Şimdi Ara

Assassin's Creed IV: Black Flag (2013) [ANA KONU] (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.826
Cevap
18
Favori
142.354
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bi 3'ü bitirelim ya
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lamamba

    quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: Lamamba

    Bari 4. oyunda assassin olduğumuzu anlayalım görevlerin çoğunda full dövüş var sesizlik, suikast yok.

    Dostum ilk oyun aslına göre yapıldığı için seri böyle devam ediyor olsa gerek. İlk assasinlerin yani Haşhaşilerin gün ortası, halkın gözü önünde kurbanlarını öldürdükleri ve hatta kaçmayıp gövde/cesaret gösterisi yaptıkları yazıyor tarihi kaynaklarda. Hani ilk oyunda kale burçlarından saman yığınına atlama sahnesi vardı. O tarz cesaret gösterileri olduğu da geçiyor tarihte. Tabi saraya sızma gibi tehlikeli görevleri yine gizlilikle gerçekleştiriyorlar.

    Yalnız bu kaçmama hadisesi sayesinde bayağı karizma yapıyorlar :)

    Benim bildiğim kadaryırlada haşhaşi ler suikast yapacana kadar gizleniyorlar fakat suikasti yaptıktan sonra kendilerini de öldürtüyorlar.Bir nevi canlı bomba veya intahar komandosu gibi.Ayrıca Hasa Sabbah'ın fikirleri de çok güzel ve karizmadır bence.O burçlardan atlama olayı da gerçektir.Hasan Sabbah fedailerine millete otoritesini göstermek için yaptırtır.

    Tabi ki düşmana sokulana kadar belli bir gizlilik var. Oyun bu kadar gizliliği zaten karşılıyor diye düşünüyorum. Lakin oyunun önü açık. Günümüzde geçme olasılığı da var. Ajan 47 tarzı bir suikastçiyi de oynuyor olabiliriz serinin ilerki yapımlarında.

    Fakat bana kalsa feodal dönem Japonya'sında ninja olmayı, modern zaman suikastçisi olmaya tercih ederim. Mesela Çin'de geçtiğini düşün. Haydi oraları geçtim oyun Alamut'a, yani İran'a bile uğramadı yahu! Haşhaşilerden bahsederken Alamut'u nasıl atlar insan tuhafıma gidiyor. Tamam oyunun İtalya kısmı da hoştu, iyiydi. Ama ben halâ oyunun Orta Doğu'dan çok erken ayrıldığını düşünüyorum birçok arkadaş gibi. Daha Orta Doğu'da yığınla malzeme var.

    Zannediyorum Arapların sempati kazanmaya başlaması bazılarının işine gelmedi. Çünkü oldukça karizma bir karakteri yönetiyorsunuz ve bu karakter Arap. Coni'ler, Altair, Al Muallim gibi nickler almaya başlayınca ürktü herhalde bazıları. Apar topar İtalya'ya taşıdılar oyunu :) Halbuki İspanya'ya taşısalar Endülüs'e bağlarlardı, cuk otururdu.

    İşin enteresan tarafı Haşhaşilik Acemden çıkma. Belki Türklerin rolü dahi Araplardan daha fazla örgütte. Gelgelelim oyun, Haşhaşiliği Araplara mâl etti gibi :)




  • sonu gelmesin bu oyunun 50 yaşına gelsem yine oynarım
  • Brotherhood ve Revelations gibi bu oyunada pek ilgim olmaz heralde. Çünkü onlar gibi ara oyun olarak çıkabilir. Sayılı olanları seviyorum ben. Sayı içinde birkaç sene çalışıyor adamlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: Lamamba

    quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: Lamamba

    Bari 4. oyunda assassin olduğumuzu anlayalım görevlerin çoğunda full dövüş var sesizlik, suikast yok.

    Dostum ilk oyun aslına göre yapıldığı için seri böyle devam ediyor olsa gerek. İlk assasinlerin yani Haşhaşilerin gün ortası, halkın gözü önünde kurbanlarını öldürdükleri ve hatta kaçmayıp gövde/cesaret gösterisi yaptıkları yazıyor tarihi kaynaklarda. Hani ilk oyunda kale burçlarından saman yığınına atlama sahnesi vardı. O tarz cesaret gösterileri olduğu da geçiyor tarihte. Tabi saraya sızma gibi tehlikeli görevleri yine gizlilikle gerçekleştiriyorlar.

    Yalnız bu kaçmama hadisesi sayesinde bayağı karizma yapıyorlar :)

    Benim bildiğim kadaryırlada haşhaşi ler suikast yapacana kadar gizleniyorlar fakat suikasti yaptıktan sonra kendilerini de öldürtüyorlar.Bir nevi canlı bomba veya intahar komandosu gibi.Ayrıca Hasa Sabbah'ın fikirleri de çok güzel ve karizmadır bence.O burçlardan atlama olayı da gerçektir.Hasan Sabbah fedailerine millete otoritesini göstermek için yaptırtır.

    Tabi ki düşmana sokulana kadar belli bir gizlilik var. Oyun bu kadar gizliliği zaten karşılıyor diye düşünüyorum. Lakin oyunun önü açık. Günümüzde geçme olasılığı da var. Ajan 47 tarzı bir suikastçiyi de oynuyor olabiliriz serinin ilerki yapımlarında.

    Fakat bana kalsa feodal dönem Japonya'sında ninja olmayı, modern zaman suikastçisi olmaya tercih ederim. Mesela Çin'de geçtiğini düşün. Haydi oraları geçtim oyun Alamut'a, yani İran'a bile uğramadı yahu! Haşhaşilerden bahsederken Alamut'u nasıl atlar insan tuhafıma gidiyor. Tamam oyunun İtalya kısmı da hoştu, iyiydi. Ama ben halâ oyunun Orta Doğu'dan çok erken ayrıldığını düşünüyorum birçok arkadaş gibi. Daha Orta Doğu'da yığınla malzeme var.

    Zannediyorum Arapların sempati kazanmaya başlaması bazılarının işine gelmedi. Çünkü oldukça karizma bir karakteri yönetiyorsunuz ve bu karakter Arap. Coni'ler, Altair, Al Muallim gibi nickler almaya başlayınca ürktü herhalde bazıları. Apar topar İtalya'ya taşıdılar oyunu :) Halbuki İspanya'ya taşısalar Endülüs'e bağlarlardı, cuk otururdu.

    İşin enteresan tarafı Haşhaşilik Acemden çıkma. Belki Türklerin rolü dahi Araplardan daha fazla örgütte. Gelgelelim oyun, Haşhaşiliği Araplara mâl etti gibi :)

    Bende aynı fikirdeyim.Günümüzdeki bir suikastçıyla oynamak da keyifli ama eski dönemlerde bir suikastçıyla oynamak daha keyifli olur bence.Ama onuda doğru düzgün yapmaları lazım durmadan dövüşüyoruz.Oyundaki dövüş animasyonlarına uğraşılmış belli hemde güzel ama bir suikastçıyla dövüş dövüş nereye kadar.Hele o Desmond'ı yönettiğimiz bölümler hiç zevkli değildi zaten.

    Bende AC oyununun Orta Doğuda geçmesini isterdim.Zaten bir Prens of Persia oyunu olarak yapmak istemişler ilk başta.Ama oyun Doğuda geçmesi ve Altair karakteri pek sevilmedi.Oyunun daha çok sevilmesi ve de satması için Avrupa kısmına yöneldiler bence.
    Ayrıca Hasan Sabbah, Selçuklu devlet'inden intikam almak istiyordu.Nizamülmük'de haşhaşilerileri büyür bir tehlike olarak görmüş ve bastırmaya çalışmış ama haşhaşi fedailerinden Ebu Tahir öldürüyor.Yani iki taraftada Türler var aslında.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TehErozbey

    quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai

    quote:

    Orijinalden alıntı: TehErozbey

    quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai

    ya altair ile sürekli oynadığımız sadece ilk oyun vardı.ondan sonrakilerde ya rüyada gördük, ya hafızasına gittik.altair dururken connor neymiş yeni karakter neymiş arkadaş.anlamıyorum gerçekten bu adamlar ne yapmaya çalışıyor.mis gibi altair var ya onu uzun uzun oynayacağımıza ilk oyunda oynadık sonra revelationsta kesik kesik bitirdik adamı.altair 1 oyun ezio 3 oyun.ırkçılık mı yapıyorlar anlamadım arkadaş..

    Katılıyorum. Sırf Altair 'in tarihinden 4 oyun çıkardı. Ancak 5 parçaya bölüp memory olarak gösterdiler. Hatta ben Ezio 'nun ölümünü bilen oyun içi olmasını isterdim. Güzel olurdu breh..

    aynen, ezio konusuna da katılıyorum

    ________

    bir de bu oyundaki combat sisteminden hiçbir şey anlamadım.düşmanlar öylece bakıyor dedik tamam onlar da saldırmaya başladı ama bu sefer karakter mi güçsüz, combat sistemi mi sıkıntı çözemedim.birliklerin başında duran reisler var ya tabancalı olanlar.onları kesmek eziyet resmen.hele bu reislerin patriot olanları var yeşil üniformalılar.onları kesmek için ya tabanca kullanıyorum ya da assassin çağırıyorum anca öyle ölüyorlar.


    Usta bunların hepsi yine iyi. Adama 18300 kere hidden blade sokuyorsun, kılıç balta sokuyorsun adam deliniyor resmen ama ölmüyor. Silah yada ok olmasa işimiz iş. Oyunu bugün bitirdim, vallahi Amerikan özgürlüğünü işlemişler. Öldürüyorsun bari, e hani nerde Rest in peace falan.. Bin pişman oldum gerçekten oyunu aldığıma. El kol hareketleri dışında karakterlerin tepki vermediği AC1 bile bu 3. oyuna bin basar.

    aynen hocam bak onu söylemeyi unuttum yav harbiden adamı rendeliyoruz adam yine de ölmüyor arkadaş

    ama şuna katılmıyorum, ac1 bile derken olmamış hocam

    bu konuda da benim gibi tarih ve hasan sabbah'a ilgi duyan kişiler var.ben ac1'i gerçekten sevdim yani bunda hem tarih kokan çevre, hem de yönettiğimiz altair karakterinin göreve bağlılığı etkiliydi.ac1 ilk oyun olduğu için (2007) ve haşhaşi tarihine zırt diye giriş yaptığı için sevilmedi bence.bunda yılı da etkili çünkü grafikler o kadar sağlam değil.mesela ac1'deki altair entarisi çamura bulanmış poşet gibi.ama revelations'ta altair entarisi ile ilgilenilmiş ve göze kesinlikle daha güzel geliyordu.

    @KFK hocama da japonya konusunda katılıyorum.kızılderiliden assassin olduysa, japonlardan hayli hayli olur.daha önceden aklıma gelmişti ac'de katana görmek çok hoş olur aslında.hatta çevresel faktörleri de düşünürsek o samurayların ağacı vardı kiraz ağacı mıydı hatırlamıyorum.onun yaprakları dökülürken bizim karakter karizma yürüyecek falan özel çiçekli böcekli giysileri falan hoş olurdu bence.

    lof olayına değinilmiş;

    ac1'in başında gördüğümüz sahne aynen yaşandı diye biliyorum.




  • Yüzyıllar çok ilerlemesin ya.Ben maksimum 1800 lerin son çeyreğini görmek isterim bu oyunda.Daha fazla ilerler ise bence eski tadı vermez.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai
    ama şuna katılmıyorum, ac1 bile derken olmamış hocam

    bu konuda da benim gibi tarih ve hasan sabbah'a ilgi duyan kişiler var.ben ac1'i gerçekten sevdim yani bunda hem tarih kokan çevre, hem de yönettiğimiz altair karakterinin göreve bağlılığı etkiliydi.ac1 ilk oyun olduğu için (2007) ve haşhaşi tarihine zırt diye giriş yaptığı için sevilmedi bence.bunda yılı da etkili çünkü grafikler o kadar sağlam değil.mesela ac1'deki altair entarisi çamura bulanmış poşet gibi.ama revelations'ta altair entarisi ile ilgilenilmiş ve göze kesinlikle daha güzel geliyordu.

    Dediğimi yanlış anlamışsın. Bana göre AC1, AC3 'ten çok daha güzel. 'Bile' dememin sebebi AC1 'in bu kadar animasyona sahip olmaması. İlk oyun olduğu için konuş, ilerle, öldür, ödülünü al şeklindeydi. Mesela AC1 'de, 3. oyundaki gibi boş topraklarda at koştursaydık eminim ki çok daha zevkli olurdu. Yada AC3 'te ki yüz mimikleri Altair 'de olsaydı herkes derdi ki bu adam tam bir badass! Bu yüzden 'bile' kullandım oyunu kötülemedim yani.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TehErozbey

    quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai
    ama şuna katılmıyorum, ac1 bile derken olmamış hocam

    bu konuda da benim gibi tarih ve hasan sabbah'a ilgi duyan kişiler var.ben ac1'i gerçekten sevdim yani bunda hem tarih kokan çevre, hem de yönettiğimiz altair karakterinin göreve bağlılığı etkiliydi.ac1 ilk oyun olduğu için (2007) ve haşhaşi tarihine zırt diye giriş yaptığı için sevilmedi bence.bunda yılı da etkili çünkü grafikler o kadar sağlam değil.mesela ac1'deki altair entarisi çamura bulanmış poşet gibi.ama revelations'ta altair entarisi ile ilgilenilmiş ve göze kesinlikle daha güzel geliyordu.

    Dediğimi yanlış anlamışsın. Bana göre AC1, AC3 'ten çok daha güzel. 'Bile' dememin sebebi AC1 'in bu kadar animasyona sahip olmaması. İlk oyun olduğu için konuş, ilerle, öldür, ödülünü al şeklindeydi. Mesela AC1 'de, 3. oyundaki gibi boş topraklarda at koştursaydık eminim ki çok daha zevkli olurdu. Yada AC3 'te ki yüz mimikleri Altair 'de olsaydı herkes derdi ki bu adam tam bir badass! Bu yüzden 'bile' kullandım oyunu kötülemedim yani.


    ha kusura bakma hocam bayağı yanlış anlamışım

    ödül derken iyi bir noktaya parmak basmışsın.bence ac1'deki silah sistemi daha iyiydi.yani ilerleyişe göre zırhlar, fırlatmalık bıçak sayısı, kılıç, hançer gibi ekipmanlar yükseliyordu.ilerledikçe yeni kabiliyetler de kazanıyorduk.

    fakat ac2'den itibaren bu sistem kolaylaştırıldı.dükkan açıyor silahçı, zırhçı diye.e oynayamayan adam para hilesi yapıp en güçlü olacak sonra öldür öldür öldür diye oyunu bitirecek.aslında bunda haşhaşi teşkilatının yayılması da sebep gösterilebilir.altair görev sonunda kaleye dönüp oradan alıyordu ödülünü.ama başka ülkelerdeki teşkilatlar için sıkıntılı olacak bir durum.

    bence ac1'deki tek eksiklik şu binaya tırmanırken tepeye çıkmadan önce assassinate yapabiliyoruz ya ac2 ve sonrasında; işte o hareket eksik.assassination from ledge miydi neydi.yani bakıyorum 1.oyunun yılına göre grafikleri iyi.sadece göze kötü gözüken objeler ile uğraşılabilirdi.onun dışında kaymak gibi oyundu.o ayı gibi templarların hayalarıma tekme atmasını özledim ya




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KFK

    quote:

    Orijinalden alıntı: Lamamba

    Bari 4. oyunda assassin olduğumuzu anlayalım görevlerin çoğunda full dövüş var sesizlik, suikast yok.

    Dostum ilk oyun aslına göre yapıldığı için seri böyle devam ediyor olsa gerek. İlk assasinlerin yani Haşhaşilerin gün ortası, halkın gözü önünde kurbanlarını öldürdükleri ve hatta kaçmayıp gövde/cesaret gösterisi yaptıkları yazıyor tarihi kaynaklarda. Hani ilk oyunda kale burçlarından saman yığınına atlama sahnesi vardı. O tarz cesaret gösterileri olduğu da geçiyor tarihte. Tabi saraya sızma gibi tehlikeli görevleri yine gizlilikle gerçekleştiriyorlar.

    Yalnız bu kaçmama hadisesi sayesinde bayağı karizma yapıyorlar :)

    Güzel bir bilgilendirme oldu aydınlandım sağol




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai
    bence ac1'deki tek eksiklik şu binaya tırmanırken tepeye çıkmadan önce assassinate yapabiliyoruz ya ac2 ve sonrasında; işte o hareket eksik.assassination from ledge miydi neydi.yani bakıyorum 1.oyunun yılına göre grafikleri iyi.sadece göze kötü gözüken objeler ile uğraşılabilirdi.onun dışında kaymak gibi oyundu.o ayı gibi templarların hayalarıma tekme atmasını özledim ya

    Eski oyunun tadı bir ayrıydı ya. Hani Templar=Düşman demekti. Hatta bütün herkes düşman demekti. Hele birde Altair gibi düşündüğünde hiçbirşey seni tutamazdı. Sallıyorum eğer ileride yeniden Altair 'e dönüş olursa(Devil May Cry gibi) AC2-3 gibi olmalı. Annesi babası nasıl öldürüldü, Al Mualim ile ilişkisi nasıl arttı, nasıl onu babası gibi görmeye başladı vs vs bunu işleseydi Ubi 2-3 yılın baba oyunu olurdu. Herkes defalarca baştan bitirirdi oyunu.




  • 2013 denilmiş belli olmaz ocak 1 dede çıkabilir oyun 16 gün sonra
  • Daha 3 bitmedi, bi 3ü oynasaydık tarzı mesaj atan 83. kişiye oyun special edition gönderilcekmiş hadi yardırın daha fazla..
  • Avucunu aç, üç kere hubara gubara çaçamakura dansı yap ve camdan atla, ellerinin üstünde yürüyerek odana çık, takla atarak sandalyeye otur ve kafanı sağa çevir, special edition orada olacak. eğer bunu okuyup yapmazsan kızıl derililerin ruhları sen ölene kadar etrafında olacak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bz9ai

    @KFK hocama da japonya konusunda katılıyorum.kızılderiliden assassin olduysa, japonlardan hayli hayli olur.daha önceden aklıma gelmişti ac'de katana görmek çok hoş olur aslında.hatta çevresel faktörleri de düşünürsek o samurayların ağacı vardı kiraz ağacı mıydı hatırlamıyorum.onun yaprakları dökülürken bizim karakter karizma yürüyecek falan özel çiçekli böcekli giysileri falan hoş olurdu bence.

    Aslında Japonya epeyden beridir aklımda. Öyle pat diye verilmiş bir örnek değil. Feodal dönem Japonya'sı, derebeylerin birbiriyle sürekli mücadelesine sahne oluyor. Bütün derebeyleri (Daimyo'lar) Şogun olma peşinde. AC serisinin geri planında da, birbiriyle savaş halinde iki taraf muhakkak var. Yani o dönem, oyunun geri planı olmaya oldukça müsait.

    Mesela Daimyo'lar Şogun olma yolunda Elma'ya sahip olmanın önemini keşfetmişlerdir. İşte biz bu mücadele sürecinde devreye gireriz. Bir klan dostumuz olabilir, ya da bütün klanlarla iyi geçiniyor gibi gözüküp ikili oynayabiliriz. Tapınakçılar da misyonerlik ayağına adaya gelebilirler. Neticede ben senarist değilim, sağlam bir senaristin elinde dallanıp budaklanabilir bu senaryo. Çok da esaslı olur hani.

    Artı, bir de oyunlarda bir kişiyi yönetmek sıkıcı olmaya başladı. Tamam ana karakterle özdeşleşme hadisesi var ama ana karakterin ölümsüzlüğü fena halde saçma. Misal, yönettiğimiz ana karakter tam biz ona ısındığımızda öldürülür, başka bir suikastçiyle kaldığımız yerden devam edebiliriz. Hatta ikinci suikastçi, ölen yoldaşının intikamını da alma peşindedir. Onu da yan görevlere koyarsın, iki senaryo birden işler. Birbirini tekrarlayan sıkıcı yan görevlerden de kurtarmış olursun oyunu. Bahsettiklerim bir oyuna çok rahat yedirilebilecek şeyler, uçuk değil. Bir karakterle başlayıp türlü badireler atlatma, yığınla adamın arasına öyle yalın kılıç dalma hadisesi bayacaktır bir süre sonra. Ramboculuk da bir yere kadar.

    AC3'ü almadım mesela. Merak dahi etmiyorum. Amerika ne ayak? Connor kim? Pazar nerdeyse senaryo oraya kayıyor. Tamam, Tapınakçıların Mason localarına sızdığı, Masonların da Amerika'nın kurulmasında büyük rol oynadıkları söylentisini biliyoruz. Belki gerçeklik payı da var. Buradan bağlayabilirsin Amerika'ya oyunu da, git AC 10'da felan bağla. Senaryo gereği git, Amerikan oyuncusunun gönlünde taht kurmaya gitme oraya...

    Neyse, fazla da çorba etmeyelim.




  • Uzakdoğu ile alakalı bir fan art:

    Assassin's Creed IV: Black Flag (2013) [ANA KONU]
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Adamlar Uzakdoğu en son düşündüğümüz yerlerden biri demişti. Tabi ters köşede yapabilirler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: archVillain

    Adamlar Uzakdoğu en son düşündüğümüz yerlerden biri demişti. Tabi ters köşede yapabilirler.

    Embers'te, Uzakdoğu sinyallerini verip, oyunu Amerika'da geçiren Ubisoft'un kararları, pek tahmin edilemiyor, doğrudur
  • Bakış açısıyla alakalı. Olaya öyle bakılırsa AC serisinde her ülkeye ait sinyaller var neredeyse.
  • Connor ile bi oyunda daha oynamak isterdim ama olmayacak anlaşılan fan art taki samuray kıyafetli assassinde hiç fena durmuyor güzel olur aslında o tarz bi oyun olsa
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.