Doktora yapan gencin isyanı

branş ne idi hocam.

İngilizce.

Alımlarda eğer şartları karşılıyorsan şayet ALES, yabancı dil puanı, lisans mezuniyet ortalaman ile üniversitenin yapmış olduğu yazılı sınavın sonucunda elde edilen puanların ortalamaları alınıp sıralanır ve kadroya yerleşen kişi belirlenir.

Bir doktora öğrencisi olarak size şunu söyleyebilirim ki, ALES, yabancı dil ve lisans mezuniyet puanların ne kadar yüksek olursa olsun yine de kadroya alınamıyorsun. Sana öyle sorular soruyorlar ki yapabilmen imkansız ve kendine şu soruyu soruyorsun "Acaba ben yanlış bölümün mü kadro ilanına geldim?" Üniversitelerin açmış olduğu ilanların %70'i ne yazık ki kişiye özel açılmaktadır.

Ayrıca "her hoca kendi bildiği öğrencisi ile çalışmak ister" cümlesine katılmıyorum. Ben eğer o öğrenciden daha yetenekliysem onun kadroya alınması benim şevkimi kırar ve nihayetinde ekonomik kaygılar bir yerde ağır basarak doktorayı bırakmak zorunda kalırım. Benim hakkımın yenilmesinin ve kariyerim ile oynanılmasının hocanın zevkine bırakılması son derece abestir.

Netice olarak kimse kardeşim abartıyorsun, bu kadarı da olmaz demesin. Akademiye öğrenci alımı maalesef tam bir fiyaskodur.

Ben öğretmeni aşağılamıyorum. Şuan öğretmenin ne hale düştüğünü ortaya koydum. Ben kendi kendimi eğiterek bu günlere geldim. Hem ahlaki olarak hem de pratik olarak. Ahlaki olarak bilgisi büyük olan öğretmen bana denk gelmedi. Kendi kendimi eğiterek nasıl çalışılır vs. bunları da öğrendim. Bunları öğretecek doğru düzgün kimse yok gene.

Çünkü bu ülkede yolsuzluk var.

Ne üzerine doktora yapmış.

Asıl mesele bu şimdi her doktoralı öğrenci iş bulacak diye durum yok.

Diyelim ki sosyoloji üzerine doktora yapsanız bir anlam ifade etmiyor misal gidin akademisyen olun.

Birde her yere tabela yüksekokulu açılınca bu çıktı.Aynı ülkeyi Yıkılan 90lar sovyetine benzettiler.Ordakilerin sonu kötü oldu.Bu zamanın mezunlarıda bunu acı bir şekilde yaşayacak.Amaç üniversite sayısı değildir niceliğidir.

Bir üniversite dediğin yapı öyle 10 yılda kurulmaz 1 asır ve ötesi gerekir.Ciddi çaba emek gerekir.Bomboş beton yığınlarını diktiler içinden çıkanlarda meslekleri bitirdi.Yandaş kadro doldurma yerleri oldu.

Devran değiştiğinde bu çoğu betonarme yapı kapatılmalı.

Yozlaşma endeksimiz hiç de iyi durumda değil maalesef.

Açıkçası gelişmiş ülkelerde, sosyoloji doktorası yapan kişiler derin piyasada çok güzel paralar kazanabiliyorlar.

Hep aynı yere çıkıyoruz.

Tabii ki Almanya bizi gısganiy sonucu kaçınılmaz.

Kapitalizmin sonucu değil...

Halk özel şirketlerden memnun değildi değil mi her seyi devletten bekliyordu değil mi? İşte merkezi hükümet Akp'nin yerel de biraz CHP'nin elinde 6 milyon kişiye istihdam sağlıyor . Eskiden kalan özel firmalar Arçelik Beko Vestel Toyota Tofaş-fiat gibiler var hala kapanmayan yeni açılmış ciddi işletme fabrika da yok artık.

Halk özel firmaları sevmiyordu zaten, sonuç: Torpil bulamıyorum kamuya belediyeye giremiyorum

Bu arada kamuya kapağı atanlarda devlet domates fiyatını düşürsün, otomobil fiyatının yükselmesini engellesin demekteler hâlâ. Ekonomi hâlâ dip yapmadığı halde kişi başı milli gelir 7binlere doğru gerilemekte bu arada daha da düşecek. 40 milyar dolar cari açık 200 milyar lira bütçe açığı var şu anki refahı (!) bile borçla sürdürüyoruz

Bu dünyada hakta yok tanrı da yok allahta yok.varolan tek şey para.tanrı da para ölümsüzlüğü verebilen de... 110 yaşında ki yaşlı bir kadını oğulları aylık 100 bin tl harcıyarak hayatta dutuyorlar.Para öldürmez.ciğerin iflas eder gider taktırırsın parayla.

Torpille kpssden 90 alan beri gelsin.

e tabi mulakat olunca 90 alan degil de 60 alan beri geliyor.

Ben hayatta büyük hırslarım yok kariyerimde eğer doktora yapacak kadar okusaydım ve böyle birşey yaşasaydım hayata küserdim yada yurtdışına giderdim.

Ahahahahaha peki. Teknolojik gelişmeleri nasıl sağlamayı düşünüyorsun? Fikirleri şark kurnazlığından ileri geçemeyen, ekonomik yapıya dokunamayıp birbirinin aynısı iş modelleriyle piyasada tutunmaya çalışan girişimcilerle mi? Gelişmekte olan ülkeye devam diyorsun yani.

İnsanların "Burası Türkiye burada böyle" yönünde ağlamasını da anlamıyorum. 100 eğitimli gencin yarısı neden beyin göçü yapıyor diye ağlarsınzı sonra da. Ağlayın sadece, bir tane çözüm üretmeye yönelik fikir yok, cesaretlendirici fikir yok. Kendini değiştirmiyorsun ki...

Romantizmle suçlayacaklar olacaktır. Romantiklik yapıp içinde bulunduğun yolu baştan yapmayan insanlar olmasaydı bir halt yaşayamazdın. Destek olmayacaksanız eğer köstek olmayın insanlara, kapatın çenenizi.

Sosyal medya internet ülkende ilerledi de haberin olmaya başladı her şeyden aç bak Türk sıneması filmlerini oluk oluk torpili anlatıyor. Ha bir de çok arttı haa demek ki itiraf ediyorsun akp döneminde en çok alımlara şahit oluyorsun ki o da gözüne çok batıyor. Akp dönemi öncesi alınan memur sayısı ile akp dönemine bak anlarsın ne demek olduğunu ve neden gözüne çok battığını ve de 2002 den beri internet nereden nereye geldi de artık akrabanın bile sosyal medyadan devlete girdiğini görüyorsundur. Çünkü millet kendini atmaya meraklı şuraya buraya girdim diye story atmaya.

Öncelikle yazıma Doktora nedir çok kısa anlatarak başlayacağım. Doktor bir alanda alabileceğiniz en yüksek eğitimdir.

Arkadaşımızın okuduğu bölüm hangi bölüm olursa olsun. Arkadaşımız o mesleğin öncelikle uzmanlığını almış. Arkasından doktorasını yapmaya başlamış. İşi bilmediğiniz için böyle atıp tutmak kolay. Bir meslekte doktor olmak heklimlikte doktor olmak kadar zordur. Dandik 2 yıllık 4 yıllık okul okumaya benzemez. Öncelikle o meslekte Master of science ünvanını almanız gerekiyor, arkasından Doctor of philosophy oluyorsunuz. Bunun için 2 yıl tezli yüksek lisans 4 yıl doktora yapmanız gerekmekte.

Tezli yüksek lisansta tez yazabilmek için öncelikle bir adet hakemli dergide yayınınız olması gerekiyor veya uluslararası kongrede bildirinizi sunmanız gerekiyor. Her ikisi ÜRETME ile olmaktadır.

Tezli yüksek lisansınızı bitirdikten sonra, Ales sınavından 70+ yökdil-yds sınavından yine 70+ kabul görmektedir. Bahsi geçen ales sınavı zeka ölçen bir sınavdır. Sorulara sınırsız süre verseler çoğunluk soruların büyük bir kısmını çözebilir (Belirli kapasiteden bahsediyoruz). Fakat ales sınırlı süre verir ve o sürede soruların büyük bir kısmını çözmenizi ister.

Doktora yapmak lise okumaya 4 yıllık lisans okumaya benzemez. Yeterlilik sınavına girip 8 yıllık mesleki bilginiz + araştırma biliminden sorumlu tutulup, jurinin önüne çıkıp başarılı olmak zorundasınız. Doktora tezinizin kabul edilmesi için özgün bir çalışma yapmanız gerekmektedir. Alandan veya literatürden gerçek bir araştırma sorunu bulmanız gerekiyor ki buda hiçte kolay bir şey değildir. Ortalama 250-350 sayfa arasında tez yazarsınız. 500+ kişiyle anket yaparsınız bunun için harcanan para ve zaman çok fazladır.

Bunu yazması 10 dakikamı aldı. Siz düşünün bu kadar yıl ne kadar emek alır. Doktora yapan bir öğrencinin kabak çekirdeği satması nedir ? Birde onun üstüne buraya gelip mesleğini eline alsaydı diyen arkadaşlara sesleniyorum! Sizin yaptığınız mesleğin yöntemlerini, ar-ge çalışmalarını ve eğitimlerini müdürleriniz mi yoksa patronlarınız mı yapıyor zannediyorsunuz ? Okulda gördüğünüz dersler vahiyle mi iniyor ?

Yazdıklarının benim için hiç bir karşılığı yok çünkü instagramım filan yok.

internette ne durumda olduğumuzu anlamam için dayımın storysine bakmama gerek yok. Basit bir araştırma ile ilk yüzde olmadığımızı görebiliyorum. Tavsiye ederim amcanın storysinden değil de bilgi edinebileceğin yerlerden bak.

Ayrıca yandaşları devlete doldurmanın nesi iyi? Güreşçiyi Vakıfbank yönetimine atamak filan? Devleti liyakatsiz kişilerle doldurmakla neden övünüyorsun ki?

arkadaşım yapıo 31 yaşında 3 yerden burs alıyor pek atanma ümidi yok sınavla anca profesorü birşeyler yaparsa ))