Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Cumhurbaşkanlığı sistemi kanun ve halkoylaması (220. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: Rain_of_Pain
quote:
Orijinalden alıntı: HKS571
siz çok yanlış gelmişsiniz kardeş ya . osmanlı döneminde kaybedilen 12 adayı siz 2004'te işgal edilen 18 ada mı sanıyorsunuz ?? ohooo
o adalar, o adalar değil.
Öylemi, ozaman kardeş sana zahmet şu 2004 yılında yunanlara verdiğimizi iddaa ettiğin adaların isimlerini versene bakalım o adalar ne zaman verilmiş bir araştıralım bakalım kim haklı çıkacak.Her söylenene inanırsan çok rezil olursun sana baştan söyleyim.
Ege’deki Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba ve Ardacık adaları ile Akdeniz’deki Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi adaları.
-
Rain_of_Pain
kullanıcısına yanıt
Bu adalar meselesini iyi bir tarihciye sormak lazim hocam.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > -
-
quote:
Orijinalden alıntı: gozbilginli
Abiler yeni sistem istiyorsanız neden abd sistemini getirmediniz?
Bu güç zehirlenmesi nedir sizdeki. -
Bilgisayar Bağımlısı
kullanıcısına yanıt
Farki ne hocam...ogrenmk icin soruyrum
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: HKS571
quote:
Orijinalden alıntı: Rain_of_Pain
quote:
Orijinalden alıntı: HKS571
siz çok yanlış gelmişsiniz kardeş ya . osmanlı döneminde kaybedilen 12 adayı siz 2004'te işgal edilen 18 ada mı sanıyorsunuz ?? ohooo
o adalar, o adalar değil.
Öylemi, ozaman kardeş sana zahmet şu 2004 yılında yunanlara verdiğimizi iddaa ettiğin adaların isimlerini versene bakalım o adalar ne zaman verilmiş bir araştıralım bakalım kim haklı çıkacak.Her söylenene inanırsan çok rezil olursun sana baştan söyleyim.
Ege’deki Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba ve Ardacık adaları ile Akdeniz’deki Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi adaları.
On İki Ada
On İki Ada ismini, Osmanlı Devleti’nın gayrimüslim bölgelerde uyguladığı yönetim şeklinden almıştır. 12’li denen bu sisteme göre her on hane birer temsilci çıkarır, bu temsilciler de aralarından bölgeyi yönetecek "12 kişilik bir ihtiyar heyeti" seçerdi. Türkçe "On İki Ada" ismi ilk önce Yunancaya daha sonra birebir çevirilerek diğer batı dillerine girmiştir.
"On İki Ada" denilen adalar grubunda, isminin çağrıştırdığı gibi sadece 12 adet ada yoktur. 12 ada olarak adlandırılan bu ada grubunun sadece büyük olanlarını sayarsanız 14 ada, büyüklü küçüklü hepsini sayarsanız 20'den fazla ada ve adacık vardır. Bunlara "Güney Sporat adaları", "Güney Sporatlar" denilmektedir. Ayrıca her adanın kendi ismi vardır. Buradaki 12 sayısı adaların sayısını ifade etmek için değil; "12 üyeli meclisle yönetilen adalar" anlamındadır.
Osmanlılarda ise, önceleri "Ege Adaları" denilmiş, sonra ise Cezayir-i Bahr-i Sefid (Akdeniz Adaları)" ve "Cezair-i isna aşer" denilmiştir. Daha sonra yönetim vilayeti olan Akdeniz Adaları, Sisam ve Sakız Adası gibi On İki Ada'nın dışında kalan adaları da içine almaktaydı.
Türkler bu adların bazılarını Türkçenin hançeresine uydurmuş, bazılarına ise Türkçe isimler vermişlerdir. Rodos ismi olduğu gibi kalmış. Kasos, Kaşot olmuş; Karpethos, Kerpe; Aliminya, Limoniye; Simi, Sömbeki; Tilos, İlyaki; Nisiros, İncirli; Mandraki, Yalı; Kos, İstanköy; Astropalya, Koçbaba; Kalimnos, Kilimli; Kharki, Herke olmuş; Patmos, Meis, Chalke, Lipos, Leros ise olduğu gibi söylenmiştir.
Avrupa kaynaklarında ise, söz konusu adalar grubu için "Güney Sporatlar Adaları" veya "Güney Sporatlar" ifadeleri kullanılmıştır.
"On İki Ada" tabiri, Yunanlar tarafından, Balkan Savaşı öncesinde, adaların İtalyanlar tarafından işgalinden sonra kullanılmıştır.
On İki Ada:
1- Astypalaia - İstanbulya
2- Halki - Herke, Hereke, Herkit
3- Kalymnos - Kilimli, Kelemez
4- Karpathos - Kerpe
5- Kasos - Kaşot, Çoban
6- Kos - İstanköy
7- Leros - İleriye, İleryoz
8- Nisyros - İncirli
9- Patmos - Batnaz
10- Rhodes - Rodos
11- Symi - Sömbeki
12- Tilos - İlyaki, İlleki, Papazlık, Piskopi, İlkil
Konum olarak Akdeniz'de yer almakla birlikte On İki Ada grubuna bağlı olan Meis
13- Kastellórizo/Megisti - Meis, Kızılhisar
Civar adalar:
Adelfoi Syrnas Islets - Kızkardaşlar
Agathonisi - Eşek
Anditilos - Askino
Arki - Nergiscik
Armathia - Ermeniya, Akça
Alimia - Limoniye, Alimniye, Hırmanlu
Astakidonisia - İstakida adaları
Avgo - Yumurta
Chamili - Kamulin, Kamelya
Divounia (Ouanianisia) - İkikardaşlar
Farmakonisi - Bulamaç, Farma
Gialesíno - Yavalsa
Glaros - Laros
Gyali - Sakarcılar, Sakarcalar, Yalı
Imia/Kardak - Kardak, İkizce
Kalolimnos - Kalolimni, Kalolimnoz, Kaldimnos
Kandelioussa - Çerte, Kandilli
Kinaros - Ardıçcık, Zenari
Lipsi - İlipsi, Eşekler
Levitha - Koçbaba, Koçpapaz
Liadi Islets - Kendiroz
Marmarás - Marmar, Marmara, Mermer
Mavra - Mavra
Nimos - Miskin
Ofidoussa - Yaban, Yılan
Pachia - Pakya
Pergousa - Pergusa
Plati - Plati
Pserimos - Keçi, Kapari
Saria - Doğancık, Sariye, Saros, Misarya
Sesklio - Seskili
Sofrano Islets - Safran adaları (Büyük Safran & Küçük Safran & Soka)
Stroggyli - Birgöz
Syrna - Ardacık, Sirina
Telendos - Telendos
Trianisia - Üçadalar
Meis civarındaki adalar:
Rho - Karaada, Aya Yorgi
Strongyli - Çamada, İpsili
Antik Çağ'da Yunan dünyasının bir parçası olan adalardan özellikle Rodos ve İstanköy (Kos) köklü tarihleriyle öne çıkarlar. Helenistik dönemde ve Roma döneminde siyasal ya da coğrafi bir birim oluşturmayan adalar, Bizans yönetimi altında Kyklad Adaları'nı da içine alan Dhodhekanisos Theması olarak düzenlendi. Bunu izleyen Osmanlı yönetimi sırasında, Rodos ve İstanköy dışındaki adalara belirli ayrıcalıklar tanındı.
Rodos ve On İki Adalar Osmanlı hakimiyetine Hospitalier Şövalyeleri mağlup edildikten sonra, 1522'de Rodos'un Fethi ile geçmiştir. Özellikle Rodos'a Türk aileler yerleştirilmiştir. Başlangıçta yönetim açısından Midilli sancakbeyliği içinde yer alan adalar daha sonra Kaptanpaşa Eyaleti'ne, 1867'de de Cezayir-i Bahr-i Sefid Eyaletine bağlandı. Bu düzenleme, İtalyan kuvvetlerinin Trablusgarp Savaşı sırasında adaların büyük bölümünü ele geçirmesine (Mayıs 1912) değin sürdü. Aynı dönemde İkaria Yunan kuvvetlerinin eline geçerken, Meis Osmanlıların elinde kaldı.
1912 yılında imzalanan Ouchy (Uşi) Antlaşmasına göre İtalya On İki Ada'yı Osmanlı İmparatorluğu'na verecekti. Ancak adaların, Yunanlar tarafından işgal edilebileceği düşüncesiyle Balkan Savaşı'nın sonuna kadar İtalyanlarda kalmasına karar verildi. Ancak İtalya bu adaları Osmanlı İmparatorluğu'na vermekten vazgeçerek kendi topraklarına kattı. I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı'ya dayatılan Sevr Planı ile On İki Ada ve Meis'in İtalya'ya bırakılması amaçlanmıştı. Sevr Planı'nın hayata geçirilememesinin ardından Lozan Antlaşması'nda da On İki Ada'nın İtalyan yönetiminde kalması teklif edilmiş ve bu madde kabul edilmiştir. II. Dünya Savaşı'nda İtalya'nın 1943'te teslim olmasından sonra İngilizlerin adaları alma girişimleri başarısızlığa uğradı. Denetimi ele geçirmiş olan Alman birlikleri Mayıs 1945'te adalardan çıkarılabildi. Adaların yönetimi ise ancak 1947'de Paris Antlaşmasıyla resmen Yunanistan'a geçti.
-
quote:
Orijinalden alıntı: murat1981pls
Farki ne hocam...ogrenmk icin soruyrum
Amerika'nın kağıt üzerindeki sistemi oldukça sıkı denetimlidir. Ki Abd'de bile o kadar iyi yazılmış sistem olmasına rağmen pratikte sıkıntılar mevcut.
Halk tarafından seçilen tarafsız senatörleri var, başkan sadece yürütmenin başı. Başkan hem yasama üyesi hem yürütme üyesi değil. Dar bölge seçim sistemi ile herkes seçtiği vekili biliyor. İnsanlar aslında bir bizdeki belediye başkanı seçer gibi parti adaylarını seçiyorlar.
Türkiye'de ön görülen sistem yarı monarşi yarı demokrasi.
Böyle başkanlık olmaz;
Yürütmenin yasamayı fesh edebildiği
Bir kişinin hem yürütmede hem yargıda sözü geçmez. (Bu konuda Abd'de sorun var davaları veto edebilme kendi şirketlerini koruyorlar bazen yargının kararını yok sayarak)
Bakanlar öyle ben bu bu bunu istiyorum deyip seçilemez. Bunları kabinemde aday gösteriyorum dersin yasama uygun görürse seçilir.
Amerika başkanlık sistemi gelirse meclisteki çoğu kişi görevinden olur. Fesih yetkisinin hiçbir durumda olmaması gerekir hiç bir durumda. 2015 Haziran seçimlerinden sonra fesih yetkisi halk tarafından cezalandırılan hükümeti tekrar hükümet yaptı. Ki mevcut anayasada fesih yetkisi sınırlı. Yeni önerilen sistem fesih yetkisi için her hangi bir sebep yok.
Yani Haziran 2015'teki gibi şartlar siyasilerin istediği şekilde gitmediği durumlarda fesih çok büyük sıkıntılar oluşturacaktır.
Bu sistem geçerse Türkiye'de çok ciddi sıkıntılar olacak çok ciddi. Gerçi geçmezsede çok ciddi sıkıntılar olacak erken seçime giderek geçirilmeye çalışılacak.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bilgisayar Bağımlısı -- 30 Mart 2017; 11:29:13 >
-
Bilgisayar Bağımlısı
kullanıcısına yanıt
bunlar ılerde duzeltılır bnce basbakanın baypass edılmesı bıle guzel bır durum.amerika sıstemı olsa galıba eyalet sıstemı gelıyor dıye ortalık ıyıce karısırdı. -
quote:
Orijinalden alıntı: murat1981pls
bunlar ılerde duzeltılır bnce basbakanın baypass edılmesı bıle guzel bır durum.amerika sıstemı olsa galıba eyalet sıstemı gelıyor dıye ortalık ıyıce karısırdı.
Eyalet sistemi zaten gelecek bu önümüzdeki başkanlık sistemi ile. -
İlgili videonun içeriği..
- Tanrı biziz diyen küresel sermaye çetesi..
- Ordusu olmayan devlet Almanya..
- Hitlerin yahudi oluşu..
- Rothschild ve Rockenfeller'in küresel çetenin görünen şövalyeleri olması..
- Küresel çetenin çizdiği senaryonun dışına çıkan Türkiye..
- 1999-2000'den sonra Türkiye'nin bölünmesi kararı..
- Lüksemburg'tan alınan 700 milyon dolar bağış..
- Condoleezza Rice'ın istifası..
- İleri karakol Kürdistan..
- 100 yılda bir değişen sınırlar..
- Türkiye'nin bekasını sağlayanlarla yollarını ayırması..
- Erdoğan'ın 2008'e kadar BOP eşbaşkanı olması..
- 2007 Mart tezkeresi..
- Türk Genel Kurmayının darbeyi engellemesi..
- Dolmabahçe'de Erdoğan ve Yaşar Büyükanıt'ın görüşmesi..
- Erdoğan'ın 2007 öncesi olan söylemleri ile 2007 sonrası olan söylemlerinin zıt olması..
- Erdoğan'ın 2008'den önce "tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet" söylemlerinin olmaması..
- 2011'de FETÖ'nün Erdoğan'dan parlamentoyu istemesi..
- İMF borcunun sıfırlanması..
- Gezi olayının başlangıç tarihinin İMF borcu tarihi ile aynı olması..
- Silah yazılımlarının millileştirilmesi..
- Erdoğan'ın "dünya 5'ten büyüktür" söylemi..
- 17 nisan'a kadar yeniden darbe olma ihtimali..
Açtığım bu konuyu şikayet edip kapatacaklarından burada da paylaşıyorum..
Konu:https://forum.donanimhaber.com/turkiye-senaryonun-disina-cikti--125164590#125165603
Video:
-
Bilgisayar Bağımlısı
kullanıcısına yanıt
Alakasi yok ustadim mukemmel degil ama idare eder buda..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Exnuc
kullanıcısına yanıt
Darbe olursa kemal bu sefer darbecilerin safina gecer net..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Rain_of_Pain
kullanıcısına yanıt
Sonuç:
Trablusgarp savaşında adalar italyanlar tarafından işgal edildi.
Osmanlı, donanması olmadığı için müdahale edemedi.
Lozanda Uluslararası deniz sınırımızın içide kalan adalar bize göre bizim. Amerikan ve İngiliz haritaları da bunu gösteriyor.
Paris anlaşmasında 1947de TC hükümeti katılmadı.
2004 yılında uluslarası deniz sınırımızın içinde kalan adalar yunanlılar tarafından asker ve mühimmat taşınarak işgal edilmeye başlandı.
Doğru mu? -
quote:
Orijinalden alıntı: murat1981pls
Alakasi yok ustadim mukemmel degil ama idare eder buda..
Hocam politikacılarımızın geçmiş konuşmalarını izleyin anahtar kelimeler lazistan,kürdistan. Özal,Demirel döneminede bakın onlarında başkanlık ile ilgili konuşmalarına bakın.
Şunu düşünün ya son 20-30 yılda bu başkanlık niye hep konuşuluyor? Ya birileri politikacılarımıza gelip bakın böyle böyle başkanlığa geçin demediği sürece nasıl 30 yıl farklı farklı insanlar dünyada sadece tek ülkede başarılı şekilde uygulanan sistemi ister?
Özal,Demirel, bugün ki yöneticilerimiz hep farklı insanlar farklı köylerden - şehirlerden, okullardan. Nasıl oluyorda dünyada sadece sağlıklı bir şekilde uygulanan Abd'deki sistem bizde söz konusu oluyor. Ki bugün ki önerilen sistemde Abd'deki sistem ile alakası olmayacak şekilde.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bilgisayar Bağımlısı -- 30 Mart 2017; 14:31:48 >
-
Bilgisayar Bağımlısı
kullanıcısına yanıt
Hayr hocam oyle bir durum kesinlikle yok.eski konusmalara bakacak olsam kemal ulkeyi coktan satmisti..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: HKS571
Sonuç:
Trablusgarp savaşında adalar italyanlar tarafından işgal edildi.
Osmanlı, donanması olmadığı için müdahale edemedi.
Lozanda Uluslararası deniz sınırımızın içide kalan adalar bize göre bizim. Amerikan ve İngiliz haritaları da bunu gösteriyor.
Paris anlaşmasında 1947de TC hükümeti katılmadı.
2004 yılında uluslarası deniz sınırımızın içinde kalan adalar yunanlılar tarafından asker ve mühimmat taşınarak işgal edilmeye başlandı.
Doğru mu?
Hala 2004 yılı diyor ya, 2004 yılında senin başına bişeymi geldi taktın 2004e, bak sana adaların tarihi geçmişini yazdım, 2004 yılında olan birşey yok. 1947de yunan kontrolüne geçtir diyor, bu adalar 1947 yılından bu yana hiç bizim olmadı, bizim olmayan bir adayı nasıl yunanlılar işgal ediyor anlamış değilim.
-
quote:
Orijinalden alıntı: Rain_of_Pain
quote:
Orijinalden alıntı: HKS571
Sonuç:
Trablusgarp savaşında adalar italyanlar tarafından işgal edildi.
Osmanlı, donanması olmadığı için müdahale edemedi.
Lozanda Uluslararası deniz sınırımızın içide kalan adalar bize göre bizim. Amerikan ve İngiliz haritaları da bunu gösteriyor.
Paris anlaşmasında 1947de TC hükümeti katılmadı.
2004 yılında uluslarası deniz sınırımızın içinde kalan adalar yunanlılar tarafından asker ve mühimmat taşınarak işgal edilmeye başlandı.
Doğru mu?
Hala 2004 yılı diyor ya, 2004 yılında senin başına bişeymi geldi taktın 2004e, bak sana adaların tarihi geçmişini yazdım, 2004 yılında olan birşey yok. 1947de yunan kontrolüne geçtir diyor, bu adalar 1947 yılından bu yana hiç bizim olmadı, bizim olmayan bir adayı nasıl yunanlılar işgal ediyor anlamış değilim.
karşim bak sakin sakin konuşuyoruz. o nedenle biraz saygılı olursan. hem sen benden faydalanırsın hem ben senden. ikimizin de yararlanabileceği sonuçlara varabiliriz.
şimdi bak 1947de Pariste konferans olmuş. TC olarak biz katılmamışız. Öncelikle bizim katılıp kabul ettiğimiz birşey yok ortada. Avrupalı kendi kafasına göre bizim deniz sınırlarımız içinde kalan adaları şımarık kardeşleri yunanlara vermiş. verse nolur. bugün babalar gibi donanmamız askerimiz var. ilk fırsatta kafalarına sıkarız. zamanı gelince o da olacak..
yani kendi kafalarına göre onlar bu adarı yunanlara veriyor, yunan da arkasında avrupa olduğu 2004de bizim sınırlarımız içinde kalan adalara asker çıkarmaya başladı.
anlaşmalara göre bu adalarda ne asker ne silah bulundurulamaz. diğer taraftan kardak krizinden sonra... akp iktidara geldikten sonra kardaka bayrak diken sat komandoları neden cezaevine atıldı ????
fakat asıl problem şurada çıkıyor sen bu adalara yunan askeri çıkarıldığını kabul etmiyorsun.
araştır o zaman googleda. yeni şafak, akit gibi gazeteler dahi bunu haber yaptı.
-
neyse yavquote:
Orijinalden alıntı: HKS571quote:
Orijinalden alıntı: Rain_of_Pain
quote:
Orijinalden alıntı: HKS571
Sonuç:
Trablusgarp savaşında adalar italyanlar tarafından işgal edildi.
Osmanlı, donanması olmadığı için müdahale edemedi.
Lozanda Uluslararası deniz sınırımızın içide kalan adalar bize göre bizim. Amerikan ve İngiliz haritaları da bunu gösteriyor.
Paris anlaşmasında 1947de TC hükümeti katılmadı.
2004 yılında uluslarası deniz sınırımızın içinde kalan adalar yunanlılar tarafından asker ve mühimmat taşınarak işgal edilmeye başlandı.
Doğru mu?
Hala 2004 yılı diyor ya, 2004 yılında senin başına bişeymi geldi taktın 2004e, bak sana adaların tarihi geçmişini yazdım, 2004 yılında olan birşey yok. 1947de yunan kontrolüne geçtir diyor, bu adalar 1947 yılından bu yana hiç bizim olmadı, bizim olmayan bir adayı nasıl yunanlılar işgal ediyor anlamış değilim.
karşim bak sakin sakin konuşuyoruz. o nedenle biraz saygılı olursan. hem sen benden faydalanırsın hem ben senden. ikimizin de yararlanabileceği sonuçlara varabiliriz.
şimdi bak 1947de Pariste konferans olmuş. TC olarak biz katılmamışız. Öncelikle bizim katılıp kabul ettiğimiz birşey yok ortada. Avrupalı kendi kafasına göre bizim deniz sınırlarımız içinde kalan adaları şımarık kardeşleri yunanlara vermiş. verse nolur. bugün babalar gibi donanmamız askerimiz var. ilk fırsatta kafalarına sıkarız. zamanı gelince o da olacak..
yani kendi kafalarına göre onlar bu adarı yunanlara veriyor, yunan da arkasında avrupa olduğu 2004de bizim sınırlarımız içinde kalan adalara asker çıkarmaya başladı.
anlaşmalara göre bu adalarda ne asker ne silah bulundurulamaz. diğer taraftan kardak krizinden sonra... akp iktidara geldikten sonra kardaka bayrak diken sat komandoları neden cezaevine atıldı ????
fakat asıl problem şurada çıkıyor sen bu adalara yunan askeri çıkarıldığını kabul etmiyorsun.
araştır o zaman googleda. yeni şafak, akit gibi gazeteler dahi bunu haber yaptı.
Alıntıları Göster
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HKS571 -- 30 Mart 2017; 16:4:24 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
