Şimdi Ara

Bugün 1 Kasım.. Başöğretmen Atatürk, harf devrimini yaptı ve saltanatı kaldırdı (5. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
473
Cevap
0
Favori
11.665
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
369 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Beykoz Sekoyası kullanıcısına yanıt

    kaç dil bildiğin seni çok dolu adam yapmaz. bunu söyleyerek kendine ne kadar az güvenli bir insan olduğunu göstermiş oldun...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-DF22259B6 -- 2 Kasım 2020; 2:44:17 >
  • Boş laf kalabalığı yapmışsınız iyice. Ne Osmanlıca ne arapça, Türk üz biz. Dilimiz Türkçe, vatanımız Türkiye. Çok farklı kültürden etkilenmiş, çok zengin bir dil. Adamlarda duyguları ı ifade edebilecek kelimeleri bile kısıtlı. Nasıl özledim diyeceksin ki? Miss you dersin, başka bişi diyemezsin ama burada özlem var, hasret var, sıla var, vuslat var, kavuşmak var bir kelimeyi anlatabilecek binbir türlü yolun var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ducatine kullanıcısına yanıt

    Gelişmiş ülke olmanın nedeni liberal yani özgürlükçü olmalarıdır.


    Bu konu, ulusların düşüşü kitabında da işlenir. Artan hukuk ve demokrasi oranında ülkeler zengin olur.


    Latin harfleri konusunda ergenlerle daha fazla yazmayacağım. Çünkü çok bilgisiz yazıyorsunuz. Halkın kullandığı dil Osmanlıca değildi demek büyük bir hata. Namik Kemal'in eserlerine bakılabilir.

    Her neyse.

    Bir de şu Türkçe'yi düzgün kullanmayan ergenler tarafından linç yeme var. Bugün yeterince lincimi yedim. Demokratik bir tartışma düzeni kuramiyorsunuz. Sürekli bir hareket etme meyli var. 16-20 yas arası Ergen dr.'a çıkıp boş adam diyebiliyor.


    Buyur sen doldur o zaman.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mikail13 kullanıcısına yanıt
    Ebced hesabında koptum

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir gecede cahil kaldık :D Ecdadımızın mezar taşlarını okuyamıyoruz :D Çok büyüksün Atam bizi araplardan yobazlardan kurtardığın için ancak kalan tek tük yobazlar 100 senede fazla üredi eskiden de beter oluyoruz...

  • Beykoz Sekoyası kullanıcısına yanıt

    şimdi de kendini mi acındırmaya çalışıyorsun güvensiz insan. tamam, tamam fazla üstüne gelmeyeceğiz...Bugün 1 Kasım.. Başöğretmen Atatürk,  harf devrimini yaptı ve saltanatı kaldırdı 

  • Bugün 1 Kasım.. Başöğretmen Atatürk,  harf devrimini yaptı ve saltanatı kaldırdı

    vatan düşmanları toplanmış

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdi ise arapların entarisi yalanıyor bu ülkede.
    Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığının en fazla olduğu dönemleri yaşıyoruz malesef.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Beykoz Sekoyası kullanıcısına yanıt

    Eğer dediğiniz gibi eğitimli ve bilinçli biri iseniz böyle şeylerden etkilenmeyeğinizi ve konulara hakim olunacağınız, görüşleriniz sürdürmeyi devam etmeni gerektiğini herkes bilir. Demekki bir yerlerde yeteri kadar tartışmaya sürdürecek kadar öğretmen sabrınız yokmuş. Ayrıca sizin konuyu tam olarak hakim olmadığınız ve yazılanları anlamadan ve taraflı baktığınız son yazdıklarınız ele veriyor. Ve son olarak internette,forumlara ve sosyal medyaya çok aşina olmadığınız belli ettiniz. Zamanla öğrenirsiniz. Ayrıca emin olun. Son söylemleriniz cumhuriyetin kazanımlarını görmek istemeyenler ve dini açıdan bakanlar içinde geçerlidir. Türkiyede tartışma düzeni eğitimlisi,eğitimsizi, dindari,ateisti vs. farketmiyor. Ülkece tartışma ve konuşma özürlüsüyüz. Çünkü dayatma, bastırma ve baskıcı duygularına söz geçiremiyoruz.

  • Bunları sana cevap olarak yazmadim hepsini üzerine alınma. Öğretmen değilim, öğretme sabır işidir. Bende o yok.


    Her neyse. Yalnız gelişmişlik ile ilgili bir ekleme daha yapayım. Halil İnalcık "the ottoman empire and Europe" isimli kitabında özetle padişahların demokrasiyi istediğini yazar. Çünkü ayan ve eşraf a karşı halkin elini güçlendirmek istiyor. Hatta bu nedenle 1800 lu yıllarda Bolu da ilk muhtar ( ayan/eşraf dengi) seçimi yapılmıştır.


    Bununla birlikte Osmanlı da da gelişmişliğin hukuk ve demokrasi den geçtiği tartışmaları taa 3. Selim zamanında vardı. Hatta 3. Selim Adalet olmadan ekonomi olmaz demiştir.


    Ben tarihçi değilim, bunlar halil inalcik'in yabancı bilimsel makaleler den derleyerek ve kendi çalışmalarıni ds ekleyerek yazdığı kitaptan...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Beykoz Sekoyası -- 2 Kasım 2020; 3:28:46 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hala daha harf inkılabını anlamayan insanların olması ne acı.Kimisi 'Memleketin her yerinde imamlar vardı ve o imamlar halka okuma yazma öğretebilirdi' diyor,kimisi tarih kitaplarına laf atıyor vs.


    Öncelikle harf inkılabı neden yapıldı?Bu aslında çok açık.Türk çocuğu kendi dilini kolayca yazabilmesi ve okuyabilmesi için bu inkılap yapıldı.Bazıları uzakdoğu ülkeleri ile bizim harf sistemimizi ya bilerek ya da bilmeyerek karıştırıyor.Bunlara göre japonlar,koreliler ve çinliler neden alfabelerini değiştirmemişte biz değiştirmişiz...Birçok defa açıkladık ama yine açıklayalım.


    Japonca,Korece ve Çince birbirinden tamamen ayrı iki alfabeye sahip dillerdir.Bu üç dil coğrafi yakınlıklarından ötürü genel olarak birbirilerini etkilemişlerdir ama bir Koreli 'korece' yazmak ve okumak istediğinde sadece Kore dil yapısını bilmesi yeterli olur.Bu durum Çince ve Japonca içinde geçerlidir.Yani bir çinli çince yazmak için korece ve japonca dil yapılarını bilmek zorunda değildir.Osmanlıca ile uzakdoğu alfabeleri arasında temel fark buradan kaynaklanır.


    Hayatında bir kere bile Osmanlıca görmüş birisi Kuran okumayı biliyorsa bile Osmanlıca metinleri okuyup anlayamayacağını bilir.Dahası yazamaz bile.Hatta arapça-farsça bilseniz bile Osmanlıca okuyup yazamazsınız.Ana dili arapça-farsça olanları Osmanlıca arşivlerine koyun hiçbiri Osmanlıca metinleri anlayamazlar.Çünkü Osmanlıca dediğimiz alfabe Türkçe,Arapça ve Farsça dil kurallarına göre yazılıp okunan bir alfabe.Osmanlıca yazabilmek ve okuyabilmek için yalnızca Türkçe bilmeniz yeterli değildir.Arapça ve Farsça dil kurallarına da hakim olmanız gerekir.Bir nevi Türkçe düşünüp bu düşünceyi yazıya Türkçe,Arapça ve Farsça dil kurallarına göre yansıtmanız gerekir.


    Bu nedenle ''Memleketin her yanında camiler ve imamlar vardı.Bu nedenle imamlar halka eğitim verebilirdi' demek kuru lakırdıdan başka birşey değildi.Madem imamların böyle bir eğitim bilgisi vardı neden harf inkılabı oluncaya kadar çevrelerindeki halka Osmanlıca öğretmemişler?İmamlar sadece kuran nasıl okunur onu öğretmişlerdir.Bugün camilerde de sadece kuranın nasıl okunacağı öğretilir.Lakin okuyan kişi ne okuduğunu anlamaz.Sadece kuranı okumuş olur.Bunu İngilizce bir metni telefuzuna uygun okumayı bilen birisi olarak düşünebilirsiniz.Bu kişi ingilizce metni iyi çalışırsa bir ingiliz aksanıyla okuyabilir lakin metinde ne geçtiğini,ne anlatıldığını anlayamaz.Burada da durum aynı.Kuran okumayı bilen birisi sadece Kuranı okur ama içeriğini anlayamaz.Osmanlıca ise tamamen bambaşka bir alfabe ve dil kurallarına bağlı bir yapıdır.Yani Kuran okumayı bilen birisi Osmanlıca okuyup yazamaz.Öyle olsaydı şuan memleketin yarısı imam hatip mezunu neden Osmanlıca bilenlerin sayısı hala daha az?Görüleceği üzere kuran okumak ile Osmanlıca okuyup-anlamak aynı değildir.


    Dahası memleketin genel olarak bir cehalet içerisinde kaldığı o dönemin aydınlarının ve askerlerinin anılarında tüm çıplaklığı ile görülür.Askere gelen her on askerden sekizi okuma-yazma bile bilmiyordu.Bu nedenle cephelerde sadece okuma-yazma bilen askerler bile karargah bölgelerinde tutulmuş cephede ön saflarda savaştırılmamıştır.Çünkü subayların yazılı olarak verdiği emirleri okuyabilen ve bu emirleri okuma yazma bilmeyen askerlere iletebilen asker sayısı tüm cephelerde çok önemliydi.


    Ayrıca bir arkadaş Cumhuriyeti kuran kadroların Osmanlıda ki okullardan mezun olduğunu doğal olarak Osmanlıdaki eğitimin mükemmel olduğunu iddia etmiş.Cumhuriyeti kuran kadroların çoğu imparatorluğun en iyi eğitim veren harbiye mektebinden mezun olan kişilerdi.Zaten Mustafa Kemal Paşa'da çocukluğundan beri geleneksel eğitim veren medrese-cami mekteplerine ilgi duymamış ve modern eğitim veren askeri okullara girmek için çaba harcamıştır.Zira koca imparatorlukta halkına modern eğitim veren başlıca kurum harbiye mektebidir.Bunların dışında ecnebilen açtığı özel okullar ve kolejler gelir.Sıradan Türk köylüsü ecnebilerin açtığı bu okullara ve kolejlere çocuklarını gönderecek güçten yoksundular.Harbiye'de önüne geleni doğaldır ki bünyesine kabul etmiyordu.Doğal olarak Türk çocuklarının %90'nı geleneksel ve çağdışı eğitim veren mahalle mekteplerine ve medreselere gidiyordu.Yani koca imparatorlukta %10'luk bir nüfusun faydalandığı iyi eğitimi genele yaymak isabetsiz bir yaklaşımdır.Zira geniş pencereden imparatorluğun durumuna bakıldığında halkın çok büyük bir kısmının modern eğitim alma fırsatından yoksun olduğunu ve çağdışı eğitim merkezlerine mahkum kaldığını gösterir.


    Bu nedenle Cumhuriyeti kuran kadrolar kendilerinin almış olduğu modern eğitimi belli bir zümreye vermektense memleketin geneline yaymak için çaba harcamışlardır.Cumhuriyet döneminde kurulan ilkokul,ortaokul,lise ve yüksek öğrenim veren eğitim kurumları Osmanlı döneminden kat be kat daha fazladır.Sadece bu bile Cumhuriyetin eğitime Osmanlıdan daha çok halkçı olarak yaklaştığını gösterir.Eğer bugün hepimiz iyi kötü modern bir eğitim aldıysak bunu Cumhuriyete ve bu rejimi kuranlara borçluyuz.


    Dahası tarih kitaplarına değinelim.Bazıları Cumhuriyet ile tarihimizin unutturulduğunu ısrarla tekrar ederler?Hangi tarihlermiş bunlar?Herşeyi geçtim bunu söyleyenlerin acaba Osmanlıdaki tarihçilikten haberleri var mı?Osmanlıda modern anlamda tarihçilik ancak 19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlıyor.İlk kez mekteplerde tarih dersi yine 19.yüzyıldan sonra Jön Türklerin baskısıyla konuluyor.Bundan önceki dönemlerde Osmanlıda tarih anlatımı bile yok.Sarayda evet özellikle vakanüvistler aracılığıyla padişahlar ve şehzadeler tarih biliyor ancak onlarda kendi ailelerinin tarihlerini biliyor.Önemli padişahlar ve saltanatlarını bilmek ile tarihin öğrenilmeceği çok açık.Osmanlıda tarih denilince padişahlar ve saltanatları döneminde yapılanlar akla geliyordu.Onlarda belli kronolojik sıra takip etmez genelde büyük Padişahların saltanatlarında yapılanlar anlatılırdı.


    Cumhuriyet ise Türk çocuğuna sadece Osmanlıdan ibaret olmadığı gösterdi.Dahası Osmanlıyı atalarının kurduğunu öğretti.Zira Osmanlıda Türk zamanla devletten dışlanmış Türk kurmuş olduğu devlette söz sahibi olmamıştı.Osmanlı hanedanı için bizler onların 'kulu' idik.Cumhuriyet işte Türk çocuğuna Osmanlının kulu olmadığını aksine onu kuran unsur olduğunu öğretti.Bununla kalmadı Osmanlıdan önce Anadolu Selçukluları olduğunu,Büyük Selçuklular olduğunu,Karahanlılar olduğunu,Gazneliler olduğunu,Atabeylikler ve hanlıklar kurduğunu öğretti.Dahası tarihinin İslam ile başlamadığını İslamdan çok önceye kökeninin gittiğini Orta Asyada ve Avrupada büyük Türk devletleri kurduğunu Asya Hunlarının, Göktürklerin, Uygurların,Akhunların,Avarların ve Avrupa Hunlarının torunları olduğunu öğretti.Bunlarlada yetinmedi.Şuan yaşadığımız Anadolu coğrafyasının tarihini de Türk çocuğuna öğretti.Bu topraklar üzerinde bizden önce Doğu Romalıların,Büyük İskenderin,Truvalıların,İyonyalıların,Lidyalıların, Friglerin, Hititlerin, Hattilerin ve Urartuların yaşadığını öğretti.Çevremizde zamanında Asurluların,Sümerlilerin,Elamlıların,Babillerin,Fenikelilerin,Eski Mısırın var olduğunu öğretti.


    Hangi silinen tarihmiş bu?


    Bir de birisi Atatürk'ün Çanakkaledeki rolünün abartıldığını ve ondan başka askerlerinde orada savaştığını söylemiş.Evet orada ondan başka askerlerde savaştı.Mesela Kazım Karabekir,Fevzi Çakmak,Yakup Şevki,İzzetin Çalışlar,Fahrettin Altay,Kazım İnanç,Cevat Çobanlı gibi Kurtuluş savaşında savaşan komutanlarda Çanakkale savaşında savaştı ancak dikkatinizi çekerim bu saydığım isimlerin tamamı Kurtuluş Savaşında başkomutan ve önder olarak Mustafa Kemal Atatürk'ü kabul etti.Üstelik Mustafa Kemal Atatürk askerlikten istifa ettikten ve hakkında İstanbuldan tutuklama emri geldikten sonra onun emrinden çıkmadılar.Örneğin İstanbul hükümetinin Mustafa Kemal Paşa hakkında tutuklama emri o dönem Erzurumda konuşlu olan 15.Kolordu komutanlığına geldiğinde Kazım Karabekir Paşa Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüş ve onun karşısında asker selamı vererek 'Ben ve kolordum emrinizdeyiz paşam' demiştir.


    Şimdi soruyorum Atatürk abartılı bir figürse başta Kazım Karabekir olmak üzere Çanakkale savaşında da savaşan bu komutanlar askerlikten istifa eden dahası İstanbul hükümeti tarafından yani o dönem meşru hükümet tarafından hakkında tutuklama kararı çıkartılan bu paşaya neden biat etsin?Neden onun emri altına girsin?Neden hiçbir askeri yetkisi olmamasına rağmen onu komutan ve önder olarak kabul etsin?


    Kısacası istediğiniz kadar gerçekleri kabul etmeyin ya da kendinize uyduruk alternatif bir tarih yazın.Neyin ne olduğu apaçık ortada...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 2 Kasım 2020; 3:33:9 >
  • Neredeyse 100 yıl önce nasıl koyduysa atam, sesi hala yankılanıyor..


    Ühüüü masondu buu.. ühüü, dedemüzün daşını oquyamıyoq!!



    Sanki ışınlanarak yolculuk ediyorduk da at arabasına geri düştük..


    Bazıları da hınca hınç osmanlı torunuymuş gibi yazıyor, oğlum sen köylüydün lan, osmanlı dediğin haremde 30 karısı olan


    evlatlarını boğdurup duran, sürekli seferlerden yeni hristiyan avrat alıp müslümanlığa geçirdikten sonra dini ve adını değiştirdiği


    kadınla seks yapan bir adamın hanedanlığıydı osmanlı.. Haremdeki kadınların evlatları kavga edip duruyordu ben padişah olucam diye


    anaları komplo üstüne komplo kasıyordu padişahın ardından.


    Takke düştü kel göründü birader! İkinci dünya savaşından sonra endüstrideki gelişmeler herkese gösterdi ki sağlıklı her birey fark yaratabilecek


    bir cevherdir. Geçti o eski devirler çığırıp durmayın.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: mikail13

    Bu mesaj silindi.
    Allah (c. c) gani gani rahmet eylesin mekanı cennet güzel insan..

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Keşke saltanat kaldırılınca yerine yeni elitist Kemalist saltanat kurulmasına Atatürk engel olsaydı, egemenliği millete vermemek için savaşan totaliter bir yapıyla yıllar kaybetmeseydik belki de çoktan AB üyesiydik ya da olmasak bile o seviyelere yakın bir ülke konumunda olurduk kesinlikle. Atatürk'ün arkasına saklanmış, niyetleri çok farklı ve bozuk olan, bu milletin değerlerine düşman, takiyye yani olduğundan farkı görünme sanatını iyi bilen, İngiltere, Fransa, ABD vs'yi yöneten küresel monarşi mandacısı bir azınlık Atatürk'ü adeta bir marka olarak kullanıp ülkeyi tam bir gizli sömürge haline getirdiler. Bunların derdi Gazi Mustafa Kemal'in şahsı, kişiliği değil, Atatürkçülük markası arkasına sığınarak bu millete ve devlete açtıkları savaştır. Kimbilir belki bu durumdan daha da nemalanmak için yaşlanıp eceliyle ölmesinin önüne geçip öldürmüş olma ihtimalleri de çok yüksektir ki bu konuda çeşitli iddialar mevcut. Çünkü masonluğa "kökü dışarda zararlı bir oluşum" dediği söylenen Atatürk'ün en yakınındaki neredeyse bütün isimler masondu. En önemlisi de doktorları! Bu ülke zannettiğiniz gibi tam bağımsız bir ülke olsaydı, bütün darbecilere "bizim çocuklar" diyenler, İngiliz Kraliçe'sinin "onurlandırdığı", sağcı solcu demeden bütün millete zulmeden Kenan Evren gibi hainler şanlı ordumuzun en tepesine kadar yükselemezdi. Egemenlik milletteyse mesela Kenan Evren ve ortakları hangi milletin paşalarıydı?


    Ayrıca dikkat edin "Atatürk, kökü dışarıda diyerek mason localarını kapattırdı" diyenlerle, "masonluk kanarya sevenler derneği gibi sıradan bir dernektir, hayır kurumudur" vs edebiyatı yapan aynı kişiler. Bir diğer gösterge de, Anıtkabir'in masonlar için önemli olan Antik Mısır ve Antik Yunan motifleriyle inşa edilmesidir. Nitekim mimarları da masondur. Oysa bu Atatürk'ün onayıyla gerçekleşmiş bir icraat değil, Atatürk'ün Anıtkabirden haberi bile olmadı.

    "Atam İngilizler'e hadlerini bildirdi" derler, diğer taraftan da hepsi tam bir İngiliz sevicidir. Şimdi bile bakın İngiltere, Fransa, ABD, Rusya vs Türkiye aleyhine bi açıklama yaptığında ilk bunlar alkışlar, onların ağzıyla, argümanlarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saldırırlar. Bu forumda da bunlardan bolca mevcut.


    Atatürk'ün şahsını değil, soyadı üzerinden onu markalaştırıp bunun arkasına saklanarak kendi çıkarları için kullanan Birleşik Krallık merkezli küresel bir çete tarafından yönetildik on yıllarca desem inanmak istemezsiniz belki ama oturun düşünün. Bu mesajım da bir turnusol kağıdıdır. Saldırgan cevaplar yazan tipler belki bu cümlemle kendilerini frenleyecek ama yine de yazan olursa kimliklerini siz tahmin edersiniz artık :) Yılmaz Yozdil, Atatürk "markası" kullanan dolandırıcılardan en avamıdır mesela. Ona bile millet nasıl tepki verdi, gerisini siz düşünün. Daha elit takılan takiyyecilerin maskeleri düşse de millet net olarak görse kıyamet kopar. "Atatürkçüyüm" deyip ülke aleyhine içeride ve özellikle dışarıda faaliyet gösterenleri herkes zaten biliyor. İşbirliği yapmadıkları pkk da dahil Türkiye düşmanı kalmadı. Onlar piyon oldukları için gizlenme konusunda daha amatörler.


    https://www.youtube.com/playlist?list=PL5eCZke111jqLgFaaAfgPK_8geqF27kyo




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sonic.Storm -- 2 Kasım 2020; 12:34:30 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İyiki Türk’üm iyiki Atatürk’ün izindeyim

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 100 sene önce bir ülke dolusu cahille harf devrimi yapmak akıl almaz bir iş. Bizi araptan ve leş arap kültüründen kurtaran Atatürk'e minnettarız.

  • tolga_yakup kullanıcısına yanıt
    Bugün 1 Kasım.. Başöğretmen Atatürk,  harf devrimini yaptı ve saltanatı kaldırdı

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • mikail13 kullanıcısına yanıt
    Mustafa Kemal Atatürk diyeceksin, cemaat çocuğu.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.