Şimdi Ara

Devletin Dini Olmalımı?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
182
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Kendimi bildim bileli ülkemizde ki insanların bir çoğunun dinin hakim olduğu bir düzenin bütün dertlere derman olacağı inancına sahip olduğunu görüyorum. İnsanlar, kendi dinlerini tanrıdan gelen mutlak hakikat ve geri kalan herşeyi insan yapımı, güvenilemez şeyler olarak gördüklerinden ötürü, kendi dinleri toplumun merkezini oluşturur ise sanki mükemmel bir topluluk elde edeceklermiş gibi düşünürler. Ben açıkçası dini olan her konuda olduğu gibi bu konuda da dindarlarla aynı fikri paylaşmıyorum. Bu yazıda bir devlete dinin benimsetilmesinin ve toplum düzeninin merkezine dinin konulmasının neden sakat olduğunu anlatacağım.

    İlk olarak teokrasiden bahsetmek istiyorum. Teokrasi kelime anlamı bakımından "tanrı yönetimi" gibi bir anlam taşır. Teokratik devletler dindar devletlerdir. Teokratik devletin yöneticileri kendilerini din aracılığı ile meşru kılar ve iktidarları dinden beslenir. Bu gerçekten çok sakat bir yönetim biçimidir. İleriki paragraflarda bu düzenin neden birey için zararlı olduğunu anlatacağım.

    Bir dini söylemin daha doğrusu herhangi bir söylemin devlet tarafından hakikat olarak benimsenmesi farklı fikirlerin ortaya çıkmasını engeller ve dahada önemlisi farklı fikirlere sahip insanları tehlikeye atar. İnsanların düşüncelerini ifade özgürlüğü ortadan kalkar ve insanlar egemen söylemin dışında bir şey söylerlerse devlet şiddetine maruz kalır. Bu söylediklerimin ertesinde birisi "İslam hoşgörü dinidir, İslam egemen olursa böyle bir şey gerçekleşmez!" Diyeceğini tahmin edebiliyorum. Bırakalım İslamı, Budizm bile bir devlet tarafından benimsense hoşgörü namına bir şey kalmayacak, dinin zorbalığı terör estirecektir. Yanlış anlaşılmasın, ben burada şu veya bu dinin aleyhtarlığını yapmıyorum. Benim söylediğim şey şu veya bu, hangi din devlet tarafından benimsenirse benimsensin yinede zorbalığon ortaya çıkacağıdır. Çünkü devlet varolmak için kendi iktidarını vatandaşlarına dayatmak zorundadır yani devlet doğası gereği zorbadır. Dolayısıyla siz bir devlete söylediğim gibi Budizm gibi insanlara maddi dünyaya kendilerini kaptırmamalarını ve barışı öğütleyen bir dini dahi benimsetseniz ortaya Budizmin diktatörlüğünü çıkartmış olacaksınız. Devlet ve onun bütün güçleri Budist söylemi savunacak, Budist olmayan söyleme karşı sert bir tavır alacaktır. Devlet okullarında şüphe etmeyi ve sorgulamayı bilmeyen, ne denirse inanan küçük yaştaki çocukların zihnine Budizm kazınacaktır. Ve ayrıca devlet, Budist vatandaşlara pozitif ayrımcılık uygulayacak, Budist olmayanlara göre kayıracaktır. Çünkü devletin varlığı iktidarına bağlıdır ve Budist devlet, Budist vatandaşlar sayesinde varolacaktır. Budizm örneğinden gittim ancak Budizm yerine herhangi bir din olabilir. Söylediklerim tüm dinler için geçerlidir.

    Baskıcı olan tek şey devlet değildir. Aslına bakarsanız tarihte ki en büyük diktatör toplumdur. Devletin egemen söylemini destekleyen bir toplum bu söylemin dışına çıkanlara karşı sert tavır alacaktır. Hatta devletin dinine mensup olmayan vatandaşlara karşı toplum agresif davranacak, onların yaşam hakkına kastedeceklerdir.

    Öteki taraftan insanlar hiçbir zaman gökyüzünde, bulutların üstünde ki iyilik melekleri gibi olmamışlardır. İnsanlar her zaman kusurlu, bencilliğe meyilli ve çıkarcı varlıklar olagelmişlerdir. Peki bunun konumuz ile ne alakası var? Din, insanların iç dünyasına hitap eden bir olgudur. Ve aynı zamanda insanların iç dünyası üzerinde ki iktidarı kurmak için bir yoldurda. Eğer ki devlete bir dini benimsetirseniz hiç kuşkusuz devlet adamları halkın zihnini ele geçirmek ve insanları kendi çıkarları doğrultusunda kontrol etmek için dini kullanacaktır. Hatta devlet, kendisi tarafından denetlenip kontrol edilen dini kurumlar açarak dini dahi kendine göre şekillendirecektir. Ve dolayısıyla dini devlet, kısa süre içinde din ile duygusal manipülasyonlar yapan bir grubun kemikleşmiş diktatörlüğü haline gelecektir.

    Pek çok dindar günümüzde kendi dinlerinin uygulandığı topluluklarda aslında gerçektende kendi dininin uygulanmadığını söylerler. Yani bir Müslüman, herhangi bir İslami topluluğa "gerçek İslam bu değil" diyerek aslında onların gerçek müslüman olmadığından dem vurur. Açık konuşalım: onların gerçek müslüman olup olmaması kimsenin umurunda değil. Din gibi gönüllülüğe dayanması gereken bir olgunun devlet gibi bir zorba tarafından benimsenmesinin sonucu kusursuz bir canilik ve diktatörlüktür. Yani evet, "gerçek İslam bu değil" ancak devlet tarafından uygulananı bu. Geçmişte devletler bireyler üzerinde okadar kontrol sahibi değillerdi. Ancak günümüzde teknolojinin gelişmişliği sağolsun devlet, bütün vatandaşlarını denetleyebilme şansına sahip. Devlet gibi kötü niyetli insanların eline kolayca geçen ve yozlaşan büyük bir güce herhangi bir dini benimsetmek açıkça saçmalıktır.

    Bir insan bütün bu anlattıklarımın ışığında laik devlet düzeni varken neden dini düzeni ister ki? Laik bir devlette devlet ile dinin alakaı yoktur, dine müdahale etmez. Doğru olanı da budur. X dinine mensup devlet X dinine mensup vatandaşını kayırıp Z dinine mensup olanı dışlarken laik bir devlet ise hem X hemde Z dinine mensup vatandaşlarına aynı şekilde davranır. Daha öncede söyledim, devlet doğası gereği zorbadır. Dolayısıyla biz vatandaşların yapabileceği en akıllıca hareket devletin zorbalık yapabileceği alanı küçültmek olmalı. Biz bunun için çaba harcamalıyız, devletin iktidarını daha fazla büyütmesi için değil. Unutmayalım ki devlet hepimize iktidarını dayatıyor, devletin zorbalığı hepimize zorbalık. Bizi bir köleden ayırt eden sivil haklarımızı korumalıyız.

    Sonuç olarak bir devlete hangi din olduğu farketmez, herhangi bir dinin benimsetilmesi devletin doğası gereği bir felakete yol açar. Kendi özgürlüğünü ve mutluluğunu önemseyen her birey kendi devletinin herhangi bir dini benimsemesini engellemeye çabalamalıdır.

    http://libertevonskepticus.blogspot.com.tr/?m=1

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • "dinin hakim olduğu bir düzenin bütün dertlere derman olacağı inancına sahip olduğunu görüyorum" doğru söyledin bizler buna inanırız illaki bu senin görüşün ve saygı duyarım lakin 600 sene dünyaya hükmetmiş bir devletin temelin de de "dinsiz adama devlet işi verilmez yazar".Yüreğinde Allah korkusu olmayan adam devleti napsın insanları nasıl yönetsin eğer ki din senin benim öyle buraya karışmasın burada olmasın diyeceğimiz birşey değilir yüreği dinden uzak kalbi katlamış insanları yaradanı yok sayan insanlar sen sanırmısın ki seni kurtarsın..
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.