Şimdi Ara

BİYOLOJİ NOTLARIM (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
90
Cevap
55
Favori
5.561
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
25 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hem enzim hem de hormon salgılayan bezlere karma bez denir.

    Pankreas, mide, ince bağırsak, ovaryum, testis, karaciğer ve böbrek karma bezdir.

    Sadece hormon salgılayan bezlere iç salgı bezi (endokrin bez) denir.

    Hipotalamus, hipofiz, tiroit, paratiroit, timüs, böbrek üstü bezi (adrenal bez) iç salgı bezidir.

    Sadece enzim salgılayan bezlere ise dış salgı bezi (ekzokrin bez) denir.

    Tükürük ve gözyaşı bezi ekzokrin bezdir.

  • HANGİ BEZ HANGİ HORMONLARI SALGILAR?

    HİPOTALAMUS: RF, ADH, OKSİTOSİN

    HİPOFİZ: STH, TSH, ACTH, FSH, LH, LTH, MSH

    TİROİT: Tiroksin, kalsitonin

    PARATİROİT: Parathormon

    BÖBREK ÜSTÜ BEZİ (ADRENAL BEZ)

    -> Korteks bölgesi: Kortizol, aldosteron, eşey hormonları

    -> Öz bölgesi: Adrenalin (epinefrin), Noradrenalin (norepinefrin)

    PANKREAS: İnsülin, glukagon

    EŞEYSEL BEZLER: Östrojen, progesteron, testosteron (androjen)

    TİMÜS BEZİ: Timik hormon (timozin)

    EPİFİZ BEZİ: Melatonin

  • SORU: Aşağıdaki hormonlardan hangisinin salgılanması kandaki glikoz miktarı üzerine doğrudan etki göstermez?

    A) İnsülin

    B) Kortizol

    C) Adrenalin

    D) Glukagon

    E) Aldosteron

    Cevap E

    Aldosteron hormonu, böbreklerden Na ve Cl emilimini arttırırken K emilimini azaltır.

    Kanda, hücre içi ve hücre dışı sıvılardaki iyon derişimini düzenler.

    __________________________________________________________

    Kortizol hormonu kandaki glikoz oranı düştüğünde vücuttaki yağ ve proteinlerin glikoza dönüşmesini sağlayarak kan şekerini arttırır. Karaciğerdeki glikojen deposunu arttırır. Glikozun oksidasyonunu önler bunun yerine protein ve yağ oksidasyonunu sağlar. Protein oksidasyonu sonucunda idrardaki üre miktarı artar.

    *Kortizol glikoza kıyamıyor onun yerine protein ve yağlara acımasızlık yapıyor*

  • EŞEYSEL BEZLER

    Dişi-> Yumurtalık, Erkek-> Testis

    FSH ve LH etkisi ile hormon salgılar.

    Ergenlik dönemine kadar hormon salgılamazlar.

    Eşeysel bez hormonları steroid yapılı hormonlardır.

    ________________________________________

    • ÖSTROJEN

    Hedef organ: Rahim ve bazı vücut hücreleri

    Hipofizden salgılanan FSH etkisi ile ovaryum içerisinde bulunan folikülden ve LH etkisi ile korpus luteumdan salgılanır.

    Rahim iç dokusunun (endometrium) hücre bölünmesini arttırarak kalınlaştırılmasını sağlar.

    İkincil eşey karakterlerin oluşmasını sağlar.

    • PROGESTERON

    Hedef organ: Rahim

    Hipofizden salgılanan LH etkisi ile korpus luteumdan, gebelik durumunda da plasentadan salgılanır.

    Rahimin iç duvarının embriyonun tutunabilmesi için hazır hale getirilmesini sağlar.

    Hamilelik sürecinde rahimin kasılmasını önleyerek gebeliğin sürmesini sağlar.

    Gebelikte az salgılanırsa düşük meydana gelebilir.

    • TESTOSTERON (ANDROJEN)

    Hedef organ: Testis ve bazı vücut hücreleri

    Hipofizden salgılanan LH etkisi ile testis içinde bulunan leydig hücreleri tarafından üretilirler.

    Spermlerin olgunlaştırılmasını ve erkek üreme sisteminde bulunan yardımcı bezlerin gelişmesini sağlar.

    İkincil eşey karakterlerin oluşmasını sağlar.





  • KEMORESEPTÖR -> burun ve dilde

    FOTORESEPTÖR -> göz

    TERMORESEPTÖR -> deri, dil

    MEKANORESEPTÖR -> deri, kulak, dil




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Aslı Özan -- 13 Nisan 2021; 22:6:28 >
  • BİYOLOJİ NOTLARIM

    up

  • Bu da ince bir nokta, aklınızda bulunsun. BİYOLOJİ NOTLARIM

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • taveuni kullanıcısına yanıt
    Öyle mi, öğrendiğim iyi oldu, sağolun hocam.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • +İki katlı epitel dokudan oluşur

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • hipofizin arka lobundan ADH ve OKSİTOSİN salgılanır ancak hipotalamusta sentezlenir

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • BİYOLOJİ NOTLARIM
    BİYOLOJİ NOTLARIM

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • GÖZ

    A) Sert Tabaka: Gözün ön kısmında saydamlaşarak saydam tabakayı (kornea) oluşturur.

    Kornea ışığın kırıldığı ilk yerdir.

    Korneada kan ve lenf damarı bulunmaz. Lenf sıvısı ile beslenir.

    Korneanın herhangi bir nedenle lenf sıvısı ile beslenememesi durumunda kan damarları oluşur. Bu kan damarları sorun düzelene kadar gözü besler ve bu durum gözün kanlanması olarak bilinir.

    B) Damar Tabaka: Damarlarca zengin olduğundan gözün beslenmesinde görevlidir.

    Gözün ön tarafında düzleşerek irisi oluşturur. İris kalıtsal olarak göze renk veren tabakadır.

    İrisin yapısında bulunan kaslar irisin ortasında bulunan göz bebeği adı verilen boşluğun genişlemesini ve daralmasını sağlar. Bu şekilde göze girecek olan ışık miktarı ayarlanır.

    Işık az -> İris küçülür -> Göz bebeği genişler

    Işık fazla -> İris büyür -> Göz bebeği daralır

    İrisin arkasında göz merceği vardır. Göz merceği göze gelen ışığın ikinci kez kırıldığı yerdir

    Damar tabaka iris etrafında kalınlaşarak kirpiksi cismi oluşturur. Uzaktaki ya da yakındaki cisimlere bakılırken kirpiksi cisim kasları kasılıp gevşeyerek göz merceğinin kalınlığını ayarlar buna göz uyumu denir.

    Yakın -> kirpiksi kaslar kasılır -> mercek bağları gevşer -> göz merceği kalınlaşır

    Uzak -> kirpiksi kaslar gevşer -> mercek bağları kasılır -> göz merceği incelir

    Ön oda: Saydam tabaka ve göz bebeği arasındaki boşluk

    Arka oda: Göz merceği ile iris arasındaki boşluk

    Karanlık oda: Mercek ile ağ tabaka arası. İçi camsı sıvı ile doludur. Bu sıvı göz içinde basınç oluşturarak gözün şeklinin sabit kalmasını sağlar. Ayrıca ışığın kırılması üzerinde etkisi vardır.

    C) Ağ Tabaka: Bu tabakada reseptörler ve duyu sinirleri bulunur.

    Görme sinirlerinin gözü terk ettiği nokta: kör nokta. Burada reseptörler yoktur.

    Kör noktanın hemen üstünde sarı benek (sarı leke) bulunur. Göz merceğinde kırılan ışık sarı benek üzerine düşürülerek küçük ve ters görüntü oluşturulur.

    Her iki gözden çıkan sinirler beyin kabuğunda optik kiyazma denilen bölgede birleşir.





  • Fotoreseptörler canlı vücudunda en fazla bulunan reseptörlerdir.

    Çubuk reseptörleri konilerin etrafında bulunur.

    GÖRME OLAYI:

    Işık -> Kornea (1. kırılma) -> Ön oda -> Göz bebeği -> Arka oda -> Göz merceği (2. kırılma) -> Karanlık oda (camsı sıvı) (3. kırılma) -> Sarı benek -> Görme sinirleri -> Optik kiyazma -> Talamus -> Görme merkezi

  • GÖRME KUSURLARI VE GÖZ HASTALIKLARI

    Miyop: Göz merceğinin şişkinleşmesi sonucu kırıcılığının artması ya da göz yuvarlağının normalden uzun olması sonucunda görüntünün sarı beneğin önüne düşmesidir.

    Uzağı bulanık görürler. Kalın kenarlı mercek ile tedavi edilir.

    Hipermetrop: Göz merceğinin incelmesi sonucu kırıcılığının azalması ya da göz yuvarlağının normalden kısa olması sonucunda görüntünün sarı beneğin arkasına düşmesidir.

    Yakını bulanık görürler. İnce kenarlı mercek ile tedavi edilir.

    Astigmatizm: Kornea ya da göz merceğinin kavislenmesi sonucu görüntünün sarı benek üzerine tam olarak düşürülememesi.

    Bulanık görürler. Silindirik mercek ile tedavi edilir.

    Presbitlik: Yaşlanmaya bağlı olarak göz merceğinin esnekliğini kaybetmesi sonucu görüntünün sarı benek üzerine düşürülememesidir.

    Yakını bulanık görürler. İnce kenarlı mercek ile tedavi edilir.

    Katarakt: Göz merceğinin saydamlığını kaybetmesidir. Ameliyat ile tedavi edilir.

    Şaşılık: Göz kaslarının orantısız olması sonucu ortaya çıkar.

    Tam renk körlüğü: Genetik olarak koni reseptörlerinin bulunmaması. Siyah ve beyaz görürler.

    Kısmi renk körlüğü: Genetik olarak bazı koni reseptörlerinin bulunmaması.





  • BURUN

    Koku alma reseptörleri her iki burun boşluğunun üst bölgesine yerleşmiştir bu nedenle burnun her yeri ile koku algılanmaz.

    Koku reseptörlerinin yerleştiği bölge: sarı bölge.

    Burnun iç yüzeyinde mukus salgılayan goblet hücreleri vardır. Mukus, burnun iç yüzeyini koruyarak koku taneciklerinin çözünmesini sağlar.

    KOKU ALMA OLAYI

    Koku -> Burun deliği -> Burun boşluğu -> Sarı bölge -> Koku reseptörleri -> Koku sinirleri -> Koku merkezi

  • KULAK

    1) DIŞ KULAK

    -Kulak kepçesi

    -Kulak yolu

    -Kulak zarı

    2) ORTA KULAK

    Kulak zarı ile oval pencere arasında kalan bölüm.

    -Çekiç - örs - üzengi kemikleri -> vücudumuzun en küçük kemikleri

    -Östaki borusu: Orta kulağı yutağa bağlayan borudur. Yutağa açıldığı yerde kapakçıklar vardır. Esneme, yutkunma ve ani basınç değişikliklerinde kapakçıklar açılır böylece kulağın basıncını ayarlar.

    3) İÇ KULAK

    Hem işitme hem denge ile ilgili yapılar bulunur.

    Oval pencere ile başlar. Kendi aralarında bağlantılı birçok zar ve kemikten oluşur.

    -Salyangoz (kohlea): İç kulaktaki işitme ile ilgili kısım. Üç kanalı vardır

    >Vestibular kanal: Tabanı oval pencereye bağlanır. İçerisinde perilenf sıvısı bulunur

    >Kohlear kanal: Ortada. İçerisinde endolenf sıvısı bulunur.

    > Timpanik kanal: Tabanı yuvarlak pencereye bağlanır. İçerisinde perilenf sıvısı bulunur.

    Perilenf proteince zengin, endolenf klorca zengin bir sıvıdır.

    Kohlear kanalda işitmeyi sağlayan korti organı bulunur.

    -Yarım daire kanalları: İç kulaktaki denge merkezidir. İçi endolenf sıvısı ile doludur.

    Yarım daire kanalları birbirine tulumcuk ile tulumcuk da kesecik ile bağlantılıdır. Kesecik ise salyangoza bağlanır.

    Kesecik ve tulumcuk içinde CaCO3'ten oluşmuş otolit taşları vardır.





  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.