Şimdi Ara

DUA

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
112
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • DUA

    Loise Redden isimli çok fakir giyimli bir kadin yüzünde bir hüzünle bir
    manava girer. Dükkan sahibine mahcup bir sekilde yaklasır. Kocasinin çok
    hasta oldugunu,çalısamaz duruma düstügünü ve yedi çocugu ile birlikte aç
    kaldıklarını ve yiyecege ihtiyaçları oldugunu söyler. John Longhouse
    isimli manav ona ters bir sekilde bakarak derhal dükkanını terketmesini
    ister. Kadin ailesinin ihtiyaçlarini düsünerek, lütfen efendim der,
    paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyecegim. John kendisine bir kredi
    açamıyacagını çünkü onun eski bir müsterisi olmadıgını, kendisinde bir
    hesabının bulunmadıgını söyler. O sırada dükkanın dışında bekleyen bir
    müsteri ikisinin arasında devam eden bu konusmayi dinlemektedir. İçere
    girerek Johna yaklasir ve ben o kadının almak istediklerine kefilim
    der. Ailesinin ihtiyaci olan seyleri ona ver. Bunun üzerine manav çok
    isteksiz bir sekilde kadına döner ve bir alıs veris listen varmıydı
    diye sorar. Louise "Evet efendim " der. " Tamam " der manav. Simdi onu
    terazinin şu kefesine koy, onun agırlığınca diger kefeye istediklerinden
    koyacagim.! Louise bir an duraksar, sonra basını önüne eger ve cantasını
    açarak üzerine bir seyler karalanmış bir kağıt parcasını çıkartır ve
    manavın kendisine gösterdigi kefeye özenle bırakırken bası hala öne
    eğiktir. Manavın ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine
    dikilirken hayretle büyümüstür. Manav müsteriye dönerek , kısık bir
    sesle, " İnanamıyorum. "Der. İnanılacak gibi değildir. Müşteri manava
    gülerken manav çoktan diger kefeye eline geçeni doldurmaya baslamıştır.
    ama nafile, diger kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır. Terazinin
    kefesi artik üzerindekileri almayacak kadar doldurdugunda çaresiz
    hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir. Saskınlıkla üzerinde bir
    seyler çiziktirilmis kağıdı eline alır ve okur. Bir de bakar ki orda bir
    alis veris listesi yoktur. Sadece bir dua yazılıdır. " Tanrım neye
    ihtiyacim olduğunu sen bilirsin, kendimi senin ellerine teslim ediyorum.
    " Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüstür. Loise kendisine tesekkür
    ederek dükkandan ayrılır. Müsteri Johnun eline bir elli dolarlık
    tutuştururken, her kuruşuna değdi, der. Daha sonra John Longhouse
    terazisinin kefelerinin kırılmış oldugunu görür. Bu nedenle duanın ne
    kadar ağır çektiğini sadece Tanrı bilir.

    DUA BİZİM İÇİN HİÇBİR MALİYETİ OLMAYAN BEDAVA BİR HEDİYEDİR.


    Sevgilerle...







  • Önce yardımlaşalım,
    Eylemlilik yapalım,
    Ter dökelim.
    Sonra da dua edelim.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.