Şimdi Ara

Bor katkısı ve bazı konular katkılar hakkında (ÖNEMLİ) (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
6 Misafir - 6 Masaüstü
5 sn
286
Cevap
2
Favori
110.257
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: haydar_007

    motor ustası bi abim var arada sırada yanında takılırım genelde motor yaptıranların tercihidir ve bor kullananların motor durumları hiç iç açıcı değil motoru komple sarıyor ve zift gibi yağla beraber yapışıyor motorun hertarafına ve baskı balata spreyi ile çıkmıyor benzinle ve fırça ile temizliyorlar genelde bence kullanmayın çok iyi birşey oolsa bunu fabrikalar arabalarına koyar kullanın derler. eğer tekrar motor yaparken rastlarsam fotoğrafları paylaşırım


    Naptın hocam sen? Memleketin öz kaynağına hakaretten forum üzerinde recm edileceksin birazdan

    Ben anlatamadım, umarım sen anlatabilirsin




  • quote:

    Orijinalden alıntı: set

    Makina mühendisiyim;

    Tek sorum var,motor yağı üreticileri arasında BOR'lu motor yağı üreten firma varmı?


    Bor ile motor yağını kusursuz biçimde karıştıramazsınız, dolayısıyla motor yağına ilave edilen bor katkısı, yağın ve motor bloğunun çalışma anında ulaştığı ısı yardımıyla, temas ettiği tüm metal yüzeylerin içine nüfuz ederek metal plakalar üzerinde daha pürüzsüz bir yüzey meydana getirmeye yarıyor. Ancak bahsedilen olayın reaksiyon süresi oldukça uzun sürdüğü için katkı ekleme işinin aracın periyodik bakımından sonra yapılması gerekiyor. Bu sayede metal yüzey sürtünmeleri azalıyor ve buna bağlı olarak araç daha sessiz çalışıyor, nispeten daha az yakıt tüketiyor ve sürtünme kaybı daha az olduğu için çok az da olsa performans artışı sağlıyor. Tepkime için geçerli olan süre zarfından sonra yağ değişimi yapılsa da etken madde metale bağlandığı için uzun süre etkisini sürdürüyor.

    Bor minerali türevlerinin ısıya karşı direncinden dolayı, ilk birkaç bin kmlik mesafede belirgin bir işlevsellik farkedilemese de 5000 kmlik menzilden sonra bu fark hissedilir hale geliyor.

    Jetlerin ve uzay araçlarının dış kaplamalarında bor katkılı kaplama maddelerinin kullanıldığı bilinmektedir, bunun sebebi hem sürtünmeyi azaltmak hem de ısıya karşı direnci arttırmaktır.

    Motor yağı katkısı ile bahsettiğim ve birkaç mesaj yukarıda resmini verdiğim bor katkısının hiçbir alakası yoktur. Ürünü iki aracımda kullandım ve ciddi anlamda fark yarattığını söyleyebilirim.




  • Bu arada olay biraz tartışmaya dönmüş galiba yukarılarda, ben kullandım ve faydasını gördüm açıkçası ama kullanın ya da kullanmayın demek bana düşmez. Herkesin kendi tercihidir sonuçta. İşin sonuçlarını ve zararlarını birde kullanıp zarar görenlerden dinlemek lazım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ZSARA


    quote:

    Orijinalden alıntı: set

    Makina mühendisiyim;

    Tek sorum var,motor yağı üreticileri arasında BOR'lu motor yağı üreten firma varmı?


    Bor ile motor yağını kusursuz biçimde karıştıramazsınız, dolayısıyla motor yağına ilave edilen bor katkısı, yağın ve motor bloğunun çalışma anında ulaştığı ısı yardımıyla, temas ettiği tüm metal yüzeylerin içine nüfuz ederek metal plakalar üzerinde daha pürüzsüz bir yüzey meydana getirmeye yarıyor. Ancak bahsedilen olayın reaksiyon süresi oldukça uzun sürdüğü için katkı ekleme işinin aracın periyodik bakımından sonra yapılması gerekiyor. Bu sayede metal yüzey sürtünmeleri azalıyor ve buna bağlı olarak araç daha sessiz çalışıyor, nispeten daha az yakıt tüketiyor ve sürtünme kaybı daha az olduğu için çok az da olsa performans artışı sağlıyor. Tepkime için geçerli olan süre zarfından sonra yağ değişimi yapılsa da etken madde metale bağlandığı için uzun süre etkisini sürdürüyor.

    Bor minerali türevlerinin ısıya karşı direncinden dolayı, ilk birkaç bin kmlik mesafede belirgin bir işlevsellik farkedilemese de 5000 kmlik menzilden sonra bu fark hissedilir hale geliyor.

    Jetlerin ve uzay araçlarının dış kaplamalarında bor katkılı kaplama maddelerinin kullanıldığı bilinmektedir, bunun sebebi hem sürtünmeyi azaltmak hem de ısıya karşı direnci arttırmaktır.

    Motor yağı katkısı ile bahsettiğim ve birkaç mesaj yukarıda resmini verdiğim bor katkısının hiçbir alakası yoktur. Ürünü iki aracımda kullandım ve ciddi anlamda fark yarattığını söyleyebilirim.


    Hımmm,anladım... Cevabınız için teşekkür ediyorum.

    Peki yağ üreticileri bu kadar faydalı bir katkıyı neden tavsiye etmiyorlar? Yağ üreticilerini geçtim, araç üreticileri arasında bu çok yararlı katkıyı tavsiye eden varmı? Varsa hangisi?...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: set


    quote:

    Orijinalden alıntı: ZSARA


    quote:

    Orijinalden alıntı: set

    Makina mühendisiyim;

    Tek sorum var,motor yağı üreticileri arasında BOR'lu motor yağı üreten firma varmı?


    Bor ile motor yağını kusursuz biçimde karıştıramazsınız, dolayısıyla motor yağına ilave edilen bor katkısı, yağın ve motor bloğunun çalışma anında ulaştığı ısı yardımıyla, temas ettiği tüm metal yüzeylerin içine nüfuz ederek metal plakalar üzerinde daha pürüzsüz bir yüzey meydana getirmeye yarıyor. Ancak bahsedilen olayın reaksiyon süresi oldukça uzun sürdüğü için katkı ekleme işinin aracın periyodik bakımından sonra yapılması gerekiyor. Bu sayede metal yüzey sürtünmeleri azalıyor ve buna bağlı olarak araç daha sessiz çalışıyor, nispeten daha az yakıt tüketiyor ve sürtünme kaybı daha az olduğu için çok az da olsa performans artışı sağlıyor. Tepkime için geçerli olan süre zarfından sonra yağ değişimi yapılsa da etken madde metale bağlandığı için uzun süre etkisini sürdürüyor.

    Bor minerali türevlerinin ısıya karşı direncinden dolayı, ilk birkaç bin kmlik mesafede belirgin bir işlevsellik farkedilemese de 5000 kmlik menzilden sonra bu fark hissedilir hale geliyor.

    Jetlerin ve uzay araçlarının dış kaplamalarında bor katkılı kaplama maddelerinin kullanıldığı bilinmektedir, bunun sebebi hem sürtünmeyi azaltmak hem de ısıya karşı direnci arttırmaktır.

    Motor yağı katkısı ile bahsettiğim ve birkaç mesaj yukarıda resmini verdiğim bor katkısının hiçbir alakası yoktur. Ürünü iki aracımda kullandım ve ciddi anlamda fark yarattığını söyleyebilirim.


    Hımmm,anladım... Cevabınız için teşekkür ediyorum.

    Peki yağ üreticileri bu kadar faydalı bir katkıyı neden tavsiye etmiyorlar? Yağ üreticilerini geçtim, araç üreticileri arasında bu çok yararlı katkıyı tavsiye eden varmı? Varsa hangisi?...


    Hocam şuanda çok vaktim yok, bu yüzden maalesef detaylı açıklamayı ancak daha sonra yapabilirim.

    Bu olayın yağ üreticileri ile zerre kadar alakası yok çünkü bu katkı (benim resmini verdiğim) bir yağlayıcı değildir, yukarıda bahsettim zaten. Başka bir yönden baktığımızda, yağ firmaları kendi ürünlerine kesinlikle dışarıdan bir katkı ilave edilip kendi yağlarının spesifik özelliklerinin etkilenmesini istemezler. Ne fayda sağlayıcı ne de zarar verici olması önemli değildir onlar için bilakis yağlarında sorunla karşılaşıldığı zaman hemen topu, başka yağlarla karıştırılmış olmasına, uygun yerde kullanılmamasına, katkılara vs. vs.ye bağlarlar. Oldukça fazla yağlama ihtiyacı duyan tesis makinelerimden dolayı her hafta en az 2 yağ distribütörü kapımı çalar, üreticilerin büyük çoğunluğu sorunsuzluk vaadiyle kısa ömürlü (sözde uzun ömürlü) ürünleri satabilmek için ziyaret edip dururlar. Onlar daha kaliteliden ziyade çok ürün satmayı düşünürler.

    Makine üreticileri için ise durum biraz daha karmaşık, kimisi sorunsuzluktan ziyade satacağı yedek parçaların hesabını yaparken, kimisi teknolojisini zorlayıp sınır değerlerde sorunsuzluğa ulaşmışken dışarıdan etki edecek herhangi bir etkenin olmamasına önem verir. Bırakın herhangi değişik bir maddeyi tavsiye etmeyi, araç üreticileri doğru düzgün bir yağ markası bile belirtmezler araç satarken. Üstü kapalıdır hep tavsiyelerin, şunu kullanırsanız daha iyi olur gibi.

    Bahsettiğim ürün, yeni araçlardan daha ziyade 70-80 bin kmnin üzerindeki benzinli araçlar için daha kullanışlıdır, bu tür araçlarda motorda oluşan pürüzlerin giderilmesi hususunda daha başarılıdır. Benzinli araçlarda daha etkilidir dedim çünkü bor katkısı benzinde oktan sayısının düşmesine izin verebilecek bir fayda da sağlar bu da benzin ile olumsuz bir etkimesinin olmadığını gösterir. Hiçbir araç üreticisinin sıfır km araçlarına bor katkısı ilave edilmesi gibi bir gereklilik ortaya çıkmadığını söyleyebiliriz. Sahibi olduğum bir önceki ve şimdiki sıfır km her iki aracımda da bu ürünü kullanmadım çünkü çokta gerekli değil ancak km değeri fazla özellikle benzinli araçlarda fayda sağladığını en azından kendi araçlarımda gördüm.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nashquil

    Mühendis olmadığı halde mühendis olduğunu iddia edecek kadar kompleksli arkadaşların kullanması bu ürünler hakkında bir kıstas oluşturmamalı. En nihayetinde özellikle ar-ge mühendisleri arasında günlük kullanılan bir terimi, mühendislik eğitim almış birisi "latinceye benziyor o zaman hukuk bu" diye kestirip atmaz, sadece fıkralarda tanıdığı bilim adamlarının tartışmalarında bile kullanıldığını görür. Aynı şekilde ilk olarak kendisi "bilimsel kanıtlarınız nerde" dedikten sonra ona bilimsel kanıt sorulan bir kişi sonra aslında "bilimsel kanıt olarak ben test yaptım, elimde ne veri var ne kanıt var ama ben yaptım" derse, onun da fikirleri göz ardı edilmelidir. Karşısındaki kişinin eğitimini bilmeden dünyadaki ilk 100 üniversite arasında bile olmayan bir üniversite adıyla hava atmaya kalkışanlar ise direk yok sayılmalıdır. "Ben bu okulda okudum, o zaman ne diyorsam doğrudur" mantığına sahip olanları anlatmama zaten gerek yok. Peki bunların hepsinin birleştiği bir kişiyi bulursak ne olur? İşte o zaman halimize şükretmemiz gerekli, "yazık la kimin çocuğuysa" diyip geçmekle olmaz sadece.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Killer Loop

    Bor bileşikleri, elektrolit kaplama sanayiinde, elektrolit elde edilmesinde sarf edilmektedir. Borik asit nikel kaplamada, fluoboratlar ve fluoborik asitler ise; kalay kurşun, bakır, nikel gibi demir dışı metaller için elektrolit olarak kullanılmaktadır.Alaşımlarda, özellikle çeliğin sertliğini artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bu konuda ferrobor oldukça önem kazanmıştır. Çelik üretiminde 50 ppm bor ilavesi çeliğin sertleştirilebilme niteliğini geliştirmektedir

    hal böyleyken, bora bin tane laf etmeyelim lütfen.. bu maden çok değerli.. ve bir türk bilim adamı çıkmış, madeni nano teknoloji ile formüle edip araçalrın motorlarına katkı yapacak hale getirmiş ve bağımsız lab. larda testler yaptırmış.
    sonuçta bor madeninin özelliklerine bakınca motor katkısı olabileceği açıkça görülüyor.



    quote:

    Su bileşikleri aracınızın üretiminde her aşamada en çok kullanılan bileşiktir. Eğer kullanılmasa elektrolit olayı mümkün olmaz. Çeliğin sertleşmesindeki en önemli unsurdur. Eğer kullanmazsanız elinizde sadece erimiş çelik kalır. Hatta hepsini geçtim, olmasa ölürsün. Vücudunun %70'i sudan oluşmaktadır. Ayrıca dünyadaki en iyi kaydırıcı sudur. Su olmasa eklemlerimiz sertleşir ve hareket edemeyiz. Bu yüzden motorda da sürtünmeyi azaltacağı oldukça aşikardır.

    Hal böyleyken suya laf etmeyelim lütfen. Bu bileşik çok değerli. Ve ben çıktım, nano teknolojiye bile gerek duymadan aracın motoruna katkı yapacak hale getirdim. Bağımsız laboratuarı olan bir arkadaşım da "he la valla faydalı" diye belge verdi, ama ne test sonuçları var ne de neye faydalı olduğu, ama sonuçta laboratuar. Sonuçta suyun özelliklerine bakınca motor katkısı olabileceği açıkça görülüyor.




    İki örnekte eşit derecede bilimsel ve mantıklıdır. Bor kullanırken sadece ilkini kabul edenler araçlarının yağ haznesine su eklemekte de sakınca görmemelidir. En ideal çalışma oranı 1 litre yağ için 1 litre su koymaktır. Ayrıca rekabetçi fiyatıyla da kimse başa çıkamaz, en kalitelisinin litresi 1 lira.


    derin ne senin?
    itü ilk 100 e giremiyorsa senin okudupun okul kaça girmiş?
    arge nin kitabını fizik mühendisleri yazmıştır..
    bu kompleks niye?
    sıkıldım sana bişileri ispat etmeye çalışmaktan..
    senin o küçük gördüğün okula girmek için 70 milyon sırada bekliyor..
    bu kadar da hakaret olmaz.. yazık.. çok yazık..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ZSARA

    Ben 2004 model benzinli Cliomda bundan kullanmıştım, hem motor daha sessiz ve canlı çalışmaya başlamış hem de yakıt sarfiyatında farkedilir bir düşme sağlanmıştı. İlk 2500-3000 km de fark belli olmuyor ama sonradan oluşan ciddi farkı rahatlıkla hissedebiliyorsunuz.

     Bor katkısı ve bazı konular katkılar hakkında (ÖNEMLİ)



    işte budur..
    peki sonra sıkıntı oldu mu? kaç bin km dir aracı kullanıyorsunuz?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: set

    Makina mühendisiyim;

    Tek sorum var,motor yağı üreticileri arasında BOR'lu motor yağı üreten firma varmı?


    motor silk üretiyor..

    ayrıca motor yağı üreticileri bunu üretmez.. neden uzun ömürlü yağ yapsınki.. kazancı düşer..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: maxfocus

    Selamlar,

    Konuyu saptırmayın diye uyarmak gerekti zira , konu bor ve faydalarının bilimsel açıklamaları değil.
    Bu nedenle gereksiz bilimsel açıklamalarla konu dışına çıkılmasına gerek olmadığını düşünüyorum.
    Bor içerikli ürünler üzerine konuştuk. Konuyu neden , hemen işin bilimsel tarafına ve akademik kariyer üzerine yönlendiriyorsunuz.

    Soru net adı geçen ürünler işe yarıyor mu, yaramıyor mu, ben kullandığımı ve bir faydasını görmediğimi belirttim.

    Benim için önemli olan bir ürünün sağladığı faydanın belgelenmiş ve bununda ilgili kurumlarca onaylanmış olmasıdır.

    İsteyen kullanmakta özgür , ama burda belli arkadaşlar kesin kullanın ben çok faydasını gördüm diye üstüne basa basa söylemiş olması buraya bilgi için gelen kişilere yönlendirmedir.
    Bana göre bir müh. öncelikle bir ürünün kutusunda yazanlara göre başkası adına böyle bir karar da veremez. Zira bildiğimiz, okuduğumuz, eğitimini aldığımız konuların, ticari amaçla hazırlanmış bir üründe %100 uygulanmış olduğunun bir kanıtı yoksa , ben kesin kullanın diyemem. Dünyada kaç milyon araç olduğu konusunda bir fikrim yok , veya kaç tane araçta adı geçen ürünün kullanıldığı konusunda ama üç/beş araçta netice almakla , bilimsel bir kanıt elde edildiği yaklaşımı da ilginç tabi ki. Benim için konunun özeti budur.



    bilimsel ispat için 500 araçta denemeye gerek var diyorsan onu da örnekledim, 2002 den beri benim ustam deniyor.. daha 1 araçta sorun yaşamış..
    kaç araca koymuş hatırlamıyor bile.. aynı zamanda motor da yapıyor. öyle zift gibi yapıştığını görmemiş..
    zaten 150 bine gelince parçalanıp gidiyor bor katkısı..
    fırça ile kazınan neyse başka katkı olmalı..
    ortada neden bu kadar düşmanlık var, ben kullandım faide gördüm diyene neden bu kadar hakaret ediliyor ahala anlamadım..
    eğitimimiz bile yerlere düştü.. dünyada ilk 100 e bile girememiş üniversiteyi bitirmişim ya ne bilcem.. sanki benim ülkem dünyanın ilk 3 üne gidiyor...
    yaa sabır..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TEKNO ADAM


    VAY MEMLEKETİN MADENLERİ VAY
    VAY MEMLEKETİN YER ALTI ZENGİNLİKLERİ VAY
    VAY Kİ NE VAY.......

    TABİ ELİN ADAMI GELİR BİZİM BU HALİMİZDEN CESARET ALIR
    HELE BURADA YAZILANLARI OKUYUNCA,İSTEDİGİ GİBİ AT OYNATACAGINI GÖRÜR.

    MİLLET www.boren.gov.tr adresinden bilgi alın bu kurumu arayın KENDİ AKLINIZDAN BOŞA ÜFÜRMEYİN.

    HEM KOMİK HEM DE .............. DURUMUNA DÜŞÜYORSUNUZ.



    kendi aklından boşa üfürme derken kimi kastettin bilmiyorum ama bu yolladığın sitede benim söylediklerime aykırı birşey varsa söyle..
    tabi linki çalışıyorsa




  • Orijinalden alıntı: Killer Loop


    Selamlar,

    Konuyu saptırmayın diye uyarmak gerekti zira , konu bor ve faydalarının bilimsel açıklamaları değil.
    Bu nedenle gereksiz bilimsel açıklamalarla konu dışına çıkılmasına gerek olmadığını düşünüyorum.
    Bor içerikli ürünler üzerine konuştuk. Konuyu neden , hemen işin bilimsel tarafına ve akademik kariyer üzerine yönlendiriyorsunuz.

    Soru net adı geçen ürünler işe yarıyor mu, yaramıyor mu, ben kullandığımı ve bir faydasını görmediğimi belirttim.

    Benim için önemli olan bir ürünün sağladığı faydanın belgelenmiş ve bununda ilgili kurumlarca onaylanmış olmasıdır.

    İsteyen kullanmakta özgür , ama burda belli arkadaşlar kesin kullanın ben çok faydasını gördüm diye üstüne basa basa söylemiş olması buraya bilgi için gelen kişilere yönlendirmedir.
    Bana göre bir müh. öncelikle bir ürünün kutusunda yazanlara göre başkası adına böyle bir karar da veremez. Zira bildiğimiz, okuduğumuz, eğitimini aldığımız konuların, ticari amaçla hazırlanmış bir üründe %100 uygulanmış olduğunun bir kanıtı yoksa , ben kesin kullanın diyemem. Dünyada kaç milyon araç olduğu konusunda bir fikrim yok , veya kaç tane araçta adı geçen ürünün kullanıldığı konusunda ama üç/beş araçta netice almakla , bilimsel bir kanıt elde edildiği yaklaşımı da ilginç tabi ki. Benim için konunun özeti budur.



    bilimsel ispat için 500 araçta denemeye gerek var diyorsan onu da örnekledim, 2002 den beri benim ustam deniyor.. daha 1 araçta sorun yaşamış..
    kaç araca koymuş hatırlamıyor bile.. aynı zamanda motor da yapıyor. öyle zift gibi yapıştığını görmemiş..
    zaten 150 bine gelince parçalanıp gidiyor bor katkısı..
    fırça ile kazınan neyse başka katkı olmalı..
    ortada neden bu kadar düşmanlık var, ben kullandım faide gördüm diyene neden bu kadar hakaret ediliyor ahala anlamadım..
    eğitimimiz bile yerlere düştü.. dünyada ilk 100 e bile girememiş üniversiteyi bitirmişim ya ne bilcem.. sanki benim ülkem dünyanın ilk 3 üne gidiyor...
    yaa sabır..


    Selamlar,

    Ben bu belirttiğiniz markayıda çok araştırdım , diğer bazı markalarıda. Yabancı forumlarda da baktım. Hepsini toplarsak iki uç diyebileceğimiz bir çok görüş belirtilmiş. Bu nedenle ortada bir belirsizlik söz konusu olduğunu söylemek yanlış olmaz.
    Siz beş araçta test ettim zarar görmedim faydası oldu, ustanın kullandığı bir çok araç var diyorsunuz. Yinede toplamda tüm kullanılan araçlar için de çok küçük bir oran bile değil.

    Belirttiğiniz fayda özellikle toyota nın d4d motoru için çok çarpıcı değerler. Bu kadar tasarruf sağlayan bir ürünü kimse hiç bir firma değerlendirmeden üzerinden geçmez. Siz bu tecrübenizi bir toyota ile paylaşın bence en doğrusu bu olur.

    Bunun dışında diesel araçlar genelde ilk 5000- 10000- 15000 ve 30000 km dan sonra min yakıt tüketmeye başlarlar. Ben şimdiye kadar bir çok markadan sıfır diesel araç kullandım . Kendi son iki aracımda diesel ve aynı durumu yaşadım. ilk 1500 den 30000 km sonraya ortalama tüketimlerde 1,5 lt üzerinde 2 lt varan düşüşler var. Benzinli araçlarda bu kadar çarpıcı olmaz (motor yapıları ile ilgili).

    Çaıştığım yerde nerdeyse binek olan tüm araçlar diesel ve sıfır alındılar, hepsinde durum aynı oldu. Bence sizin ısrarla belirttiğiniz tüketim değerinde de sizi yanıltan nokta burası.
    Forumdaki yakıt tüketimini takip eden diesel araç kullanıcıların çoğu bu durumu teyit edecektir. C-max forumunda bir ara bu konuları konuşuyorduk eski sayfalarda duruyordur.
    Ben kendimde daima opetten yakıt alır ve son 12 adet yakıt fişimi saklarım (opet yakıt güvence son 10 fişe bakıyor). Her zaman ortalama değerlerimi bilirim. Farklı bir değer çıktığında bir anormallik olduğunu da anlarım.

    Borla ilgili yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar şu noktada zaten tartışmaya açık değil, kanıtlanmış durumda , ticari kaygılarla hazırlanmış ürünlerden bahsediyoruz. Bu ürünlerin nerelerde nasıl hazırlandığını , içinde neler olduğunun bir raporu, uzun dönem test sonuç raporları vb. gerçekten güvenilir belgeler var mı. Ben bulabildiğim kadarını araştırdım ve bu tür belgeler olmadığını gördüm. Var olan belgelerde yeterli değil.
    Buna rağmen biraz da merakıma yenilip denedim neticede ilk 15000 km süreçde hiçbir fark görmedim. Zaten denildiği gibi 150000 km ömürlü ise daha 60000km de iken kullandığım ürün 210000 km ye kadar etkili demektir. Aracım 75000 km de olduğuna göre daha çok uzun süre (muhtemelen göremem) bu ürün faydamı zarar mı verdiğini anlamak zor olacak.
    Bence bakış açınızı biraz değiştirip biraz farklı noktadan bakrsanız, söyledikleriminde mantıksız olmadığını göreceksiniz.Bu arada aslen kimsenin kötüleme yaptığını veya konuyu kişiselleştirme amacında olduğunu da düşünmüyorum. Ama belirttiğiniz tespitler özellikle tüketim değerleri kullandığınız ürün (kullandığınız veya benzerleri) için abartılı geliyor.
    Neticede son karar tüketicinin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Killer Loop


    quote:

    Orijinalden alıntı: Nashquil

    Mühendis olmadığı halde mühendis olduğunu iddia edecek kadar kompleksli arkadaşların kullanması bu ürünler hakkında bir kıstas oluşturmamalı. En nihayetinde özellikle ar-ge mühendisleri arasında günlük kullanılan bir terimi, mühendislik eğitim almış birisi "latinceye benziyor o zaman hukuk bu" diye kestirip atmaz, sadece fıkralarda tanıdığı bilim adamlarının tartışmalarında bile kullanıldığını görür. Aynı şekilde ilk olarak kendisi "bilimsel kanıtlarınız nerde" dedikten sonra ona bilimsel kanıt sorulan bir kişi sonra aslında "bilimsel kanıt olarak ben test yaptım, elimde ne veri var ne kanıt var ama ben yaptım" derse, onun da fikirleri göz ardı edilmelidir. Karşısındaki kişinin eğitimini bilmeden dünyadaki ilk 100 üniversite arasında bile olmayan bir üniversite adıyla hava atmaya kalkışanlar ise direk yok sayılmalıdır. "Ben bu okulda okudum, o zaman ne diyorsam doğrudur" mantığına sahip olanları anlatmama zaten gerek yok. Peki bunların hepsinin birleştiği bir kişiyi bulursak ne olur? İşte o zaman halimize şükretmemiz gerekli, "yazık la kimin çocuğuysa" diyip geçmekle olmaz sadece.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Killer Loop

    Bor bileşikleri, elektrolit kaplama sanayiinde, elektrolit elde edilmesinde sarf edilmektedir. Borik asit nikel kaplamada, fluoboratlar ve fluoborik asitler ise; kalay kurşun, bakır, nikel gibi demir dışı metaller için elektrolit olarak kullanılmaktadır.Alaşımlarda, özellikle çeliğin sertliğini artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bu konuda ferrobor oldukça önem kazanmıştır. Çelik üretiminde 50 ppm bor ilavesi çeliğin sertleştirilebilme niteliğini geliştirmektedir

    hal böyleyken, bora bin tane laf etmeyelim lütfen.. bu maden çok değerli.. ve bir türk bilim adamı çıkmış, madeni nano teknoloji ile formüle edip araçalrın motorlarına katkı yapacak hale getirmiş ve bağımsız lab. larda testler yaptırmış.
    sonuçta bor madeninin özelliklerine bakınca motor katkısı olabileceği açıkça görülüyor.



    quote:

    Su bileşikleri aracınızın üretiminde her aşamada en çok kullanılan bileşiktir. Eğer kullanılmasa elektrolit olayı mümkün olmaz. Çeliğin sertleşmesindeki en önemli unsurdur. Eğer kullanmazsanız elinizde sadece erimiş çelik kalır. Hatta hepsini geçtim, olmasa ölürsün. Vücudunun %70'i sudan oluşmaktadır. Ayrıca dünyadaki en iyi kaydırıcı sudur. Su olmasa eklemlerimiz sertleşir ve hareket edemeyiz. Bu yüzden motorda da sürtünmeyi azaltacağı oldukça aşikardır.

    Hal böyleyken suya laf etmeyelim lütfen. Bu bileşik çok değerli. Ve ben çıktım, nano teknolojiye bile gerek duymadan aracın motoruna katkı yapacak hale getirdim. Bağımsız laboratuarı olan bir arkadaşım da "he la valla faydalı" diye belge verdi, ama ne test sonuçları var ne de neye faydalı olduğu, ama sonuçta laboratuar. Sonuçta suyun özelliklerine bakınca motor katkısı olabileceği açıkça görülüyor.




    İki örnekte eşit derecede bilimsel ve mantıklıdır. Bor kullanırken sadece ilkini kabul edenler araçlarının yağ haznesine su eklemekte de sakınca görmemelidir. En ideal çalışma oranı 1 litre yağ için 1 litre su koymaktır. Ayrıca rekabetçi fiyatıyla da kimse başa çıkamaz, en kalitelisinin litresi 1 lira.


    derin ne senin?
    itü ilk 100 e giremiyorsa senin okudupun okul kaça girmiş?
    arge nin kitabını fizik mühendisleri yazmıştır..
    bu kompleks niye?
    sıkıldım sana bişileri ispat etmeye çalışmaktan..
    senin o küçük gördüğün okula girmek için 70 milyon sırada bekliyor..
    bu kadar da hakaret olmaz.. yazık.. çok yazık..


    Sen okulun adını kullanarak insanları aşşağılamaya çalışıyorsun, ziyaretçi olarak bile giremezsin diyerek kendince küçük düşürmeye çalışıyorsun, bende sana acı gerçekleri söylüyorum. Mesele benim okuduğum okul değil, ben asla ne okulumu ne bölümümü tartışmayla alakası olmadığı için konuya dahil etmiyorum, ama senin hocaların okulumu söylediğimde şöyle bir kendilerine çeki düzen veriyorlar, o kadarını bil. Ben kimseyi küçük görmüyorum, sen İTÜ'de okuduğunu iddia ederek diğer herkesi küçük görüyorsun. Okulunu öne sürerek kendini kanıtlamaya çalışmandan yola çıkarsak kompleksin kimde olduğunu da kolaylıkla anlayabiliriz. Ayrıca zerre kadar hakaret yok, İTÜ'nün dünya başarı sıralaması belli, ben sadece bunu gösteriyorum sana.

    Eğer bana birşeyler ispat etmek istemiyorsan ispat edilmesi gereken şeyler yazmazsın olur biter. Sana pm atıp gel bor konusu var boru savun demedim. Zaten tüm savunmanda "ben itülüyüm ben bilirim hem çelik yapıylar bunla"dan öte geçmediği için birşey kanıtlamak için zorlamana da gerek yok, olmuyor nasılsa.

    Bu ürünlerin uzun soluklu testleri yok, ortaya koydukları tüm sertifikalar sadece nanometrik boyutlarda bor parçaları içerdiğini kanıtlıyor, hiçbir otorite tarafından motora şu faydası vardır denilebilecek bir resmi belgeleri yok. Borun kullanım alanları ve faydaları bu üründen bağımsızdır, daha önce de örneklediğim gibi eğer o mantıkta ısrarcıysanız yağ haznesine su koyun, bordan çok daha faydalı bir bileşik nede olsa.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Killer Loop


    quote:

    Orijinalden alıntı: ZSARA

    Ben 2004 model benzinli Cliomda bundan kullanmıştım, hem motor daha sessiz ve canlı çalışmaya başlamış hem de yakıt sarfiyatında farkedilir bir düşme sağlanmıştı. İlk 2500-3000 km de fark belli olmuyor ama sonradan oluşan ciddi farkı rahatlıkla hissedebiliyorsunuz.

     Bor katkısı ve bazı konular katkılar hakkında (ÖNEMLİ)



    işte budur..
    peki sonra sıkıntı oldu mu? kaç bin km dir aracı kullanıyorsunuz?



    Bu katkıyı kullandığım araçlardan birini göremiyorum ancak Clioyu bir arkadaşıma satmıştım. Ben katkıyı eklediğimde 50 bin km deydi araç, şuan sanırım 75 bini geçti, bu arkadaşımı ve aracını hergün görüyorum. Hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadık çok şükür. Hala aracın ne kadar sessiz çalıştığını ve az yakıt tükettiğini söyleyip durur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nashquil


    quote:

    Orijinalden alıntı: Killer Loop


    quote:

    Orijinalden alıntı: Nashquil

    Mühendis olmadığı halde mühendis olduğunu iddia edecek kadar kompleksli arkadaşların kullanması bu ürünler hakkında bir kıstas oluşturmamalı. En nihayetinde özellikle ar-ge mühendisleri arasında günlük kullanılan bir terimi, mühendislik eğitim almış birisi "latinceye benziyor o zaman hukuk bu" diye kestirip atmaz, sadece fıkralarda tanıdığı bilim adamlarının tartışmalarında bile kullanıldığını görür. Aynı şekilde ilk olarak kendisi "bilimsel kanıtlarınız nerde" dedikten sonra ona bilimsel kanıt sorulan bir kişi sonra aslında "bilimsel kanıt olarak ben test yaptım, elimde ne veri var ne kanıt var ama ben yaptım" derse, onun da fikirleri göz ardı edilmelidir. Karşısındaki kişinin eğitimini bilmeden dünyadaki ilk 100 üniversite arasında bile olmayan bir üniversite adıyla hava atmaya kalkışanlar ise direk yok sayılmalıdır. "Ben bu okulda okudum, o zaman ne diyorsam doğrudur" mantığına sahip olanları anlatmama zaten gerek yok. Peki bunların hepsinin birleştiği bir kişiyi bulursak ne olur? İşte o zaman halimize şükretmemiz gerekli, "yazık la kimin çocuğuysa" diyip geçmekle olmaz sadece.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Killer Loop

    Bor bileşikleri, elektrolit kaplama sanayiinde, elektrolit elde edilmesinde sarf edilmektedir. Borik asit nikel kaplamada, fluoboratlar ve fluoborik asitler ise; kalay kurşun, bakır, nikel gibi demir dışı metaller için elektrolit olarak kullanılmaktadır.Alaşımlarda, özellikle çeliğin sertliğini artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bu konuda ferrobor oldukça önem kazanmıştır. Çelik üretiminde 50 ppm bor ilavesi çeliğin sertleştirilebilme niteliğini geliştirmektedir

    hal böyleyken, bora bin tane laf etmeyelim lütfen.. bu maden çok değerli.. ve bir türk bilim adamı çıkmış, madeni nano teknoloji ile formüle edip araçalrın motorlarına katkı yapacak hale getirmiş ve bağımsız lab. larda testler yaptırmış.
    sonuçta bor madeninin özelliklerine bakınca motor katkısı olabileceği açıkça görülüyor.



    quote:

    Su bileşikleri aracınızın üretiminde her aşamada en çok kullanılan bileşiktir. Eğer kullanılmasa elektrolit olayı mümkün olmaz. Çeliğin sertleşmesindeki en önemli unsurdur. Eğer kullanmazsanız elinizde sadece erimiş çelik kalır. Hatta hepsini geçtim, olmasa ölürsün. Vücudunun %70'i sudan oluşmaktadır. Ayrıca dünyadaki en iyi kaydırıcı sudur. Su olmasa eklemlerimiz sertleşir ve hareket edemeyiz. Bu yüzden motorda da sürtünmeyi azaltacağı oldukça aşikardır.

    Hal böyleyken suya laf etmeyelim lütfen. Bu bileşik çok değerli. Ve ben çıktım, nano teknolojiye bile gerek duymadan aracın motoruna katkı yapacak hale getirdim. Bağımsız laboratuarı olan bir arkadaşım da "he la valla faydalı" diye belge verdi, ama ne test sonuçları var ne de neye faydalı olduğu, ama sonuçta laboratuar. Sonuçta suyun özelliklerine bakınca motor katkısı olabileceği açıkça görülüyor.




    İki örnekte eşit derecede bilimsel ve mantıklıdır. Bor kullanırken sadece ilkini kabul edenler araçlarının yağ haznesine su eklemekte de sakınca görmemelidir. En ideal çalışma oranı 1 litre yağ için 1 litre su koymaktır. Ayrıca rekabetçi fiyatıyla da kimse başa çıkamaz, en kalitelisinin litresi 1 lira.


    derin ne senin?
    itü ilk 100 e giremiyorsa senin okudupun okul kaça girmiş?
    arge nin kitabını fizik mühendisleri yazmıştır..
    bu kompleks niye?
    sıkıldım sana bişileri ispat etmeye çalışmaktan..
    senin o küçük gördüğün okula girmek için 70 milyon sırada bekliyor..
    bu kadar da hakaret olmaz.. yazık.. çok yazık..


    Sen okulun adını kullanarak insanları aşşağılamaya çalışıyorsun, ziyaretçi olarak bile giremezsin diyerek kendince küçük düşürmeye çalışıyorsun, bende sana acı gerçekleri söylüyorum. Mesele benim okuduğum okul değil, ben asla ne okulumu ne bölümümü tartışmayla alakası olmadığı için konuya dahil etmiyorum, ama senin hocaların okulumu söylediğimde şöyle bir kendilerine çeki düzen veriyorlar, o kadarını bil. Ben kimseyi küçük görmüyorum, sen İTÜ'de okuduğunu iddia ederek diğer herkesi küçük görüyorsun. Okulunu öne sürerek kendini kanıtlamaya çalışmandan yola çıkarsak kompleksin kimde olduğunu da kolaylıkla anlayabiliriz. Ayrıca zerre kadar hakaret yok, İTÜ'nün dünya başarı sıralaması belli, ben sadece bunu gösteriyorum sana.

    Eğer bana birşeyler ispat etmek istemiyorsan ispat edilmesi gereken şeyler yazmazsın olur biter. Sana pm atıp gel bor konusu var boru savun demedim. Zaten tüm savunmanda "ben itülüyüm ben bilirim hem çelik yapıylar bunla"dan öte geçmediği için birşey kanıtlamak için zorlamana da gerek yok, olmuyor nasılsa.

    Bu ürünlerin uzun soluklu testleri yok, ortaya koydukları tüm sertifikalar sadece nanometrik boyutlarda bor parçaları içerdiğini kanıtlıyor, hiçbir otorite tarafından motora şu faydası vardır denilebilecek bir resmi belgeleri yok. Borun kullanım alanları ve faydaları bu üründen bağımsızdır, daha önce de örneklediğim gibi eğer o mantıkta ısrarcıysanız yağ haznesine su koyun, bordan çok daha faydalı bir bileşik nede olsa.

    sende kompleks var ben anladım.. kesin.. zira ben itü lüyüm hepinizden üstünüm demedim.. sen böyle anladığına göre komplekslisin.
    ben türkiyenin en büyük teknik üniversitesindne bahsediyorum.. otomotiv anabilim dalı lab. ından bahsediyorum..
    dünya sıralamasını yapmadan önce vatandaşı olduğun ülkenin dünya sıralamasını bil.. üniversiteninde buna balı olduğunu anla dicem ama anlayabileceğinden emin dğeilim..
    kompleksin şuradan belliki, hiç bir itü lü hoca senin okulun ne olursa olsun adını duyunca dönüp bakmaz bile.. zira senin şu yazdıklarından ben eğitim durumunu anladım zaten..
    anlayan da anlamıştır illaki..

    ayrıca itü dünyada ilk 200 ve 150 arasında.. fakültelere göre değişir. sadece abd de 6000 civarı üniversite olduğu düşünülürse gelişmekte olan bir ülkenin tüm dünyada 200 ün altında olması, hatta bazı fakültelerin 150 nin altna inmesi fena halde küçümsenecek bir durum haklısın..
    senin okulu duymasın itü lü hocalar, yüzleri kızarır..




  • Orijinalden alıntı: maxfocus


    Orijinalden alıntı: Killer Loop


    Selamlar,

    Konuyu saptırmayın diye uyarmak gerekti zira , konu bor ve faydalarının bilimsel açıklamaları değil.
    Bu nedenle gereksiz bilimsel açıklamalarla konu dışına çıkılmasına gerek olmadığını düşünüyorum.
    Bor içerikli ürünler üzerine konuştuk. Konuyu neden , hemen işin bilimsel tarafına ve akademik kariyer üzerine yönlendiriyorsunuz.

    Soru net adı geçen ürünler işe yarıyor mu, yaramıyor mu, ben kullandığımı ve bir faydasını görmediğimi belirttim.

    Benim için önemli olan bir ürünün sağladığı faydanın belgelenmiş ve bununda ilgili kurumlarca onaylanmış olmasıdır.

    İsteyen kullanmakta özgür , ama burda belli arkadaşlar kesin kullanın ben çok faydasını gördüm diye üstüne basa basa söylemiş olması buraya bilgi için gelen kişilere yönlendirmedir.
    Bana göre bir müh. öncelikle bir ürünün kutusunda yazanlara göre başkası adına böyle bir karar da veremez. Zira bildiğimiz, okuduğumuz, eğitimini aldığımız konuların, ticari amaçla hazırlanmış bir üründe %100 uygulanmış olduğunun bir kanıtı yoksa , ben kesin kullanın diyemem. Dünyada kaç milyon araç olduğu konusunda bir fikrim yok , veya kaç tane araçta adı geçen ürünün kullanıldığı konusunda ama üç/beş araçta netice almakla , bilimsel bir kanıt elde edildiği yaklaşımı da ilginç tabi ki. Benim için konunun özeti budur.



    bilimsel ispat için 500 araçta denemeye gerek var diyorsan onu da örnekledim, 2002 den beri benim ustam deniyor.. daha 1 araçta sorun yaşamış..
    kaç araca koymuş hatırlamıyor bile.. aynı zamanda motor da yapıyor. öyle zift gibi yapıştığını görmemiş..
    zaten 150 bine gelince parçalanıp gidiyor bor katkısı..
    fırça ile kazınan neyse başka katkı olmalı..
    ortada neden bu kadar düşmanlık var, ben kullandım faide gördüm diyene neden bu kadar hakaret ediliyor ahala anlamadım..
    eğitimimiz bile yerlere düştü.. dünyada ilk 100 e bile girememiş üniversiteyi bitirmişim ya ne bilcem.. sanki benim ülkem dünyanın ilk 3 üne gidiyor...
    yaa sabır..


    Selamlar,

    Ben bu belirttiğiniz markayıda çok araştırdım , diğer bazı markalarıda. Yabancı forumlarda da baktım. Hepsini toplarsak iki uç diyebileceğimiz bir çok görüş belirtilmiş. Bu nedenle ortada bir belirsizlik söz konusu olduğunu söylemek yanlış olmaz.
    Siz beş araçta test ettim zarar görmedim faydası oldu, ustanın kullandığı bir çok araç var diyorsunuz. Yinede toplamda tüm kullanılan araçlar için de çok küçük bir oran bile değil.

    Belirttiğiniz fayda özellikle toyota nın d4d motoru için çok çarpıcı değerler. Bu kadar tasarruf sağlayan bir ürünü kimse hiç bir firma değerlendirmeden üzerinden geçmez. Siz bu tecrübenizi bir toyota ile paylaşın bence en doğrusu bu olur.

    Bunun dışında diesel araçlar genelde ilk 5000- 10000- 15000 ve 30000 km dan sonra min yakıt tüketmeye başlarlar. Ben şimdiye kadar bir çok markadan sıfır diesel araç kullandım . Kendi son iki aracımda diesel ve aynı durumu yaşadım. ilk 1500 den 30000 km sonraya ortalama tüketimlerde 1,5 lt üzerinde 2 lt varan düşüşler var. Benzinli araçlarda bu kadar çarpıcı olmaz (motor yapıları ile ilgili).

    Çaıştığım yerde nerdeyse binek olan tüm araçlar diesel ve sıfır alındılar, hepsinde durum aynı oldu. Bence sizin ısrarla belirttiğiniz tüketim değerinde de sizi yanıltan nokta burası.
    Forumdaki yakıt tüketimini takip eden diesel araç kullanıcıların çoğu bu durumu teyit edecektir. C-max forumunda bir ara bu konuları konuşuyorduk eski sayfalarda duruyordur.
    Ben kendimde daima opetten yakıt alır ve son 12 adet yakıt fişimi saklarım (opet yakıt güvence son 10 fişe bakıyor). Her zaman ortalama değerlerimi bilirim. Farklı bir değer çıktığında bir anormallik olduğunu da anlarım.

    Borla ilgili yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar şu noktada zaten tartışmaya açık değil, kanıtlanmış durumda , ticari kaygılarla hazırlanmış ürünlerden bahsediyoruz. Bu ürünlerin nerelerde nasıl hazırlandığını , içinde neler olduğunun bir raporu, uzun dönem test sonuç raporları vb. gerçekten güvenilir belgeler var mı. Ben bulabildiğim kadarını araştırdım ve bu tür belgeler olmadığını gördüm. Var olan belgelerde yeterli değil.
    Buna rağmen biraz da merakıma yenilip denedim neticede ilk 15000 km süreçde hiçbir fark görmedim. Zaten denildiği gibi 150000 km ömürlü ise daha 60000km de iken kullandığım ürün 210000 km ye kadar etkili demektir. Aracım 75000 km de olduğuna göre daha çok uzun süre (muhtemelen göremem) bu ürün faydamı zarar mı verdiğini anlamak zor olacak.
    Bence bakış açınızı biraz değiştirip biraz farklı noktadan bakrsanız, söyledikleriminde mantıksız olmadığını göreceksiniz.Bu arada aslen kimsenin kötüleme yaptığını veya konuyu kişiselleştirme amacında olduğunu da düşünmüyorum. Ama belirttiğiniz tespitler özellikle tüketim değerleri kullandığınız ürün (kullandığınız veya benzerleri) için abartılı geliyor.
    Neticede son karar tüketicinin.

    öncelikle çok üzgünüm ama söyledikleriniz mantıklı dğeil.. bugün beni bor ile ilk tanıştıran ustanın yanına gittim.. bor konmuş motoru açtın mı diye sordum.. açtım birşey anlaşılmıyor tertemiz görünüyor dedi.. neden açtın dedim, silindirleri, başka sebeplerden dedi..

    kaldıki benim toyota da 33 binde tiriyer zinciri dahil 11 parça değişti. bor dan kalan kurum yada bişi olsaydı üretici buna ne koydun problem ondan kabul etmeyiz derdi.. hiç birşey anlamadılar..

    ayrıca ben 20 binde koydum, 23 binde araba fişek gibiydi..
    senin dediğin azalma km leri ile alakası bile yok..
    çalıştığın firmayı bilmem ama benimkinde linea, focus ve megan var.. dizel.. bende huyundai kullandım yıllarca.. hç bir şekilde bu bahsettiğin km lerde yakıt düşüşü olmadı..
    ilk 10 bin hariç.. onda da çok değil.. motor rahatlar biraz o kadar..
    ben bu topic de şoktayım gerçekten.. duymadığım, görmediğim yaşamadığım şeylere denk geliyorum.. bilimsel kanıt ve belge ise bu belgeyi bende veririm diyorum, sende kimsin deniyor..
    kaldıki bu belgeyi verenler gökten zembillemi inmiş? bor u koymadan önce aracı tararsın, kontrol edersin, koyarsın, sonra tarar tekrar kontrol edersin. sonuçları raporlarsın.. işte çalışma..
    5 araç bence iyi bir rakkam.. hiç bir üretici yada bilimsel araştırma bundan daha fazlası üzerinde zaten çalışmaz.. maliyettir bu..
    bir araçta görülen tepki, aynı markanın başka araçlarında farklı olmaz.. bu zaten doğa kanunlarına aykırı.. bunlar insan değil her ilaca farklı tepki versin.. hepsi makina..

    kullandığım ürün değerleri ve ölçümlerim neyse o.. abartı yok.. depoyu hep fullerim ben.. sonra boşaltır tekrar fuller ve ölçerim.. bor öncesini biliyorum, sonrasını da biliyorum..

    bu başarıyı toyota ya söylesen nolacak ki? üreticinin çok mu umrunda..
    kaldıki ben başka bir japon markasında serviste kullandıkların ıduydum.. en azından o markayı alan arkadaş kendisi söyledi..

    neyse ben daha fazla uzatmicam.. bu konudan sıkıldım cidden..
    yaşanan tecrübleri, eğitimleri, deneyimleri hiçe sayan bir topic burası.. yalan borcumuz varmış gibi..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Killer Loop

    sende kompleks var ben anladım.. kesin.. zira ben itü lüyüm hepinizden üstünüm demedim.. sen böyle anladığına göre komplekslisin.
    ben türkiyenin en büyük teknik üniversitesindne bahsediyorum.. otomotiv anabilim dalı lab. ından bahsediyorum..
    dünya sıralamasını yapmadan önce vatandaşı olduğun ülkenin dünya sıralamasını bil.. üniversiteninde buna balı olduğunu anla dicem ama anlayabileceğinden emin dğeilim..
    kompleksin şuradan belliki, hiç bir itü lü hoca senin okulun ne olursa olsun adını duyunca dönüp bakmaz bile.. zira senin şu yazdıklarından ben eğitim durumunu anladım zaten..
    anlayan da anlamıştır illaki..

    ayrıca itü dünyada ilk 200 ve 150 arasında.. fakültelere göre değişir. sadece abd de 6000 civarı üniversite olduğu düşünülürse gelişmekte olan bir ülkenin tüm dünyada 200 ün altında olması, hatta bazı fakültelerin 150 nin altna inmesi fena halde küçümsenecek bir durum haklısın..
    senin okulu duymasın itü lü hocalar, yüzleri kızarır..

    quote:

    Orijinalden alıntı: Killer Loop

    benim fizik eğitimime laf edenler İTÜ nün kapısından içeri misafir olarak bile girememişler belliki, türkçe bile olmayan hukuk terimleri ile yanıt vererek ben kültürlüyüm al sana nanik moduna girerek aslında seviye durumunu belli ediyorlar..


    Bak bu laf sana ait. Eğer adam gibi söylediklerinin arkasında duramayacaksan, hiç konuşma. Bor katkılarıyla alakalı elle tutulur hiçbirşey söyleyemiyorsun, lise mezunundan daha kötü bir imla ve noktalamayla sadece kişilere saldırıyorsun.

    Benim üniversitemin Türkiye sıralamasıyla nasıl bağlantısı var onu da gerçekten anlamış değilim. Ben İTÜ'yü küçümsemiyorum, kalkıp da ben İTÜ'lüyüm, seni kapısından almazlar diyenleri küçümsüyorum, ve bunu da haklı olarak yapıyorum. Daha önce yazdım sana cevap vermen gereken şeyleri, onlara cevap vermek yerine konuyu kişiselleştirip bana saldırmayı seçiyorsun, ve ne yazık ki bunu bile başaramıyorsun.

    Bu arada İTÜ'lü hocaların yüzleri kızarır demiyorum, onların hoca olarak ulaşamadıkları laboratuarlara ve deneylere öğrenci olarak ulaştığım için oturup düzgünce tartışıyorlar, senin gibi "seni ziyaretçi olarak almazlar ahuharahara" demiyorlar. İTÜ'lü ile lise mezunu arasındaki fark da bu olsa gerek.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: set

    Makina mühendisiyim;

    Tek sorum var,motor yağı üreticileri arasında BOR'lu motor yağı üreten firma varmı?



    Mobil yağlarında 80-160 ppm arasında bulunuyor. 200-300 ppm'e kadar çıkan oranlarda kullanan motor yağları da vardı. Motul, Eneos gibi başka marklarda da var tabii. Genelde yakıt ekonomisi tipi yağlarda (API "energy conserving" veya ACEA "A1/B1", "A5/B5" gibi) daha yüksek oranda bulunuyor.

    Bu denli az miktarda eklenmesinin sebebi kimyasal olarak bir organik bileşiğe tutunmuş olmasıdır. Gerektiğinde yüksek ısı ve basınç altında aktive oluyor ve sadece bu anda bileşikten ayrılıyor. Hareket ve sürtünme yoksa yüzeye tutunmuyor. Böylece yağın homojenliği garanti altına alınmış oluyor ve yüzeyde temizleyici veya anti pas gibi katkıların çalışmasını engellemiyor. Sonraki yağ değişimiyle de yenilenmiş oluyor. Ayrıca molibden gibi katkılarla senkronize şekilde paylaşımlı olarak çalışıyor. (Bazı şartlarda Mo, B'dan daha avantajlı.)

    Yağlarda homojen olarak karışım yapacak ve çökelmeyecek bileşikleri yüksek miktarlarda makul fiyatlara üretebilmek... işin know-how'ı bu. Yoksa ürünler analiz edildiğinde bileşikler keşfedilebiliyor.

    Diğer katkıların yaptıkları ise, isimleri ister nano, ister piko teknoloji konulsun, çok daha yüksek dozda fakat çözülmez katılar olarak granül formda kullanmak. Dört, beş yağ değişiminde motora girecek bor, bir değişimde katı formda giriyor. Bu haliyle yapılan şey doping'e benziyor. Yalnız, granüller akışkan sıvı yağların içinde risktir. Çökelme yapabilirler, akışın olduğu dar cidarlarda birikme yapabilirler. Aktiviteleri programlanamaz. Tecrübe bunu gösteriyor. 80'lerde grafit eklenmiş motor yağları vardı...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12


    quote:

    Orijinalden alıntı: set

    Makina mühendisiyim;

    Tek sorum var,motor yağı üreticileri arasında BOR'lu motor yağı üreten firma varmı?



    Mobil yağlarında 80-160 ppm arasında bulunuyor. 200-300 ppm'e kadar çıkan oranlarda kullanan motor yağları da vardı. Motul, Eneos gibi başka marklarda da var tabii. Genelde yakıt ekonomisi tipi yağlarda (API "energy conserving" veya ACEA "A1/B1", "A5/B5" gibi) daha yüksek oranda bulunuyor.

    Bu denli az miktarda eklenmesinin sebebi kimyasal olarak bir organik bileşiğe tutunmuş olmasıdır. Gerektiğinde yüksek ısı ve basınç altında aktive oluyor ve sadece bu anda bileşikten ayrılıyor. Hareket ve sürtünme yoksa yüzeye tutunmuyor. Böylece yağın homojenliği garanti altına alınmış oluyor ve yüzeyde temizleyici veya anti pas gibi katkıların çalışmasını engellemiyor. Sonraki yağ değişimiyle de yenilenmiş oluyor. Ayrıca molibden gibi katkılarla senkronize şekilde paylaşımlı olarak çalışıyor. (Bazı şartlarda Mo, B'dan daha avantajlı.)

    Yağlarda homojen olarak karışım yapacak ve çökelmeyecek bileşikleri yüksek miktarlarda makul fiyatlara üretebilmek... işin know-how'ı bu. Yoksa ürünler analiz edildiğinde bileşikler keşfedilebiliyor.

    Diğer katkıların yaptıkları ise, isimleri ister nano, ister piko teknoloji konulsun, çok daha yüksek dozda fakat çözülmez katılar olarak granül formda kullanmak. Dört, beş yağ değişiminde motora girecek bor, bir değişimde katı formda giriyor. Bu haliyle yapılan şey doping'e benziyor. Yalnız, granüller akışkan sıvı yağların içinde risktir. Çökelme yapabilirler, akışın olduğu dar cidarlarda birikme yapabilirler. Aktiviteleri programlanamaz. Tecrübe bunu gösteriyor. 80'lerde grafit eklenmiş motor yağları vardı...




    Tamamen katılıyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12


    quote:

    Orijinalden alıntı: set

    Makina mühendisiyim;

    Tek sorum var,motor yağı üreticileri arasında BOR'lu motor yağı üreten firma varmı?



    Mobil yağlarında 80-160 ppm arasında bulunuyor. 200-300 ppm'e kadar çıkan oranlarda kullanan motor yağları da vardı. Motul, Eneos gibi başka marklarda da var tabii. Genelde yakıt ekonomisi tipi yağlarda (API "energy conserving" veya ACEA "A1/B1", "A5/B5" gibi) daha yüksek oranda bulunuyor.

    Bu denli az miktarda eklenmesinin sebebi kimyasal olarak bir organik bileşiğe tutunmuş olmasıdır. Gerektiğinde yüksek ısı ve basınç altında aktive oluyor ve sadece bu anda bileşikten ayrılıyor. Hareket ve sürtünme yoksa yüzeye tutunmuyor. Böylece yağın homojenliği garanti altına alınmış oluyor ve yüzeyde temizleyici veya anti pas gibi katkıların çalışmasını engellemiyor. Sonraki yağ değişimiyle de yenilenmiş oluyor. Ayrıca molibden gibi katkılarla senkronize şekilde paylaşımlı olarak çalışıyor. (Bazı şartlarda Mo, B'dan daha avantajlı.)

    Yağlarda homojen olarak karışım yapacak ve çökelmeyecek bileşikleri yüksek miktarlarda makul fiyatlara üretebilmek... işin know-how'ı bu. Yoksa ürünler analiz edildiğinde bileşikler keşfedilebiliyor.

    Diğer katkıların yaptıkları ise, isimleri ister nano, ister piko teknoloji konulsun, çok daha yüksek dozda fakat çözülmez katılar olarak granül formda kullanmak. Dört, beş yağ değişiminde motora girecek bor, bir değişimde katı formda giriyor. Bu haliyle yapılan şey doping'e benziyor. Yalnız, granüller akışkan sıvı yağların içinde risktir. Çökelme yapabilirler, akışın olduğu dar cidarlarda birikme yapabilirler. Aktiviteleri programlanamaz. Tecrübe bunu gösteriyor. 80'lerde grafit eklenmiş motor yağları vardı...




    İçerik ve nick'in bu kadar uyumlu olduğu durum az bulunur.


    Süper bilgi vermişsin arkadaşım, teşekkürler.




  • SEAT SERVİSİNDE ÇALIŞAN Bİ YAKINIMA SORDUM, BİZ KESİNLİKLE KATKI MADDESİ KOYMUYORUZ YAĞ OLARAK DA TAM SENTETİK YAĞ KULLANIYORUZ DEDİ. AYRICA YANLIŞ HATIRLAMIYORSAM CASTROL YAĞ KUTUSUNUN ÜSTÜNDE BAŞKA KATKI MADDESİ KULLANMAYINIZ DİYOR.
    BENDE KULLANMAYI DÜŞÜNÜYORDUM AMA ARTIK VAZGEÇTİM.
    BİR DE ARKADAŞIN BİRİ YAZMIŞ ARACI UZUN SÜRE KULLANACAKSANIZ KATKI MADDESİ KULLANMAYIN AMA ARACI SATACAKSANIZ KULLANIN DİYE . DAHA SONRA O ARACI ALAN ARKADAŞ BİR TAKIM SORUNLA KARŞILAŞINCA NE OLACAK ? YAZIK DEĞİL Mİ ?
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.