Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Hızlı 
Bildirim
Boğaziçi felsefe okuyan adam öğretmenlik dışında işsiz mi kalır
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Yan dal veya çift anadal imkânlarına bi baksaniz psikoloji ile yapılabiliyor diye biliyorum..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Orayı Okuyan Adam Akademisyen Olmak İster Genellikle
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Özel sektörde çalışabilirsin. Boğaziçi olunca bölüm pek fark etmiyor şirketlerin gözünde.Maaşları daha az oluyo diye biliyorum ama Boğaziçi iktisat işletme mezunlarına göre
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: cityofstars
Yan siramda oturuyor bir tanesi. Tabi ki ne olacaksin cikinca diye sormam ama su an oldugu konum mukemmellik bence. Dusunsene denize nazir kafanin acikligini ve rahatligini. 4senelik omrum kalsa yapacagim sey sanirim.
Hem üniversitesinin müthişliği hem de felsefe bölümü olması gerçekten mükemmel ama %100 İngilizce olması büyük sıkıntı. Felsefe metinlerinin derinliğine Türkçesinde bile dalmak oldukça zahmetliyken üstüne Shakespeare İngilizcesi düzeyinde 4 yıl boyunca full İngilizce eğitim korkunç. Kazansak bile ben ingilizce yüzünden sınıfta kalırım heralde. Hazırlıkta da öğrenemem çünkü ingilizce seviyem ortaokul 1 düzeyinde.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Akademisyen falan olmazsa 5 yıl sonra sokakta simit satarken görebilirsin.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Hocam süper bişey bence.Bırak ya işsizliği herkes bi yolunu buluyor ama hem boğaziçi hem de felsefen bahsediyoruz.Şayet felsefeyi de seviyorsan hayatına derin anlamlar katacaksın.Normal insandan farklı kılacak seni o bölüm.Düşünmeden okurdum.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: chergui
Hocam süper bişey bence.Bırak ya işsizliği herkes bi yolunu buluyor ama hem boğaziçi hem de felsefen bahsediyoruz.Şayet felsefeyi de seviyorsan hayatına derin anlamlar katacaksın.Normal insandan farklı kılacak seni o bölüm.Düşünmeden okurdum.
Maddi durum iyi olsa seve seve okunur hatta sırf o bölümü kazanmak için gerekirse ikinci üçüncü kere mezuna bile kalınır, fakat hayaller ve hayatlar işte. Felsefenin en temel birinci koşulu refah ekonomik koşullara sahip olmaktır. İşçi bir aileden gelen adamların zevki için İst hukuk yerine Boğaziçi Felsefe seçmesi pek mümkün değil ne yazık ki. Çok isterdim ama bize nasip değilmiş ikisi de, ama 10k yapmış olsam boğaziçiyi istememe rağmen seçemezdim. Akademisysnlik de bana göre değil.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Marmara hukuk mezunu arkadaşım Anadolu'nun bi şehrinde 1500 liraya çalışıyor.Hukuk devri bitti arkadaşlar,inanmak istemeseniz de durum böyle.Hukuk zevkine okunacak bir bölüm de değil ayrıca.Şimdi diyorsunuz ki içinizden yok canım artık o kadar da değil!Ama vaziyeti söylüyorum ben size.Ben yalan söylemem.Hayallerinin peşinden koşup mutsuz olan gösteremezsin, ama para orada diye koşup üzülen çok görürsünüz.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: chergui
Marmara hukuk mezunu arkadaşım Anadolu'nun bi şehrinde 1500 liraya çalışıyor.Hukuk devri bitti arkadaşlar,inanmak istemeseniz de durum böyle.Hukuk zevkine okunacak bir bölüm de değil ayrıca.Şimdi diyorsunuz ki içinizden yok canım artık o kadar da değil!Ama vaziyeti söylüyorum ben size.Ben yalan söylemem.Hayallerinin peşinden koşup mutsuz olan gösteremezsin, ama para orada diye koşup üzülen çok görürsünüz.
Hukukta bile iş yoksa siyaset okuyan adamın geleceği karanlık bile değil, bildiğin kördür o gelecek doğru mu?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Elbette kör arkadaşlar.Lütfen etrafınıza bakın işsizlik tavan yapmış hiç mi düşünmüyorsunuz bu işsizler kim diye.Türkiyenin heryerinde siyasal var,iktisat var.Hukuk da o kervana katıldı.Üniversiteli olmak ile muavin olmak arasında reelde pek fark kalmadı desem yeridir.Ha şu olur.Boğaziçi iktisat bitirmişsindir o ayrı,onu bir ara konuşalım.Ya da gsü hukuk bitirmişsindir bunlar farklı şeyler.Ama standarttan bahsediyorsak olay ne yazık ki bu kadar naturel.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bana gore hukuk ve psikoloji bolumlerine bin basar felsefe.Kendini gelistirerek en iyi yerlere gelebilir.Hele bogazici mezunuysa
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: fyodorleo
quote:
Orijinalden alıntı: chergui
Hocam süper bişey bence.Bırak ya işsizliği herkes bi yolunu buluyor ama hem boğaziçi hem de felsefen bahsediyoruz.Şayet felsefeyi de seviyorsan hayatına derin anlamlar katacaksın.Normal insandan farklı kılacak seni o bölüm.Düşünmeden okurdum.
Maddi durum iyi olsa seve seve okunur hatta sırf o bölümü kazanmak için gerekirse ikinci üçüncü kere mezuna bile kalınır, fakat hayaller ve hayatlar işte. Felsefenin en temel birinci koşulu refah ekonomik koşullara sahip olmaktır. İşçi bir aileden gelen adamların zevki için İst hukuk yerine Boğaziçi Felsefe seçmesi pek mümkün değil ne yazık ki. Çok isterdim ama bize nasip değilmiş ikisi de, ama 10k yapmış olsam boğaziçiyi istememe rağmen seçemezdim. Akademisysnlik de bana göre değil.
''Felsefenin en temel birinci koşulu refah ekonomik koşullara sahip olmaktır.''
Felsefenin koşulu bu değil, senin dediğin olsa olsa hedonizm bataklığıdır.Eğer kastettiğin felsefe yapabilmek için barınma,yeme gibi birtakım koşulları sağlamanın zorunluluğu ise ona lafım yok ama felsefenin amacı refah ekonomik koşullara sahip olmak falan değil hocam.
-
quote:
Orijinalden alıntı: IntelligentDesign
quote:
Orijinalden alıntı: fyodorleo
quote:
Orijinalden alıntı: chergui
Hocam süper bişey bence.Bırak ya işsizliği herkes bi yolunu buluyor ama hem boğaziçi hem de felsefen bahsediyoruz.Şayet felsefeyi de seviyorsan hayatına derin anlamlar katacaksın.Normal insandan farklı kılacak seni o bölüm.Düşünmeden okurdum.
Maddi durum iyi olsa seve seve okunur hatta sırf o bölümü kazanmak için gerekirse ikinci üçüncü kere mezuna bile kalınır, fakat hayaller ve hayatlar işte. Felsefenin en temel birinci koşulu refah ekonomik koşullara sahip olmaktır. İşçi bir aileden gelen adamların zevki için İst hukuk yerine Boğaziçi Felsefe seçmesi pek mümkün değil ne yazık ki. Çok isterdim ama bize nasip değilmiş ikisi de, ama 10k yapmış olsam boğaziçiyi istememe rağmen seçemezdim. Akademisysnlik de bana göre değil.
''Felsefenin en temel birinci koşulu refah ekonomik koşullara sahip olmaktır.''
Felsefenin koşulu bu değil, senin dediğin olsa olsa hedonizm bataklığıdır.Eğer kastettiğin felsefe yapabilmek için barınma,yeme gibi birtakım koşulları sağlamanın zorunluluğu ise ona lafım yok ama felsefenin amacı refah ekonomik koşullara sahip olmak falan değil hocam.
Koşul ve amaç kelimeleri arasında dağlar kadar fark olduğunu sanıyordum kusura bakma benim hatam
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
-
hocam hiç işsiz kaldıklarını sanmıyorum. çap imkani ve kaliteli eğitim varhttps://youtu.be/CAq-__TFf5U
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: chergui
Elbette kör arkadaşlar.Lütfen etrafınıza bakın işsizlik tavan yapmış hiç mi düşünmüyorsunuz bu işsizler kim diye.Türkiyenin heryerinde siyasal var,iktisat var.Hukuk da o kervana katıldı.Üniversiteli olmak ile muavin olmak arasında reelde pek fark kalmadı desem yeridir.Ha şu olur.Boğaziçi iktisat bitirmişsindir o ayrı,onu bir ara konuşalım.Ya da gsü hukuk bitirmişsindir bunlar farklı şeyler.Ama standarttan bahsediyorsak olay ne yazık ki bu kadar naturel.
Senin dediğin her bölüm için geçerli. Her yerde mühendislik fakültesi de var, işletme v.s. Her ile cart curt üniversiteleri açılarak sırf üni mezunu sayısı çok görünsün diye yapılan iş. Bu durumda üni.nin adı öne çıkıyor tabi. Hukuk olarak ank. İst. Gsü. ve bir iki özel dışında diğerleri çöp.
Bu demek değil ki ortalama üni.ye gidenler işsiz kalacak. Çok istisna kendini akademik anlamda geliştiren iş bulur.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Mesneviden:
Bir bedevi, devesine iki dolu çuval yüklemişti. Çuvalların üstüne de kendisi oturmuştu. Yolda bir filozofa rastladı, konuşmaya başladılar. Filozof ona:
- O çuvallarda ne var, diye sordu.
- Birinde buğday, öbüründe kum, dedi bedevi.
- Neden bu kumu doldurdun?
- O çuval boş kalmasın da ağırlık dengelensin diye.
- Buğdayın yarısını bu çuvala, diğer yansını da öbür çuvala koy. Bu suretle hem çuvallar hafifler hem de devenin yükü.
Bedevi bu fikri çok beğendi:
- Ey hakim, dedi, böyle ince düşünüşlü, böyle güzel rey sahibi olduğun halde neden böyle yoksulsun, yaya yürüyor, yoruluyorsun?
Bedevi, filozofa acıdı, onu devesine bindirmek istedi. Ona:
- Ey hikmet sahibi, dedi, biraz halinden anlat, böyle bir akılla sen ya vezirsin ya da padişah. Doğru söyle!
- İkisi de değilim, halktan bir adamım. Elbiseme baksana!
- Kaç deven, kaç öküzün var?
- Hiç yok!
- Peki dükkanındaki mal ne, bari onu söyle.
- Ne dükkanı?! Yerim yurdum yok.
- Ne kadar paran var peki?
- Para şöyle dursun, bir gecelik yiyecek alacak harçlığım yok. Yalınayak, başı kabak koşup duruyorum. Kim bir dilim ekmek verse oraya gidiyorum. Bu kadar hikmet ve bilgiden ancak hayal ve başağrısı elde ettim.
- Öyleyse yanımdan uzaklaş! Senin uğursuzluğun bana da bulaşmasın! Bir çuvalımda buğday, öbüründe kum olması senin hikmetinden daha hayırlı. Benim ahmaklığım çok mübarek bir ahmaklık.
Dünya hikmeti, dünyevî felsefe zannı, şüpheyi artırır, din hikmetiyse insanı feleğin üstüne çıkarır. Ahir zamanın aşağılık ukalaları ciğerler yakmışlar, hile ve düzenler bellemişler, fakat asıl sermaye olan sabrı, ihsanı, cömertliği yele vermişlerdir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: Andromeddah
Mesneviden:
Bir bedevi, devesine iki dolu çuval yüklemişti. Çuvalların üstüne de kendisi oturmuştu. Yolda bir filozofa rastladı, konuşmaya başladılar. Filozof ona:
- O çuvallarda ne var, diye sordu.
- Birinde buğday, öbüründe kum, dedi bedevi.
- Neden bu kumu doldurdun?
- O çuval boş kalmasın da ağırlık dengelensin diye.
- Buğdayın yarısını bu çuvala, diğer yansını da öbür çuvala koy. Bu suretle hem çuvallar hafifler hem de devenin yükü.
Bedevi bu fikri çok beğendi:
- Ey hakim, dedi, böyle ince düşünüşlü, böyle güzel rey sahibi olduğun halde neden böyle yoksulsun, yaya yürüyor, yoruluyorsun?
Bedevi, filozofa acıdı, onu devesine bindirmek istedi. Ona:
- Ey hikmet sahibi, dedi, biraz halinden anlat, böyle bir akılla sen ya vezirsin ya da padişah. Doğru söyle!
- İkisi de değilim, halktan bir adamım. Elbiseme baksana!
- Kaç deven, kaç öküzün var?
- Hiç yok!
- Peki dükkanındaki mal ne, bari onu söyle.
- Ne dükkanı?! Yerim yurdum yok.
- Ne kadar paran var peki?
- Para şöyle dursun, bir gecelik yiyecek alacak harçlığım yok. Yalınayak, başı kabak koşup duruyorum. Kim bir dilim ekmek verse oraya gidiyorum. Bu kadar hikmet ve bilgiden ancak hayal ve başağrısı elde ettim.
- Öyleyse yanımdan uzaklaş! Senin uğursuzluğun bana da bulaşmasın! Bir çuvalımda buğday, öbüründe kum olması senin hikmetinden daha hayırlı. Benim ahmaklığım çok mübarek bir ahmaklık.
Dünya hikmeti, dünyevî felsefe zannı, şüpheyi artırır, din hikmetiyse insanı feleğin üstüne çıkarır. Ahir zamanın aşağılık ukalaları ciğerler yakmışlar, hile ve düzenler bellemişler, fakat asıl sermaye olan sabrı, ihsanı, cömertliği yele vermişlerdir.
Muhteşem
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: IntelligentDesign
quote:
Orijinalden alıntı: Andromeddah
Mesneviden:
Bir bedevi, devesine iki dolu çuval yüklemişti. Çuvalların üstüne de kendisi oturmuştu. Yolda bir filozofa rastladı, konuşmaya başladılar. Filozof ona:
- O çuvallarda ne var, diye sordu.
- Birinde buğday, öbüründe kum, dedi bedevi.
- Neden bu kumu doldurdun?
- O çuval boş kalmasın da ağırlık dengelensin diye.
- Buğdayın yarısını bu çuvala, diğer yansını da öbür çuvala koy. Bu suretle hem çuvallar hafifler hem de devenin yükü.
Bedevi bu fikri çok beğendi:
- Ey hakim, dedi, böyle ince düşünüşlü, böyle güzel rey sahibi olduğun halde neden böyle yoksulsun, yaya yürüyor, yoruluyorsun?
Bedevi, filozofa acıdı, onu devesine bindirmek istedi. Ona:
- Ey hikmet sahibi, dedi, biraz halinden anlat, böyle bir akılla sen ya vezirsin ya da padişah. Doğru söyle!
- İkisi de değilim, halktan bir adamım. Elbiseme baksana!
- Kaç deven, kaç öküzün var?
- Hiç yok!
- Peki dükkanındaki mal ne, bari onu söyle.
- Ne dükkanı?! Yerim yurdum yok.
- Ne kadar paran var peki?
- Para şöyle dursun, bir gecelik yiyecek alacak harçlığım yok. Yalınayak, başı kabak koşup duruyorum. Kim bir dilim ekmek verse oraya gidiyorum. Bu kadar hikmet ve bilgiden ancak hayal ve başağrısı elde ettim.
- Öyleyse yanımdan uzaklaş! Senin uğursuzluğun bana da bulaşmasın! Bir çuvalımda buğday, öbüründe kum olması senin hikmetinden daha hayırlı. Benim ahmaklığım çok mübarek bir ahmaklık.
Dünya hikmeti, dünyevî felsefe zannı, şüpheyi artırır, din hikmetiyse insanı feleğin üstüne çıkarır. Ahir zamanın aşağılık ukalaları ciğerler yakmışlar, hile ve düzenler bellemişler, fakat asıl sermaye olan sabrı, ihsanı, cömertliği yele vermişlerdir.
Muhteşem
Karnını doyuramadıktan sonra ne felsefesi?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
chergui
kullanıcısına yanıt
Kusura bakma da arkadasin biraz işi bilmiyor. Yani kisilik olarak hukukçu değil. Kibrista hukuk okuyup gelen abimin arkadasi abimle buro acti nevsehirde ve parayi kiriyorlar ikiside
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Benzer içerikler
- türk dili ve edebiyatı okumak zor mu
- tıp okumak istiyorum ama korkuyorum
- sin cos tan cot sıralama
- kurumsal denemelere nasıl girilir
- diyarbakır ücretli kütüphane
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
