Şimdi Ara

Assassin's Creed IV: Black Flag (2013) [ANA KONU] (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.826
Cevap
18
Favori
142.287
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    Uzakdoğu ile alakalı bir fan art:

    Assassin's Creed IV: Black Flag (2013) [ANA KONU]


    Hoş bir çalışma ama mantık hatası var. Samurayların gizlenme ihtiyacı yok. Böyle gizlenen samuray feci sırıtır :) Zaten gündelik kıyafet de değil, zırhlı savaş kıyafeti. Bu kısma takılmadım, tasarlayan savaş kıyafetiyle tasarlamak istemiştir. Daha karizma duracağını düşünmüş olabilir...

    Zaten ninjalık samuraylıktan gelme. Bir şekilde ters düşüp efendisinden ayrılmış yahut efendisi tarafından kovulmuş samuraylar zamanla gizlilik ihtiyacı duyuyorlar. Bu ihtiyaca binaen de tanınmayı engelleyecek kıyafetler, gizliliğe uygun silahlar ve dövüş sanatı (Ninjutsu) geliştiriyorlar. Bu yüzden bir samurayı değil ninjayı oynamamız daha mantıklı duruyor.


    Dipnot: Şu kapüşondan da kurtulsunlar artık. Her coğrafyaya gitmiyor.

    Dipnot 2: O açıyla tutulan o uzunlukta bir katananın uç kısmının, karakterin sol tarafından da (bizim bakış açımızdan sağ) belli bir miktar gözükmesi gerekir. Yalnız tüm bunlara rağmen eleman şekil :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KFK -- 16 Aralık 2012; 3:54:36 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai

    @KFK hocama da japonya konusunda katılıyorum.kızılderiliden assassin olduysa, japonlardan hayli hayli olur.daha önceden aklıma gelmişti ac'de katana görmek çok hoş olur aslında.hatta çevresel faktörleri de düşünürsek o samurayların ağacı vardı kiraz ağacı mıydı hatırlamıyorum.onun yaprakları dökülürken bizim karakter karizma yürüyecek falan özel çiçekli böcekli giysileri falan hoş olurdu bence.

    Aslında Japonya epeyden beridir aklımda. Öyle pat diye verilmiş bir örnek değil. Feodal dönem Japonya'sı, derebeylerin birbiriyle sürekli mücadelesine sahne oluyor. Bütün derebeyleri (Daimyo'lar) Şogun olma peşinde. AC serisinin geri planında da, birbiriyle savaş halinde iki taraf muhakkak var. Yani o dönem, oyunun geri planı olmaya oldukça müsait.

    Mesela Daimyo'lar Şogun olma yolunda Elma'ya sahip olmanın önemini keşfetmişlerdir. İşte biz bu mücadele sürecinde devreye gireriz. Bir klan dostumuz olabilir, ya da bütün klanlarla iyi geçiniyor gibi gözüküp ikili oynayabiliriz. Tapınakçılar da misyonerlik ayağına adaya gelebilirler. Neticede ben senarist değilim, sağlam bir senaristin elinde dallanıp budaklanabilir bu senaryo. Çok da esaslı olur hani.

    Artı, bir de oyunlarda bir kişiyi yönetmek sıkıcı olmaya başladı. Tamam ana karakterle özdeşleşme hadisesi var ama ana karakterin ölümsüzlüğü fena halde saçma. Misal, yönettiğimiz ana karakter tam biz ona ısındığımızda öldürülür, başka bir suikastçiyle kaldığımız yerden devam edebiliriz. Hatta ikinci suikastçi, ölen yoldaşının intikamını da alma peşindedir. Onu da yan görevlere koyarsın, iki senaryo birden işler. Birbirini tekrarlayan sıkıcı yan görevlerden de kurtarmış olursun oyunu. Bahsettiklerim bir oyuna çok rahat yedirilebilecek şeyler, uçuk değil. Bir karakterle başlayıp türlü badireler atlatma, yığınla adamın arasına öyle yalın kılıç dalma hadisesi bayacaktır bir süre sonra. Ramboculuk da bir yere kadar.

    AC3'ü almadım mesela. Merak dahi etmiyorum. Amerika ne ayak? Connor kim? Pazar nerdeyse senaryo oraya kayıyor. Tamam, Tapınakçıların Mason localarına sızdığı, Masonların da Amerika'nın kurulmasında büyük rol oynadıkları söylentisini biliyoruz. Belki gerçeklik payı da var. Buradan bağlayabilirsin Amerika'ya oyunu da, git AC 10'da felan bağla. Senaryo gereği git, Amerikan oyuncusunun gönlünde taht kurmaya gitme oraya...

    Neyse, fazla da çorba etmeyelim.


    Güzel fikirler var. Fakat tek karakterden çıkma fikrine katılmıyorum. Ramboculuk diyorsun ama Connor dışında diğer iki suikastçimiz eğitimlerini almış insanlar. Altair çocukluğundan beri Master Assassin tarafından eğitilmiş birisi. Ezio 17 yaşında öldürdü ilk hedefini. 40 yılı aşkın süredir Suikastçilik yaptı. Altair 60 yılı geçiyor. Karakterleri yedirerek, harmanlayarak, bu işe nasıl başladılar-nasıl bitirdiler çok güzel yorumladılar. Ha dediğin olay olabilir. Fakat açıkçası 3. oyunda Connor 'a geçmesi için bin dua ettim ancak geçtim Connor 'a. Altair-Ezio ikilisinin vereceği tadı vermesi lazım yeni suikastçinin. Avrupa dışına çıkarlarsa ben tad vereceklerini sanmam ve Allah için şu ateşli silahlardan kurtulsunlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TehErozbey

    quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai

    @KFK hocama da japonya konusunda katılıyorum.kızılderiliden assassin olduysa, japonlardan hayli hayli olur.daha önceden aklıma gelmişti ac'de katana görmek çok hoş olur aslında.hatta çevresel faktörleri de düşünürsek o samurayların ağacı vardı kiraz ağacı mıydı hatırlamıyorum.onun yaprakları dökülürken bizim karakter karizma yürüyecek falan özel çiçekli böcekli giysileri falan hoş olurdu bence.

    Aslında Japonya epeyden beridir aklımda. Öyle pat diye verilmiş bir örnek değil. Feodal dönem Japonya'sı, derebeylerin birbiriyle sürekli mücadelesine sahne oluyor. Bütün derebeyleri (Daimyo'lar) Şogun olma peşinde. AC serisinin geri planında da, birbiriyle savaş halinde iki taraf muhakkak var. Yani o dönem, oyunun geri planı olmaya oldukça müsait.

    Mesela Daimyo'lar Şogun olma yolunda Elma'ya sahip olmanın önemini keşfetmişlerdir. İşte biz bu mücadele sürecinde devreye gireriz. Bir klan dostumuz olabilir, ya da bütün klanlarla iyi geçiniyor gibi gözüküp ikili oynayabiliriz. Tapınakçılar da misyonerlik ayağına adaya gelebilirler. Neticede ben senarist değilim, sağlam bir senaristin elinde dallanıp budaklanabilir bu senaryo. Çok da esaslı olur hani.

    Artı, bir de oyunlarda bir kişiyi yönetmek sıkıcı olmaya başladı. Tamam ana karakterle özdeşleşme hadisesi var ama ana karakterin ölümsüzlüğü fena halde saçma. Misal, yönettiğimiz ana karakter tam biz ona ısındığımızda öldürülür, başka bir suikastçiyle kaldığımız yerden devam edebiliriz. Hatta ikinci suikastçi, ölen yoldaşının intikamını da alma peşindedir. Onu da yan görevlere koyarsın, iki senaryo birden işler. Birbirini tekrarlayan sıkıcı yan görevlerden de kurtarmış olursun oyunu. Bahsettiklerim bir oyuna çok rahat yedirilebilecek şeyler, uçuk değil. Bir karakterle başlayıp türlü badireler atlatma, yığınla adamın arasına öyle yalın kılıç dalma hadisesi bayacaktır bir süre sonra. Ramboculuk da bir yere kadar.

    AC3'ü almadım mesela. Merak dahi etmiyorum. Amerika ne ayak? Connor kim? Pazar nerdeyse senaryo oraya kayıyor. Tamam, Tapınakçıların Mason localarına sızdığı, Masonların da Amerika'nın kurulmasında büyük rol oynadıkları söylentisini biliyoruz. Belki gerçeklik payı da var. Buradan bağlayabilirsin Amerika'ya oyunu da, git AC 10'da felan bağla. Senaryo gereği git, Amerikan oyuncusunun gönlünde taht kurmaya gitme oraya...

    Neyse, fazla da çorba etmeyelim.


    Güzel fikirler var. Fakat tek karakterden çıkma fikrine katılmıyorum. Ramboculuk diyorsun ama Connor dışında diğer iki suikastçimiz eğitimlerini almış insanlar. Altair çocukluğundan beri Master Assassin tarafından eğitilmiş birisi. Ezio 17 yaşında öldürdü ilk hedefini. 40 yılı aşkın süredir Suikastçilik yaptı. Altair 60 yılı geçiyor. Karakterleri yedirerek, harmanlayarak, bu işe nasıl başladılar-nasıl bitirdiler çok güzel yorumladılar. Ha dediğin olay olabilir. Fakat açıkçası 3. oyunda Connor 'a geçmesi için bin dua ettim ancak geçtim Connor 'a. Altair-Ezio ikilisinin vereceği tadı vermesi lazım yeni suikastçinin. Avrupa dışına çıkarlarsa ben tad vereceklerini sanmam ve Allah için şu ateşli silahlardan kurtulsunlar.

    Karşısına aldığı düşman/düşmanlar da eğitimli neticede. Hem bu adamlar gizlice sokulup öldürmeye programlı, düzenli ordu karşısına çıkarılacak adamlar değil. Tamam biz eğitimli karakterleri yönetiyoruz senaryo gereği ama karşı tarafı küllü çömez kabul edemeyiz. Zaten oyunda karşımıza çıkan ''kumandan'' pozisyonundaki adamların, bizden daha diri ve usta olmaları bahsettiğim gerçeğin oyuna yansıtılmışı. Ve bu adamların arasında kalıp öldüğümüz de olmadı değil. Yani ustaları da yenecek ustalar var :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai

    @KFK hocama da japonya konusunda katılıyorum.kızılderiliden assassin olduysa, japonlardan hayli hayli olur.daha önceden aklıma gelmişti ac'de katana görmek çok hoş olur aslında.hatta çevresel faktörleri de düşünürsek o samurayların ağacı vardı kiraz ağacı mıydı hatırlamıyorum.onun yaprakları dökülürken bizim karakter karizma yürüyecek falan özel çiçekli böcekli giysileri falan hoş olurdu bence.

    Aslında Japonya epeyden beridir aklımda. Öyle pat diye verilmiş bir örnek değil. Feodal dönem Japonya'sı, derebeylerin birbiriyle sürekli mücadelesine sahne oluyor. Bütün derebeyleri (Daimyo'lar) Şogun olma peşinde. AC serisinin geri planında da, birbiriyle savaş halinde iki taraf muhakkak var. Yani o dönem, oyunun geri planı olmaya oldukça müsait.

    Mesela Daimyo'lar Şogun olma yolunda Elma'ya sahip olmanın önemini keşfetmişlerdir. İşte biz bu mücadele sürecinde devreye gireriz. Bir klan dostumuz olabilir, ya da bütün klanlarla iyi geçiniyor gibi gözüküp ikili oynayabiliriz. Tapınakçılar da misyonerlik ayağına adaya gelebilirler. Neticede ben senarist değilim, sağlam bir senaristin elinde dallanıp budaklanabilir bu senaryo. Çok da esaslı olur hani.

    Artı, bir de oyunlarda bir kişiyi yönetmek sıkıcı olmaya başladı. Tamam ana karakterle özdeşleşme hadisesi var ama ana karakterin ölümsüzlüğü fena halde saçma. Misal, yönettiğimiz ana karakter tam biz ona ısındığımızda öldürülür, başka bir suikastçiyle kaldığımız yerden devam edebiliriz. Hatta ikinci suikastçi, ölen yoldaşının intikamını da alma peşindedir. Onu da yan görevlere koyarsın, iki senaryo birden işler. Birbirini tekrarlayan sıkıcı yan görevlerden de kurtarmış olursun oyunu. Bahsettiklerim bir oyuna çok rahat yedirilebilecek şeyler, uçuk değil. Bir karakterle başlayıp türlü badireler atlatma, yığınla adamın arasına öyle yalın kılıç dalma hadisesi bayacaktır bir süre sonra. Ramboculuk da bir yere kadar.

    AC3'ü almadım mesela. Merak dahi etmiyorum. Amerika ne ayak? Connor kim? Pazar nerdeyse senaryo oraya kayıyor. Tamam, Tapınakçıların Mason localarına sızdığı, Masonların da Amerika'nın kurulmasında büyük rol oynadıkları söylentisini biliyoruz. Belki gerçeklik payı da var. Buradan bağlayabilirsin Amerika'ya oyunu da, git AC 10'da felan bağla. Senaryo gereği git, Amerikan oyuncusunun gönlünde taht kurmaya gitme oraya...

    Neyse, fazla da çorba etmeyelim.



    kurgu güzel bence.düşüncelerine de katılıyorum hocam. keşke oyun firması da bizim gibi düşünse biraz

    quote:

    Orijinalden alıntı: TehErozbey

    quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai
    bence ac1'deki tek eksiklik şu binaya tırmanırken tepeye çıkmadan önce assassinate yapabiliyoruz ya ac2 ve sonrasında; işte o hareket eksik.assassination from ledge miydi neydi.yani bakıyorum 1.oyunun yılına göre grafikleri iyi.sadece göze kötü gözüken objeler ile uğraşılabilirdi.onun dışında kaymak gibi oyundu.o ayı gibi templarların hayalarıma tekme atmasını özledim ya

    Eski oyunun tadı bir ayrıydı ya. Hani Templar=Düşman demekti. Hatta bütün herkes düşman demekti. Hele birde Altair gibi düşündüğünde hiçbirşey seni tutamazdı. Sallıyorum eğer ileride yeniden Altair 'e dönüş olursa(Devil May Cry gibi) AC2-3 gibi olmalı. Annesi babası nasıl öldürüldü, Al Mualim ile ilişkisi nasıl arttı, nasıl onu babası gibi görmeye başladı vs vs bunu işleseydi Ubi 2-3 yılın baba oyunu olurdu. Herkes defalarca baştan bitirirdi oyunu.


    aynen hocam.kafamda iki soru işareti var.

    birincisi neden al muallim öldüğünde abbas yerine altair başa geçmedi?

    ikincisi de abbas ile altairin arasındaki mesele, abbas'ın babasını altair'in neden öldürdüğü.

    bir de bu connor kızılderili olduğu için sanırım, babası elemandan bilgi aldıktan sonra adamı öldürüyor; connor niye öldürüyon diyor.biz mentor'dan bilgi aldığın adamı öldür felsefesini kapmıştık oysa ki
  • Yine Çin veya Japonya beklentisi verilip Mısır'da geçmesin bir sonraki oyun.
  • Daha 3 yeni çıktı bu ne acele
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AdiqeCaLe

    Yine Çin veya Japonya beklentisi verilip Mısır'da geçmesin bir sonraki oyun.

    Hikayeyi Eski Mısır'a götürüyorlarmış bi de! :) Mesela, piramitlerin ikisi çoktan yapılmış, üçüncünün inşası devam ediyor. Oynayacağımız karakterin babası Yahudi bi taş ustasıdır. Yani masondur. Örgütlüdürler. Bir gün tesadüf eseri bir kazı sırasında Elma bulunur. Gücünü keşfetmeleri uzun sürmez. Bazısı gücünden yararlanılması gerektiğini bazısı da derinlere bir yere gömülmesi gerektiğini yahut yok edilmesi gerektiğini düşünür. Bu fikir ayrılığından ikiye bölünürler. Bir taraf hırslı ve açgöz, bir taraf kalender ve barışçıdır. Böylece günümüz Tapınakçılar-Haşhaşiler mücadelesini de çok eskiye götürebilirler, masonluğu da işin içine katarak. Aslında bunlar zamanında birbiriyle kardeşmiş de sonradan bölünmüşler ve asırlarca bu kavga süregelmiş. :) Bu kurgu oldukça fantastik gözüküyor ama oyun da oyuncular da bunu rahatlıkla kaldırır.

    Dipnot: Normalde Tapınakçılar, Haşhaşilerden etkileniyorlar. Aralarındaki etkileşim oyunun yansıttığı gibi olumsuz değil. Hasan Sabbah'ın daveti üzerina Alamut kalesine gidiyorlar. Haşhaşilerin kurduğu sistemi çok beğenip araklıyorlar. İsmaili felsefeden etkilendikleri için zamanla hristiyan kimliklerini kaybetmeye başlıyorlar ve papayla araları açılıyor. Müslümanlarla yakınlık kurdunuz diye bunları kafir ilan ediyor papa. Sonra bayağı üzerlerine gidiliyor Avrupa'da. En son İngilizler kucak açıyordu galiba. Mecbur açmak zorundaydı çünkü tarikattan düzenli borç alıyordu, yani bir nevi tarikatın kucağındaydı İngiltere. Tarikatın muazzam servetine ve mason locasına sızmalarına değinmiyorum. Artık o kadarını da meraklısı araştırır...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KFK -- 16 Aralık 2012; 3:58:57 >
  • Oyun Brezilya'da geçecekmiş. Yeni karakter ve tarih konusunda ise henüz bir bilgi yok.
  • DESMOND HİKAYESİNİ SONLANDIRSA DA KISMINI OKUDUM AAAAAAAAA SPOILEEEEEEEEEEEEERRRRRRRRR
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    DESMOND HİKAYESİNİ SONLANDIRSA DA KISMINI OKUDUM AAAAAAAAA SPOILEEEEEEEEEEEEERRRRRRRRR

    Sıradaki oyunun yeni bir karakterle işleneceği bilgisi spoiler değil aslında. Evvela, herhangi bir serinin, yeni oyununun konusunda, spoiler içeren verilerin bulunması da anormal bir durum değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    DESMOND HİKAYESİNİ SONLANDIRSA DA KISMINI OKUDUM AAAAAAAAA SPOILEEEEEEEEEEEEERRRRRRRRR

    Sıradaki oyunun yeni bir karakterle işleneceği bilgisi spoiler değil aslında. Evvela, herhangi bir serinin, yeni oyununun konusunda, spoiler içeren verilerin bulunması da anormal bir durum değil.

    Aslında doğru diyorsun da yine de spoiler butonuna almak güzel olurdu bence...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    DESMOND HİKAYESİNİ SONLANDIRSA DA KISMINI OKUDUM AAAAAAAAA SPOILEEEEEEEEEEEEERRRRRRRRR

    Sıradaki oyunun yeni bir karakterle işleneceği bilgisi spoiler değil aslında. Evvela, herhangi bir serinin, yeni oyununun konusunda, spoiler içeren verilerin bulunması da anormal bir durum değil.

    Aslında doğru diyorsun da yine de spoiler butonuna almak güzel olurdu bence...

    Olabilir elbette lakin böyle bir uygulamayı devreye sokarsak, konuya yapılacak yorumlar için de bu uygulamayı geçerli kılmak gerekir ki durum böyle olunca da konu, spoiler butonlarından oluşan bir hal alıyor. Dediğim gibi, serinin devam oyununun konusuna giren oyuncuların, konunun spoiler içerebileceğini de bilmeleri gerekir diye düşünüyorum. Hassasiyetiniz için de ayrıca teşekkür ederim,

    İyi forumlar dilerim;
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    DESMOND HİKAYESİNİ SONLANDIRSA DA KISMINI OKUDUM AAAAAAAAA SPOILEEEEEEEEEEEEERRRRRRRRR

    Sıradaki oyunun yeni bir karakterle işleneceği bilgisi spoiler değil aslında. Evvela, herhangi bir serinin, yeni oyununun konusunda, spoiler içeren verilerin bulunması da anormal bir durum değil.

    Aslında doğru diyorsun da yine de spoiler butonuna almak güzel olurdu bence...

    Olabilir elbette lakin böyle bir uygulamayı devreye sokarsak, konuya yapılacak yorumlar için de bu uygulamayı geçerli kılmak gerekir ki durum böyle olunca da konu, spoiler butonlarından oluşan bir hal alıyor. Dediğim gibi, serinin devam oyununun konusuna giren oyuncuların, konunun spoiler içerebileceğini de bilmeleri gerekir diye düşünüyorum. Hassasiyetiniz için de ayrıca teşekkür ederim,

    İyi forumlar dilerim;


    Ben zaten konuya girmeden yedim spoiler'ı. Konu linkinin üzerine gelindiğinde spoiler'ı direkt yiyorsunuz. Yorumları okumaya gerek yok. Benim görüşüm spoiler butonunun olması gerektiği, tabi bu benim görüşüm...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: AdiqeCaLe

    Yine Çin veya Japonya beklentisi verilip Mısır'da geçmesin bir sonraki oyun.

    Hikayeyi Eski Mısır'a götürüyorlarmış bi de! :) Mesela, piramitlerin ikisi çoktan yapılmış, üçüncünün inşası devam ediyor. Oynayacağımız karakterin babası Yahudi bi taş ustasıdır. Yani masondur. Örgütlüdürler. Bir gün tesadüf eseri bir kazı sırasında Elma bulunur. Gücünü keşfetmeleri uzun sürmez. Bazısı gücünden yararlanılması gerektiğini bazısı da derinlere bir yere gömülmesi gerektiğini yahut yok edilmesi gerektiğini düşünür. Bu fikir ayrılığından ikiye bölünürler. Bir taraf hırslı ve açgöz, bir taraf kalender ve barışçıdır. Böylece günümüz Tapınakçılar-Haşhaşiler mücadelesini de çok eskiye götürebilirler, masonluğu da işin içine katarak. Aslında bunlar zamanında birbiriyle kardeşmiş de sonradan bölünmüşler ve asırlarca bu kavga süregelmiş. :) Bu kurgu oldukça fantastik gözüküyor ama oyun da oyuncular da bunu rahatlıkla kaldırır.

    Dipnot: Normalde Tapınakçılar, Haşhaşilerden etkileniyorlar. Aralarındaki etkileşim oyunun yansıttığı gibi olumsuz değil. Hasan Sabbah'ın daveti üzerina Alamut kalesine gidiyorlar. Haşhaşilerin kurduğu sistemi çok beğenip araklıyorlar. İsmaili felsefeden etkilendikleri için zamanla hristiyan kimliklerini kaybetmeye başlıyorlar ve papayla araları açılıyor. Müslümanlarla yakınlık kurdunuz diye bunları kafir ilan ediyor papa. Sonra bayağı üzerlerine gidiliyor Avrupa'da. En son İngilizler kucak açıyordu galiba. Mecbur açmak zorundaydı çünkü tarikattan düzenli borç alıyordu, yani bir nevi tarikatın kucağındaydı İngiltere. Tarikatın muazzam servetine ve mason locasına sızmalarına değinmiyorum. Artık o kadarını da meraklısı araştırır...

    Sen 2 dk neler yazdın usta ya.Bence Ubisoft'a mail at,bütün ekip etkilenir ve sana ekipte yer bile açarlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AdiqeCaLe

    quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: AdiqeCaLe

    Yine Çin veya Japonya beklentisi verilip Mısır'da geçmesin bir sonraki oyun.

    Hikayeyi Eski Mısır'a götürüyorlarmış bi de! :) Mesela, piramitlerin ikisi çoktan yapılmış, üçüncünün inşası devam ediyor. Oynayacağımız karakterin babası Yahudi bi taş ustasıdır. Yani masondur. Örgütlüdürler. Bir gün tesadüf eseri bir kazı sırasında Elma bulunur. Gücünü keşfetmeleri uzun sürmez. Bazısı gücünden yararlanılması gerektiğini bazısı da derinlere bir yere gömülmesi gerektiğini yahut yok edilmesi gerektiğini düşünür. Bu fikir ayrılığından ikiye bölünürler. Bir taraf hırslı ve açgöz, bir taraf kalender ve barışçıdır. Böylece günümüz Tapınakçılar-Haşhaşiler mücadelesini de çok eskiye götürebilirler, masonluğu da işin içine katarak. Aslında bunlar zamanında birbiriyle kardeşmiş de sonradan bölünmüşler ve asırlarca bu kavga süregelmiş. :) Bu kurgu oldukça fantastik gözüküyor ama oyun da oyuncular da bunu rahatlıkla kaldırır.

    Dipnot: Normalde Tapınakçılar, Haşhaşilerden etkileniyorlar. Aralarındaki etkileşim oyunun yansıttığı gibi olumsuz değil. Hasan Sabbah'ın daveti üzerina Alamut kalesine gidiyorlar. Haşhaşilerin kurduğu sistemi çok beğenip araklıyorlar. İsmaili felsefeden etkilendikleri için zamanla hristiyan kimliklerini kaybetmeye başlıyorlar ve papayla araları açılıyor. Müslümanlarla yakınlık kurdunuz diye bunları kafir ilan ediyor papa. Sonra bayağı üzerlerine gidiliyor Avrupa'da. En son İngilizler kucak açıyordu galiba. Mecbur açmak zorundaydı çünkü tarikattan düzenli borç alıyordu, yani bir nevi tarikatın kucağındaydı İngiltere. Tarikatın muazzam servetine ve mason locasına sızmalarına değinmiyorum. Artık o kadarını da meraklısı araştırır...

    Sen 2 dk neler yazdın usta ya.Bence Ubisoft'a mail at,bütün ekip etkilenir ve sana ekipte yer bile açarlar.

    Hemen yardırdım valla :)
  • Bana kalırsa son yaşanan Juno olayından sonra tarihten biraz uzaklaşılacak.


    En azından yarı yarıya olabilir.Zaten biraz daha dengelemeliler diye düşünüyorum.Ah salak Desmond'da gitti dokundu al başına belayı :D Yeri değil ama ya şu sondaki Juno ve Minevranın ne anlattığını yazabilir misiniz?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi İronik Adam -- 16 Aralık 2012; 21:04:14 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    DESMOND HİKAYESİNİ SONLANDIRSA DA KISMINI OKUDUM AAAAAAAAA SPOILEEEEEEEEEEEEERRRRRRRRR

    Sıradaki oyunun yeni bir karakterle işleneceği bilgisi spoiler değil aslında. Evvela, herhangi bir serinin, yeni oyununun konusunda, spoiler içeren verilerin bulunması da anormal bir durum değil.

    Aslında doğru diyorsun da yine de spoiler butonuna almak güzel olurdu bence...

    Olabilir elbette lakin böyle bir uygulamayı devreye sokarsak, konuya yapılacak yorumlar için de bu uygulamayı geçerli kılmak gerekir ki durum böyle olunca da konu, spoiler butonlarından oluşan bir hal alıyor. Dediğim gibi, serinin devam oyununun konusuna giren oyuncuların, konunun spoiler içerebileceğini de bilmeleri gerekir diye düşünüyorum. Hassasiyetiniz için de ayrıca teşekkür ederim,

    İyi forumlar dilerim;


    Ben zaten konuya girmeden yedim spoiler'ı. Konu linkinin üzerine gelindiğinde spoiler'ı direkt yiyorsunuz. Yorumları okumaya gerek yok. Benim görüşüm spoiler butonunun olması gerektiği, tabi bu benim görüşüm...

    Tamamdır
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    quote:

    Orijinalden alıntı: ANDREI

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mü'min

    DESMOND HİKAYESİNİ SONLANDIRSA DA KISMINI OKUDUM AAAAAAAAA SPOILEEEEEEEEEEEEERRRRRRRRR

    Sıradaki oyunun yeni bir karakterle işleneceği bilgisi spoiler değil aslında. Evvela, herhangi bir serinin, yeni oyununun konusunda, spoiler içeren verilerin bulunması da anormal bir durum değil.

    Aslında doğru diyorsun da yine de spoiler butonuna almak güzel olurdu bence...

    Olabilir elbette lakin böyle bir uygulamayı devreye sokarsak, konuya yapılacak yorumlar için de bu uygulamayı geçerli kılmak gerekir ki durum böyle olunca da konu, spoiler butonlarından oluşan bir hal alıyor. Dediğim gibi, serinin devam oyununun konusuna giren oyuncuların, konunun spoiler içerebileceğini de bilmeleri gerekir diye düşünüyorum. Hassasiyetiniz için de ayrıca teşekkür ederim,

    İyi forumlar dilerim;


    Ben zaten konuya girmeden yedim spoiler'ı. Konu linkinin üzerine gelindiğinde spoiler'ı direkt yiyorsunuz. Yorumları okumaya gerek yok. Benim görüşüm spoiler butonunun olması gerektiği, tabi bu benim görüşüm...

    Tamamdır


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Brezilya çok acayip geldi banada Mısır daha iyi olur gibi,çünkü
    Ac rev'in sonunda altairin oğlu codexleri alıp mısıra gidiyordu



    bu arada andrei arkadaşlık isteği için teşekkür ederim,yine pm atamadım buraya yazayım
  • Ben kışa oyun kalsın diye AC3'ü bitirmedim yeni oyun duyuruldu. Bende bi Ortadoğu isterdim ama Uzakbatı'yla yetinecez . Neyse en iyisi alelacele AC3'ü bitirmek. Mazaallah Şubat'ta oyun 2013 son çeyreğinde çıkacak derler %100 Senktonizasyon umutlarım tükenir uğraşmadan oyunu bitiririm.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.