişiriyor. benden çıksın hesabı.
    Şimdi sınavları okula yığdılar. yazılı başarısını bu sınavlarda gösteren çocuk sayısı malesef çok az.
    Bu sınavlar ile okulun gerçek durumu da ortaya çıkıyor. Evvelinde yüksek başarı ortalaması olan sınıf ve okullar vardı.
    Şimdi bağımsız olarak farklı gözetmenler eşliğinde yapılan sınavlar durumu gözler önüne serdi.
    Bildiğim ve gördüğüm tek şey eğitim sistemi ilk/orta derecede içler acısı açıkcası. Bu yarın Liselere de yansıyacak.
    Birşeyleri düzeltelim derken iyice içine ettiler, etmeye devam ediyorlar. Sende belirtmişsin zaten..
    Ne olacak bu ülkeninde, eğitimin de, bizimde sonumuz bilmiyorum.. Gidiyoruz bir bilinmeze. Bildiğim tek şey güzel olmadığı.




  • dJ_bLoW kullanıcısına yanıt
    Fehmi ne düzeltmesi sistemli yıkım söz konusu. Adamlar kurumlara kepçeyle dozerle girdiler. Ülkem satılırken olan bitene hayır diyen, dünyada olup bitenleri anlayan ve bilen bir halk, o halkın ayağının altındaki köseleden daha değersiz insanlar tarafından nasıl yönetilsin. Ayakların baş olması için, halkın baştan ayağı eğitimsiz kalması lazım. Koşulsuz ve sorgusuz biat başka türlü söz konusu bile olamaz. Olan bitenleri acemilik ve ehliyetsizlikle tanımlamak bunları aklar.. Bunlara iltifat olur. Sistemli - ideolojik - oldukça iyi planlanmış - siyasete en muhtaç olanı siyasetsizleştirme üzerine ithal bir program uygulanıyor. Timur bu sefer hiç de aksak değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gerginix -- 5 Şubat 2014; 18:47:09 >
  • Iyi aksamlar arkadaslar,

    alttaki linkte daha proje asamasinda olan ReRoll oyunun tanitim videosu var.

    Oyunun anafikri cok hosuma gitti, tüm Dünyayi Drone'lar ile tarayip, 3D modelini cikarip oyuna aktarmak istiyorlar. Oyun Survivol RPG tarzi olacakmis ve konusu dünyada gerceklesen bir cok dogal felaketten sonra olusan mutantlara karsi yasam savasini ele alacak.

    Belki hic bir zaman cikmayacak bu oyun ama oyun Dünyasinin birebir yasadigimiz ortamlardan olusacak olmasi fikri cok heyecan verici.

    http://video.golem.de/games/12398/reroll-announcement-trailer.html

    Edit: Youtube videosunu buldum




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rüzgar81 -- 5 Şubat 2014; 19:59:13 >




  • Gerginix kullanıcısına yanıt
    Yıkımın ağa babası oluyor hemde usta. bu günahı gören ve susan gözlerin sahipleri aydınlık görmesin istiyorum.
  • Şu an ki eğitim sistemine derinlemesine hakim olmadığım için fazla detaylı yorumlarda bulunamayacağım. Ancak eğitim sistemimizde sınavları ve kazanımları incelemekten asıl yanlışımıza odaklanamıyoruz. Örneğin bu dönem Türkiye'nin üniversiteye giriş sistemi ile Hollanda'nın üniversiteye giriş sistemini karşılaştıran bir ödev hazırladım, bu sebeple baya bir araştırma fırsatım oldu. Eğitim sistemimiz o kadar amaçsız bir durumda ki anlata anlata bitiremem şu an da ha şunu da söylemiyorum; elin Avrupalısı en güzelini yapmış bizimkisi tu ka ka demiyorum. Ama temelinden çökmüş ve üzerine katlar çıkmaya çalıştığımız bir eğitim sistemimiz var.
    Bizde hangi eğitim kurumunda okursanız okuyun(Açık, düz, meslek, Anadolu, fen lisesi vs.) ulaştığınız noktanın üniversite olması gibi bir seçenek mevcut. Üniversite nedir? itibar, masa başı huzurlu iş(böyle bir şeyin varlığına sadece bizim insanımız inanıyor), para, yüksek statü vs. Akademisyenlik yok. Üretim yok. Yenilik yok. Modern eğitim sistemlerini incelediğimizde bizdeki adıyla üniversiteler çok çok çeşitli dallara ayrılıyor. iş gücü yetiştiren okullar ayrı, beyin gücü yetiştiren okullar ayrı istediğiniz zaman istediğiniz yerde olamıyorsunuz çünkü devlet size yaptığınız tercihlere göre destek veriyor(Eksik yönleri detayları vs çok tartışılır şimdi bunlardan bahsedip uzatmayacağım)

    Gelelim bizdeki sisteme. Kendimden örnek vereyim Anadolu lisesi mezunuyum son derece kaliteli bir okuldan mezun oldum okulumdaki en tembel öğrencilerden birisiyim lys sınavının ilk düzenlendiği sene üniversiteye girdim 470 brüt puan aldım ve ucu ucuna uludağ pdr ye girdim. Benim dönemimden önce liselerin başarı durumuna göre alacağımız başarı puanı maksimum 80 olmak üzere okulun başarısına göre değişkenlik gösteriyordu. okuduğum lisede önceki sistemde min okul puanı 70'in altına düşmezken bu rakam sıradan bir düz lisede 50 ye kadar düşebiliyordu.(Benim dönemimde gelen değişiklikle bu durum ortadan kalktı herkes okuldaki sıralasına oranla eşit şekilde puan almaya başladı.) Ya da meslek liselerinde hali hazırda meslek eğitimi almış ülkemde iş gücü oluşturabilecek bireyler iş hayatına atılabiliyor ya da kendi alanlarından bir bölümde eğitim hayatlarına devam edebiliyorlardı. Sınava girdiğim sistemde şöyle bir şey oldu artık her okul sınava eşit şartlarda imkanlarda girebildi. Şöyle ki mesela benim okul puanım yüksek gelmesi gerekirken okulun mevcut başarısı göz nüne alınmadığı için düz lise ya da meslek lisesinde sıralamada sonlarda olan bir öğrenciyle aynı okul puanını aldım. o zaman insan sorar kendisine ben neden düz liseye gidip okul puanımı yüksek tutmadım da bu okulda kendime bu eziyeti yaptım. Ya da neden meslek lisesine gidip kenara bir meslek koymayıp burada süründüm diye. Bu değişiklikler yapılırken kafadaki soru neydi? bu öğrencilerin neden puanı kırılıyor bunlara haksızlık ediliyor. iyi güzel düşünüldü de neden meslek liseleri olması gereken konumda geliştirilmedi de üniversiteye yönlendirildi. Meslek eğitimi neden küçük görüldü de üniversiteye girmezseniz bir halt olamazsınız o yüzden böyle yaptık denildi. Çünkü yurdumda asıl ihtiyaç nitelikli birey yetiştirmek değil. Benim ülkemin yüzde bilmem kaçı üniversite mezunu demekti. Şimdi cevabı aranan bir diğer soru. bu adamlar üniversiteye gidiyor ama işsiz ya da iş beğenmiyor haklı olarak niye; koskoca üniversite okudum bunca yıl pc tamir etmek için mi uğraştım.
    Üniversiteye hazırlanan bir dershane sınıfını karşınıza alın ve sorun neden üniversiteye gitmek istiyorsunuz diye. Alacağınız cevaplar içler acısı. Tıpkı benim PDR yazıp gitmem gibi okulların dershanelerin rehber öğretmenlerini danışmanlarını izleyin analiz edin. öğrencilere tercih döenimde anlatılanlara kulan verin. Hepsi başlı başına bir facia. tüm tercihleri PDR bölümündendi neden? çünkü bu bölümü okursam kpssde en dip puanla atanabiliyorum, devlete sırtımı yaslayabiliyorum, hayallerdeki masa başı işe sahip oluyorum.(zorluklar içinde yoğrulmuş yurdum insanın toz pembe rüyasıdır üniversite ve devlet memurluğu) Ne yazık ki kariyer danışmanlığının ülkemdeki zihniyeti budur, tipik eğitim sistemimzin bir yansımasıdır.
    Temeldeki düşüncelerimiz bu doğrultuda olduğu sürece değişen tek şey sistemlerimiz olarak kalacak. Bu gün okulun önemi artacak yarın sınavın bu gün özel okullar avantajlı olacak yarın imam hatipler öbür gün fen liseleri Anadolu öğretmen liseleri. Amacı belli olmayan eğitim sistemimizde değişmeyen tek şey üniversite okumak olacak. Çünkü biz yüzde bilmem kaçı üniversite okumuş bir milletiz!

    Edit: Bir anda içimden bir sürü şey geçti öyle boşaldım konudan konuya atlamış saçmalamış anlaşılmaz olmuş olabilirim kusura bakmayın. Siz ve yazılarınız eksik olmasın yeter bana.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Flying Nimbus -- 5 Şubat 2014; 20:18:08 >




  • https://www.vatanbilgisayar.com/asus-gt630-2gd3-gt630-gddr3-2gb-128bit-nvidia-geforce-dx111-ekran-karti/productdetails.aspx?I_ID=61105

    Bu ektan karti iyimi ? Gt 630 ama kotu bi fani var ve goruntusu kalitesiz dedirtiyor . Ama gt630 sonucta. Ne dersiniz ? Satin almicam sadece soruyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 07kubi07 kullanıcısına yanıt
    Bunu almak yerine G3220 alınca, daha ucuza işlemci hediyesi de alınmış oluyor.

    Edit: Tabii minimum donanım ile optimum beceri diyen için elzem bir karttır. Son zamanlardaki favorim...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gerginix -- 5 Şubat 2014; 21:07:31 >
  • Flying Nimbus kullanıcısına yanıt
    1- Kafası basmayan, beş para etmez adamın şaibesiz ve gerçekten eleyen bir sınavla bir yere gelmesi mümkün değil. Bundan ötürü kopya ve hileye ihtiyaç var. Onun yetmediği ve ayyuka çıktığı yerde ise, normal şartlarda belli mevkilere gelemeyecek bu adama özel sınav icat etmek lazım. Adına eşitlik deniyor ama kendini yırtsa doktor olamayacak adamı, doktorluğu elinin kiriyle yapacak adama eşit sanmaktır bunun adı. Gerçi 20 puanlık farkı kapatsan da tıbbı hak eden adamın elinden alamıyorsun o bölümü ama imkansız olmayan bölümlere yerleştirilmesi için oldukça avantaj sağlıyorsun kolpaya... Bunca insanı azıcık arz edilmiş mesleklere yerleştirmenin mezbahamsı sınavlarla elemekten başka çare yok. Önceki eğitim bakanının (Ömer Dinçer) Finlandiya'nın eğitim seviyesini yakalamak için çılgın bir projesi vardı: "Finlandiya'da kullanılan kitapları getirmek" Getirdi. Ama o kitabı okuyup anlayacak adam yok. Üstüne üstlük önüne gelen ders kitabı yazarı oldu. İşin en güzel tarafı talim ve terbiye kurulu diye bir şey kalmadı. Artık kitabın onaylanması için tek geçer akçe, bakanlıkta adamın var mı yok mu? Aynı bildiğin Osmanlı'nın son dönemleri. Yangın satışı... Ülke mülke diyen yok. Herkes parsa peşinde... Kamu yok - toplum yok. Gemisini kurtaran kaptanların ilahlaştırıldığı, örgütsüz - siyasetsiz - paçavraya döndürülmüş - insan parçacıklarına dönüştürülmüş ucuz ırgat pazarı.

    2- Eğitim demek, içinde yaşadığın sistemi besleyecek çarklardan biri haline getirilmek demektir. Kısacası bu tekkede senin elinden ne iş geliyor koçum mevzusudur... Eleştirmiyorum. Düzen budur alternatifi yoktur.

    3- Söylediğin şeyi gazetelerde yazdım - seminerlerde anlattım. 1.5 sene bu mevzuyu bozuk plak gibi tekrar ettim. Mevzu AOBP değil... Mevzu devletin ben devlet olmak istemiyorum mevzusudur. Ben aldığım vergileri bu vergileri ödeyenlere değil, eşe dosta ve yalan yere aldığım borca kullanmak istiyorum mevzusudur. Eğiitm artık özeldir. Gidin parasını ödeyin yoksa benim toplama kamplarımdan sizi mezun eder ve size de istediğim eğitimi veririm. İŞinize gelirse mevzusudur. Mevzu - din - iman, ekonomi adı altında peşkeştir. Daha yeni oldu. Meraları köylünün elinden alacak tasarı gece yarısı baskınıyla meclisten geçti. Neymiş efendim oralar ekonomiye kazandırılacakmış. Ulan sizin hangi işiniz ekonomiye kazanç sağlamış... Ekonomi dediği eş dost... Ülkenin patronları el değiştiriyor. Mevzu bundan ibarettir. Hele ki o işletmelerde gururla asılı duran "bu iş yerinde asgari ücret uygulanmaktadır" yazısı yok mu... Adamın gözüne sokuyor. Al işte sana maaş, devlet belirlemiş bunu... O asgari ücret ki, iş gücü maliyetini Avrupa'nın Çin'i yapıyor ülkem adına... Neymiş efendim biz Almanya değilmişiz. Bu öyle bir oyun ki ALmanya kendine iki defa ekstra yer açmak istedi 2 tane dünya savaşı çıktı. Çıktı da ALmanlar yine kan kusturdular dünyaya... Almanya olman için önce akıl sonra bilim lazım. Kültürü - çalışkanlığı sonradan geliyor. Bu özellikler ana karnında gelmiyor insana... Bunlar sonradan kazanılıyor. Bunlar önce devlet politikası oluyor sonra nüfuz ediyor patronundan işçisine... Bilincine... Neymiş efendim Finlandiya'dan kelliğe derman mucizevi kitap getirmişmiş... Ne yapacağını bilmiyor, çaldığı tez ile doçent olmuş, tescilli hırsızdan bahsediyoruz. Bu adamın buralara gelmesine meydan verendir siyaset. Siyasetin özü budur memlekette. Ayaklar baş olacak ki başını keseceksin vakit varken... Türkiye'yi özetler fabrikadaki işçi kontrolörü - askerlikteki çavuş. En iş bilmez en hödük adama verirler bu işi... Zulümden dayılıktan başka iş bilmez. Ağanın gölgesi olur. Kraldan çok kralcı denir ya hani. Vıcık vıcık bunların eline düştü memleketim.

    Hani ben ölçülü, medeni tartışmalara da inanmıyorum. Bu naif ve medeni kılıklar hiç bana göre değil artık. Son birkaç yıldır ayarım bozuk. Baksana meclise, bileği kuvvetli olacaksın ki milletini temsil edeceksin:)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gerginix -- 5 Şubat 2014; 21:11:27 >




  • Gerginix kullanıcısına yanıt
    umut abi bursaya gelen herkese iskender, sana ikibucuk porsiyon etibol iskender ismarlayacagim..


    ellerin dert gormesin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • CemUsUs C kullanıcısına yanıt
    Ulen gidiş dönüş 150'ye patlıyor. Ama 2.5 etibol için gelinir. Buraya getirtsem daha pahalı... Etibol geldi siyaset bitti. Tıp... Ağzıma et tıkılmışken ne konuşabilirim ne de düşünebilirim. Sanırım etibola satarım ülkeyi. O derece... En büyük fantazilerimin başında gelirdi: Hökümetler hakkında kötü konuşmayayım bana ayda 6500 TL maaş versinler. 3 sene sadece. Ömür boyu değil. Emekli de olmayayım sigortam da olmasın. Tamam vermiyorsunuz. Ayda 2.5 porsiyon etibol da olur... E tamam şurdan bi yarım ekmek tavuk döner kap getir. O ne be... Biber gazı mı o... BEn bişey yapmadım kardeşim ne vuruyorsunuz... O derece... Etiboloji... En sevdiğim bilimsel disiplindir. Bu disiplinin zirvesi, ağız tepeleme ve yumuşacık etle doldurulmuşken, hiç düşünmeden, en fazla bir damla mutluluk yaşı akıtarak, tadı damakta dolaştırıla dolaştırıla çiğneme aşamasıdır. Mideye indirmek için asla acele edilmez. tam yutacakken, kendini kandırıp ağızda bir tur daha atılır. Heyecandan tüylerim diken diken oldu. Voheheeeeey...




    • 
Sayfa: önceki 30803081308230833084
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız