Şimdi Ara

..::Bateristler Buraya::.. (7. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
730
Cevap
10
Favori
62.320
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhabalar..Bende davul çalmaya çalışıyorum.Aslında öğreniyorum demek daha doğru olur.Ancak henüz evimde davul olmadığı için internette bulduğum metodları,alıştırmaları,videoları,resimleri inceleyip öğrenmeye çalışıyorum az çok..Yakınlarda davul almayı düşünüyorum.500-600 Ytl civarı bir bütçe için nasıl birşeyler önerirsiniz?
  • teknik işlerden pek anlamam ama 2. el alabilirsin gusel bişiler (pearl, yamaha, tama...)
  • 400 m lik davul iş görürmü ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: AlchollicA

    400 m lik davul iş görürmü ?

    Yahu zaten iş görmesinden falan değil kastım..Öğreneyimde bir önce..Zaten ileride alırım bir şekilde daha iyi birşeyler..
    Yamaha Rydeen hakkında ne düşünüyorsunuz arkadaşlar? musiciansfriends.com dan baktım fiyatı fena değildi..İleride alabileceğim bir davul ama?
  • tonlarını bergendiiim davullar yamaha pearl tama biras begeniyorum ma fena deil 400 m lik deilde 500 e bulur anca ama parcalraını yenileyip derisni vs gusel bi davul haline getirebilirsin bide çalıştıgın bi hoca warsa ondanda bilgi al derim ben
  • benim deyil ben stüdyolarda çalıyom benimde davulum yok aslında alırımda 2bin ytlye kadar müsait ama yer yok maxtone ye gelince güzel alet ben yamaha da kullandım bunu kadar iyi deildi ama ziller istanbul ve zilgdian kaliteli yane twin petal var dw cobra.video varda ses çok bozuk ondan bişey anlaşılmaz
    quote:

    Orjinalden alıntı: teooman

    hoj geldin =) kervan büyüsün dursun..

    kurulu setup senin mi ?? bateriden memnunmusun abi ? maxtone'ların tonu nasıl ? üzerinde orjinal evans deriler mi var ?
    kusura bakma çok soru sordum ama hiç maxtone kullanmadım ve bir arkadaşa alma gibi birşey söz konusu..çektiğin ufak ses kayıtları yada video varsa iyi olur abi fikir açısından kolay gele..




  • dw cobra twin super be çok hafif bi ben alsam baska bişi istemem
  • quote:

    Orjinalden alıntı: JanbO

    ilerde benim olcak setup bunun gibi ama biras daha fazla zil we 1 gucuk tomum olcak ins


    zaten arkadaşın setup'ı benimkine [link]http://img214.imageshack.us/my.php?image=305mmw2.jpg [/link] benzer, bir tek hi-hat yanı SPLASH eksik
    ondan da merak ettim zati =) ne tarz,still çalıyorsun serco arkadaş ..kolay gele



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi teooman -- 24 Şubat 2007; 22:04:58 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: 2Late4Escape

    Merhabalar..Bende davul çalmaya çalışıyorum.Aslında öğreniyorum demek daha doğru olur.Ancak henüz evimde davul olmadığı için internette bulduğum metodları,alıştırmaları,videoları,resimleri inceleyip öğrenmeye çalışıyorum az çok..Yakınlarda davul almayı düşünüyorum.500-600 Ytl civarı bir bütçe için nasıl birşeyler önerirsiniz?


    500-600' alabileceklerin arasında ' maxtone,power beat,synrcope ' gibi uzak doğu davulları var..bunlarla birlikte gelen iki tanede tenekeden bir hi-hat bir de crash zilin olur..tabi bahsettiğim olay tabiki sıfır ürünler..ikinci ele gelince ise 500-600' gerçekten kaliteli bir şey bulmak zor..pearl falan denmiş fakat pearlin başlangış serisi olan ' TARGET ' o kadar da iyi bir ürün değil..
    tavsiyem biraz garip gelebilir ama bunlara para verceğine orta halli bir MAXTONE alırsın ve gerikalanla ufakta modifiye edebilirsin..

    modifiye derken : trampet veye kick üstü deriler senin seçmelin olarak iki tom'a bir de floor tom'a EVANS DERİLERDEN alabilirsin..
    benim tavsiyemde model olarak PINSTRIPE derilerdirki hem tonlaması kolay,hemde tonları gerçekten hoş..

    birde eğer ki ikinci el düşünürsen, biraz fazlaca pipirikli ol ve iyi kontrol et..mesela trampet üzeri LUG'lara, kick babalarına ve kasnaklara iyi bak..ufak bir çatlak bile iş açabilir.. kolay gele



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi teooman -- 24 Şubat 2007; 23:07:52 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: 2Late4Escape


    quote:

    Orjinalden alıntı: AlchollicA

    400 m lik davul iş görürmü ?

    Yahu zaten iş görmesinden falan değil kastım..Öğreneyimde bir önce..Zaten ileride alırım bir şekilde daha iyi birşeyler..
    Yamaha Rydeen hakkında ne düşünüyorsunuz arkadaşlar? musiciansfriends.com dan baktım fiyatı fena değildi..İleride alabileceğim bir davul ama?


    daha geçen aya kadar yamaha RYDEN: yamaha'ların giriş seviyesindeki davuluydu fakat daha sonradan GİGMAKER diye ucuz bir model daha sundular..bunların tamam: markası yamaha fakat hepsi yaa çin yaa endonez yapımı mallar..dolayısıyla orjinalleri gibi pek değildir faka sonuçta arkasında yamaha var..

    şöyle bir avantajı olabilir arkadaşım ; TAMA'dan sonra en sağlam hardware'e sağlam setlere sahiptir yamaha bana göre..( tüm zil sehpahaları,tom tutucuları,aparatlar..vs ) birde ümidini kırmak gibi olmasın ama o baktığın site: yabancı kaynaklı olduğu için fiyatlar dış ülkeler için geçerli.yani o fiyata o ürünü burda bulamazsın..istersen http://www.senkop.com.tr/urun/1/yamaha-rydeen.htm buraya bir gözat..zaten yamahanın türkiye distribütörü SENKOP..liste fiyatı 740 euro..aklında olsun




  • beyler arada yaptıgınız çalışmaları bi kaydedin burda bizlere paylasın ben bu haftaki studyoyu kaydetmeyi dusunuyorum pek gusel çıkmıyo sesler ama oldugu kadar işte çalışma olabilir ritm olabilir solo olabilir..(olabiliyosa tabi)
  • buyrun beyler şu bateriler nasıl


     ..::Bateristler Buraya::..



     ..::Bateristler Buraya::..




     ..::Bateristler Buraya::..




  • hehe ben mike portnoy'un baterisini istiyorum..iki kişilik ne güsel,yanıma birde partnet bulurum ohhh
  • dur teo sana bi davul gostercem azın açık kalcak benim sevdigim davulculardan...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Auratune -- 25 Şubat 2007; 20:53:39 >
  •  ..::Bateristler Buraya::..




    buyrun terry hocam
  • ohoo bunu gerçekten ilk defa görüyorum...orda en az olarak: orta halli 4 dükkanın sahip olabileceği ekipman var.. amcam bunu nasıl kuruyorsa artık zor işler zooorr
  • adam melodic drummer ondan bukadar çok aleti war...tek basına bir orkestra resmen...

    ayrıca bir hocamın terry bozzioyu tasviri

    Terry Bozzio:

    Bir Sanatçı Olarak Bir Davulcunun Portresi
    Davulcular dünyadaki en çok kötülenen müzisyenler olmalıdır: tabi bu eğer müzisyen olarak çağrılacak kadar şanslıysalar. Sayısız şakanın alay konusu, (Soru: Bir ampulü takmak için kaç davulcu gerekir? Cevap: Hiç. Şimdi bunu yapabilecek bir makine var.) ve büyük bir grubun en az beğenilen üyeleridirler (yani Ringo), ve Pearl Jam’de olduğu gibi değiştirilebilir, veya Spinal Tap’teki gibi “patlatılabilirlerdir” [Ç.N.: Bu durumu anlamak için Spinal Tap’ın videosunu izlemeniz yeterlidir] Ortalama bir insan için, bir konser ya da bir albüm dinlerken olması koşuluna göre davul soloları iki şeyden biri anlamındadır: Konserde, davul soloları tuvaleti ziyaret için bir bahane ve bir albümde ise zaman kaybıdır. Terry Bozzio bunların hepsini değiştirmek üzere bir göreve çıkmıştır.

    Bu Terry Bozzio da kim oluyor? Özetle, bir çift bageti eline almış en yetenekli ve etkili müzisyenlerden birisi. Terry’nin Frank Zappa’nın (biliyorsunuz değil mi, 20. Yüzyılın en önemli kompozitor/müzisyenlerinden birisi?) davulcusu olarak 70lerin ortasında oldukça etkili bir görevi vardı, Debbie Harry, Robbie Robertson ve Steve Vai kadar değişik sanatçılarla sayısız dönemlerde çaldı, 1980’de New Wave grubu Missing Persons’u başlattı, ve 1989’da şaşırtıcı Guitar Shop albümündeki davulculuğuyla Jeff Beck’in meslek yaşamının yeniden canlanmasına yardımcı oldu. Şimdilerde Terry solo davulculuğu kabul gören bir sanat biçimi olarak tanıtmak amacıyla tek kişilik bir görevde.

    Solo davulculuk? Yani tüm zaman boyunca tek başına mı çalıyor diyorsunuz? Evet. Pek çok davulcunun yaptığı gibi vuruşlarını [chop] göstermek yerine, Terry’nin soloları kendilerine ait temaları ve belirgin yapıları olan özlü müziksel ifadeler. Yazar Harlan Ellison [Ç.N. Bir bilimkurgu yazarı] “Herhangi bir uğraş alanında, herhangi bir sanat veya bilimde, nadir bir yetenek kendini ortaya çıkarır, ve sadece varlığıyla, o alanda veya türdeki, veya o ortam veya sınıftaki, çabanın ne kadar sıradan olmuş olduğunu anlarız... Fellini veya Billie Holiday veya George Bernard Show’a varana kadar en yüksekte ve en parlak ve en çok başarılıları sayın; ve kıyaslayın; ve bundan sonra en yüksek başarı derecesinin ne kadar yukarıda olduğunu farkedin.” demiştir. Aynısı Terry Bozzio ve davul dünyası için yaptıklarına da söylenebilir.

    Solo davulun ne olduğunu öğrenmek için, Terry’nin yaklaşık 25 davulcudan grubu için davul kliniği yaptığı Bethlehem, Pennysylvania’daki California Drum Shop a gittim. Bu davul kliniğinin sadece davulcular için iki saatlik bir kendini tatmin zamanı olduğunu düşünenlerdenseniz acı bir şekilde yanılıyorsunuz. California Drum Shop’ta herkesçe yaşanan şey, her bir müzik parçası arasında kısa bir konferansla, bir klasik müzik konserine daha yakındı. Güçlü vücudu, ve tek bir örgüde toplanmış uzun siyah renkli saçlarıyla bir Kızılderili şamanı gibi, Terry Bozzio korkunç DW davul seti ile saf bir büyü yaratmaya yöneldi. Ufukta gürleyen at sürülerinin, dini merasime kapılmış Afrika kabilelerinin, flamenko dansçılarının sesten portrelerini çiziyordu Terry’nin davul çalışı. Eğer yan odada olsaydınız, bir kişi yerine üç ya da dört kişinin çaldığını düşünürdünüz. Internet’de bir davulcu Terry’nin çalışını gördükten sonra, “bırakıyorum” diyerek özetlemişti. Yine de “Moby Dick”in ya da “In-A-Gadda-Da-Vida”nın canlı çalışlarında bulunan kendi keyfine düşkün solo çalıştan eser yoktu. Klinik sonrasında Terry, Rutgers Review ile oturup konuşmayı nezaketle kabul etti. Karşılaştığım davul çalmayı seven ve dinleyecek herkese onun hakkında bildiklerini anlatmak isteyen aşırı alçakgönüllü bir adamdı.
    Rutgers Review: Solo davulculuğa yönelik yaklaşımınızı konuya yabancı birinin de anlayabileceği bir şekilde açıklayabilir misiniz?

    Terry Bozzio: Evet. Sağ eliyle bir melodi dizisi çalarken, sol eliyle bir bas dizisi, veya belki de akorlar çalarak kendine eşlik eden bir klavyeci ile aynı şekilde davul setimde çalabilirim. İnsanların ilgisini devamlı kılacak şekilde ufak bir şarkı ya da ufak bir ritim olacakmış gibi bir düzende çalarken bir ya da birkaç uzvumu eşlik sesleri olarak tayin ederim. Bunun üstüne bir davul şarkısı ya da bir davul sonatı ya da ner derseniz onu çalıyor olacak şekilde melodik bir yolla ve tematik ve yapısal bir yol içerisinde diğer uzuvlarımla solo atabilirim. Özünde beli bir noktaya kadar 4 yönlü koordinasyona sahibim, ve diğerleri onların üzerine çalarken hehangi bir uzvumu belli şeyleri korumak için tayin edebilirim. Davul takımına kendi içinde ufak bir orkestra gibi çalışırım. Bir davul takımı üzerindeki farklı nestrümanlaın biraraya getirilmesinden aldığınız renkler, dokular ve etkilerin birleşimlerinin kendi içinde tam bir müzik ifadesi yaptığını düşünüyorum. Ve bu -bunu pazarlama terimleri açısından- pek çok kişinin ne olduğu anlatılmadığı sürece anlayamadıkları birşeydir. Çünkü pek çok insan 2 saatlik bir tek kişilik gösterimin olduğunu duyunca, “ ‘solo davul’, kulaklarını kapa ve kapılara koş” diye düşünüyorlar. Ve ben de olsam böyle düşünürdüm. Fakat bunu , Hollywood Palace’da yaptığım gösteriye, Iowa’dan, emekli bir çifti bile çekip, bunun ne hakkında olduğunu sordurtabilecek kadar, doygun ve ulaşılabilir olduğu noktaya varacak kadar geliştirme imkanım oldu. Karım gişede çalışıyordu ve fikri onlara anlattı ve içeri girdiler. Gösteri sonrasında onu bulup ne kaddar eğlendiklerine ve nasıl küçük şehirlerindeki herkese bunu anlatacaklarını belirttiler. Ve bunun gibi birşey bunun daha evrensel bir uygulaması olma olasılığı umudunu veriyor.

    Review: Davul kliniklerinden ziyade halk için daha fazla gösteri yapmayı mı planlanıyorsunuz?

    Terry: Aslında, öğretmeyi ve bunu anlatmayı seviyorum. Bunun davulda yapılmadığını ve davulcuların bunu bilmesi gerektiğini hissediyorum. Kendi başlarına çalışsınlar ya da çalışmasınlar, müzik eğitiminde daha esaslı olmaları gerekir ve pek çok davulcu davul setlerine tüm ekstra müzik tekniklerini uygulamıyorlar. Yani bundan pek çok şey kazanabilirler ve düşünüyorumki vermedikçe elinizde [ÇN:bilgiyi] tutamazsınız. Öğretmekten gerçekten zevk alıyorum. Fakat ek olarak iki saatlik tek kişilik bir klasik solo resitali gibi bir gösteri olan şovumu yapmak da istiyorum.

    Review: Frank Zappa ve Birleşik Krallığın kompleks ve progresif müziğinden, Missing Persons’un New Wave popuna nasıl geçtiniz?

    Terry: Zaman değişmişti ve ben de oldukça modanın takipçisiydim. Her zaman Miles Davis’ten etkilenmiştir, ve Zappa’ya katılınca David Bowie’den etkilenmeye başladım. Bu noktada, geçmişe döndüm, bir jazcı ve klasik sanatçıyken kaçırdığım rock müziğin çoğunu inceledim. Tüm o teatral ve imaj unsurlarıyla çıldırmıştım. Ve dolayısıyla Missing Persons’la bir tür Fellini filmi gibi olan bir rock grubu yapmak istedik. Oraya bir bakın, bir sahne varlığı vardı ve küçük minimalist bir sanat türü şeklinde çaldığımız bu klupleri o zamanlarda hiçkimsenin yaptığı gibi olmayan görsel ve müzikal bir deneyime dönüştürürdük.

    Review: Eski hayranlarınızdan çokça yergi aldınız mı? Yani, progresif müzik hayranlarının çok eleştiri yapan bir grup olma eğilimi vardır. Sizi onları satmakla suçladılar mı?

    Terry: Size dürüst olmak gerekirse, pek çok kişinin/müzisyenin Dale’in sesi ve pop müzik yanlarının bir kısmıyla sorunu olduğundan eminim. Ama şarkı düzenlemelerinin çoğu Warren [Cucurullo], Patrick [O’Hearn], ve beni müzisyenlik çapım içinde çalıştığımız pop çerçevesinde eğer bir gösteriye gelselerdi, bu adamlara istediklerini vermeye yetecek kadar yüksekti. Müzisyenlikte bir kariyer istiyorsanız, sırtınız gerçekten eğilimlere dönemezsiniz. Ve bir bakımdan, bizler bir eğilimin, biliyorsunuz New Wave akımının bir parçasıydık; bazı açılardan minimalizm, kendi isteklerini frenleme, ve göze çarpan soloların olmamasını temsil ediyordu. Ayrıca insanları kaybetmeyecek bir biçim içerisinde gerçekten ilginç şeyler yapmaya çalıştığımızı düşünüyordum. Orada her zaman temel güçlü bir ‘groove’ vardı fakat onunüstüne çılgın armoni ve melodi dizeleri ve ‘odd-time-signature’lar vardı, fakat insanları kaçıracak birşey yoktu. Sadece kafalarını salladıklarından orada 11/4 veya 9/4 veya ne varsa ondan olduğunu bilmiyorlardı çünkü çılgın, heyecan verici ve kafa karıştırıcı olacak fakat onları kaybetmeyecek bir şekilde yapılandırılmıştı. Diğer yandan Zappa ile yaptığımdan gerçekten uzaklaşmaktı ama şimdi sanki tam bir çember gitmişim gibi. Şimdi halk için eğlence sağlamıyorum, kendim ve içimdeki istek ve sezgisel ani isteklerim için eğlence sağlıyorum. Ve bu davulculardan oluşan dinleyciileri bulacak kadar şanslıydım.Ümit ederim ki, davulculuk topluluğu dışındaki daha fazla insanın da takdir edebileceği bir noktaya gelişecektir.

    Review: Kendi Solo Davulculuk cd lerinizi kendi markanız Slam ınternational altında çıkarıyorsunuz. Bu yönteme bir kayıt sözleşmesi yapamadığınızdan dolayı mı, yoks amüzik endüstrisine olan inanç eksikliğinizden dolayı mı başvurdunuz?

    Terry: Frank’in bana müzik işiyle ilgili söyleyip de inanmadığım herşey doğru çıktı. Kendi cdlerimi çıkarıp kendi cebimden arttırıp yatırım yapmak ve mektup yoluyla ve kendi görünümümle satarak, büyük bir kayıt markası ile yüzde 10luk bir telif hakkından alabileceğimden daha fazla kazanabilirim. Herşeyden öncesi, onunasıl pazarlayacaklarını bilmiyorlar, onu anlamıyorlar, onu düzgün işlemiyorlar. Aynı Zappa’nın kendi posta şirketiyle yaptığı gibi kendi başıma çekirdek dinleyicime ulaşabiliyorum. Ve şimdi internetle daha fazla insana ulaşmak daha da kolay. Yeterince şanslıyım ki, geçmişi sayesinde belli bir miktar tanınmışlığı olan bir isme sahibim. Dolayısıyla bu yolla reklam yapabilir, belli bir satışı çekebilirim. Demek istiyorum ki, kirayı tam olarak ödeyemiyor fakat yeni başlıyorum ve bir çığ gibi büyüyor. Ve bu yolla bir katalog kazanabilir ve yeterince tutulma noktasına gelirsen, aynı büyük bir marka gibi bir dağıtım anlaşması kazanır ve farklı satış yerlerine kendi şeylerimi gösterebilirim. Yani bir kayıt markasında olacağıma kendi başıma olmayı tercih ederim.


    Yazan: Howard Sith
    Çeviri: Kadir Yiğit US



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Auratune -- 26 Şubat 2007; 16:26:57 >




  • buraya yazında bir kaç yoruma bakın...

    sozluk.sourtimes.org
  • bateri çalıodum bende hatta izmir alsancakta puntoda çıkmıştık şimdi bass gitar çalıyorum ama klasik gitar alcam bnmki kırıldı kolekiyon yapıyorumda klasik gitar kırılınca tekrar alcam
  • up!
  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.