Bakın; Gerçekten İngilizce öğrenmek istiyorum, ama ilçedeyim...

Şu dil meselesi işimde ve yapabileceklerimde beni o kadar kısıtlıyor ki, anlatamam.

Kendi kendimi, bilgisayar ve iş ingilizcesi çerçevesinde okuduğunu anlama konusunda hiç fena sayılmayacak noktaya getirdim, ama ilerisi yok. Ayrıca konuşma ve yazma da yok. Sadece okuyabiliyorum..

Cambly çok pahalı. Open english peşin ödeme istiyor, ayrıca bi kere aradım, her gün 6 kere aramaya başladılar ve devremülk satıcısı gibi ikna etmeye çalışıyorlar, güvenim kalmadı.

Ben ne yapabilirim? Anadolu'nun bir ilçesinde yaşıyorum ve burada yüz yüze eğitim alabilecek bir kuruluş da yok...

ben öğretebilirim

ücreti mukabilinde

Online ders verebilirim eğer 1-2 ay sonra bırakmayıp gerçekten öğrenmek istiyorsan.

internetten hatunlarla konuş

3 yıllık ortaokulda sadece 1,5 yıl Alamanca öğrenebildik zira ürgetmen yoktu.

Almanya' dan kesin dönüş yapmış gurbetçi çocukları benden kopya çekerdi.

Alamancam o kadar iyiydi ki Alamanca ürgetmenin referansı ile 19 Mayıs törenlerinde okula hitap konuşmasını ben yapmıştım, elektürük kesildiğindenn öndeki birkaç ürgenci dışında beni dinleyen olmadı.

Lisede hazırlık sınıfında İngilizce öğrenmeye başladım.

Hatta ailem İngilizcemi ilerletebilmem için beni Kadıköy Okutan Dil Kursu' na göndermişti.

Ürgencilerin hepsi benden büyüktü, bir İngiliz ürgetmen vardı, herüf derse sarhoş gelir, millet dalga geçerdi.

Kursun okuldaki İngilizceme pek bir katkısı olmadı.

Hazırlık sıfında 3 ana İngilizce dersinin (Reading, Speaking, Writing) yanında sadece haftada 4 saat Türkçe dersi vardı.

Speaking ve Writing derslerinde Britanya İngilizcesi öğrenirken, Reading dersinde Amerikan İnngilizcesi öğrenirdik.

Ayrıca bu derslerin laboratuvar dersleri de olurdu. Ayrı bir sınıfta herkes kendisine özel kabinlerin içinde kocaman kulaklığını takar İngilizce film izlerdik.

Ardından ürgetmen film ile ilgili İngilizce soru sorardı, hiç bir derste asla Türkçe konuşmazdık.

Amerikan İngilizcesinin telaffuzuna hayrandım, başka bir ahenki vardı.

Final sınavları hem yazılı hem de sözlü olarak yapılır ve yazılı sınavdan geçer not alamayan sözlü sınava giremezdi.

Hazırlıktann geçemeyen ürgencinin okul ile ilişiği kesilirdi, ikinci bir şansı olmazdı.

Yazılı sınavda geçer not alınca mülakatlara sıra geldi.

Mülakatta sıralama sınıf ve okul numarasına göre yapılmıştı, ben A sınıfının en küçük ikinci numarasına sahiptim.

Özlem adında kızla beraber mülakat kurulu önüne çıktık, bizden torbadan kağıt çekmemizi istediler.

Tombala gibi kağıtları çektik, kağıtlarda hazırlık yapamamız gereken bir konu başlığı yazıyordu.

5 dakika hazırlık süresi tanıdılar ardından hazır olan var mı diye soruna Özlem henüz hazır olmadığını söyledi ben hemen atladım hazırım diyerek.

Bana verdikleri konu hakkında kısacık yaklaşık 1 dakikalık İngilizce anlatım yaptım.

Ardından mülakat kurulundaki ürgetmenler sırayla sorular sordular.

Yaklaşık 7-8 dakikada mülakattan çıktım ve hazırlık sınıfını başarıyla geçmiştim.

Lisenin sonraki sınıflarında haftada 8 saatten az olmamak kaydıyla İngilizce görmeye devam ettik:

Lise 1' inci sınıfta İngilizce dersine genç ve sexy bir çıtır girmeye başladı.

Erkek öğrencileri kendine hayran bırakacak kadar güzeldi.

O zamanlar sıralar U şeklinde sınıf içinde dizilmişti.

Bir gün bu sexy şempanze sürpriz sıradaşı bir sınaav yaptı, yarı sözlü yarı yazılı gibi.

35 mecutlu sınıfta soruyu tek yapabilen ben olmuştum.

Sexi şempanze bunun üzerine bana hitaben "Cemil seni sevmiyorum" demişti, arkadaşlarla bir birimize şaşkın bir şekilde baka kalmıştık..