Şimdi Ara

Balkan Savaşı'nda Osmanlı Ordusu neden yenildi.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
0
Favori
596
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar Balkan Savaşında Osmanlı ordusu nasıl direniş göstermeden çabucak dağıldı bir sürü sebep ortaya atılıyor ordu içi siyasi çekişme falan fakat söz bir asker neden iç çekişme dolayısıyla vatan topraklarının düşman işgaline göz yumsun ki ?



  • Orduda çift başlılık vardı. Bundan dolayı emir - komuta zincirinde bir kopukluk vardı. Selanik'i bir kurşun atmadan verdik. Bulgarlar Edirne'ye girdi hatta payitaht bile gidecekti. Allah'tan 2. Balkan Harbi çıktı da o fırsatla Edirne'yi geri alabildik. Tabii kolera da çok etkilemiştir o savaşın sonucunu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ordu komuta sistemin çökmüş, disiplin falan kalmamış, nüfus olarak neredeyse 100 senedir gram ilerleyememişsin, karşındaki adam almış başını yürümüş o nedenle senin yaklaşık 8 katın ordu çıkarmış, çalkantılı bir dönemin içerisindesin ve dağılmamak için çabalıyorsun, daha çok kısa bir süre önce Ruslar zaten omurganı kırmış, İngilizler sayesinde kurtulmuşsun. Bütün bunların hepsi bir araya gelince tarihinin en büyük hezimetini hatta rezilliğini yaşıyorsun...
  • Kraven kullanıcısına yanıt
    Hocam peki böyle bir ordu nasıl olur da 1-1.5 sene içerisinde dünya devlerine karşı 7 cephede savaşacak duruma geliyor ?
  • rakibi başarısız olsun da kendi öne çıksın diye yarışan kumpasçı subaylardan kopmuştur ne olacak
  • Edirneye enver gireceğine bulgar girsin diyenler yüzünden

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Police Kappa kullanıcısına yanıt
    O da Enver Paşanın yönetemi tama olarak ele geçirmesi ve orduyu hızlı bir şekilde donatıp disipline etmesi sayesinde
  • Zabit ve Kumandan ile Hasbihal kitabında Atatürk şöyle bahsediyor:

    "Sonra ne olduğu sizce de bilinir. Denildi ki, bu yükselen feryadın anlamı
    yoktur. Bu aşırı çaba gereksizdir ve belki de bir cinnettir!...
    Yok... Yok... O feryat cinnet eseri değildi; o feryat bugünkü felaketi vicdan
    ve akıl gözü ile görebilmekten kaynaklanan ıstırapların tepkileriydi. Ve...
    Gerçekte, bir gün Sirenayik harekâtının meydanından Balkan yangınına
    koşarken...
    Bir gün Afrika sahilinden beni vatanıma ulaştıracak yolların kapanmış
    olduğunu görürken...
    Bir gün, işittim ki, vatanım Selanik ve orada anam, kardeşim, bütün akraba
    ve hısımlarım, -içyüzlerini anlattığım için vatanımdan kovulduğum kişiler
    tarafından düşmana bağışlanmıştır.
    Ne garip ruh halidir. Dertli insanlar muhatabının derdini dinlemekten çok,
    kendi yaralarını açmaktan zevk alıyor. Ben de Nuri; âdeta seni dinlemekte
    olduğumu unutarak ne derin yaraları karıştırmaya başladım. "


    "Bu raporumu sunduğum makamda, o zaman vatanım Selanik’! Yunan
    ordusuna savaşmadan teslim eden kuvvetin başında bulunmuş kişiler
    oturuyordu.
    Raporumuzun bu makam sahibinden ordu müfettişlik makamı sahibine
    kadar gittiğini işitmiştik. Fakat ne amaçla? Haddini bilmemenin bir örneğini
    göstermek amacıyla...
    Ordu Müfettişliği’ne de ulaşmış bir dilekçenin son satırlarını okuyalım:
    “...Komutanları adlarını belirttiğim kişilerden ibaret olduktan sonra...
    Orduda eğitim ve öğretimden verim beklemek de; emir-komutada, itaat ve
    disiplinde iyi şeyler aramak da serapta su aramak gibidir.” Ordumuzda
    Goltz’un öğrencisi olmakla ün kazananlardan çoğunun da, onun, “İyi bir ordu
    kurulmasına katkısı olan çeşitli etkenlerin en etkilisi, kuşkusuz, doğrudan
    başındaki yöneticinin etkisidir” sözünün bilincine varma ve ordular için
    açıklanan bu düşüncenin, en küçük birlikler için de geçerli olduğu
    konusundaki aymazlıkları görülüyordu."


    Bu kitabı okumanı tavsiye ederim.




  • araplar arnavut ve boşnak subayları osmanlı ordusunu ele geçirdi der.

    aramızdaki derin uçurum onların zulmuyle oluştu derler.

    neden yenilginin kısmi cevabı olabilir.

    tek pencereli tarih kitapları ile okuyunca bambaşka sorunlardan bahsediyor.

    harf devriminden sonra 0 pencereden tek pencereye geçmeye uğraşyoruz.

    balkan savaşında neden kaybettik i bile bilmiyorsak (tarihimizi) sorgulamamız gereken daha derin mevzular var demektir.
  • çünkü gazi muhtar ahmet paşa denen lavuk 150bin kişilik orduyu ilhak etti ve kamil paşa hükümetinin beceriksizlikleri orduya siyaset karıştı filan boş laflar
  • Bu satırları yazmadan önce Mesut Uyar'ın Osmanlı Askeri kitabını okumuştum. Bu kitabı herkese öneririm Osmanlı askeri tarihini ve Osmanlı askeri sistemini anlamak istiyorsanız çok güzel bir kitap ve bu kitapta Balkan savaşında alınan yenilgiyede değiniyor. Konuya dönecek olursak eğer, 1908'de ilan edilen meşrutiyetle beraber Osmanlı ordusunda alaylı diye tabir edilen bir askeri eğitim almayıp tecrübeleriyle subay olan kişiler yavaş yavaş tasfiye edilmeye başlanmıştı. Osmanlı ordusunda alaylı ve mektepli tartışması Harp okulunun açıldığı tarihe kadar gider. II.Abdülhamid'e kadar Osmanlı ordusundaki subayların büyük kısmı alaylı subaylar ve paşazadelere verilen unvanlarla subay olanlardan oluşuyordu. Osmanlı ordusu özellikle II.Meşrutiyet'in ilan edilmesi ve ona takiben patlak veren 31 Mart isyanıyla ordudaki alaylı ve mektepli arasındaki uçurum iyice açılmıştı. Genelde üyeleri mektepli subaylardan oluşan İttihat ve Terakki cemiyeti Abdülhamit'in saltanatı boyunca güvendiği alaylı subaylara güvenmiyordu. Bu uçurum Balkan harbi zamanı sırasında iyice ortaya çıktı, orduda, İttihat ve Terakki'ye karşı özellikle alaylı subayların ciddi bir muhalefeti var. Ordunun siyasete karışması ve bu durumda Halaskar zabitan hareketinin ortaya çıkması bir diğer etkendi. Konvansiyonel savaşa alışık olmayan genç subayların özellikle 1890'ların başında gayrı nizami harp tecrübesiyle Makedonya'daki çetecilerle mücadele etmişlerdi. Fakat genç subayların tecrübesi gayrı nizami harp üzerine konvansiyonel harbe alışık olmayan genç subaylar konvansiyonel savaşta zorluk yaşamışlardı.Bunu Enver Paşa'da görmekteyiz .Genel olarak toparlarsak redif birliklerin görevlerini ifa etmede başarısız olması savaş için hazırlanan planın yetersiz olması ve alaylı mektepli mücadelesinin iyice gün yüzüne çıkması ve orduda subay sorunun ortaya çıkması gibi nedenlerden dolayı Osmanlı I.Balkan Harbinde ciddi bir yenilgi alıp Osmanlı ikinci başkenti olan Edirne'nin bile kaybetmesine neden oldu




  • Osmanlı subayları zümrelere ayrıldı, stratejik hatalar, fikir ayrılıkları Balkanların kaybına sebep oldu. En büyük problem ordu ilhakı filan değildi. Tamam Enver Paşa Edirne'yi almış olabilir ama kiliseler sorununu çözmeseydi balkan devletleri bize karşı büyük bir güçle savaşamazdı.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.