Şimdi Ara

Demokrasi Eşitliği mi savunur, Çoğunluğu mu?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
6 Misafir - 6 Masaüstü
5 sn
93
Cevap
0
Favori
1.902
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Soru gayet açık...
    Ben ilk önce kendi yorumumu katayım da: Şimdi çoğunluğu savunsa, diyelim ki 100 kişiden x partisi %40 oy aldı. y partisi %20 oy, z ... %10 falan yani en fazla x partisi aldı. Fakat x partisini istemeyen %60lık dilimde farklı partilere verdi. Bu durumda demokrasi tam anlamıyla sağlanmış oluyor mu?

    Sizin fikirleriniz neler:
    Demokrasi Eşitliği mi savunur, Çoğunluğu mu?



  • bizdeki çoğunluğu savunuyor. çoğunluğu da mevcut medya kuruluşları kendi isteklerine göre şekillendiriyor. sonuç; demokrasiyi medya patronları belirliyor.
  • İnsanlar yüzdelere bakıp şu hatayı yapıyor.
    Mesela diyor ki bir siyasi parti % 47 oy aldı ama % 53'de ona oy vermedi, bunu unutmayın.
    Veya % 35 oy aldıi % 65 onun karşısında vs.vs.

    demokrasilerde partilerin başarısı almadıkları oy oranı ile değil aldıkları oy oranı ile ölçülür.
    yani % 20 oy almış bir muhalefet partisinin de alamadığı % 80'lik oy oranı vardır.
    Bunlar mecliste temsil oranlarıdır. Hükümetin ve meclisin nasıl oluştuğu da anayasada belirtilmiştir.

    Yani demokrasilerde temsil esastır, bunları halk seçer ve oy oranına göre meclise girerler. Çoğunluk elbette hükümet eder.

    Sonuçta eşit vatandaşlar, çoğunluğa dayanan bir demokrasi ile yönetilir.
  • http://tr.wikipedia.org/wiki/Demokrasi
    basit gibi günüyor ama baya karışıkmış en iyisi ben biraz araştırayım
  • bence siyasi eşitlik yeterli değildir. Temel Haklar Ve özgürlükler Bakımındanda İnsanlara Eşit Davranılmalı. İktidarda Ülkenin Çoğunluğunu oluşturan İşci Sınıfı Olmadıkça Gerçek anlamda Demokrasi Olmaz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi K.MARX -- 24 Şubat 2009; 22:44:35 >
  • Bu kavram da zaman içinde değişiyor ve evrim geçiriyor. Binlerce yıl önce ilk ortaya çıktığı zaman sadece özgür erkeklerin çoğunluğunun oyları ile eşdeğerdi. Yüzyıllar içinde değişti ve gelişti. Bu gün insan haklarına ve azınlık haklarına dayalı olmayan ve bütün bireylerin haklarını koruyamayan bir demokrasi düşünülemez.
  • valla bazi kisilerin menfaatine gecmedigi surece
    her ikiside olur
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Devletsiz Toplum Mümkün mü?
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Bizdeki secim sistemine göre demokrasi demek, oran olarak digerlerine göre daha cok oy alan partinin ülkeyi yönetme görevini devralması demek.
    Bizdeki demokrasi anlayısı ise biraz garip.

    Bir bakmıssın X partisi %35 oy aldı diye göklere cıkartılır övülür ve tüm Türk halkını temsiz ediyor gibi gösterilir. Bu onlar icin büyük basarıdır.
    Bir bakmıssın Y partisi %47 oy aldı diye yerin dibine sokulur ve "toplumun geri kalan %53 ünü temsil etmiyor" denir.

    Kamuoyunu yönlendirme gücü kimin elindeyse bu görüslerden birini ortaya atar. Canı isterse bardagın dibindeki azıcık suyu görür ve bardak dolu der; canı istemezse bardagın yarısı suyla dolu olsa bile bardak bos der. O yüzden siz siz olun, oyunuzu kullandıktan sonra kimin ne dedigine bakmayın ve pasa pasa oturup kendi isinize bakın benim gibi. Ben bazen oyu kullanmaya bile gitmem, kullansam da oyumu kullandıktan sonra secim sonucları belli olduktan sonra kim ne demis arkama bile bakmam. Herkes secimini yapmıs, cogunluga saygı duyarım. Yok efendim bunlar %53 lük bizleri temsil etmiyor deme aptallıgına düsmem. Cünkü %53 lük kesimde olsam da herkesin aynı seyi savunmadıgını ve hepsinin de ayrı ayrı idealleri oldugunu bilirim. Laf cambazlıklarına gelmem.




  • Bir parti isterse %90 oy alsın. Bu 100 kişiden 90'ının o siyasi hareketin her hamlesini desteklediği anlamına gelmez. Bu bir..

    İkincisi; yine %90 oy alan bir parti toplumun eğitim ve kültür seviyesi yüksek %10'undan oy alamamışsa geri kalan bu %90'ının fikirlerine göre bir gelecek şekillendirirse bu çok büyük bir tehlikedir.

    Demokrasilerde yüzde 1 hatta binde 1'lik kesimlerin fikirleri bile önemsenmeli ve hatta mecliste temsil edilmelidir.

    ---

    Türkiye'ye gelince...
    Türkiye'de demokrasi sadece ÇOK OYU ALAN AT KOŞTURUR şeklinde yorumlandığından dolayı bide demokrasi diye bir kavram yok.
    Özellikle son günlerde Sn. Adalet Bakanı ve Sn. AKP Kırıkkale Milletvekillerinin çıkışlarıda durumun vehametini açıkça ortaya koyuyor. Siz gidip seçmene "İktidara oy verin, yoksa taş üstüne taş koyamazsınız!" derseniz; demokrasi kavramından birdaha ömür billah bahsedemezsiniz. Gerçi burası Türkiye. Bu saatten sonra herşeyi bekliyorum bu ülkede.




  • Üstteki 3 cümlenize katılıyorum. Her ne kadar ikinci örnek (%90 oy alan bir parti toplumun eğitim ve kültür seviyesi yüksek %10'undan oy alamamışsa )biraz uc bir örnek olsa da dünyada böyle bir ülke olsaydı dedikleriniz dogru olacaktı.

    Alttaki cümlelere pek bir sey diyemem. Forum kuralları geregi birilerini isaret edip siyaset yasakmıs ya o acıdan. Sadece Türkiyede cok oy alan at kosturur fikrinize tam katılmıyorum. Cünkü böyle davranan partilere bi sonraki secimlerde halk agzının payını veriyor zaten. Gecmis bunun örnekleriyle dolu.

    quote:

    Orjinalden alıntı: NovariX

    Bir parti isterse %90 oy alsın. Bu 100 kişiden 90'ının o siyasi hareketin her hamlesini desteklediği anlamına gelmez. Bu bir..

    İkincisi; yine %90 oy alan bir parti toplumun eğitim ve kültür seviyesi yüksek %10'undan oy alamamışsa geri kalan bu %90'ının fikirlerine göre bir gelecek şekillendirirse bu çok büyük bir tehlikedir.

    Demokrasilerde yüzde 1 hatta binde 1'lik kesimlerin fikirleri bile önemsenmeli ve hatta mecliste temsil edilmelidir.


    ---

    Türkiye'ye gelince...
    Türkiye'de demokrasi sadece ÇOK OYU ALAN AT KOŞTURUR şeklinde yorumlandığından dolayı bide demokrasi diye bir kavram yok.
    Özellikle son günlerde Sn. Adalet Bakanı ve Sn. AKP Kırıkkale Milletvekillerinin çıkışlarıda durumun vehametini açıkça ortaya koyuyor. Siz gidip seçmene "İktidara oy verin, yoksa taş üstüne taş koyamazsınız!" derseniz; demokrasi kavramından birdaha ömür billah bahsedemezsiniz. Gerçi burası Türkiye. Bu saatten sonra herşeyi bekliyorum bu ülkede.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Penguen35 -- 25 Şubat 2009; 10:16:48 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: tutunsatar

    Sadece Türkiyede cok oy alan at kosturur fikrinize tam katılmıyorum. Cünkü böyle davranan partilere bi sonraki secimlerde halk agzının payını veriyor zaten. Gecmis bunun örnekleriyle dolu.



    Evet, belki vardır örnekler. Ancak bir fark var.

    "Din, iktidar sahiplerinin cehaleti yönlendirmekte kullandığı en etkili silahlardan biridir." Karl MARX

    Dün o ağzının payını verdiğini düşündüğünüz iktidarlardan hiçbiri DiN silahını kullanıp, inanç üzerinden siyaset yapmamıştı!
    Dolayısıyla cehalet bir ülkenin kaderi üzerinde hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: NovariX

    quote:

    Orjinalden alıntı: tutunsatar

    Sadece Türkiyede cok oy alan at kosturur fikrinize tam katılmıyorum. Cünkü böyle davranan partilere bi sonraki secimlerde halk agzının payını veriyor zaten. Gecmis bunun örnekleriyle dolu.



    Evet, belki vardır örnekler. Ancak bir fark var.

    "Din, iktidar sahiplerinin cehaleti yönlendirmekte kullandığı en etkili silahlardan biridir." Karl MARX

    Dün o ağzının payını verdiğini düşündüğünüz iktidarlardan hiçbiri DiN silahını kullanıp, inanç üzerinden siyaset yapmamıştı!
    Dolayısıyla cehalet bir ülkenin kaderi üzerinde hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı...


    Evet, sayın K.Marx güzel bir noktaya deginmis. Din yeri gelince iktidar sahipleri tarafından etkili bir silah olarak kullanılabiliyor. Ancak bunun günümüz Türkiyesinde uygulanması düsünülemez. İnsanlar eskisi kadar cahil degiller. Bunu simdi uygulamaları bence imkansıza yakın, eskisi gibi cok cahil insan yok. Okuma-yazma oranları, lise ve üniversite mezunu oranları gitgide artıyor. Bunun simdi degil de tek partili baskıcı dönemlerde uygulanması daha kolaydı. Yalnız MARX bey dinlerden bahsederken SİLAH degil de yöntem falan deseydi daha iyi olabilirdi. Daha saygılı bir ifade.

    Günümüzde hangi parti olursa olsun dini inancları sömürüp onun üzerinden siyaset yapmaya kalksa, ortaya iyi icraatlar cıkaramasa bir anda sandıgın dibini boylar bunu da biliyorsunuz. Siyasi secimlerde eger gercekten de yapılan isler degil de sadece din anlayısı önde olsaydı simdi basımızda naksi tarikatlerden birinin kurdugu Haydar Bas hocanın yada Necmettin hocanın partisi olurdu. İnsanlar artık yapılan islere bakıyor, meydanlarda verilen sacma vaatlere kanan yok artık.

    MARX ile ilgili söyleyecegim son bir sey var. Bilirsiniz Rusyada bir dönem (komünizm) bilimsel calısmalar artarken, orduları güclenirken ve Rusya dünya üzerinde ABD gibi söz sahibi olurken diger taraftan da inancsızlık, ahlaksızlık almıs basını gidiyor. Aile kavramı git gide yok olmaya yüz tutuyor. O dönem bu yöneticilerin dikkatlerinden kacmıyor ve sebeplerini arastırmaya baslıyorlar. Sonra görüyorlar ki inancsızlık önce bireyler sonra genel olarak toplum üzerinde cok degisik sıkıntılara yol acıyor. Sonra taban tabana zıt bir dönüs oluyor. Rusya tarihinde bunu görmek mümkün. İnancsız dönemlerden cok sıkı sıkı Ortodoks inancıyla yasadıkları dönemler vardır. Arastırın göreceksiniz sayın @NovariX. Saygılar...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: tutunsatar

    Evet, sayın K.Marx güzel bir noktaya deginmis. Din yeri gelince iktidar sahipleri tarafından etkili bir silah olarak kullanılabiliyor. Ancak bunun günümüz Türkiyesinde uygulanması düsünülemez. İnsanlar eskisi kadar cahil degiller. Bunu simdi uygulamaları bence imkansıza yakın, eskisi gibi cok cahil insan yok. Okuma-yazma oranları, lise ve üniversite mezunu oranları gitgide artıyor. Bunun simdi degil de tek partili baskıcı dönemlerde uygulanması daha kolaydı. Yalnız MARX bey dinlerden bahsederken SİLAH degil de yöntem falan deseydi daha iyi olabilirdi. Daha saygılı bir ifade.

    Günümüzde hangi parti olursa olsun dini inancları sömürüp onun üzerinden siyaset yapmaya kalksa, ortaya iyi icraatlar cıkaramasa bir anda sandıgın dibini boylar bunu da biliyorsunuz. Siyasi secimlerde eger gercekten de yapılan isler degil de sadece din anlayısı önde olsaydı simdi basımızda naksi tarikatlerden birinin kurdugu Haydar Bas hocanın yada Necmettin hocanın partisi olurdu. İnsanlar artık yapılan islere bakıyor, meydanlarda verilen sacma vaatlere kanan yok artık.

    MARX ile ilgili söyleyecegim son bir sey var. Bilirsiniz Rusyada bir dönem (komünizm) bilimsel calısmalar artarken, orduları güclenirken ve Rusya dünya üzerinde ABD gibi söz sahibi olurken diger taraftan da inancsızlık, ahlaksızlık almıs basını gidiyor. Aile kavramı git gide yok olmaya yüz tutuyor. O dönem bu yöneticilerin dikkatlerinden kacmıyor ve sebeplerini arastırmaya baslıyorlar. Sonra görüyorlar ki inancsızlık önce bireyler sonra genel olarak toplum üzerinde cok degisik sıkıntılara yol acıyor. Sonra taban tabana zıt bir dönüs oluyor. Rusya tarihinde bunu görmek mümkün. İnancsız dönemlerden cok sıkı sıkı Ortodoks inancıyla yasadıkları dönemler vardır. Arastırın göreceksiniz sayın @NovariX. Saygılar...



    Ayrımlardan çok sık bahsediyorsunuz. Bu durumda DİNCİ ve DİNDAR ayrımınıda yapabileceğinizi düşünüyorum. Önermelerinizin tümüne gerekli cevap bu ayrımda var.
    Saygılar..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: NovariX

    "Din, iktidar sahiplerinin cehaleti yönlendirmekte kullandığı en etkili silahlardan biridir." Karl MARX


    Bence cehaleti yönlendirmek için ille de iktidar olmaya gerek yoktur.
    Din alanında ülkemizde büyük bir cehalet söz konusudur doğru fakat cehaletin sadece din boyutunda olmadığını da göze almamız gerekir.
    Mesela ben Türkiye'de Atatürk hakkında büyük bir cehaletinin olduğunu görüyorum. Bu durumda bu cehaleti yönlendirenlerin varolduğunu ve bunu etkili bir silaha çevirdiklerini rahatlıkla söyleyebilirim.
    Aynı şekilde millet, milliyet ve milliyetçilik alanlarında da büyük bir cehalet mevcuttur. Vakti zamanında milliyetçi gençlerin cehaletini kullanan MİT ve CIA başta olmak üzere birçok istihbarat örgütü binbir türlü pis işini bu gençlere yaptırmışlardır.
    Aslına bakarsanız din, Atatürk ve milliyetçilik hakkındaki bu cahillik geçmişten beri aynıdır, bugün de aynı dozda mevcuttur. Eskiden bu cehaletleri yönlendirenler ülkemizde çok kan akıtmayı başarmışlardır. Fakat açık söylemek gerekirse Kenan Evren'in darbesiyle halk nezdinde yapılan siyasetin yokoluşu sonucu apolitik yetişen yeni nesiller sayesinde geçmişte kullanılan argumanlardan kavga,dövüş,çatışma ve bombalama yerini konuşmama, dinlememe,uzlaşamama,tartışma,atışma, suçlama ve iftiraya bırakmıştır.
    Halkın değişen yöntemlerinden dolayı artık dinin,Atatürkçülüğün, milliyetçiliğin herşeyin aşırısı zarar bir durumda dengelenmiş olması, halkın çoğunluğu tarafından benimsenmiştir. Dinin körü körüne siyasete alet edilmesi şeriata yol açabileceğini, 1923 yılı politikalarını körü körüne savunmanın ülkenin geri kalmasına yol açabileceğini , millet ve milliyetçilik üzerinden körü körüne yapılan kavgaların ülkede kaos ve anarjiye yol açabileceğini bu millet çoktan anlamış durumda. Bu yüzden günümüzün bütün siyasetçileri "nasıl yaparım da merkeze kayarım" hesapları yapması gerekir diye düşünüyorum. Zaten bu hesapı erken yapan bir parti bugün hala iktidar.
    Türkiye'de bemokrasi bu kadar basit..




  • Demokrasi çoğunluğu savunur.Demokrasi herkese söz söyleme ve fikirlerini beyan etme hakkıda tanır.Bizim demokrasimizde yapılan bir yanlışıda belirtmek istiyorum.Halkın yüzde 47'si a partisine oy veriyor diğer partilere halkın oy dağılımı yüzde 53 olmuş oluyor bu durumda fakat mecliste bu durum a partisinin üstünlüğüne dönüşüyor maalesef oysa yüzde 53'lük kesim orada temsil edilemiyor.halkın oylarının yüzde 47'sini alan a partisi mecliste bu çoğunluğunu yüzde 60-70'lere çıkarıyor.
  • tabiki demokrasi çeşitlerine göre değişir bu doğrudan demokraside herkes derdini dile getirirken %10 barajı saçmalığında 54 sandalye alınabilecekken 0 sandalye alıyorsunuz. ama zaten demokrasi iyi bir yönetim şekli değildir demokrasi ortalama bi yönetim şeklidir çünkü herkes yönetir en iyi yönetim şekli en iyilerin yönettiğidir en iyileri de tabi ki en iyiler seçmelidir ancak kime göre neye göre? veya iyiyi bilmek iyinin garantisi midir? gibi sorular cevaplanamadığı sürece bu da pek mümkün gözükmemektedir. Bir mühendisi mühendislikten anlayan birileri seçerken demokrasi yönetenleri yönetmekten anlamayan tpluluklar seçer mühendis yıllarca mühendislik okurken demokraside yönetmek için üniversite bitirmek zorunlu değildir. tabi ki üniversite bitirmemiş olup da bitirenlere göre çok daha iyi yönetenler gelip ggeçmiştir ancak daha kötüleri de gelmektedir. örneğin ecevit üniversite okumadığı halde ülkeyi gayet iyi yönetmiştir.
    Halk zaten siyasete değil ekonomiye göre oy vermektedir yani bir taraftan da demokrasi sermayeyi elinde bulunduran bir azınlığın kontrolündedir yani çoğunluk ve eşitlik kavramlarından uzaktır. ikinci dünya savaşı sebebiyle ekonominin kötüleşmesi üzerine halkın demokrat partiye oy vermesi ve daha sonra demokrat parti döneminde savaşın biterek ekonominin düzelmesiyle halkın demokrat partiyi kurtarıcı olarak görmesi de halkın ne derece cahil olduğunu göstermektedir zaten bindikleri eşeğin cahil kalmasını istediğini söyleyen partiler de olmuştur türk demokrasisinde.




  • http://www.scribd.com/doc/7733648/Turk-Milleti-Kimliinin-Yakn-Tarihi-Dou-Perincek-Teori-Dergisi

    9 sayfanın sonu ,10. sayfanın başı...Atatürk'ün sözlerinin iyi değerlendirmek gerekiyormuş. O önceden bir şeyleri görmüş. Ama demekki ondan daha ileri görüşlü olunduğu düşünüyor bazı çevreler bugün ve yakın zamanda ki ,bugünlere gelindi.

    demokrasiye herkes muhtaçtır. Aksi halde yarın Allah'a küfretti diye (belki doğru belki yalan) idam edilebilirsin veya belki o idamdan kral hazretlerinin isteği ile kurtulabilirsin. işte demokrasinin olmadığı bir uygulama. isteyen var mı?




  • @ NovariX

    Din in menfaatsel bir bicimde maddi kazanca donusturulmesi tabi ki hos bir sey degil bunu herkes kabul ediyor o ayri

    Peki sana sorum su bugun demokrasi herkese esit sartlarda mi uygulaniyor yoksa bir ulke kurucusunun koltuguna oturmus birinin menfaatine gore mi uygulaniyor bana bu sorunun cevabini verirmisin
  • @Sahinabi baska bir kaynak bulsaydınız keske. Dogu Perincek gibi "hayatını vatanının altını oymaya adadıgını düsündügüm birinden" degil de baskası yazsa okumaya deger bulurdum.

    quote:

    Orjinalden alıntı: trimaxsahinabi

    http://www.scribd.com/doc/7733648/Turk-Milleti-Kimliinin-Yakn-Tarihi-Dou-Perincek-Teori-Dergisi

    9 sayfanın sonu ,10. sayfanın başı...Atatürk'ün sözlerinin iyi değerlendirmek gerekiyormuş. O önceden bir şeyleri görmüş. Ama demekki ondan daha ileri görüşlü olunduğu düşünüyor bazı çevreler bugün ve yakın zamanda ki ,bugünlere gelindi.

    demokrasiye herkes muhtaçtır. Aksi halde yarın Allah'a küfretti diye (belki doğru belki yalan) idam edilebilirsin veya belki o idamdan kral hazretlerinin isteği ile kurtulabilirsin. işte demokrasinin olmadığı bir uygulama. isteyen var mı?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: tutunsatar


    @Sahinabi baska bir kaynak bulsaydınız keske. Dogu Perincek gibi "hayatını vatanının altını oymaya adadıgını düsündügüm birinden" degil de baskası yazsa okumaya deger bulurdum.

    quote:

    Orjinalden alıntı: trimaxsahinabi

    http://www.scribd.com/doc/7733648/Turk-Milleti-Kimliinin-Yakn-Tarihi-Dou-Perincek-Teori-Dergisi

    9 sayfanın sonu ,10. sayfanın başı...Atatürk'ün sözlerinin iyi değerlendirmek gerekiyormuş. O önceden bir şeyleri görmüş. Ama demekki ondan daha ileri görüşlü olunduğu düşünüyor bazı çevreler bugün ve yakın zamanda ki ,bugünlere gelindi.

    demokrasiye herkes muhtaçtır. Aksi halde yarın Allah'a küfretti diye (belki doğru belki yalan) idam edilebilirsin veya belki o idamdan kral hazretlerinin isteği ile kurtulabilirsin. işte demokrasinin olmadığı bir uygulama. isteyen var mı?


    ergenekoncu falan ama Atatürk'ün sözlerini değiştirmemiştir sanırım . zaten ilk meclis tutanakları bildiğiniz üzere ortaya çıkarılamıyor. çıkarsa ortalık allak bullak olur. o adam da ufaktan kenarından deyinmiş mevzuya.
    hatta şunlara da rastladım;

    http://www.hyp.org.tr/haber.asp?hid=288 bu yazıda ermenilerle ilgili cümleler ,ufaktan hamidiye alaylarının yaklaşması olarak düşünüyorum.

    baskinoran.oran.name/baskin/r-83)Gercegi(R2-07-12-2008).rtf bu da başka bir yazı. üstlerinde düşünülmesi gereken yazılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi trimaxsahinabi -- 26 Şubat 2009; 23:28:20 >




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.