Şimdi Ara

Dünya Ekonomisi Çöküyor! (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
173
Cevap
5
Favori
13.604
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
94 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • O konuda bir şey diyemem. Esnafın da yakındığı bu aralarındaki bu çürük elmalar.

  • Periah kullanıcısına yanıt

    Alıntı

    metni:
    Aşağıdaki bir arkadaşın yazdığı uluslararası evrensel sabit maaş olayı eğer uygulunaırsa o ülkenin aynen komünist ülkeler gibi bu yeni yaratıcı iş kollarına insanlarının girmesine ket vuracak muhtemelen onların kültür ve bilim alanında geri kalmalarına yol açacaktır.

    ABD veya pro-kapitalizm kültürü çok iyiymiş gibi konuşuyorsunuz. ABD kültürü tamamen tüketim üzerine kurulmuş bir sistem. Amerikan rüyası da o zaten. Sovyetler bilim kısmında çok geride kalmadı,sadece ekonomileri yürütülebilir şekilde çalışmıyordu maalesef.


    AI devrimi önceki devrimler gibi olmayacak. Sanayi devriminde bile mavi yakalılar üzerine dayanıyordu sistem fakat şimdi öyle bir noktaya geleceğiz ki robotlar kendini bile seri halde üretebilecekler. Mavi yakalı sayısı çok büyük oranda düşecek.


    Burada ise UBI devreye giriyor. UBI ile işsiz kalan insanlar hayatlarına bir şekilde devam edecekler. Burada elbette suistimaller veya küresel ekonomiye çok büyük etkileri olabilir. Bu kısım tartışılır. Fakat UBI ile maaş alıyor diye herkes evinde yan gelip yatmayacak. UBI'de insanların bir şeyler öğrenmeleri,üretmeleri için vakit ayırmalarına imkan olacak. Böylelikle sizin iddia ettiğiniz gibi kültür ve bilim yok olmayacak,daha da gelişecek. Çünkü insanların çok daha fazla boş vakitleri olacak. Bu boş vakitlerinde yeni şeyler öğrenip yeni işler bile ortaya çıkarabilirler. Fakat çalışma standartlarında böyle bir imkanları olmayabilir. UBI yaratıcılığa engel olamaz.


    Eğer UBI geldiğinde iddia edildiği gibi boş kalıyorlar ve yan yatıyorlarsa zaten iş bulduklarında da bir şey değişmez. Boş labor olurlar sadece. Bu tip kişilerin gerçekten sanat yapacağını mı düşünüyorsunuz?


    Ayrıca UBI'nin komünizm ile alakalı olan bir kısmı yok. UBI bence kapitalizmdir,kapitalizmin varması gereken yerdir. Gates gibi burjuvalar bile UBI'den yanalar.

    Komünizm farklı bir düşünce. Bence bugün şartlarında yapılabilecek bir şey değil fakat uygarlık eğer Star Trek gibi bir uygarlığa dönüşürse elbette öyle bir sistemin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Günümüz sisteminde komünizm pek mümkün değil.


    Komünizme bugüne kadar laf atıp duruyorsunuz fakat bugünkü iş standartlarına nasıl geldik diye bakmıyorsunuz. ABD'nin veya İngiltere'nin pro-pro kapitalizm yani Sosyal Darwinizm dönemine bakabilirsiniz. O günlerden bugünlere nasıl gelindi? Nasıl şartlar değişti? İşçiler sadece "Evet patronlarımız çok iyi bilir biz onlar için ölüm kalım şartlarında çalışmalıyız." diyerek pes mi ettiler? İşçiliğin bugünlere gelmesi için ortada çok büyük bir emek oldu.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Return to Monke -- 22 Ekim 2020; 11:7:3 >




  • Tam tersine üretenin - üretebilenin kazandığı bir zaman dilimi bizi bekliyor.

    Genç arkadaşlar baksınlar ne üretebilirler üretsinler.

    Allah hepimizin yardımcısı olsun.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: brhmlpy

    Haa şu her gidene farklı fiyat biçen, dandik ürünler satan, iade kabul etmeyen, sabah akşam dedikodu için bilgi toplayan mahalle esnafları mı? Yok kardeşim kalsın ben paşa paşa gider büyük şirketlere para harcarım kafam rahat olur.

    güvenilir esnaflar da var.ayrıca büyük firma diye savunduğun firmalardan alışveriş yaptım enson.jumbo dan yemek takımı aldık.getiren firma senin savunduğun global firma kargo firması.sonra kırık cıktı .fotoğraf video cektik kırık parcaları 2 ayı gecti hala yollamadılar kackere aradık hala gelicek bu haftaya gelir diyorlar yalan dolan kacıncı hafta oldu. bumu senin savunduğun büyük firma.Dünya Ekonomisi Çöküyor! 




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi leftercan1907 -- 22 Ekim 2020; 11:8:1 >
  • mgora kullanıcısına yanıt

    Ben de aynen öyle düşünüyorum. Üreten kazanacak bundan sonra. Sadece tüketenler de aç...

  • Türkiye'de malesef sert bir denetleyici sistem bulunmadığı için küçüğü de büyüğü de vatandaşı düdüklemenin peşinde...

  • Return to Monke kullanıcısına yanıt

    Kamuda para verip çalıştırdığınız insanlardaki tembellik ve yozlaşma bile ortadayken havadan para dağıtarak iş üretileceğine inanmak gerçeklikten çok kopuk bir yaklaşım.


    Fakat artık tartışmak istemiyorum, zaten sizin dediğiniz yöntem ugulanacak, Keynesçi anlayışlar inşa edilen merkez bankaları çıkaracakları dijital para ile size verdikleri paraların nereye harcanması gerektiğini bile kontrol eder hale gelecekler. Bu kurulan distopya ve UBİ dediğiniz maaşlarla insanların bağımlı hale getirilmesi bana kalırsa para sisteminin bir buhrana girmesine ve dünyanın bilimsel ve kültürel yeni bir karanlık çağa girmesi ile sonuçlanacaktır:


    Ayrıca yine bu merkez bankalarının hukuksuz bir biçimde karşılıksız olarak bastıkları bonknotlar ile ekonomiyi getirdikleri felaket durum daha da kötüleşecek hepsini göreceğiz ve bu iş eninde sonunda özüne yani ekonominin sırtına bindirdiğimiz kamu kurumlarının çoğunun yokolacağı bir duruma evrilecek.


    Şu an merkez bankalarının ve imf'nin hazırladığı dayatmak istediği bazı sistemleri eğer araştırsaydınız (imf bloglarında yazılan ingilizce makaleleri okuyun !, mesela insanlara nasıl eksi faiz verip onların bankacılık sisteminden kaçamamasını yani paralarının gaspedilmesini önleyememesini sağlayacak projeler var.) finansal açıdan insan onurunu yokedecek ve sizin paranızın artık size ait olmayacağı bir duruma sistemi evrilttiklerini görüp çok geç olmadan harekete geçmeye çalışırsdınız. Devletler ve devletçi otorite bir kafes hazırlıyor hepimiz için fakat bu bir felaketle sonuçlanacak mlsf...


    Ubi ve dijital merkez bankası paraları aslında oluşmaya başlayan distopyanın temelleridir bana kalırsa zaten yıllardır devletler liberal ve kapitalist sistemleri terk ediyorlar ve bunun sonuçlarını hepimiz göreceğiz.

    Dünya Ekonomisi Çöküyor!

    Not: Bu arada üretim ekonomileri her zaman tüketim ekonomilerine evrilmek zorundadır. Bu bir kurulma şekli değil üretimin doğal sonucudur. Tüketim ekonomileri, üretim ekonomilerinin ulaşması gereken son noktadır.


    Bizim durumumuzda sorunun nedeni ise üretim ekonomisi olamadan tüketim ekonomisi olmamızdır.(Gerekli sermayeyi biriktirmeden, tükettiğimiz için)


    Şu an devlet müdahalelerinin sonucu olarak.

    • Ahlaki rizikonun yokolduğu
    • Serbest piyasanın bozulup, tekelleşmenin ekoominin dinamizmini yokettiği
    • Yarının gelirini merkez bankalarının gerçeklikten kopuk faiz dayatmaları yüzünden bugün harcayarak yaşadığımız bir dünyadayız.

    Gelir eşitsizliğinin nedenini birilerinin açgözlülüğü olarak sandığınız sürece sorunu çözmek yerine yaptıklarınızla çok daha kötü duruma sokacaksınız. Gelir adaletsizliği neden oluşur, hangi doğal yasa buna neden olur bunu bulduğunuz zaman gerçekçi varsayımlarda bulunabileceksiniz, ben neden olduğunu söylemiyorum çünkü buradaki insanların artık biraz kafalarını çalıştırması gerekiyor ezberci anlayışla konuşmak yerine !




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Ekim 2020; 11:35:5 >




  • sokra.tetus kullanıcısına yanıt

    kimse yumurtalarının hepsini tek sepete koymaz.

  • pakimeno kullanıcısına yanıt

    Güzel cevap :) :)

  • Periah kullanıcısına yanıt

    Alıntı

    metni:
    Kamuda para verip çalıştırdığınız insanlardaki tembellik ve yozlaşma bile ortadayken havadan para dağıtarak iş üretileceğine inanmak gerçeklikten çok kopuk bir yaklaşım.

    Ben devletçi veya otoriter düşünceli bir insan değilim. Devletlerin ve güncel demokrasi sisteminin ne kadar berbat bir şekilde işlediğini gözümle de görüyorum ve ben buna elbette karşıyım.


    Dediğiniz şey Türkiye'den kaynaklanan bir durum. Türkiye'deki insanlar ne yazık ki bilinçli değiller. UBI gibi işsizlik gibi sistemler Türk zihniyetine uygulamanız mümkün değil. Annem anlatır Hollanda'da insanlar işe gitmemek için özellikle gidip rapor alıyorlardı. İşsizlikten sürekli para alıyorlardı. Bu tip insanları nasıl olurda UBI gibi bir sistemle ikna edip onları kendilerini geliştirmelerine kendi potansiyellerinin en üstüne varmayı ikna edebilirsin ki? Burada bir dünya emekli var. Hepimizden geçiniyorlar,hepsi de emekli oldu. Emekli olmadan önce ne ürettiler şimdi ne üretiyorlar? Üstelik hala emekli olmayı bekleyen bir EYT'li var. Türkiye başkasının sırtından geçinmeyi kendisi için hayat vazifesi olarak görmüş.


    Ben diğer dediğiniz kısma ayrıntılı olarak giremem,ben UBI'nin düzgün bir şekilde implemente edilmesini istiyorum. Böylelikle insanlar hayata 1-0 yenik olarak başlamadan kendilerini geliştirerek iyi bir iş,hobi gibi şeyler bulacaklar ve UBI'yi bırakacaklar. Bence kapitalizmin UBI gibi bir sisteme kesinlikle ihtiyacı var.


    Alıntı

    metni:
    Ubi ve dijital merkez bankası paraları aslında oluşmaya başlayan distopyanın temelleridir bana kalırsa zaten yıllardır devletler liberal ve kapitalist sistemleri terk ediyorlar ve bunun sonuçlarını hepimiz göreceğiz.


    Kapitalist sistemleri terk ediyorlar derken ne demek istediniz anlamadım. Sosyalist denilen İskandinav ülkeleri bile gittikçe kapitalist oluyorlar. Sosyalleşen ülke sayısı çok fazla değil. Trump eğer seçilirse ABD'yi daha da liberal yapmayı düşünüyor. Ben ABD'deki sistemi pek anlamadığım için yorum yapmayı sevmiyorum. Fakat Obamacare çok yaramadı galiba.





  • Return to Monke kullanıcısına yanıt

    Kişileri siyah ve beyaz olarak göremeyiz.


    Trump için liberal diyoruz fakat bu üstünkörü bir yargıdır çünkü liberalizmin olmazsa olmazsı yani bütün yasalarının uygulanabilmesi için orasının bir hukuk devleti olması gereklidir. Trump ise hukuka saygı duyan biri değil. Hukukun altını oymaya çalışan, devletin kurumlarını yıpratmaya çalışan bir şahıs ben liberal düşünceye sahip bir insan olarak Trump'ın iktidardan gitmesini savunuyorum.


    Bugün dünya nasıl kapitalist oluyorsa bütün şirketler ve ekonomi merkez bankalarının ağzının içine bakıyor ? Borsalar doğal işleyişleri içerisinde bir krizde çökmeleri gerekirken tam tersine aha kriz oldu şimdi merkez bankaları karşılıksız para ile piyasaları şişirip uçuracak diye insanlar borsalara yığılıyorlar. Hata yapan da yapmayan da kurtarılıyor ? Bu nasıl bir kapitalizm. (Sizin şahısların zenginliği olarak gördüğünüz varlıkların büyük bölümü merkez bankaları tarafından oluşturulmuş ilüzyondur reel bir zenginlik değil sanal bir zenginliktir. Önemli olanda bunu görebilecek kadar bilgi sahibi olmaktır.)


    İnsanlarda şöyle yanlış bir yargı oluşmuş durumda. İş adamlarının önünde eğiliyorsan, iş adamlarını kurtarıyorsan, para verenin hukuku çiğnemesini izin veriyorsan bu liberalizm, kapitalizmdir hayır bu liberalizmin temellerine dinamit koymaktır. Çünkü kapitalist bir sistem gücünü şirketlerin, para babalarının, patronların hata yaptıklarında bu hatanın bedelini ödemeleri üzerine kuruludur. Yani kapitalizm doğasında patronlara karşı da acımasızdır, eğer hata yaptıysan, eğer yanlış bir kredi aldıysan, eğer akrabalarını iş yerlerine doldurup verimsiz çalıştıysan, hukuksuz krediler verdiysen BATARSIN ! kapitalizm budur ve bunların hepsinin batması gerekiyordu. Amerika'da pekçok bankanın pekçok holdingin çoktan batması gerekiyordu hiçbiri batırılmadı nasıl mı merkez bankası para basarak insanların birikimlerinin reel değerini düşürüp yani çalıp bu hatalı insanları, şirketleri kurtardı ! Bu mu kapitalizm !


    Bu durum birazda şunun gibi düşünübelbiir, Afrika'nın bazı yerlerinde her yıl çıkan orman yangınları sonucu çürümeye yüz tutmuş ağaçlar yokolarak onların açtığı boşluktan yeni ve taze filizlerin yükselmesidir. O yangın size çok kötü birşeymiş gibi görünür fakat o yangın yeni filizlerin, yeni fikirlerin, yeni şirketlerin yaşaması için tek yoldur.


    Amerika'da neo liaberalizm adı altında patronların anti tekel yasaları aynen bundan 300 yıl önce Adam Smith'in uyardığı gibi devleti komşu devletlerin şirketleri konusunda korkutarak kaldırttığını bilmezseniz bunu kapitalizm sanarsanız yanılırsınız. Amerika'daki 2008 krizi neden bu kadar yıkıcı oldu biliyor musun ? Çünkü yasalar gereği birleşmeleri yasak olan ticari ve bireysel bankalar patronların baskısı gereği bu yasa lağvedilerek birleştirildi. Bu şirketlerin tekelleştirilmesi devlet tarafından özendirildi halbuki 300 yıl önce Adam Smith bunları birebir anlatarak insanları uyarmıştı ve biz aradan 300 yıl geçmesine karşın 1 adım ilerleyemedik ve 1000 yıl sonra da bir adım ilerleyemeyeceğiz çünkü zihniyetimiz hep atynı kalacak.


    Türkiye bugün kendine unicornlar yaratmak istiyor ve dünyadaki her devlet unicorn yani devasa şirketleri ile övünüyor fakat unicornlar ekonomiyi güçlendirmeyeceğini tam tersine ekonomiye zarar verdiklerini anlayabilecek kapasitede insan çok az...


    Merkez bankaları şunu dedi. Biz bu şirketlerin batması sonucu oluşacak olan zincirleme reaksiyon sonucu pekçok kişinin işsiz kalmasını istemedik o nedenle bu şirketi halkın parasıyla kurtarıp aslında bir sürü kişinin iş sahibi olarak kalmasını sağladık. Yani bu iş halk için yapıldı fakat ekonomide yarattığı tahribat düzelmedi, iç kanaması olan bir hastaya ağrı kesici verip semptomlarını sürekli bastırdık. İşte bu nedenle liberal sistemler , kapitalist sistemler eknoonminin tek bir merkezden yönetilmresinin çok tehlikeli olduğunu sürekli vurgularlar çünkü artık geri dönülemez noktadayız. Merkez bankalarında ne tartışılıyor biliyor musun ? Borç jübilesi yani tüm borçlar özel şirketlerin üzerinden alınıp merkez bankalara aktarılacak ve milyonlarca kişinin emeği bir anda buhar olacak.


    Şu an dediğim gibi merkez bankalarının ve imf gibi kurumların yeni siyaseti parasal özgürlüğü tamamen yoketmek üzerine kuruludur ve sistem gitgide bozulmaya devam edecektir. Şu anki eknoomik durum kapitalizmin ve libaralizmin doğal bir sonucu değildir, bana kalsa merkez bankalarını lağvetseydik muhtemelen bugünkü kusursuz fırtınanın ortasında kalmayacak çünkü bedeli zamanında ödeyecektik. Kişisel ve siyasi çıkarlar yüzünden yapılması gerekeni yapmayan insanlar yüzünden bugün gelir adaletsizliği ve batı ekonomilerinin zayıflamasını izlemeye devam edeceğiz.


    UBİ'nin düzgün bir şekilde implemente edilmesini isteyebilirsin fakat edilmeyecek. İnsanlara dağıttığın bedava paralarla yoksulluğun yokedilmesini isteyebilirsin fakat yokolmayacak, şirketleri kurtararak işsizliğin düşmesini isteyebilirsin fakat işsizlik düşmeyecek. Çünkü reel hayatta insanların istedikleri ile insanlara vermemiz gereken şey aynı değildir. Bir anne erkek çocuğunu gül bebek, el bebek büyütebilir fakat bu o çocuğun büyüdüğünde gerçek hayatlas karşılaştığında acı çekmesine yol açacaktır. Bugün insanlar çalışmadan kendilerine para ödenmesini isteyebilir fakat bu ilerde ruhen ve madden bozulmuş, ahlaki olarak çöken, otoriter ve dikta rejimlerinin genel kaynağı olan bir toplum olarak size geri dönecektir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Ekim 2020; 12:14:29 >




  • Periah kullanıcısına yanıt

    Yani kısaca merkez bankasının müdahaleleri dengeyi bozuyor ve işlerin daha da kötü gitmesine yol açıyor. Özel şirketlerin batmaması için işsizlik azalmasın diye para basıp şirketleri kurtarıyorsunuz ancak bu işe yaramıyor. diyorsunuz. Batacak şirket batsın yani.. Daha önceden de demiştiniz bağırsakları temizlemek...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sokra.tetus -- 22 Ekim 2020; 11:18:36 >
  • Esnaf adam umrumda değil sektör farketmez. Sen geleni gideni yont, elalemin dedikodusunu yap, kurumsallık sıfır, hizmet desen ölüden hallice. Ondan sonra açız bikbikbik hasdi ordan


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Periah kullanıcısına yanıt

    Hocam dediklerinize katılıyorum. Fakat Kapitalizmin veya Sosyalizmin bir tek türü yok. Kapitalizm yüzyıllar boyunca bir sürü şekle girerek sürekli değişti. 19. YY'da Laizes Faire düşüncesi varken ,20 YY.'da Keynes etkisi altına girdi. Yani gerçek "Kapitalizm bu değil" demek "Gerçek komünizm bu değil" demek gibi. İkisi de doğru cümleler aslında fakat iki tarafta bunu sık kullanıyor.


    Kapitalizmin en bozuk olduğu kısımlardan birisi şüphesiz devlet kısmı. Bu yüzden Minarşizm gibi düşünceler ortaya atıldı. Türkiye'de Besim Tibuk gibi bir isim vardı bu konuda. Kendisi fedoncu harekatı desteklediği için ve genelde de boş konuştuğu için sevdiğim birisi değil. Keşke Türkiye'de de bu tarz akımlar olsa da insanların "Torpil bulup devlete girsem de rahatlasam." fikrinden vazgeçseler. Çünkü Türkiye böyle fikirleri artık kaldırmıyor.





  • Türkiye'de ve dünyada merkez bankalarının ve devletin yaptığı işler ahlaki rizikoyu bozdu. Yani iş ahlakını, finans ahlakını yozlaştırdı. Nasıl mı ?


    Eskiden insanlar bedel ödemekten korktukları için çok fazla yozlaşamıyorlardı ve yasaların etrafından dönüp herşeyi çürüttüklerinde bunun bedeli onların yokolması ile sonuçlanıyordu.


    Bugün ise herhangi bir finans programını izlerseniz şu sözleri duyabilirsiniz. Herkes içki içer, körkütük sarhoş olur, birbirini taciz eder, ortalığı dağıtır. Gece 12'de ise temizlikçi yani merkez bankası gelir ve herkesin pisliğini temizler. Dolayısıyla pislik yapanlar bedel ödemeyecek tersine yaptıkları yanlarında kalacaktır.


    Doalyısıyla nasıl ki sosyalist uygulamalar halkı yozlaştırdıysa, merkez bankaları da şirketleri yozlaştırdı. Boeing şirketi Amerikan devleti tarafından kurtarıldı, Amerikan devlet hava idaresi tarafından kayrıldı. Sonuçta bu şirketin yeni sahipleri, çok büyük yolsuzluklar yaptılar, şirketin üretim felsefesinin içine ederek, şirketin çalışanlarının kalitesini dibe vurdurup üretim kalitesini 0layarak adeta uçan tabutlar inşa ettirip yüzlerce kişinin hayatına maloldular. Bunun sonucu olarak çok büyük bir ekonomik krize girdi şirket ve bunca can kaybına, bunca bilerek kalitesiz üretime ve para için şirketin imajını mahvetmelerine karşın Amerikan devleti tarafından kurtarıldılar ve şirket yöneticileri para kazanmak için kaliteyi bilerek düşürerek yüzlerce kişinin ölümüne neden olmalarına karşın en yüksek ikramiyeleri alıp, şirketlerini halkın parası ile yüzdürmeye devam ediyorlar. Fakat bu şirket doğal süreç içerisinde çoktan batmıştı, fakat batırmadılar bunun gibi ahlaksızlık içerisinde yüzen yüzlerçe şirket aman insanlar işsiz kalmasın diye açık tutuluyor ve bunun bedelini, malımızla, canımızla ve paramızla hepimiz ödeyeceğiz.


    Bu şirketin devlet tarafından kayrılmasının ve devlet tarafından kurtarışlmasının nasıl bir iğrençlik ve yozlaşma yarattığını izleyip ibret alın.


    @Return to Monke

    @sokra.tetus




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Ekim 2020; 12:27:52 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: leftercan1907

    sen bir esnaflık yapta.bizde cok güzel yaptın diye alkışlayalım.madem bu işi kötü yapıyorlar diye eleştiriyorsun.tabi klavye başında sallamak kolay.işin içine girmeni tavsiye ediyorum görürsün anyayı konyayı.birde esnafı değilde işciyi halkı sömüren patronları zenginleri savunmanda nasıl bir kafa yapısı anlamadım   



    Alıntıları Göster
    Birader ben gecen iphone sattim

    Adam iclouda giremiyorum bu cihazdan dedi

    Bende tamam dostum getir iade alayim dedim

    Adam sasirdi kaldi nasil yani diye

    Benim ticari ahlakim budur suana kadar kimseyi magdur etmedim ticarette yuzde 90i yasal dolandirici olan esnaflardan 10000 kat ahlakliyimdir

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • hamza5806 kullanıcısına yanıt
    Ne olacak o telefona? Başkasına mı satacaksın?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Türkiye'de ve dünyada merkez bankalarının ve devletin yaptığı işler ahlaki rizikoyu bozdu. Yani iş ahlakını, finans ahlakını yozlaştırdı. Nasıl mı ?


    Eskiden insanlar bedel ödemekten korktukları için çok fazla yozlaşamıyorlardı ve yasaların etrafından dönüp herşeyi çürüttüklerinde bunun bedeli onların yokolması ile sonuçlanıyordu.


    Bugün ise herhangi bir finans programını izlerseniz şu sözleri duyabilirsiniz. Herkes içki içer, körkütük sarhoş olur, birbirini taciz eder, ortalığı dağıtır. Gece 12'de ise temizlikçi yani merkez bankası gelir ve herkesin pisliğini temizler. Dolayısıyla pislik yapanlar bedel ödemeyecek tersine yaptıkları yanlarında kalacaktır.


    Doalyısıyla nasıl ki sosyalist uygulamalar halkı yozlaştırdıysa, merkez bankaları da şirketleri yozlaştırdı. Boeing şirketi Amerikan devleti tarafından kurtarıldı, Amerikan devlet hava idaresi tarafından kayrıldı. Sonuçta bu şirketin yeni sahipleri, çok büyük yolsuzluklar yaptılar, şirketin üretim felsefesinin içine ederek, şirketin çalışanlarının kalitesini dibe vurdurup üretim kalitesini 0layarak adeta uçan tabutlar inşa ettirip yüzlerce kişinin hayatına maloldular. Bunun sonucu olarak çok büyük bir ekonomik krize girdi şirket ve bunca can kaybına, bunca bilerek kalitesiz üretime ve para için şirketin imajını mahvetmelerine karşın Amerikan devleti tarafından kurtarıldılar ve şirket yöneticileri para kazanmak için kaliteyi bilerek düşürerek yüzlerce kişinin ölümüne neden olmalarına karşın en yüksek ikramiyeleri alıp, şirketlerini halkın parası ile yüzdürmeye devam ediyorlar. Fakat bu şirket doğal süreç içerisinde çoktan batmıştı, fakat batırmadılar bunun gibi ahlaksızlık içerisinde yüzen yüzlerçe şirket aman insanlar işsiz kalmasın diye açık tutuluyor ve bunun bedelini, malımızla, canımızla ve paramızla hepimiz ödeyeceğiz.


    Bu şirketin devlet tarafından kayrılmasının ve devlet tarafından kurtarışlmasının nasıl bir iğrençlik ve yozlaşma yarattığını izleyip ibret alın.


    @Return to Monke

    @sokra.tetus

    Konuyla alakalı aslında hiçbir şey bilmiyorum sadece yazdıklarınızdan benim aklıma bir şey takıldı(zaten yazım tarzımdan bir şey bilmediğimi anlarsınız), genel olarak üstünde durduğunuz şey batması gereken şirketlerin batmayıp halkın parasıyla kurtarılıp sistemi bozuk bir hale getirdiler.


    Bunun gerçekten olması mı gerekiyor? Yani ya bu daha doğruysa? Genel olarak kapitalizmin sağlığını öne sürüyoruz ,ama burada ülkelerin güç unsuru yani gelişme hızı da var, İnsan mükemmel bir varlık değil, yani şuna benzetiyorum bakkal açtı yanlış yönetti direk bakkalı kapatsın yerine başka bakkal gelsin, o diğerinden daha mı iyi olacak? Hayır oda hatalar yapacak, hatalar yaptı diye onuda direk batırırsan ülkeler nasıl güçlenecek? Hadi biri gelsin de bize muhteşem bir uçak firması kursun destekleyelim mi denilecek? Kaç sene sürer bu ? 10 - 20 - 50?


    Yani bugünkü Amerikayı oluşturan güçlü firmalar direk batırılırsa "ya insanları düşünelim sağlıklı yapılar inşa edilmesi beklensin denilirse" Amerika, amerika olmaya devam edebilir mi? Yoksa güçleri şansa mı bağlı olur?


    Onun yanı sıra belkide kapitalizm budur? Yani kapitalizmi belki batması gerekeni batırırsan herkesi mutlu edersin diyerek güzel göstermeye çalışıyor olabilir misin? Belkide kapitalizm başından beri bozuktu, insanların güç savaşıydı, ülkelerin güç savaşı için bir araç oldu her zaman, araç aslında sağlıklı iyi kullanırsan güzel şeyler olur diyoruz ama iyi kullanılmıyor

    demek istediğim şu, bence başından beri her zaman güç için kullanıldı fakat geçmişte kullanım alanları sınırlıydı ve bu sınırlar içinde sağlığını da sürdürebiliyordu, şimdi ise güç için kullanmanın bedelleri ödeniyor belkide buda sistemin kendi kendisini yok edeceği zaman dilimidir..





  • Chrome_TR kullanıcısına yanıt

    Bazı insanlar özel sektörde şirketlerin daha iyi yönetilmesini özel şirketleri kuran kişilerin başarısı sanarlar halbuki öyle değildir, bazı insanlar ekonominin sağlığını o ekonomideki büyük şirketlere bakarak görmeye çalışırlar halbuki öyle değildir.


    Özel şirketlerde en az kamu şirketleri kadar kötü yönetilebilir, özel şirketlerde en az kamu şirketleri kadar hantallaşabilir, verimsiz olabilir. Peki özel şirketlerin doğası da kamu kadar yozlaşmaya elverişli ise neden özel şirketler daha başarılı ? Kapitalizm doğası gereği evrim gibi işler insanlar evrimin her zaman daha iyiye doğru gittiğini sanar keza özel şirketlerinde her zaman daha fazla gelişecek yönde reform yaptıklarını değiştiğini sanarız fakat evrim her zaman daha iyiye doğru değil, her yöne doğru bilinçsiz bir biçimde çalıştığı gibi özel sektörde her yöne doğru gelişen firmalara sahiptir.


    Doğal olarak bu şirketlerin veya evrimin her yöne doğru geliştiğini doğru kabul edersek sonuçta evrimin ve kapitalizmin sürekli daha iyiye doğru gelişmesini sağlayan bir etmen olduğunu varsaymamaız gerekir. İşte bu etmen doğal seçilimdir. Bir ülkede kapitalizmin sağlığı o ülkede ayakta ne kadar çok şirketin durduğu ile değil bir yılda kurulan ve batan şirketlerin çokluğu ile ölçülür. Yani bir ekonomi verimliyse toprak sürekli filiz verir, yani sürekli yeni şirketler üretir. Her türden insan her türden yaklaşım ile her türden şirketler kurar ve siz bu fidanları yapay olarak budamazsanız sadece en verimli olanlar veya çevresine en iyi uyum sağlayanlar büyür gelişir ve çağa uyum sağlar diğerleri ise elenir. Ama bu kötü birşey değildir çünkü bu batan firmalar ve bunların sahipleri tecrübelerinden deneyim kazanarak neyin yanlış neyin doğru olduğunu bizzat yaşayarak öğreniler. Bunları insanlara okullarda öğretemezsiniz. Çünkü sürekli değişen piyasa şartlarında okullar gibi kurumların çoğu öğretisi gerçekle bağdaşmayacak veya çoktan modası geçmiş şeylerdir.


    Çok güzel bir ted konuşması vardı bu konuda, oradaki adam ekonomik gelişimin en yüksek olduğu, verimin en iyi olduğu ve gelir adaletsizliğini en düşük olduğu dönemlere baktığımızda bunun en çok şirketin kurulduğu ve battığı dönemler olduğunu güzelce açıklıyordu.


    Dolayısıyla kapitalizmin başarısırı insanların doğrasına ilkelerine veya karakterlerine güvenmediğinden gerçekleşir. Burada bir güven yoktur veya insanların onlara iyi davrandığınızda size iyi davranıcaklarına dair masallarda yoktur, ön kabullerde yoktur. Sadece der ki herkes aklındakini denesin sonucunu görelim. İşte büyük şirketlerin evrimleri olumsuz tarafa gerçekleştikçe ve biz bunların batmasına izin vermedikçe onların enkazından doğacak pekçok yeni fikri boğmuş oluyoruz ve genetik hastalıklar ve yanlış mutasyonlar geçirmiş bu hastalıklı şirketleri yaşatıyoruz ayrıca bu kurumlarda çalışan kişilerde hastalıklı zihniyetleriniz aynen bir kanser gibi bşaka hastalıklı firmalar kurarak yayabilme riski taşıyorlar.


    Şunu da ekleyeyim aslında bu krizi öteleme politikası en başta uygulanmasaydı batırılması gereken firma miktarı ekonominin kaldıramayacağı bugünkü seviyelere ulaşmayacaktı. Yıllarca kamu aracılığı ile krizleri öteledikçe batırmamız gereken şirket sayısı çığ gibi büyüdü. Bugün batırsan bir dert batırmasan ayrı bir dert durumunda mlsf. Beni alsanız merkez bankasının başına koysanız, o adamalrın yaptığı şeyden farklı birşey yapmama muhtmeeln. Yani para basarım : ) çünkü ortada freni patlamış bir kamyon var ve geri dönüşü olduğunu düşünmüyorum artık.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Ekim 2020; 14:58:25 >




  • Periah kullanıcısına yanıt

    Saçı kazımak gibi. Saçı kazıdıkça daha güçlü saç telleri gelir. :)

  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.