Şimdi Ara

Atomlar nasıl canlı bir varlık oluşturuyor? (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
291
Cevap
1
Favori
12.284
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Sayın deep impact,
    quote:

    Herkesin aklı aynı oranda çalışmıyor
    sözü ile kastedilen anlam açık iken, lafı değiştirip "yok ben öyle demek istemedim, farklı çalıştığını kastettim demek ucuz bir politikadır. Neyse bunun üzerinde durmamak lazım. Ayrıca "kao" şeklinde hitap etmeniz hoşuma gitmiyor. Ne bu samimiyet.


    eskiden bir samimiyet vardı. İstanbul dan kalan. ancak sende o samimiyetten eser kalmamış. "kao" diye yazmamın sebebi samimiyetten kaynaklanmıyor, kısaltma diyebiliriz. hem sen o kadar bana agresif davranırken, başımdan geçen kazadan sonra bir "geçmiş olsun" bile demezken hangi samimiyetten bahsediyorsun anlamadım !!!



    quote:

    quote:

    bir canlıda mesela insanda milyarlarca şartların tesadüfen sağlanmış olduğuna hükmedebilir. ancak benim akıl ve mantığımın bunu kabul etmesi mümkün değildir. bu da ikimizin akıl ve mantıklarının ne derece farklı çalıştığının göstergesidir.


    Buraya katılıyorum. Benim aklıma yatıyor çünkü ben olaya kozmik perspektiften bakıyorum. Bir kasenin içerisine çeşitli organik maddeleri doldurup. "Hadi bakalım canlı oluşsun, bak oluşmuyor, böyle canlı oluşması imkansız". Demek bana göre doğru bir mantık değil. Dünyada kaç milyon metrekare alanda kaç milyar yıl geçti, evrende kaç milyar galakside kaç milyar gezegende kaç milyar yıl geçti bunları göz önünde bulundurmak lazım. Kozmik perspektiften bakıldığı zaman imkansız diye bir şeyin olmadığı ortaya çıkıyor.


    kainatı algılayabilmek için illa da kozmik perspektiften bakmaya gerek yok. düz mantık yeter. düz mantıkta da bir düzenin oluşabilmesi için ya bir irade olmalı ki sen bunu kabul etmiyorsun ya da çok mükemmel bir açıklaman olmalı ki bu müthiş boşluğu doldurabilsin.

    milyarlarca yıl geçti, peri bacası, koylar, göller oluştu dersen itiraz etmem. Ancak milyarlarca yıl geçti akarsular tersine akmaya başladı dersen orada "dur" derim.

    Sen insanın bedenini çok basit görüyorsun ki bu bilgi birikiminde böyle bir düşünce olamaz.

    milyarlarca yıl geçmiş olmasın bir eserin vücuda gelmesinin izahı olamaz. tıpkı milyarlarca yıl geçti piramitler rüzgar, deprem vs etkilerden meydana geldi diyemediğimiz gibi.

    bir insan vücudu bir pramite göre hayli kompleks bir yapı.

    düşünmen için bir örnek vereyim.

    milyonlarca yıllık insan hayatında meydana getirdiği sistemde yetki karmaşası söz konusu. (bknz c.başkanlığı başbakanlık)

    idare edilen 70 milyon insan.

    bir de insan vücuduna bak. 100 trilyon hücre. binlerce doku, onlarca organ - sistem, bir ülke gibi tıkır tıkır işleyen bir organizma.

    organlar - dokular vs binlerce görevi birbirleri ile karmaşaya girmeden nasıl düzenleyebilmişler ?


    buna benzer yüzlerce konu var. ama sadece bu örneği kozmik perspektiften değerlendirirsen sevinirim.

    ikinci olarak;

    insan maddeden meydana gelmiş diyorsun.

    ama insanda irade, sevgi, akıl, zeka vs gibi maddi olmayan özellikler mevcut.

    insanda bu özellikler varsa elbette bu özelliklerin de bir kaynağı olmalı. bu kaynak madde olamayacağına göre demek ki bir İRADE AKIL SEVGİ kaynağı olmalı öyle değil mi ? sen istersen bu kaynağa cosmos diyebilirsin. Ama böyle bir kaynak var ....




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    ama insanda irade, sevgi, akıl, zeka vs gibi maddi olmayan özellikler mevcut.

    insanda bu özellikler varsa elbette bu özelliklerin de bir kaynağı olmalı. bu kaynak madde olamayacağına göre demek ki bir İRADE AKIL SEVGİ kaynağı olmalı öyle değil mi ? sen istersen bu kaynağa cosmos diyebilirsin. Ama böyle bir kaynak var ....

    Katılıyorum.
    Yere rastgele bırakılan 52'lik deste iskambil kartı, kule oluşturabilir mi? Oluşturamaz. Yere bıraktığımız iskambil destesini 1milyar yıl izlesek yine de bir kule oluştuğunu göremeyiz.
    Bazı düşüncelere göre yerde ki deste canlanıp, evrim geçirip, bilinçlenip kule oluşturabilir gözüküyor. Ee o zaman hadi rastgele



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dellci -- 2 Mayıs 2007; 15:06:31 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    bir de insan vücuduna bak. 100 trilyon hücre. binlerce doku, onlarca organ - sistem, bir ülke gibi tıkır tıkır işleyen bir organizma.


    İnsan sence bu kadar göründüğü gibi mükemmel mi Deep.
    Bugün kü en karmaşık sinir sistemimizin gelişimi bile 4 milyar yıl gibi bir süreç de oluşmuş olduğunu düşürsek,biyolojik evrimin öyle kolay bir süreç olmadığını anlarız sanırım.
    Mükemmel,sorunsuz,birbirleriyle uyumlu sorunsuz çalışan bir fabrika gibi olduğumuzu düşünüyorsun ama,tıp biliminde ki bir çok araştırma,kendisive amacı insanda var olan hastalıkları ortadan kaldırmak için gayretle çalışmakta,bunların nedenleri ve tedavileri üzerine araştırmalar yapmakta.Ali Demirsoyun tabiriyle,siz bir fabrika düşünün ki bugün genetik olarak belirlenmiş 9000 çeşit hastalık var,ve bu fabrika bu 9000 hatayla üretim yapıyorsunuz.Bunda mükemmellik nerede acaba.
    Prostat,apandist,yirmilik yaşdişleri gibi başımıza musallat olan sorunlar ise bazıları.Neden gene mesela,madem bu kadar mükemmel bir tasarımdan bahsediyoruz ortada,insanlar sünnetli doğmuyor,neden sonradan sünnet olmak durumunda kalıyoruz,milyonlarca çocuğun enfeksiyon yüzünden ölmesi de cabası bu arada.
    Görünürde evrimini tamamlamamış,mükemmel olmayan bir canlıyız bizler.Var olan sorunlar bunun göstergesi değil de ne,sınav mı,ceza mı.
    quote:


    insan maddeden meydana gelmiş diyorsun.

    ama insanda irade, sevgi, akıl, zeka vs gibi maddi olmayan özellikler mevcut. insanda bu özellikler varsa elbette bu özelliklerin de bir kaynağı olmalı. bu kaynak madde olamayacağına göre demek ki bir İRADE AKIL SEVGİ kaynağı olmalı öyle değil mi ? sen istersen bu kaynağa cosmos diyebilirsin. Ama böyle bir kaynak var ....[/b


    Evrimi sadece biyolojik evrim olarak algılamamak lazım,belki de içine düştüğümüz en önemli yanılgı da bu,kültürel evrim de var, hatta ve hatta kültürel evrimin,biyolojik evrim üzerinde etkileri vardır
    insanın geçirdiği biyolojik evrime paralel olarak,kültürel evrimde insanın akıl,zeka,mantık gibi soyut olguları biçimlendirmesinde etkili olduğu düşüncesindeyim,ellerini kullanmaya başlayan bir canlıyla,emekleme devresinde olan bir canlının,hem biyolojik hemde kültürel evrim arasında farklılar olduğu açık değilmidir.
    Emek,insanı evrimleştirmiştir,elini kullanmaya başlamıştır,düşünmeye başlamıştır,neyi nasıl kullanırsa ona en fazla faydayı sağlar,bunun üzerine soyutlama yapmaya başlamıştır,aklıda,zekası da,mantığı da buna paralel olarak evrimleşmiş ve gelişmiştir.




  • quote:

    düz mantık yeter. düz mantıkta da bir düzenin oluşabilmesi için ya bir irade olmalı ki sen bunu kabul etmiyorsun ya da çok mükemmel bir açıklaman olmalı ki bu müthiş boşluğu doldurabilsin.


    Bu nasıl bir düz mantık ki, bilimsel bir teori bile değil. Ne hikmetse dünyada binlerce bilimadamı en basit düz mantığı bile kurup yaratılış kuramını bilimsel literatüre bile sokamıyorlar. Bunun nedeni şu cümleden anlaşılıyor.

    quote:

    düz mantıkta da bir düzenin oluşabilmesi için ya bir irade olmalı


    Bu iradenin yerine herhangi bir masal kahramanını ya da doğaüstü bir varlığı koyabiliriz. İşte bu yüzden bilimsel olamıyor. Bunun doğrulanabilir bir yönü yok. Doğaüstü bir iradenin ne bir canlı yarattığına şahit olunmuştur ne de herhangi başka bir olaya sebebiyet verdiğine şahit olunmuştur. Siz canlıların doğaüstü bir irade tarafından yaratıldığına inanabilirsiniz, buna ne itiraz edebilirim ne de eleştirebilirim, oysa benim inanmamı beklerseniz yazıklar olsun derim başka birşey demem.

    "Efendim canlılar çok kompleks". E sonuçta kaç milyar yıl süren evrim sürecinden geçtiler. Sadece kedi kendini eşleyebilecek lipid bir zar ve birkaç nükleotid dizisinden günümüzdeki karmaşıklığına ulaştı, canlılar öyle bir anda bu halleriye ortaya çıkmadılar elbet. Ayrıca canlılar karmaşık olsalar da kusurlarla doludur. Genetik hastalıklar en başında kanser hiç bir çevresel neden yokken kendi kendine meydana gelebilmektedir.


    quote:

    ama insanda irade, sevgi, akıl, zeka vs gibi maddi olmayan özellikler mevcut.

    insanda bu özellikler varsa elbette bu özelliklerin de bir kaynağı olmalı. bu kaynak madde olamayacağına göre demek ki bir İRADE AKIL SEVGİ kaynağı olmalı öyle değil mi ? sen istersen bu kaynağa cosmos diyebilirsin. Ama böyle bir kaynak var ....


    Akıl irade sevgi dediğiniz kavramlar soyut kavramlar olsa da kaynağını biyolojik temelden sonuçta maddeden alır. Beyin hücrelerinde cereyan eden elektrokimysal olaylardır sonuçta.

    Kozmos dediğimiz ise kozmoloji biliminde, muhtelif teorilerde geçen bir kavramdır, özellikle multiversler teorisinde geçer. Anlamı bütün evrenleri kapsayan matematiksel bir mekandır. Sizin din mantığı ile bakıp matematiksel bir kavrama akıl, mantık ve sevgi yüklemenize şaşırmamak lazım. Bu şuna benziyor "Sayı doğrusunda akıl mantık ve sevgi vardır"

    Sonuçta akıl mantık ve sevgi dediğimiz gelişmiş canlılara, bilhassa memelilere has özelliklerdir ve evrende birkaç yüz milyon yıllık mazisi vardır. Kozmosta akıl, mantık sevgi olmaz arkadaşım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 2 Mayıs 2007; 17:04:40 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: rashamon

    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    bir de insan vücuduna bak. 100 trilyon hücre. binlerce doku, onlarca organ - sistem, bir ülke gibi tıkır tıkır işleyen bir organizma.


    İnsan sence bu kadar göründüğü gibi mükemmel mi Deep.
    Bugün kü en karmaşık sinir sistemimizin gelişimi bile 4 milyar yıl gibi bir süreç de oluşmuş olduğunu düşürsek,biyolojik evrimin öyle kolay bir süreç olmadığını anlarız sanırım.


    elbetteki kolay bir süreç değildir. sen bilinçsiz atomlara, moleküllere, taşa toprağa güneşe bir organizma imal ettiriyorsun. bir kez daha düşün. bir gemi bir limana gidecek. gidebileceği milyarlarca liman olmasına rağmen her seferinde doğru limanı buluyor. bu gemi milyarlarca kez deneme yapsa kaç kez isabet kaydedebilir.

    halbuyseki canlılara bakığımızda milyarlarca gemi milyarlarca limandan her defasında doğru olanına gitmektedir. bu gemilerin rotası kaptanı hakkında bilgin var mı ?

    rota nasıl belirlendi ?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    ikinci olarak;

    insan maddeden meydana gelmiş diyorsun.

    ama insanda irade, sevgi, akıl, zeka vs gibi maddi olmayan özellikler mevcut.

    insanda bu özellikler varsa elbette bu özelliklerin de bir kaynağı olmalı. bu kaynak madde olamayacağına göre demek ki bir İRADE AKIL SEVGİ kaynağı olmalı öyle değil mi ? sen istersen bu kaynağa cosmos diyebilirsin. Ama böyle bir kaynak var ....



    Tam tersine akıl da, irade de, duygular da maddeseldir. Henüz tam olarak keşfedilememiş beyin diye bir şey var. Hafızaya ev sahipliği yapan beyin hücreleri var, hormonlar var, nörotransmitterler var. Ve bunların varolmasının nedeni bunların türün lehine olması. Bunların varolması bizi daha başarılı yaptı ve buralara kadar geldik.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    halbuyseki canlılara bakığımızda milyarlarca gemi milyarlarca limandan her defasında doğru olanına gitmektedir. bu gemilerin rotası kaptanı hakkında bilgin var mı ?

    rota nasıl belirlendi ?




    Milyarlarca geminin milyarlarca limandan hep doğru olanına gitmesini zaten bilim açıklıyor şu an. Hücre keşfedildi, DNA nın işlevi biliniyor. Yani bu soruyu sormaman gerek, çünkü cevabı var.


    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    elbetteki kolay bir süreç değildir. sen bilinçsiz atomlara, moleküllere, taşa toprağa güneşe bir organizma imal ettiriyorsun. bir kez daha düşün. bir gemi bir limana gidecek. gidebileceği milyarlarca liman olmasına rağmen her seferinde doğru limanı buluyor. bu gemi milyarlarca kez deneme yapsa kaç kez isabet kaydedebilir.



    Burada yanlış bir izah var. Örneklediğin konu canlılığın oluşumu sanırım. Bir kere zart diye taştan topraktan bir organizma oluşmuyor. Bildiğin gibi her şey çok basit yaşam formlarıyla başlıyor. İkincisi, milyarlarca deneme olduğu belki doğrudur, ama her deneme hedefine varmamıştır. Eğer hedefine varsaydı milyonlarca alternatif yaşam formu olurdu dünyada, ama şu an baktığımızda her canlıda benzer sistemleri ve benzer yapı taşlarını görüyoruz. Ayrıca Kaotika'nın dediği tüm canlılarda aminoasitlerin ışığı aynı yöne doğru büktüğü gerçeği de tüm canlıların ortak atadan geldikleri tezini doğrular ve senin önermeni çürütür.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Really -- 2 Mayıs 2007; 17:42:21 >




  • Ruslar milyon dolarlar harcadı ama tek bir canlı hücre yapamadı..

    AIDS çaresi bulunamadı....

    Neden ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ozas


    Ruslar milyon dolarlar harcadı ama tek bir canlı hücre yapamadı..

    AIDS çaresi bulunamadı....

    Neden ?





    İşte tam da bu noktada,yaratılışçıların ve akıllı tasarıcımların söylediği bir argüman olan,bize evrimleşmiş tek bir örnek gösteremiyorsunuz iddiasına bir örnek teşkil etmekte Hıv virüsü.
    Çünkü Hıv virüsü 1970lerde afrikadan çıktığı gibi aynı kalmış bir virüs değil,evrim geçirmiş ve geçirmekte olan bir virüs,tıpkı antibiyotiklere direnç kazanan bakteriler,kimyasallara direnç gösteren haşere ve böcekler gibi.

    Değişerek üremenin kanıtıdır Hıv virüsü,hayatta kalmak için,kendini ortama,şartlara ve durumlara adapte ediyor ve uyum sağlıyor.




  • sevginin biyolojik bir açıklaması var mıdır , var ise neden vardır?
    Kosmosun sevgisi mevcut olabilir mi?Enerji açısından bakıldığında açıklama gayet basit , ancak canlıdaki sevgi açısından bilemiyorum.Neden mevcut acaba?

    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Akıl irade sevgi dediğiniz kavramlar soyut kavramlar olsa da kaynağını biyolojik temelden sonuçta maddeden alır. Beyin hücrelerinde cereyan eden elektrokimysal olaylardır sonuçta.

    Kozmos dediğimiz ise kozmoloji biliminde, muhtelif teorilerde geçen bir kavramdır, özellikle multiversler teorisinde geçer. Anlamı bütün evrenleri kapsayan matematiksel bir mekandır. Sizin din mantığı ile bakıp matematiksel bir kavrama akıl, mantık ve sevgi yüklemenize şaşırmamak lazım. Bu şuna benziyor "Sayı doğrusunda akıl mantık ve sevgi vardır"

    Sonuçta akıl mantık ve sevgi dediğimiz gelişmiş canlılara, bilhassa memelilere has özelliklerdir ve evrende birkaç yüz milyon yıllık mazisi vardır. Kozmosta akıl, mantık sevgi olmaz arkadaşım.




  • evrimi savunan arkadaşlar
    hep geçmiş zaman fiilleriyle konuşuyorsunuz da bütün bu iddia ettiğiniz evrim sürecinde oradamıydınız hepsine şahit oldunuz da ondan mı böyle konuşuyorsunuz ortada kanıtlanmış birşey yok henüz, her ne kadar öyledir böyledir deseniz de sonuçta tüm söyledikleriniz varsayımdan ibaret ...

    bu sabah bahçeyi seyrederken bir kedi geldi bahçeyi koklayarak eşelemeye başladı; orasını biraz eşeledi olmadı başka bir yerini sonra başka bir yerini, nihayet bir yeri beğendi ve orayı açıp ihtiyacını giderdikten sonra tekrar koklayarak özenle kapattı ve gitti.

    şimdi bunun konumuzla ne alakası var derseniz, paylaşmak istedim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: rashamon

    quote:

    Orjinalden alıntı: ozas


    Ruslar milyon dolarlar harcadı ama tek bir canlı hücre yapamadı..

    AIDS çaresi bulunamadı....

    Neden ?





    İşte tam da bu noktada,yaratılışçıların ve akıllı tasarıcımların söylediği bir argüman olan,bize evrimleşmiş tek bir örnek gösteremiyorsunuz iddiasına bir örnek teşkil etmekte Hıv virüsü.
    Çünkü Hıv virüsü 1970lerde afrikadan çıktığı gibi aynı kalmış bir virüs değil,evrim geçirmiş ve geçirmekte olan bir virüs,tıpkı antibiyotiklere direnç kazanan bakteriler,kimyasallara direnç gösteren haşere ve böcekler gibi.

    Değişerek üremenin kanıtıdır Hıv virüsü,hayatta kalmak için,kendini ortama,şartlara ve durumlara adapte ediyor ve uyum sağlıyor.




    Bu adaptasyon değil miydi? Sonuçta hala virüs, hala bakteri ve hala böcek onlar .




  • benim fikrim, herhangi bir canlı çeşidinde çok uzun zaman içinde biyolojik değişiklikler olması
    yaratılış inancı ile çelişmez.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: phizikci


    quote:

    Orjinalden alıntı: rashamon

    quote:

    Orjinalden alıntı: ozas


    Ruslar milyon dolarlar harcadı ama tek bir canlı hücre yapamadı..

    AIDS çaresi bulunamadı....

    Neden ?





    İşte tam da bu noktada,yaratılışçıların ve akıllı tasarıcımların söylediği bir argüman olan,bize evrimleşmiş tek bir örnek gösteremiyorsunuz iddiasına bir örnek teşkil etmekte Hıv virüsü.
    Çünkü Hıv virüsü 1970lerde afrikadan çıktığı gibi aynı kalmış bir virüs değil,evrim geçirmiş ve geçirmekte olan bir virüs,tıpkı antibiyotiklere direnç kazanan bakteriler,kimyasallara direnç gösteren haşere ve böcekler gibi.

    Değişerek üremenin kanıtıdır Hıv virüsü,hayatta kalmak için,kendini ortama,şartlara ve durumlara adapte ediyor ve uyum sağlıyor.




    Bu adaptasyon değil miydi? Sonuçta hala virüs, hala bakteri ve hala böcek onlar .


    Ama bir farkları var değil mi? Peki milyonlarca yılda binlerce adaptasyon geçirseler gene aynı mı kalırlar?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ozas


    Ruslar milyon dolarlar harcadı ama tek bir canlı hücre yapamadı..

    AIDS çaresi bulunamadı....

    Neden ?




    Bunların başarılamaması evrimin olmadığı anlamına gelmez. Bilim bu tarz çıkarımları kabul etmez.



    quote:

    Orjinalden alıntı: eloko

    benim fikrim, herhangi bir canlı çeşidinde çok uzun zaman içinde biyolojik değişiklikler olması
    yaratılış inancı ile çelişmez.


    Keşke herkes sizin kadar açık fikirli olabilse.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Really -- 2 Mayıs 2007; 19:31:27 >
  • Tanrının planlamış olduğu bir evrimsel yaratılış inancı, elbette evrim ile çelişmez.
    Ancak evrim teorisi ile yaratılış inancı birbiriyle çelişmektedir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact
    halbuyseki canlılara bakığımızda milyarlarca gemi milyarlarca limandan her defasında doğru olanına gitmektedir. bu gemilerin rotası kaptanı hakkında bilgin var mı ?

    rota nasıl belirlendi ?


    Böyle bir inanış, bu gemileri yöneten bir başka "iradeyi" gerektirir. Ve o irade bütün tabiat olaylarına hükmedebilmeli ki böyle bir sonuç çıksın. Ki o irade sahibi ancak Allah olabilir.

    Yoksa bu işler öyle tesadüfi olamaz.

    Dolayısıyle bazı arkadaşlar evrim ile yaratılışın ikisini de kabul ediyor.

    Fakat, acaba böyle yüksek iradeli ve kainata baktığımız zaman abes ve maksatsız bir iş yapmayan bir Zat neden böyle uzun yolu takip etsin ki?
    Yani bir saatçi bir alıp saati kendisi yapsa mı daha kolaydır yoksa bi makine yapsın sonra o saati o makineye yaptırsın o mu daha kolaydır?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mustafa_ogr
    Fakat, acaba böyle yüksek iradeli ve kainata baktığımız zaman abes ve maksatsız bir iş yapmayan bir Zat neden böyle uzun yolu takip etsin ki?
    Yani bir saatçi bir alıp saati kendisi yapsa mı daha kolaydır yoksa bi makine yapsın sonra o saati o makineye yaptırsın o mu daha kolaydır?

    İnsanın düşünce yapısı tanrıyı anlayamaz. Algılama kapasitesi tanrıyı algılamaya yetmez.
    Bu yüzden tanrının neyi neden ve nasıl yaptığına insan bir cevap veremez.
    Sizin söylemek istediğiniz de insanın düşünce yapısından gelen bir mantıktır ve dolayısiyle tanrının davranışlarını açıklayamıyor.
    tanrı için uzun yol-kısa yol veyahut zor-kolay diye bir kavramın olacağını sanmıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dellci -- 2 Mayıs 2007; 22:41:02 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dellci

    Tanrının planlamış olduğu bir evrimsel yaratılış inancı, elbette evrim ile çelişmez.
    Ancak evrim teorisi ile yaratılış inancı birbiriyle çelişmektedir.



    Evrim bir oluşun mekanizmasını anlatıyor, bir yaratıcıyı değil.
    Bu nedenle evrim yaratım sürecine dairdir, yaratıcı sorusuna cevap değil!
    Dolayısıyla "evrimin tersi tanrıdır" diye bir şey söylenemez.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Really
    Tam tersine akıl da, irade de, duygular da maddeseldir. Henüz tam olarak keşfedilememiş beyin diye bir şey var. Hafızaya ev sahipliği yapan beyin hücreleri var, hormonlar var, nörotransmitterler var. Ve bunların varolmasının nedeni bunların türün lehine olması. Bunların varolması bizi daha başarılı yaptı ve buralara kadar geldik.


    bütün bunların maddesel olduğuna dair deliller mevcut değildir. bir bilgisayarı madde meydana getirebilir ama harfler de maddedir ama "mana" madde değildir, işletim sistemi madde değildir !!!


    quote:

    really
    Milyarlarca geminin milyarlarca limandan hep doğru olanına gitmesini zaten bilim açıklıyor şu an. Hücre keşfedildi, DNA nın işlevi biliniyor. Yani bu soruyu sormaman gerek, çünkü cevabı var.


    DNA nın tasarımını kim yaptı ? eli, gözü, kulağı, mideyi, barsakları sair tüm organları yerli yerine kim yerleştirdi ? milyonlarca dokuya onlarca organlara görev paylaşımını kim yaptı ? ben 10 kişiyi idare edemezken vücuttaki 100 trilyon hücreyi idare etme yetkisi kim tarafından tayin edildi ? karaciğere mideye beyne görevlerini kim öğretti ? söyler misin ? hepsi rastgele mi oldu ? istanbul da iki arkadaşın karşılaşması rastgele olabilir ama 10 arkadaş karşılıaşrısa bir organizasyon vardır değil mi ?


    quote:

    Bir kere zart diye taştan topraktan bir organizma oluşmuyor. Bildiğin gibi her şey çok basit yaşam formlarıyla başlıyor. İkincisi, milyarlarca deneme olduğu belki doğrudur, ama her deneme hedefine varmamıştır.


    senin çok basit dediğin yaşam formları bir proje olsa dünyanın en büyük binasının projesi göre milyon kat daha kompleks olur. siz yaşamı ne zannediyorsunuz ? basit dediğiniz yaşam bütün insanlığın en büyük eserlerinden daha komplekstir. bknz virüsler bknz bakteriler !!!

    quote:

    kaotika

    Bu iradenin yerine herhangi bir masal kahramanını ya da doğaüstü bir varlığı koyabiliriz. İşte bu yüzden bilimsel olamıyor. Bunun doğrulanabilir bir yönü yok. Doğaüstü bir iradenin ne bir canlı yarattığına şahit olunmuştur ne de herhangi başka bir olaya sebebiyet verdiğine şahit olunmuştur. Siz canlıların doğaüstü bir irade tarafından yaratıldığına inanabilirsiniz, buna ne itiraz edebilirim ne de eleştirebilirim,


    senden bir şey bekleyen yok ki. bunu da nereden çıkardın ? burada karşılıklı tartışıyoruz işte ...

    tabii ki bu dediklerimizi labaratuarda ispatlayamayız ama benim aklım "insan" gibi bir organizmanın milyarlarca yıllık bir tesadüfler zinciri ile meydana gelemeyeceği istikametinde çalışıyor. düşünseniz ya organizmada milyonlarca farklı hücre, doku, organ, sistem ... her biri farklı görev yapıyor. yaptıkları görevleri yeryüzündeki hiçbir labaratuar yapamıyor. sormazlar mı ki bu görevleri bu organlara hücrelere dokulara öğreten kimdir ? cosmos mudur ? madde midir ? rüzgar mıdır ? kimyasal reaksiyon mudur ?




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.