Şimdi Ara

Biraz düşünelim,fikir üretelim.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
0
Favori
693
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Çok klişe biliyorum.

    Konuşalım,boş boş takılcağımıza araştıralım.Sizce bu dünyaya neden yollandık.Lütfen siyasete girmeyelim,herkes fikirlerini paylaşsın.

    Bence bu dünyaya bir amaç için yollandık,ama zamanla bunu unuttuk,bazıları bize unutturdu.Ve hala bunu bilenler var.

     Biraz düşünelim,fikir üretelim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Darth Revan -- 14 Mart 2010; 20:11:00 >



  • Peki neden? Kullanabiliceğimiz güçleri daha keşfetmemiş olabilirmiyiz? yani uyanmamış.(Beyin gücü vs.)
  • Eskiden başka bir evrende yaşıyorduk. O yaşamımızda çok kötü işler yaptık ve sonucumuz bir güç tarafından cezalandırılmak oldu. Bu cezalandırma da Dünya'ya, yani acımasız doğaya ruhlar halinde çıkarcı bir içsellikle yollanmamızla sonuçlandı. Bunu belirli kaynaklardan veya herhangi bir bildiriyle bilemeyiz fakat neden böyle kötülükle dolu bir dünyada umursamaz bir doğaya sahip olduğumuz düşünülürse aslında bunun hiç de uzak bir ihtimal olmadığını görürüz.
  • Sunu bilki gunes her yeri aydinlatamaz, aydinlatamadigi kisim ise gerceklik. Ancak orada fener yanmaz, ates dinmez, kervan gecmez. Sadece benliginin nuruyla aydinlatabilirsin. Orada isik yoktur.
  • Ben Gücü keşfeden tek ırkın kızılderililer olduğunu düşünüyorum,Amerikada onların sırrını buldu ve hakimiyetini bu şekilde sağladı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Anacoth

    sadece yazılan senaryoları oynuyoruz, bir miktar beyin kullanma gücü ve özgür irade ile.


    Eğer kaderden bahsediyorsanız, kader senaryo değildir. Kader; yaratıcının gelecekte neler olacağını bilmesidir. Ben bu cümleyi şu anda yazıyorsam bu bilmediğimiz kadar bir zaman önce zaten yaratıcı tarafından biliniyordu. Ancak ve ancak istisnai durumlarda yaratıcı müdahale ediyor (ki buna da mucize denir) ki bu bile daha önceden belirlenmiş. Ama kaderde yaratıcının bildikleri sana yaptıracakları değil, senin yaptıkların, yapacakların.

    Örnek vermek gerekirse, 5 mt yükseklikten bir camın üstüne doğru taşı bıraktınız. İşte o anda taşın aşağıya düşeceğini, 2sn sonra cama çapacağını ve onu tuz buz edeceğini, ses çıkacağını, parçaların etrafa yayılacağını vs. biliyorsunuz. Yaratıcı ise Doğumdan ölüm anına kadar neler yapacağımızı biliyor.

    Yaşlı insanlar ve dini yüzeysel anlayanlar "ne yapalım kaderimiz böyleymiş" diyor. Ula madem kukla gibi bir senaryoya göre hareket ediyorsan niçin iraden var? Bunun böyle olmadığını anla diye..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Anacoth

    sadece yazılan senaryoları oynuyoruz, bir miktar beyin kullanma gücü ve özgür irade ile.

    Ben yazılan seneryoyu oynadığımıza inanmıyorum. Eğer öyleyse kimse yaptığı davranıştan ötürü mükellef olamaz. Zaten herşeyin seneryosunun çizildiği bir dünyada yaşamamızın amacı olmaz, o zaman hiç gönderilmezdik.

    Bence bu dünyayı %90 oranında insanlar yönetiyor. Şuan olan herşeyin sorumlusu insanoğludur. Kaderin vs. etkisi çok az bence.

    Her ne ise sonu belli bir filmi oynamıyoruz bence. Neticede tanrı inancı olan insan için burası bir sınanma mekanı (ki bende herşeyi yaratan bir varlığa inanıyorum). Öyleyse tanrı sonucunu bildiği bir dünyada neyi sınayabilir? Bence herşeyi biz değiştireceğiz.

    Ekleme: Biraz sakat yazmışım yanlış anlaşılmasın. Tanrı tabikide dünyada neyin olup biteceğini biliyor ama bu durumu yine biz değiştiriyoruz. Yani benim katil olacağımı Tanrı biliyor ama beni katil yapan o değil. Kendi irademle katil oluyorum gibi birşey. Bu iradeyi kullanış biçimine görede karşılık alacağımızı düşünüyorum. Bize bir irade verilmiş bu iradeyi iyi yada kötü olarak kullanıyoruz. Tabiki bu "iyi" veya "kötü" kavramlarıda bize göre değişir kati sonuç tanrı tarafından yapılan değerlendirmedir. Çok karışık şeyler olduğu için anlatmayıda beceremiyorum umarım kendimi ifade edebilmişimdir.

    Açık olarak, yazılmış bir seneryonun olduğuna ve bizimde bunu oynadığımıza inanmıyorum. Bizler oyuncu olarak irademizle istediğimizi yapıyoruz ve filmin sonunu biz getiriyoruz. Ama yönetmen bizim neler düşündüğümüzü ve neler yapacağımızı biliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi FreezeTheLife -- 14 Mart 2010; 4:24:14 >




  • İllaki.Eğer herşey kader olsaydı ben adam öldürünce hapse gitmezdim.
  • Bizi yaratan herşeyi biliyor ama biz bilmiyoruz gibisinden olabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Anacoth

    yani kader denilen olay; tanrı önceden ne yapacağımızı biliyor fakat çok istisnai durumlar olmadıkça karışmıyor?


    Aynen öyle. Hatta karışacağı durumlar bile belli kaderde. Ama dediğim gibi, olacakların yaratıcı tarafından bilinmesidir kader.

    Biraz mantıklı düşünürsek cevap kendiliğinden çıkıyor, bu şekil olmasa niçin irademiz var?

    Babam nabalım kader falan dediğinde arada ısrarla uyarıyorum, anlatıyorum ama başka zaman yine aynı laf. Ufaktan iğneliyorum kırmayacak derecede, anlarsa artık
  • Cok Dusunup Kafa Patlatmaya Gerek Yok. Kutsal Kitabimiz Kuranda Da Belirtildigi Gibi ;

    Allaha Kulluk Yapmak Ve İbadet Etmek İcin Kimin İyi Kimin Kotu Oldugu Anlasilsin Diye Dunya Denen Sinav Yerine Gonderildik.

    Bilimkurguya Gerek Yok Dunya Bi Hastaligiyla Sagligiyla İyisiyle Kotusuyle Zenginiyle Fakiriyle Bi Sinav Yeri. Karsiniza Cikan Her Seyi Raslantidan Ote İyilik Yapip Sinavi Gecmek İcin Bi Firsat Olarak Dusunmeniz Neden Gonderildiginizi Ve Ne Yapmaniz Gerektigini Unutmamaniz Lazim.

    Cok Dini Oldu Ama Durum Tamamen Bu...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Leingrad -- 14 Mart 2010; 4:18:53 >
  • Kızılderililer hakkındaki teorime ne diyorsunuz?

    Değiştir: BBR bana bu pek mantıklı gelmiyo açıkçası.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Darth Revan -- 14 Mart 2010; 4:16:20 >
  • bos bos takilacagimiza arastiralim demissin ama hic arastirmamissin :)

    yineliyim bos bos takilacagina arastir ;)
  • İğnelemelere gerek yok,kendimce neden mantıklı olmadığını açıklayayım.

    Zaten bizi yaratan kimin iyi kimin kötü olduğunu biliyor,Allahın insani egoları yoktur kulluk saçma bir kavram. Bence bir çok kişi korkudan ve baskıdan bu şekilde düşünüyo (Söz meclisten dışarı)
  • Bende zaten yanlış,yada kaynak yok demedim arkadaşa.Bu bilgiler bana pek mantıklı gelmiyor dedim,boş durmakla bir ilgisi yok.Başka şeyler olmalı,bu kadar basit olmamalı..
  • kusura bakma ama senin özel olduğunu ve seni dünyanın en iyisi olmanı sağlıyacak mükemmel bir amacın olduğunu(heyecanlandın değil mi) aslında herşeyin yalan olduğunu söyleyen kişileri sadece filmlerde görürsün

    görmekle alakalı, bazı şeyler ne kadar basitleşti
  • İgnelemiyorum arastir diyorum. Yasin kac bilmiyorum ama boyle fazla matrix uzaylilar vs olayina girmemei tavsiye ederim. gittigin yol dogru degil cunki...

    Sana son tavsiyem cok merak ediyosan yukarda yazdigim gini bos bos takilma ac Kurani Oku orda hersey yazar neden gonderildin neden gidicen ne yapman lazim... benim yukarda yazdigim senin sacma buldugun seylerin aciklamalari var. halen daha sacma geliyosa yapilacak bisey yok...
  • Platon’a göre temel sorun Sofistlerin görelilik ve öznellik görüşlerine kuramsal temel sağlayan duyumculuğu çürütmekti . O’na göre duyumculuk mutlak bir tutarsızlığa yol açıyordu. Çünkü duyular dünyasına ait olan her şey zamanın yok edeceği maddelerden oluşmuştu. Sadece algıladığımız şeyler hakkında kesin olmayan kavrayışlara varabilirdik.
    Platon’a göre biz , duyumlarımızı ussal sınıflamalar yapmadan bilemeyiz. Örneğin ‘üşüdüm’ derken üşüyenin kendi bedenimiz olduğunu ; onu bitkilerden, hayvanlardan ve öteki bedenlerden ayırabildiğimiz yani bir sürü kavramla sınıflandırabildiğimiz ölçüde bilebilirdik. Kendi bedenimizin de üşümüş olduğunu onu kaşınmalarından, kızarmalarından veya ısınmalarından ayırabildiğimiz yani bir sürü kavramla sınıflandırabildiğimiz için bilebiliyorduk. Buna göre bilgi kavramsaldı ve kavramlar duyuların değil , bütün bu sınıflamaları yapan usun ürünüydü.
    İdealar kuramı: Platon tümellerin anlattığı ve bugün bizim kavramlar dediğimiz varlıklara idea der. İdealar bu dünyadaki nesnelerin bölümlerini oluşturmazlar . Tikel varlıklar şeklinde başka bir dünyada bulunurlar .Ölümsüz olduğu kabul edilen ruh tarafından bu dünya görüldüğü için, nesneler daha önceden tanınmaktadır. İdealar nesnelerin hem varlık nedeni hem de onların bilgisini sağlayan yetkin varlıklardır.
    Platon’un bir “ Mağara benzetmesi ” vardır ;
    Yeraltında bir mağarada yaşayan bir takım insanlar olduğunu düşünür. Bu insanlar sırtları mağaranın girişine dönük oturmaktadırlar. Elleri ve ayakları bağlıdır ve yalnızca mağaranın duvarını görebilmektedirler. Arkalarında yüksek bir duvar vardır. Yine bu duvarın arkasında insana benzer bir takım görüntüler , duvarın üzerinde bir takım değişik cisimler tutmaktadırlar. Bu cisimlerin arkasında bir ateş yandığı için cisimlerin gölgesi mağaranın duvarlarına yansır. Mağarada yaşayanların gördüğü tek şey de bu “ gölge tiyatrosudur ”.Doğduklarından beri bu şekilde oturdukları için ,varolan tek şeyin gölgeler olduğunu sanırlar.
    Şimdi bu mağaradakilerden bir tanesinin bu esaretten kurtulduğunu düşünelim. Bunu öncelikle duvardaki gölgelerin nerden geldiğini kendi kendine sormaya başlayarak, sonunda da zincirlerini kopararak başarır. Arkasını dönüp duvarın üzerinde tutulan cisimleri görünce ,ilkin bu çok güçlü ışıktan gözleri kamaşır. Gördüğü keskin hatlı cisimlerden de gözleri kamaşır, çünkü o ana dek yalnızca cisimlerin gölgelerini görmüştür. Duvarın üstünden atlayıp ateşin yanından tırmanmaya başlar ve mağaranın dışındaki doğaya çıkınca gözleri daha da kamaşır. Ancak gözlerini biraz ovuşturduktan sonra her şeyin ne kadar güzel olduğunu görüp şaşkınlığa uğrar. Hayatında ilk kez renkleri ve keskin hatları görmektedir. Gerçek hayvanları ve çiçekleri de görür. Mağaradaki cisimlerin bunların kötü birer kopyasından başka bir şey olmadığını anlar.




  • Ne zamandan beri yaradılışı sorgulamak çocukluk oldu? sanırım en büyük sorunumuz Cadıyı yakalım felsefesi.Ayrıca bu agresif tutum niye?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lord Sıth

    Ne zamandan beri yaradılışı sorgulamak çocukluk oldu? sanırım en büyük sorunumuz Cadıyı yakalım felsefesi.Ayrıca bu agresif tutum niye?


    sorgulamamalısın, araştırmalısın, değerlendirmelisin, öğrenmelisin, analiz etmelisin, bir noktaya ulaştığın zaman sorgulamaya geçmelisin
    aksi takdirde bilmediğin şeyleri sorgulamış olursun, ilk önce bilmelisin
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.