Şimdi Ara

Ayak parmakları ve evrim (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
62
Cevap
0
Favori
1.387
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • kingman29 K kullanıcısına yanıt
    Hep aynı taktik, ne kadar uzun ve bilgisiz, boş ama uzun yazarsam bu millet yutar, beni bir şey zanneder hesabı, şov'dan başka hiç bilgi yok yazıda.
    Evrimin Bilim dünyasında ne kadar büyük kabul gördüğünü Hristiyanların Papa bile anladı, ama Müslüman Kingman29 anlamadı, benimde öğrenmeyeceğim inadındaki birisiyle uğraşmaya niyetim yok bu gece!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29

    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Yine hiçbir sorduğuma cevap vermemişsiniz! Kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz!
    İnançların, veya sizin anlayacağınız tanımıyla dinlerin yıkılması için Evrim gibi bir araca kimsenin gereksinimi yoktur. İnsanlık tarihinden biraz haberdar olan herkes son birkaç yüzyıldır her türden dinin insan yaşamından kovalanmakta olduğunu bilir.
    Ama sorun bu değil, sorun ilgili alanlarda tüm bilim dallarında kabul edilen Evrim Teorisinin karşısına bilimsellikle ilgisiz saçma sapan argümanların çıkartılması.
    TV Kanalını ( her ne kadar Kingman29'un iddia ettiği gibi yayın yapmasa da ) bilim dünyasının yalanlamakta kullanmakta zeka gerektiren bir iş değil!

    Bende aynı şeyi diyorum zaten evrim adamı ateist yapmaz.Aksine iticidir.Ateist olcak adamı tersine çevirir.Ancak ateizm adamı evrimci yapar.Bu farkı iyi anlamak lazım.Ateist olupta ben evrime inanmıyorum diyen adama sen salak mısın derler.

    Nat Geo meselesine gelirsek.Yaratılışçı bir belgesel izlersen , sürekli bu hayvan böyle yaratılmıştır gibi şeyler duyarsın.Evrimci bir belgesel izlersen , bu hayvan bu şekilde evrimleşmiştir gibi şeyler duyarsın.40 dakikalık belgeselde 100 kere duyarsın.Ama ben yıllardır Nat Geo izlerim , o kadar doğa , hayvan belgeseli izledim.Adamlar ağzına yaratılma veya evrim kelimesini almıyo.Binlerce belgesel arasından oraya koyduğunuz 3-5 tanesi hariç.Adamlar tamamen tarafsız.Hadi bilime dini karıştırmamaya naturalizm diyosunuz.Ama bilime evrimi katıştırmamanın adı ne?Bu uygulanıyo ve adı konmamış.Madem adı konmamış , buna da isim koyma şerefi bana aittir.DH forumlarında bilime evrimi karıştırmamanın adını "evrimsizim" olarak koyuyorum ve ilan ediyorum.

    Neden cevap vermekten kaçıyosun?Dünyanın en büyük bilim kanalı , bilim caimasının sözde %97'sinin kabul ettiği sözde bilimsel bir gerçeğe neden duyarsız kalıyor , neden kullanmaktan çekiniyor , charlie hebbo gibi bombalanmaktan mı korkuyor , yoksa sizin bilimsel olduğunu iddia ettiğiniz evrim bilimsel bir dayanağı olmayan inançsal bir dogma mı?BBC her belgeselinde salyalarını akıta akıta evrim kelimesini kullanıyor ve daha bombalanmadı.Nat Geo da evrim kelimesini neden duyamıyoruz?Cosmos diye belgesel çıkıyor.Sürekli her bölümünde evrim evrim diye adamın ağzı yamuluyor.Hemen misilleme olarak Nat Geo aynı paralelde , Morgan Freeman'la belgesel yapıyor.Ama bu belgesel serisinde evrim kelimesi bir kere bile geçmiyor.Kıvırmadan açıklayın bakalım bunu.

    Salyalarını akıta akıta evrim demek. Sürekli her bölümde evrim diye diye ağzı yamulmak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 14 Mart 2015; 23:27:13 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Siz alıntı yapınca, daha dikkatli okuyunca gördüm.
    Anlaşılan Kingman29 arkadaşımız Evrimi ve diğer Bilimleri 15-20 yıl önce Samanyolu TV'nin " doğa " 'yı " Allah " veya " yüce yaratıcı " yaparak çevirdiği belgesellerden öğrenmiş. Son yıllarda buna tekrar başladılar mı bilmiyorum, ama bir ara tamamen bırakmışlardı bu türden çeviriyi! Bende o yıllarda izlerdim, çünkü başka kanallarda Belgesel pek yoktu!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neommy -- 14 Mart 2015; 23:39:40 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Siz alıntı yapınca, daha dikkatli okuyunca gördüm.
    Anlaşılan Kingman29 arkadaşımız Evrimi ve diğer Bilimleri 15-20 yıl önce Samanyolu TV'nin " doğa " 'yı " Allah " veya " yüce yaratıcı " yaparak çevirdiği belgesellerden öğrenmiş. Son yıllarda buna tekrar başladılar mı bilmiyorum, ama bir ara tamamen bırakmışlardı bu türden çeviriyi! Bende o yıllarda izlerdim, çünkü başka kanallarda Belgesel pek yoktu!


    Ya aslında ben "salyalar akıtarak evrim evrim demek" ve özellikle "ağız yamultarak evrim evrim" deme kısmında tutamadım kendimi. Üslub beni benden aldı. napim. Bizim bir arkadaş var kusarak evrim evrim diyor. Tabi o da onun tarzı bir şey demek bize düşmez Neyse ciddiyet yolunda devam edersek: Zaten ben yukarıda yazdığım yazıda bahsetmiştim. Dublaj yaparken cila çekmekte ne var ki! Adam ... ... diyor kahretsin diye çeviriyoruz bu arada arkada da bir biip sesi. Yani dublaja "yaratıcı" hatta ve hatta "Allah" diye ses vermekte bir şey yok. Altyazı ise ondan kolay. Ama ben Nat Geo belgesellerinde hiç de öyle yaratıcı falan dediklerine rastlamadım. Yaratıcı diyen bir belgesel var mıydı vardı sanki ama ondan da öyle adam laf olsun diye konuşmuş yani yaratıcı var demiyor eğer varsa şeklinde cümleler kuruyordu. Bu da yaratılışçı bir düşünce değil bir agnostik bakış açısı ve bence en iyisi bu.




  • Kartal Göz kullanıcısına yanıt
    Ahh, sizin dublaj modern yakın çağların. Benim anlattığım o eski zamanlarda arkada İngilizce kısık sesle konuşmaya devam ediyor, " nature " dediğini duyuyorsunuz ama Türkçeye çeviren " Allah " diye çeviriyordu.
    Bakmayın kızdığıma, Kingman29'un sessiz hayranlarındanım bende! Ama Cadence1 fena dağıtmış bu defa, artık uzun zaman Kingman29 aramızda olmayabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Siz alıntı yapınca, daha dikkatli okuyunca gördüm.
    Anlaşılan Kingman29 arkadaşımız Evrimi ve diğer Bilimleri 15-20 yıl önce Samanyolu TV'nin " doğa " 'yı " Allah " veya " yüce yaratıcı " yaparak çevirdiği belgesellerden öğrenmiş. Son yıllarda buna tekrar başladılar mı bilmiyorum, ama bir ara tamamen bırakmışlardı bu türden çeviriyi! Bende o yıllarda izlerdim, çünkü başka kanallarda Belgesel pek yoktu!


    Ya aslında ben "salyalar akıtarak evrim evrim demek" ve özellikle "ağız yamultarak evrim evrim" deme kısmında tutamadım kendimi. Üslub beni benden aldı. napim. Bizim bir arkadaş var kusarak evrim evrim diyor. Tabi o da onun tarzı bir şey demek bize düşmez Neyse ciddiyet yolunda devam edersek: Zaten ben yukarıda yazdığım yazıda bahsetmiştim. Dublaj yaparken cila çekmekte ne var ki! Adam ... ... diyor kahretsin diye çeviriyoruz bu arada arkada da bir biip sesi. Yani dublaja "yaratıcı" hatta ve hatta "Allah" diye ses vermekte bir şey yok. Altyazı ise ondan kolay. Ama ben Nat Geo belgesellerinde hiç de öyle yaratıcı falan dediklerine rastlamadım. Yaratıcı diyen bir belgesel var mıydı vardı sanki ama ondan da öyle adam laf olsun diye konuşmuş yani yaratıcı var demiyor eğer varsa şeklinde cümleler kuruyordu. Bu da yaratılışçı bir düşünce değil bir agnostik bakış açısı ve bence en iyisi bu.

    Artık gerçek kimliklerimizi gizlemenin bir anlamı kalmadı.Bence herkes anladı.Evet arkadaşlar ben kingman nickiyle bu forumda yazan kişi olarak asıl kimliğimi açıklıyorum.Ben Cübbeli Ahmet Hoca.Kartalgöz nickli arkadaş da Murat Bardakçı'nın ta kendisidir.





  • NG evrime karşı mesafeli duruyorsa neden yaratılışçı siteler tarafından topa tutuluyor?

    Bir kaç örnek :

    https://answersingenesis.org/charles-darwin/national-geographic-is-wrong-and-so-was-darwin/
    http://www.discovery.org/a/2292
    http://www.trueorigin.org/ng_whales01.asp
    https://books.google.com.tr/books?id=0Q2FBAAAQBAJ&pg=PT66&lpg=PT66&dq=%22national+geographic%22+supports+evolution&source=bl&ots=EbVWYz9H67&sig=ruNSBSgwr3RYc-mdMplLj8YtdII&hl=tr&sa=X&ei=r-AEVY7ZEc_Xao3pgugF&ved=0CFIQ6AEwCTgK#v=onepage&q=%22national%20geographic%22%20supports%20evolution&f=false

    Neden Dawkins ile reportaj yapıyor?
    http://www.trueorigin.org/ng_whales01.asp
    Ayrıca sorulara dikkat.

    Ve son olarak :
    Neden böyle bir dergi kapağı yapıyor :

    Bilime Açlıan Savaş :
    İklim Değişikliği gerçek değil.
    Evrim hiç bir zaman olmadı
    Aya gidiş sahte
    ...



    NG evrime mesafeliymiş. Yaptığın düpedüz YALANCILIK SAHTEKARLIK kingman29.

    NG nin dergi kapağı da sana kapak olsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neuro -- 15 Mart 2015; 3:40:26 >




  • Sürekli natgeo lafı geçince dayanamayıp yazayım dedim. Bencede, sürekli evrimden bahsediyor. Nasıl farklı düşünüyoruz anlamadım. Aklıma türkçeye çeviren farkı da geldi. Ama bir bakıp ilk linki buldum, kendisi aşağıda:
    http://ngm.nationalgeographic.com/ngm/0411/feature1/
    İlginç olduğu için paylaştım. Biraz ingilizce bilen kesin baksın. Teori ne demek, diğer teoriler nedir, yaratılışçılara isimle verilen tek örnek :), amerikalıların evrime ve sonrasında bilime bakışı...

    İlave: morgan freeman deyince aklıma geldi, onun bir de lucy filmi vardı, evrimi ağzına almaz diyen bi izleyebilir onu...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asderty -- 15 Mart 2015; 10:15:48 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    NG evrime karşı mesafeli duruyorsa neden yaratılışçı siteler tarafından topa tutuluyor?

    Bir kaç örnek :

    https://answersingenesis.org/charles-darwin/national-geographic-is-wrong-and-so-was-darwin/
    http://www.discovery.org/a/2292
    http://www.trueorigin.org/ng_whales01.asp
    https://books.google.com.tr/books?id=0Q2FBAAAQBAJ&pg=PT66&lpg=PT66&dq=%22national+geographic%22+supports+evolution&source=bl&ots=EbVWYz9H67&sig=ruNSBSgwr3RYc-mdMplLj8YtdII&hl=tr&sa=X&ei=r-AEVY7ZEc_Xao3pgugF&ved=0CFIQ6AEwCTgK#v=onepage&q=%22national%20geographic%22%20supports%20evolution&f=false

    Neden Dawkins ile reportaj yapıyor?
    http://www.trueorigin.org/ng_whales01.asp
    Ayrıca sorulara dikkat.

    Ve son olarak :
    Neden böyle bir dergi kapağı yapıyor :

    Bilime Açlıan Savaş :
    İklim Değişikliği gerçek değil.
    Evrim hiç bir zaman olmadı
    Aya gidiş sahte
    ...



    NG evrime mesafeliymiş. Yaptığın düpedüz YALANCILIK SAHTEKARLIK kingman29.

    NG nin dergi kapağı da sana kapak olsun.

    Kendi sıfatlarınızı bana tek tek yolladın.Ama benim üstümde durmadığını gördük.Sizlere aynen iade ettim ve üzerinizde yapıştı kaldı.Şimdi de yalancı ve sahtekar diyosun.Bunu da sana yapıştırayım da izi kalsın.

    Al eline kumandayı.Nat Geo'yu aç.Evrim kelimesini duymak için kaç gün , kaç hafta , kaç ay beklersin?Dawkinsle röportaj yaparken duyarsın.Ama ne kadar beklemen gerekir?Ama hemen zaplayıp BBC'ye grö bakalım.Evrim kelimesini duymak için kaç dakika bekleyeksin?Doğa belgeseline denk geldiysen yatım satte 50 kere falan duyarsın.İşte BBC evrimci bir kanaldır.Benim evde hepsi olduğu için iyi biliyorum.Peki belgesel çeşitlerine bakalım.Tarz aynı.Doğa belgeselleri.İkisi de aynı şeyi anlatıyo.Ama biri hemen evrime bağlıyo.Sorum gayet basit.Evrim bilim camiasında %90 oranında kabul görüyosa Nat Geo neden doğayı ve canlıları evrime bağlamıyor?

    Ben Sızıntı dergisi okuduğum zaman , doğayı direk yaratıcıya bağlar.İnandığı şeyi niye gizlesin.BBC direk evrime bağlar.Ama tarafsızlığın sebebi nedir?Hiç birine bağlamamak nedir?

    Aslanın pençesi bu şekildedir.(Nat Geo)
    Aslanın pençesi Allah tarafından böyle yaratılmıştır.(sızıntı dergisi)
    Aslanın pençesi bu şekilde evrimleşmiştir.(BBC)

    3 farklı bakış açısı varken nat geo'nun tavrı ortadadır.Daha da bunu uzatmanın gereği yok.Bilmeyen açsın kanalları izlesin.

    Avrupa ve amerika ve uzak doğu ülkeleri arasında Türkiye en yüksek oranda inanca sahip ülkedir.Arkasından amerika gelir.Amerikada halkın çoğunluğu yaratıcıya inanır.Amerikada evrime inananların sayısı , inanmıyanların sayısından azdır.İşte bunlar gerçekler.Evrimin %97 oranında kabul gördüğünün kocaman bir palavra olmasının ispatı da dünyanın en büyük belgesel kanalının evrimi kolay kolay ağzına almamasıdır.Çünkü evrim bilimsel bir gerçeklik değil , inançtır.

    Şimdi anladın mı kimin palavracı olduğunu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • kingman29 K kullanıcısına yanıt
    Merak ettim ve wiki sayfasında şöyle bir şeye denk geldim.



    Bilim insanlarının %95'lik gibi büyük bir kısmı evrime inanıyor. Halk için ise bu oran %54.

    Şimdi, evrim teorisi bilimsel bir olgu değil mi? Sence, ne kadar bilgisinin olduğu belli olmayan halk mı, yoksa bilim adamları daha fazla önem arz ediyor bu inanç/gerçeklik yorumlamasında? Evrim hakkına fikrim yok, fakat bu üstteki araştırma sonucuna göre ben evrimin ancak halk nazarında bilgisizlikten kaynaklı bir inanç olduğuna inanırım. Onun dışında, bilim adamları tarafından pek fazla da inançmış gibi durmuyor.




  • Tam Kingman29 işte, diğer konuda evde füzyon reaktörü yapmayı beceremeyince orada havasını atıp buraya tüymüş!
    Kingman29'suz bir KB düşünemiyorum, o olmasa Evrimciler nasıl eğlenecekler valla?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29


    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    NG evrime karşı mesafeli duruyorsa neden yaratılışçı siteler tarafından topa tutuluyor?

    Bir kaç örnek :

    https://answersingenesis.org/charles-darwin/national-geographic-is-wrong-and-so-was-darwin/
    http://www.discovery.org/a/2292
    http://www.trueorigin.org/ng_whales01.asp
    https://books.google.com.tr/books?id=0Q2FBAAAQBAJ&pg=PT66&lpg=PT66&dq=%22national+geographic%22+supports+evolution&source=bl&ots=EbVWYz9H67&sig=ruNSBSgwr3RYc-mdMplLj8YtdII&hl=tr&sa=X&ei=r-AEVY7ZEc_Xao3pgugF&ved=0CFIQ6AEwCTgK#v=onepage&q=%22national%20geographic%22%20supports%20evolution&f=false

    Neden Dawkins ile reportaj yapıyor?
    http://www.trueorigin.org/ng_whales01.asp
    Ayrıca sorulara dikkat.

    Ve son olarak :
    Neden böyle bir dergi kapağı yapıyor :

    Bilime Açlıan Savaş :
    İklim Değişikliği gerçek değil.
    Evrim hiç bir zaman olmadı
    Aya gidiş sahte
    ...



    NG evrime mesafeliymiş. Yaptığın düpedüz YALANCILIK SAHTEKARLIK kingman29.

    NG nin dergi kapağı da sana kapak olsun.

    Kendi sıfatlarınızı bana tek tek yolladın.Ama benim üstümde durmadığını gördük.Sizlere aynen iade ettim ve üzerinizde yapıştı kaldı.Şimdi de yalancı ve sahtekar diyosun.Bunu da sana yapıştırayım da izi kalsın.

    Al eline kumandayı.Nat Geo'yu aç.Evrim kelimesini duymak için kaç gün , kaç hafta , kaç ay beklersin?Dawkinsle röportaj yaparken duyarsın.Ama ne kadar beklemen gerekir?Ama hemen zaplayıp BBC'ye grö bakalım.Evrim kelimesini duymak için kaç dakika bekleyeksin?Doğa belgeseline denk geldiysen yatım satte 50 kere falan duyarsın.İşte BBC evrimci bir kanaldır.Benim evde hepsi olduğu için iyi biliyorum.Peki belgesel çeşitlerine bakalım.Tarz aynı.Doğa belgeselleri.İkisi de aynı şeyi anlatıyo.Ama biri hemen evrime bağlıyo.Sorum gayet basit.Evrim bilim camiasında %90 oranında kabul görüyosa Nat Geo neden doğayı ve canlıları evrime bağlamıyor?

    Ben Sızıntı dergisi okuduğum zaman , doğayı direk yaratıcıya bağlar.İnandığı şeyi niye gizlesin.BBC direk evrime bağlar.Ama tarafsızlığın sebebi nedir?Hiç birine bağlamamak nedir?

    Aslanın pençesi bu şekildedir.(Nat Geo)
    Aslanın pençesi Allah tarafından böyle yaratılmıştır.(sızıntı dergisi)
    Aslanın pençesi bu şekilde evrimleşmiştir.(BBC)

    3 farklı bakış açısı varken nat geo'nun tavrı ortadadır.Daha da bunu uzatmanın gereği yok.Bilmeyen açsın kanalları izlesin.

    Avrupa ve amerika ve uzak doğu ülkeleri arasında Türkiye en yüksek oranda inanca sahip ülkedir.Arkasından amerika gelir.Amerikada halkın çoğunluğu yaratıcıya inanır.Amerikada evrime inananların sayısı , inanmıyanların sayısından azdır.İşte bunlar gerçekler.Evrimin %97 oranında kabul gördüğünün kocaman bir palavra olmasının ispatı da dünyanın en büyük belgesel kanalının evrimi kolay kolay ağzına almamasıdır.Çünkü evrim bilimsel bir gerçeklik değil , inançtır.

    Şimdi anladın mı kimin palavracı olduğunu?

    Kamuflaj ile ilgili belgesel açtım. Konu direk evrim değil yani. Kamuflaj.

    Kaç hafta kaç ay falan demişsin ya. 36. Saniye.



    Dergideki koskoca kapak yetmemiş sanırım. NG'nin saf bilgi verdiği her belgeselde evrim geçer.

    Hadi koskoca kapağı görmedin bari şuna cevap ver : Neden yaratılışçı siteler NG'yi topa tutuyor. İnsanları yanıltmakla suçluyor? Yukarıda bir çok örneğini verdim.

    Bu kısım kingman29'un anlayabileceği bir kısım değil diğer okuyucular için :

    "NG'de evrimin geçmediği belgeseller bilgi vermekten çok olayı kurgusal bir şekilde yani film havasında hikayeleştirerek anlattığı belgesellerdir. Güney Avustralyadaki köpek balığı faciası, yada Kawu isimli Aslanın Serengeti'deki müthiş serüveni gibi. Bu tür belgeseller salt bilgiden çok bir hikayeyi anlatmaya yönelik olduğu için köpekbalıklarının ya da aslanların bu özellikleri nasıl geliştirdiği anlatılmaz."

    Birde çeviriler genelde şöyledir :

    Eğer evolution kelimesi direk geçiyorsa evrim diye çevirirler. Bu özellik 100 milyon yıllık bir evrimin ürünüdür diye.

    Ama mesela "This creature evolved very sharp claws" gibi bir cümleyi çevirirken "Bu canlı çok keskin pençeler geliştirmiştir(evrimleştirmiştir yerine) diye çevirirler. Ama bence %100 yanlış değil. Art niyet aramak yanlış."


    Evrimin bazı ülkelerde kabul görme oranı :


    Eğer bu liste uzarsa dipteki ülkeleri tahmin etmek zor olmaz. Ha eğer sen diyorsan İsveç Norveç Danimarka İzlanda gibi dünyanın en iyi eğitimli insanların olduğu ülkelerin halkına gerizekalı en akıllı halka da Suudi Arabistan halkı diyorsan o başka tabi.

    Amerikan halkı eğitimli bilinçli bir halk değildir. Amerikada seçimlere katılım oranı düşüktür. Amerikanın eğitim ile istatistiklerde yüksek puan almasının nedeni üniversiteleridir. Buraya dışarıdan okumaya gelen öğrencilerdir. Amerikan halkında düşük çıkmasının diğer bir nedeni de dini altyapısı. Amerka'da dünyanın hala 6000 yaşında olduğuna inananların sayısı da fazla. (%31)

    Amerikadaki bilimadamlarına bakalım:
    http://en.wikipedia.org/wiki/Level_of_support_for_evolution

    The vast majority of the scientific community and academia supports evolutionary theory as the only explanation that can fully account for observations in the fields of biology, paleontology, molecular biology, genetics, anthropology, and others.[19][20][21][22][23] One 1987 estimate found that "700 scientists ... (out of a total of 480,000 U.S. earth and life scientists) ... give credence to creation-science".[24] A 1991 Gallup poll found that about 5% of American scientists (including those with training outside biology) identified themselves as creationists.[25][26]
    .
    .
    .


    There is a notable difference between the opinion of scientists and that of the general public in the United States. A 2009 poll by Pew Research Center found that "Nearly all scientists (97%) say humans and other living things have evolved over time – 87% say evolution is due to natural processes, such as natural selection. The dominant position among scientists – that living things have evolved due to natural processes – is shared by only about a third (32%) of the public."[41]


    Steve Projesi :
    http://en.wikipedia.org/wiki/Project_Steve



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neuro -- 16 Mart 2015; 2:45:28 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: - Black Widow -

    Koyu dindar yaratılışçı bir arkadaşın evrim teorisi hakkında dayanağı olmayan dogma bir inanç demesi çok ironik oluyor.

    Bilim bölümünde Hipotez-Teori-Kanun kavramlarını bilmeden atıp tutmak komik oluyor. Evrim niye teori olarak sınıflandırılmış, onu öğren önce. Varlığı tespit edilmemiş, edilemeyen bir Tanrı herşeyi düzenledi demek ise bilimsel bir önerme değil.

    Tamam herşeye rağmen illa bunu iddia ediyorsun diyelim, elinde iki iddia olabilir. Birisi "Tanrı Evren'i kusursuz bir saat gibi düzenli yaratmıştır." İkincisi "Tanrı Evren'i yaratmıştır ve sonrasına karışmamıştır, Evren kendi iç dinamikleri ile kaotik bir şekilde gelişmiştir."

    Birincisini direk eliyoruz çünkü fizik, kimya, biyoloji kanunları sadece belli bir yere kadar tahminler yapmamızı sağlayabilir, elimizdeki somut kanıtlara dayalı tonlarca bilimsel veriye göre Evren'in, yörüngelerin, yıldızların, reaksiyonların, yaşamın, yer yüzünün, astronomik olayların genel işleyişi kaotik, düzensiz ve dinamiktir. Matematikteki %100 olasılık doğada yoktur. Laplace, evrende olabileceklerle ilgili kestirimde bulunmamızı-en azından ilkesel olarak-sağlayacak bir dizi bilimsel yasanın olması gerektiğine inanıyordu. Eğer Laplace haklı olsaydı (ki aslında yanlış değil ama tam doğru değil, bilimde herşeyde olduğu gibi) Newton'un yasalarını kullanarak gezegenlerin yörüngelerinin yüzyıllar sonraki konumlarını hesaplayabilirdik, hatta biyoloji, nöroloji ve psikoloji verileri ile insanın yapacaklarını bile ölçebilirdik. Tanrı'nın dünyayı istediği gibi yönetme özgürlüğü bu bilimsel belirlenimcilik öğretisi ile elinden alındığı için dini çevreler Laplace'a çok karşı çıktı. Laplace dinamik-kaotik evrene bilimsel yasalar çerçevesinde statik rotalar belirlemişti. (Laplace Markisi)

    Ama parçacık bilimi geliştikçe, ortaya çıkan belirsizlikler, tahmin edilemeyen ve değişken davranışlar, ısınan cismin matematiksel olarak tek parça halinde sonsuz enerji yaydığı paradoksunun ortaya çıkması Laplace'in mutlak yasa belirlenmesi ilkesinin eksikliğini gösterdi. Alman bilim adamı Planck bu sonsuz sonuçlu hataya elektromanyetik parçaların paketli bir biçimde yayıldığını öne sürerek bir çözüm getirdi ve bu paketlere "Kuvantum" adını verdi. Bu ışık kuvantumuna günümüzde foton diyoruz. Planck'ın kuramına göre tek parça enerji dağılımı yoktur, farklı frekanslar vardır ve farklı frekanslardaki fotonlar taşıdıkları enerji bakımından farklıdır. Frekans ne kadar yüksek ise enerji o kadar yüksektir. Planck, Heisenberg, Bohr, Schrödinger ve daha birçok bilim adamının araştırmaları sonucunda Kuvantum teorisi ortaya çıktı. Laplace Markisi'nin aksine Kuvantum mekaniğinin en yenilikçi özelliği, gözlem için %100 tek sonuç önermemesidir.

    Hedef tahtasının tam ortasına uygun enerji, uygun açı ve kütleçekim gücünü hesaplayıp bir dart okunu attığımızı düşünelim. Klasik kuramlara göre dart oku merkezi %100 olasılıkla vurur. Ancak Kuvantum bunun yanlış olduğunu ve sonucu kesin olarak bilemeyeceğimizi söyler. Binlerce yıl boyunca bu şekilde atsak bile merkezi dışında bir yeri vurmadığını görebiliriz ama çok düşükte olsa her zaman vuramama olasılığı vardır. Çünkü atomik-mikro ölçekte herşey çok farklı işler. Böylece Kuvantum Mekaniği bilime bir önceden bilinmezlik ve gelişigüzellik unsuru ekler. Kuvantum Mekaniği'ne dayalı hesaplamalar sayesinde bilgisayarlar, telefonlar, elektronik sistemler geliştirilebilmiştir. Laplace'in dediği gibi dinamik ve kaotik Evren'in statik rotaları yoktu, rotalar aynı Evren'in kendisi gibi kaotik ve raslantısaldı.

    Einstein: "Tanrı zar atmaz." (Kuvantum'u kastediyor.)
    Bohr: "Albert, Tanrıya ne yapacağını söylemeyi bırak."

    Konu biyolojinin çok dışına çıktı ama olsun:)

    Evrim hakkında hipotez , varsayım , inanç falan bunların hepsi tamam.Ama bilimsel bir gerçeklik olduğu iddiası tamamen yalandır.

    Darwinin ilkeleri :

    1.Canlılık 100 milyonlarca yıl önce başlamıştır.

    Buna itirazımız yok.Zaten atmosfer önceleri solunamayacak derecede kötüydü.Bol bol karbondioksit , çok az oksijen vardı.Dünya cehennem yeri gibiydi.O dönemde biz yaşasaydık , 1 nefeste ölürdük.Önceleri tek hücreli bakteriler fotosentez yaparak atmosferi karbondioksitten arındırarak , oksijenle zenginleştirmeye başladı.Bitkilerde bu işleme dahil olarak sonuçta 100 milyonlarca yıl süren bi işlemden sonra , dünya insanı ağırlamaya hazır bir hale geldi.Benim dinim açısından bu maddeyle çakışan bir durum yok.

    2.Canlılık tek hücreli canlılarla başladı.Karmaşık canlılar sonradan geldi.Bu madde de gayet normal.Yukarda bahsettiğim gibi zaten dünya başlangıçta karmaşık yapıya sahip canlılara göre değildi.Burda da dinle çakışan bi durum yok.

    3.Canlıların genetik yapıları değileşerek , farklı türler oluştu.Doğal seleksiyonla , yani doğanın gücüyle türleşme gerçekleşti.Bu maddeye ilk itirazım doğanın gücü kelimesine olacak.Hangi doğanın gücü?Gölgelerin gücü mü , şimşeklerin gücü mü?Doğa'ya tapanlar , doğaya güç atfedenler ilkel kabilelerdir.En ilkel inanç sistemleri doğaya tapanlardır.Burda bi terslik var.Evrim yaratıcıyı dışlayıp doğaya mı tapıyo?Doğal seleksiyon diye bişey var zaten.Biz bunu biliyoruz.Son yüzyılda sadece biz insanların işgali sonucu yüzlerce hayvan türünün neslini tükettik.Canlı dünyasında bir rekabet , kıtlık , av ve avcı ilişkisi vardır.Avcı olmazsa av aşırı çoğalarak kıtlık yaşar.Çok hassas dengeler var.Ama evrimin doğal seleksiyon anlayışında sıkıntı var.Çünkü doğal seleksiyonu evrimin itici gücü olarak kullanıyo.Doğal seleksiyon yıkıcı bir eleme sistemidir.Yeni türler oluşmasına sebep olmaz.Aksine türlerin yok olmasına sebep olur.

    Evrimin iddiası canlılarda tür patlaması olur.Doğal seleksiyon onları eleyerek şimdiki bildiğimiz canlılar kalır.Bunun olabilmesi için ara türlerin olması lazım.Mesela zebradan zürafaya giden yolda , zürafaya ulaşana kadar bir çok çeşit türe rastlamamız lazım.Eğer zürafa benzeri 100'lerce tür olsaydı doğal seleksiyon inandırıcı olurdu.Mesela boynu uzun ama boyu kısa , boyu uzun ama boynu kısa , boyu ortalarda ama boynu çok aşırı uzun , bacakları zürafa kadar uzun ama boynu kısa vb... bu şekilde 100'lerce tür hayvan fosili bulmuş olsaydık tamam derdik.Bu kadar hayvan olmamış , hayata tutunamamış ama içlerinden zürafa doğaya cuk oturmuş ve hayatta kalabilmiş derdik.Ama zebra ile zürafa arasında hiçbir ara tür yok.Direk bir geçiş var.Tüm canlıların ara geçiş türü olduğu iddiası evrimcilerin kendilerini kandırmak için uydurdukları kocaman bir palavra.

    Kaldı ki zaten canlıların türleşme için genetik kodlarının nasıl değiştiğine dair en ufak bir bilimsel kanıt yok.Rastgele değişimler bilime aykırıdır.Bu kadar çok türün genetik kodlarının kendiliğinden tesadüfen oluştuğu iddiası bilime terstir.

    Buna rağmen yeni yeni başlayan inançlı evrimcilik de farklı bir bakış açısı.Papa falan fetva vermiş galiba.Evrim inanca engel değil gibisinden.Kiliseler de evrim dersi görmenin dine ters olmadığını halka anlatıyomuş.Bizim ülkemizde de Taslaman bu yaklaşımı getirdi.

    inançlı evrim nasıl olur?Bi kaç farklı versiyon üretebiliriz.Mesela canlılar tek hücreden ve ortak atadan evrildi ve şimdiki ekosistem oluşana kadar evrim devam etti.Ancak bu evrim süreci yaratıcı tarafından tasarlanmış bir evrimdi.Yaratıcı ilk canlı olan tek hücrelinin dna'sını yarattı.O dna öyle bir kod barındırıyodu ki , şu an tüm canlıların dna ları o koddan türedi.Bu yaklaşım yaratıcının dünyaya müdahalesi olmadığı yaklaşımı.Aslında bu hristiyan inancına çok yakın.Çünkü hristiyanlar kadere ve yaratıcının dünyaya her an müdahale ettiğine inanmaz.Buna göre yaratıcı ilk hücreyi dünyaya göndermiş ve insana kadar evrim gerçekleşmiş.Hristiyanlar böyle mi düşünüyo bilmiyorum ama bu bir ihtimal.

    Bir başka ihtimal , yaratıcı tek hücreyi dünyaya göndererek evrim sürecini başlatmış.Sonra da evrim tamamlanınca insanı ayrıyetten yaratmış ve bu ekosisteme göndermiş.Tüm evreni yaratan yaratıcı için bu zor değildir.İnsan belki de evrim sürecine dahil değildir.Direk evrimleşmiş olarak yaratılıp dünyaya gönderilmiştir.

    İslam inancına göre evrim nasıl olur dersek , islama göre yaratıcının dünyaya her an müdahalesi vardır.Bu O'nun için zor değildir.Zaman ve mekana bağlı olmayan yaratıcı bu evrendeki herşeye anında müdahale edebilir.Her evrim sürecinde belki de direk müdahalesi vardır.Tek tek türlerin tasarımı ve mühendisliği kendisine aittir.Tesadüfen genetik değişiklik olmaz.Yaratıcının müdahalesiyle türleşme gerçekleşmiştir.İnsanın yaratılması da Kuran da bahsedildiği gibi meleklerin dünyadan toprak alarak , ayrı bir yaratma süreci olabilir.Allah için hiçbir zorluk yoktur.

    Evrim aslında inançlı insan açısından hiçbir sıkıntı yaratmaz.Allah canlıları ister tek tek yaratır , isterse evrim süreciyle yaratır.İnsanı da ayrı yaratıp ekosisteme dahil eder.Belki de kutsal kitaplarda bahsedilen insanın cenneten kovulup dünyaya yollanması öyle birden değil evrimsel süreçle olmuştur.Sonuçta insan bedeni maddeseldir.Ama insanın ruhu vardır.Ruh o bedende misafirdir.Kutsal kitaplardan mecazi anlamlar da çıkarılabilir.

    Evrimle din arasındaki çatışma tesadüf konusundadır.Milyonlarca çeşit canlının tesasüfen oluştuğu iddiası ne inanca sığar , ne bilime sığar , ne felsefeye ne de mantığa sığar.Ateistler evrimi sahiplenip herşeyi tesadüfe bağlarken , inançlı bir insan tesadüfe inanmaz.Evrim ispatlansa bile dinler zarar görmez.Allah ekositemi ister evrimle yaratır ,ister tek tek.Evrimle yarattıysa da insanı sonradan ekosisteme dahil etmesi de yaratıcı için zor değildir.

    Kuantum konusuna gelirsek , kuantumu nasıl evrime yontmayı başardınız tebrik ederim.Ama burda bazı cahil evrimcilerle girmek zorunda kaldığım adi ve seviyesiz tartışmalardansa , böyle bilimsel zeminde tartışmak iyi olur.Kuantumun daha çok inançlı insanlara hitap eder.Gözle görülemeyen varlıklar , bize şah damarımızdan daha yakın boyutlar falan dinlerin söyledikleriyle paralellik gösterir.Dinler insanın sadece maddeden var olmadığı söylerken materyalist bilim buna itiraz ederdi.Ancak kuantum sayesinde maddecilik çöktü ve evreni algılayışımız çok değişti.

    Kuantumun bir sonucu olarak holografik evren gerçeği ortaya çıktı.Buna göre biz hem dünyada yaşayan 3 boyutlu varlıklarız , hemde evrenin çeperinde 2 boyutlu olarak holografik birer görüntüyüz.Planc sabiti boyutunda , evrenin çeperinde , bütün yaptıklarımız film karesi gibi 2 boyutlu holografik görüntü olarak kaydediliyo.Yani biri bizi gözetliyo ve kaydediyo.Bu da dinlerin iddiasıyla paralellik gösteriyo.Öldükten sonra yaptıklarımızdan hesaba çekilicez.Yoksa iradesiz evren bizim görüntümüzü biye kaydetsin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huddleston

    Merak ettim ve wiki sayfasında şöyle bir şeye denk geldim.



    Bilim insanlarının %95'lik gibi büyük bir kısmı evrime inanıyor. Halk için ise bu oran %54.

    Şimdi, evrim teorisi bilimsel bir olgu değil mi? Sence, ne kadar bilgisinin olduğu belli olmayan halk mı, yoksa bilim adamları daha fazla önem arz ediyor bu inanç/gerçeklik yorumlamasında? Evrim hakkına fikrim yok, fakat bu üstteki araştırma sonucuna göre ben evrimin ancak halk nazarında bilgisizlikten kaynaklı bir inanç olduğuna inanırım. Onun dışında, bilim adamları tarafından pek fazla da inançmış gibi durmuyor.



    Sorun şurdan kaynaklanıyo.Evrim türlerin oluşmasını tesadüfe bağlıyo.Milyonlarca türden oluşan ve mükemmel bir uyuma sahip olan bu ekosistem kendiliğinden ve tesadüfen oluşamaz.İnsanlar bunu gayet iyi biliyo.Ben sana desem , şu an oturduğun ev tesadüfen oluşmuş.Adamlar kumu ,çimentoyu , demiri bırakmış.Ertesi gün kendiliğinden bi apartman oluşmuş desem inanır mısın?Ancak batı toplumunda buna inananlar ve diğer insanlara da inanmaya empoze edenler var.

    Bir zamanlar firavunun bilim adamları dünyada en ileri gitmiş insanlardı.Pi sayısını buldular , çok büyük mühendislik eseri yapılar yaptılar.Ama firavunun tanrı olduğuna inanıyolardı.Hatta inanmaya zorlanıyolardı.Hintliler matematikte çok ileri gitmiş bir toplumdu.Hatta şimdilerde bile programcılıkta baya iddialı bir millet.Ama onlar da ineğe tapıyolardı.Yunanlılar zamanında bilimdr çok ileri gitmişlerdi ama bir sürü tanrıları ve hikayeleri vardı.Zeus onu kesmiş , poseidon buna göz kırpmış .... adamlar bilimde o kadar ileri giderken bi yandan da baya hikaye yazmışlar.

    İnsanlık tarih boyunca hep böyle bilimde ileri gidenlerin peşinden gitseydi vay halimize.1.000 yıl ineklere tap , 200 yıl roma imparatorunun yarı tanrı olduğuna inan , 100 yıl harakiri yap.Dünyaya öyle toplumlar gelmiş ki acayip zengin ve refah seviyesi yüksek ama hepsi yoldan çıkmış , sapıtmış.

    İnançlı olmak işte budur.Her sakallıya babam dememek , her ideolojinin peşinden gitmemek , kalbinin sesini dinleyip bu dünyanın tesadüfen olamıyacağına inanıp dünyanı yaratıcıya ulaşmak için kurmak.Yoksa insanlık tarihi her ideolojinin peşinden gitseydi vay halimize.

    Batılılar eğitim kurumlarında , üniversitelerinde , toplumlarında baskı kurmasalar inançsızlık böyle ilerlemezdi.

    Hz. Muhammed(sav) kabe duvarına yaslanıp , kendine inanmış bi grup bedeviye bir gün gelecek araplar birleşip rumları yenerek topraklarından kovacak dediğinde bütün kafirler kahkahayla gülmüştü.Biz zavallı bedeviler dünyanın en büyük imparatorluğuna karşı ne yapabiliriz demişlerdi.Ama aradan 10 larca yıl geçmesine rağmen araplar dünyanın en büyük imparatorluklarına kafa tutar hale gelip hem rumları , hem persleri , ilerleyen zamanlarda çin ordusunu bile def etmeyi başarıp dünyanın en zengin , en gelişmiş devleti olmayı başardı.

    Allah Kuran'ı Kerim de derki insanların çoğu inanmaz.Seçim senin çoğunluğa uyup sonun romalılar gibi mi olsun istersin , yoksa ne kadar çaresiz durumda gibi görünsen de inanıp dünyaya hak ve adalet için kafa mı tutarsın?

    İnsanoğlu tarihi boyunca çok berbat işler de yapmış.Öyle bir toplum varmış ki adamlar bolluktan ne yapacaklarını şaşırmış.Yemek yedikten sonra yemeğe devam edebilmek için kusma havuzlarına kusan toplumlar varmış.İnsanoğlu her ne kadar yaratıcının yarattığı en üstün varlık olsa da , beynini yanlış kullandığında , yaratıcısında uzaklaştığında ne kadar adi bir konuma düşebileceğine hayret edersin.İnsanoğlu budur işte.Hem yaratılmışların en üstünü , hem de en adisi olabilme yeteneğine sahip.Belki 300-500 yıl sonra avrupalılar ellerindeki kaynakları tüketip eski sefil hayatlarına döndüklerinde tarih onları ne kadar aşşağılık bir millet olarak yazacak.Tıpkı zamanında ineğe tapanlara yaptıkları ne kadar normal geliyosa şimdi de aynı yanılgı yaşanıyo.Allah yolunda gitmeyen ateist te olur ,budist te olur , satanist olup kedi de keser.Olmayan şeyler değil bunlar.Arkadaşlarını kesen satanistler bile çıktı bu ülkeden.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kingman29 -- 16 Mart 2015; 3:53:37 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29


    quote:

    Orijinalden alıntı: - Black Widow -

    Koyu dindar yaratılışçı bir arkadaşın evrim teorisi hakkında dayanağı olmayan dogma bir inanç demesi çok ironik oluyor.

    Bilim bölümünde Hipotez-Teori-Kanun kavramlarını bilmeden atıp tutmak komik oluyor. Evrim niye teori olarak sınıflandırılmış, onu öğren önce. Varlığı tespit edilmemiş, edilemeyen bir Tanrı herşeyi düzenledi demek ise bilimsel bir önerme değil.

    Tamam herşeye rağmen illa bunu iddia ediyorsun diyelim, elinde iki iddia olabilir. Birisi "Tanrı Evren'i kusursuz bir saat gibi düzenli yaratmıştır." İkincisi "Tanrı Evren'i yaratmıştır ve sonrasına karışmamıştır, Evren kendi iç dinamikleri ile kaotik bir şekilde gelişmiştir."

    Birincisini direk eliyoruz çünkü fizik, kimya, biyoloji kanunları sadece belli bir yere kadar tahminler yapmamızı sağlayabilir, elimizdeki somut kanıtlara dayalı tonlarca bilimsel veriye göre Evren'in, yörüngelerin, yıldızların, reaksiyonların, yaşamın, yer yüzünün, astronomik olayların genel işleyişi kaotik, düzensiz ve dinamiktir. Matematikteki %100 olasılık doğada yoktur. Laplace, evrende olabileceklerle ilgili kestirimde bulunmamızı-en azından ilkesel olarak-sağlayacak bir dizi bilimsel yasanın olması gerektiğine inanıyordu. Eğer Laplace haklı olsaydı (ki aslında yanlış değil ama tam doğru değil, bilimde herşeyde olduğu gibi) Newton'un yasalarını kullanarak gezegenlerin yörüngelerinin yüzyıllar sonraki konumlarını hesaplayabilirdik, hatta biyoloji, nöroloji ve psikoloji verileri ile insanın yapacaklarını bile ölçebilirdik. Tanrı'nın dünyayı istediği gibi yönetme özgürlüğü bu bilimsel belirlenimcilik öğretisi ile elinden alındığı için dini çevreler Laplace'a çok karşı çıktı. Laplace dinamik-kaotik evrene bilimsel yasalar çerçevesinde statik rotalar belirlemişti. (Laplace Markisi)

    Ama parçacık bilimi geliştikçe, ortaya çıkan belirsizlikler, tahmin edilemeyen ve değişken davranışlar, ısınan cismin matematiksel olarak tek parça halinde sonsuz enerji yaydığı paradoksunun ortaya çıkması Laplace'in mutlak yasa belirlenmesi ilkesinin eksikliğini gösterdi. Alman bilim adamı Planck bu sonsuz sonuçlu hataya elektromanyetik parçaların paketli bir biçimde yayıldığını öne sürerek bir çözüm getirdi ve bu paketlere "Kuvantum" adını verdi. Bu ışık kuvantumuna günümüzde foton diyoruz. Planck'ın kuramına göre tek parça enerji dağılımı yoktur, farklı frekanslar vardır ve farklı frekanslardaki fotonlar taşıdıkları enerji bakımından farklıdır. Frekans ne kadar yüksek ise enerji o kadar yüksektir. Planck, Heisenberg, Bohr, Schrödinger ve daha birçok bilim adamının araştırmaları sonucunda Kuvantum teorisi ortaya çıktı. Laplace Markisi'nin aksine Kuvantum mekaniğinin en yenilikçi özelliği, gözlem için %100 tek sonuç önermemesidir.

    Hedef tahtasının tam ortasına uygun enerji, uygun açı ve kütleçekim gücünü hesaplayıp bir dart okunu attığımızı düşünelim. Klasik kuramlara göre dart oku merkezi %100 olasılıkla vurur. Ancak Kuvantum bunun yanlış olduğunu ve sonucu kesin olarak bilemeyeceğimizi söyler. Binlerce yıl boyunca bu şekilde atsak bile merkezi dışında bir yeri vurmadığını görebiliriz ama çok düşükte olsa her zaman vuramama olasılığı vardır. Çünkü atomik-mikro ölçekte herşey çok farklı işler. Böylece Kuvantum Mekaniği bilime bir önceden bilinmezlik ve gelişigüzellik unsuru ekler. Kuvantum Mekaniği'ne dayalı hesaplamalar sayesinde bilgisayarlar, telefonlar, elektronik sistemler geliştirilebilmiştir. Laplace'in dediği gibi dinamik ve kaotik Evren'in statik rotaları yoktu, rotalar aynı Evren'in kendisi gibi kaotik ve raslantısaldı.

    Einstein: "Tanrı zar atmaz." (Kuvantum'u kastediyor.)
    Bohr: "Albert, Tanrıya ne yapacağını söylemeyi bırak."

    Konu biyolojinin çok dışına çıktı ama olsun:)

    Evrim hakkında hipotez , varsayım , inanç falan bunların hepsi tamam.Ama bilimsel bir gerçeklik olduğu iddiası tamamen yalandır.

    Darwinin ilkeleri :

    1.Canlılık 100 milyonlarca yıl önce başlamıştır.

    Buna itirazımız yok.Zaten atmosfer önceleri solunamayacak derecede kötüydü.Bol bol karbondioksit , çok az oksijen vardı.Dünya cehennem yeri gibiydi.O dönemde biz yaşasaydık , 1 nefeste ölürdük.Önceleri tek hücreli bakteriler fotosentez yaparak atmosferi karbondioksitten arındırarak , oksijenle zenginleştirmeye başladı.Bitkilerde bu işleme dahil olarak sonuçta 100 milyonlarca yıl süren bi işlemden sonra , dünya insanı ağırlamaya hazır bir hale geldi.Benim dinim açısından bu maddeyle çakışan bir durum yok.

    2.Canlılık tek hücreli canlılarla başladı.Karmaşık canlılar sonradan geldi.Bu madde de gayet normal.Yukarda bahsettiğim gibi zaten dünya başlangıçta karmaşık yapıya sahip canlılara göre değildi.Burda da dinle çakışan bi durum yok.

    3.Canlıların genetik yapıları değileşerek , farklı türler oluştu.Doğal seleksiyonla , yani doğanın gücüyle türleşme gerçekleşti.Bu maddeye ilk itirazım doğanın gücü kelimesine olacak.Hangi doğanın gücü?Gölgelerin gücü mü , şimşeklerin gücü mü?Doğa'ya tapanlar , doğaya güç atfedenler ilkel kabilelerdir.En ilkel inanç sistemleri doğaya tapanlardır.Burda bi terslik var.Evrim yaratıcıyı dışlayıp doğaya mı tapıyo?Doğal seleksiyon diye bişey var zaten.Biz bunu biliyoruz.Son yüzyılda sadece biz insanların işgali sonucu yüzlerce hayvan türünün neslini tükettik.Canlı dünyasında bir rekabet , kıtlık , av ve avcı ilişkisi vardır.Avcı olmazsa av aşırı çoğalarak kıtlık yaşar.Çok hassas dengeler var.Ama evrimin doğal seleksiyon anlayışında sıkıntı var.Çünkü doğal seleksiyonu evrimin itici gücü olarak kullanıyo.Doğal seleksiyon yıkıcı bir eleme sistemidir.Yeni türler oluşmasına sebep olmaz.Aksine türlerin yok olmasına sebep olur.

    Evrimin iddiası canlılarda tür patlaması olur.Doğal seleksiyon onları eleyerek şimdiki bildiğimiz canlılar kalır.Bunun olabilmesi için ara türlerin olması lazım.Mesela zebradan zürafaya giden yolda , zürafaya ulaşana kadar bir çok çeşit türe rastlamamız lazım.Eğer zürafa benzeri 100'lerce tür olsaydı doğal seleksiyon inandırıcı olurdu.Mesela boynu uzun ama boyu kısa , boyu uzun ama boynu kısa , boyu ortalarda ama boynu çok aşırı uzun , bacakları zürafa kadar uzun ama boynu kısa vb... bu şekilde 100'lerce tür hayvan fosili bulmuş olsaydık tamam derdik.Bu kadar hayvan olmamış , hayata tutunamamış ama içlerinden zürafa doğaya cuk oturmuş ve hayatta kalabilmiş derdik.Ama zebra ile zürafa arasında hiçbir ara tür yok.Direk bir geçiş var.Tüm canlıların ara geçiş türü olduğu iddiası evrimcilerin kendilerini kandırmak için uydurdukları kocaman bir palavra.

    Kaldı ki zaten canlıların türleşme için genetik kodlarının nasıl değiştiğine dair en ufak bir bilimsel kanıt yok.Rastgele değişimler bilime aykırıdır.Bu kadar çok türün genetik kodlarının kendiliğinden tesadüfen oluştuğu iddiası bilime terstir.

    Buna rağmen yeni yeni başlayan inançlı evrimcilik de farklı bir bakış açısı.Papa falan fetva vermiş galiba.Evrim inanca engel değil gibisinden.Kiliseler de evrim dersi görmenin dine ters olmadığını halka anlatıyomuş.Bizim ülkemizde de Taslaman bu yaklaşımı getirdi.

    inançlı evrim nasıl olur?Bi kaç farklı versiyon üretebiliriz.Mesela canlılar tek hücreden ve ortak atadan evrildi ve şimdiki ekosistem oluşana kadar evrim devam etti.Ancak bu evrim süreci yaratıcı tarafından tasarlanmış bir evrimdi.Yaratıcı ilk canlı olan tek hücrelinin dna'sını yarattı.O dna öyle bir kod barındırıyodu ki , şu an tüm canlıların dna ları o koddan türedi.Bu yaklaşım yaratıcının dünyaya müdahalesi olmadığı yaklaşımı.Aslında bu hristiyan inancına çok yakın.Çünkü hristiyanlar kadere ve yaratıcının dünyaya her an müdahale ettiğine inanmaz.Buna göre yaratıcı ilk hücreyi dünyaya göndermiş ve insana kadar evrim gerçekleşmiş.Hristiyanlar böyle mi düşünüyo bilmiyorum ama bu bir ihtimal.

    Bir başka ihtimal , yaratıcı tek hücreyi dünyaya göndererek evrim sürecini başlatmış.Sonra da evrim tamamlanınca insanı ayrıyetten yaratmış ve bu ekosisteme göndermiş.Tüm evreni yaratan yaratıcı için bu zor değildir.İnsan belki de evrim sürecine dahil değildir.Direk evrimleşmiş olarak yaratılıp dünyaya gönderilmiştir.

    İslam inancına göre evrim nasıl olur dersek , islama göre yaratıcının dünyaya her an müdahalesi vardır.Bu O'nun için zor değildir.Zaman ve mekana bağlı olmayan yaratıcı bu evrendeki herşeye anında müdahale edebilir.Her evrim sürecinde belki de direk müdahalesi vardır.Tek tek türlerin tasarımı ve mühendisliği kendisine aittir.Tesadüfen genetik değişiklik olmaz.Yaratıcının müdahalesiyle türleşme gerçekleşmiştir.İnsanın yaratılması da Kuran da bahsedildiği gibi meleklerin dünyadan toprak alarak , ayrı bir yaratma süreci olabilir.Allah için hiçbir zorluk yoktur.

    Evrim aslında inançlı insan açısından hiçbir sıkıntı yaratmaz.Allah canlıları ister tek tek yaratır , isterse evrim süreciyle yaratır.İnsanı da ayrı yaratıp ekosisteme dahil eder.Belki de kutsal kitaplarda bahsedilen insanın cenneten kovulup dünyaya yollanması öyle birden değil evrimsel süreçle olmuştur.Sonuçta insan bedeni maddeseldir.Ama insanın ruhu vardır.Ruh o bedende misafirdir.Kutsal kitaplardan mecazi anlamlar da çıkarılabilir.

    Evrimle din arasındaki çatışma tesadüf konusundadır.Milyonlarca çeşit canlının tesasüfen oluştuğu iddiası ne inanca sığar , ne bilime sığar , ne felsefeye ne de mantığa sığar.Ateistler evrimi sahiplenip herşeyi tesadüfe bağlarken , inançlı bir insan tesadüfe inanmaz.Evrim ispatlansa bile dinler zarar görmez.Allah ekositemi ister evrimle yaratır ,ister tek tek.Evrimle yarattıysa da insanı sonradan ekosisteme dahil etmesi de yaratıcı için zor değildir.

    Kuantum konusuna gelirsek , kuantumu nasıl evrime yontmayı başardınız tebrik ederim.Ama burda bazı cahil evrimcilerle girmek zorunda kaldığım adi ve seviyesiz tartışmalardansa , böyle bilimsel zeminde tartışmak iyi olur.Kuantumun daha çok inançlı insanlara hitap eder.Gözle görülemeyen varlıklar , bize şah damarımızdan daha yakın boyutlar falan dinlerin söyledikleriyle paralellik gösterir.Dinler insanın sadece maddeden var olmadığı söylerken materyalist bilim buna itiraz ederdi.Ancak kuantum sayesinde maddecilik çöktü ve evreni algılayışımız çok değişti.

    Kuantumun bir sonucu olarak holografik evren gerçeği ortaya çıktı.Buna göre biz hem dünyada yaşayan 3 boyutlu varlıklarız , hemde evrenin çeperinde 2 boyutlu olarak holografik birer görüntüyüz.Planc sabiti boyutunda , evrenin çeperinde , bütün yaptıklarımız film karesi gibi 2 boyutlu holografik görüntü olarak kaydediliyo.Yani biri bizi gözetliyo ve kaydediyo.Bu da dinlerin iddiasıyla paralellik gösteriyo.Öldükten sonra yaptıklarımızdan hesaba çekilicez.Yoksa iradesiz evren bizim görüntümüzü biye kaydetsin?

    Holografik evrende birinin seni izlediğini nerden biliyorsun kanıt? Bak holografik evrende kaydediliyor mu demiyorum izlendiğini diyorum. Demek ki kanıt yok inanıyorsun sadece yani bilim kısmına burası dahil değil. İnanç değil de kanıt varsa alalım lütfen. Zaten Tanrı sınırsız bir güce zekaya sahipse niye böyle araya araçlar koyuyor ki zaten her şeye gücü yetiyor. Niye meleklere cinlere görev biçmişse. Biz insanlar bu görev dağılımını sınırlı varlıklar olduğumuz için yaparız. Herkes bir işte uzmanlaşır herkes bir çarkın dişlisi olur ve bu çark döner. Bir insan hem bir doktor hem mühendis olamaz hatta mühendisliklerin ve doktorluğun bile aralarında zibilyon tane alan var. Hatta bir alanda uzmanlaşman gerekiyor hemen olmuyor bu. Bunların dışında uzmanlık gibi rektiren yüzlerce binlerce meslek var onlara girmeye bile gerek yok. İslam'a göre biz topraktan yaratılmadık mı? Adem ve Havva babamız ve anamız. Ol dedi olduk. Evrimi kabul eden bu inancı direkt redder zaten Müslüman diye geçinmesin. Hıristiyanlar tam olarak ilk başta ne öğrettiler bilmiyorum ama benzer bir şey onlarda da varsa onlar da aynı şekilde kendi dinlerini reddetmiş durumdadırlar. Hıristiyanlar yukarıda bahsettiğin anlayıştaysa dinlerini açıkça modifiye etmişler demektir. He savunulan düşünce en azından daha uzun ömürlü olur. Zira ne kadar kanıtlanması zor bilinmeyen şeyler üzerine oynarsan o kadar uzun ömürlü bir dinin olur. Papa bunun farkına varmış. Papa'da az da olsa bir vizyon varmış. Evrimi kabul eden dininden çıkar ama tanrı var derse deist olur Müslüman ya da Hıristiyan veya Yahudi olmaz. İştw bunpar hep inanç fazlası değil. O yüzden bilimle inançları bir tutmamak lazım.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Açtığımdan beri konu bayağı sapmış ana çizgiden.
    Öncelikle bir Müslüman olarak şunu söylemeliyim ki Evrimin (teori demiyorum olgudur.) Kuran-ı Kerim ile çelişen bir tarafı yoktur. İsteyen konu ile ilgili Prof. Dr. Caner Taslaman'ın bu konu hakkındaki derin araştırmalarına bakabilirler. İnanç konusunda Evrim'e karşı çıkmak pek mantıklı değil çünkü İslam, Kur'an evrime karşı değil. Canlıların varoluşunun evrelerinden bahseder. Canlılığın kaynağının yer yüzü ve su olduğunu bildirir. Kuran'dan evrim vardır ve ya yoktur diye bir yargı çıkarılamaz. Ayetlere bakarak evrim vardır veya topraktan insan şekline getirilip canlılar tek tek aynı şekilde yaratılmıştır manasını çıkarmak aşırı zorlama olur. O yüzden bir Müslüman için Evrime inanmanın veya inanmamanın imanı tehlikeye atan bir durumu olamaz.

    Şimdi bu açıklamayı yaptıktan sonra bir şey bildirmek istiyorum çünkü önemli ve hatalı algılanan bir konuya değinilmiş şu an onlarca, yüzlerce ve binlerce ara geçiş fosili bulunmuştur. En yaygın örneğini vermek gerekirse sudan karaya geçişin temsilcisi olan ve balıklar ile amfibiler arası bir geçiş türü olan Tiktaalik Fosili der ve susarım.




  • İşte bunlar hep teori

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konu son mesajına sağ tıkladığımda mesajınızın birazı görülüyor, " o kadar çok yanlış var ki hangisini düzelteceğimi şaşırdım... " .
    Kimden bahsettiğinizi anlamak hiç zor değil. Saymadım ama KB'de mesajına böyle başlayan 40-50. kişi filan olma ihtimaliniz büyük.
    Utanmayın, sıkılmayın binde birini düzeltseniz bile iyidir!
  • Korsan kullanıcısına yanıt
    Hayır, asıl saygısızılığı hiçbir bilimsel bilgisi olmaksızın Bilim Bölümünde maval okumaya kalkanlar buraya takılan tüm KB severlere yapıyorlar.
    Ben yalnızca onlara anlayışları kapsamında (!) cevap veriyorum!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Korsan

    Aynı şey olmadığını biliyorsun. Konunun tamamını okumadım sana hakaret etmişse forum desteğe bildirirsin veya sen de ona hakaret edersin.
    Neyse bu konuyu şikayet etmenin vakti geldi :D

    Bilim bölümünün kutsal kitabının ilk şartı, " önce konuyu oku " 'der!
    Artık beni takip etmeyi bırakırmısınız lütfen. Cevap vermememe rağmen bir süredir bana mesaj yazıp duruyorsunuz. Zaten her yazdığımı izleyip, bugün hava güzel yazsam bile eksileyen ve şikayet eden neommy özel timinin takibi altındayım!
    Ayrıca aynı şey!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neommy -- 18 Mart 2015; 15:31:11 >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.