Şimdi Ara

Dışişleri Bakanlığı Bildirisi (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
47
Cevap
1
Favori
2.377
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
17 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Roumiruez

    Bu ülke bir tek size ait değil. Müslümler yaşamıyor bu ülkede sadece. İşinize gelince bütün kurumlar sunnileri korusun istiyorsunuz, ama bu ülkede aleviler, ateistler, deistler, hristiyanlar da askerlik yapıyor, vergi veriyor.

    Beyniniz bunu ne kadar önce anlarsa kişisel gelişiminizi o kadar erken tamamlarsınız.

    Her şeyin farkindalar hocam hiç merak etmeyin.

    Mesela bu forumda bile seriat gelse de şunları kilictan geçirsek diye açık açık yazan uyeler var. Hatta halen bugün bule bu bölüme yaziyorlar.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Klasik dinci savunmaları. Her şeyi birbirine karıştırmalar, alakasız örnekler. Artık ezberledik bunları.

    İstiklal marşı bağımsızlığın sembolü olduğu için başımızın üzerinde yeri var, bu demek değil ki her mısrasına yüzde yüz katılıyorum. Katılmadığım ifadeler de var katıldıklarım da var.


    Ayrıca bir marş ile, dışişleri bakanlığının resmi bildirisini kıyaslıyorsun farkında mısın? Dış işleri haklın vergisiyle işleyen bir kurum. Halkı temsil eden laik bir kurum. Yani bunu anlamak bu kadar zor olmamalı.


    Devletin kurumlarının sürekli ateistleri, deistleri veya alevileri savunmasını, desteklemesini ister miydin? Sürekli o inancı pompalamasını ister miydin?

    Olaya bu açıdan bak, azıcık empati yapabilseniz mesele çözülecek.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Roumiruez -- 18 Ocak 2021; 13:32:10 >
  • Sözde halife artık İslam adına ahkam kesmeye de başlamış😂 oğlum Müslümanlar Osmanlı’nın halifeliğini takmamışlar, AKP’nin halifeliğini mi takacaklar😂 Kendi ülkesinde iktidarda kalabilmek için o parti senin, bu part benim ittifak peşinde koşanların şu bildiriyi yayınlaması komik yani.

    Piskopos’un kendisi ve temsil ettiği zihniyetin de eleştirdiği kesimden aşağı kalır bir yanı yoktur ayrıca.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Roumiruez

    Bu ülke bir tek size ait değil. Müslümler yaşamıyor bu ülkede sadece. İşinize gelince bütün kurumlar sunnileri korusun istiyorsunuz, ama bu ülkede aleviler, ateistler, deistler, hristiyanlar da askerlik yapıyor, vergi veriyor.

    Beyniniz bunu ne kadar önce anlarsa kişisel gelişiminizi o kadar erken tamamlarsınız.

    Dışarıyla ilgili bir konuda iç siyaseti coşturacak kadar düzeysiz, tek taraflı, efendi görünümünün altında oldukça mahalle karısı ağızlı bir açıklama. Twitter'da da bakanlığın doğrudan bakanlık çalışanları üzerinden yaptıkları açıklamaları görseniz, bunlara her ay maaş veriyor devlet denen yapı imama, hacı hocaya verir gibi...

    Keşke AK Parti'nin kurulmasına izin verecek şartların oluşmasına izin verilmeseydi, belki de olacağı vardı ve oluyor işte...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • ŞAKACI kullanıcısına yanıt

    Başpsikopos'un ne dediğini bilmiyorum. İslam'a yönelik hakaret içeren ifadeler var ise ülke insanlarının bir kısmının hassasiyetleri doğrultusunda devlet düzeyinde tepki gösterilebilir. Ancak T.C. Devleti'nin resmi bildirisinde İslam'dan "dinimiz" diye bahsedilmesi sünni müslüman olmayan T.C. vatandaşlarını dışlayıcı ve toplumsal barışı bozucu bir ifade olmanın yanısır Anayasa'ya da aykırıdır.


    Türk Devleti'nin (kuruluş felsefesi ve mevcut anayasası itibariyle görüleceği üzere) bir "dini" olmadığı gibi T.C. vatandaşları devlete herhangi bir din üzerinden değil, vatandaşlık bağıyla bağlıdır. Dolayısıyla tarihi İslam'dan binyıllar öncesine dayanan Yüce Türk Milleti'nin çeşitliliğini tek bir dine mensup görmek kimsenin haddine değildir.


    Siz bireysel olarak kendinizi istediğiniz gibi tanımlayabilir, kendi inancınıza yönelik hakaret karşısında bireysel tepki gösterebilirsiniz. Siz İslam'dan "benim dinim" diye bahsedebilirsiniz. Ancak, üzerinde her dine mensup insanın yaşadığı ve vatandaşlık bağıyla bağlı olduğu devlet ise İslam'dan "dinimiz" diye bahsedemez, çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin dini diye bir şey yoktur.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hulkibey -- 18 Ocak 2021; 22:23:32 >




  • hulkibey kullanıcısına yanıt

    Dediğim gibi bu ifade beni rahatsız etmiyor. Rahatsız olanlar şikayeti olanlar açar davasını yada şikayetini bildirir vs dış işleri bakanlığına, nasıl ben yukardaki zatların İstiklal marşının bazı mısralarını kabul etmiyorum demesini şikayet ettiysem sizde şikayet edebilirsiniz.


    Benim için konu kapandı. Ben Müslümanım ve İslama Peygamberime Müslümanlara hakaret eden kim varsa yaşadığım devletin en üst düzeyde tepki göstermesi beni memnun eder her zamanda edecektir. Nasıl geçmişte sizler bu tepkiler gösterilmediğinde yada İslama olan nefretlerin olumsuzlukların yapıldığında memnun oluyorsanız şimdide ben memnun oluyorum.


    Konu bu kadar basit, haa bu konuda çok şey söylerim ama değmez, Ülkenin kuruluş felsefesinde "dini" olmadığını söyleyip diyanet diye bir kurum kuracaksın :) sonra işine geldiğinde o diyaneti İslam dini dışında şekillendirip farklı yerlerde kullanacaksın işine gelmeyince de devletin dini yoktur diyeceksin :) vs vs çok şey söylenir ama buradaki bazı zatlar dar gözlerle baktığından bir anlam ifade etmez onun içinde kelime israfına gerek yok.


    Dediğim gibi Bu ülkenin baş tacı olan İstiklal Marşı her şeyi çok güzel bir şekilde özetlemiş ALLAH yazandan razı olsun.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ŞAKACI -- 18 Ocak 2021; 23:29:53 >




  • ŞAKACI kullanıcısına yanıt

    Siz olayı çarpıtmakta ne kadar ısrar etseniz de, burada insanların tepkisi Dışişleri'nin tepki göstermesine değil, T.C.nin resmi kurumunun İslam için "dinimiz" ifadesini kullanmasına.


    Günümüzde, T.C.nin de T.C. Dışişleri Bakanlığı'nın da dini yoktur, olamaz. Türkiye'de sadece sünni müslümanlar yaşamıyor, T.C. vatandaşları sünni müslüman olmak zorunda değil. "Her Türk müslümandır" şeklinde genelleme yapmak ve bu varsayımla hareket etmek kimsenin haddine değil.

  • hulkibey kullanıcısına yanıt

    Aynı sabit fikirde olmaya devam ediyorsunuz. neyse boşa kelam tüketmenin anlamı yok. Sizin laik dediğiniz bu düzende İstiklal Marşının da bu şekilde olması doğru değil, diyanet işlerininde olması doğru değil ama bunlar var. Dediğim gibi siz geçmişteki gibi bu konularda tepkisiz kalmasına alıştığınız için yada İslamı savunan metinlere alışmadığınız için rahatsız oluyor olabilirsiniz bu sizin tercihinizdir. Ben bir Müslüman olarak bu durumdan rahatsız değilim olmamda mümkün değildir. Zaten hiçbir Müslümanda bu durumdan rahatsız olmaz olursa Müslümanlığında sıkıntı var demektir.


    Gelelim diğer duruma evet bu ülkede İslamın dışındada inancı olan yada olmayan var. Onlar geçmişte Müslümanların baskılandığı zamanlar bu hassasiyeti göstermeyip hatta baskılanmasından memnun olup hiçbir kelam etmemeyi seçerken diyanet işlerinin "dinimiz" demesinden rahatsız olmuşlar. İnanın hiç umrumda değil, nasıl ki biz rahatsız olduğumuzda sizin umrunuzda değildiyse benimde zerre kadar değil.


    Ayrıca her Türk Müslümandır söylemini ben hiç söylemedim olmadığını da biliyorum. Bunu genelde söyleyen sizin hayranlıkla baktığınız batı dünyasıdır :)




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ŞAKACI -- 18 Ocak 2021; 23:59:3 >




  • ŞAKACI kullanıcısına yanıt
    1. İslam için "dinimiz" ifadesini kullanan Diyanet İşleri değil, Dışişleri Bakanlığı, daha onu bile anlayamamışsınız.
    2. Aynı derecede vahim değildir ama, bunu Diyanet İşleri Başkanlığı demiş olsa dahi sakıncalıdır, zira, "diyanet" din demektir, "İslam" demek değil. Oysa Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye'deki insanların inanç çeşitliliğine hizmet etmek yerine "Sünni Müslümanlara Hizmet Dairesi" olarak çalışmaktadır. Diyanet işleri Başkanlığının sadece sünni müslümanlar için hizmet vermesi sünni müslüman olmayan insanların vergilerine hıyanettir, kul hakkı yemektir. Samimi bir müslümanın kul hakkı yemekten rahatsız olması beklenir.
    3. Benim kime neye hayranlıkla baktığımı bilemezsiniz. "Batı dünyasına hayranlıkla baktığım" ancak sizin hayal gücünüzün ürünüdür. Kendi hayal gücünüzün ürünlerini gerçekmiş gibi savlayarak şabloncu, genellemeci bakış açınızı bir kez daha ifşa ediyorsunuz.


    Her Türk müslüman olmadığına göre, Dışişleri Bakanlığı'nın da dini olmadığına göre, bir devlet kurumunun İslam'dan bahsederken, "dinimiz" demesinin neresi doğru? "Ülkemizde ve dünyada geniş kitlelerin inandığı barış dini" gibi bir ifadeyle pekala, çok daha kapsayıcı, olumlu, ve etkin bir dil kullanabilir.


    Ayrıca, ben burada Dışişleri Bakanlığı'nın tepkisini eleştirmiyorum, elbette vatandaşlarımızın kutsal değerlerine yönelik bir saldırı karşısında tepki göstermesi normaldir, gereklidir. Ancak, bu tepkinin (içeride ve dışarıda) HER İNANIŞ BİÇİMİNE YAPILAN HAKARET/SALDIRI KARŞISINDA gösterilmesi gerekir. Tepkilerin sadece İslam'a karşı olanlarla sınırlı kalması ve diğer inançlara yönelik saldırıların görmezden gelinmesi (hatta desteklenmesi), yine ayrıştırıcı ve toplumsal barışa aykırı bir tutumdur. Bu ayrıştırıcı tutum, (sizin ısrarla öyle diyormuşuz gibi lanse ettiğinizin aksine) İslam'a yapılan saldırılara sessiz kalınarak değil, tam aksine, her türlü inanış biçimine karşı saldırılara tepki göstererek bertaraf edilir; ancak o zaman etkili olur ve bir anlam ifade eder.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hulkibey -- 19 Ocak 2021; 0:24:47 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hulkibey

    1. İslam için "dinimiz" ifadesini kullanan Diyanet İşleri değil, Dışişleri Bakanlığı, daha onu bile anlayamamışsınız.
    2. Aynı derecede vahim değildir ama, bunu Diyanet İşleri Başkanlığı demiş olsa dahi sakıncalıdır, zira, "diyanet" din demektir, "İslam" demek değil. Oysa Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye'deki insanların inanç çeşitliliğine hizmet etmek yerine "Sünni Müslümanlara Hizmet Dairesi" olarak çalışmaktadır. Diyanet işleri Başkanlığının sadece sünni müslümanlar için hizmet vermesi sünni müslüman olmayan insanların vergilerine hıyanettir, kul hakkı yemektir. Samimi bir müslümanın kul hakkı yemekten rahatsız olması beklenir.
    3. Benim kime neye hayranlıkla baktığımı bilemezsiniz. "Batı dünyasına hayranlıkla baktığım" ancak sizin hayal gücünüzün ürünüdür. Kendi hayal gücünüzün ürünlerini gerçekmiş gibi savlayarak şabloncu, genellemeci bakış açınızı bir kez daha ifşa ediyorsunuz.


    Her Türk müslüman olmadığına göre, Dışişleri Bakanlığı'nın da dini olmadığına göre, bir devlet kurumunun İslam'dan bahsederken, "dinimiz" demesinin neresi doğru? "Ülkemizde ve dünyada geniş kitlelerin inandığı barış dini" gibi bir ifadeyle pekala, çok daha kapsayıcı, olumlu, ve etkin bir dil kullanabilir.


    Ayrıca, ben burada Dışişleri Bakanlığı'nın tepkisini eleştirmiyorum, elbette vatandaşlarımızın kutsal değerlerine yönelik bir saldırı karşısında tepki göstermesi normaldir, gereklidir. Ancak, bu tepkinin (içeride ve dışarıda) HER İNANIŞ BİÇİMİNE YAPILAN HAKARET/SALDIRI KARŞISINDA gösterilmesi gerekir. Tepkilerin sadece İslam'a karşı olanlarla sınırlı kalması ve diğer inançlara yönelik saldırıların görmezden gelinmesi (hatta desteklenmesi), yine ayrıştırıcı ve toplumsal barışa aykırı bir tutumdur. Bu ayrıştırıcı tutum, (sizin ısrarla öyle diyormuşuz gibi lanse ettiğinizin aksine) İslam'a yapılan saldırılara sessiz kalınarak değil, tam aksine, her türlü inanış biçimine karşı saldırılara tepki göstererek bertaraf edilir; ancak o zaman etkili olur ve bir anlam ifade eder.

    Hocam klavyenize sağlık ama ne yazarsanız yazın boş, karşıdakinin sabit düşünceleri değişmez. Allahtan yeni nesil çok daha bilinçli.





  • Kimse de bildiride yazım hatası var dememiş.

  • Bulgaristan pasaportu olan muhacirler her yere gidiyorken sadece Türk pasaportu olanlar işte böyle saçma sapan açıklamalar yüzünden bekletiliyor, elinde kılıç şov yapan kişi çıkmış islam barış dini diye açıklama yapıyor.  

  • Kelime seçimi yanlış veya kasıtlı olmuş.

    Dinimiz dediğinde 85 milyonun tamamının Müslüman olduğu varsayılarak söylenir veya Devlet ve millet olarak hepimiz Müslümanız sonucu çıkar. Bu yüzden Müslüman olmayanları temsil etmeyen bir açıklama olmuş olur.

    Ancak "İslam dinine mensup vatandaşlarımızın" gibi veya buna benzer bir terim kullanmış olsaydı, bugün yarın densizin biri çıkıp Türkiye'de ki Müslüman olmayan bir gruba yönelik hakaret ve saldırı esnasında resmi kurum olarak savunma hakkı da olurdu.


    Mevcut açıklama diplomasi ve anayasa ile bağdaşmıyor.

  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.