Şimdi Ara

Astsubay okulunda bazı öğrenciler namaz kılma gerekçesiyle eğitimlere katılmadı,komutanlar göz yumdu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
22
Cevap
1
Favori
759
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Tuzla Piyade Okulu’nda teğmenler arasında yaşanan tartışmadan sonra çarpıcı bir iddia da Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Meslek Yüksekokulu’nda (JAMYO) ortaya atıldı. Namaz kılmak isteyen bazı öğrencilerin eğitimlere katılmak istememelerine göz yumulduğu ileri sürüldü.


    Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar imzalı haberindeki iddiaya göre, Bursa’da bulunan Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulu’nda Menzil cemaatine yakınlığıyla bilinen bazı ikinci sınıf öğrencileri, namaz kılma gerekçesiyle bazı eğitimlere katılmak istemedi. Komutanlar da bu duruma göz yumdu. Bunun sürekli hale gelmesi üzerine de ibadet gerekçesiyle eğitimlere katılmayan dört öğrenci ile duruma tepki gösteren başka bir öğrenci arasında tartışma yaşandı. Tepki gösteren öğrencinin “Başlayacağım artık sizin torpilinize” çıkışı ardından sözlü tartışma fiziki tartışmaya dönüştü. 28 Aralık 2023 tarihinde meydana gelen tartışma, komutanların müdahalesi ile son buldu.


    İlk olay değilmiş: Menzilci dört öğrenci, kantinde Atatürk hakkında ileri geri konuşmaya başladılar…


    Konuya ilişkin konuşan başka bir öğrenci ise bu kavganın ilk olmadığını 16 Ekim’de de Atatürk ile ilgili başka bir tartışmanın yaşandığını söyledi. Öğrenci iddiayı şöyle anlattı:

    “O gün inkılap tarihi dersi sonrası Menzilci dört öğrenci, kantinde Atatürk hakkında ileri geri konuşmaya başladılar. İçlerinden birisi Atatürk’ü kastederek ‘Bunu bize neden anlatıyorlar’ dediğini duyan başka üç öğrenciye tepki verdi, tartışma yaşandı. O tartışma da fiziki kavgaya döndü.”


    Tuzla’da ne yaşanmıştı?


    10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle buna tepki gösteren teğmen arasındaki kavgayı ilk olarak Veryansın TV’den Yılma Başar Korkmaz duyurmuştu.


    Teğmenler arasındaki tartışma, ilerleyen günlerde de sürdü. 13 Kasım’da bazı teğmenler yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin kaldığı 405 numaralı koğuşun kapısına Atatürk posteri astı. Atatürk posterine tepki gösteren teğmenlerle poster asan teğmenler arasında arbede yaşandı. Arbededen sonra 10 Kasım’da yakasına Atatürk posteri takmayan Piyade Teğmen A.A. Tuzla Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu almak istedi. Hastanede darp izine rastlanmadığı raporu verilince Tuzla Polis Merkezi’ne giderek şikâyetçi oldu.


    Bu gelişmeler üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı idari soruşturma başlattı. Disiplin Soruşturma Heyeti’nin 5 Aralık’ta hazırladığı raporla yakasına Atatürk fotoğrafı takmayanlara tepki gösteren dört teğmenin ihracı istendi. Disiplin Soruşturma Heyeti 405 numaralı koğuşta kalan üç teğmenin de ihracını talep etti.


    10Haber’in ulaştığı bilgiye göre teğmenlerden sorumlu alay komutanı albayla bölük komutanı bir üsteğmen de yaşanan olaydan sonra görevden uzaklaştırıldı.


    T24




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi NeoNesil2025 -- 7 Ocak 2024; 16:18:10 >







  • Ne varsa şu tarikatlarda var.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • İslam düşmanlığı tam gaz.

  • Vah ki vah. Menzilciler orduya da mı girmiş?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Normaldir , Fetö ye de ne istedilerde verenler şimdi diğer tarikat ucube ve gureba larına aynı imtiyazı tanıyor.. Bi kaç yıl sonra yine mağdurum mağdurum diye ağlamaya başlarlar..+++++

  • Navi kullanıcısına yanıt

    sızmadığı kurum mu var üstad. hastane, adliye vs. hepsi cemaat üyelerine peşkeş çekildi/çekilmeye devam ediyor


    15 Temmuz olayından sonra akıllandılar sandık ama maalesef aynı tas, aynı hamam devam...


    sonra Tarikatlar, cemaatler kapatılsın deyince islam düşmanı vatan haini oluyoruz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi NeoNesil2025 -- 7 Ocak 2024; 15:9:31 >
  • Siyasal İslamci dincilerin yok etmediği bir ordu kalmıştı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • katılım tarihi 24 Aralık 2023


    belediye bankamatiklerine blok

  • Ordunun statüsü ve sistemi başkadır. Emir komuta zinciri önemlidir. Başkalarına biat ve itaat tüm sistemi alt üst eder. Ülkenin temeline dinamittir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • por favor kullanıcısına yanıt

    fetöcülük tam gaz

  • Zihniyet değişmedikten sonra fetö gider metö gelir. İçine ettikleri TSK'nın komutanı en son NATO toplantısında çay topluyordu.


    Bir şey deyince de "islam düşmanlığı tam gaz" diye böğürürler hain oğlu hainler.

  • Peygamber ocağında namaz kılmak ne zamandan beri olay oldu ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • furandor kullanıcısına yanıt

    Mesele namaz kılmak değil. Bu kadar basite indirgemeye gerek yok. Kelimeyi tevhid bayrağı olayındaki gibi, insanlar la ilahe illallah cümlesine de düşman değil.

    Ben ordunun en çok suçlandığı dönemde askerlik yaptım. Bölük komutanının ve bazı subayların namaz kıldığını oruç tuttuğunu gördüm. Hiç beklemiyordum. Gösteriş namazı değildi onların ki.

    Orduya tarikat ve cemaatler sızarsa o ordu, ordu olmaktan çıkar. Onların yapısı, anlayışı farklıdır.

    Doğrudan ilgili değil ama Endonezya'da imam namaz sırasında ölüyor, cemaat namaz bitinceye kadar adama bakmıyor. Belki basit müdahale ile kurtulacak. Bu anlayış orduya girerse, bu bir risktir, tehlikedir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • afyoncu denilen tip , karar mekanizması olunca; normal bunların olması. Astsubay okulunda bazı öğrenciler namaz kılma gerekçesiyle eğitimlere katılmadı,komutanlar göz yumdu 



    müptezeller de kıvranıyor "izlam düjmanlıgı yegenlerrrr wahoooo"

  • Benim yorumumu silen kişinin niyeti neydi çok merak ediyorum. Maklubeciler her yere sızmış.

  • Böyle asker güvenlik açığı ülke topraklarını da riske attırır . Düşünsenize, Müslüman bir ordu saldırsa bunlar Ehl-i Müslim, Ehl-i İslam ! derler savaşmazlar veya etkisiz kalırlar...


    İlişiği derhal ivedilikle kesilip askeri mahkemelerde de yargılanmalılar sivil olarak ta ..

  • smart1978 kullanıcısına yanıt
    Jandarma asker değil. Olayın orduyla alakası yok. Jandarmayla alakası var.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Bakın seneler öncesi 2018 2019 yılları.


    Rahmetlinin üniversite hastanesinde muayenedeyiz. Kapı çaldı ( muayene sırasında hocamız muayene bölünmesi diye kapıyı kitlerdi ) Sonra telefona 2 çağrı gelince kapıyı açtı . Hemşire ya da sekreter hanım , hoca ile dışarda bir şeyler konuştular.


    Hoca döndüğünde bize , adamları muayeneye sokamıyoruz , namaza çıkmışlar vs diye söylenmişti. tabii poliklinik önünde bekleyen onca hastanın ne önemi var..


    Bugünlerde twitter da dönüyor. Namaza gidenleri mesai bırakırsanız , namaza giden kalmaz diye :D

  • ALLAH kabul etsin sayılarını arttırsın inşeALLAH. Adı Peygamber ocağı Mehmetçik olan kurumda namaz kılınması zoruna giden varlıkların acilen Mehmet Akif ERSOY un İstiklal Marşını ve Mehmetçiğe yazdığı şiiri okumasını tavsiye ederim :)


    Astsubay okulunda bazı öğrenciler namaz kılma gerekçesiyle eğitimlere katılmadı,komutanlar göz yumdu


    ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

    Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?

    En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,

    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-

    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

    Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!”

    Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

    Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

    Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

    Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,

    Ostralya’yla berâber bakıyorsun: Kanada!

    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;

    Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

    Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...

    Hani, tâ’ûna da züldür bu rezîl istîlâ!

    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,

    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle sefîl,

    Kustu Mehmedçiğin aylarca durup karşısına;

    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...

    Medeniyyet denilen kahbe, hakîkat, yüzsüz.

    Sonra mel’undaki tahrîbe müvekkel esbâb,

    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;

    Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı;

    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

    Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam ;

    Atılan her Iağamın yaktığı: Yüzlerce adam.

    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;

    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...

    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

    Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak.

    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller

    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller

    Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,

    Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre .

    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermîler...

    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!

    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

    Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat îman?

    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?

    Çünkü te’sîs-i İlâhî o metîn istihkâm.

    Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,

    Beşerin azmini tevkîf edemez sun’-i beşer ;

    Bu göğüslerse Hudâ’nın ebedî serhaddi;

    “O benim sun’-i bedî’im, onu çiğnetme” dedi.

    Âsım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:

    İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.

    Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

    Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor;

    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd’i...

    Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...

    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

    “Gömelim gel seni târîhe” desem, sığmazsın.

    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...

    Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.

    “Bu, taşındır” diyerek Kâ’be’yi diksem başına;

    Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmıyle,

    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,

    Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;

    Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,

    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;

    Gündüzün fecr ile âvîzeni lebrîz etsem;

    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...

    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

    Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini,

    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn’i,

    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...

    Sen ki, İslâm’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

    O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

    Sen ki, rûhunla berâber gezer ecrâmı adın;

    Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât,

    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

    Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,

    Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

    MEHMET AKİF ERSOY




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ŞAKACI -- 7 Ocak 2024; 21:46:25 >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.