Eğer bu sezon transfer yapmazsak..

quote:

Orijinalden alıntı: SerhanUygur

ne zaman artıya geçtin? 2 trilyon borcun var.
Diğerleri dediklerin boğazına kadar batmışlar haberleri yok değil var da yapacak bişeyleri de yok. Bizim yönetimimiz takımın bitmesini engelliyor. GS çok değil yakında iflas bayrağını çeker, satar adasını madasını, FB ne yapacak göreceğiz yeni başkanı ile, eskisi olsa onlar da çok değil yakında iflas ederlerdi. Yok öyle bol keseden savurmak. Fikret başkan'ın transfer politikası son senelerde yüksek başarı sergiledi. biraz güvenin adama.

quote:

Orijinalden alıntı: SerhanUygur

ne zaman artıya geçtin? 2 trilyon borcun var.
Diğerleri dediklerin boğazına kadar batmışlar haberleri yok değil var da yapacak bişeyleri de yok. Bizim yönetimimiz takımın bitmesini engelliyor. GS çok değil yakında iflas bayrağını çeker, satar adasını madasını, FB ne yapacak göreceğiz yeni başkanı ile, eskisi olsa onlar da çok değil yakında iflas ederlerdi. Yok öyle bol keseden savurmak. Fikret başkan'ın transfer politikası son senelerde yüksek başarı sergiledi. biraz güvenin adama.

quote:

Orijinalden alıntı: Tadeon

3 büyüklerin ekonomisine ufak bir göz atalım;

ÖZKAYNAK DURUMU:
GS: -315 mTL
BJK: -509 mTL
FB: -840 mTL

TOPLAM YÜKÜMLÜLÜK:
GS: 1.306 mTL
BJK: 1.462 mTL
FB: 2.039 mTL

NET BORÇ:
GS: 1.182 mTL
BJK: 1.356 mTL
FB: 1.819 mTL

FİNANSMAN GİDERLERİ:
GS: 159 mTL
BJK: 224 mTL
FB: 367 mTL

FİNANSAL BORÇLAR:
GS: 616 mTL
BJK: 800 mTL
FB: 1.419 mTL

FUTBOLCULARA ÖDENEN ÜCRETLER (Ağustos ayı sonrası dahil değil):
GS: 336 mTL
FB: 393 mTL
BJK: 394 mTL

3 büyükler arasında (+2018 yılı ŞL gelirlerini dahil etmeden) ekonomik açıdan bugün ve bugünden sonra için (gözüken) en rahat kulüp Galatasaray. Rakamlar ortada isteyen kap'tan kulübünün son 1 aylık bildirimlerine bakıp öğrenebilir.

Not bu veriler kulüplerin KAP'a bildirdiği Finansal Rapor Bildirilerinden alınmıştır.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: calientee

quote: Orijinalden alıntı: SerhanUygur ne zaman artıya geçtin? 2 trilyon borcun var. Diğerleri dediklerin boğazına kadar batmışlar haberleri yok değil var da yapacak bişeyleri de yok. Bizim yönetimimiz takımın bitmesini engelliyor. GS çok değil yakında iflas bayrağını çeker, satar adasını madasını, FB ne yapacak göreceğiz yeni başkanı ile, eskisi olsa onlar da çok değil yakında iflas ederlerdi. Yok öyle bol keseden savurmak. Fikret başkan'ın transfer politikası son senelerde yüksek başarı sergiledi. biraz güvenin adama.

ÜÇ BÜYÜKLERİN 1 YILDAKİ SORUMLULUK BEYANI

Fenerbahçe - 277 milyon TL zarar
Galatasaray - 229 milyon TL zarar
Beşiktaş - 10 milyon TL kar.

Evet borcumuz var ama gelirlerimiz daha fazla. Fikret başkana güveniyoruz bakalım transfer sezonundan sonra konuşacağız. Eğer transfer olmazsa Fabri'den, Tosic'ten, Cenk'ten gelen paralar nerede diye soracağız.

https://www.futbolarena.com/fenerbahce/fenerbahce-galatasaray-zararda-besiktas-karda-355816h/


Galatasaray'ı saymayın bile, floryadaki arazileri sattılar, galatasaray adasını sattılar sonra da gelip "en iyi ekonomi bizde" diyorlar

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: aSeRR

Buradaki net borç neyi ifade ediyor hocam çünkü bizim net borcumuz kur 7'lere fırlamadan önce 3.2 milyar TL idi şuan daha da artmış olması lazım.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Tadeon

Açıklanan borçtan hazır değerler ve menkul kıymetleri çıkarttığın zaman çıkan net değer oluyor net borç.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: aSeRR

O zaman kulüpleri net borç ile değerlendirmek yanlış.Çünkü Fener'in gündeminde herhangi bir gayrimenkulu satmak,değerlendirmek gibi bir proje yok menkul kıymetleri işin içine sokmadan döndürmek zorunda şuan ki durumda.Yanlış anlaşılmasın gayri menkullerin satılmasına falan karşı değilim sadece güncel durumdan söz ediyorum.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: SerhanUygur

yani diyosun ki, GS adası var, değeri 200 milyon dolar (atıyorum), o zaman bizim borçlardan 200 milyon dolar çıkar. Tamam Kardayız.
Var mı böyle bişey?

Tabi ki yok.

Bize diyorsunuz, siz kendinizi kandırıyorsunuz.

quote:

Mevsim yaz, aylardan ağustos...
Deniz kıyısında küçük bir kasaba.
Yaz sezonu, ancak yağmur yağıyor ve kasaba bomboş.
Herkesin birbirine borcu var ve kredi ile yaşıyorlar.
Şans eseri otele zengin bir Rus geliyor ve resepsiyona 100 dolar bırakıyor.
Ancak odayı beğenmezse parasını alıp gideceğini söylüyor ve yukarı çıkıyor.
Otel sahibi parayı alır almaz kasaba olan borcunu ödüyor.
Kasap, 100 doları hemen alarak toptancıya olan borcunu vermeye gidiyor.
Toptancı büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet veren hayat kadınına götürüyor.
Kadın parayı alıp aynı otele giderek oraya olan borcunu kapatıyor.
Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor, odayı beğenmediğini söyleyip 100 dolarını geri istiyor.
Parasını geri alan Rus müşteri, kasabayı terk ediyor.
Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor.
Ancak tüm kasaba borçlarından kurtuluyor.
Fıkranın en can alıcı noktası ise ortada sadece 100 doların olması.
100 dolarla başlayan fakat 500 dolarlık bir hacim yaratan bu fıkranın sonunda tüm kahramanlar borcunu ödüyor.
Fakat kimsenin cebine somut anlamda bir para girişi olmuyor.
İşte tam da bu noktada kriz sürecini yönetmekte nakit akışının ne kadar önemli bir unsur olduğu ortaya çıkıyor.

quote:

Orijinalden alıntı: broodofqueen

Önemli olan borcu çevirmek.
Kısa bir hikaye ile örnek vereyim.
Alıntıdır;

quote: Mevsim yaz, aylardan ağustos... Deniz kıyısında küçük bir kasaba. Yaz sezonu, ancak yağmur yağıyor ve kasaba bomboş. Herkesin birbirine borcu var ve kredi ile yaşıyorlar. Şans eseri otele zengin bir Rus geliyor ve resepsiyona 100 dolar bırakıyor. Ancak odayı beğenmezse parasını alıp gideceğini söylüyor ve yukarı çıkıyor. Otel sahibi parayı alır almaz kasaba olan borcunu ödüyor. Kasap, 100 doları hemen alarak toptancıya olan borcunu vermeye gidiyor. Toptancı büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet veren hayat kadınına götürüyor. Kadın parayı alıp aynı otele giderek oraya olan borcunu kapatıyor. Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor, odayı beğenmediğini söyleyip 100 dolarını geri istiyor. Parasını geri alan Rus müşteri, kasabayı terk ediyor. Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor. Ancak tüm kasaba borçlarından kurtuluyor. Fıkranın en can alıcı noktası ise ortada sadece 100 doların olması. 100 dolarla başlayan fakat 500 dolarlık bir hacim yaratan bu fıkranın sonunda tüm kahramanlar borcunu ödüyor. Fakat kimsenin cebine somut anlamda bir para girişi olmuyor. İşte tam da bu noktada kriz sürecini yönetmekte nakit akışının ne kadar önemli bir unsur olduğu ortaya çıkıyor.

Çok akıllıca yönetilir ve nakit akışı sağlanır ise(burada nakit akışı ŞL oluyor) işler yürür.
Aksi durumda batar.