Şimdi Ara

Ateistlere cevap (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
73
Cevap
0
Favori
1.604
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ahlak anlayışı maddeden çıkmaz ancak maddeye tapınım süreci gösterebilir.

    insanın öz evladı denen bir tanımlamaya maddenin denk düştüğünü gördük. bu aşamada maddenin korunumu denen materyal öğenin varlığı, bu varlığı kutsarken aynı kutsamayı mesela bu öz değer(madde) dışındaki bir canlıya, mesela insana verme konusunda gösterebileceği ahlakiliği sıralama olarak değiller.

    sonralamaz veya ötelemez, değiller. bu 1 tam değerin bölümsel çokluğuna tekabül eder.

    ..............

    ahlaki olanı tanımlama konusunda bu ahlaki olandır demez. ahlaki olacak şeyi eşyaya bahşederken onun gayrısına karşı yaklaşımını bu ahlaki değerden arta kalanla doldurur.

    bu doldurma anında 1 tam değer eksilecektir ve geri kalan da değillenme sureti ile olumsuzu beyan ederek, olumlu olma ihtimali muallakta olanı ahlaki arayış olarak ileri sürecektir ki bu şekilde ahlak argumanı destek bulsun. yani kişi ahlakiliği aradığını söylerken en büyük ahlaksızlıkları zaten kazanılmış hak hanesinde gösterir. en büyük ahlaki çöküntü ise eşya yani maddenin kazanımındaki tavır eksikliğidir. madde mesela anne ve baba denen öğeden daha değerlidir. ispatları yapıldı bu konuların.

    ...............

    o açıdan maddeden çıkan ahlak maddesel töz olarak eşyanın ahlaki kazanımına yönelir. mesela çalan çırpan tecavüz eden adam ilahi kudret argumanına yakınsak duruşla manayı öne sürüp ahlak teoremini olumsular-özümsüler görülürken birden bir yıldırım çaktı ışık göründü ve annadı ki hayat boş, şeklinde anlam kazanır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-73A8A7D1E

    ""Semavi dinler adına konuşmuyorum orada insanbicimci tanrı yazıyor değil mi"" ifadesinin neresi, yazdıklarımın nesine cevap anlayamadım. Sert çıkışmak için ya da kötü niyetle demiyorum bunu cidden anlamadım ve anlatabilirsen sevinecegim.

    ""Zaten yanıt verdim merak etme"" neye, ne ile, ne yanıtı verdin gerçekten göremiyorum. Belki de benim anlama eksiğimdendir.

    olay bence Aristo Platon meselesi değil belli bir konu üzerinde kendi düşüncelerimizden bahsediyoruz birbirimizi ve olayları kalıplara sokmazsak daha yararlı tartışabileceğimize inanıyorum.
    http://www.felsefe.gen.tr/felsefe_sozlugu/i/insanbicimcilik_antropomorfizm_nedir_ne_demektir.asp

    Rahatsız olma durumu böyle işte.Hatta tarihselci açıdan konuşulursa tevrattaki görünen ve bilmeyen tanrı tasavvurunu yıkmak mevzusunda kaçınılmaz olarak ara formları gündeme getiriyor biz bunlara melek diyoruz

    ''Kutsal kitap yaratılmış mı yok yaratılmamış diye bir tartışma var.Ve yaratılmış diyenlerin sebebi özü itibariyle olmasa da mushaf ve gramer olarak hareket ve zaman düzleminde yer almasıdır.Eğer bize yabancı formda gelseydi gene insani bir biçimde anlaşılacaktı.Mesela robotun bizle fazla alakalı olmamasına rağmen filmlerdeki robot insanın varoluş kaygılarını izah etmek gayesiyle ademi profil çizer.Yani meselenin bu olmadığını dinin doğal mı yoksa vahiy mi olduğunu konuşmamız gerektiği sonucuna varıyoruz''




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-73A8A7D1E

    İstek bir ihtiyaçtır. Keyfi bir istek bile olsa, keyfe yönelik bir ihtiyaçtır bu.
    Ontolojide çıkan bilgi problemine çözüm bulunmuştur iki farklı düzlemin aynı kavramları farklı anlaşılır.Yani tanrının isteğiyle bizim arzularımız böylece analoji yapmaya uygun olmuyor çünkü bu kavram farkları da izah edilmesini şart koşuyor oysa biz bunu yapamıyoruz
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    yani tanrının, "insani olmayan" bir rahatsız olma ve isteme durumları vardır, ve bu durumlar, bir çelişki teşkil etmeyebilir mi diyorsun?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-73A8A7D1E -- 17 Nisan 2018; 17:4:32 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    sevgili zodion;

    beni anlamayıp seni nasıl anlıyorlar hafsalam almıyor ama olsun. var bu işte bi ince işçilik de... iyice bir şey bu durum aslında.

    anlaşılması zor bir kimse olduğundan senin über düşünüş bir kimse olma ihtimalin mevcut. gururla yazdım bu satırları.

    melek, kutsal ruh, ilah gibi kavramların nasıl üretildiğini biliyoruz ve bunun için kutsalın mahluk mu yoksa vahiy mi olduğu konusu da insani kavramsal bütünselliği içinde bellidir.

    bu kavramlar için göğün yarılmasına gökten ışıklar içinde kıyyamet kaddar yakuşuklu bir erkeğin melek olarak görünmesine ihtiyaç yok ki...

    ..................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 17 Nisan 2018; 17:6:24 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-73A8A7D1E

    yani tanrının, "insani olmayan" bir rahatsız olma ve isteme durumları vardır, ve bu durumlar, bir çelişki teşkil etmeyebilir mi diyorsun?
    Yok arkadaş cevap isteyince aklıma gelen ilk cevabı verdim onayladığımdan ziyade ancak istersen öyle de düşünebilirsin hem iki konuda birbirine örülmüş olur
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Yani bu duruma yönelik bir cevap yazarsam konudan sapmış olmayacağım değil mi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    sevgili zodion;

    beni anlamayıp seni nasıl anlıyorlar hafsalam almıyor ama olsun. var bu işte bi ince işçilik de... iyice bir şey bu durum aslında.

    anlaşılması zor bir kimse olduğundan senin über düşünüş bir kimse olma ihtimalin mevcut. gururla yazdım bu satırları.

    melek, kutsal ruh, ilah gibi kavramların nasıl üretildiğini biliyoruz ve bunun için kutsalın mahluk mu yoksa vahiy mi olduğu konusu da insani kavramsal bütünselliği içinde bellidir.

    bu kavramlar için göğün yarılmasına gökten ışıklar içinde kıyyamet kaddar yakuşuklu bir erkeğin melek olarak görünmesine ihtiyaç yok ki...

    ..................
    Literatürün çok örtük senin hangi bağlamda oğul dediğini bilmesemde tahminlerim kopya yada taklit manasında bir gösterge kullandığını söylüyor yani oğul yerine kopya yada taklit deyip bunun temelini belirtirsen o zaman anlaşılabilirliğin artacaktır




  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    ilgi için teşekkürler.

    oğul veya evlat denen şeyin mümkün olmadığını insanın eş denen varlıkla birlikte ancak kendilerini evlat(kopya sureta) edinebileceklerini, ortaya çıkan sonucun yani evladın aslında tahayyüldeki bir oluşum olduğunu fiziksel olarak ortaya konan şeyle arasındaki farkın da ilahiyat denen uhrevi sonuçları oluşturduğunu düşünüyorum.

    ...................

    yani insan türeme yolu ile evlat hayali kurabilmeyi anlatır ancak sahibi olamaz. yani fiili görüntü ortaya bir şey koysa dahi bu hayaldir. hayalin kendisi ile hayalin gerçeği arasındaki fark ise metafiz ötesi anlama giriş dersidir.


    ..................
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-73A8A7D1E

    Yani bu duruma yönelik bir cevap yazarsam konudan sapmış olmayacağım değil mi?
    Söyle tabi
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    İnsani biçimde anlaşılıyor olması sorun olmamalı? Kitabın amacı insan odaklı değil mi? Eğer açıklanamayacak ise hiç açıklanmaz ama okuduğumuz ahlak biçimi o günü temsil eden hatta ve hatta kitap olmasaydı ahlakın o düzeyde eğilim gösterdiği kitaptan önce de ahlakın yine doğu kültürünce şekillendiği belli. Anlam karmaşası, anlamın hangi varlık tarafından çıkarıldığı gibi sorunlar anlatılan yaratıcı için sorun olmamalı. Tanrının ahlakla işi olamaz. Başarabilseydi zaten şu an inanan kişi sayısı daha fazla olurdu diye tahmin ediyorum. Zaten sırf bu yüzden dönemsel bakış açısı çıkmıştır. Mitoloji kitaplarının okunması lazım çok tanrıdan tek tanrıya evrilirken ahlakın o zamanlardaki hali önemli. Sonra da diğer konunda anlattığım gibi parçalardan kurtulup ahlaka uzaktan bakarak kutsal kitaplardaki ahlakı yorumlayınca benim görüşüm tanrı ahlakla uğraşıyorsa orada bir terslik vardır oldu.

    Acaba düşündüğüm(üz) şey inanmak istediğimize kılıf uydurmak mı? diye de sormak lazım tabi en sonunda.




  • quote:

    Zodion @ 16 Nisan 2018 22:50:55

    Tatmin olmadığınızı biliyorum o nedenden ötürü müslüman savunucuların yardımına yetişiyorum.Kabul etmesinizde diğer tarafın zannettiğiniz kadar aciz olmadığını belirtmek gayesiyle maddeler halinde karşı tezlerimi sunacağım

    -Kötülük argümanı

    Binbir tane cevabı var açıp okuyup öğrenin

    -Etik problemler

    Madde olumsaldır ve bizim ahlak anlayışımızda maddeden çıktığına göre olumsalın yetkine dair söz söyleme hakkı yoktur

    -Bilişsel çelişkiler

    Kutsal metinlerin hem özgür iradeye atıf yapması hemde buna imkan tanımaması iki farklı önermede uzlaşılmaz bir durum yaratıyor.Ancak wittgenstein her dilin kendine has bir düzlemi olmasını savunuyor.Çünkü dil incelendiğinde çerçevedeki resimlerin arka planıyla figürleriyle bunlara ilaveten bu öğelerin gerek yerleriyle gerekse kendi arasındaki sıralamasının kendisi olduğunu sizlere açıkça anlatmaktadır

    -Sayısal yanlışlar

    Kutsal metinler günümüzdeki hakim zihniyetlerden biri olan sonuçların öncelenmesiyle yazılmaz.Kıssalar misaldir yani belirmek gerekirse bunlara tarihselci zihniyetle değerlendirmek kutsal metinlerin ruhuyla çelişmeyecektir

    -Perspektif irdelemeler

    Değenekle suyu yardı bizene diyenlere arketip ve göstergebilim nedir incelemelerini tavsiye ediyorum

    Aklıma daha fazla gelmiyor siz söyleyin cevaplayabilirsem cevaplarım


    HADO iki = Zodion




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    dua da bir ibadettir
    ibadet yaradan için değil insan için ihtiyaçtır
    insan unutkandır ve yaradanı unutmaması için insan için ihtiyaçtır
    düşünen insan için kuranın emirleri insan hayatını düzeltir

    kalp gözü meselesini anlamamanızın sebebi de ruhun gıdası olan imanı inkar edip ibadet gıdasını vermeyince ruhu zayıflatıp gözünü kör ettiniz suçu da yaradan atıp kurtuldunuz
  • Diğer taraf zodiona kaldıysa cidden aciz
    "Binbir tane cevabı var açıp okuyup öğrenin"
  • mhmt042 M kullanıcısına yanıt
    Tanri kor etmis. Bizim sucumuz yok.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Merhaba Zodion. Geç döndüğüm için kusura bakma, bir haftadır pek müsait olamıyordum.

    Anlaşılırlık için tek bir örnekten gitmek istiyorum. Bu da Tanrının öfkelenmesi olsun. Acaba Tanrının öfkesi, insan öfkesinden farklı bir şey olacağı için; Tanrının öfkesinin, haklı çıkması mümkün müdür?

    Gerçekten çok güzel bir soru bu.

    İlk başta buna şöyle karşı çıkılabilirdi: Ya Tanrının haksızlığı, bir çeşit haklılık olabilirse; niçin Tanrının haklılığı da, bir çeşit haksızlık olamasın?

    Fakat dikkatle bakınca, daha en başında, bunu bile söylemeye olanak vermeyen, daha büyük bir problem karşımıza çıkıyor.

    Burada, Tanrının haklı olması ihtimalinden bahsediliyor. Ne var ki bizler, zaten "haklı olmak" denen şeyi de insanî olarak biliyoruz.

    Yani hâl buyken, ben Tanrı'ya "haklı olabilir" dediğim zaman da, onu insanlaştırmaya tabii tutarak bu iddiayı öne sürmüş olurum. Oysa ki, Tanrıyı insanlaştıracağı için, haksız kavramını reddetmiştim.

    Eğer Tanrının haksız olabileceğini insanlaştırma sebebiyle reddedersem, haklı olabileceğini de reddetmiş olurum.
    Bu, şu anlama gelir: İnsanlaştırma iddiasından yola çıkarak ne bir suçlama yapılabilir ne de bir aklama. Yani bu konuya dayanmak hiçbir surette sonuç vermiyor.

    ***

    Bir diğer durum daha var. Eğer bir cevap görmek istiyorsak, anlaşılamazın haklılığına dayanmaktansa; anlaşılabilire yapılan haksızlığa bakabiliriz.

    Yani haksızlığı, haksızlık yapan anlaşılamaz üzerinden değil de, haksızlığa uğrayan anlaşılabilir üzerinden değerlendirmeye çalışırsak eğer; kendisine verilen irade ve verili ortam gereğince devinen bir insana, bu iradenin ve ortamın gerektirdiği hareketleri yaptığı için öfkeleniliyorsa, o kişi adına, bu durumun düpedüz bir saçmalık olacağı barizdir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    İyiyi bilmezken kötüye dair bir fikrinde olamaz

    Alıntıları Göster
    Dinin gittigi yerlerde cinayet ve katliamlarin rutin hake gelip ne peygamber nede kitaplara dair hic bir gecmisleri olmayan topljmlarda insan hayatina deger verilmesini neye bagliuorsunuz..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    Dinin gittigi yerlerde cinayet ve katliamlarin rutin hake gelip ne peygamber nede kitaplara dair hic bir gecmisleri olmayan topljmlarda insan hayatina deger verilmesini neye bagliuorsunuz..

    Alıntıları Göster
    Değer verildiğini nerden biliyorsun söylediğin geçerli olsaydı karl marxın dediği şekilde insanlar reklamlarla metalaştırılmaz ve kendilerine yabancılaştırılmazdı açıkçası şimdi ben bir şeyler diyorum lakin bunlar doğru mu diye akıl yürüt



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 25 Nisan 2018; 1:11:21 >
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Ben bikiyorum cunku gozum kor degil.

    Amazon avusturya afrika sibirya uzak dogu asya gibi izole kalmis ve inanclarina din denilemeyecek toplumlarjn vogunda ahlak kutallari cok daha rtkin sekilde yurutulmekte.

    Ustelik bu toplumlarda kisasa kissastan ziyade cok daha esnek cezalar soz konusudur.

    Yani cezanin cayduriciligindan pek bahsedilemez.



    Insan hayatina cok daha deger verilmektedir.

    Inancli toplumlardaki ayni oranlarda vinayet ve katliam yasansa simdi hic biri yaaiyor olamazdi.

    Demek ki birini oldurmek birjne tecavuz etmek calmak dovmek sovmek gibi eylemlerin kotu oldugunu kabul etmek icin dine ihtiyacijiz yok.

    Var diyen uyaninca tekrar dusunebilir.

    Islam cografyasindaki nadir gorulup mantikli buldugum davranislardan niri oldurulen birinin yakinlari veya haksizliga ugrayan birinin sucluyu affetmesidir.

    Ki bunun dinin degil merhametin meyvesi oldugunu anlamak icin affedilmeyenlerin oranjna bakmak yeterlidir.

    Tanri soyle affediciyim boyle azapciyim derken dinini yasadigini idda edenler affetmekten aciz..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sething

    Ben bikiyorum cunku gozum kor degil.

    Amazon avusturya afrika sibirya uzak dogu asya gibi izole kalmis ve inanclarina din denilemeyecek toplumlarjn vogunda ahlak kutallari cok daha rtkin sekilde yurutulmekte.

    Ustelik bu toplumlarda kisasa kissastan ziyade cok daha esnek cezalar soz konusudur.

    Yani cezanin cayduriciligindan pek bahsedilemez.



    Insan hayatina cok daha deger verilmektedir.

    Inancli toplumlardaki ayni oranlarda vinayet ve katliam yasansa simdi hic biri yaaiyor olamazdi.

    Demek ki birini oldurmek birjne tecavuz etmek calmak dovmek sovmek gibi eylemlerin kotu oldugunu kabul etmek icin dine ihtiyacijiz yok.

    Var diyen uyaninca tekrar dusunebilir.

    Islam cografyasindaki nadir gorulup mantikli buldugum davranislardan niri oldurulen birinin yakinlari veya haksizliga ugrayan birinin sucluyu affetmesidir.

    Ki bunun dinin degil merhametin meyvesi oldugunu anlamak icin affedilmeyenlerin oranjna bakmak yeterlidir.

    Tanri soyle affediciyim boyle azapciyim derken dinini yasadigini idda edenler affetmekten aciz..
    Hiç mi filmden diziden haberin olmadı senin kabile dediğin adamlar dövmek değil kazanda kızartıp yiyorlar.Sen metalaşma konusuna ne diyorsun fikrini konulardan konuya atlatmadan belirt




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.