Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Hızlı 
Bildirim
diyarbakır-hasankeyf-midyat-mardin-urfa rotası ve 3 günüm var. (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü, 
1 Mobil
1 Mobil
Giriş
Mesaj
-
-
Bu arada gezinin maliyetinide paylaşayım.
Uçak biletlerini 6-7 ay önceki thy kampanyasını Parafly'ın küsürat kampanyası ile aldım. Toplam 4 kişilik gidiş dönüş 200 tl ye geldi.
Araç kirası 4 günlük focus 4*131 tl toplamda 525 lira parafly puanları ile 105 tl lik puan ile alındı.
reyhani kasrı için 238 tl tutarında ücret 100 tl adios puan ile ödendi
Hilton için 2 gece 225 tl adios puan ile ödendi
Yani 4 kişi için uçak, 4 günlük araç kirası ve 3 gece otel için toplam ödenen para 630 tl. cebimizden çıkmış oldu.
Adios kart hakkında detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz
http://forum.donanimhaber.com/m_43479733/f_//tm.htm#43479733
Buda parafly için
http://forum.donanimhaber.com/getQuotes_ajax.asp?rd=yes&t=76207854
NOT: Kredi kartları ve özelikleri hakkında linklerden bilgi edinebilirsiniz. Aksi halde konu amacından çıkabilir.
-
otomobilci_x
kullanıcısına yanıt
Teşekkür ederim siz resmen bedavaya getirmişsiniz tatili :) Derhal adios kart almalı, gerçi biz memuruz siz sanırım esnaflık-işletmecilik yapıyorsunuz oradan para puan vs biriktiriyor olabilirsiniz :) Bir araştırayım tekrardan, size iyi eğlenceler :) -
quote:
Orijinalden alıntı: eg90
Teşekkür ederim siz resmen bedavaya getirmişsiniz tatili :) Derhal adios kart almalı, gerçi biz memuruz siz sanırım esnaflık-işletmecilik yapıyorsunuz oradan para puan vs biriktiriyor olabilirsiniz :) Bir araştırayım tekrardan, size iyi eğlenceler :)
Hayır bizde maaşlı çalışanız adios başlığını inceleyin puan toplamanın çok kolay olduğunu görürsünüz
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
1.gün planında hiç sapma olamadı. Ancak şunu belirteyim süratli bir araç kullanımım oldu aksi halde zamanı yetiştirmek zor. Şu anda Mardin reyhani kasrındayız. Çocuk rehberler, minur ustanın haşhaş kebabı,midyattaki gümüşçüler,morgabrielin saat 3 e kadar acık olması gibi konuları dönüş te detayları ile paylaşacağım
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Saat 12de Mardin gezisini bitirdik darul zafarena doğru yola çıktık programın önüne geçtik diye sevinirken lastik patladı bugün pazarda olunca açık lastikçi bulmak falan tam 1,5 saatim gitti ve açık bir rlastikçi buldum. Şu anda lastik değiştiriyoruz. Darul zaferanda da zaten bugün ayin varmış sadece dışardan görebilmemize izin veriliyor bu yüzden orayı es geçip lastik takılır takılmaz Urfa yoluna gideceğim
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
2. Gün planıda patlayan lastiğin yol açtı 1-1,5 saatlik kayıp ve manastırın gezi programından çıkarılması hariç kayıpsız noktalandı. Yarın burası yağmurlu görünüyor bakalım yarın ki maceramız nasıl sonuçlanacak.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bugünde yağmura rağmen planı gerçekleştirdik (sadece Birecik 'e uğrayamadık) günün unutulmazları harrandaki ulucami, Atatürk barajından yaylak üzerinden Halfetiye geçilen yol (yol dediğime bakmayın tek kelime ile ömür törpüsü) Halfetinin sunduğu görsel şölen, altın restoranda yenilen kemeli kebap. Yarın Diyarbakır'a geçiyoruz
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Geziyi bitirdik ve dün gece geri döndük. En kısa zamanda fotoğraflarla bir inceleme paylaşacağım ama öncelikle biraz dinlenmem lazım. -
Hocam ayağınıza sağlık.ben gezi yaziları okumayı da gezmeyi de çok severim.sizde gayet güzel yazmışsınız.
Fotoğrafları ve detayları dinlenmeniz ardından bekliyoruz.
2 cocukla çok pahali olur demiştim fakat yine çok iyiye kurtarmişsınız.biz arkadaşlarla gezileri çok sefil yapıyoruz malum ogrencilik
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: madcow165
Hocam ayağınıza sağlık.ben gezi yaziları okumayı da gezmeyi de çok severim.sizde gayet güzel yazmışsınız.
Fotoğrafları ve detayları dinlenmeniz ardından bekliyoruz.
2 cocukla çok pahali olur demiştim fakat yine çok iyiye kurtarmişsınız.biz arkadaşlarla gezileri çok sefil yapıyoruz malum ogrencilik
Bu gece yazı geliyor hocam. Ancak yazdıkça uzuyor. O yüzden çok özet tutacağım.2000 fotoğraf çekmişim bunlar içerisinden ayıklayarak bir kaç tanesini paylaşmak zorundayım. yoksa yüklemek bile başlı başlına bir problem olacak.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi otomobilci_x -- 19 Mart 2014; 22:18:06 > -
1. GÜN
Ankara’da saat 8,55 te bindiğimiz Diyarbakır uçağından Saat 10.15 te indikten sonra 10.45 te kiraladığımız araç ile Havaalanından ayrılıp Silvan yoluna koyulduk rotamızın ilk durağı Malabadi Köprüsüydü. Uğruna türküler dizilen Malabadi köprüsü çok hoş bir köprü olmasının yanında Dünyanın en geniş kemerli taş köprüsü unvanını da taşıyor.
Arabadan iner inmez etrafınızı bir çocuk seli çeviriyor ve taciz başlıyor sizin köprüyü rahatça gezmenizi engelleyen bu tutum bir süre sonra gittikçe sıkıcı oluyor. Köprüde çok az vakit geçirdikten sonra dümeni Hasankeyf’e çevirdik.
Hasankeyf’te tepeye çıkıp sağı solu inceledikten, fotoğraflar çektikten sonra sıra Mor Gabriel (Mor Aziz anlamında kullanılıyor) Manastırına gelmişti.
Manastıra Midyat’tan doğuya doğru 20 km kadar yol gidilerek ulaşılıyor. Manastırın önüne geldiğimizde yapının devasa boyutları ve güzelliği hemen bizi etkilemeye yetti. İçine girdiğimizde ise olay bam başka bir boyut kazandı, gerçekten muazzam bir eser ve daha da etkileyici olanı şimdiye kadar hiçbir zaman ağır restorasyon geçirmemiş bir kilisenin orijinal olarak bu güne gelmiş olmasıydı. Manastırdan çıkıp Midyat’a geldiğimizde her yerden görünen kilise haçları hemen dikkatimizi çekti. Aracımızı bir kilisenin önünde durdurduk yine çocuklar etrafımızı çevirdi. İçlerinden bir tanesini seçtik arabamıza aldık ve onun eşliğinde ilçenin tamamını gezdik. Şimdi tek tek yerlerin ve eserlerin ayrıntılarına girmeyeceğim çünkü bitmez ancak Midyat bir bütün olarak muazzam bir yer her köşesi, her binası ayrı ayrı tarih ve ayrı ayrı medeniyet kokuyor.
Neyse hanım birazda gümüş alışverişi yaptıktan sonra saat akşam 6 gibi Mardin’e doğru yola çıktık. Mardin’e ulaştıktan sonra otelin ve cerciş'in(yemek yemeyi planladığımız restoran) yerini birisine soralım dedik. Adam tarif etti ve yemek yiyecekseniz cerciş’e gitmeyin dedi. Neden dedik aşırı kazık bir yer eğer isterseniz size bir yer önereyim dedi. Tamam dedik Çarşıda Münir usta var kime sorsanız tarif eder dedi oraya giderseniz pişman olmazsınız diyince bizde trip****orda araştırınca deneyelim dedik. Sonuçta ortalama bir yerdi, içli köftenin olmaması bizi üzdü, haşhaşlı kebabının lezzeti güldürdü. Sonuçta hashaşlı kebabını tavsiye ederim. Lahmacununu beğenmedik, çorbasıda normal bir çorbaydı. Ancak, bir daha gidersek sanırım daha yöresel lezzetleri bulabileceğimiz cerçiş’e gitmek farz oldu. Yemekten sonra otelimize (Reyhani Kasrı) geçtik. Otel hakkındaki yorumlarıma gelince temiz güzel bir hotel tekrar gidersem tekrar orada kalırmıyım, kalabilirim.
2. GÜN
Kahvaltımızı yaptıktan sonra saat 9 da kendimizi Mardin sokaklarına saldık.
Ve Mardin merkezinde gezilecek bütün yerleri gezdik zaten tamamı aynı cadde üzerinde ve yarım günde hepsini doya doya gezebildik. Hanım bir sürü çaput aldı, sabun aldık, biraz gümüş takviyesi yaptık. (Bence gümüşü Midyattan almayın Mardin’de daha iyi modeller var ve fiyatlarda daha uygun gibi) Tam DeyrulZafaran Manastırına dümeni çevirdik ki arabanın lastiği patladı. Günlerden Pazar olunca açık lastikçi bulmak için 1.5 saat kaybettik. Planın gerisine düşmemek adına Deyrulzafaranı es geçip Dünya’nın en eski dini merkezi olan Göbeklitepe’ye (Urfa) hareket ettik. Göbeklitepe’den sonra Balıklıgöl ve çevresini (Urfa Kalesi ve diğerleri) gezdik.
Burada da dilenci tacizi ile karşılaştık. İnanılmaz bir başı boş erkek kalabalığı da cabası. Akşam yemeği için temiz bir yer ararken Gülhan Lokantası önerildi bize ancak tamamen gereksiz bir yerdi boşu boşuna o günün akşam yemeğini orada harcadık. Daha sonra Otelimize (Hilton Garden İnn) geçtik ve yorgunluktan nasıl uyuduğumuzu bile hatırlamıyoruz.
3. GÜN
Sabah kahvaltıdan sonra Rotamızı Harran’a çevirdik Harran’da da motorsikletli sözüm ona rehber tacizi vardı. Ki bunların yaşının büyük olması insanı daha da tedirgin ediyor. Hele ki bir tanesi hareket halindeki arabaya motorla yaklaşıp camı aç diyerek taciz edince artık azarı hak ediyordu. Allahtan azardan sonra konu uzamadı da tadımız iyice kaçmadı. Neyse Harran’da Urfa’ya gidilince gezilmesi gereken bir yer bence eski evleri, cami ve kalıntıları, dünyanın en eski üniversitesinin kalıntıları gibi muazzam eserlere sahip bir ilçe.
Buradan sonraki hedefimiz Atatürk Barajıydı bu nedenle Harran’dan tekrar Urfa’ya döndük ve Adıyaman-Bozova yolundan Atatürk Barajına ulaştık.
Baraja nazır birer çay içtikten sonra Yaylak üzerinden Halfeti’ye geçmeye karar verdik. 60 km lik öyle bir yola (yol demeye bin şahit inanın 4*4 pikapım olsa o yola para verseler girmem) girdik ki bitene kadar akla karayı seçtik ama halfetiye ulaştığımızda her şeye değer dedik.
Tekne ile 1 saatten daha uzun süren bir turdan sonra hava kararmaya başlamıştı ki Halfeti’den ayrıldık planımızda Birecik’ede uğramak vardı ancak artık geç olduğundan bu planıda es geçtik ve yemek yiyecek yer aramaya başladık. Trip****orda gördüğümüz Altın Lokantasında karar kıldık ve ufak bir adres aramasından sonra Lokantaya ulaştık. Kemeli Kebab diye bir şey yapıyorlar benden 10 üzerinden 100 aldı (ama damak tadı bu bizim hanım sadece beğendi mesela) urfaya gidecekseniz öneririm gerçekten başarılı bir kebaptı. Yemekten sonra tekrar otelimize döndük. Otelin değerlendirmesini yapacak olursam. Son derece temiz ve nezih bir yer Balıklıgöl ve çevresine yakınlığı da bir başka avantajı. Sonuçta tekrar Urfaya gidersem konaklamak isteyeceğim yer yine burası olur.
4. GÜN
Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra otelin hemen karşısındaki sokaktan Urfa Peyniri aldık. Diyarbakır yoluna çıktık 180 km lik yolun bir kısmını yağmurda kat ettik. Bu arada Urfa-Diyarbakır yolunun kenarındaki taş tarlaları çok değişik bir manzarayı önümüze seriyordu. Hiç bu kadar çok ve yaygın bir taş topluluğu görmemiştim. Diyarbakır’a geldiğimizde hava yağmurluydu. Ne yapalım ne edelim derken Gazi Köşkü’ne gidelim bir Kahve içelim dedik. Köşke gittik ancak Kahve içecek bir yer bulamadık. Hemen aşağısında da 10 gözlü köprü var onunda birkaç poz fotoğrafını çekip, geri dönüp Trip****orda en yüksek puanı alan Leventte bir künefe yiyelim dedik orayı bulduk ve künefemizi yedik. Güzel bir mekan, masalarda bulunan ekranlar üzerinden siparişinizi verebiliyorsunuz, ve içeceklerle dondurma için ücret almıyorlar. Bir porsiyon künefe 13 tl ancak söylediğim gibi çay, kahve, su, dondurma için ücret almadıklarını düşününce fiyat son derece uygun. Künefesi de oldukça iyi ancak yediğim en güzel künefe de değildi. Sonuçta gidilir mi gidilir ama ilada gidin diyemem.
Daha sonra duran yağmurunda izin vermesiyle Ulucami ve çevresindeki yerlerin tamamını gezdik (Meryem Ana Kilisesi, Cahit Sıtkının Evi, 4 Ayaklı Minare…… vesaire) Daha sonra surlar etrafında uzunca bir yürüyüş yapıp şehir merkezini turladık Akşam yemeğini Onur Ocakbaşında yemeye karar verdik. Burasının özelliği mezelerinin lezzeti ve çeşitliliğiydi 6 çeşit meze getirdiler kebapları da çok lezzetliydi. Bir güzel karnımızı doyurduktan sonra uçağımıza geçtik ve bir geziyi daha muazzam bir yorgunlukla bitirdik.
-
Harika bir değerlendirme olmuş hocam.. 
-
Elinize sağlık. Yine çok güzel bir anlatım olmuş. Fakat birkaç yerde kullandığınız fakat sansürlenen kelimeyi (Trip****) merak ettim. -
Elinize sağlık. Yine çok güzel bir anlatım olmuş. Fakat birkaç yerde kullandığınız fakat sansürlenen kelimeyi (Trip****) merak ettim. -
Mesajım dursun okurum bir ara -
Elinize sağlık hocam. Anlatım çok güzel, sanki birlikte gezmiş oldum sizinle
-
Çok güzel bir Gezi yazısı olmuş. Seçtiğiniz güzergah ve mekanlar çok başarılı ve üslubunuz son derece keyifli.
Emeğiniz için teşekkürler..
Ancak yemek noktasında Trip... gibi internet üzerinden değil de orda yaşayan ikamet eden tanıdıklar aracılığıyla öneriler alsaydınız çok daha lezzetli yemeklerle buluşurdunuz. Doğuda enterasan olan bir şey de "Salaşlık"la lezzetin doğru orantılı olması. Ne kadar lüks ise okadar vasat oluyor lezzet.
Bir daha ki sefere seve seve yardımcı olurum özellikle yeme içme mevzusunda.
Birde buralarda sulu yemekten ziyade kebab gibi ızgara yemeklerine ağırlık vermek gerekir. -
quote:
Orijinalden alıntı: **osk@r78**
Harika bir değerlendirme olmuş hocam..
Beğendiğinize sevindim
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: sinan26tr
Elinize sağlık. Yine çok güzel bir anlatım olmuş. Fakat birkaç yerde kullandığınız fakat sansürlenen kelimeyi (Trip****) merak ettim.
Saolun t-r-ip-ad-v-i-s-or
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
