Şimdi Ara

Candaroğulları ile Karamanoğulları Beyliklerinin Bayrakları ve Davut Yıldızı ? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
65
Cevap
4
Favori
43.896
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TuVNeRa

    Yahudiler de Türk tü
    bu kadar basit.


    Allah korusun.
    Öyle nankör ve fitneci bir ırkla bizleri yan yana bile düşünemiyorum.
  • Konuyu daha yeni gordum açıkcası sasırdım. Karamanoğlarının bayraklarından bahsetmişssiniz ortada herhangi bir kanıt olmadan . Bazı arkadaslarımızda ipe sapa gelmeyen laflar etmişler bela vs .. tarzında konuşmuslar Bu bi yaşam savaşıdır illah tek bir beylik yada devlet basa gelecek die bir anlayış düşünülemez elbetki Karamanoğllarının içinde gayrimuslimker vardı Mülümanlarda vardı. Ama bu siz bunu bütün bri Karamanoğullarına mal edemezssiniz Benim baba tarfı Karamanoğllarından gelme Hiç biri gayri müslim değiller Üstelik aşırı Milliyetciler Türkçüler Bazı arkadaslar " Belaydılar, Zaten Karamanoğllarınan ne beklenirdi tarzında konusmalar yapmışlar" neye dayanarak söylediklerini merak ediyorum açıkcası İllah tek bir devlet mi basa gececek diğerleri başa belamı olacak Bu bir Yasama savasıdır.

    Konuyu Hortlattığım için kusura kalmayın ama duyduklarıma inana madım İnternetten Tarih arayan arkadaslarımda kabahat internette tareihçilik olmaz herkes her yöne ceker ve Bazı arkadaslarımızında bu internetteki bilgilerden dayanak alarak ne beklenirdi , belaydı ,,,, gibi sözleri yakışı kalmaz Tarih kurumu neye yarıyor yada Kütüphanler neden var anlamış değilim saygılarımla




  • Son araştırmalara göre Karamanlıların Avşarlardan geldiği kesinliğe ulaşmıştır. Karamanoğulları'nın sembolü aslında Selçuklu kartalıdır. Davut yıldızı ise, Selçuklu döneminde, özellikle derviş tarikatları tarafından sıkça kullanılan bir semboldür
  • Mühr-ü Süleyman ya da Davud Yıldızı denilen altı köşeli yıldız İslam tarihinde çok defa kullanılmış bir semboldür. Modern siyonizmin kurucusu Theodor bu simgeyi doğacak İsrail devleti ve modern siyonizmin sembolü kabul etmiştir.

    Osmanlı'da mesela Barbaros Sancağın'da olduğu gibi birçok sancakta kullanılan bir figürdür. Camilerde ve benzeri kutsal yapılarda sıkça görebilirsiniz.

    Yakın zamanda Eyüp Sultan'da bir yanlış anlaşılmadan dolayı vatandaşın teki böyle bir yapıyı kırmıştı
  • Up!
    Aman allahım herife bak Karamanoğullarını bile mason yaptı...
  • [font="Times New Roman"]Arkadaşlar gerçektende üzüldüm tartışılan konuya bak malesef yeni neslimiz tarihini bilmiyor...
    Oysaki vikipedide bile ''Karamanoğullarının bayragında bulunan 6 köşeli yıldız müslümanlar öncesinde de öntürk ve Türk kültüründe yer alsa da müslümanlar arasında mühr-ü süleyman olarak bilinen simgedir. Hilafet makamınca Valide Sultan Camii girişinde ve birçok padişah kıyafetlerinde kullanılmıştır. Örneğin Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemisini flamasında da bu sembol kullanılmıştır'' diyor ...
  • İslam dininde bütün ilahi dinlerdeki peygamberleri zaten kabul eder.Davut yıldızı Osmanlı zamanında yapılan birçok cami ve medreselerde mevcut.Davut yıldızı bir simgedir kimlik kartı değil.Bencede Hz.Süleymanın çok anlamlı bir mührü.Şuanda günümüzde israilin bayragında bu mhürün olması bir antimati göstermemize sebep oluyor ve bununla özdeşleşmiş.Ama asli olan anlamı islam dinidede kutsaldır.Altında başka bir nane aramaya gerek yok



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LE10 -- 15 Aralık 2011; 14:21:34 >
  • şöyle bir bilgi edindim, çok eski uygurlarlıklarda kadın ve erkek temsili düz ve ters üçgen ile yapılırmış,
    ve bu üçgenlerin iç içe geçmesi eşitlik demekmiş, tıpkı yukarıdaki yıldız şekli gibi.
  • 8 köşeli yıldız öyle rasgele bir seçim değildir. 6 köşeli olanda...

    8 köşeli yıldız yani 2 tane karenin biri tam dik diğeri 45 derece onun içinde kabenin sembolüdür. Mescid ül haram da olsun diğer kutsal mekanlarda olsun sıklıkla kullanılır.

    davut yıldız ise özellikle siyonistlerin sahip çıktığı bir semboıldür. Tarihtede kullanıldığı söyleniyor. Ancak bunun şu anda şeytani güçleri temsil etme gibi bir özelliği vardır.

    Bir hatırlatma

    Yeryüzünün ilk evi-mescidi mescid ül haramdır. O yapı ilk insandan bu yana bilinen bir yapıdır. ve şeklide küpe' çok yakınıdır.

    yorum:

    Allaha isyan eden şeytan yine Allahın izni ile insanları saptırcağım demişti. Saptırdığı şeylerden biride kareden bir çizgi almak olmuştur.

    Dikkat edin firavunların (ki çoğu lanetledir) asli mekanlarıda piramittir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: s£stavina

    En fazla Hıristiyan nüfus bulunduran beylik Karamanoğullarıdır. Türk devletlerinde İslamiyetten önceki devirlerde Devlet yöneticisine Han veya Hakan İslamiyeti kabul ettikten sonra ise Padişah veya Sultan ifadesi kullanılmıştır. Devletin idare merkezine Taht-Karaman ve yöneticisine Kral ifadesini kullanan tek beylik Karamanoğullarıdır. Gerek Selçukluların gerekse gelecekte büyük bir imparatorluğu kuracak olan Osmanlıları en çok uğraştıran tek beylik Karamanoğullarıdır. Osmanlılar Sofya’ya kadar inen Haçlı kuvvetlerini karşılamaya gittiklerinde, Osmanlı Devletini arkadan vurmakta da tereddüt etmeyecek kadar bela olan bir beyliktir. “Türkçeden başka dil” kullanılmaması hakkında ferman yayınlayan tek beylik Karamanoğullarıdır. Bu “Türkçeden başka dil” hangi dildi? Bir kısım tarihçiler bunun Selçuklulardan beri resmi yazışmalarda kullanılan Arapça ve Farsça olduğunu söylerler.

    Abicim bari bilipte yorum yapalım. Karamanoğulları o kadar türktü ki ! malazgirt savaşında bize katılan bulgar askerleri karamanoğulları himayesinde kaldılar. Bahsettiğin hirstiyan bulgar türkleri bunlar.

    Karamanoğulları istese osmanlıyı başında yıkardı 400 kişilik çobalıkla geçinen bir aileydi osmanlı. yunan rum devşire devşire sayısı karamanoğullarını geçti. Timur'a destek vermeleri bahane edilerek üstlerine saldırıldı ki osmanlı yahudileri karamanoğulları hanedanlığını içten karıştırmakla meşgul idi.



    osmanlı bayrağındaki mason izi !

     Candaroğulları ile Karamanoğulları Beyliklerinin Bayrakları ve Davut Yıldızı ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mddark

    panzergeneral isimli vatandaşı esefle kınıyorum.Kendisi konuyla ilgili tek bilgi yazmamış.Ama "Siyonist Karamanoğulları" şeklinde yorum yapmış.Bu durumda arkadaşın konuyla ilgili ne kadar bilgisi olduğunu ortaya koymuş zaten.Bu bir varolma mücadelesidir.Eğer ki bir beylik kurulmuşsa varolmak için herşeyi yapmalıdır.Zaten savaş halinde yapılanlar mübahtır.O zaman Türkiye'de üç büyükler dışında hiç bir futbol takımı kalmasın nere gitse hep üçünden biri şampiyon oluyor.Diğerleri figüran o zaman panzergeneral isimli vatandaşın mantığından gidesek.Bu bir varolma mücadelesidir.Siyonist olduğunu ıspatlasın o vatandaş.Ve özür dilesin lütfen. Böyle bir sitede din dil ırk ayrımının yapılmaması gerekirdi.Böylesi cahil dingiller bilip bilmeden konuşmasın lütfen.Kendisini özür dilemeye davet ediyorum.

    Yok ya bunlar sallıyor. Kaynakları dayanakları yok. Benim soyum öyle genişki , balkanlarda bir bosnak bir arnavut islamiyeti , türklük olarak görüyorsa bu osmanlının eseri değil , karamanoğullarının türklük kültürünü oraya yaymalarından kaynaklanır.

    hani atmışlar ama ele avuca sığmaz. Kral kelimesinin kökeni sırpçadır. Karamanoğullarının kral kelimesini kullandığı yalanı ancak cemaat fanatiği bir osmanlıcıdan gelir.

    Atatürk selanikte doğdu diye kökenini ispanyol yahudilere dayandırırlar ki bu en komik şey. Bre deyyuz Ali rızanın kökenine bak, babası kızıl imam mehmet nerde doğmuş , bu adamın makedonyada ne işi vardı. Makedonya ile selanik bir mi ki kökeni İmamlar soyundan gelir ve sürülen karamanoğulları beyliğinin bir parçasıdır. Sanki Atatürk 7 göbek selanikte doğmuşta bu cemaatçiler. Yok ya bunların dinlediği adam kadir mısıroğlu oldukça böyle şeyleri duymak zor değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ares_turk


    quote:

    Orjinalden alıntı: PANZERGENERAL

    siyonist karamanoğulları devleti çok ilginç ama zaten osmanlının sürekli arkasından vuran bir beylikten ne beklenebilirki




    eee pes yani

    Konuyu Hortlatmak istemem ama gercekten pes dogrusu.. Bir Karamanoglu olarak soruyorum. Anadoluda Osmanlidan haric kac beylik daha vardi ? Ve Osmanli diger beylikleri nasil kendi bunyesine aldi? Osmanogullari degilde Karamanogullari eger ayni basariyi gosterseydi Osmanli icinde siyonistler dicekmiydin ? Toprak icin kafa kesilen bir donemde iki beyligin surtusmesini ve ic meselesini siyonist diye hitap ederek nasil acikliyorsun.?




  • Turkle Rum un yanyana Yahudi ile Hristiyanin alt alta yasadigi bu topraklarda malasef cahillik cok yukselmistir.. Eskiden olmayan bu ayrim teknolojinin en uc noktasi olan gunumuzde daha fazladir.Eyup Sultan camiinde Muhru Suleymani ISRAIL isareti diye kiran GERIZEKALI vatandasimiz oldugu kadar , KARAMANOGULLARINI sirf OSMANLIya karsi geldigi icin SIYONIST diyen uyelerimizde var. Ne demisler, Cahiller tartisma KAZANMASSIN.


    KARAMANOGULLARINDA cok Hristiyan yasiyormus... Bak Bak lafa bak.. UNUTMA EY GENC ! Elinde Tuttugun bu vatanin TAPUSUNDAN istesende istemesende sevsende sevmesende O TOPRAGIN ALTINDA YATANLARDADA VARDI.. Sumerler Romalilar Truvalilar.... Orta asyadan geldik buraya bunu kabul edelim artik. Geldik ve adamlari ittire ittire yer edindik bu bir GERCEK... Ama olmasi gereken ZAMANIN sartlari bunu gerektiriyordu...

    Bu topraklar Bizim oldugu kadar HIRISTIYANIN ve MUSEVININDIR...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PANZERGENERAL

    siyonist karamanoğulları devleti çok ilginç ama zaten osmanlının sürekli arkasından vuran bir beylikten ne beklenebilirki

    Bundan böyle sarayda divanda meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır.


    Karamanoğlu Mehmet Bey

    Türkçe'den başka dil kullanılmasını yasaklayacak kadar Türkçü olan karamanoğullarına siyonist diyorsun biraz akıl ve izan diyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: oguz_19811981

    quote:

    Orijinalden alıntı: PANZERGENERAL

    siyonist karamanoğulları devleti çok ilginç ama zaten osmanlının sürekli arkasından vuran bir beylikten ne beklenebilirki

    Bundan böyle sarayda divanda meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır.


    Karamanoğlu Mehmet Bey

    Türkçe'den başka dil kullanılmasını yasaklayacak kadar Türkçü olan karamanoğullarına siyonist diyorsun biraz akıl ve izan diyorum.

    Mustafa Armağan'ın 9 Ekim 2011 tarihli yazısı.Umarım okursunuz.

    'Türkçe fermanı' bir Cumhuriyet efsanesi mi?

    Cumhuriyet efsanelerinden biri daha yıkılacak ama peşinen söyleyeyim, bunun için özür dileyecek değilim.
    Karamanoğlu Mehmed Bey'in çıkardığı iddia edilen "Bundan sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşulmaya" fermanı ona ait değildir, bir; bu ferman birkaç gün ya uygulanmış ya uygulanmamıştır, iki; aynı Karamanoğlu'nun vezirliğinde tekrar Arapça ve Farsçaya dönülmüştür, üç.
    Ernest Gellner "Millet, milliyetçiliğin eseridir." der. Milliyetçiliğin milleti nasıl inşa ettiğini görmek için 1930'lar Türkiye'sine bakmak yeterlidir. Karamanoğlu Mehmed Bey efsanesi, Türk milliyetçiliğinin kendisine tarihten "atalar" icat etmek için uğraştığı 1920'li yılların ikinci yarısında gündeme gelir.
    "Dil Bayramı"(!) diye bir ucubeyi icat eden zihniyetin asıl derdi neydi biliyor musunuz? Cumhuriyet yönetiminde Türkçeden başka dilleri "yasaklamak" istiyorlardı; kendilerine meşruiyet sağlayacak bir öncü aradılar, onu Karamanoğlu Mehmed Bey'de buldular. Hem o da Anadolu'da Türkçeden başka bir dilin konuşulmasını yasaklamamış mıydı? Biz aslında yeni bir şey yapmıyoruz, Karamanoğlu'nun başlattığı işi sürdürüyoruz, demeye getiriyorlardı. (Bu noktaya dikkatimi çeken Mikail Bayram hocaya teşekkürler.)
    Bu fermanın aslı elimizde olmasa da, İbn Bibi adlı tarihçinin Farsça eserinde bir kaydını buluyoruz. Zaten tek kaynağımız da onun "Selçuknâme"si. Ancak İbn Bibi'nin metni birilerince fena halde çarpıtılmış.
    Önce Türkçeye İbn Bibi Tarihi'nde sözde "Türkçe fermanı"nın nasıl geçtiğine bakalım. Mürsel Öztürk tercümesinden okuyalım: "Bugünden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşmayacak" diye karar aldılar.
    Eserin Osmanlı döneminin başlarında yapılan Yazıcızade Ali tercümesinde ise aynı metin şöyle çevrilmiş: "Şehirde çağırttılar ki, "Şimden girü hiç kimesne kapuda ve divânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayri dil söylemeyeler."

    http://medya.zaman.com.tr/2011/10/09/armagan01.jpg

    Fermanda divan toplantılarında, padişahın huzurunda, devlet dairelerinde, sohbet meclislerinde ve şehir içerisinde Türkçeden başka dil kullanmanın yasaklandığı görülüyor. İyi de diğer dillerin yasaklanması anlamına gelen bu fermanı nasıl anlamalıyız? Cumhuriyet ideolojisinin bize dayattığı gibi bir "Türkçülük bilinci"nin ta 13. yüzyılda bile canlı olduğunu ve Mehmed Bey'in etrafını çeviren yabancılaşmış Selçuklu saray çevresine meydan okuyuşu olarak mı anlayacağız? Yoksa...
    İlk olarak İbn Bibi'nin metnine baktığımızda bu sözü Karamanoğlu Mehmed Bey'in söylediğine dair en ufak bir işaret yoktur. Zaten Mehmed Bey "Sultan" değildir ki ferman çıkarsın. Malum, ferman sultanlar tarafından çıkarılır. Ayrıca Mehmed Bey fermanın yayınlandığı günlerde vezir bile değildir. Bir oldu bittiyle Konya'yı ele geçirip II. İzzeddin Keykavus'un şehzadelerinden olduğunu iddia ettiği Siyavuş'u Selçuklu tahtına oturtmuştur. İbn Bibi'nin metninden anlaşıldığına göre fermanı çıkaran kişi, halkın Cimri dediği Siyavuş'tur. Bundan böyle dil bayramlarında Cimri'nin adı "Türkçe kahramanı" olarak anılsa gerektir.
    İnsanlar sanıyorlar ki, yıllarca sürmüş meşru bir yönetim tarafından çıkarılmıştır bu ferman. Cimri-Mehmed Bey ekibinin bütün iktidarları sadece 37 gün sürmüştür. Hatta Yazıcızade tercümesinden anlıyoruz ki, "Türkçe fermanı" ancak birkaç gün yürürlükte kalmış, sonra vezirliğe getirilen Karamanoğlu Mehmed Bey "defterleri dahi Türkçe yazalar" genelgesini çıkarmıştır. Sadece Yazıcızade'nin çevirisinde geçen bu ifade bence Karamanoğlu'nun lehine kaydedilmelidir, ferman değil. Bazı şaşkınlar Cimri'nin çıkardığı fermanı Mehmed Bey'e mal etme telaşıyla, yazı diline geçilmesi yönündeki bu önemli emrini atlamışlar.
    Ancak Yazıcızade Ali metnin devamında olayın akıbetini de anlatıyor ki son derece aydınlatıcıdır. Bugünkü dille diyor ki: "Türkçeyi o zamanlar Arap harfleriyle yazmak âdet olmamıştı. Her yazıcı kendi anladığı şekilde yazıyordu. Cümle kuracakları vakit bunu başaramadılar. Zira Türkçenin kayda geçirilmesi kolay değildir ve yazısı yoktur. Çaresiz kalıp Farsça şerh ve Arapça yazı yazdılar."
    Anlaşılıyor ki, Mehmed Bey'in lehine kaydedilecek olan kayıtları Türkçe tutma emri de işleri karıştırmaktan başka bir işe yaramamış ve kısa bir süre sonra yazışmalarda karışıklıklar başlayınca vazgeçilip kayıtlar eskisi gibi Arapça ve yanında Farsça şerhle tutulmaya devam edilmiş.
    İyi ama 1277 Mayıs'ında hem konuşma hem de yazı dilinde Türkçenin kullanılması girişiminin asıl gerekçesi nedir?
    Bu noktayı Selçuklu tarihi uzmanı Prof. Osman Turan "Selçuklular Zamanında Türkiye" adlı eserinde, hem de milliyetçi camianın önemli aydını Prof. Erol Güngör "Tarihte Türkler" adlı kitabında izah etmişler. Erol Güngör'e göre,
    "Çokları bunun Karamanoğlu Mehmed Bey'in Türkçülüğünden, milliyet şuurunun kuvvetinden doğmuş bir emir olduğunu sanarak, Karamanoğlu'nu Selçuklulara karşı milliyetçiliğin savunucusu gibi görürler. Aslında Karamanoğlu'nun bütün gayesi, devlet idaresinde bulunan okumuş tabakanın, yani aydınların te'sirini ortadan kaldırmaktı. Kendisinin hiçbir tahsili ve kültürü olmadığı için Selçuklu idarecileri karşısında eksiklik duyuyor, oralarda ne olup bittiğini bir türlü anlamıyordu."
    Osman Turan ise "Esasen Mehmed Bey Konya'yı alıp Selçuklu devletine sahip olduğunu sandığı bir kısa işgal zamanında memleketi bu dilde idare edemeyeceğini düşünerek bu kararı almış; fakat bunu tatbik imkânının daha zor olduğunu kavrayamamış ve Karamanlıların daha sonraları muamelatı Türkçe yapamamaları da hem bunu göstermiş hem de bunda millî duygudan ziyade kültür seviyeleri âmil olmuştur." demektedir.
    Yani hem Mehmed Bey'in, hem de Cimri'nin Türkçeden başka dil bilmeyişleri, onları Arapça ve Farsçanın yaygın olarak kullanıldığı Konya'da acze düşürmüş, etraflarında olup biteni anlayamadıkları için "Vatandaş Türkçe konuş!" türünden bir uyarıda bulunmuşlardı. Ancak bu, zannedildiği gibi Türkçülük veya Türkçecilik gayretinden değil, tam tersine, yönetime hakim olamama sıkıntısından kaynaklanmıştı.
    Ancak burada can alıcı bir nokta var: Bol keseden Osmanlıların Türkçeyi mahvettiklerinin iddia edildiği bir devirde, "Türkçeye sahip çıkan şahsiyet" olarak Osmanlı'ya muhalif olan Karamanoğulları'ndan birinin yüceltilmesi anlamlıdır. Ne var ki, ne Karamanoğulları'ndan, ne de diğer herhangi bir başka Türk devletinden bize Türkçe bir resmi yazışma gelmemiştir. Türkçeyi resmi dil olarak kabul etmiş olan ilk Türk devleti Osmanlılardı. İşte bu şanı Osmanlı'ya kaptırmamak için uydurulmuştu Karamanoğlu Mehmed Bey efsanesi...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dexter

    Turkle Rum un yanyana Yahudi ile Hristiyanin alt alta yasadigi bu topraklarda malasef cahillik cok yukselmistir.. Eskiden olmayan bu ayrim teknolojinin en uc noktasi olan gunumuzde daha fazladir.Eyup Sultan camiinde Muhru Suleymani ISRAIL isareti diye kiran GERIZEKALI vatandasimiz oldugu kadar , KARAMANOGULLARINI sirf OSMANLIya karsi geldigi icin SIYONIST diyen uyelerimizde var. Ne demisler, Cahiller tartisma KAZANMASSIN.


    KARAMANOGULLARINDA cok Hristiyan yasiyormus... Bak Bak lafa bak.. UNUTMA EY GENC ! Elinde Tuttugun bu vatanin TAPUSUNDAN istesende istemesende sevsende sevmesende O TOPRAGIN ALTINDA YATANLARDADA VARDI.. Sumerler Romalilar Truvalilar.... Orta asyadan geldik buraya bunu kabul edelim artik. Geldik ve adamlari ittire ittire yer edindik bu bir GERCEK... Ama olmasi gereken ZAMANIN sartlari bunu gerektiriyordu...

    Bu topraklar Bizim oldugu kadar HIRISTIYANIN ve MUSEVININDIR...

    Bravo birader, eline sağlık.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01deadman01

    quote:

    Orijinalden alıntı: A.E.C

    quote:

    Orijinalden alıntı: oguz_19811981

    quote:

    Orijinalden alıntı: PANZERGENERAL

    siyonist karamanoğulları devleti çok ilginç ama zaten osmanlının sürekli arkasından vuran bir beylikten ne beklenebilirki

    Bundan böyle sarayda divanda meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır.


    Karamanoğlu Mehmet Bey

    Türkçe'den başka dil kullanılmasını yasaklayacak kadar Türkçü olan karamanoğullarına siyonist diyorsun biraz akıl ve izan diyorum.

    Mustafa Armağan'ın 9 Ekim 2011 tarihli yazısı.Umarım okursunuz.

    'Türkçe fermanı' bir Cumhuriyet efsanesi mi?

    Cumhuriyet efsanelerinden biri daha yıkılacak ama peşinen söyleyeyim, bunun için özür dileyecek değilim.
    Karamanoğlu Mehmed Bey'in çıkardığı iddia edilen "Bundan sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşulmaya" fermanı ona ait değildir, bir; bu ferman birkaç gün ya uygulanmış ya uygulanmamıştır, iki; aynı Karamanoğlu'nun vezirliğinde tekrar Arapça ve Farsçaya dönülmüştür, üç.
    Ernest Gellner "Millet, milliyetçiliğin eseridir." der. Milliyetçiliğin milleti nasıl inşa ettiğini görmek için 1930'lar Türkiye'sine bakmak yeterlidir. Karamanoğlu Mehmed Bey efsanesi, Türk milliyetçiliğinin kendisine tarihten "atalar" icat etmek için uğraştığı 1920'li yılların ikinci yarısında gündeme gelir.
    "Dil Bayramı"(!) diye bir ucubeyi icat eden zihniyetin asıl derdi neydi biliyor musunuz? Cumhuriyet yönetiminde Türkçeden başka dilleri "yasaklamak" istiyorlardı; kendilerine meşruiyet sağlayacak bir öncü aradılar, onu Karamanoğlu Mehmed Bey'de buldular. Hem o da Anadolu'da Türkçeden başka bir dilin konuşulmasını yasaklamamış mıydı? Biz aslında yeni bir şey yapmıyoruz, Karamanoğlu'nun başlattığı işi sürdürüyoruz, demeye getiriyorlardı. (Bu noktaya dikkatimi çeken Mikail Bayram hocaya teşekkürler.)
    Bu fermanın aslı elimizde olmasa da, İbn Bibi adlı tarihçinin Farsça eserinde bir kaydını buluyoruz. Zaten tek kaynağımız da onun "Selçuknâme"si. Ancak İbn Bibi'nin metni birilerince fena halde çarpıtılmış.
    Önce Türkçeye İbn Bibi Tarihi'nde sözde "Türkçe fermanı"nın nasıl geçtiğine bakalım. Mürsel Öztürk tercümesinden okuyalım: "Bugünden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşmayacak" diye karar aldılar.
    Eserin Osmanlı döneminin başlarında yapılan Yazıcızade Ali tercümesinde ise aynı metin şöyle çevrilmiş: "Şehirde çağırttılar ki, "Şimden girü hiç kimesne kapuda ve divânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayri dil söylemeyeler."

    http://medya.zaman.com.tr/2011/10/09/armagan01.jpg

    Fermanda divan toplantılarında, padişahın huzurunda, devlet dairelerinde, sohbet meclislerinde ve şehir içerisinde Türkçeden başka dil kullanmanın yasaklandığı görülüyor. İyi de diğer dillerin yasaklanması anlamına gelen bu fermanı nasıl anlamalıyız? Cumhuriyet ideolojisinin bize dayattığı gibi bir "Türkçülük bilinci"nin ta 13. yüzyılda bile canlı olduğunu ve Mehmed Bey'in etrafını çeviren yabancılaşmış Selçuklu saray çevresine meydan okuyuşu olarak mı anlayacağız? Yoksa...
    İlk olarak İbn Bibi'nin metnine baktığımızda bu sözü Karamanoğlu Mehmed Bey'in söylediğine dair en ufak bir işaret yoktur. Zaten Mehmed Bey "Sultan" değildir ki ferman çıkarsın. Malum, ferman sultanlar tarafından çıkarılır. Ayrıca Mehmed Bey fermanın yayınlandığı günlerde vezir bile değildir. Bir oldu bittiyle Konya'yı ele geçirip II. İzzeddin Keykavus'un şehzadelerinden olduğunu iddia ettiği Siyavuş'u Selçuklu tahtına oturtmuştur. İbn Bibi'nin metninden anlaşıldığına göre fermanı çıkaran kişi, halkın Cimri dediği Siyavuş'tur. Bundan böyle dil bayramlarında Cimri'nin adı "Türkçe kahramanı" olarak anılsa gerektir.
    İnsanlar sanıyorlar ki, yıllarca sürmüş meşru bir yönetim tarafından çıkarılmıştır bu ferman. Cimri-Mehmed Bey ekibinin bütün iktidarları sadece 37 gün sürmüştür. Hatta Yazıcızade tercümesinden anlıyoruz ki, "Türkçe fermanı" ancak birkaç gün yürürlükte kalmış, sonra vezirliğe getirilen Karamanoğlu Mehmed Bey "defterleri dahi Türkçe yazalar" genelgesini çıkarmıştır. Sadece Yazıcızade'nin çevirisinde geçen bu ifade bence Karamanoğlu'nun lehine kaydedilmelidir, ferman değil. Bazı şaşkınlar Cimri'nin çıkardığı fermanı Mehmed Bey'e mal etme telaşıyla, yazı diline geçilmesi yönündeki bu önemli emrini atlamışlar.
    Ancak Yazıcızade Ali metnin devamında olayın akıbetini de anlatıyor ki son derece aydınlatıcıdır. Bugünkü dille diyor ki: "Türkçeyi o zamanlar Arap harfleriyle yazmak âdet olmamıştı. Her yazıcı kendi anladığı şekilde yazıyordu. Cümle kuracakları vakit bunu başaramadılar. Zira Türkçenin kayda geçirilmesi kolay değildir ve yazısı yoktur. Çaresiz kalıp Farsça şerh ve Arapça yazı yazdılar."
    Anlaşılıyor ki, Mehmed Bey'in lehine kaydedilecek olan kayıtları Türkçe tutma emri de işleri karıştırmaktan başka bir işe yaramamış ve kısa bir süre sonra yazışmalarda karışıklıklar başlayınca vazgeçilip kayıtlar eskisi gibi Arapça ve yanında Farsça şerhle tutulmaya devam edilmiş.
    İyi ama 1277 Mayıs'ında hem konuşma hem de yazı dilinde Türkçenin kullanılması girişiminin asıl gerekçesi nedir?
    Bu noktayı Selçuklu tarihi uzmanı Prof. Osman Turan "Selçuklular Zamanında Türkiye" adlı eserinde, hem de milliyetçi camianın önemli aydını Prof. Erol Güngör "Tarihte Türkler" adlı kitabında izah etmişler. Erol Güngör'e göre,
    "Çokları bunun Karamanoğlu Mehmed Bey'in Türkçülüğünden, milliyet şuurunun kuvvetinden doğmuş bir emir olduğunu sanarak, Karamanoğlu'nu Selçuklulara karşı milliyetçiliğin savunucusu gibi görürler. Aslında Karamanoğlu'nun bütün gayesi, devlet idaresinde bulunan okumuş tabakanın, yani aydınların te'sirini ortadan kaldırmaktı. Kendisinin hiçbir tahsili ve kültürü olmadığı için Selçuklu idarecileri karşısında eksiklik duyuyor, oralarda ne olup bittiğini bir türlü anlamıyordu."
    Osman Turan ise "Esasen Mehmed Bey Konya'yı alıp Selçuklu devletine sahip olduğunu sandığı bir kısa işgal zamanında memleketi bu dilde idare edemeyeceğini düşünerek bu kararı almış; fakat bunu tatbik imkânının daha zor olduğunu kavrayamamış ve Karamanlıların daha sonraları muamelatı Türkçe yapamamaları da hem bunu göstermiş hem de bunda millî duygudan ziyade kültür seviyeleri âmil olmuştur." demektedir.
    Yani hem Mehmed Bey'in, hem de Cimri'nin Türkçeden başka dil bilmeyişleri, onları Arapça ve Farsçanın yaygın olarak kullanıldığı Konya'da acze düşürmüş, etraflarında olup biteni anlayamadıkları için "Vatandaş Türkçe konuş!" türünden bir uyarıda bulunmuşlardı. Ancak bu, zannedildiği gibi Türkçülük veya Türkçecilik gayretinden değil, tam tersine, yönetime hakim olamama sıkıntısından kaynaklanmıştı.
    Ancak burada can alıcı bir nokta var: Bol keseden Osmanlıların Türkçeyi mahvettiklerinin iddia edildiği bir devirde, "Türkçeye sahip çıkan şahsiyet" olarak Osmanlı'ya muhalif olan Karamanoğulları'ndan birinin yüceltilmesi anlamlıdır. Ne var ki, ne Karamanoğulları'ndan, ne de diğer herhangi bir başka Türk devletinden bize Türkçe bir resmi yazışma gelmemiştir. Türkçeyi resmi dil olarak kabul etmiş olan ilk Türk devleti Osmanlılardı. İşte bu şanı Osmanlı'ya kaptırmamak için uydurulmuştu Karamanoğlu Mehmed Bey efsanesi...

    Gerçı kaynakta süper ama yine de...
    BU FORUMUN ÜNLÜ BİR LAFI VARDIR...
    YAV HE HE

    Git oluşumunu tamamla ondan sonra gel buraya..


    Tamam.




  • Geleneksel Osmanlıcı geçinenen Atatürk düşmanlarının toplanma konusuyla daha yine karşınızdayız...
    Ne zaman Türk Tarihiy'le ilgili konu olsa bunlar damlıyorlar..
    Benim gibi ciddiye almayın bunları zaman kaybı...
  • Adam Zaman Gazatesinden kaynak veriyor.. Yarabbim ne gunlere kaldik :)) Yakinda Akit Vakit falanda kop paste edersiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dexter -- 15 Nisan 2012; 2:17:44 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dexter

    Adam Zaman Gazatesinden kaynak veriyor.. Yarabbim ne gunlere kaldik :)) Yakinda Akit Vakit falanda kop paste edersiniz.

     Candaroğulları ile Karamanoğulları Beyliklerinin Bayrakları ve Davut Yıldızı ?

    Onların inandıkları kaynak ancak bu kadar olur...Soldaki resim daha da vahim...
    Umarım bu fotoşop felandır...
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.