Ayla filmini beğenmedim?

quote:

Orijinalden alıntı: Don Atari

Güldürdün hocam beni.

Er Ryan ile nasıl karşılaştırıyorsun? Konu arası farklılıklar dünyalar kadar. Filmi beğenmeyebilirsin saygı duyarım ancak saçma benzetmeler yapmak yanlış olur. Film, siyasi kaygılara düşmeden birlik, beraberlik ve savaşın acımasız yönü üzerine kurulu.

Propaganda demişsin ne propagandası yapıyor onu da söylememişsin. Asıl hangi filml propaganda yapıyor biliyor musun? Er Ryan'ı Kurtarmak, Kara Şahin Düştü, Schindler'in Listesi... evet bunlar propaganda yapıyor. Eğer bir ABD'li olsaydım bu filmleri ayakta alkışlardım. En sevdiğim filmler olurdu.

Konumuz Er Ryan'ı Kurtarmak

Filmin taa en başında, özgürce dalgalanan bir Amerikan bayrağı görürüz. Arka fonda, duygusal bir müzikle tamamlanan bu sahne izleyicide Amerikan sempatisi yaratılmak istenmiş. Çünkü filmimizde Amerikalar kurtarıcı rolündedir.

Filmde olay örgüsü Normandiya Çıkarması’nın sahnelenmesiyle başlar. Bu sahnede çok fazla vahşet görülmektedir. Her ne kadar ön planda vahşet varsa da aslında askerlerin haykırışlarında tanrıya yalvardıkları, askerlerin emirlerinde “Emir her şeyden önemlidir. Vatan için yapılır.” söylemi vardır.
Yüzbaşı Miller (Tom Hanks) bir sahnede çıkarmanın başarısız olduğunu komutaya bildirir. Raporun devamını vermek isteyen Miller telsizcinin vurulduğunu ve telsizinde hasar gördüğünü görünce başının çaresine bakar ve çıkarmanın kaderini değiştirir. Bu sahnede “Amerikan Askerleri zalim Almanları kahramanca yenmiştir.”

Bir başka sahne de Fransa’nın güzel ovalarında operasyona giden bir grup asker gösterilir. Askerlerin, barışı hak eden bu güzel topraklara tekrar barış getirmek için savaştıkları söylemi üretilmektedir. Yer yer askerlerin hikayeleri ve pişmanlıkları seyirciye yansıtılır bu sayede aksiyon yaşamış seyircinin, kesintisiz bir şekilde duygu seli yaşanması amaçlanmıştır ve bu durum yine seyircide bir sempati oluşturmaktadır.

Filmde en çok tartışılan konu da Ryan’ın bu kadar çabaya ve kayba deyip değmeyeceği sorusudur. Hatta bir sahnede bir generali korumak için koca planörün düşmesi konusunda pilot ve yüzbaşının arasında şu diyalog geçer:

+ “Hepsi bir general için mi?”
- “Hayır, hepsi bir adam için...”

Bu sahnelerde savaş alanında herkesin eşit olduğu, insan olduğu söylemi yatmaktadır ancak Almanlara yönelik bazı sahnelerde (örn. askerlerin Alman esirleri katletmesi veya yanan Almanlara ateş etmemeleri vb...) bu eşitlikten Almanlar hariç tutulur.
Burada açıkça Nazi askerlerin canavar olduğu söylemi görülmekte ve bu canavarı yenecek gücün Amerikan askerlerinde olduğu seyirciye yansıtılmaktadır.

Filmin sonlarına doğru bir sahne de Ryan’ı bulan Yüzbaşı Miller onu alıp komutana teslim edip görevi bitirmek ister ancak Ryan bu isteği geri çevirir. Bu istek karşısında Miller emir vererek hazırlanmasını ister ancak Ryan ısrar eder. Burada Ryan’ın “Anneme geriye kalan kardeşlerini bırakamadı, görev yerini terk etmedi diyin...” sözleri izleyicide yoğun duygular uyandırır.
Bu sözlerle anlatılan savaş zamanında askerler arasında oluşan bağdır ki bu konunun işlenişini bir kaç sahnede daha görebiliyoruz. Halbuki arka planda Ryan’ın kahramanca tutumu ve cesur davranışı seyirciye yansır.

Bu, filmin genelinde de görüleceği gibi seyircinin Amerikan ordusuna sempatisinin artmasına neden olabilir.

--

Kara Şahin Düştü filminde de “Bir Amerikalı dünyaya bedeldir” düşüncesi işlenmiştir.

Ridley Scott’ın yönettiği 2001 tarihli Kara Şahin Düştü filminde bu düşüncenin tezahürünü görürüz. Film, 1993’te Birleşmiş Milletler Barış Gücü kapsamında Somali’de bulunan Amerikalı askerlerin bir operasyon sırasında girdikleri çatışmayı hikaye eder. Film boyunca Amerikalı askerlerin kahramanlıklarını izler, onlar için üzülür ya da seviniriz. Filmin dramatik kurgusu bizi onlarla empati kurmaya zorunlu kılar.

Film bittiğinde jenerikte bir yazı belirir. Filmin hikayesinin gerçek olduğunu belirten yazı karşılıklı kayıpları da yazar. Amerikalıların 19 kişisine karşın, Somaliler bu çatışmada 1000 kişi kaybetmişlerdir. Ortada bir yanlışlığın olduğu fikrine kapılırız o an. Şimdi düşünün film sizce o kadarda iyi miydi?

Schindler'in Listesi filmini söylemeye bile gerek yok.

Açıkçası Amerikalı olsam bu filmleri inanılmaz derece severdim başyapıt olarak görürdüm. Keşke Ayla filminde propaganda yapsalardı. Filmde Türkiye bayrağı görmek sterdim ancak çokta göremedim yoksa ben mi dikkat etmedim?

Bu arda Ayla filmi Oscar'a aday değildir Aday adayıdır.

quote:

Orijinalden alıntı: Don Atari

Güldürdün hocam beni.

Er Ryan ile nasıl karşılaştırıyorsun? Konu arası farklılıklar dünyalar kadar. Filmi beğenmeyebilirsin saygı duyarım ancak saçma benzetmeler yapmak yanlış olur. Film, siyasi kaygılara düşmeden birlik, beraberlik ve savaşın acımasız yönü üzerine kurulu.

Propaganda demişsin ne propagandası yapıyor onu da söylememişsin. Asıl hangi filml propaganda yapıyor biliyor musun? Er Ryan'ı Kurtarmak, Kara Şahin Düştü, Schindler'in Listesi... evet bunlar propaganda yapıyor. Eğer bir ABD'li olsaydım bu filmleri ayakta alkışlardım. En sevdiğim filmler olurdu.

Konumuz Er Ryan'ı Kurtarmak

Filmin taa en başında, özgürce dalgalanan bir Amerikan bayrağı görürüz. Arka fonda, duygusal bir müzikle tamamlanan bu sahne izleyicide Amerikan sempatisi yaratılmak istenmiş. Çünkü filmimizde Amerikalar kurtarıcı rolündedir.

Filmde olay örgüsü Normandiya Çıkarması’nın sahnelenmesiyle başlar. Bu sahnede çok fazla vahşet görülmektedir. Her ne kadar ön planda vahşet varsa da aslında askerlerin haykırışlarında tanrıya yalvardıkları, askerlerin emirlerinde “Emir her şeyden önemlidir. Vatan için yapılır.” söylemi vardır.
Yüzbaşı Miller (Tom Hanks) bir sahnede çıkarmanın başarısız olduğunu komutaya bildirir. Raporun devamını vermek isteyen Miller telsizcinin vurulduğunu ve telsizinde hasar gördüğünü görünce başının çaresine bakar ve çıkarmanın kaderini değiştirir. Bu sahnede “Amerikan Askerleri zalim Almanları kahramanca yenmiştir.”

Bir başka sahne de Fransa’nın güzel ovalarında operasyona giden bir grup asker gösterilir. Askerlerin, barışı hak eden bu güzel topraklara tekrar barış getirmek için savaştıkları söylemi üretilmektedir. Yer yer askerlerin hikayeleri ve pişmanlıkları seyirciye yansıtılır bu sayede aksiyon yaşamış seyircinin, kesintisiz bir şekilde duygu seli yaşanması amaçlanmıştır ve bu durum yine seyircide bir sempati oluşturmaktadır.

Filmde en çok tartışılan konu da Ryan’ın bu kadar çabaya ve kayba deyip değmeyeceği sorusudur. Hatta bir sahnede bir generali korumak için koca planörün düşmesi konusunda pilot ve yüzbaşının arasında şu diyalog geçer:

+ “Hepsi bir general için mi?”
- “Hayır, hepsi bir adam için...”

Bu sahnelerde savaş alanında herkesin eşit olduğu, insan olduğu söylemi yatmaktadır ancak Almanlara yönelik bazı sahnelerde (örn. askerlerin Alman esirleri katletmesi veya yanan Almanlara ateş etmemeleri vb...) bu eşitlikten Almanlar hariç tutulur.
Burada açıkça Nazi askerlerin canavar olduğu söylemi görülmekte ve bu canavarı yenecek gücün Amerikan askerlerinde olduğu seyirciye yansıtılmaktadır.

Filmin sonlarına doğru bir sahne de Ryan’ı bulan Yüzbaşı Miller onu alıp komutana teslim edip görevi bitirmek ister ancak Ryan bu isteği geri çevirir. Bu istek karşısında Miller emir vererek hazırlanmasını ister ancak Ryan ısrar eder. Burada Ryan’ın “Anneme geriye kalan kardeşlerini bırakamadı, görev yerini terk etmedi diyin...” sözleri izleyicide yoğun duygular uyandırır.
Bu sözlerle anlatılan savaş zamanında askerler arasında oluşan bağdır ki bu konunun işlenişini bir kaç sahnede daha görebiliyoruz. Halbuki arka planda Ryan’ın kahramanca tutumu ve cesur davranışı seyirciye yansır.

Bu, filmin genelinde de görüleceği gibi seyircinin Amerikan ordusuna sempatisinin artmasına neden olabilir.

--

Kara Şahin Düştü filminde de “Bir Amerikalı dünyaya bedeldir” düşüncesi işlenmiştir.

Ridley Scott’ın yönettiği 2001 tarihli Kara Şahin Düştü filminde bu düşüncenin tezahürünü görürüz. Film, 1993’te Birleşmiş Milletler Barış Gücü kapsamında Somali’de bulunan Amerikalı askerlerin bir operasyon sırasında girdikleri çatışmayı hikaye eder. Film boyunca Amerikalı askerlerin kahramanlıklarını izler, onlar için üzülür ya da seviniriz. Filmin dramatik kurgusu bizi onlarla empati kurmaya zorunlu kılar.

Film bittiğinde jenerikte bir yazı belirir. Filmin hikayesinin gerçek olduğunu belirten yazı karşılıklı kayıpları da yazar. Amerikalıların 19 kişisine karşın, Somaliler bu çatışmada 1000 kişi kaybetmişlerdir. Ortada bir yanlışlığın olduğu fikrine kapılırız o an. Şimdi düşünün film sizce o kadarda iyi miydi?

Schindler'in Listesi filmini söylemeye bile gerek yok.

Açıkçası Amerikalı olsam bu filmleri inanılmaz derece severdim başyapıt olarak görürdüm. Keşke Ayla filminde propaganda yapsalardı. Filmde Türkiye bayrağı görmek sterdim ancak çokta göremedim yoksa ben mi dikkat etmedim?

Bu arada Ayla filmi Oscar'a aday değildir Aday adayıdır.

edit: Bu gidişle hala uçmayı öğrenmeye bilirsin.

quote:

Orijinalden alıntı: Don Atari

Güldürdün hocam beni.

Er Ryan ile nasıl karşılaştırıyorsun? Konu arası farklılıklar dünyalar kadar. Filmi beğenmeyebilirsin saygı duyarım ancak saçma benzetmeler yapmak yanlış olur. Film, siyasi kaygılara düşmeden birlik, beraberlik ve savaşın acımasız yönü üzerine kurulu.

Propaganda demişsin ne propagandası yapıyor onu da söylememişsin. Asıl hangi filml propaganda yapıyor biliyor musun? Er Ryan'ı Kurtarmak, Kara Şahin Düştü, Schindler'in Listesi... evet bunlar propaganda yapıyor. Eğer bir ABD'li olsaydım bu filmleri ayakta alkışlardım. En sevdiğim filmler olurdu.

Konumuz Er Ryan'ı Kurtarmak

Filmin taa en başında, özgürce dalgalanan bir Amerikan bayrağı görürüz. Arka fonda, duygusal bir müzikle tamamlanan bu sahne izleyicide Amerikan sempatisi yaratılmak istenmiş. Çünkü filmimizde Amerikalar kurtarıcı rolündedir.

Filmde olay örgüsü Normandiya Çıkarması’nın sahnelenmesiyle başlar. Bu sahnede çok fazla vahşet görülmektedir. Her ne kadar ön planda vahşet varsa da aslında askerlerin haykırışlarında tanrıya yalvardıkları, askerlerin emirlerinde “Emir her şeyden önemlidir. Vatan için yapılır.” söylemi vardır.
Yüzbaşı Miller (Tom Hanks) bir sahnede çıkarmanın başarısız olduğunu komutaya bildirir. Raporun devamını vermek isteyen Miller telsizcinin vurulduğunu ve telsizinde hasar gördüğünü görünce başının çaresine bakar ve çıkarmanın kaderini değiştirir. Bu sahnede “Amerikan Askerleri zalim Almanları kahramanca yenmiştir.”

Bir başka sahne de Fransa’nın güzel ovalarında operasyona giden bir grup asker gösterilir. Askerlerin, barışı hak eden bu güzel topraklara tekrar barış getirmek için savaştıkları söylemi üretilmektedir. Yer yer askerlerin hikayeleri ve pişmanlıkları seyirciye yansıtılır bu sayede aksiyon yaşamış seyircinin, kesintisiz bir şekilde duygu seli yaşanması amaçlanmıştır ve bu durum yine seyircide bir sempati oluşturmaktadır.

Filmde en çok tartışılan konu da Ryan’ın bu kadar çabaya ve kayba deyip değmeyeceği sorusudur. Hatta bir sahnede bir generali korumak için koca planörün düşmesi konusunda pilot ve yüzbaşının arasında şu diyalog geçer:

+ “Hepsi bir general için mi?”
- “Hayır, hepsi bir adam için...”

Bu sahnelerde savaş alanında herkesin eşit olduğu, insan olduğu söylemi yatmaktadır ancak Almanlara yönelik bazı sahnelerde (örn. askerlerin Alman esirleri katletmesi veya yanan Almanlara ateş etmemeleri vb...) bu eşitlikten Almanlar hariç tutulur.
Burada açıkça Nazi askerlerin canavar olduğu söylemi görülmekte ve bu canavarı yenecek gücün Amerikan askerlerinde olduğu seyirciye yansıtılmaktadır.

Filmin sonlarına doğru bir sahne de Ryan’ı bulan Yüzbaşı Miller onu alıp komutana teslim edip görevi bitirmek ister ancak Ryan bu isteği geri çevirir. Bu istek karşısında Miller emir vererek hazırlanmasını ister ancak Ryan ısrar eder. Burada Ryan’ın “Anneme geriye kalan kardeşlerini bırakamadı, görev yerini terk etmedi diyin...” sözleri izleyicide yoğun duygular uyandırır.
Bu sözlerle anlatılan savaş zamanında askerler arasında oluşan bağdır ki bu konunun işlenişini bir kaç sahnede daha görebiliyoruz. Halbuki arka planda Ryan’ın kahramanca tutumu ve cesur davranışı seyirciye yansır.

Bu, filmin genelinde de görüleceği gibi seyircinin Amerikan ordusuna sempatisinin artmasına neden olabilir.

--

Kara Şahin Düştü filminde de “Bir Amerikalı dünyaya bedeldir” düşüncesi işlenmiştir.

Ridley Scott’ın yönettiği 2001 tarihli Kara Şahin Düştü filminde bu düşüncenin tezahürünü görürüz. Film, 1993’te Birleşmiş Milletler Barış Gücü kapsamında Somali’de bulunan Amerikalı askerlerin bir operasyon sırasında girdikleri çatışmayı hikaye eder. Film boyunca Amerikalı askerlerin kahramanlıklarını izler, onlar için üzülür ya da seviniriz. Filmin dramatik kurgusu bizi onlarla empati kurmaya zorunlu kılar.

Film bittiğinde jenerikte bir yazı belirir. Filmin hikayesinin gerçek olduğunu belirten yazı karşılıklı kayıpları da yazar. Amerikalıların 19 kişisine karşın, Somaliler bu çatışmada 1000 kişi kaybetmişlerdir. Ortada bir yanlışlığın olduğu fikrine kapılırız o an. Şimdi düşünün film sizce o kadarda iyi miydi?

Schindler'in Listesi filmini söylemeye bile gerek yok.

Açıkçası Amerikalı olsam bu filmleri inanılmaz derece severdim başyapıt olarak görürdüm. Keşke Ayla filminde propaganda yapsalardı. Filmde Türkiye bayrağı görmek sterdim ancak çokta göremedim yoksa ben mi dikkat etmedim?

Bu arada Ayla filmi Oscar'a aday değildir Aday adayıdır.

edit: Bu gidişle hala uçmayı öğrenmeye bilirsin.

quote:

Orijinalden alıntı: uçmayıbilmeyenkuş

quote: Orijinalden alıntı: Don Atari Güldürdün hocam beni. Er Ryan ile nasıl karşılaştırıyorsun? Konu arası farklılıklar dünyalar kadar. Filmi beğenmeyebilirsin saygı duyarım ancak saçma benzetmeler yapmak yanlış olur. Film, siyasi kaygılara düşmeden birlik, beraberlik ve savaşın acımasız yönü üzerine kurulu. Propaganda demişsin ne propagandası yapıyor onu da söylememişsin. Asıl hangi filml propaganda yapıyor biliyor musun? Er Ryan'ı Kurtarmak, Kara Şahin Düştü, Schindler'in Listesi... evet bunlar propaganda yapıyor. Eğer bir ABD'li olsaydım bu filmleri ayakta alkışlardım. En sevdiğim filmler olurdu. Konumuz Er Ryan'ı Kurtarmak Filmin taa en başında, özgürce dalgalanan bir Amerikan bayrağı görürüz. Arka fonda, duygusal bir müzikle tamamlanan bu sahne izleyicide Amerikan sempatisi yaratılmak istenmiş. Çünkü filmimizde Amerikalar kurtarıcı rolündedir. Filmde olay örgüsü Normandiya Çıkarması’nın sahnelenmesiyle başlar. Bu sahnede çok fazla vahşet görülmektedir. Her ne kadar ön planda vahşet varsa da aslında askerlerin haykırışlarında tanrıya yalvardıkları, askerlerin emirlerinde “Emir her şeyden önemlidir. Vatan için yapılır.” söylemi vardır. Yüzbaşı Miller (Tom Hanks) bir sahnede çıkarmanın başarısız olduğunu komutaya bildirir. Raporun devamını vermek isteyen Miller telsizcinin vurulduğunu ve telsizinde hasar gördüğünü görünce başının çaresine bakar ve çıkarmanın kaderini değiştirir. Bu sahnede “Amerikan Askerleri zalim Almanları kahramanca yenmiştir.” Bir başka sahne de Fransa’nın güzel ovalarında operasyona giden bir grup asker gösterilir. Askerlerin, barışı hak eden bu güzel topraklara tekrar barış getirmek için savaştıkları söylemi üretilmektedir. Yer yer askerlerin hikayeleri ve pişmanlıkları seyirciye yansıtılır bu sayede aksiyon yaşamış seyircinin, kesintisiz bir şekilde duygu seli yaşanması amaçlanmıştır ve bu durum yine seyircide bir sempati oluşturmaktadır. Filmde en çok tartışılan konu da Ryan’ın bu kadar çabaya ve kayba deyip değmeyeceği sorusudur. Hatta bir sahnede bir generali korumak için koca planörün düşmesi konusunda pilot ve yüzbaşının arasında şu diyalog geçer: + “Hepsi bir general için mi?” - “Hayır, hepsi bir adam için...” Bu sahnelerde savaş alanında herkesin eşit olduğu, insan olduğu söylemi yatmaktadır ancak Almanlara yönelik bazı sahnelerde (örn. askerlerin Alman esirleri katletmesi veya yanan Almanlara ateş etmemeleri vb...) bu eşitlikten Almanlar hariç tutulur. Burada açıkça Nazi askerlerin canavar olduğu söylemi görülmekte ve bu canavarı yenecek gücün Amerikan askerlerinde olduğu seyirciye yansıtılmaktadır. Filmin sonlarına doğru bir sahne de Ryan’ı bulan Yüzbaşı Miller onu alıp komutana teslim edip görevi bitirmek ister ancak Ryan bu isteği geri çevirir. Bu istek karşısında Miller emir vererek hazırlanmasını ister ancak Ryan ısrar eder. Burada Ryan’ın “Anneme geriye kalan kardeşlerini bırakamadı, görev yerini terk etmedi diyin...” sözleri izleyicide yoğun duygular uyandırır. Bu sözlerle anlatılan savaş zamanında askerler arasında oluşan bağdır ki bu konunun işlenişini bir kaç sahnede daha görebiliyoruz. Halbuki arka planda Ryan’ın kahramanca tutumu ve cesur davranışı seyirciye yansır. Bu, filmin genelinde de görüleceği gibi seyircinin Amerikan ordusuna sempatisinin artmasına neden olabilir. -- Kara Şahin Düştü filminde de “Bir Amerikalı dünyaya bedeldir” düşüncesi işlenmiştir. Ridley Scott’ın yönettiği 2001 tarihli Kara Şahin Düştü filminde bu düşüncenin tezahürünü görürüz. Film, 1993’te Birleşmiş Milletler Barış Gücü kapsamında Somali’de bulunan Amerikalı askerlerin bir operasyon sırasında girdikleri çatışmayı hikaye eder. Film boyunca Amerikalı askerlerin kahramanlıklarını izler, onlar için üzülür ya da seviniriz. Filmin dramatik kurgusu bizi onlarla empati kurmaya zorunlu kılar. Film bittiğinde jenerikte bir yazı belirir. Filmin hikayesinin gerçek olduğunu belirten yazı karşılıklı kayıpları da yazar. Amerikalıların 19 kişisine karşın, Somaliler bu çatışmada 1000 kişi kaybetmişlerdir. Ortada bir yanlışlığın olduğu fikrine kapılırız o an. Şimdi düşünün film sizce o kadarda iyi miydi? Schindler'in Listesi filmini söylemeye bile gerek yok. Açıkçası Amerikalı olsam bu filmleri inanılmaz derece severdim başyapıt olarak görürdüm. Keşke Ayla filminde propaganda yapsalardı. Filmde Türkiye bayrağı görmek sterdim ancak çokta göremedim yoksa ben mi dikkat etmedim? Bu arada Ayla filmi Oscar'a aday değildir Aday adayıdır. edit: Bu gidişle hala uçmayı öğrenmeye bilirsin.

ben er ryan propaganda yapmıyor demedim ki abd savaş ve uzay filmlerinin tümünde propaganda yapıyor. bu er ryan filminde güzel oynadıklarını değiştirmez (güzel oynadıklarındna kasıt, rolünün hakkını verip seyirciyi etkilemeleri.)



Eğer ayla oskar ödülünü alacaksa, karakterlerin gerekli rolüne bağlı kalmaları lazımdı. ismini unuttuğum oyuncu görünmesin diye saçını yakasının aşağısında saklamıştı. böyle ciddiyetsiz bir filmin kazanması olanaksız. The makinist'te başrol oyuncusu sırf rolü için onlarca kilo vermişti. ancak bizim oyuncular bir saç kesmiyor. Söylediklerimin arkasındayım, oyunculuklar genel itibariyle iyi (oskar kazanılacak kadar değil) ancak bu ufak tefek sıkıntılar olmasaydı çok iyi olurdu.

aday adayı mı? kusura bakma öyle reklamlar yapıyorlardı ki aday adayı için mi? çok kastılar kendilerini zevkler ve renkler tartışılmaz ben beğenmedim oskarı hedefliyen bir film sadece tek yönlü olmamalıdır, işin ustalığı buradan başlıyor zaten