Şimdi Ara

Chernobyl (2019) | HBO (55. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.123
Cevap
31
Favori
65.262
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 5354555657
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bazı aktörlerin direk ingiliz aksanıyla konuşması bazen atmosferi bozmuş olsa da mükemmel bir diziydi. Hakikaten dedikleri kadar varmış. Oyunculuklar, prodüksiyon diyaznı, müzik, diyaloglar... Her şeyiyle dört dörtlük. Drama, korku, gerilim ve çaresizlik ancak bu kadar iyi yansıtılabilirmiş. 1 saniye bile sıkılmadan gece saatlerce ekrana kitlendim. Normalde korku filmleri bana komik gelir saçma sapan yaratıklar yüzünden ama bu dizi tüylerimi diken diken etti gerçeklik sayesinde. Bu kadar kısa sürede dünyanın 1 numaralı dizisi olması hiç şaşırtıcı değil.

    Şimdiden ödüllere doymaz diyorum. Ama özellikle başrol oyuncusu Jared Harris'in Emmy aldığını görmek istiyorum.

    Vnimanie, vnimanie!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Assassino! -- 16 Temmuz 2019; 11:24:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdi benim anlamadığım bir şey var:


    Eğer grafit reaktiviteyi arttırıyorsa, ki Legasov bunu söylüyor, AZ-5 butonuyla inen kontrol çubuklarında neden grafit kullanılmış? AZ-5 butonu reaktiviteyi durdurmaya yönelik bir hareket değil mi?

    Santral personeli bunu nasıl bilmiyor?

    -Yani grafit reaktiviteyi arttırır.
    -Kontrol çubukları da grafit ile kaplı.

    Bu iki madde çok temel bir bilgi değil mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mechatengu

    Şimdi benim anlamadığım bir şey var:


    Eğer grafit reaktiviteyi arttırıyorsa, ki Legasov bunu söylüyor, AZ-5 butonuyla inen kontrol çubuklarında neden grafit kullanılmış? AZ-5 butonu reaktiviteyi durdurmaya yönelik bir hareket değil mi?

    Santral personeli bunu nasıl bilmiyor?

    -Yani grafit reaktiviteyi arttırır.
    -Kontrol çubukları da grafit ile kaplı.

    Bu iki madde çok temel bir bilgi değil mi?

    Santral personeli AZ-5 butonunun ucunda grafit olduğunu bilmiyor mantıklı olan da grafit kullanılmaması zaten. Ucuza kaçmak için böyle hatalı bir kullanım yapmışlar. Şöyle düşünün arabada frene basıyorsunuz hızınız 90. Freni tasarlayanlar farklı yöntem kullanmış önce hızı arttırıyor sonra düşürüyor ama sizin bilginiz yok. İşte bu durumda da frenin direkt durduracağını sanıyorsunuz basıyorsunuz ama mesafe az olduğundan 120 ile kaza yapıyorsunuz.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Diziyi 3-4 gün öbce bitirdik. Durgun bir dizi olmasına rağmen yine de kendini seyrettirmeyi başardı. Çok değişik sahneler gördük. İyiydi hoştu da son bölümde profesörün mahkemenin 2. oturumundaki o replikleri çok hoşuma gitti. İşte o replikler.


    Tehlikeli topraklarda çoktan yürüdüm. Şu an tehlikeli topraklardayız... Sırlarımız ve yalanlarımız yüzünden. Bunlar gerçekte bizi tanımlayan şeyler.
    Gerçek rahatsız ettiğinde yalan üstüne yalan söyleriz... Ta ki yalanın orada olduğunu hatırlayamayıncaya kadar. Fakat hâlâ oradadır. Söylediğimiz her yalanla gerçeğe borçlanırız. Er ya da geç, o borç ödenir. Yüksek güçlü kanal tipi reaktör'ün çekirdeği işte böyle patlar. Yalanlarla...


    Beni etkileyen azınlıktaki repliklerden.




  • Harikaydı. Kesinlikle izlenmesi gereken dizilerden

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İlk önce 1 bölümü izlemiştim kalan bölümleri sonraya bırakmıştım. Geçen akşam oturunca su gibi aktılar kalanını aynı gece bitiriverdim. Çok başarılı olmuş yapım.
  • İzlediğim en başarılı dizilerden birisi. Gerçekten çok sağlam. Keşke devamı olsa.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • İlk bölümü çok beğenmiştim ama sonraki bölümler sönük geçti.
    Dizide bazı mantık hataları da gözüme çarptı. Özellikle ilk bölümde. Pribyat şehri çernobil nükleer santrali için kurulmuş bir şehir.
    Burada yaşayan insanların nükleer tesisten, radyoaktiviteden bir haber şekilde yaşamaları mümkün olabilir mi. Çıkmışlar köprüye, Türk milletinin milli sporu gibi, tesiste yanan yangını izliyorlar. İtfaiyeciler nükleer tesisteki yangına gidiyor, ne ağızda ne yüzde hiç bir maske, koruma bir şey yok. Normal herhangi bir yangın olsa bile itfaiyecinin yanında gaz, duman, karbonmonoksit için maske bulunur. Her türlü ana hazırlık için, nükleer tesis içinde de koruyucu kıyafetler, maskeler bulunması gerekirken, kontrol odasında çalışan baş mühendisler bile, radyoaktiviteden bihaber bir şekilde patlayan çekirdeğe korunaksız gidiyor. Daha sonra radyoaktivitenin üzerindeki etkileri görünce ufo gören masum köylü gibi şaşırıyor. Yine aynı şekilde kontrol odasındaki sorumlu kişi Dylatlov, vurdumduymaz tavırlar, yap git, aç gitsin, yükselt gitsin, bir şey olmaz gibi laflarla süreci yönetmesi, nükleer tesiste işlerin bu şekilde yürüyor olması yine abes bir noktaydı.




  • Gerçekten şahane bir yapımdı. Üstelik puanlamalarda oldukça yüksek bir puan almış.


  • Çernobil felaketi ile ilgili olarak birçoğumuzun genel anlamda bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum. 1986 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’ndeki 4 numaralı reaktörün patlamasıyla meydana gelen, uzun yıllar çok geniş bir alanı etkileyecek olan bir felaket olduğunu biliyoruz. Eğer benim gibi bugüne kadar bu felaket ile ilgili ekstra bir araştırma yapmadıysanız HBO‘nun 5 bölümlük mini dizisi ‘Chernobyl‘ i izledikten sonra konu hakkında çok kısıtlı bilgi sahibi olduğunuzu anlayacaksınız.
    Devamı...
    https://mertanlipak.wordpress.com/2019/09/20/chernobyl/




  • Bu mesajın forum kültürüne aykırı. Bir inceleme yapacaksan bu dizinin konusu bu, bu konuda yapabilirsin. Konuya mesaj atıp birkaç cümleden sonra gidip başka sitenin linkini vermek biraz saçma kaçmıyor mu sence de hocam ?
  • Başlıyorum izlemeye. Çok övdüler umarım hayal kırıklığı olmaz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Pişman olmazsınız hocam.
  • anlamadığım birşey var.

    profesör viyana'da gerçekleri söylemiyor. ve ifadesini değiştirerek rusya'da doğruyu söylüyor. bu biraz çelişkili değil mi? avrupa'da sötleyeme gel kgb'nin önünde söyle. bence hikayeye profesörü kahraman yapmak için koymuşlar. gerçekte ne oldu acaba?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    Meral Akşener bu diziden alıntı yapmış yerde Grafiti var size göre her şey 3.6 röntgen diyor
    cuk vurmuş laaaan.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Why Shy

    İlk bölümü çok beğenmiştim ama sonraki bölümler sönük geçti.
    Dizide bazı mantık hataları da gözüme çarptı. Özellikle ilk bölümde. Pribyat şehri çernobil nükleer santrali için kurulmuş bir şehir.
    Burada yaşayan insanların nükleer tesisten, radyoaktiviteden bir haber şekilde yaşamaları mümkün olabilir mi. Çıkmışlar köprüye, Türk milletinin milli sporu gibi, tesiste yanan yangını izliyorlar. İtfaiyeciler nükleer tesisteki yangına gidiyor, ne ağızda ne yüzde hiç bir maske, koruma bir şey yok. Normal herhangi bir yangın olsa bile itfaiyecinin yanında gaz, duman, karbonmonoksit için maske bulunur. Her türlü ana hazırlık için, nükleer tesis içinde de koruyucu kıyafetler, maskeler bulunması gerekirken, kontrol odasında çalışan baş mühendisler bile, radyoaktiviteden bihaber bir şekilde patlayan çekirdeğe korunaksız gidiyor. Daha sonra radyoaktivitenin üzerindeki etkileri görünce ufo gören masum köylü gibi şaşırıyor. Yine aynı şekilde kontrol odasındaki sorumlu kişi Dylatlov, vurdumduymaz tavırlar, yap git, aç gitsin, yükselt gitsin, bir şey olmaz gibi laflarla süreci yönetmesi, nükleer tesiste işlerin bu şekilde yürüyor olması yine abes bir noktaydı.
    Katılıyorum, her şeyden önce bir dizi olduğunun farkındayım ama bazı noktalar izleyicinin öfkesini çekmek için tasarlanmış gibiydi. Yani bir manüplasyon mevcut dizide.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Why Shy

    İlk bölümü çok beğenmiştim ama sonraki bölümler sönük geçti.
    Dizide bazı mantık hataları da gözüme çarptı. Özellikle ilk bölümde. Pribyat şehri çernobil nükleer santrali için kurulmuş bir şehir.
    Burada yaşayan insanların nükleer tesisten, radyoaktiviteden bir haber şekilde yaşamaları mümkün olabilir mi. Çıkmışlar köprüye, Türk milletinin milli sporu gibi, tesiste yanan yangını izliyorlar. İtfaiyeciler nükleer tesisteki yangına gidiyor, ne ağızda ne yüzde hiç bir maske, koruma bir şey yok. Normal herhangi bir yangın olsa bile itfaiyecinin yanında gaz, duman, karbonmonoksit için maske bulunur. Her türlü ana hazırlık için, nükleer tesis içinde de koruyucu kıyafetler, maskeler bulunması gerekirken, kontrol odasında çalışan baş mühendisler bile, radyoaktiviteden bihaber bir şekilde patlayan çekirdeğe korunaksız gidiyor. Daha sonra radyoaktivitenin üzerindeki etkileri görünce ufo gören masum köylü gibi şaşırıyor. Yine aynı şekilde kontrol odasındaki sorumlu kişi Dylatlov, vurdumduymaz tavırlar, yap git, aç gitsin, yükselt gitsin, bir şey olmaz gibi laflarla süreci yönetmesi, nükleer tesiste işlerin bu şekilde yürüyor olması yine abes bir noktaydı.
    Dönemin devlet yönetimini biraz araştırırsanız neden bu kadar cahilce hareket ettiklerini biraz daha iyi anlayabilirsiniz.Diğer santrallerde olan ufak kazalar bile saklanmışken böyle bir felaketin nasıl sonuçlanacağını insanlar nereden bilsin.Şöyle ki radyasyonun neler yapabileceğini halkta bilmiyor hatta yangının neden çıktığını bile bilmiyorlar.

    Santrali Amerika'nın bozduğunu bile ileri sürebilecek kadar kör olmuş bir toplum düşünün.Hatta düşünmeyin açıp haber dinleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Aragramir

    Dönemin devlet yönetimini biraz araştırırsanız neden bu kadar cahilce hareket ettiklerini biraz daha iyi anlayabilirsiniz.Diğer santrallerde olan ufak kazalar bile saklanmışken böyle bir felaketin nasıl sonuçlanacağını insanlar nereden bilsin.Şöyle ki radyasyonun neler yapabileceğini halkta bilmiyor hatta yangının neden çıktığını bile bilmiyorlar.

    Santrali Amerika'nın bozduğunu bile ileri sürebilecek kadar kör olmuş bir toplum düşünün.Hatta düşünmeyin açıp haber dinleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.

    Alıntıları Göster
    Katılıyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Why Shy

    İlk bölümü çok beğenmiştim ama sonraki bölümler sönük geçti.
    Dizide bazı mantık hataları da gözüme çarptı. Özellikle ilk bölümde. Pribyat şehri çernobil nükleer santrali için kurulmuş bir şehir.
    Burada yaşayan insanların nükleer tesisten, radyoaktiviteden bir haber şekilde yaşamaları mümkün olabilir mi. Çıkmışlar köprüye, Türk milletinin milli sporu gibi, tesiste yanan yangını izliyorlar. İtfaiyeciler nükleer tesisteki yangına gidiyor, ne ağızda ne yüzde hiç bir maske, koruma bir şey yok. Normal herhangi bir yangın olsa bile itfaiyecinin yanında gaz, duman, karbonmonoksit için maske bulunur. Her türlü ana hazırlık için, nükleer tesis içinde de koruyucu kıyafetler, maskeler bulunması gerekirken, kontrol odasında çalışan baş mühendisler bile, radyoaktiviteden bihaber bir şekilde patlayan çekirdeğe korunaksız gidiyor. Daha sonra radyoaktivitenin üzerindeki etkileri görünce ufo gören masum köylü gibi şaşırıyor. Yine aynı şekilde kontrol odasındaki sorumlu kişi Dylatlov, vurdumduymaz tavırlar, yap git, aç gitsin, yükselt gitsin, bir şey olmaz gibi laflarla süreci yönetmesi, nükleer tesiste işlerin bu şekilde yürüyor olması yine abes bir noktaydı.
    İtfaiyecilerin amacı en hızlı şekilde olaya müdahale etmek o yüzden tam donanımlı gitmelerine imkan yok olay yeri fotolarında da standart üniforma ile gittikleri gözüküyor. Hatta sadece ilk an değil sonrasında müdahale ederken bile düzgün koruma takmadıkları görünüyor. İlk video kaza ile ilgili başka bir yapım itfaiyeci odağını yansıtmış diğer videoda da gerçekten alınan ilk yardım çağrısı ve itfaiyecilerin olay yerinden fotoları var.



    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Chernobyl arşivi
    https://eksisozluk.com/entry/90658463
    Podcast çeviri
    https://eksisozluk.com/entry/90897901

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 5354555657
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.