Şimdi Ara

BMW 3 serisi (F30) (1178. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
5 Misafir - 5 Masaüstü
5 sn
70.299
Cevap
511
Favori
4.414.945
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
37 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 11761177117811791180
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • HasanFFF kullanıcısına yanıt
    evet yok diye biliyorum, olsa söylerlerdi herhalde;
    metalik beyaz
    sportline
    sensatec siyah spor koltuklar
    ön/arka park
    cc
    kilitli bijon
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jonywayt


    quote:

    Orijinalden alıntı: mmbodrum

    quote:

    Orijinalden alıntı: yasinkilic84


    quote:

    Orijinalden alıntı: mmbodrum

    quote:

    Orijinalden alıntı: yasinkilic84

    Arkadaslar benim de sorum olucak;

    1- Sunroof disaridan cok ses aliyormu
    Yada herhangi bi tikirti yapiyomu? Bundan dolayi sunroof alipta pisman olan varmi

    2-yuksek hızlarda arabanin genel yalitimi nasil, arac cok ruzgar sesi aliyomu?

    100 km den sonra ben deliriyorum.resmen ıslık sesi gibi bir ugultu oluyor.

    Hocam ugultu sunroof tan mi geliyo yoksa aynalarin oldugu yerden mi?

    ugultu aynalardan sanırım gelıyor ama ıslık sesı duymaya basladımj sunrooftan.cok pısmanım sunrooflu aldıgıma.bır ton para veredım.2yılda 2 kez ancak actım.onuda ıhtıyactan degıl.denemek ıcın.yazın zaten klımadan dolayı acmıyorum.aracta sigarada ıcmedıgımızden hıc ıhtıyac duymuyorum.ı

    İslik bendede var 120 uzerinde. İlkbahar ve sonbaharda kullanirsiniz sizde :)

    Evden ise isten eve kullaniyorum ben benim icin nimet olacak :P

    Şu soledikerinizden sonra ciddi ciddi dusunmeye basladim sunroof olsami olmasami??? Acaba nadir karsilasilan bi şeymi bu?

    Kuzenim aracin aslinda cok sesli olmadigini ama runflet lastiklerin ugultu yaptigini soyledi. Sunroof tanda bi sikayeti yok. Cok kararsiz kaldim valla...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • aHusky kullanıcısına yanıt
    Ön park ve cc yüzünden mi bulunmuyor acaba,biraz özel sipariş gibi olacağı için bulunmuyordur.Ön parkı almasanız cc'i de bayide taktırsanız yine mi yok.
  • sport-line kullanıcısına yanıt
    ben uzun süre ekrana görüntü gelmemesi problemi yaşadım (aracı çalıştırdıgımda görüntü varsa süper, yoksa, ertesi güne kadar ekran siyah kalıyordu - tekrar kapayıp açmak vs bir işe yaramıyordu). Kaç kere borusana götürdüm aracı. Almanya bağlandı vs.

    En sonunda 32 gb usb kullanmamdan kaynaklı oldugu ortaya cıktı sorunun. 32 gb usb yi 8 gb olarak formatladım, o günden sonra hiç sıkıntım kalmadı. BMW resmi olarak bir yerde yazmasa da 8gb maks öneriyor.
  • HasanFFF kullanıcısına yanıt
    cc sonradan taklırda ön parkı takamıyorlarmıs, benim icinde onemlı park sensorlerı

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • aHusky kullanıcısına yanıt
    Alışırsınız aslında ama burnu çok büyük bu aracın sürtme ihtimali yüksek.çoğu gördüğüm 3ün tampon köşelerinde iz var.Size kalmış artık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mtutun

    Uzun süren bir otomobil seçim sürecinden sonra bu süreçte yaşadığım tecrübelerimi ve görüşlerimi otomotiv sektörünün içinde yer alan bir kişi olarak sizlerle paylaşmak istedim. Umarım benzer seçim aralığında kalan arkadaşlar için faydalı olur. Aslında bu yazımı yazıp, yazmamakta da biraz tereddüt ettim. Çünkü herkesin tercihlerine beğenilerine, tüm markalara saygılı bir insanım. Burada belirteceğim bazı şahsi fikir ve görüşlerimin hiçbir arkadaşımı kırmasını istemem ve hedeflemem. Görüşlerimi son derece objektif ve markalardan bağımsız olarak yazmaya çalışacağım. Zaten şu anda hem Mercedes hem de BMW sahibi bir kişi olarak bu iki marka arasında tamamen tarafsız olmak benim için kolay.
    Aracımı sattıktan sonra premium sınıfta bir sedan almak isteğiyle yola çıktım ve bu yönde vergi avantajı da sunan Mercedes E 180 ve BMW 5.20i arasında karar vermek istedim. Zaten yılda bu araçla 7-8 bin km yapacak olduğumdan ve bazı diğer sebeplerle dizel motor hiçbir şekilde düşünmüyordum.

    Açıkçası daha önce 4 adet BMW 5 serisi sahibi olmuş bir kişi olarak bu sefer tercihimi E 180’den yana kullanmak istiyordum. E serisi 2013 makyajından bu yana tarihinde ilk kez bana çok hoş ve sportif görünüyordu. Diyebilirim ki, son makyaj ile aracın hedef kitle yaşı en az 10 yıl geri gelmişti. Performansı seven, sürekli de performanslı araçlar kullanmış bir kişi olarak artık 45 yaşına geldik, biraz prestij, konfor ve dinginlik diyordum kendime bu tercihimi doğrulamak için.
    Bu araç için önümdeki en büyük sıkıntı hali hazırda sahibi bulunduğum C180 Coupe ile olan benzerliklerdi. Aynı motor, aynı şanzıman, aynı kontrol kumandaları, aynı lcd ekran, aynı gösterge paneli, aynı direksiyon, hatta aynı sinyal vb. kolları, ne yazık ki aynı acayip kullanışsız ayak kumandalı park freni, bu çağda ve bu fiyat seviyesinde halen aynı geri görüş kamerasının standart olmaması garipliği, neredeyse aynı dizaynda kokpit tasarımı ve vites kolunun bulunduğu orta konsol hariç birebir aynı malzeme ve işçilik kalitesi…

    Ne çok aynı ile başlayan cümle oldu değil mi?

    Özellikle orta vites konsolu haricinde aynı malzeme ve işçilik kalitesi çok ilginç bir durum benim gibi bir otomotiv ve otomobil dinazoru için. Benim gençliğimde ve ilk Premium araç satın aldığım yıllarda BMW 3 serisi ve Mercedes C sınıfı, bu Premium markalara giriş modelleriydi. Bu sebeple bir üst sınıftaki 5 serisi ve E sınıfı ile aralarında kalite çıtası da hayli açıktı. Ancak 2000’li yılların ortalarından itibaren her iki marka da özellikle gelişmiş pazarlarda yükselen bir müşteri kitlesine, yani genç, dinamik, yüksek eğitimli, hayattan beklentileri yüksek ve gelirleri giderek yükselen bir kitleye, hitap edebilmek için klasik model zincirini kırarak, yeni ve genç, daha kolay ulaşılır modeller üretmeye başladılar. Daha önce olmadıkları sınıflara girdiler. Bu da tabi ki, bu markalara giriş modellerini değiştirdi. BMW 1,2, X1, şimdi 2 Active Tourer, Mercedes ise A,B,CLA ve GLA ailesini yarattı.

    Bu sınıfların yaratılmasıyla birlikte W204 kodlu bir önceki C sınıfı, özellikle makyajından sonra ve F30 kodlu 3 serisi kalite çıtasında inanılmaz şekilde bir üstteki abilerine yaklaştılar. Aslında kabul etmek lazım ki, bu yaklaşmanın büyüklüğünden çok, üstteki abiler de daha fazla onlara doğru yaklaştı. Daha önce hem E39, hem E60 BMW 5 serisi sahibi olmuş ve F10 yeni kasa 5 serisini de defalarca detaylı incelemiş ve test etmiş birisi olarak çok rahat söyleyebilirim ki, E60 E39’dan sonra 2 adım geri gitmekti. Özellikle de iç mekan kalitesi anlamında. F10 ise bunun 1 adımını geri gelmiş, ama sadece 1 adım ve halen E39 bence üretilmiş en klas, en kaliteli 5 serisi idi. Mercedes konusunda bu kadar tecrübeli değilim doğrusu ama yazılanlara baktığınızda benzer bir görüş onlar için de ortaya çıkıyor.
    Bu konuyu vurguladıktan sonra devam edelim. En sonunda neredeyse İstanbul’daki tüm bayilerde E180’i inceledikten ve almaya kesin kararlı hale geldikten sonra, otomotiv sektöründeki bir arkadaşımın tavsiyesi ile, içimde kalmasın diye bir de 5.20i denemeye ve detaylı incelemeye karar verdim. En doğru kararı verebilmek için de önce bir Mercedes bayisinde yeni C180 Fascination, ardından bir E180 Elite aracı kendim çok detaylı ve uzun uzun inceledim. Ardından da her ikisini de test ettim. Hemen aynı gün bir saat kadar sonra bir BMW bayisinde önce 3.20i ed Luxury Line ve 5.20i Premium araçları showroom’da çok detaylı inceledim ve her ikisini de peş peşe test ettim.

    Aşağıda her biri ile ilgili sıra ile görüşlerimi yazıyorum;

    1- Mercedes W205 C180; Hiç şüphe yok ki, sıradışı ve çok ilgi çekecek bir tasarım. Ama ilk izlenimim dışarıdan, Mercedes çok ilginç bir firma, her neslinde aracı inanılmaz farklı konseptlere taşıyor. Özellikle de son dönemlerdeki jenerasyonlardan bahsediyorum. W203 ilk tasarımında klasik ve hiçbir zaman ilgimi çekmeyen bir C sınıfı sedan araçtı. Daha sonra makyajında bu modeli getirebildikleri kadarıyla sportifleştirmeye çalıştılar. W204 ilk tasarımıyla dışında önden klasik, arkadan ve yandan sportif bir karmaydı. İç mekanda gerek kalite, gerek dizayn anlamında eleştiri kaynakları vardı. Ama öyle bir makyajlandı ki, araçta tek eleştirebileceğimiz konu sınıfına göre küçük olması kaldı. Dış tamamen sportif ve iç mekan da hem sportif, hem çok kaliteli bir hale geldi. Araç sportif görünümde tarihinde ilk kez belki BMW 3 serisinin üzerinde bile konumlanmaya başlandı. Kullanıcı kitlesi yaşı ciddi şekilde düştü.

    Ben gerçekten şunu çok merak ediyordum, bu kadar başarılı olmuş bir araç yenilenirken Mercedes nasıl bir yol izleyecek? Gerçekten çok farklı bir yol izlediler W205 ile. Bu aracın ne içinde, ne dışında W204 ile hiçbir ortak nokta yok görebildiğiniz, sadece kokpitin ortasından geçen alüminyum görüntülü çıta, o kadar. O da tablet görüntülü ekranın arkasında biraz saklandığı için eskisi kadar dikkat çekmiyor.

    İç ve dış dizayna çok girmek istemiyorum, çünkü sübjektif ve kişisel konular. Bu konularda beyan edeceğim fikirlerim sadece beni bağlar ve bilimsellikten uzak olur. Sadece şunu söylemek isterim ki, W204 öyle bir kasa ki, halen dönüp, arkasından bakarım ve hiçbir açıdan kötü bir görüntü vermez bana. W205 dıştan bazı açılardan bana kötü görüntü veriyor. Örneğin ben çok fazla alçalan bagaj ve tavan yapısını sevmem. Klasik sedan tasarımını daha çok seviyorum. Aracın ön burun köşesinden arkaya doğru bakış açısından durduğum bir açıda arka bagaj neredeyse hiç görünmüyor. Dedim ya, bu biraz kişisel bir konu, herkes aynı görüşte olmayabilir…

    Dizaynla ilgili söyleyebileceğim şey; Mercedes genç ve sportif bir C sınıfından, tekrar klasik ve elit bir C sınıfına geçiş yapmış. Aracın burun tasarımındaki far ve ızgara tasarımı hariç, tüm çizgiler elit bir yapıda. Bu yönüyle sanki müşteri kitlesi yaş seviyesi yine biraz yükseltilmiş ve W204 ilk dizayn edildiğinde ortada olmayan CLA sınıfı ve haleflerine yer açılmış gibi görünüyor. Bunun dışında dış panel işçilikleri, boya işçiliği yine pırıl, pırıl ve Mercedes standartlarında.

    İç mekan da aynı şekilde bariz bir şekilde sportiflikten elitliğe doğru yönlendirilmiş. Her ne kadar Tablet görünümlü ekran ve yuvarlak havalandırma kanalları sportif dokunuşlar da olsa, kokpitin geri kalanı tamamen elitlik üzerine dizayn edilmiş. Özellikle de kapı içleri İskandinav tarzı bir avangard elitizm dizaynı içinde. Ben çok geniş boşlukları olan orta konsolu çok beğenmedim. Araç içindeki geniş düz tasarımlar benim hoşuma gitmiyor ama bu bir zevk meselesi. Yalnız herhalde yorumlayan herkesin söylediği gibi, orta konsolda piyano siyahı boyadan kaçınmak gerek. Ben kokpit ortasından geçen ince çıtalarda bile piyano siyahı boyaya tahammül edemiyorum ki, bu kadar geniş alanda zaman içinde nasıl bir görüntü oluşur, tahmin bile edemem. Bazı alıcıların seçtiği diş budak ağacı herhalde en uygun çözüm olsa gerek. Bu kadar geniş ve düz yüzeylerde parlak boyalı veya kaplamalı malzeme seçimleri aracın yüzünü çabuk eskitebilir. İç mekan ile ilgili belirteceğim estetik ile ilgili bir diğer nokta ise, mümkünse kapılardaki hoparlör kapaklarını Burmester olanlar ile değiştirmek. (eğer olabiliyorsa) Ya da en iyisi direk Burmester tercih etmek. Siyah kapaklar bence çok uyumlu olmamış genel kapı trimi ambiyansı ile…

    Peki iç mekan kalitesi nasıl? Öncelikle şunu belirteyim Mercedes algılanan kalitede ders verecek nitelikte bir iç mekan tasarımı yapmış. Çünkü iç mekan olduğundan daha kaliteli algılanıyor. İç mekan kalitesiz mi? Tabiki hayır, gayet de kaliteli ama kalite algısı olduğundan yüksek. W204’ten daha kaliteli bir iç mekan havası verdiği halde, pek öyle değil. W204’teki derinlemesine plastik kalitesinden, otomotivde yayılmaya başlayan sert bir zemin üstü yumuşak kaplama düzenine geçilmiş kokpitin ve kapıların bazı kısımlarında. Sanırım D sınıfı Premium sedanlardaki algılanan kalite liderinin C sınıfı ve gerçek işçilik ve malzeme kalitesi liderinin de halen A4 olduğunu söylemek objektif bir yorum olur.

    Test sürüşü ile ilgili kısa yorumlar yaparsam, tüketimini test edecek imkanım veya gürültü seviyesini desibelmetre ile ölçecek durumum yoktu. Ancak şunları çok net söyleyebilirim ki, performans ve yol tutuş anlamında bana W204’ten farklı bir his sunmadı. Ki, bu da güzel bir şey, çünkü W204 gayet güzel dinamiklere ve sürüş konforuna sahipti sınıfında. Bu araçta yol ve rüzgar sesinin azaltılmış olmasını ve eski W204’te verilen 2 sürüş modunun sayısının arttırılmasını en önemli avantajlar olarak gördüm. Sürüşteki konfor yine her zaman ki gibi yüksek, tabi standart süspansiyon ve jantlar ile AMG’yi bilmiyorum. Dış görünüme ne derseniz deyin, AMG konsepti W204’ün gençliğine bence daha çok yakışıyordu. W204 AMG’den kapısı açılınca blue Jean ile genç bir insan ineceğini hissediyorsam, bu araçtan takım elbiseli 30’ların sonlarında, 40’larında bir ticaret/ iş adamının veya şirket yöneticisinin ineceği hissine kapıldım.

    2- Mercedes W212 E180; İlginç, bu kasa gerçekten ilk defa bu kadar ilgimi çekiyor W212 makyajından sonra. İlk kez 5 serisi kadar sportif bir his veriyor bana dışarıdan. Yeni far tasarımı biraz tartışma konusu oluyor ama benim zevkime uyuyor. Dedim ya bunlar sübjektif ve tartışmalı kişisel beğeniler. Benim için iri ama çok güzel zamandan bağımsız çizgilere sahip bir sedan, hem de spor sedan. Dış boya ve panel işçiliklerinden bahsetmiyorum bile, çünkü inceleme konusu yaptığım 4 premium sedan araç ta Premium sınıfın gereği bu konularda gayet iyi durumdalar. Hatalar yok mu? Var tabi ki ama genel olarak gayet iyiler… E sınıfına hangi açıdan bakarsam, bakayım en ufak bir sıkıntı duymuyorum.
    Gelelim içine aracın. Uluslararası magazinde zaman zaman tartışma konusu olur ama bence şu anda sınıfının kalite standartlarını en üst noktasında bulunuyor Audi A6 ile birlikte. Tasarımı sevenler var, elit bulanlar var ama demode diyenler de var. Ama tartışmasız olarak gerek işçilik, gerekse kullanılan malzemeler konusunda eleştirecek yer bulamıyorum. İlla ki bir şey söyleyeceksem, hemen hemen her Mercedes modeli için söyleyebileceğim gibi, torpido gözü kapağı sol yan aralığı neden o kadar fazla? Bu araçta dikkati çeken bir konu, Mercedes bu aracın makyajında dışını müthiş sportifleştirmeyi, gençleştirmeyi seçmiş ama iç mekan da bundan eser yok. Dışı başka, içi başka Dünya, her ikisi de benim için keyifli ama zevklere göre değişir. Bu konuda yeni C sınıfı ve eski C sınıfı iç/dış uyumu daha iyiydi.
    Sürüş nasıl? Tartışmasız bu 4 aracın içinde en konforlusu, en huzurlu sürüşe sahip olanı. Ama en performansı düşük olanı ve sportif sürüşü eksik olanı da aynı zamanda. Yetersiz mi performans ve sürüş dinamizmi? Kesinlikle değil, hele bu sınıf bir sedan için gayet yerli yerinde her şey. Bu kasanın meşhur E200 Kompressor modellerini hatırlarsanız, bugünün E200 Kompressor modeli de E180’dir. Bu aracın bir de diğer 3 araçtan daha fazla verdiği bir başka konu var bence, her ne kadar tarihin en sportif E kasası olsa bile; Business Class! Yani iş sınıfı bir prestij. Demek ki özetle bu araç; Konfor, Huzur, Prestij!
    Benim açımdan çok talihsiz bir test oldu aslında. Çünkü 4’lü içinde en beğendiğim kasa (dıştan) ne yazık ki, mevcut aracım ile gerçekten çok benzerlikler içeriyor. Nerede kaldı o sınıfların bu kadar birbirine maliyeti düşürmek maksatlı geçmediği zamanlar? Bir alt sınıf ile bu kadar ortak malzeme kullanımını biraz fazla abartılı buluyorum doğrusu. Sanırım 1 yıl sonraki yeni E sınıfı da dıştan büyütülmüş bir W205 ve içinde de çok sayıda aynı kumanda elemanı ve benzer bir dizayn sunabilir.

    3- BMW F30 3.20i ed; Öncelikle şunu belirteyim test aracım standart bir araç olmasına rağmen, showroom’da incelediğim araç Luxury Line+ paketli ve ekstra donanımlı bir araçtı. Bu sebeple lütfen test yorumlarımı Luxury Line+ modeline göre düşünün.
    BMW Mercedes’e göre çok daha muhafazakar bir tutum içinde modellerini yenilerken. Ne kadar değişiklikler olsa da tasarım dillerinde ana dizayn temalarını koruyorlar ve 3 serisi her zaman bir 3 serisi olduğunu gösteriyor. Hakeza 5 serisi de öyle. Aracın dış kalitesine daha önce yorum yaptım, klasik Premium sedan kalitesinde. Yine aracın her açıdan baktığımda beni rahatsız eden tek bir açı bile bulamıyorum. Zorlarsam belki ön farların yere doğru alçalan kaputtan sonraki pozisyonlarını yere bir tık yakın bulmamı gösterebilirim. Ancak bu dizayn felsefesi yakında herkeste görüleceği ve teknik sebebini bildiğim için bunu eleştiremiyorum.
    İçine geçtiğimde 3 serisi beni şaşırtıyor. Çünkü 3 serisi bu araçların içinde benim daha önce hiç ciddi şekilde incelemediğim bir araç. Ve beklenti olarak bu 4’lü içerisinde en albenisiz, sade ve düşük kalitede bulmayı beklediğim bir iç mekan. Standart versiyon üzerine incelemediğim için yorum yapamıyorum ama Luxury Line içindeki tam gerçek deri döşeme, elektrikli-hafızalı-ısıtmalı koltuklar, Harman Kardon müzik sistemi ve kendine has hoparlör kapakları, boyalı plastik yüzeyler yerine gerçek diş budak ağaç kaplama göğüs şeridi, hemen altında krom çıtalar beni etkiledi doğrusu. Kokpitteki işçilik tam olması gerektiği gibi ve 4 araçta da birbirinden uzak değil. Malzeme kalitesi ise, şaşırtıcı derecede yüksek. Mercedes C sınıfı ayarında mı? Hayır aynı seviyeye koymuyorum ama tahminimden daha yakın, ancak bir tık ve hatta yarım tık aşağıda.
    Bu konuda şaşırıyorum çünkü 3 serisi ile 5 serisi arasında iç mekan kaliteleri farkı çok çok düşük. C sınıfı ve E sınıfı da bu konuda daha önce dediğim gibi artık çok nadir noktalar hariç birbirine çok yakın. Ama 3 serisi ve 5 serisi arasındaki fark çok daha az.
    Geçiyorum test sürüşüne. Sanırım herkesin beklediği gibi bu araç 4’lü arasındaki en performanslı, şanzımanı en uyumlu ve başarılı ve sürüşü en keyifli otomobil. Bunda hiçbir tartışma yok. Sürüş konforu tartışmalı. Normal yollarda sürerken belki de E sınıfı kadar konforlu hissediyorsunuz ama yol koşulları normalden bozuk tanımına inince aralarındaki en düşük konforlusu olabiliyor. Araç hepsinden performanslı dedik. Çok mu fazla? E sınıfından çok fazla, C sınıfından fazla olarak adlandırılabilir. C sınıfına fark rahatsızlık verici mi? Bence değil, 3 serisi daha performanslı ama bu C sınıfı yetersiz ve eğlencesiz demek değil. Aradaki fark bu düzeyde değil. Peki 3 serisi en konforsuz ama çok mu? 3 serisini kabul edilemez sertlikte yapan bir fark değil bu. Aslında 3 serisi de gayet yeterli bir konfora sahip.
    Özetle araçlardan biri daha konforlu, diğeri daha performanslı ama hiçbiri hiçbir konuda gerçekten yetersiz değil. Seçimler tamamen kişisel öncelikler ve görüntü ile ilgili olacaktır. Bu arada 3 serisi ile ilgili bir başka bilgi vereyim, direksiyon hissiyatında ve viraj keyfinde eşsiz ve rakipsiz!

    4- BMW F10 5.20i ed; 5 serisi de klasik bir 5 serisi ama E60 kodlu selefine göre BMW genlerine daha bağlı bir model. Sanki E39 jenerasyonuna bir dönüş yapmışlar gibi bir hissiyatı var dışarıdan bakıldığında. Bana E60’tan çok E39’un halefi gibi göründü. Aracın dışarıdan baktığımda beni rahatsız eden hiçbir açısal görüntüsü yok. Gerçekten çok dengeli ve başarılı bir kasa. Hayatının son 2 yılına girmesine rağmen halen diri ve güncel göründüğüne inandığım başarılı bir dizayn.
    İç mekana geçildiğinde ilk dikkatimi Sensatec isimli suni deri çekiyor. İlk incelediğim aracın koltukları siyah ve Sensatec siyah renk ile birlikte gerçekten benim hoşuma gitmeyen bir görüntü sunuyor. Aynı Sensatec hangi modelde kullanılırsa kullanılsın, gerçekten hoş bir görüntü vermiyor ve Premium bir markada benim gözüme sırıtıyor. Yine de vurgulamam lazım ki, Sensatec 3 serisinde sanırım dizayn ve dikişleri ile olsa gerek, gerçek deriye en yakın formunda. Ama diğer modellerde beni ikna edemedi.
    İç mekan görüntü olarak sınıfının kalite ve işçilik seviyesinde. Ama şahsi fikrime göre E sınıfının işçilik olarak olmasa bile malzeme kalitesi olarak altında. Özellikle koltuğa oturup, orta klima ve müzik sistemi tuşlarına dokunmaya başlayınca, biraz hayal kırıklığı meydana geliyor. Yine aynı şekilde orta geniş vites konsolundaki açılır, kapanır kapakçıklara dokunup, açıp, kapatınca o eski E39 serisindeki süspansiyon ve açılma/kapanma kalitesini bulamıyorsunuz. Mercedes C sınıfında vurguladığım gibi, o kadar çok araçta kullanılıyor ki artık, bu piyano siyahı boya ne Premium hissettiriyor, ne de uzun sürede aynı görüntüsünü koruyor. Bunun standart olarak seçilmiş olmasını BMW 5 serisi için de, Mercedes C sınıfı için de hata olarak görüyorum.
    Kokpit üst yapısı, kapı içi trimleri, halılar vb. herşey yerli yerinde kaliteye sahip ama Sensatec döşeme, klima/müzik sistemi kumandaları ve orta konsol kapak mekanizmaları ve boyası kafamda soru işaretleri bırakıyor.
    Geçiyorum test sürüşüne. Aracın performansı E sınıfı ile 3 serisi arasında tam olarak. C sınıfı ile de aynı ayarlarda hissiyat olarak. Sessizlik ve konfor şaşırtıcı derecede iyi, bir BMW’den Mercedes sınıfı gibi bir konfor ve sessizlik beklemiyorsunuz başta. Tabi ki E sınıfı biraz daha konforlu bu bir gerçek ama 5 serisi de gayet başarılı. Dinamizm ve viraj hakimiyeti gayet iyi, belki de bu sınıfın en iyisi ama 3 serisi kıvamında değil tabi. Zaten 4,90 boy ve 2,90 dingil mesafesiyle de olamaz.

    Sonuçta alınan araç; BMW 3.20i ed Luxury Line+ mineral metalik beyaz / taba-siyah iç mekan gerçek deri Dakota

    E serisi neden değil?; Her ne kadar performansa doymuş olsam da 3 serisini kullandığımda ve 2003 model sıralı 6 silindirli, 3.0 litre, 231 bg 5 serisi aracımın performansını bana hatırlatan tek modeldi. E sınıfı yeterli olmasına rağmen bundan en uzakta kaldı. Ayrıca kasa ömrü sadece 1 yıl ve elimdeki aracımla çok fazla benzerliği var.

    En çok beni neyi etkiledi?; Bence halen 4’lü arasında dıştan beni en etkileyen kasa, tartışmalı prestij fazlası.

    5 serisi neden değil?; Tam bir 5 serisi hayranı olmama rağmen, bu 5 serisi iç mekanda bende E39 heyecanı ve kalite hissini oluşturamadı. Satış sorumlusu ile hemfikir de kaldık bu konuda. Gördüğüm 3 serisi Luxury Line aracı bırakıp, 5 serisi standart almak daha fazla paraya performans, tüketim ve iç mekan ambiyansı, kalitesi anlamında geri gitmek olacak gibi hissettim. 5 serisini Luxury Line ve Harman Kardon ile sipariş etmek mümkün bu arada. Hem bu kombinasyonda orta konsoldaki piyano siyahı yerine, gerçek ahşap kaplama da geliyor. Ama ömrü 2 yıl kalmış bir kasa için ve satarken bedelini tahsil edemeyeceğiniz bir detay için 2-3 ay bekleyip ve üzerine de zam riski almak istemedim.

    En çok beni neyi etkiledi?; Bir üst sınıf olmasını dışarıdan prestij fazlası, daha fazla arka koltuk diz mesafesi.

    C sınıfı neden değil?; Sübjektif olarak bana hitap etmeyen bazı dış dizayn ve iç dizayn unsurlarına sahip olması, elimde zaten çok memnun olduğum 2014 C180 Coupe olması ve dizaynlar çok farklı da olsa, sürüş hissi olarak birbirlerinden çok uzak olmamaları. 1-2 yıl sonra C sınıfını yine Coupe formatında ve beklentime göre en azından dışını bana daha hitap eder şekilde alabilme ihtimali, arka sırada dizaynın geriye doğru daralan yapısı sebebiyle baş mesafesi sıkıntısı.

    En çok beni neyi etkiledi?; Çarpışma önleme asistanı standart, bana hitap etsin etmesin tasarımda sıradışı olma cesareti, en yeni model olması.


    Diyeceksiniz ki, bu kadar şeyi neden yazdın birader? Son 2 ayda o kadar çok şey inceledim ve değerlendirdim ki, bu kadar tecrübe ve emek boşa gitmesin, belki benzer durumdaki arkadaşlara yardımı da olur. Olmasa da muhabbete vesile olur…

    Sonuçta bu 4 araçtan hangisini alırsanız alın veya almış olursanız alın, hepsi de birbirinden değerli otomobiller, keyfini sürün, kazasız belasız güzel günlerde kullanın inşallah. Tek bir en iyi olsa, diğerleri zaten varlığını koruyamazdı. Hepsi çok uzun yıllardır güçlü bir şekilde varlığını koruyan modeller olduğuna göre, daha iyisi kötüsü değil, size daha uygunu veya uygun olmayanı var…


    Oncelikle bunca uzun ve detayli degerlendirmeniz icin tesekkurler. Kuskusuz fiikirlerinize katilan olacagi gibi katilmayanlar da olacaktir. Ama bence onemli olan her degerlendirmede faydanilacak yonler vardir.
    Degerlendirmenizi onemli kilan F30 beklentilerini karsilamayip c180 dusunenlere cok faydali bilgiler vermeniz. F30 320i ED karariniz gayet mantikli bu bilgiler isiginda. hele fiyat/performans, konfor, kalite dusununce, bedelinin hakkini fazlasiyla veren oranlara sahip bence



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sanall -- 4 Kasım 2014; 20:58:15 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HasanFFF

    Alışırsınız aslında ama burnu çok büyük bu aracın sürtme ihtimali yüksek.çoğu gördüğüm 3ün tampon köşelerinde iz var.Size kalmış artık

    Siddetle herkesi uyariyorum on park sendoru sadece on tarafi goruyor. Tamponun ovallasip yan. Taraflarin lastiklere kadar olan kisminda sensor yok. Bundan dolayi sag on ve sol on bir noktadan sonra kor kalmakta. Garantisi bitene kadar eklermiyim bilmiyorum. Plakanin yanindaki 2 taneyi tamponun diger iki tanesinle degisip sokulenleride caprazlara koymak lazim.

    He sadece on taraf ise yariyor mu ? 3 gundur bir sıkınti yasamadim. Yardimcida oldu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 320i ED Ankara-Konya 225/45/18 lastik 115-120 arası sabitledik 1 2 kere sert hızlandık sıcaklık 10 civarı arada yağmur vardı orta yükte 4000 km de araç ile tüketim///şehir içi 8 civarı yakıyor onu da 7 lere çekebiliriz inşallah.

     BMW 3 serisi (F30)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ehazneci

    ben uzun süre ekrana görüntü gelmemesi problemi yaşadım (aracı çalıştırdıgımda görüntü varsa süper, yoksa, ertesi güne kadar ekran siyah kalıyordu - tekrar kapayıp açmak vs bir işe yaramıyordu). Kaç kere borusana götürdüm aracı. Almanya bağlandı vs.

    En sonunda 32 gb usb kullanmamdan kaynaklı oldugu ortaya cıktı sorunun. 32 gb usb yi 8 gb olarak formatladım, o günden sonra hiç sıkıntım kalmadı. BMW resmi olarak bir yerde yazmasa da 8gb maks öneriyor.

    Engincim selam, ben de yeni usb aldım bugün... FAT32 olarak mı formatlamak lazım yoksa herhangi bir formatta formatlasak çalışacak mı yada sorun yaratacak mı ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mtutun M kullanıcısına yanıt
    Oncelikle gozlemlerinizi bizimle paylastiginiz icin tesekkur ederim belliki ciddi anlamda arastirmissiniz bu araclari. Mercedes performans/tuketim/fiyat degerleri acisindan bmw yi yakalayabilseydi, kontroldeki dokunmatik pad yuvarlak joystick i kullanim disi birakmasaydi ve o emanet duran ekran yerine gomulu bir erkran yapilmis olsaydi cok yuksek ihtimalle mercedes alirdim.
    Sebebi; ic tasarimi genel olarak cok basarili cok kaliteli gozukuyor. Kadran,konsol,cam acma kapama tuslari,havalandirma kanallarindaki kulaga hos gelen click sesi direksiyon simidi,panoramik tavan vs.
    Ama mercedese renault motoru olmamis bence, kafamdaki mercedes marka algisini sarsti bu durum, 5 beygir daha dusukte olsa motorda mercedes muhendislerinin imzasinin olmasini isterdim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aHusky -- 4 Kasım 2014; 21:30:04 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • abi selamlar, fat32 en universal format. Fat32 de en az sorun olur diye tahmin ediyorum.
  • mtutun M kullanıcısına yanıt
    Abim çok güzel yamışsın. Keyifle okudum. Allah kazasız belasız sürüşler nasip etisn.

    Ben de siparişimi geçeli 1 haftadan fazla oldu ve daha da heyecanlandım resmen. Gerçi gün yaklaştıkça sağ olsun satış temsilcim süreyi uzattıkça uzatıyor. Son duruma göre 2 hafta sonra araç anca TR'ye gelecek. Çok sıkıldım çok...

    İşin kötüsü, broşür, video ve fotolara o kadar çok baktım ki artık araç geldiğinde yeni bir şey gibi gelmeyecek gözüme. İyice gözüm alıştı...
  • Saylam06 kullanıcısına yanıt
    Ozel siparis verdiniz sanirim.Normalde kac ayda elinizde olacakti? Kac gun gecikicekmis araciniz ve gerekce olarak ne soylediler?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Saylam06 kullanıcısına yanıt
    Sağolasın, hepimize kazasız, belasız sürüsler inşallah!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • aHusky kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Mercedes' i Renault dizel motor kullandığı için eleştirmişsiniz. Peki sizin aracın motoru?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mtutun M kullanıcısına yanıt
    Su anda passat kullaniyorum, 1-1.5 ayada 320ied almayi dusunuyorum insallah. Bu firmalar motorlarini kendileri uretiyolar diye biliyorum, yaniliyormuyum?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • aHusky kullanıcısına yanıt
    Şu anki 3.20i ed motoru Peugeot üretimi. Ama makyajla birlikte BMW'nin kendi yeni jenerasyon motoru kullanılacak.

    Bu arada motor ve diğer aksamlarda yapılan işbirlikleri çok normal, bunlar aracın kalitesine, başarısına gölge düşurecek şeyler değil. Aksine bu sayede ülkemizde BMW gibi markaların ulaşılabilirliğini arttıran unsurlar. BMW bu motoru Peugeot'tan, şanzımanı ZF'den aldıği halde bu kombinasyonu en verimli, performanslı ve keyifli kullanan üretici. C180 motor ve şanzıman kendine ait ama verimlilikte BMW'nin bu kombinasyonunun gerisinde kalıyor.

    Bu arada motorun temeli Peugeot, üretimi Peugeot ama gelişiminde ve bu düzeye gelmesinde BMW'nin katkısı da çok...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • mtutun M kullanıcısına yanıt
    burada önemli olan konu üretimimi onlar yapıyor yoksa motorun tamamının projesi peugeot yamı ait?
    mesela mercedesteki dizel motor tamamıyla renault ya ait ve bu motor hem renault da hemde mercedes te kullanılıyor.

    Ayrıca araştırdığım kadarıyla bmw 1 serisindeki 1.6 dizel motoru peugeot ile ortak üretmişler. 1.6 170 likle ilgili bir bilgi bulamadım.
    şanzıman zf nin, ayrıca zf kadar kaliteli bir markada piyasada yok.
  • mtutun M kullanıcısına yanıt
    Acikcasi cok sasirdim, bmw gibi performansiyla taninan sektorun guclu firmalarindan birinin mototrunun peugeot uretimi oldugunu duydugumda.
    İsin garibi bu bilgiye medyada yada forumlarda rastlamazken, mercedesin renault motoru kullandigini c180,e180 ile ilgili okudugum butun makalelerde ve yazilarda gordum.
    İki firmada motorlarini kendileri uretmezken neden sadece mercedesi biliyoruz, duyuyoruz bu da cok ilginc bir durum.
    Makyajla bmw nin kendi motoruna gececegini soylemissiniz, bundan eminmisiniz genelde makyajlarda motorlara pek dokunulmaz diye biliyorum. Eger dediginiz gibiyse performans artisi olur mu kac bg kac nm tork elde ederler acaba?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aHusky -- 4 Kasım 2014; 22:30:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 11761177117811791180
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.