Şimdi Ara

Bireysel Emeklilik Sistemi Ve Emeklilik Yatırım Fonları (86. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
5.642
Cevap
276
Favori
344.509
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
14 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 8485868788
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar çok teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için o zaman kalayım bu sistemde

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Fon getirilerinizi çok iyi takip edin

    Örnekse borsa fonunuz var diyelim; o fon muadillerine göre kötü getiri- götürüsü varsa direkt o fondan çıkın. O fonun yöneticisi ya paranızı peşkeş çekiyordur ya d abeceremiyordur. Sonuçta her fonun yöneticileri var.

    Paranızı yönetiyorlar. Koşulsuz biat etmeyin, kötü yönetiyorsa direkt fonunuzu değiştirin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 19 Aralık 2018; 13:22:28 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Fon seçimi ve sonrasında fon değişikliği gerçekten çok önemli. Fon seçimiyle ilgili karşılaştığım sorulardan birisi “Son 1 yılda hangi fon en yüksek getiriyi sağladı?”
    Ben bunu yoğun trafikte şerit değiştirmeye benzetiyorum. Sabah trafiğinde sol şeritten gidiyorsunuzdur ve biraz sonra sol şerit tıkanır. Orta şerit akıyordur. Ama siz bir türlü o şeride geçemezsiniz. Tam fırsat bulup geçersiniz, ama artık orta şerit durmuştur, sağ şerit akıyordur. Bu sefer bir türlü sağa geçemezsiniz. Tam geçersiniz, sağ şerit durmuş, sol şerit akıyordur. Hep en tıkalı şeride yakalanmış olursunuz. “Son 1 yılda en yüksek getiriyi sağlayan fonu” seçmek de çoğu zaman buna benzer. O fon getireceğini getirmiştir. Artık o şerit büyük ihtimal yavaşlayacak. Yeni akacak şeridi (fonu) bulmak lazım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pandarosa

    Fon seçimi ve sonrasında fon değişikliği gerçekten çok önemli. Fon seçimiyle ilgili karşılaştığım sorulardan birisi “Son 1 yılda hangi fon en yüksek getiriyi sağladı?”
    Ben bunu yoğun trafikte şerit değiştirmeye benzetiyorum. Sabah trafiğinde sol şeritten gidiyorsunuzdur ve biraz sonra sol şerit tıkanır. Orta şerit akıyordur. Ama siz bir türlü o şeride geçemezsiniz. Tam fırsat bulup geçersiniz, ama artık orta şerit durmuştur, sağ şerit akıyordur. Bu sefer bir türlü sağa geçemezsiniz. Tam geçersiniz, sağ şerit durmuş, sol şerit akıyordur. Hep en tıkalı şeride yakalanmış olursunuz. “Son 1 yılda en yüksek getiriyi sağlayan fonu” seçmek de çoğu zaman buna benzer. O fon getireceğini getirmiştir. Artık o şerit büyük ihtimal yavaşlayacak. Yeni akacak şeridi (fonu) bulmak lazım.
    Hocam örneğiniz ve değindiğiniz noktalar çok güzel. Peki bizim bu kar getiricek fonu tespit etmemiz nasıl olacak. Şimdi ben bankacı ile görüştüm ve Katılım Emeklilik ile anlaştık. Muhtemelen yarın yetişmezse haftaya işlemleri bitiricez. Görevli arkadaş abi fon seçimleri ile ilgili seninle oturup detaylıca konuşuruz ufak dokunuşlarla güzel getirili fonlara yatırımımızı yaparız dedi. Sağolsun ilgilendi arkadaş. Peki benim burada dikkat etmem gereken neler var?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • ne0n66 kullanıcısına yanıt
    “Müşteri merkezliyim, uzmanım, sizin için varım…” diyen şirketten/çalışandan haklı olarak beklentiniz “Bu dönem şu fonu al. Zaten aylık bültenlerle de bilgilendirme yapıyoruz. Onları takip et. Getirin maksimum olur.”
    Bu konudaki soruya samimi kısa cevabım: İmkansız. “Yaparım” diyen çıkmaz, çıkarsa da inanmayın. İyi niyetli bir hayalperesttir.
    Bundan sonra yazacaklarım hikaye. Vaktiniz varsa okuyun:) Piyasa tahmini yapan insanların dünyası bizim gibi değil. Hayatları çok hızlı değişiyor. Eşim eski borsacı. Emeklilik şirketinde fon yönetiminde çalıştı. Bence iyilerinden. Ben ona “Kısa vadeli en yüksek getiriyi istemiyorum. Bana önümüzdeki uzun dönem için beklentini söyle. “2-3 sene sonunda faizler düşer/çıkar, enflasyon düşer/çıkar, döviz düşer/çıkar, borsa düşer/çıkar…” desen yeter” derdim. O da cevap verirdi. Mesela “1 sene içinde endeks 50 binden 70 bine kadar çıkacak gibi görünüyor. Direnci kırarsa 90 bini geçebilir” gibi bir cevap. Ama onlar gün içinde belki 10 defa portföy yönetim şirketiyle, piyasadaki arkadaşlarıyla ekonomiyi konuşurken, kararları yavaş yavaş değişiyor. 3 gün sonra bir arkadaşı sorduğunda “Borsa düşecek. Para piyasası fonu al” diye bir şey duyuyordum. E hani iyimserdik? Endeks uçacaktı? O 3 gün içinde neler olduğuna dair bir araba laf duyuyorum. Putin’in açıklamasından, Merkel’in ayağına kıymık batmasına; FED’in 6 ay sonra faiz artırma ihtimalinden Hindistan’da ineğe araba çarpmasına kadar 1000 tane parametre…
    Demek istediğim gerçekten uzun vadeli beklentinize ve en önemlisi risk algınıza ve toleransınıza uygun fonu seçmek.
    Şu andaki şartlarda tahmin yapmak çok zor. Genelde şirketler, faizler yüksek olduğu için para piyasası fonu öneriyor. Kimse risk almamaya gayret ediyor. Katılım’da yapısı gereği para piyasası fonu yok. Muhtemelen size şu an içinde büyük oranda kira sertifikası olan standart fon önerirler. Ama siz “Borsa artar mı?” diye sorarsanız “İçinde hem kira sertifikası, hem de biraz hisse olan Dengeli Değişken alabilirsiniz” derler. Yani seçimi size bırakırlar. Doğrusu da o.




  • ne0n66 kullanıcısına yanıt
    Bir önceki mesajdaki risk algısı ve toleransa kendimden örnek vereyim. Ben yıllarca %100 hisse fon seçtim. Gözümün önünde fon büyüklüğümün %25 düştüğü oldu. Hem de birkaç defa. Ama ben sistemden çıkmayı düşünmediğim için telaşlanmadım. “Nasıl olsa yükselir” diye güvendim. Her seferinde de yükseldi. Burada okuyunca “Ben de yaparım” demeyin. Çünkü 10 bin liranın 7.500 liraya inmesi adama koyar. Hele o para 100 bin TL, 200 bin TL olursa o şirketi yakmak istersiniz. Ve daha kötüsü “Tekrar çıkacak bile olsa, neden şimdi göz göre göre düşerken hisse fonda kalayım” diyerek başka fona geçip doğru zamanda dönmeye çalışırsınız. En iyi zamanlamayı yapayım derken o para daha da azalır.
    Bu yıl şirketimin fon önerisine uyup fon dağılımımı değiştirdim. Ve fonlarım düşüyor. Bankanın internet şubesine her girdiğimde gözüme sokar gibi gösteriyorlar:) Her gün azaldı. Ama inanıyorum ki yükselecek. Benim bir çok arkadaşım %15-%20 para kaybetme fikrine tahammül edemiyor. “O zaman niye BES’e yatırdım? Faize verirdim” diyorlar. Onlar risksiz diye para piyasası fonunu ya da kamu borçlanma araçları fonunu (ki risksiz değildir, faizler yükselirken düşer) seçiyorlar. İşte kişilerin risk algısı ve tolerans farkı da seçilen fonları belirliyor. Yeter ki siz kendinizi iyi tanıyın.
    Sözleşmeniz hayırlı olsun. Bol kazançlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pandarosa -- 21 Aralık 2018; 17:1:34 >




  • pandarosa P kullanıcısına yanıt
    Hocam verdiğin engin bilgilerden dolayı teşekkür ediyorum. Bakalım önümüzdeki hafta içi işlemleri bitiricez inş.
  • ne0n66 kullanıcısına yanıt
    Bu şartlarda BES'te kalmak ahmaklık olur. Nasıl kurtulurum diye düşünmeniz gerek. Hele ki 6 işlem limitiyle bu kadar oynak piyasalarda kar etmeniz zor. Üstüne üstlük günlük oynayan hareketle bile zarar edebilirsiniz. Örneğin fon değiştirme işlemini talebe attınız. Sizi 5 iş günü bekletebiliyorlar ki genelde bekletiyorlar. Almak istediğiniz fonu daha pahalıya alıyorsunuz ve net zarar çünkü 1 haftaya fon yükselecekse yükselmiş oluyor. Düşüş trendine başlayacakken size satıyorlar (banka kendi fonunu size kakalıyor.). Aynısı hisse fonları için de geçerli yukarıdaki yazan arkadaş eşine eski borsacı falan demiş. Hisse senedi fonu en riskli fonlardandır. Genelde borsada uçuk işlemlerde paranız heba olur. Siz borsa oynar gibi yönetemediğiniz için zarar demektir. Her ay paranızın enflasyon karşısında erimesinden bahsetmiyorum bile. Genelde herkesi altına veya hisse senedine yönlendirirler. Aslında gizlice zarar ediyorsunuz ama farkında değilsiniz. BES'e girenlerin yarısından çoğu BES'ten çıkıyor. Sırf buna yönelik yeni yasa bile çıktı. Çıkan kişiler yasayla yeniden sisteme dahil edilecek. Sizce bu kadar kişi neden BES'ten ayrılmaya çalışıyor kendinize sorun. Ayrıca devlet desteği tam olarak sanırım 10 yıldan sonra size veriliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Dün bireysel emeklilik için Allianz'dan hesap açtırdım şimdiden %50 pişmanlık var gibi. Yol yakınken döneyim mi, devam mı edeyim bilemedim arkadaşlar...
  • Sistem Bilgisayar kullanıcısına yanıt
    Dünden bugüne pişmansanız yol yakınken dönün. Hiç kesinti ödemezsiniz. Birkaç ay sonra çıkmaya karar verirseniz büyük ihtimalle 1.000 TL'den fazla kesinti ödemek durumunda kalırsınız. Gerçekten uzun yıllar ödemeye niyet ettiğinizde girmeniz sizin yararınıza olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: pandarosa

    Dünden bugüne pişmansanız yol yakınken dönün. Hiç kesinti ödemezsiniz. Birkaç ay sonra çıkmaya karar verirseniz büyük ihtimalle 1.000 TL'den fazla kesinti ödemek durumunda kalırsınız. Gerçekten uzun yıllar ödemeye niyet ettiğinizde girmeniz sizin yararınıza olur.
    Öncelikle zaman ayırıp yazdığınız için çok teşekkür ederim hocam. Ben 37 yaşındayım ve 2 saat önce iptal etrim. 57 yaşındaki annemin adına açtimayı düşünüyorum. En azından 10 yıl sonra toplu parayı ve devlet katkısını alabilirim düşğmcesindeyim. Eğer bu düşüncemde risk var ise onunla ilgili de görüş ve önerileriniz benim için çok değerli. Teşekkür ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Patatos P kullanıcısına yanıt
    * BES’teki katılımcıları kabaca “Tasarrufçular” ve “Yatırımcılar” diye ikiye ayırırsak; “Tasarrufçular” daha ziyade, fark etmeden para biriktirmek, yatırım araçları çeşitliliği konusundaki bilgisi çok yüksek olmayan, uzun vadede parasını enflasyona karşı korumak isteyen insanlarken; “Yatırımcılar” finansal enstrümanlar hakkında derin bilgi sahibi olup, daha sofistike ürün arayan ve BES’i daha kısa vadeli bir yatırım aracı olarak gören insanlar. Tasarrufçu gelirini maksimize etmek istemez. Çünkü risk alması gerekir. Enflasyona karşı korumak yeterlidir. Ve çok büyük bir kesimimiz tasarrufçu.
    * Katılımcıların sadece %5’i fonlarını değiştiriyor. Yılda 6 defa değiştiren zaten yok gibi. Sizin bu kadar sık değişiklik yapma ihtiyacınız varsa BES sizin için uygun ürün gibi görünmüyor. Ve zaten siz bu kadar sık değiştiren bir insan olarak risk alabiliyor ve dalgalanmaların bazılarında terste de yakalanıyorsunuzdur. Ama zaten riski alabilen kişiler bunu normal kabul eder ve dip toplamda kazanırlar.
    Zaten kendi örneğimi de aynı şekilde verdim. Birkaç defa terste yakalandım, %25’ler seviyesinde kayıplar yaşadım (Şu anda da benzer bir durumdayım). “Ama nasıl olsa artacak” dedim. Bir çok kişi düşmeye başlayınca bu sırada (son dönemde en çok getiri sağlamış olan) başka fona geçiyor ve maalesef orada bir daha kaybediyor.

    * Otomatik BES’le ilgili söylediklerinizde (çıkanların tekrar girecek olması) sizinle aynı fikirdeyim. Otomatik BES konusu çok derin ve çok doğru yönetildiğini düşünmediğim bir konu. Şimdi burada yazıp konuyu dağıtmayayım.

    Birkaç konuda yanlış bilginiz olabilir mi acaba? Ya da yazdığınızı ben yanlış anladım.
    * Fon alış ve satış süreleri operasyonel kurallardan dolayı yasal sürelerdir. Daha kısası mümkün değil. Mesela uluslararası borçlanma araçları fonunuzu satıp, başka bir fon almak isterseniz, bir de bu talebi öğleden sonra verirseniz 5 işgününe kadar uzayabilir. Ama bundan emeklilik şirketinin bir kârı yoktur. Ayrıca hiçbir fonun fiyat düşüşü emeklilik şirketine kâr sağlamaz. Tam tersi, fon düşünce geliri düşer.
    * Türkiye’de katılımcı profili genelde “%50 artma ve %40 düşme ihtimali olan fonlardan istemem. Aman param erimesin” eğiliminde olduğu için şirketler de riskli fonları çok önermez. Nitekim dün itibarıyla toplam fon büyüklüğünün %8,5’i altın fonlarda, %5,1’i hisse fonlarda.
    * Devlet katkısına tamamen hak kazanabilmek için emeklilik hakkını kazanmış olmak gerekiyor. Yani en az 10 yıl sistemde kalıp, 56 yaşını doldurmuş olmak gerekiyor. 10 yılı doldurup, 56 yaşını doldurmadan ayrılanlar %60’ına hak kazanıyorlar.




  • Sistem Bilgisayar kullanıcısına yanıt
    Rica ederim.
    Valla imkanınız varsa, anneniz ayrı, kendiniz ayrı alın derim:) Ama yoksa, söylediğiniz son derece mantıklı. Hatta sistemden menun kalırsanız 10 sene sonra toplu parayı alıp kendi adınıza yeni bir sözleşme açıp o günkü devlet katkısını maksimize edecek şekilde sisteme yeniden girip devlet katkısından devlet katkısı kazanabilirsiniz:)
  • pandarosa P kullanıcısına yanıt
    Evet, duymak istediğim cevabı aldım hocam.

    Düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim.

    İmkanlar aslında herkes gibi bende de kısıtlı ama çocuklar için en azından bir köşede para birikmiş olur.



    Sağlıcakla kalın hocam, çok sağolun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • pandarosa P kullanıcısına yanıt
    Ben bu sisteme dahil değilim fakat tasarrufçu kesimin parası aslında eriyor. Yani tasarruf etmiş olmuyorlar. Ayrıca marketlerde genel bir mantık vardır. Kaybetmeniz durumunda stop-loss planınıza sağdık kalmanız gerekir, duygusal hareket etmek durumu daha karmaşık ve kötü bir hale getirebiliyor. Bu yüzden aşırı miktarla kaybetmeye başlayınca yeniden bu fiyatlara gelecek diye ümitlenmeniz aslında zararınıza oluyor. Burada BES'de sistemin 6 işlem sınırı devreye giriyor çünkü fondan ayrılmanız 5 gün sürebiliyor, ayrılmazsanız uzun süreli kayıp yaratan fonlarda aylarca belki de yıllarca beklemeniz gerekebiliyor. Ayrıca sürekli olarak fon seçiminizden her ay yeni pay satın alıyorsunuz. Bu süre zarfında enflasyona maruz kalıyorsunuz ya da farklı yatırım fırsatları kaçıyor. Farklı fonlara geçiş süresinin 5 gün iş gününe kadar uzaması demek zaten başlı başına felaket demek. Kontrolünüz hiç yok. Türkiyede genelde risk almak istemiyorlar fakat bunun nedeni piyasaların eskiye oranla düşüşe daha meyilli olması, zaten faize yatırmak risk almamak demektir. Altın ve hisse senedini sigorta şirketinin yönlendirme yapmasından dolayı söyledim. Sigorta şirketinin karı arka planda var. Fon yöneticileri piyasadaki rastgele kişiler değiller. Fonun nereye aktarılacağına bu kişiler karar veriyorlar. Buna bağlı olarak sigorta şirketi de dolaylı yolla kar ediyor. Mantıken sigorta şirketi fonu elinde tuttuğu için fon düşerse sigorta şirketi de zarar eder demek doğru fakat Türkiyede işler o şekilde yürümüyor. Gerçekten yürüse zaten sigorta şirketleri fon danışmanlığı verip karını arttırmak ister. Sistemin yanlış olmasının ilk sebebi Avrupa'nın örnek alınması. Avrupa'nın ekonomi sisteminin her zaman daha stabil olması, lüks harcama miktarlarının daha az olması, sosyal olarak tasarrufçu zihniyetleri ve şirketlerin denetlenirliğinin yüksek olması nedeniyle sistem işliyor. Fakat burada hem Avrupa'ya göre dalgalı bir ekonomimiz varken hem de hem insanlar tüketim yapmak isterken aynı zamanda para biriktirmek isteyince ki böyle bir şey mümkün değil sorun çıkıyor. Ayrıca kişilerin sahip olduğu fonların harcandığı yerler hangi sektörlerse bunların şefaflaştırılması gerekiyor. Böyle bir sistem hali hazırda var mı bilmiyorum fakat dediğim uygulama güvenilirliği arttırabilir. Yine de bu sistemin isteğe bağlı bir şekilde yürütülüp başarılı olanabileceğine inancım çok az.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Patatos P kullanıcısına yanıt
    • Siz ve ben 180 derece zıt yatırımcı profilleriyiz. Ben BES alırken; ömrüm varsa, gücüm el verirse 25-30 yıllık bir tasarruf ürünü olarak aldım. Ortalama bir Türk olarak ayda 300 - 500 TL’yi ya bankaya koyacaktım, ya da döviz, altın alacaktım. Yani “Piyasa dönüyor. Bu 3-5 gündeki kaybı kabul edemem. Ben şimdi o 3-5 günde para kazanırım” diyecek bilgim, görgüm zaten yok. Tasarrufçunun en koyu rengiyim:)
    • Daha hiçbir yıl 6 değişiklik hakkımı da kullanmadım. Genelde fonlarım düşse bile “Nasıl olsa artar” diye kaldım. Bazen (stop loss çalıştırabildiğimden değil) makroekonomik olarak değişiklik tahmin ettiğim için zarara rağmen fon değişikliği yaptım (Mesela bugünlerde). Dolayısıyla o 5 günlük süre benim için hiç önemli değil.
    • Siz ise anladığım kadarıyla piyasaları takip edip, anlık aksiyon alabilme yetisine sahipsiniz. Dolayısıyla benim 5 günü kafama takmamama, böyle aymaz bir insanın var olabileceğine şaşkınlıkla bakıyorsunuzdur:) Sizin için 6 değişiklik hakkı kabul edilebilir olamaz. Aynı şekilde fon alım-satım süreleri de… (Yatırım fonlarında da aynı süreler var diye biliyorum. Yani xx bankadan yabancı hisse senedi fonunuz varsa, satış talimatı verdiğinizde aynı süreler olur.)
    • Çok haklısınız, Türkiye’de piyasalar Avrupa’ya, ABD’ye göre sığ ve çok dalgalı. İnsan olarak farklıyız. En önemlisi gelir seviyesi olarak gerideyiz. Ama bu fark tüm yatırım enstrümanlarında aynı riski ve alternatif azlığını barındırıyor diye düşünüyorum.
    • Sizin sorduğunuz o soruyu ben de sormuştum. “Hisse fon alınca ne almış oluyoruz?” demiştim. “Genelde güvenilir kağıtları alıyoruz. Spekülatif kâğıtları pek almıyoruz.“ demişlerdi. O dönem baktığımda artışın ve düşüşün endekse göre daha az dalgalı olması da bunu doğruluyor gibiydi. Ama bunu görebildiğimiz bir yer yok.
    • Enflasyonun gerisinde kalma, paranın erimesi konusunda çok katılamıyorum. Kendi sözleşmelerimin iç verim oranına göre yıl bazında enflasyonla karşılaştırmasını yapıyorum. Mesela ben buna yılda bir kere bakıyorum. 2017 sonu itibarıyla enflasyonun önündeyim. Bu benim için yeterli. Buna ulaşırken 2011’de, 2013’te, 2015’te enflasyonun çok gerisinde (Hatta param eridi) kalmışım. Ama dediğim gibi, benim bunu maksimize edecek bilgim zaten yok. Uzun vadedeki kâr bana yetiyor. Bu sene zarardayım tabii. 3-4 haftaya kadar aşağı bir satır daha eklerim.
    Benim buna yılda bir defa bakmam bile sizinle bakış açısı farkımızı ortaya koyuyordur.

    Hepimiz için güzel bir yıl olsun:)

     Bireysel Emeklilik Sistemi Ve Emeklilik Yatırım Fonları




  • arkadaşlar merhaba, bu aralar paraya sıkışınca Bes ile ilgilenmeye başladım fakat halledince bozmadan devam ettim, konuya girince kafam çok karıştı o yüzden tavsiyelerinize ihtiyacım var

    yaş 32 ve 6 yıldır Besteyim 2 yıl 400tl 4 yıl 200tl şeklinde yatırdım, açıkcası unuttum gitti diyebilirim , konuyu biraz araştırınca fonlardan falan bahsedilmiş bu konulara çok uzağım

    hedefim emeklilik değil, 10 yıl sonra sanırım %60 katkı ve anaparamı alacağım diye hesapladım ve 4 yılım kaldı. sizce yapmam gereken bir değişiklik var mı ya da farklı bir tavsiyeniz var mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: losthell

    arkadaşlar merhaba, bu aralar paraya sıkışınca Bes ile ilgilenmeye başladım fakat halledince bozmadan devam ettim, konuya girince kafam çok karıştı o yüzden tavsiyelerinize ihtiyacım var

    yaş 32 ve 6 yıldır Besteyim 2 yıl 400tl 4 yıl 200tl şeklinde yatırdım, açıkcası unuttum gitti diyebilirim , konuyu biraz araştırınca fonlardan falan bahsedilmiş bu konulara çok uzağım

    hedefim emeklilik değil, 10 yıl sonra sanırım %60 katkı ve anaparamı alacağım diye hesapladım ve 4 yılım kaldı. sizce yapmam gereken bir değişiklik var mı ya da farklı bir tavsiyeniz var mı?
    şirketinizin web paneline girip getirilerinize bakmanızı öneririm

    Getiriniz ne kadar buna göre bir yorum yapılması daha doğru olur
  • Dünyada da, Türkiye’de de emeklilik hakkı kazanmaya yakın risksiz fona geçilmesi önerilir. Mesela Türkiye’de emeklilik şirketleri; katılımcılarına, emeklilik hakkı kazanmalarına 2 yıl kala “2 yıl kaldı, isterseniz risksiz fonlara geçin. Böylece piyasada olumsuz bir şeyler olursa etkilenmezsiniz” mealinde bilgilendirme yaparlar. Dolayısıyla tavsiyem çıkmaya 1,5-2 yıl kala para piyasası fonuna geçmenizdir. Avantajı; 2018’deki gibi bir durum olursa siz para kaybetmezsiniz. Dezavantajı; her şey iyi giderse herkes para kazanır, siz kazanamazsınız. Ama zaten ideal dünyada emeklilik hakkı kazanan biri; iş hayatına başlayınca sisteme girmiştir, yani 30 küsur yıldır sistemdedir ve 1,5-2 yıllık kârdan zararı sineye çekebilir.
    Cosef’in dediği gibi “Kaç para yatırmışsınız? Kaç paranız var? Hangi fondasınız?” 6 yılınızın özetine bakarak fonlarla ilgilenmeye başlamanız ve ona göre aksiyon almanız lehinize olacaktır. Hele 4 sene sonra çıkacaksanız kesin ilgilenmenizi tavsiye ederim.
    Sisteme girdikten 10 yıl sonra çıkarsanız devlet katkısının %60’ına hak kazanacağınız gibi, toplam getiri üzerinden ödeyeceğiniz stopaj da %10 olur. Emeklilik hakkı kazandıktan sonra ayrılırsanız hem devlet katkısının %100’üne hak kazanırsınız, hem %5 stopaj ödersiniz.




  • cosef kullanıcısına yanıt
    pandarosa P kullanıcısına yanıt
    sözleşme birikim özeti;
    ödenen toplam: 17,492tl
    yatırım getiriniz: 3505 tl
    yatırılan devlet katkısı: 4,323 tl
    devlet katkısı getirisi: 681 tl

    fon dağılımı;
    dinamik değişken eyf: %70
    standart eyf: %30

    son ekstre bu şekilde, youmlarınız için teşekkürler
  • 
Sayfa: önceki 8485868788
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.