Derece Yapanların Kolpacılığı (4. sayfa)

Ne alaka sosyal olmak bir başarı mı sağda solda sürtmeyi herkes yapar kendini evde ders çalışmaya ikna edebilen insan bana göre sosyal insandan daha üstündür senden de çok daha iyi bir işte iyi bir maaşla çalıştığına eminim o inek diye hakaret ettiğin insanların. Sen de kız arkadaşlarınla simit ayrana devamke    

Çok alakasız ama arkada ben varım dmkowvmwd

Bilsem kadar bos bisey yok, azicik mantıklı bisey olsaydi lisedeki cekirdek arkadas grubumdaki herkes en gec 6.sinifta birakmazdi veya yine lisemden baska bir arkadasla bilsemde ayni sinifta olmamiza ragmen tanışmamız 4 yil gecikmezdi (ikimiz de 5.sinifta birer jez gitmişiz cunku hicbir şey yapmiyorduk)

Bilsem bana sadece basic html ve vpn kullanmayi ogretti baska hicbir sey ogretmedi, vpn kullanmayi da facebooka girmek icin kendim kesfetmistim zaten ama ülkeyi goz onune alırsak en büyük arti olabilir

%100 hatasız, doğru çalışan bir sistem değil. Eksikleri çok, olgunlaşması gerek, standartlaşması gerek, kalifiye ve işi kıvırabilecek iyi öğretmen gerek. Ama olması hiç olmamasından iyi. Kimi merkezler doğru düzgün öğretmen bulamıyor. Zaman çöpe gidiyor. Bu oranın idarecisinin/idarecilerinin dangozluğudur. Çoğu aman her merkez kendi çalıp oynuyor, ellerindeki olanak belli çünkü, sınırsız değil. Her merkez de eşit değil. Kimilerinde ise cidden işte budur dedirtecek işler yapılmakta. Sistem şu an için yeni. Olgunlaşması ve dediğiniz tabana yayılması gerek. Mesele belli iq üzerini ayıklamak değil, çocuğun gerçekten neyi istediğini bulup, oraya yönlendirmek. Ancak kapasite sınırlı olduğu için böyle bir elemede karar kılınmış, tartışılır mı, elbette.

@The Killing Road

Bilsem dediğimiz kurumlar neredeyse 30 yıllık bir tarihe sahip, eger baskentteki kuruma bile kaynak sağlayamıyorsan (ki kaynagi geçtim ulkedeki aşırı esnek birakilan her şey gibi tamamen bosluga dusuyorsunuz) bir seyleri sorgulamak lazim. Su an bilsem tamamen anne babalarin cocugum ustun zekali diye kendisini tatmin etmesi amacina hizmet ediyorlar

Sakin ol şampiyon. Ben zaten başarılı olmanın anahtarı çok çalışmaktır dememiş miyim? Orada söylediğim şey konuyu açan arkadaşın dediği olay. O evde hırs yapıp kız yüzü görmeden sadece dersten ibaret hayat yaşayan arkadaşlar, mikrofon uzatıldığında hayır ben inek değilim diye söylemesi mesele.

Ve üzgünüm ne yazık ki o muhabbeti ettiğim sınıf arkadaşım, üniversiteden mezun olana kadar kız arkadaş bulamadı ve ailesinin bulduğu ilk kızla evlendi. Kazanç konusuna bir şey diyemiyorum aynı işi yapıyoruz ama öyle kimse kimsenin ne kazandığını çok bilen veya umursayan bir sektör değil bizimki.

1995 ya da 1996 gibi kurulmadı mı bu meret.

Bana göre yeni.  Zira son 15-20 yıl kayıp benim gözümde. 

Yazdıklarınız biraz sizin şanssızlığınız, biraz da MEB ve lokal idarenin dangozluğu.

Özünde güzel bir silah, kullanmasını bilene.

Büdü: 2. satır makara ama son 3-4 yılda baya bi gelişme kattettiler lokasyona göre.

Buna yakın bir sistem Birleşik Krallık'ta (İskoçya hariç) 70'lere kadar uygulanıyordu sanıyorum. Tripartite sisteme göre ilkokuldan sonra çocuklar "eleven-plus" denilen sınava giriyor, o sınava göre üç tip okula yerleştiriliyorlardı. Üç okul tipinden birisi olan "grammer school"lar üniversiteye öğrenci yetiştirip akademik yükü ağır bir müfredat uyguluyorlardı. İşin ilginç kısmı bizde de buna benzer bir sistem vardı 1990'larda. İlkokuldan sonra çocuklar sınavla beraber yedi yıllık anadolu ortaokullarına ve liselerine başlıyorlardı eskiden. Bu okullarda ilk olarak hazırlık eğitimi olduğundan çocuklar on bir on iki yaşında İngilizceyi öğreniyordu. Ortaokuldan sonra üst kalibre öğrenciler ayrıca farklı bir sınavla fen lisesine giriyormuş. Şimdi her yer anadolu lisesi oldu, genel olarak kaliteyi artıracaklarına herkesin kalitesini düşürdüler.

Biliyorum tam dediğiniz sistem değil ama aklıma gelince yazayım dedim.

Yanlışsınız. İlk ona girdim, iki yıl hayvan gibi çalışarak ama. Yine ilk yüze giren bir arkadaşım dört yıl boyunca okul birincisiydi. Okulumda derece yapan herkes çalışmayı biliyor ve düzenli çalışıyordu. Başarıdaki etken sebep çalışmaydı, zeka değildi. Yoksa çalışmayla başarı arasında böyle bir korelasyon görmek mümkün olmazdı. Zeka illaki etkilidir, konuları daha hızlı kavramanızı sağlar ama ne kadar çalışma o kadar başarı her zaman geçerli bir iddiadır. Tabii ne kadar çalışacağınız, ne kadar başarı elde edeceğiniz değişir arkaplanınıza göre ama bu tembelliğe bahane olmamalı bir şeyler hedefleyenler için.