Bilecik 2.Nci Jandarma Eğitim Tugay Komutanlığı

webdesigner · 2007-02-06T11:02:19.0000000+03:00

Arkadaşlar acemi birliğim 2.Nci Jandarma Eğitim Tugay Komutanlığı / Bilecik' e çıktı nasıldır yapan arkadaşlar varmı ? usta birliği ne tarafa gönderiyor.

gøød chãrlotté

Yarbay

4608 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

snsnc

Yarbay

3126 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

LORD OF CASHMONEY(ŞANSLI)

Yüzbaşı

497 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

BİLECİK 2. TUGAY HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HER ŞEY VE DAHA FAZLASI

Öncelikle şunu belirteyim. Ben acemiliğimi Bilecik 2. Tugay'da 5. bölükte yaptım. (2007) Usta birliğim Bingöl’dü.

1) ORTAM, ÇEVRE, OLANAKLAR NASILDIR 2. TUGAY'DA?

Birliğinize akşama kadar teslim olun. Yani sülüsünüzde katılma tarihiniz atıyorum 10 Şubat yazıyorsa 10 Şubat günü en geç akşam 5'e kadar birliğinize katılmış olun. Akşam 5'i yani mesai saatini geçirmeyin çünkü o saatten sonra 1 gün geç katıldı diye yazabilirler. Eğitim birliğinize ne kadar geç katılırsanız o kadar geç terhis olursunuz. Eğitim birliği, usta birliğinize mektup gönderip bildiriyor ne kadar geç katıldığınızı.

İkinci olarak söylemek istediğim şey, gene bu konuda okudum, "Bilecik'te kendini asanlar kesenler, eğitime dayanamayanlar, yandım olm yandın" vs. Bunların hiçbirine kanmayın. Herkes insan gibi askerliğini yapıyor orada. Allah (C.C) devletimize zeval vermesin yemeğiniz aşınız suyunuz eksik de değil. Nazi kampında da değilsiniz. 350 kişilik bölüğümüz, şükürler olsun sağ salim acemiliğimizi yaptık ve dağıtıldık sorunsuz bir şekilde. O kendini asan kesenler dengesiz, ne idüğü belirsiz, vatan kavramından uzak, belki de psikopat ayağına yatmak isteyenler. Eğitim ağır gelecek belki, ama dayanılmaz bir şey değil emin olun. Siz iyisi mi teslim olmadan önce bir yerlerden komando birliklerinin eğitim videolarını izleyin o şekilde gidin. İzlediklerinizin daha azı ile karşılaşacaksınız.

Türkiye'nin 2. en büyük eğitim birliğidir Bilecik 2. Tugay. Zaten intikallere gittiğinizde uçsuz bucaksız eğitim sahalarını göreceksiniz. Temiz su boldur merak etmeyin, eğitimlerde susuz kalmayacaksınız. Kantinler de yeteri kadar açıktır ve içi doludur. Yalnız bu kantinleri öyle lüks şeyler olarak düşünmeyin. Dondurma, envai çeşit krakerler, çikolatalar, su, sigara, kontörler vs. bulunur. Yani karnınız kazındığında yalandan açlığınızı giderebileceksiniz. Banyolar belli saat ve günlerdedir. Haftada 3 kere banyo hakkınız var, her gün istisnasız olarak sabaha karşı da banyoyu da yakarlar. Erkeklerin malum rüya olaylarından dolayı. Tuvaletler boldur, ne çok pis ne çok temizdir. Tuvalet sıkıntısı çekmeyeceksiniz. Yemekhanesi büyüktür. Her birlik kendi bölümünde yemek yer. Yemeklere erken gelin, zira sıra alıp başını gidiyor ve kimi zaman 3 4 çeşit yemekten sadece 1 çeşit kalabiliyor. Eğitimlerden sonra koşturarak yemek sırasına girin, bir an evvel yiyin işinizi bitirin.
Koğuşlar gayet temiz. İçeride hayvan kalmıyor, insan yaşıyor asker yaşıyor. "Rezil rezalet yaşanılacak gibi değil" demesin kimse. Komutanlar girip çıkıyor, ustalarınız ilgileniyor koğuşlarla. İçerde sigara içilmiyor. Kadrolar bazen içiyor. Her sabah istisnasız olarak bütün koğuşlar yıkanıyor. Yerde, sağda solda eşyalarınızı bırakmayın sorgusuz sualsiz çöpe atarlar temizlik sırasında.

Herkesle iyi ilişkiler içinde olmaya çalışın. Sakin olun, sinirliliği bir kenara bırakın. Bol bol arkadaş edinin. Her arkadaşın emin olun size bir şekilde büyük faydası olacaktır. Kesinlikle yalnız bırakmayın kendinizi. Her yönden zarara uğrarsınız. Kadrolarla (sizden önce askere gelip usta birliğini orada geçiren ustalarınız) iyi geçinmeye bakın. Onlar kendi kafalarına göre bağırır çağırır komutan gibi davranır. Zıt gitmeyin asla. Her kadronun arkasında muhakkak bir komutan vardır ve komutan %100 sizi suçlu bulur unutmayın. "Yok ben kadro tanımam, artislik yapmasın bana" tribine girdiğiniz vakit karşınıza komutan dikilir bilesiniz. Bilecik'te komutanlar kadrolu tiplerin tarafındadır. O yüzden aranızı iyi tutun onlarla.

Aklıma gelmişken yazayım. Çamaşırlarınızı yıkamayın burada. %100 kaybolur. Çok kalitesiz ucuz şeyler alın. (Çorap, don, atlet vs.) Kaldır at malları olsun yani. Temizliğime önem veririm felsefesi burada pek geçerli değil. Yani üst baş anlamında. Beden temizliğinize önem verin, dişlerinizi fırçalayın, ayaklarınızı yıkayın. Zaten herkes yapacağı için siz de yapmak isteyeceksiniz. Fakat dediğim üst baş çamaşır yıkama olayına girmeyin. Çalınır, kaybedersiniz. Yüzlerce adam çamaşıra üst baş atıyor, kendisininkini bulamayınca sizinkisini alıyor. İmkanınız olursa elde yıkayın. Ama kururken de çalıyorlar bilesiniz.

2) DAYAK VAR MI BURADA?

En özet şekli ile evet var. Öyle tokat falan da değil. Uzman ve astsubaylar (Bölük komutanı ve yardımcısı da dahil) fasonuzu gördüğünüzde deli gibi tekme tokat sille girişir. Yere devirip ayağıyla tekmeler, yumrukla kafana gözüne ağzına nerene gelirse vurur, dudağını patlatır burnunu kanatır vs. Bu dediklerim asla abartı değil, gittiğiniz gün göreceksiniz. Kimler dayak yer? Adam olmayanlar. Acemi birliğinde adam olun. Herkes ne yapıyorsa siz de onu yapın. Fırlamalık, sulu şakalar, kaçamaklar vs. asla yapmayın. Ön plana asla çıkmayın. Dediğim gibi herkes ne yapıyorsa aynen onu yapın, sürü psikolojisinin en geçerli olduğu yer burası. Koyun gibi olun. Zaten oradaki atmosfer, siz koyun başınızdakiler de çoban şeklindedir. Rolünüzü iyi oynayın.

3) DEVRE KAYBI (DK) OLAN ACEMİ BİR ERİN DURUMU NASILDIR BİLECİK’TE?

“DK mısın?” (okunuşu deeka) diye sorarlarsa şaşırmayın. Devre Kaybı olarak geldiyseniz (yani yemin törenini kaçırdıysanız) yaşadınız demektir. Sizi çamaşırcı, çaycı, komutan postası (habercisi) vs. gibi süper işlere verirler ve 7/24 yata yata acemilik yaparsınız. Millet karda sürünür ya da kızgın sıcağın altında sarı otları elleri parçalanırcasına yolarken siz çay ocağında serin serin çayınızı yudumluyor olabilirsiniz. Komutanlarla ve kadrolularla aranızın iyi olması, her yönden torpilli olmanız da cabası tabi.

4) EĞİTİMLER NASILDIR?

Komando olmadığınız için dayanamayacağınız bir eğitimi yoktur. Fakat "5 dakika şuraya oturayım da dinleneyim" dediğiniz zaman dilimi o kadar az olacaktır ki isyan edeceksiniz. "Hiç soluklandırmıyorlar" noktasına geleceksiniz. Ama komandoların aldığı eğitimi gördüğünüzde kendinizinkinin hiçbir şey olduğunu da anlayacaksınız. Eğitimler temelde yat, kalk, sürün, koş, yürü vs. şeklindedir. Sizi zorlayacak olan genelde de bu bölümdür. Eğitim atışları vs. olur, intikallere gidersiniz, komutanlık saati vardır komutan anlatır siz dinlersiniz.

Toplamda 5 intikal vardır. Bunların 3'ü gündüz 2'si gecedir. İntikal dediğimiz şey hayvan gibi yürümekten başka bir şey değildir. Kampa gitmek gibi düşünün. Fakat dinlenme falan yoktur intikallerde. Kamp yerine vardığınızda 10 15 dakika dinlendiniz dinlendiniz, sonra eğitime devam. Koştururlar, yürütürler, süründürürler vs. İntikallere giderken sırt çantanıza muhakkak en az 5 6 küçük şişe su alın. Zaten intikal günleri kantinlerde su kalmadığı için ne dediğimi daha iyi anlayacaksınız. İntikallerden kaçabilme gibi bir durumunuz asla söz konusu değildir. "Sara hastasıyım düşüp bayılıp ölüyorum" dahi deseniz o intikale gideceksiniz. Ne zaman gitmezsiniz? Bacağınız kolunuz kırıksa, kafanız alçıdaysa, sol gözünüze mermi girdiyse, sağ bacağınız koptuysa.. Anladınız yani.

Eğitimlerden kaçış asla yoktur. Gidilen her yerde mutlaka sayım yapılır habire. Postabaşınız zaten kimler var yok diye hemen tespit edeceği için aklınızdan eğitimlerden yırtmayı geçirmeyin. Yapamazsınız zaten. Hem siz, hem de bütün postanız (timiniz) yerlerde sürünür, iflahınızı keserler.

5) HANGİ BÖLÜK DAHA İYİ?

"Bizim bölük kraldı oraya düşersen yaşarsın" vs. bunlar boş sözler. Tamamen komutanlarınıza bağlı bu. %100 şans yani.

6) POSTABAŞI OLAYIM MI? YÜRÜYÜŞ GRUBU VAR ONA KATILAYIM MI?

Asla ikisine de girmeyin. Postabaşı olmanızla birlikte yetkilerinizi kesinlikle artıracaktır fakat %100 aleyhinize işler bu. 13-16 kişilik postanızın tamamından sorumlu olursunuz. Bir adam eksiktir komutan 300 kişinin önünde fırça atar, azarlar sizi. Bir iş çıkar "Posta gelsin" der komutan, her işe sizi koşturur. Yani 13 adamın bebek bakıcılığını yaparsınız, işleri ile uğraşırsınız. Ha "Ben hammallık yapmayı severim, fırça ve dayağa da hazırım" derseniz o ayrı.

Yemin törenine kadar deli gibi yürüyeceksiniz. Daha doğrusu yürüyemeyeceksiniz sizi yürütecekler. "Kaldır kolları kaldır, flamada kafanı çevir sağa bak, kırmızı flamada tören adım tören adım, çek dizini iyice içeri" en çok duyacağınız kelimeler olacak. Sabah ilk iş, "Yürüyüş grubunda olanlar ayrılsın" olur. Adam gibi yürüyene kadar yürütürler sizi. Kar kış, sıcak vs. dinlemezler. Tabur içtima alanında en iyi ihtimalle en az 5 tur atarsınız. Yani bölüğün en iyi yürüyen tiplemeleri olmanızı beklerler. Yürüyüş grubunda olmayanlar ise yukarı eğitim alanına gidip sizin gelmenizi beklerler. Yani dediğim gibi ne kadar az sorumluluk o kadar rahat askerlik. Ara ara yürüyüş grubundakileri ödüllendirirler falan ama hikaye.. Banyoya bazen siz önce girersiniz, yemeğe ilk siz gidersiniz ama bu dediklerim 20 günde bir belki.. Mümkünse yürüme özürlü olun.

7) ÇARŞI VAR MI?

Hem var hem yok. Çarşı, burada bir şey başardı iseniz bireysel ya da toplu olarak verilir. Misal, eğitim atışlarında iyi atış yaptıysanız, iyi koştuysanız, yürüdüyseniz çarşıyı hak edebilirsiniz. Tabi her hafta çarşı yok. Toplamda 3 5 kere çarşı yüzü göreceksiniz. Bazen sabah 8 - 17, bazen de 13 - 17 saatlerinde çarşıda olacaksınız. Değişiyor yani, komutana bağlı. Kafasına göre gönderir göndermez, kural ve periyot yok. Çarşıda o şu bu var mı demeyin, her şey var.

8) BİLECİK’TEN BENİ NEREYE GÖNDERİRLER? MESLEKÇİ NE DEMEK?

Buraya düşen %99,9 oranında doğuya gider bunu aklınıza iyice yerleştirin, kurtuluşunuz yok. (Hakkari, Tunceli, Bingöl, Şırnak ve diğer doğu illeri) Kendinizi en kötüsüne hazırlayın. Buraya düştü iseniz torpil gibi seçeneğiniz zaten %0'a inmiştir. Buraya düşmeden önce ayarlayacaktınız torpilinizi. Yalnız şunu unutmayın. Sizler jandarmasınız, jandarma komando değil. Doğuya gittiğinizde evet en kötü ve en tehlikeli karakollara da düşebilirsiniz fakat operasyona çıkmazsınız. Komandolar (piyade, jandarma), JÖHçüler, rütbeliler vs. varken kalkıp sizi operasyona asla çıkarmazlar merak etmeyin. En kötü ihtimal pusuya gidersiniz, geçiş noktalarını tutarsınız. "Ben jandarmayım, operasyona gidiyorum" diyen varsa yalan söylüyordur. Sizin göreviniz karakol ve çevresi olacak. Öleceğiniz varsa, Allah (C.C) yazdı ise zaten ne siz erteleyebilirsiniz ne başkası.
Eğer bir mesleğiniz varsa (demirci, marangoz, aşçı, tatlıcı, pastacı, berber vs. her ne olursa) biraz daha şanslı olabilirsiniz. İlk bir ay temel eğitimleri görürsünüz sonra sizi usta birliğine gönderirler dağıtımınız olur. Bilecik'teki meslekçilerin %90'ı batıya, güney sahillerine vs. çıkıyor. Yalnız lahmacuncu olup da Hakkari'ye giden meslekçiyi de biliyorum bölüğümden. Risk her zaman var aklınızdan çıkarmayın.

Yalnız şu da var. Meslekçi olarak usta birliğine geldiğinizde "Oh ne güzel eğitimlerden kurtuldum" diyorsunuz fakat usta birliklerinde müthiş derecede devrecilik var. "Keşke 2 ay daha acemilikte kalsaydım da şu eziyeti çekmeseydim" de diyebilirsiniz. Meslekçi gelen 1 aylık askerler iyice eziliyor usta birliğinde. Nöbet manyağı olursunuz, sabah 4:30'da kaldırıp yemek alımına gönderirler, bulaşık yıkarsınız her gün, çöpe gidersiniz, temizlik ve ayak işlerini size yaptırırlar, uyuyamazsınız. Bunu da bilin hani.. Acemi birliğinde yat kalk saatiniz bellidir, nöbet yoktur (koğuş nöbeti 1 saat hariç, o da 3 5 günde bir gelir.) İyi karar verin.

9) BİLECİKTE TİMDE Mİ KALAYIM YOKSA MÜNFERİT Mİ OLAYIM? YOKSA PSİKOPAT OLUP RDM AYAĞINA MI YATAYIM?

a) Tim

Yemin töreninden sonra timlere ayrılacaksınız. Genelde 13 kişiden oluşur. Doğu'ya da timinizle birlikte tam kadro gidersiniz. Tim'e girerseniz eğitimleriniz münferitlere göre biraz daha ağırlaşacaktır. (Komando eğitimi değil merak etmeyin) Elinize bir silah verirler onda uzman olmanızı beklerler. İntikallerde münferitler sadece yürürken, timdekiler deli dana koşturur, dağa tırmanır, yat kalk yaparlar. Timde olmak açıkçası biraz daha risklidir. Çünkü usta birliğine gittiğinizde merkezden dağıtımınız yapılır. Misal, Bingöl'e düştü ise timiniz, merkezde kalamazsınız. İlçe ve ilçe köylerine gidersiniz belki oradan da başka yerlere. Timiniz doğu dışında bir yere düşebilir mi? Evet düşebilir. Ama çok düşük bir ihtimal. Timiniz Giresun’a da çıkabilir. En az bir ya da iki timi doğu dışında bir yere gönderiyorlar.

b) Münferit

Münferit, bireysel demek. Yani timde değilsiniz. Çok geçerli bir hastalığınız varsa ve doğuda köylere, ıssız karakollara vs. gitmekten korkuyorsanız münferit olun. Merkezde il jandarmada, ya da ilçe jandarmalarda kalma olasılığınız yükselir. Kalırsınız demiyorum bakın, kalma olasılığınız yüksek. Nasıl münferit olursunuz? Tim seçmeleri yapılırken komutan gelip tek tek soracak "Bir şeyin rahatsızlığın falan var mı?" diye. Ciddi bir hastalık söylerseniz münferit olursunuz. Astım var, kalbim var yürüyemiyorum, kafam almıyor komutanım (bunu diyenler var cidden), bileğimde platin takılı vs. derseniz time direk alınırsınız, geçerli değildir.

Bahsettiğim hastalıklar, sara rahatsızlığı, düşüp sürekli bayılma, beyinde hasar, gözle görülür derece yürümede aksaklık, ciddi bir ameliyat yakın zamanda, ayakta platinler vs. Münferitler acemilikte çok az biraz daha rahattırlar. Usta birliğine gittiklerinde de merkez ya da ilçelerde kalma olasılıkları biraz daha yüksektir. Şansınız varsa tabi.. Doğu’ya düştükten sonra münferit olsanız dahi merkezde kalma ihtimaliniz çok düşüktür. İşte o noktada torpil devreye girebilir merkezde kalmak için. Öteki türlü binlerce asker geliyor, 5’te biri münferit olsa şansınız gene çok azalıyor merkezde kalabilmek için. Bu anlamda münferit olmak sadece biraz daha şansı artırıyor. Timde olanlar ise hiçbir şekilde ayrılamıyor timden. Aslında ikisi arasında fark yok derim ben. Torpili yüksek ve çok şansı olan münferitler doğuda merkezde kalabiliyor belki. Hepsi o. Bu şekilde düşünün.

c) RDM

"Ben rahatsızım" gibi bir şey. Alkol, uyuşturucu, depresyon, vücutta dövmeler vs. ile yakın olanların olduğu bölüktür. Yanlış hatırlamıyor isem 11. bölük RDM idi Bilecik'te. Bilecik'e gelip ilk kaydınızı yaptıracağınızda komutan soruyor size. Eğer yukarıdakilerden birini derseniz RDM olabilirsiniz. RDM erler hiçbir şey yapmaz. Sabah akşam yatar, etraftaki çiçekleri sularlar, ot yaprak toplarlar, rahat hazırol eğitimi vardır. Yani tatil köyüdür onlar için acemilik. Silah vermezler, silahlı eğitiminiz yoktur. Ama gittiğiniz usta birliğinde silah verebilirler. RDM'lik durumunuza ve ordaki komutanın değerlendirmesine bağlı.

10) MÜNFERİT, DEVRE KAYBI YA DA RDM OLDUM. DOĞU’YA GİDER MİYİM GENE?

Erler arasında yaygındır. "Münferitler doğuya çıkmaz" diye. Arkadaşlar orası Bilecik. Münferitlerin tamamını "Yallah doğuya" yapıyorlar. İçinizde umut olmasın yani "Ben doğuya çıkmam, en kötü ihtimalle Sivas civarı gelir" diye. Çünkü bütün münferitler ve devre kayıpları o şekilde düşünüyor. Sonuçlar tek tek açıklandığı zaman bütün münferitlerin ve DK’ların (Devre Kaybı) doğuya nasıl şutlandığını kendiniz göreceksiniz. Timin biri kalkıp Giresun'a düşerken, münferit bir adamın Hakkari'deki tümene düştüğünü duyduğunuzda "İyiki münferit ya da DK oldum" diyemeyeceksiniz. Doğuya gitme anlamında tim, münferit, devre kaybı ve RDM arasında fark yok. Özellikle münferitleri doğudan başka yere göndermiyorlar haberiniz olsun.

11) SİLÜSÜMDE “KARAKOL ERİ” YAZIYOR, USTA BİRLİĞİMDE KARAKOLA MI DÜŞECEĞİM?

Hayır. Genelde jandarmalarınkinde "Karakol eri" ya da "Hizmet eri" olarak yazar. Yani oradaki karakol, "karakola gideceksin" anlamını taşımıyor. Terhis belgeleriniz usta birliğinde hazırlanırken "İhtisas Sıra Kod No İle Branşı" bölümüne yazılıyor bunlar. Terimsel bir şey düşünün. Silüsünüzde hizmet eri ya da karakol eri yazması sizin ne iş yaptığınızı belirlemez. Bunu belirleyecek olan usta birliğinde size ne görev verileceğidir. Terhis belgelerinize silüsünüzdeki değil, usta birliğinde hangi alanda ne yaptığınızla ilgili olarak kod ve branş yazılır (Terimsel olarak söylersek D Nüshası’ndaki bilgidir bu, sadece yazıcılar bilir diyelim). Yani silüsünüzde "karakol eri" yazar, siz gider koca il jandarma komutanlığında alay komutanının habercisi olabilirsiniz.

12) ACEMİLİKTE “ÇAVUŞLUK SINAVI” YAPILIYOR GİREYİM Mİ?

Girmeniz sizin açınızdan iyidir. Pek faydası yoktur ama gene de girin. Rütbe olarak saygınlık kazandırmaz size. Çünkü çavuşluk diploması aldığınızda çavuş değil, onbaşı olursunuz ve onbaşı maaşı alırsınız. Bu da 3 5 TL daha fazla demek. Usta birliğinde size sağlayacağı tek fayda bu. Çavuş diplomanız var diye kimse size çavuş ya da onbaşı diye seslenmez. Üniversite mezunları kısa dönemlere “çavuş” diyoruz sadece. Onların maaşları da normal erden 3-5 milyon daha fazla.

13) ACEMİ BİRLİĞİNE CEP TELEFONU YA DA HATTI GÖTÜREYİM Mİ?

Hayır, düşünmeyin bile. Telefon ya da hat götürseniz dahi kadro erlerinden yardım almak zorundasınız. Kadrolara fazla güvenmeyin, nihayetinde sizin gibi acemilerle değil, kendi devreleriyle muhattap olup anlaşırlar ve güvenirler. Acemilikte cep telefonu ile görüşebileceğiniz ortam, zaman ve mekan bulmak çok zor. Şarj etmek için zaman, ortam vs. çetrefilli işler. Ankesörlü telefonlarla idare edin bir müddet. Ama usta birliğine götürün her ikisini de.

Daha yüzlerce ayrıntı var fakat “Gidin görün” demek en iyisi. Önemli bulduklarımı zaten yazdım. Aklınıza takılan olursa sormaktan çekinmeyin. Bilecik 2. Tugay demek, normalin üstünde ağır bir eğitim demek, doğu demek, yaşanılabilir katlanılabilir bir ortam demek. Korkmasın kimse. Biz yaptıysak siz neden yapamayasınız? Hepimiz Türk askeriyiz. Zor bükülür bileğimiz.

Nautilus20

Yüzbaşı

318 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Bilecik 2.Nci Jandarma Eğitim Tugay Komutanlığı (17. sayfa)