Şimdi Ara

DH ve DH Forum fikri benden çalındı, Sitenin Gerçeklerini Anlatıyorum!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
132
Cevap
12
Favori
2.293
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
24 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bölüm 1;
    Her şey 1998 yılının mart ayında İTÜ'de Gün ile tanışmamla başladı. O zamanlar ikimiz de fizik okuyorduk.(daha sonra alanımı değiştirdim ancak bu konu dışı) Gün'ün donanımlara karşı ilgisi dikkatimi çekmişti çünkü o zamanlar Türkiye'ye yeni yeni teknoloji geliyordu diyebilirim ve yeni çıkan ne varsa Gün'de bulmak mümkündü. Dolayısıyla arkadaşlığımız daha sıkı bir hâl almıştı çünkü en az onun kadar ben de ilgiliydim teknolojiye. Bir gün yeni bir telefon getirdi, hep beraber bahçede oturduğumuz bir sırada. Hiç unutmam Nokia 2110i modeliydi, yeni çıkmıştı. Getirdiği gibi incelememize fırsat vermeden teknik özelliklerini üsluplu bir dille anlatmaya başladı o anlatırken DH fikri kafamda canlanıyordu adeta bir anda olmuştu her şey ve Gün'ü köşeye çekip(arkadaşlardan biraz uzaklaştırıp) senin de benim de donanımlara, teknolojiye ilgimiz var ve ikimiz de yeni aletler çıktı mı alıp kurcalamayı seviyoruz madem bunu kendi aramızda yapıyoruz neden videolar çekip internete koymayalım ki? Neden insanları teknoloji konusunda bilgilendirmeyelim ki? Dedim. Gün; "Olur mu öyle şey Türkiye'de doğru dürüst internet kullanıcısı mı var? Doğru dürüst teknolojiden anlayan mı var? Kimse izlemez boşuna zaman kaybederiz. Bunun yerine bir an evvel bölümümüzü bitirip iş bulmaya bakalım." deyip geçiştirdi ben ise o an için haklı bulmuştum kendisini. Nereden bilebilirdim ki kafasındaki planları...

    Bölüm 2;
    Günler geçtikçe, teknoloji geliştikçe, yeni model telefonlar kameralar çıkmasına rağmen Gün ortalıkta pek görünmüyordu. Bu olağan dışı bir durumdu çünkü ne zaman yeni bir şeyler çıksa hep beraber arkadaşlarımıza teknik detaylar anlatır binevi lanse ederdik ürünü. Bu hiç Gün'e göre değildi. Derken bir pazartesi yanıma geldi. Şu video nasıl olmuş dedi ve çektiği ilk incelemeyi gösterdi. "Creative Nomad II" bu videoda normalde beraber yaptığımız işi tek başına yapmış ürünü incelemişti. Ve adeta benim fikrimi uygulamaya geçirmişti. "Ben bunu beraber yapıp internete atalım dememiş miydim?" dediğimde ise "Sadece kendimi görmek istedim onca insanın önünde tanıtım yapıyoruz tuhaf görünmek istemem." diyip sırıttı. Bu sırıtış pek hayra alamet değildi benim yüzümün asıldığını gördüğünde ise "İnternete atmayı düşünmüyorum zaten öyle bir planım olsa senle birlikte yapacağımı biliyorsun." dedi. Gün en yakın arkadaşlarımdan biri olduğu için ve biraz da saflığımdan ötürü gülümseyip geçmiştim. Yıllar sonra milyonlarla oynayacağını nerden bilebilirdim beraber yemek yediğim, şarkı dinlediğim, teknoloji konuştuğum kişinin...

    Bölüm 3;
    Son görüşmemizin üzerinden yaklaşık 1 ay geçmişti ve Gün ortalıkta yoktu. Yine beklemediğim bir anda dışarıda turlarken yanımda belirdi, giyimi şıklaşmıştı yeni kıyafetler almıştı ve bunların pahalı olduğu aşikârdı. Bunları nasıl buldun diye sormadım, ayıp etmek istemedim ve aklıma gelen tüm kötü düşünceleri uzaklaştırdım. Bir yerlere oturup soğuk bir şeyler içelim dedim, Gün de kabul etti. Oturup bir şeyler içerken rutin sohbetlerimizi ediyor teknoloji ve üniversite hakkında konuşuyorduk. Çok geçmeden Gün tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi. El kamerasını masada bırakmıştı. Her ne kadar kötü düşünceleri kafamdan uzaklaştırmaya çalışsam da bir an irademi kaybettim ve kameradaki son kayıtlara baktım. Gördüklerim beni şoke etmişti...

    Bölüm 4;
    Kamerada yaklaşık 17 video vardı bunlardan ilk 2'si hariç kalan 15'i donanımlarla ilgili inceleme videolarıydı. Gün'ün bir şeylere hazırlık yaptığı apaçık ortadaydı. Artık kafamdaki kötü düşüncelerin sadece düşünceden ibaret olmadığını anlamıştım. Onlar gerçekleşiyordu ve bu beni korkutuyordu. Aylar önce ortaya attığım fikri tek başına gerçekleştirmek üzere olduğunu düşündükçe içim içimi yiyordu. Kamerayı aldığım yere koydum ve önümdeki içeceği bitirmeye çalıştım. Gün geldiğinde suratımın asık olduğunu söyledi ve sebebini sordu. Ona gerçekleri söylememek için kendimi zor tuttum ancak yine hiçbir şeyi belli etmedim. "Kötü bir haber aldım gitmem gerek" diyip cevabını beklemeden uzaklaştım. Zaten beni pek taktığını sanmıyorum. Hemen kiralık evime gittim bilgisayarı açtım(Mart 1999) internette gezinirken Google'da donanımlarla ilgili araştırmalar yapıyordum. O dönemler YouTube olmadığı için Gün'ün bu videoları bir internet sitesine yüklemesi gerektiğini biliyordum ve görünen oydu ki o internet sitesini bensiz açmış o videoları bensiz çekmişti, bunu Google sponsor reklamlarında gördüm...

    Bölüm 5;
    Sitenin adı donanımhaber.com'du hemen giriş yaptım o zamanlar için gerçekten karmaşık bir yapısı vardı(Fakat şunu da belirtmeliyim ki portal arada güncellense de forum hiç değişmemiş.) o dönemler WordPress yoktu vBulletin ise yeni yeni tanınmaktaydı. Gün beni şaşırtmıştı bu işte yalnız olamazdı. Siteye girdiğimde hiç video ve hiç konu yoktu, anlaşılan eklemeye fırsat bulamamıştı henüz. Ancak boş sitenin reklamını niçin versin diye düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi. Derken bunun bir çeşit strateji olduğunu anladım. Daha önce Gün'ün belirttiği gibi Türkiye'de internet pek yaygın değildi. Dolayısıyla Türk internet siteleri de pek bulunmamaktaydı. Gün aldığı keyword domaini Google'a indexletmeye çalışıyordu ve bu çalışması yıllar sonra her kelimede en üst sırada çıkmasını sağlayacaktı. Her türlü donanım aramasında ilk sıra, düşünsenize.. Okula döndüğümde herkes donanımhaber'i konuşuyordu anlaşılan sitenin içi boş olmasına rağmen, fikri yeterli potansiyeli sağlamış ve insanların dikkatini çekmişti. Herkes büyük günü bekliyordu. 13 Şubat 2000...

    Bölüm 6;
    Aylar geçti, Gün artık okula gelmiyordu. Pek de umurumda değildi açıkçası onunla arkadaşlık yaptığım günlere lanet ediyordum her gün. Eğer fikrim değerli olmasa bu kadar uğraşmazdı demek ki büyük bir projeydi donanımhaber. Ancak nasıl böyle biri haline geldiğini anlayamıyordum. Fikir benden çıkmıştı ortaklaşa girebilirdik bu işe fazlasında gözüm yoktu yarı yarı bana yeterdi.. Aylar içinde beynimi fazla zorluyordum. Her geçen gün vücut direncim düşüyordu çünkü her geçen gün 13 Şubat'a yaklaşıyorduk. Sorun tarihlerde değildi, donanımhaber'in karşılaştığım herkes tarafından biliniyor olmasıydı. Hem de içinde hiç içerik olmamasına rağmen. Gün işini çok iyi yapmıştı ve tüm sermayesini akıllılık yapıp reklama basmıştı. Eskiden Gün ile beraber ürün incelediğimiz arkadaşlarımız keşke bu siteyi senle Gün açsaydınız dedikçe sahte gülüşlerin arkasına saklanır olmuştum. Çünkü bu siteyi benle Gün açmalıydık, bensiz Gün değil...

    Bölüm 7;
    Ne demişler sayılı gün çabuk geçermiş. Sonunda 13 Şubat günü gelmişti. Abartısız söylüyorum o gün okulda çok az kişi vardı. Herkesin yeni site için evlerinde bilgisayar başında olduğunu tahmin ediyorum. Böylesine bir kitleyi bu kadar kısa sürede sağlamak gerçekten büyük işti. Her neyse ben de eve gidip donanımhaber'i açtım. İlk inceleme videosu orada duruyordu. "Creative Nomad II İncelemesi" adlı başlığı ve birkaç satırlık açıklaması ile orada duruyordu. Videoyu açtığımda hiç şaşırmamıştım. Gün tek başına Nomad incelemesi çekmişti ve siteye atmıştı. Bu savaş demekti boş duramazdım. Öbür gün arkadaşlarımızın Gün ve site ile ilgili her türlü soruyu bana soracağını şimdiden düşünmeye başladım ve cevaplar üretmeye çalıştım. Bu benim için pek üzücü bir durumdu ki daha sonra hastalığımın da başlamasına bu stresin sebep olduğunu düşünüyorum.(Gün'ün açtığı ilk konuya http://www.donanimhaber.com/diger/haberleri/creative-nomad-ii-incelemesi.htm ulaşabilirsiniz hala duruyor ancak videoyu kaldırmış.)

    Bölüm 8;
    Sonraki gün okula gittiğimde arkadaş çevrem hala bu siteyi Gün ile birlikte yaptığımızı ancak incelemeleri onun hazırladığını düşünüyordu. Bunları duydukça kahroluyordum. Batmıştım. Böyle fikirler ömürde bir gelirdi akla ve ben ilk ve tek fikrimi son fikrim haline getirmiştim. Yapacak pek bir şeyim kalmamıştı, Gün'ü görmek bir mucize olurdu benim için. Hem görsem bile ne diyecektim ki? Veya o beni görse konuşur muydu ki? Diye düşünürken okulun kampüsünde, bahsettiğim mucize gerçekleşti. Okulun önüne Mercedes C 200 Kompressor geldi. Bu araçtan pek kimsede yoktu çünkü 2000 modeldi yani daha yeni çıkmıştı. Ön koltuktan inen takım elbiseli adam dikkatimi çekti. Zengin bir züppenin babasıdır diye düşündüm pek umursamadım ancak araba fazlasıyla ilgi alanım içerisindeydi kafamı çeviremedim. Olanları izliyordum yani. Aracın sahibi sandığım adam arka kapıyı açmak için atıldı, şaşırmıştım o adam yalnızca bir şoförmüş arka koltuktaki kişi ise onun patronuymuş diye düşünüyordum. Arabadan güneş gözlüklü, takım elbiseli ve elinde çantasıyla bir adam indi, saçları fazlasıyla bakımlıydı. Buraya kadar her şey normal giderken adam bulunduğum yere doğru yaklaştı. O yaklaştıkça ben heyecanlandım, heyecanlandıkça adamı seçmeye başladım. O arabadan inen kişi Gün'den başkası değildi. Yanıma gelmesini beklerken zaman geçmek bilmiyordu, yoksa donanımhaberle ilgili mi konuşacaktı benimle?

    Bölüm 9;
    Kalp atışlarım duyulacak seviyeye gelmişti, gözlerim kararıyordu. Belki fazla abarttığımı düşünüyorsunuz ama ben o siteye gönül vermiştim fikir bana aitti ve Gün'den gelecek her türlü teklife açıktım o an için.. Birkaç adım kala elimi ona doğru uzattım ve seni özledim dostum diye seslendim ona. Gözlüğünü aralayıp bana baktı ama tanımıyormuş gibi yapıp yürümeye devam etti. Birkaç metre gerimde bulunan dekanımızın yanına gitti. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Tüm bunların bir rüya olmasını isterdim ama gerçekti ve elimden hiçbir şey gelmiyordu. Birkaç dakika sonra Gün konuşmasını bitirmiş aracına doğru ilerlerken tekrar yanımdan geçiyordu. Kısık sesle güldüğüne yemin edebilirim. Arkasından bağırdım ama beni her zamanki gibi takmayıp üniversiteden uzaklaştı. Onu benden başka tanıyan olmamıştı sanırım. Onu tanıdığım güne ben de böylece lanet ettim. Beni takmaması iyice sinirlerimi bozmuştu, aylardır fazla stres sonunda kalbimden vurmuştu. Oracıkta yere yığılmışım hastanede uyandım...

    Bölüm 10;
    Yoğun tempoya dayanamayan kalbim hastaneye yetiştirilene kadar tam 2 defa durmuş. Bunu bana anlatan hemşireye "Peki kaç saattir burdayım?" diye sorduğumda bana tuhaf gözlerle bakarak; "Beyefendi tam 8 gündür bu hastanedesiniz, 2 gün önce ise yoğun bakımdan çıktınız" dedi. Bu sefer tuhaf gözlerle bakan bendim çünkü bir özel hastanede yattığımın farkındaydım. 8 günü nasıl karşılayabilirdim ki.. Kasılmış suratımı gören hemşire durumu hemen anlamıştı bana gülümseyerek aynen şöyle dedi, "Tüm borçlarınız DH tarafından karşılandı." İşte o an Gün'ü gerçekten sevdiğimi farkettim, o iyi bir adamdı ve belki de benden daha iyilerini hakediyordu. Artık ona canımı borçlu olduğum için konuyu daha fazla uzatmadan yıllarca forumla ilişkimi kestim ta ki bugüne kadar. Bugün bu konuyu açmam ve ilgi çekici bir başlık seçmemin sebebi herkesin bu hayat hikayesini bilmesi içindir. Gün ve Eren'in ebedi dostluğu...

    *Tek isteğim Gün Bey ile iletişim kurabilmek...

    (S)ık (S)orulan (S)orular;
    Gün kısa sürede nasıl parayı buldu;
    8. bölümde bahsedilen Mercedes aslında Gün'ün değildi. Site açıldığı gibi sponsor bulmuştu, daha önce defalarca dediğim gibi donanımhaber fikri harikaydı. Şoför ve araç ASP Playground'a aitti. Zaten yıllardır sitenin en altında yazıyor. Ki çok geçmeden Gün siteyi reklama boğmaya başlamıştı ancak kullanıcılar siteye öylesine alışmıştı ki reklam pek de umurlarında değildi. Belli bir zaman sonra Gün kendine ve tüm arkadaşlarına yetecek kadar kazanıyordu zaten.

    Citizen;
    Gün'ün bu işleri tek başına kaldıramayacağını tahmin ediyor olmalısınız. Donanımhaber ilk kurulduğu zamanlarda Gün'ün kendine ait bir editör ekibi vardı. Bazı incelemeleri onlarla çekiyor, sitenin alt yapsını onlarla birlikte geliştiriyordu. Bunlardan biri de Citizen'di.. İsmini vermek istemiyorum ancak şu detayı belirtebilirim ki kendisi Gün'le ortak arkadaşlarımızdan biriydi. Başlarda o da tüm fikrin Gün'e ait olduğunu düşünmüştü diğer herkes gibi. Ancak yakın tarihlere geldikçe bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı ve 2010 yılında beni aradı. Ona her şeyi burada yazdığımdan daha detaylı anlattım. Sonunda Citizen bana bir yemin etti. Hakkımı yerde bırakmayacaktı...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erenagar -- 28 Ağustos 2015; 22:44:26 >







  • (7 mesaj)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ZippoCH

    (7 mesaj)

    Fikir çalındı dedim fikir mesaj sayısıyla bunu bağdaştırmak kromozom sayısıyla gelişmişlik düzeyi arasında bağlantı kurmaya benzer..
  • Yav he he
    +
    Csb
    +
    Blok

    Agır csb nicke bakin erenAGAR . Agar.io ne zaman faaliyete gecti unlu oldu? 2015... Hard troll 2k dont

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Survivalist

    Yav he he
    +
    Csb
    +
    Blok

    Agır csb nicke bakin erenAGAR . Agar.io ne zaman faaliyete gecti unlu oldu? 2015... Hard troll 2k dont
    O tarihte muhtemelen annenin karnında bile değildin sincap, çöp konu açmanın gereği yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Montmartre -- 28 Ağustos 2015; 0:38:25 >
  • hocam facebooku da ben kurdum tuvalete gittiğimde mark şifreyi değiştirmişti



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi deep webteki zebani -- 28 Ağustos 2015; 11:30:51 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

  • < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • dok icini

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Survivalist

    Yav he he
    +
    Csb
    +
    Blok

    Agır csb nicke bakin erenAGAR . Agar.io ne zaman faaliyete gecti unlu oldu? 2015... Hard troll 2k dont

    Saçmalıyorsunuz, ve 5 dakika sonra olayları anlatmaya başlayacam o zaman tüm forumla birlikte siz de gerçekleri öğreneceksiniz..
  • Başladık arkadaşlar herkes yerini alsın..
  • erenagar kullanıcısına yanıt
    neymiş merak ettim sallasa bence çok matrak olur



  • Izliyoruz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: omerkusaya

    17 Yildir donanimhaber diye bir forum oldugunu yeni mi ogrendin?

    Ne alaka yani? Yeni bölümler eklendi gerçekleri duymayan kalmasın...
  • Konsept orjinal, guzel csb.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam bende aslında ilk işletim sistemi fikrini ortaya atandım. Ama ben pembe panjurlu pencereler olsun dedim tutmadı, Bill Gates geldi Windows dedi tuttu, hala olayın şaşkınlığını yaşıyorum.
    PM'ye gel dertleşelim, kader ortağıyız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Det.Harvey Bullock -- 28 Ağustos 2015; 22:51:33 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konudaki tüm yorumları sürekli eksileyen biri var, sanırım Gün Bey. Neyse yeni bölüm..
  • Degerlenir mi acaba

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • erenagar kullanıcısına yanıt
    peki bir sorum olacak donanım haberin ilk urlsi neydi
  • sorumu cevaplarsanız çok sevinirim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ork Glr

    sorumu cevaplarsanız çok sevinirim

    Bu nasıl bir soru donanımhaber her zaman donanimhaber'di bolumsonucanavari olacak hali yok ya.. Konuyu okursan detaylı bilgilerden bahsediyorum site hakkında.
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.